BEYHAKİ KÜLLİYATI |
ALLAH’IN İSİM VE SIFATLARI |
ANA SAYFA
Kur’an Hadis Sözlük Biyografi
Dirsek ve Kol Hakkındaki Rivayetler
742- Ebu'l-Ahvas,
babasından bildiriyor: Resulullah'ın (Sallallahu aleyhi ve Sellem) yanına kötü
bir görünüşle geldiğimde bana: "Malın var mı?" diye sordu.
"Evet, var" dediğimde: "Ne tür malın var?" diye sordu.
"Deve, at, köle, koyun her türlüsünden var" dediğimde: "Yüce
Allah sana nimet bahşetmişse bu nimetin izleri üzerinde görünsün!"
buyurdu. Sonra:
"Kabilenin develeri
kulakları sağlam develer doğurduğu zaman usturayla kulaklarını kesip bu
bahire'dir, diyerek onu salıyor musun? Veya kulakları ya da derisine çizik atıp
etini kendine ve ailene haram sayıyor musun?" diye sorunca:
"Evet!" dedim. Bunun üzerine: "Allah'ın sana ihsan ettiği senin
faydalanman içindir. Allah senden daha güçlü ve bıçağı seninkinden daha keskin
iken bunu yapmıyorsa sen neden yapıyorsun?" buyurdu.
[-] Sahih, ravileri
güvenilir. Ebu Davud (4063), Tirmizi (2006) ve Nesai (8/196).
Ebu'z-Za'ra,
Ebu'l-Ahvas'tan rivayetle mutabaat etmiştir. Ebu'lAhvas'ın babası Malik b.
Nadle el-Cuşemi olup oğlundan başka ondan rivayet eden yoktur.
743- Ebu Hureyre'nin
bildirdiğine göre Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle buyurdu
"(Cehennemdeki) kafirin derisinin kalınlığı kırk iki arşın, dişi Uhud dağı
kadar olacaktır."
[-] Sahih, ravileri
güvenilir. Tirmizi (2577)
Bazı kelam alimleri der
ki: "Allah'ın kolu senin kolundan daha güçlüdür" sözü, "Onun
emri senin emrinden öncedir, Kudreti senin kudretinden büyüktür" manasındadır.
Buradaki kol: "Bu malı kendi kol gücümle" kazandım sözüyle aynı
manadadır. Bundan kasıt ta malı kendi tedbiri ve gücüyle kazandığıdır. Hadiste
kudreti anlatırken koldan bahsedilmesi, kolun gücün olduğu yer olması
sebebiyledir. "Onun bıçağı senin bıçağından daha keskindir" sözü de
bunu açıklamaktadır. Arapların bir şeyi ifade ederken ona benzer örnekler
vermesi sebebiyle Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) yüce Allah'ın
adaletini bu şekilde ifade etmiştir. Tıpkı basar sıfatının gözle ifade edilmesi
gibi. "Cebbar'ın koluyla kırk iki arşın" ifadesinden uzun kollu ve
iri yarı zorba kastedilmiştir. Yüce Allah'ın: "İşte bu, Rablerinin
ayetlerini bile bile inkar eden, peygamberlerine kafa tutan ve her inatçı
zorbanın emrine uyan Ad milletidir"[Hud , 59] ve "Sen onların
üzerinde bir zorba değilsin"[Kaf 45] buyruğunda geçen cebbar kelimesi bu
manadadır. İnsanlar için cebbar kelimesi, uzun kollu, iri yarı olmasa bile
güçlü manasında kullanılabilir.
744- İbn Cüreyc'in bir
adamdan bildirdiğine göre Urve b. ez-Zübeyr, Abdullah b. Amr b. el-As'a:
"En büyük ve kalabalık mahlükat hangisidir?" diye sorunca, Abdullah:
"Meleklerdir" dedi. Urve: "Melekler neyden yaratıldı?" diye
sorunca da Abdullah şu karşılığı verdi: "Kolların ve göğsün nurundan
yaratıldı. Kolları uzatıp: ''İki bine iki bin olun!'' dedi." Ravi der ki:
"İbn Cüreye' e: "İki bine iki bin ne demek?" diye sorulunca:
"Sayılamayacak kadar çok, demek" karşılığını verdi.
[-] Abdullah b. Ahmed,
Sünen (2/475, 510), Bezzar, Müsned (2/449) ve Ebu'ş-Şeyh, el-Azame (2/727).
Hadis Abdullah b.
Amr'dan mevküftur ve rivayet eden kişinin adı verilmemiştir. Senedinde kopukluk
vardır. Bana bildirildiğine göre İbn Uyeyne bunu Hişam b. Urve' den, o
babasından, o da Abdullah b. Amr'dan rivayet etmiştir.
Eğer hadis sahihse
Abdullah b. Amr öncekilerin kutsal kitaplarına bakardı. Bu sebeple Resulullah'a
(Sallallahu aleyhi ve Sellem) dayandırmadığı sözleri, bu kitaplarda gördüğü
şeyler olabilir. Göğüs ve kollar, bazı mahlükata verilen isimler de olabilir.
Yıldızlardan birine Ziraayn (=kollar) adının verilmesi gibi. Urve'den
nakledilen sabit bir hadiste bildirildiğine göre Hz. Aişe, Resulullah'ın
(Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Melekler nurdan yaratılmıştır"
buyurduğunu söyledi. Hadis bu şekilde mutlak olarak gelmiştir.
Sonraki sayfa için
aşağıdaki link’i kullan: