BEYHAKİ KÜLLİYATI |
ALLAH’IN İSİM VE SIFATLARI |
ANA SAYFA
Kur’an Hadis Sözlük Biyografi
Yüce Allah'ın: "Gökte
olanın sizi yerin dibine geçirmesinden güvende misiniz?" Buyruğu
Ebu Abdillah el-Hafız
der ki: Ebu Bekr Ahmed b. İshak b. Eyyub elFakıh: "Gökte olanın sizi yerin
dibine geçirmesinden güvende misiniz?"[Mülk 16] ayetini açıklarken şöyle
dedi: Araplar "Ala, (üzerinde) edatı yerine "Fi" edatını
kullanırlar. Yüce Allah'ın: "Yeryüzünde dört ay daha dolaşın''[Tevbe 2]
ve: "sizi hurma kütüklerine asacağım"[Taha 71] ayetinde buyurduğu
gibi. Hurma kütüklerine sözünden kasıt hurma kütüklerinin üzeri, yerden kasıt
ta yerin üzeridir. ''yüzünü göğe çevirip durduğunu görüyoruz"[Bakara 144]
sözünden kasıt ta semanın üstündeki Arş'a çevirmektir. Daha önce zikrettiğimiz
Resulullah'tan (Sallallahu aleyhi ve Sellem) gelen haberler de bu yöndedir.
889- Ebu Said el-Hudri
anlatıyor: Hz. Ali Yemen'de iken Resulullah'a (Sallallahu aleyhi ve Sellem)
deri parçası içinde henüz toprağı üzerinde olan bir altın parçası gönderdi.
Allah Resulü de (Sallallahu aleyhi ve Sellem) bu altını dört kişi arasında
paylaştırdı. Bunlar da Uyeyne b. Bedr, Akra' b. Habis, Zeyd el-Hayl ve Alkame
b. Ulase -veya Amir b. et-Tufeyl, hangisi olduğu konusunda ravi Umare tereddüt
etmiştir- idi. Hz. Peygamber'in (Sallallahu aleyhi ve Sellem) ashabından bir
kişi: "Bu taksime biz bunlardan daha hak sahibiydik" dedi. Bunun
üzerine Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Semada bile güvenilir
biriyken, sabah akşam semadan haberler (vahiy) gelirken bana güvenmiyor musunuz?"
buyurdu. -Hadis devam etmektedir-
Buhari ile Müslim,
Sahih'lerinde Kuteybe'den rivayet ettiler.
[-] Sahihtir. Buhari (8/67) ve Müslim (1064).
890- Muaviye b. el-Hakem
es-Sülemi anlatıyor: Ben Allah Resulü'ne (Sallallahu aleyhi ve Sellem):
"Ey Allah'ın Resulü! ... " dedim. -Hadis uzun bir metinle devam
ediyor- Daha sonra bir cariyemin Uhud ve Cevvaniyye taraflarında güttüğü
koyunları hatırladım. Günün birinde ne göreyim! Bir kurt, sürüden bir koyunu
kapıvermiş. Sonuçta ben, Adem oğullarından bir insanım. Onlar gibi ben de
üzülürüm. Bu yüzden cariyeme bir tokat patlattım. Daha sonra Allah Resulü'ne
(Sallallahu aleyhi ve Sellem) giderek olan biteni ona anlattım. Yaptığımı bana
fazla buldu. Ben de: "Onu azat edeyim mi?" dedim. Resulullah (Sallallahu
aleyhi ve Sellem): "Onu çağır gelsin" buyurdu. Hz. Peygamber
(Sallallahu aleyhi ve Sellem) ona: "Allah nerededir?" diye sordu.
"Semadadır" cevabını verdi. "Ben kimim?" diye sordu.
"Sen Allah'ın Resulü'sün" cevabını verdi. Bunun üzerine Resulullah
(Sallallahu aleyhi ve Sellem): "O Müslüman'dır, onu az at et"
buyurdu. [-] Sahih, ravileri güvenilir.
