BEYHAKİ

KÜLLİYATI

İMAM ŞAFİİ’NİN MENKIBELERİ

 

ANA SAYFA      Kur’an      Hadis      Sözlük      Biyografi

 

İmam Malik'e Gitmesi

 

Ebu Abdillah İmam Malik b. Enes'in Yanına İlim Öğrenmek İçin Gitmesi

 

Rabi b. Süleyman, Şafii'nin (Allah razı olsun) şöyle dediğini anlatıyor: Malik b. Enes'le geldim, Muvatta'yı olduğu gibi ezberlemiştim. Bana "Sana okuyacak birini ara" dedi. Ona "İstersen sen beni dinle, sana basit gelirse kendi kendime okurum" dedim. Benim okumamı dinleyince kendi kendime okumaya başladım.

 

 

 

Muhammed b. Abdillah b. Abdilhakem, Şafii'den naklediyor: Malik b. Enes'e gitmeden önce Muvatta'yı ezberlemiştim. Onun yanına gittiğim de bana "Sana okuyacak birini taleb et" dedi. "İstersen sen benim okumamı dinle, belki beğenirsin, olmazsa bana okuyacak birini çağırınm" dedim. "Başla" dedi, okumaya başlayınca, okumamı beğen di ve ona okumaya başladım.

 

 

 

Harmele'den nakledildiğine göre, Şafii şöyle anlatıyor: Malik b. Enes'e gittiğim de on üç yaşındaydım. Medine valisi olan bir amcam oğlu vardı. Benim için Malik'le konuştu. Kendisine hadis okumak için yanına gittim. Bana "Sana okuyacak birini ara" dedi. "Ben okurum" dedim.

 

Sonra kendisine okudum. Bazen bana daha önce okuduğum bir bölüm için; "Falan hadisi tekrar et" derdi, ben ezberden tekrar ederdim. Beni beğenmiş gibiydi. Sonra ona bir konuyu sordum, cevap verdi. Sonra başka, sonra başka sorular sordum. Bana "Senin kadı olman lazım" dedi.

 

 

 

Saci, Rabi b. Süleyman'dan Şafii'nin şöyle dediğini naklediyor: Mekke'den çıktım, kırsalda dilini öğrenmek ve edebiyatını almak için Huzeyl'e gittim, Arapların en fasih konuşan kabilesiydi. Bir süre onlarda kaldım. Göçleriyle dolaşıyor, konakladıkları yerlerde konaklıyordum Mekke'ye dönünce şiirler okumaya ve eski hikayeleri anlatmaya başladım. O sırada bana Zührilerden bir adam uğradı. Bana; "Ey Ebü Abdillah! Bu fesahat ve belagatla ilim ve fıkıhla uğraşmaman bana dokundu" dedi. Ona; "Gidilecek kim kaldı ki?" dedim, "Malik b. Enes, Müslümanların efendisi" dedi.

 

Bu fikir içime yerleşti. Muvatta'yı aramaya başladım, Mekke'de bir adamdan ödünç alıp ezberledim. Sonra Mekke valisinin yanına girdim, ondan Medine valisine ve Malik b. Enes'e birer mektup aldım.

 

Medine'ye vardım ve mektubu verdim. Medine valisi mektubu okuyunca bana şöyle dedi: "Oğlum! Medine'nin ortasından, Mekke'nin ortasına yaya ve yalınayak yürümek; benim için Malik'in kapısına yürümekten kolaydır. Onun kapısında durmak kadar alçaltıcı bir şey görmedim." Ona "Eğer vali uygun görürse, gelmesi için ona birini gönderir" dedim. Vali şöyle dedi: "Heyhat! Ben ve benimle birlikte olanlar yürüsek, Akık toprağına bulansak ancak isteğimizi yerine getirir."

 

İkindi için sözleştik, yola çıktık, bir kişi geçip kapıyı çaldı, karşımıza siyahı bir hizmetçi çıktı. Vali kendisine; "Benim kapıda olduğumu efendine söyle" dedi. Hizmetçi girip epey kaldıktan sonra çıktı ve şöyle dedi: "Efendim dedi ki: Eğer bir mesele varsa, bir kağıda yaz bana gönder, cevabı sana gelir. Sohbet etmek istiyorsan meclis gününü biliyorsun, şimdi git." Vali kendisine; "Ona söyle yanımda Mekke valisinin önemli bir mevzu ile ilgili mektubu var" dedi.

Kadın girdi sonra çıktı, elinde bir sandalye vardı ve yere koydu. O sırada Malik çıktı, uzun boylu bir ihtiyardı. Mehabetli bir şekilde dışarı çıktı, başında sarık vardı. Vali mektubu kendisine verdi. "Bu adam her haliyle iyi biridir, ona hadis öğret şöyle yap böyle yap ... " bölümüne gelince, mektubu elinden attı ve şöyle dedi: "Sübhanallah! Resulullah'ın (Sallallahu aleyhi ve Sellem) ilmi torpille öğrenilmeye başladı!" Valiye dikkat ettim konuşurken ondan çekiniyordu. Ona doğru yaklaşıp; "Allah seni ıslah etsin, ben Muttalibı biriyim ... " dedim ve durumumu anlattım. Söylediklerimi duyunca bana baktı. Malik feraset sahibiydi. Bana "Adın ne?" dedi, "Muhammed" dedim. Şöyle devam etti; "Ey Muhammed! Allah'tan kork, günahlardan uzak dur, sen güzel şeyler yapacaksın." Ona:

"Evet, şeref duyarım" dedim. "Yarın gelirsin, Muvatta'yı sana okuyacak olan da gelir" dedi; "Ben açıktan okurum" dedim.

 

Öbür gün erkenden yanına gittim ve başladım. Ne zaman Malik'ten çekinip kesmek istesem, güzel okumamı ve i'rabımı beğeniyor ve bana "Delikanlı devam et" diyordu. Sonunda birkaç gün içinde Muvatta'yı kendisine okudum. Sonra Malik b. Enes (Allah razı olsun) vefat edinceye kadar Medine'de ikamet ettim.

 

Sonra ŞafiI, Yemen'e yolculuğunu anlattı.

 

Bu hikaye iki kanalla daha Rabi'den aktarılmıştır.

 

 

 

Ebü Hatim Hasan b. Ahmed'in naklettiğine göre Malik b. Enes, Şafii'ye (r.a.) şöyle dedi: "Yüce Allah, senin kalbine bir nur yerleştirmiş, günahlarla onu söndürme."

 

Sonraki sayfa için aşağıdaki link’i kullan:

 

Muhammed b. el-Hasan ile Yaptığı Münazaralar