BEYHAKİ

KÜLLİYATI

ALLAH’IN İSİM VE SIFATLARI

 

ANA SAYFA      Kur’an      Hadis      Sözlük      Biyografi

 

El Sıfatının İsbatı

 

Bu konudaki sadık habere göre ellerden kasıt bizzat organların kendisi değildir. Yüce Allah şöyle buyurur: "Allah: ''Ey İblis! Ellerimle (kudretimle) yarattığıma secde etmekten seni alıkoyan nedir? Böbürlendin mi? Yoksa gururlananlardan mısın?'' dedi."[Sad 75], "Yahudiler, ''Allah'ın eli sıkıdır'' dediler; dediklerinden ötürü elleri bağlandı ve lanetlendiler. Hayır, O'nun iki eli de açıktır, nasıl dilerse sarfeder."[Maide 64]

 

 

684- Enes'in bildirdiğine göre Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle buyurdu: "Kıyamet günü müminler toplanınca üzüntü içinde: ''Rabbimizden şefaat dileyecek birisini bulsak ta bizi bu durumdan kurtarıp rahatlatsa'' derler ve Hz. Adem'e gidip: ''Ey Adem! Sen, insanların atasısm, Allah seni eliyle yarattı ve sana melekleri secde ettirdi ve her şeyin adım sana öğretti. Sen bizim şu yerimizde rahatlayabilmemiz için Rabbin katında bize şefaat et'' derler." -Hadis tümü uzunluğu ile devam ediyor- Buhari Sahih'inde ve Müslim Sahih'inde Hişam ed-Destuvai'den rivayet etti.  [-] Sahih, ravileri güvenilir. Buhari (444) ve Müslim (193).

 

 

 

685- Ebu Hureyre der ki: Bir gün Resulullah'a (Sallallahu aleyhi ve Sellem) et getirildi. Paylaştırılırken, kendisine çok sevdiği but verildi. Buttan bir parça ısırdı ve şöyle buyurdu: "Kıyamet gününde insanların efendisi ben olacağım! Neden biliyor musunuz?" -Tüm uzunluğu ile Şefaat hadisi devam ediyor- Orada şöyle geçmektedir: Hz. Adem'e gidecekler. Ona:

 

"Ey Adem! Sen ki insanlığın babasısın! Yüce Allah seni kendi elleriyle yarattı, ruhundan sana üfledi ve sana her şeyin ismini öğretti. Rabbinden bizim için şefaat dile!" diyecekler.

Buhari Sahih'inde İshak b. Nasr kanalıyla Muhammed b. Ubeyd'den ve Müslim başka bir yolla Ebu Hayyan'dan tahric ettiler.  [-] Sahih, ravileri güvenilir. Buhari (6/371) ve Müslim (194).

 

 

 

686- Ebu Hureyre der ki: Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle buyurdu: "Hz. Adem ile Musa münakaşa ettiler. Hz. Musa, Adem'e dedi ki: ''Sen ki Yüce Allah seni kendi eliyle yarattı, Sana kendi ruhundan üfledi, sana melekleri secde ettirdi ve Cennetine koydu. Sonra seni oradan çıkardı!'' Hz. Adem ise şöyle karşılık verdi: ''Sen ki, Yüce Allah'ın, risaletini bildirmek üzere seçtiği birisin. Seninle konuştu. Sana Tevrat'ı indirdi. Sırdaşı olarak seni kendisine yaklaştırdI. Sence Tevrat, ben yaratılmadan kaç yıl önce Yüce Allah tarafından yazıldı?'' Musa: ''Kırk yıl önce'' dedi. Bunun üzerine Adem: ''O halde Yüce Allah'ın, beni yaratmadan kırk yıl önce yapmamı takdir ettiği bir şeyi işledim diye mi beni kınıyorsun?'' dedi." Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) buyurdu ki: "Bu şekilde de Adem, Musa'yı yenmiş oldu.

 

Bunu Yezıd b. Hürmüz ile Abdurrahman el-A'rec te Ebu Hureyre'den Musa'nın Adem'e "Sen, Yüce Allah'ın eliyle yarattığı kişisin" ibaresiyle rivayet etti. Bu şekilde Müslim Sahih'inde tahrk etti. Bunu Ebu Salih te Ebu Hureyre ile Ebu Said'den birlikte merfu olarak aktarmıştır.  [-] Sahihtir. Müslim (2652).