Müslim (537).
891- Bu hadis, başka bir
kanalla da aynı mana ile rivayet olunmuştur.
Sahih bir rivayettir. Müslim,
Evzai ve Haccac es-Savvaf kanalıyla Yahya b. Ebi Kesir'den cariye kıssası
olmadan tahric etti. Lafzındaki ihtilaflar nedeniyle hadisin diğer versiyonunu
vermedi sanırım. Sünen'in zıhar bölümünde Muaviye b. el-Hakem'e hadisin
lafzında muhalefet edenleri zikrettik.
[-] Sahihtir. Tayalisi, Müsned (1105).
892- Fadale b. Ubeyd
anlatıyor: İki adam idrar tutukluğu konusunda şifa aramak için çıkmışlardı.
Yanıma geldiklerinde onları Ebu'd-Derda'ya götürdüm. Testislerindeki
rahatsızlığı ona anlattıklarında dedi ki:
"Resulullah'ın
(Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle buyurduğunu işittim: "Biriniz bir
yerinden rahatsızlandığı zaman veya bir kardeşi herhangi bir rahatsızlıktan
dolayı ona başvurduğu zaman: ''Ey ismi göklerde kutsanan, buyrukları hem gökte,
hem de yerde hakim olan Rabbimiz! Allahım! Rahmetini göklerde gösterdiğin gibi
yeryüzüne de ihsan et. Sen ki iyilerin Rabbisin! Günahlarımızı ve kusurlarımızı
bağışla! Filan kişideki rahatsızlık için rahmetinden bir rahmet, şifandan bir
şifa indir!'' diye dua etsin. Bunu dediği zaman inşaallah iyileşecektir."
Bunu Ebu Davud, Sünen
kitabında tahrle etti. (2892 mo ile).
893- Abdullah b. Amr b.
el-As der ki: Hz. Peygamber (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle buyurdu:
"Merhametli olanlara Rahman (olan Allah) merhamet eder. Yeryüzündekilere
merhamet edin ki, gökteki de size merhamet etsin." [-] Ebu Davud (4941) ve Tirmizi (1924).
894- İmran b. Husayn der
ki: Hz. Peygamber (Sallallahu aleyhi ve Selleml, babama: "Ey Husayn! Bir
günde kaç tanrıya ibadet ediyorsun?" diye sorunca, babam: "Altısı
gökte, biri yerde olmak üzere yedi tanrıya" dedi. Hz. Peygamber
(Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Arzu ettiğin ve korktuğun şeyler için
hangisine ibadet ediyorsun?" diye sorunca, babam: "Gökte olana"
dedi. Bunun üzerine Hz. Peygamber (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Şayet
müslüman olursan sana faydası dokunacak iki kelime öğreteceğim" buyurdu.
Husayn müslüman olduğunda: "Ey Allah'ın Resulü! Bana daha önce söz
verdiğin gibi o iki kelimeye öğret" dedi. Peygamberimiz (Sallallahu aleyhi
ve Sellem) ona şu karşılığı verdi: "Şöyle de: "Allahım! Bana doğru
yolu göster ve kendi nefsimin kötülüğünden beni koru." [-] Zayıf
Ahmed b. Meni, Ebü
Muaviye'den rivayetle mutabaat etmiştir.
Bu hadislerde geçen:
"Gökte olanın ... " sözü, Kitab ve sünnetin de belirttiği gibi:
"Semanın üstünde, Arş'ın üzerinde" manasındadır. Allah en doğrusunu
bilir, ancak kelam alimleri de bu manayı vermişlerdir. Bazı kelam alimleri ise:
"Gökte olan ilahın sizi yerin dibine geçirmesinden güvende misiniz?"
anlamını vermişlerdir. Ancak birinci görüş Kitab ve sünnete daha uygundur.
Allah en doğrusunu bilir.
Sonraki sayfa için
aşağıdaki link’i kullan: