BEYHAKİ KÜLLİYATI |
ALLAH’IN İSİM VE SIFATLARI |
ANA SAYFA
Kur’an Hadis Sözlük Biyografi
Yüce Allah'ın, Namaz Kılanın Karşısında
Durmasının Teviliyle İlgili Rivayetler
972- İbn Ömer
bildiriyor: Hz. Peygamber (Sallallahu aleyhi ve Sellem) namaz kılarken kıble
tarafında cemaatin önünde bir balgam gördü. Namazı bitirdikten sonra şöyle
buyurdu: "Biriniz namaza durduğu zaman Allah da karşısında duruyor
demektir. Bundan dolayı biriniz namaz kılarken önüne (kıbleye) doğru
tükürmesin."
[-] Hadis sahihtir.
Buharl: (1/509, 2/335, 3/84, 10/517) ve Müslim (547).
Müslim bunu Sahih'te
Harun b. Abdillah kanalıyla Haccac'dan rivayet etmiştir.
Buhari ise muallak
olarak rivayet etmiş ve: "Bunu Musa b. Ukbe rivayet etti" demiştir.
Buhari ve Müslim bunu
başka bir yolla Nafi'den rivayet etmiştir. Aynı şekilde Cabir b. Abdillah,
Resulullah'tan (Sallallahu aleyhi ve Sellem) aktarmıştır. Enes b. Malik te
Resulullah'tan (Sallallahu aleyhi ve Sellem) rivayet etmiş ve hadiste:
"Çünkü (namaz kılan) sessizce Rabbine yalvarmaktadır" demiştir. Humeyd
de bunu Enes'ten: "Rabbi onunla kıble arasındadır" ibaresini
ekleyerek aktarmıştır.
973- Enes b. Malik
anlatıyor: Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) Mescid'in kıble tarafında
bir balgam görünce onu eliyle kazıyıp temizledi. Ancak yüzüne yansıyacak
derecede bundan rahatsız oldu. Sonra da: "Kul namaza durduğu zaman,
kendisiyle kıblesi arasında duran Rabbiyle konuşuyor demektir. Bundan dolayı
kişi tükürecekse sol tarafına veya ayağının altına tükürsün veya şöyle
yapsın" buyurdu ve giysisinin kenarını tutup içine tükürdükten sonra o
kısmı birbirine sürttü. Ravi Yezid, Humeyd'in bunu rivayet ederken nasıl
yaptığını gösterdiğini de aktarmıştır.
Buhari Sahih'inde iki
ayrı yolla Humeyd'den tahric etti. [-]
Sahihtir. Buhari (1/507, 508, 513).
Ebü Süleyman el-Hattabi
der ki: "Allah onun yüzü tarafındadır" sözü şu manadadır: "Namaz
kılanın yüzü, Yüce Allah'ın, yönelmesini emrettiği kıbleye dönüktür. Bu sebeple
bu yöne tükürmekten sakınsın." Hadiste kısaltma ve hazf vardır. Tıpkı:
"küfürleriyle buzağıyı kalplerinde iliklerine işlettiler''[Bakara 93]
ayetindeki sevgi kelimesinin hazfedilmesi gibi. Ayetin manası:
"Küfürleriyle buzağının sevgisini kalplerinde iliklerine işlettiler"
şeklindedir. Yine: "Hem bulunduğumuz şehre sor''[Yusuf 82] ayetinde şehir
halkı kastedilmiştir. Kıble cihetinin Allah'a izafe edilmesi, kıblenin değerini
belirtmek manasındadır. Tıpkı Allah'ın evi, Allah'ın Kabe'si denilmesi gibi.
"Kendisiyle kıblesi
arasında duran Rabbiyle konuşuyor" sözü şu manadadır: "Kişi kıbleye,
Rabbini kastederek döner. Bu sebeple kıble yönüne tükürük ve benzeri şeyler
atmaktan sakınılması emredilmiştir.
Ebu'l-Hasan b. Mehdi'nin
bildirdiğine göre Ebü Nasr b. Katade şöyle dedi: Resulullah'ın (Sallallahu
aleyhi ve Sellem): "Allah onun yüzü tarafındadır" sözünden kasıt,
namaz kılana verilen sevabın yüzünü döndüğü kıble yönünden gelmesidir.
"Kıyamet günü Kur'an sahibinin önüne gelir" sözünden, okuduğu
Kur'an'ın sevabı kastedilmiştir. Beyhaki der ki: Ebu Zer'in hadisi de bunu
açıklamaktadır.
974- Ebu Zer'in
bildirdiğine göre Peygamber (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle buyurdu:
"Sizden herhangi biriniz namaza kalkınca şüphesiz ki rahmet onun
karşısında bulunur. Bu sebeple sakın secde yerindeki çakıllarla
meşgulolmasın." Süfyan der ki: Sa'd b. İbrahim, Zühri'ye: "(Hadisi
Ebu Zer'den rivayet eden) Ebu'l-Ahvas kimdir?" diye sorunca, Zühri:
"Ravza'da namaz kılan ihtiyarı görmedin mi?" karşılığını verip adamı
tarif etti; ancak Sa'd bir türlü adamı tanıyamadı.
Bu hadis, rahmetin,
namaz kılanın yüzünü döndüğü kıble yönünden indiğini gösterir. İlk hadisin
tevili de bunu desteklemektedir.
975- Ebü Umame der ki:
Hz. Peygamber (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle buyurdu: "Kur'an okuyun.
Çünkü Kur'an, kıyamet günü onu okuyana şefaatçi olarak gelecektir. İki çiçek
olan Bakara ile Al-i İmran sürelerini okuyun. Çünkü onlar, kıyamet gününde iki
gölge veya iki bulut veya havada grup halinde uçan iki bölük kuş gibi
gelecekler ve kendilerini okuyanları müdafaa edeceklerdir. Bakara süresini
okuyun. Onu almak bereket, bırakmak ise hüsrandır. Sihirbazlar onu alt etmeye
güç yetiremez."
Müslim Sahih'inde Hasan
b. Ali el-Hulvani kanalıyla Ebü Tevbe'den rivayet etti. [-] Sahihtir. Müslim (804).
Allah en doğrusunu
bilir, ancak hadiste kastedilen Kur'an okumaya teşviktir. Kıyamet günü okunan
Kur'an'ın gelmesi, kıyamet günü amellerin gelmesiyle aynı manadadır. Bu konu
daha önce geçmiştir.
976- Ebu Malik el-Eş'
ari anlatıyor: Hz. Peygamber'in (Sallallahu aleyhi ve Sellem) yanındayken:
"Ey iman edenler! Size açıklandığı takdirde, sizi üzecek olan şeylere dair
soru sormayın"[Maide 101] ayeti nazil oldu ki biz de ona bazı şeyleri
soruyorduk. Sonunda şöyle buyurdu: "Yüce Allah'ın öyle kulları vardır ki
bunlar peygamber ve şehit olmadıkları halde kıyamet gününde Allah'a olan
yakınlıklarından dolayı peygamberler ve şehitler onlara gıpta ederler"
buyurdu. Orada kenarda bulunan bir bedevi dizlerinin üzerine kalkıp kollarıyla
da işaret ederek: "Ey Allah'ın Resulü! Bunların kim olduklarını bize
anlatsana" deyince, Resulullah'ın (Sallallahu aleyhi ve Sellem) yüzüne bir
neşe geldiğini gördüm. Sonra şöyle buyurdu: "Bunlar değişik şehirlerden,
değişik kabilelerden ve farklı bölgelerden olmalarına, aralarında bir akrabalık
bağı veya dünyalık bir menfaat bulunmamasına rağmen Allah için birbirlerini
seven kullardır. Yüce Allah (kıyamet gününde) bunların yüzlerini nurlu kılar ve
inciden minberler üzerinde oturtur. O günde insanlar endişe içinde olurken
bunlar endişe taşımazlar. İnsanlar korku içindeyken bunlar korkmazlar."
[-] İsnadı zayıflır.
Ahmed, Müsned (5/341), İbnu'l-Mübarek, Zühd (713) ve Müsned (7).
Bu hadisi rivayet eden
Şehr b. Havşeb hadis alimlerine göre huccet kabul edilmemiştir. "Allah'a
olan yakınlıkları ve makamlarından dolayı" sözünden kasıt, onlara verilen
değerdir. "Rahman'ın önünde onlara inciden minberler yapar" sözünden
kasıt ta Arş'ın önüdür. Allah doğrusunu bilir
Sonraki sayfa için
aşağıdaki link’i kullan: