BEYHAKİ KÜLLİYATI |
ALLAH’IN İSİM VE SIFATLARI |
ANA SAYFA
Kur’an Hadis Sözlük Biyografi
Yüce Allah'ın Hz. İsa'ya:
"Seni vefat ettireceğimı seni katı ma yükselteceğim"
[Al-i İmran 55]
Buyurması
Yüce Allah Hz. İsa'ya:
"Seni vefat ettireceğim, seni nezdime yükselteceğim" buyurmuştur.
Yine Hz. İsa hakkında şöyle buyurmuştur: "Bilakis Allah onu (İsa'yı) kendi
nezdine kaldırmıştır.''[Nisa 158], "Melekler ve Ruh miktarı ellibin yıl
süren bir gün içinde ona çıkar."[Mearic 4], "Güzel sözler O'na
yükselir, o sözleri de yararlı iş YÜkseltir."[Fatır 10]
895- Ebü Hureyre der ki:
Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle buyurdu: "Meryem'in oğlu
aranıza inip de size imam olduğu zaman durumunuz nasıl olacak?!"
Buhari Sahih'inde Yahya
b. Bukeyr'den ve Müslim başka bir yolla Yünus'tan rivayet etti. Burada, Hz.
İsa'nın göğe yükseltildikten sonra oradan inişi kasdedilmiştir. [-] Sahih, ravileri güvenilir. Buhari (6/491)
ve Müslim (155).
896- Ebü Hureyre der ki:
Hz. Peygamber (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle buyurdu: "Birbiri
ardınca birtakım melekler gece, birtakım melekler de gündüz sizin aranıza
gelirler. Bunlar sabah namazı ile ikindi namazında toplanırlar. Sonra sizin
aranızda geceleyenler göğe çıkarlar. Rableri kullarının hallerini pekala
bildiği halde onlara: ''Kullarımı ne halde bıraktınız?'' diye sorar. Melekler:
''Onları namaz kılarlarken bıraktık. Yanlarına vardığımız da da namaz
kılarlarken bulduk'' derler."
Buhari ile Müslim başka
bir yolla Ebu'z-Zinad'dan tahric ettiler.
[-] Hasendir. Buhari (2/33, 6/306, 13/415) ve Müslim (632).
897- Ebu Hureyre'nin
bildirdiğine göre Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle buyurmuştur:
"Kişi helalolan bir malından -ki Yüce Allah'a ancak helalolan bir şey
yükselir- hurma kadar olsa dahi bir sadaka verirse, Allah onu sağ eliyle teslim
alır ve sizden birinizin tayını büyütmesi gibi Uhud dağı gibi oluncaya kadar
büyütür."
[-] Sahih, ravileri
güvenilir. Buhari (3/278, 13/415) ve Müslim (1014).
Buhari bunu Sahih'te
Süleyman b. Bilal kanalıyla Abdullah b. Dinar'dan, o Ebü Salih'ten, o da Ebü
Hureyre'den rivayet etmiştir. Müslim ise başka bir yolla Said b. Yesar'dan:
"Allah helal olandan başkasını kabul etmez" ibaresiyle rivayet
etmiştir. İbn Aclan da bunu Said b. Yesar'dan: "Allah helal olandan
başkasını kabul etmez ve ancak helalolan semaya yükselir" ibaresiyle
aktarmıştır.
898- Ebü Hureyre'nin
bildirdiğine göre Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle buyurdu:
"Kul helalolan bir maldan sadaka verdiği zaman -ki Yüce Allah ancak helal
olan bir şeyi kabul eder ve semaya ancak helal olan şey yükselir- Rahman (olan
Allah) eliyle -veya avucuyla- onu teslim alır ve tasadduk edilen şey bir hurma
olsa dahi birinizin tayını veya sütten kestiği devesini büyütmesi gibi büyütür.
O hurma kadar büyür ki büyük bir dağ kadar olur." [-] Sahih
899- İbn Abbas'ın
bildirdiğine göre ayette geçen güzel sözden kastedilen Allah'ı zikretmektir.
"Salih ameli de güzel sözler yükseltir"[Fatır 10] buyruğu hakkında
ise İbn Abbas şöyle der: "Bunlar farzları eda etmektir. Kim farzları eda
ederken Allah'ı zikrederse, bu kişinin ameli sözüyle birlikte Allah'ın huzuruna
yükselir. Kim Allah'ı zikredip te farzlarını eda etmeyecek olursa, bu sefer
sözü de am eli de reddedilir." [-]
Zayıf
900- Mücahid, "Güzel
sözler ancak O'na yükselir. Salih ameli de güzel sözler yükseltİr"[Fatır
10] buyruğunu açıklarken: "Güzel sözü O'na yükselten salih ameldir"
demiştir. [-] Zayıf
Derim ki: Güzel söz ve
helal sadakanın semaya yükselmesi, bunların kabul edildiği manasındadır.
Meleklerin yükselmesi ise semadaki makamlarına çıkmalarıdır. Hadiste Allah'a
yükselme ve çıkma ifadesi:
"Gökte olanın sizi
yerin dibine geçirmesinden güvende misiniz?"[Mülk 16] ayetiyle aynı
manadadır. Daha önce bu ayetin: "Semanın üzerinde Arş'ın üstünde"
manasında olduğunu zikretmiştik. Tıpkı: "Yeryüzünde dört ay daha
dolaşın''[Tevbe 2] ayetinden kastedilenin yerin üzerinde demek olduğu gibi.
Aynı şekilde Yüce Allah: "Onlar, üstlerindeki Rablerinden
korkarlar"[Nahl 50], "Rahman, Arş'a istiva etmiştir''[Taha 5]
buyurmuştur. Kelam alimlerinin bununla ilgili görüşleri daha önce geçmiştir.
Bizden önceki alimlerin de bununla ilgili görüşlerini ve yüce Allah'a sınır
çizmenin ve teşbihin caiz olmadığını söylediklerini naklettik.
901- Ebu Davud
et-Tayalisi der ki: "Süfyan es-Sevd, Şu'be, Hammad b. Zeyd, Hammad b.
Seleme, Şerik ve Ebü Avane böylesi rivayetlerde gelen Yüce Allah'ın fiilleri
konusunda herhangi bir kayıt ve sınırlama getirmez, onları mahlükatın
fiillerine benzetmez, keyfiyetini sormadan hadiste geçtiği şekliyle aktarır, bu
konudaki sorulara yine rivayetlerle cevap verirlerdi."
Ebu Davud: "Biz de
bu görüşteyiz" demiştir.
Derim ki: Bizden önce
gelen büyüklerimiz de bu görüştedir. Yüce Allah'a cihet nisbet eden rivayet ise
şudur:
902- Ali b. el-Hasan der
ki: Abdullah b. el-Mübarek'e: "Rabbimizi nasıl bileceğiz?" diye
sorunca: "Yedinci semada, Arş'ının üzerindedir" cevabını verdi. Ben:
"Cehmiyye'den olanlar: ''O, buradadır (her yerdedir)'' diyorlar" dediğimde
ise: "Biz Cehmiyye'nin dediği gibi demeyiz. O, kendini vasfettiği gibidir,
deriz" karşılığını verdi. Ben: "Peki bir sınırı var mıdır?" diye
sorduğumda: "Evet vallahi vardır" cevabını verdi. Hadisin lafzı
Muhammed b. Salih'e aittir.
[-] Hadis
İbnu'l-Mübarek'ten sahihtir. Hatib, Tarıh (3/322) ve Abdullah b. Ahmed,
es-Sünne (1/174-175).
Ahmed b. el-Hüseyin
el-Beyhaki der ki: Abdullah, sınır ile işitmeyi kasdetmiştir. Sadık habere göre
Yüce Allah Arş'a istiva etmiştir ve bildirdiği üzere Arş'ın üzerindedir. Abdullah
bu sözüyle Cehmiyye'nin, Allah'ın her yerde olduğu iddiasını yalanlamak için
böyle demiştir. Diğer sözü ise bundan ne kasdettiğini açıklamaktadır.
903- Abdullah b.
el-Mübarek der ki: "Biz Rabbimizin Yedi kat semanın üzerinde, Arş'ının
üzerine istiva etmiş, yarattıklarından ayrı biliriz. Cehmiyye'nin dediği gibi:
''Buradadır'' demeyiz." Abdullah böyle derken yeri gösterdi.
Derim ki:
"Yarattıklarından ayrıdır" sözüyle yüce Allah'a yön isbat etmeyi
değil, Cehmiyye'nin görüşünün geçersiz olduğunu belirtmek için söylemiştir.
904- Ebu Muaz el-Belhi,
Ferğane'de şöyle dedi: Tirmiz geçidinde Cehm'e Kur'an okudum. Cehm, Küfe'li ve
güzel konuşan biriydi. Ancak ne ilmi vardı, ne de ilim sahipleriyle oturmuştu.
Sadece etrafında konuşanlarla konuşurdu. Ona: "İbadet ettiğin rabbini bize
vasfet" dediklerinde, eve girdi ve uzun bir müddet çıkmadı. Günler sonra
çıkıp:
"O şu havadır, o
her şeyledir ve her şeydir. Hiçbir şeyden ayrı değildir" dedi. Allah'ın
düşmanı (Cehm) yalan söyledi. Yüce Allah, kendisi vasfettiği gibi
semadadır. [-] Sahih, ravileri
güvenilir.
905- Nuh b. Ebi Meryem
Ebu İsmet anlatıyor: Ebu Hanife'nin ilk zamanlarında yanındayken, Cehm'in
meclisine gidip gelen Tirmiz'den bir kadın gelip Küfe'ye girdi. Zannedersem
etrafında on bin kişi kadar insanı kendi görüşüne çağırıyordu. Kadına:
"Şurada Ebu Hanife adında bir adam var. Makulolan sözleri kabul eder"
dediler. Kadın Ebü Hanife'nin yanına gidip: "İnsanlara meseleleri öğreten
sen misin? Dinini terk etmişsin. İbadet ettiğin ilahın nerede?" dedi. Ebü
Hanife yedi gün boyunca ona cevap vermedi. Sonra iki mektupla yanına çıktı ve:
"Allah yerde değil, semadadır" dedi. Bir adam: "Yüce Allah'ın:
"Nerede olsanız, O sizinle beraberdir"[Hadid 4] buyruğuyla ilgili ne
dersin?" diye sorunca Ebu Hanife şöyle cevap verdi. "Bu tıpkı yanında
olmadığın bir adama: ''Ben seninle beraberim'' diye yazman gibidir." [-] Çok zayıftır.
Derim ki: Ebu Hanife,
yüce Allah'ın yerde var olduğunu nefyetmekle ve ayeti tevil ederken:
"Allah semadadır" derken isabet etmiştir. Allah en doğrusunu bilir,
ancak eğer hikaye sahihse bundan kasdettiği: "Gökte olanın sizi yerin
dibine geçirmesinden güvende misiniz?"[Mülk 16] ayetinin tefsirinde
zikrettiğimizle aynıdır. Ebu İsmet'in ondan naklettiğine göre Ehl-i sünnet mezhebini
zikrederken: "Biz Allah hakkında bir şey demeyiz" demiştir. Bu,
Süfyan b. Uyeyne'den naklettiğimiz aşağıdaki söze benzemektedir.
906- İbn Uyeyne der ki:
"Yüce Allah'ın zatını vasfettiği ayetler, okunduğu gibi anlaşılır. Bunları
Allah ve peygamberleri dışında kimsenin tefsir etme hakkı yoktur. " [-] Sahihtir.
Sonraki sayfa için
aşağıdaki link’i kullan:
Yüce Allah'ın:
"Nerede olsanız, O sizinle beraberdir"[Hadid 4] Buyruğu ve Aynı
Manadaki Ayetler