BEYHAKİ

KÜLLİYATI

ALLAH’IN İSİM VE SIFATLARI

 

ANA SAYFA      Kur’an      Hadis      Sözlük      Biyografi

 

Ölümden Sonra Tekrar Diriltmek

 

Yüce Allah: "Önce yaratan, ölümünden sonra tekrar dirilten O'dur.

 

Bu, O'nun için daha kolaydır"[Rum 27] buyurmuştur. Rabı b. Huseym ve Hasan(-ı Basri): "Herşey Allah için kolaydır" demişlerdir.

 

 

1065- Mücahid: "Bu, O'nun için daha kolaydır"[Rum 27] buyruğunu: "Tekrar diriltmek te, önce yaratmak ta onun için kolaydır" şeklinde açıklamıştır.

 

 

Nakledildiğine göre Şafii şöyle demiştir: Bunun manası şudur: Sizin anlayışınıza göre daha kolaydır. Allah için hiçbir şey zor değildir. Yüce Allah şöyle buyurur: "Yaratılışını unutarak bize bir de örnek getirdi: ''Kim diriltir o kemikleri onlar çürümüşken?'' dedi. De ki: Onları ilk defa yaratmış olan diriltecek. Çünkü O, her türlü yaratmayı gayet iyi bilir."[Yasin 78,79] Allah bu ayetlerde birinci yaratışı ikinci yaratışa delil göstermiştir. Sonra: "Yaş ağaçtan size ateş çıkarandır. Ondan ateş yakarsınız"[Yasin 80] buyurarak, sıcak ve kuru olan ateşin, yaş ağaçtan çıkarılmasını, insanların da çürümüş ve dağılmış kemiklerinin tekrar diriltileceğine delil göstermiştir. Sonra: "Gökleri ve yeri yaratan, onların benzerlerini yaratmaya kadir değil midir?"[Yasin 81] buyurarak bir şeye gücü yetmesini kudretine delil göstermiş ve: "Evet! Elbette kadirdir. O, her şeyi hakkıyla bilen yaratıcıdır" buyurmuştur. Sonra:

 

"Bir şey yaratmak istediği zaman Onun yaptığı ''OL'' demekten ibarettir. Hemen oluverir"[Yasin 82] buyurarak, ölü bedenleri tekrar toplayarak dirilteceğini bildirmiştir. Tekrar diriltmekle ilgili Kur'an ayetleri çoktur.

 

 

 

1066- Ebu Hureyre, Resulullah'tan (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şu sözünü nakleder: "Yüce Allah buyurdu ki: İnsanoğlu hakkı olmadığı halde beni yalanladı. Hakkı olmadığı halde de bana dil uzattı. Beni yalanlaması: ''Beni yarattığı gibi geri diriltemeyecek!'' demesidir. Bana dil uzatması da: ''Allah çocuk edindi'' demesidir. Oysa ben hiç bir şeye muhtaç olmayan Samed'im. Doğurmadım ve doğrulmadım. Benim hiçbir dengim de yoktur."

 

Buhari Sahih'inde İshak kanalıyla Abdurrezzak'tan rivayet etti.  [-] Sahih, ravileri güvenilir.

 

 

 

1067- İbn Abbas bildiriyor: Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) hutbesinde: "Ey insanlar! Sizler mahşerde Allah'ın huzuruna yalınayak, çıplak ve sünnetsiz olarak çıkacaksınız" buyurdu. Sonra: "Yaratmaya ilk başladığımız gibi katımızdan verilmiş bir söz olarak onu tekrar var edeceğiz. Doğrusu biz yaparız''[Enbiya 104] ayetini okuyarak şöyle devam etti:

"Bilin ki, kıyamet gününde ilk giydirilecek kişi İbrahim' dir. Bilin ki, benim ümmetimden bazı adamlar getirilecek ve sol tarafa alınacaklardır. Bunun üzerine ben: ''Ey Rabbim! Ashabım, ashabım'' diyeceğim. Bana: ''Sen bunların senden sonra ne yaptığını bilmiyorsun'' denilecektir. Ben de salih kulun demiş olduğu gibi: ''Aralarında bulunduğum sürece onlara şahit idim. Ama beni içlerinden aldığında, artık üzerlerine gözetleyid yalnız sen oldun''[Maide 117] diyeceğim. Yine bana: ''Sen aralarından ayrıldıktan sonra, topuklarının üstünden geriye dönmüş mürtedlerdir'' denilecektir." Sonra ekledi: "(Kıyamet gününde) elbise giydirilecek ilk kişi, Hz. İbrahim olacaktır."

 

Buhari Sahih'inde Muhammed b. Yusuf ve başkası kanalıyla Süfyan'dan ve Buhari ile Müslim, Şu'be kanalıyla Muğire b. en-Nu'man'dan rivayet etti.  [-] Sahih, ravileri güvenilir. Buhari (6/478, 8/286, 11/377) ve Müslim (2860).

 

 

 

1068- Enes b. Malik bildiriyor: Adamın biri: "Ey Allah'ın Peygamberi! Kafir olan yüzü üzerinde nasıl haşr edilecek?" diye sorunca, Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şu karşılığı verdi: "Dünyada onu ayakları üzerinde yürüten, kıyamet gününde yüzü üzerinde yürütmeye kadir değil midir?"

 

Buhari Sahih'inde Abdullah b. Muhammed'den ve Müslim, Züheyr b. Harb ile Abd b. Humeyd'den, tümü de Yunus b. Muhammed'den rivayet etti.  [-] Sahih, ravileri güvenilir. Buhari (8/492, 11/377) ve Müslim (2806).

 

 

 

1069- Ebu Rezin der ki: Resulullah'a (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Ey Allah'ın Resulü! Allah ölüleri nasıl diriltecektir?" dediğimde şöyle buyurdu: "Sen hiç kupkuru iken geçtiğin bir vadiden yemyeşilolduktan sonra da geçtin mi?" -İbn Cafer rivayetinde: "Yeşil olduktan sonra geçmiyor musun"buyurunca: "Evet" dedim. Bunun üzerine: "Allah ölüleri işte bu şekilde diriltecektir" buyurdu.  [-] Ahmed, Müsned (4/11,12) ve Taberani, M. el-Kebir (19/208).

 

 

 

1070- Ebü Rezın el-Ukayli bildiriyor: Ben: "Ey Allah'ın Resulü! Allah ölüleri nasıl diriltecektir? Ayrıca bunun yaratıkları içindeki alameti nedir?" dediğimde şöyle buyurdu: "Sen hiç kupkuru bir vadiden geçmedin mi? Yemyeşil olduktan sonra da geçtin mi? Bir daha kuru olduktan sonra geçmedin mi?" buyurdu. Ben yine: "Evet (geçtim)" dediğimde: "Allah işte bu şekilde ölüleri tekrar diriltir. Bunun alameti de budur" buyurdu. 

 

 

Beyhaki der ki: Bu konu Allah'ın Kitab'ında şu şekilde geçmektedir: "Yeryüzünü görürsün ki kupkurudur; fakat Biz ona su indirdiğimiz zaman harekete geçer, kabarır, her güzel bitkiden çift çift yetiştirir. İşte bunlar hep Allah'ın şüphesiz hak ve o muhakkak ölüleri diriltiyor ve hakikaten her şeye kadir olmasındandır."[Hac 5,6], "Rüzgarları gönderip de bulutu harekete geçiren Allah'tır. Biz onu ölü bir bölgeye göndeririz de ölümünden sonra toprağa onunla hayat veririz. Ölülerin yeniden dirilmesi de böyle olacaktır."[Fatır 9]

 

 

 

1071- Ebu Hureyre'nin bildirdiğine göre Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle buyurdu: "Biz şüphe etmeye İbrahim'den daha çok hak sahibiyiz. o: ''Rabbim ölüleri nasıl dirilttiğini bana göster'' deyince Allah: ''İnanmıyor musun?'' demişti. O da ''Hayır, öyle değil, ama kalbim iyice mutmain olsun'' demiştL" Yine Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Allah Hz. Lut'a merhamet etsin. O zaten oldukça güçlü bir yere sığınmış idi. Ve eğer ben Hz. Yusufun kaldığı süre kadar hapiste kalacak olsaydım (zindandan çıkmaya çağıran) davetçinin isteğini kabul ederdim."

 

Buhari Sahih'inde Said b. Telid'den ve Buhari ile Müslim, İbn Vehb kanalıyla Ylinus'tan rivayet ettiler.  [-] Sahih, ravileri güvenilir. Buhari (8/366, 8/201, 6/410, 411) ve Müslim (151).

 

 

 

1072- Muhammed b. İshak der ki: Müzeni'nin yanında Resulullah'ın (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Biz şüphe etmede Hz. İbrahim'den daha fazla hak sahibiyiz" hadisini sorunca şöyle cevap verdi: "Ne Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) ne de Hz. İbrahim, yüce Allah'ın ölüleri dirilteceğinden şüphe etmediler. Dualarına icabet edip etmeyeceğinden şüphe ettiler."  [-] Sahihtir ve bütün ravileri güvenilirdir.

 

 

 

1073- İbn Abbas: "Ancak kalbimin mutmain olması için"[Bakara 260] ayetini açıklarken: "Dua ettiğim zaman duamı kabul edeceğini ve istediğimi vereceğini bileyim" manasındadır" dedi.  [-] Zayıf, İbn Cerir (4/633) ve İbn Ebi Hatim 2/509 (2696)

 

 

Ebu Süleyman el-Hattabi der ki: Hadisin işaret ettiği şey tevazudur.

 

"Biz şüphe etmede İbrahim'den daha fazla hak sahibiyiz" sözü, İbrahim'in şüphe ettiğini değil, kendisinin şüphe ettiğini itiraftır. Ancak hadis ikisi için de şüpheyi nefyetmektedir. Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) böyle demekle şunu kasdetmiştir: "Eğer ben, Allah'ın ölüleri diriltmeye gücü yettiğinden şüphe etmiyorsam, Hz. İbrahim'in şüphe etmemesi evla'dır." Hadis gösteriyor ki; Hz. İbrahim, yüce Allah'tan ölüleri nasıl dirilttiğini sorarken şüphe ettiği için değil, ölünün nasıl diriltildiğini bilmek içindir. Nefis, bir şeyin nasılolduğunu bilirse mutmain olur. Ancak görse de görmese de Hz. İbrahim yüce Allah'ın ölüleri dirilteceğini biliyordu ve bundan şüphesi yoktu. Yine Hz. İbrahim"in buna hem ilmi olarak, hem de görerek iman etmek istediği söylenmiştir. Çünkü ne kadar delil olursa olsun, vesvese kişinin aklından gitmez. Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Duymak görmek gibi değildir" buyurmuştur. İbnu'lMübarek: "Hayır! İnandım, fakat kalbimin mutmain olması için (görmek istedim)''[Bakara 260] ayetini: "Sana davet ettiğim kişinin, sana olan yakınlığı mı ve değerimi bilmesi ve bana icabet etmeleri için görmek istedim" şeklinde açıklamıştır.

 

 

 

1074- İbnu'l-Mübarek: "Hayır! İnandım, fakat kalbimin mutmain olması için (görmek istedim)"[Bakara 260] ayetini: "Beni dost edindiğini bilmek için görmek istedim" şeklinde açıklamıştır. 

 

 

 

1075- Said b. Cübeyr: "Ancak kalbimin mutmain olması için''[Bakara 260] ayetini açıklarken: "Yüce Allah'ın dostluğundan mutmain olma manasındadır" dedi. 

 

Sonraki sayfa için aşağıdaki link’i kullan:

 

Yüce Allah'ın: "Bizim kendisini asla sıkıştırmayacağımızı zannetmişti"[Enbiya 87] Buyruğu