BEYHAKİ KÜLLİYATI |
İMAM ŞAFİİ’NİN MENKIBELERİ |
ANA SAYFA
Kur’an Hadis Sözlük Biyografi
O'nun Kur'an Hıfzı ve
Kıraat Bilgisi
Şafii'nin Allah'ın
Kitabını Hıfzına, Kıraat Bilgisine ve Sesinin Güzelliğine Delalet Eden
Rivayetler
Muhammed b. Abdillah b. Abdilhakem
der ki: Şafii şöyle haber verdi; İsmail b. Kustantın haber verip dedi ki:
Şibl'e okudum. Şibl haber verip dedi ki: Abdullah b. Kesır'e okudum. Abdullah
b. Kesır haber verip; Mücahid'e okuduğunu söyledi. Mücahid haber verip İbn
Abbas'a okuduğunu söyledi. İbn Abbas haber verip Ubey b. Ka'b'a okuduğunu
söyledi. İbn Abbas dedi ki: Ubey, Peygamber'e (Sallallahu aleyhi ve Sellem)
okudu.
Buna göre Şafii'nin
kıraat silsilesi şöyledir: İsmail b. Kustantin - Şibl - Abdullah b. Kesır -
Mücahid - İbn Abbas - Ubey b. Ka'b.
Muhammed b. Abdillah b.
Abdilhakem'in naklettiğine göre Şafii şöyle dedi: İsmail b. Kustantın'e okudum.
Şöyle derdi: "Kuran isimdir ve hemzeli değildir. Kara'e fiilinden
alınmamıştır. Eğer kara'e fiilinden alınmış olsaydı okunan her şeye
"Kur'an" denilirdi. Oysa bu; Tevrat ve İncil gibi, Kur'an'ın özel
adıdır. Kara'e hemzelidir, ama Kuran hemzeli okunmaz."
"Ve iza
kara'te'l-Kurane" ayetini okurken: "kara'te" kelimesini hemzeli,
"Kuran" kelimesini hemzesiz okurdu.
es-Sülemi'nin, İsmail b.
Abdillah b. Kustantin'den yaptığı rivayet öyledir. Ebu'l-Ihrit de, Vehb b.
Vadıh tarikiyle, İsmail b. Abdillah b. Kustantin' den yaptığı rivayet böyledir.
Buna göre İsmail, Şibl b. Abbad ve Ma'nlf b. Mişkan'a okuduğunu, onların ikisinin
de Abdullah b. Kesir'e okuduklarını naklederler.
Bunu Ahmed b. Muhammed
b. Kasım b. Ebi Bezze; İkrime b. Süleyman ve İsmail tarikiyle İbn Kesir'den
rivayet eder. Ama isnadından Şibl'i düşürür. Doğrusu Şafii'nin rivayetidir.
Ebu'l-Ihrit el-Mukri'nin aynısını rivayet etmesi de bunu desteklemektedir.
Rabi b. Süleyman'ın
naklettiğine göre Şafii şöyle dedi: Yüce Allah "Ve erculikum ila'l-ka'beyn
(= Ayaklarınızı topuklara kadar)" buyurmaktadır. Biz bunu: "Feğsilu
(= yıkayın)"a bağlayarak "Ve erculekum (= ayaklarınızı)"
şeklinde okuruz. Yani: "Yüzlerinizi, elleriniz ve ayaklarını yıkayın,
başınızın bir bölümünü meshedin"[Maide 6] şeklinde okuruz.
Rabi b. Süleyman'ın
naklettiğine göre: Şafii'ye "En la'nete'llahi ... "[Nur 7] diye
okuduklarında dedi ki: Böyle değil, "Enne la'nete'llahi" "ve
enne ğadaba'llahi... " [Nur 9] şeklinde okumalısın.
Salih b. Ahmed b.
Hanbel'in naklettiğine göre babası Ahmed b. Hanbel'in yanında Şafii'nin adı
zikredilince şöyle dedi: "Hadis Hz. Peygamber'den (Sallallahu aleyhi ve
Selleml veya onun ashabından gelirse, başka hiçbir şeye bakmazdı. Allah'ın
bütün ilimleri, fıkhı, Kur'an kıraatını ve tevazuyu verdiği bir adamdı."
Muhammed b. Yahya
es-SUfi'nin bildirdiğine göre el-Müberrid şöyle dedi: "Allah, Şafii'ye
rahmet etsin, insanların içinde en hassas, en edepli ve Kur'an'ı en iyi anlayan
kişiydi."
Harmele b. Yahya der ki:
Şafii'yi Mescid-i Haram'da insanlara Kur'an okuturken gördüm. O sırada on üç
yaşındaydı.
Rabi b. Süleyman'ın
bildirdiğine göre Şafii her ay otuz defa Kur'an'ı hatmederdi. Ramazan ayında
ise altmış defa hatmederdi. Namazlarda okuduğu bunların dışındaydI.
Başka bir rivayette ise
Rabi b. Süleyman şöyle diyor: Şafii, Ramazan ayında altmış defa Kur'an'ı hatmederdi;
gündüz bir hat im gece bir hatim okurdu.
Bahr b. Nasr anlatıyor:
Ağlamak istediğimiz zaman, birbirimize: "Kalkın şu Kur'an okuyan Muttalibi
delikanlıyı dinleyelim" derdik. Yanına vardığımızda Kur'an'ı açardı,
sonunda önünde dökülürdük ve ağlama sesleri yükselmeye başlardI. Bunu fark
ettiğinde, güzel sesle okumayı bırakırdI.
Rabi b. Süleyman'ın
naklettiğine göre Şafii şöyle dedi: Kur'an'ı musikı ile okumakta ve sesi onunla
herhangi bir şekilde güzelleştirmekte bir sakınca yoktur. Ben en çok, hadr
usulüyle ve hazin bir şekilde okunmasını severim.1
Muhammed b. Abdillah b.
Abdilhakem der ki: Babamı ve Yusuf b. Amr eş-Şafii'yi, musikı ile Kur'an
okuyanları dinlediklerini gördüm. Oradakilerden birisi: "Bize huşu veren
bir makamla oku" deyince, babam: "Ne yapacaksın o makamı?" dedi.
Yusuf ona: "Okunabilen bir usul ise oku" dedi.
1 Hadr, medleri asgari
seviyede uzalıp hızlı ca Kur'an veya ezan okumak. Bakın: Lisanu'l-Arab (5/244)
Harun b. Said b. Heysem
el- Eyli' nin bildirdiğine göre Mısır fıkıh alimlerinden biri, seher vakti
Şafii'nin yanına girdiler. Önünde Kur'an vardı. Dedi ki: "Fıkıh sizi
Kur'an'dan alıkoydu. Ben yatsıyı kılar ve Kur'an'ı önüme koyanm. Sabah oluncaya
kadar da kapatmam."
Bir senedle Ebu Bekr b.
AbdiHalı es-Sufi es-Saffar; üç farklı senedle elMüzeni'nin bildirdiğine göre:
Şafii (Allah rahmet etsin) şöyle dedi: "Kim Kur'an'ı öğrenirse kıymeti
artar. Kim fıkıh okursa kadri verimli olur. Kim hadisi yazarsa delilleri
güçlenir. Kim edebiyat okursa tabiatı incelir. Kim matematik okursa görüş açısı
genişler. Kim kendini muhafaza etmezse, ilminin kendisine faydası olmaz."
el-Müzeni der ki:
Şafii'nin şöyle dediğini işittim: "Benim için, Kur'an'ı i'rab etmek ve
açıklamak, bazı harflerini ezberlemekten daha sevimlidir."
Yine el-Müzeni der ki:
Şafii'nin şöyle dediğini işittim: "Arapça'yı öğrenin, aklı sağlamlaştırır
ve şahsiyeti geliştirir."
Dediğine göre bir adam
Şafii'ye Kur'an okuyup makam yaptı, Şafii ona: "Beni huzursuz ettin"
dedi.
Hasan b. Abdilaziz
el-Cerevi, Şafii'nin şöyle dediğini bildiriyor: Irak'ta arkamda
"tağbir" diye isimlendirilen bir şey bıraktım. Zındıklar ortaya
çıkarmış ve Kur'an'ı bırakıp onunla meşgul oluyorlar.
Başka birisi Cerevi'den
nakille buna "zina" dedi.
Birisi de "Irak'ta
zındıkların ortaya koyduğu bir şey bıraktım; bu tegannilerdi" şeklinde
nakleder.
Sonraki sayfa için
aşağıdaki link’i kullan:
O'nun Kur'an
Tefsiri ve Meani Bilgisi