 

 

 

687- Ebu Hureyre'nin bildirdiğine göre Hz. Peygamber (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle buyurdu: "Hz. Adem ve Hz. Musa tartıştılar ve Hz. Musa: ''Ey Adem! Sen babamızsın, bizi hüsrana uğratıp cennetten çıkardın'' dedi. Hz. Adem: ''Ey Musa! Allah seni kelamıyla seçti ve sana levhalarda eliyle yazdı. Beni, Allah'ın beni yaratmadan kırk yıl önce takdir ettiği şey sebebiyle mi kınıyorsun?'' karşılığını verdi. Böylece Adem Musa'ya delille galip geldi."

Bu hadis, A'rec kanalıyla da Ebu Hureyre'den rivayet olunmuştur. Buhari Sahih'inde Ali b. Abdillah kanalıyla Süfyan'dan ve Müslim Sahih'inde Amr en-Nakıd kanalıyla Süfyan'dan ilk isnad ile, İbn Ebi Ömer kanalıyla Süfyan'dan ikinci isnad ile rivayet etti. İbn Ebi Ömer rivayetinde ise "Eliyle sana Tevrat'ı yazdı" ibaresi geçmiştir.  [-] Sahih, ravileri güvenilir.

 

 

Bu iki isnad ve önceki arasında ihtilaf yoktur. Ancak bu iki senedde Tevrat'ı kendi eliyle yazdığı belirtilmiş, ancak ilk hadiste bu belirtilmemiştir. İlk hadiste de Hz. Musa'nın Hz. Adem'e: "Allah seni kendi eliyle yarattı" dediği belirtilmiş, ancak bu iki hadiste ibare böyle değildir. Ancak bütün bunlar Resulullah'tan (Sallallahu aleyhi ve Sellem) sabittir (sahihtir).

 

 

 

688- Urve b. Ruveym'in Ensar'dan bir kişiden (Cabir'den) bildirdiğine göre Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle buyurdu: "Allah, Hz. Adem ve zürriyetini yaratınca melekler: ''Ey Rabbimiz! Onları yiyen, içen, evlenen ve binen kişiler olarak yarattın. Dünyayı onlara, ahireti de bize ver'' dediler. Bunun üzerine Allah onlara şöyle dedi: "Ellerimle yarattığım ve ona ruhumdan üflediğim kişiyi: ''Ol!'' deyip de oluverenler gibi kılmam."  [-] Buhari, Tarih (6/79-80).

 

 

 

689- Bu hadis, başka bir kanalla Cabir b. Abdillah'tan "atlara binen" lafzıyla ve "ruhumdan üflediğim" ibaresi olmaksızın rivayet edilmiştir.  [-] Zayıf

 

 

 

690- Şa'bi der ki: Minber üzerinde Muğire b. Şu'be'nin insanlara şunu haber verdiğini işittim: -Süfyan der ki: İki raviden biri bunu merfu olarak aktarmış tır- Hz. Peygamber (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle buyurdu: "Hz. Musa, Rabbine sorarak: ''Ey Rabbim! Cennet ahalisinin makam olarak en aşağıda olanı kimdir?'' dedi. Bunun üzerine Yüce Allah şöyle buyurdu: ''Cennet ahalisi Cennete girdikten sonra Cennete girmek için gelen kişidir.'' Ona: ''Cennete gir denilecek ve o: "Herkes kendi yerine yerleşmiş ve alacağını almışken ben nereye gireceğim?" diyecektir.'' Ona: ''Dünya hükümdarlarından bir hükümdarın mülkü kadar bir mülkün senin olmasına razı olmaz mısın?'' denilince: ''Tamam ey Rabbim! Razı oldum'' diyecektir. Bunun üzerine ona: ''Bu ve bunun on katı daha senindir'' denilince: ''Tamam ey Rabbim! Razı oldum'' diyecektir. Yine ona: ''Bununla beraber canının çektiği ve gözüne hoş gelen her şey senindir'' denilecektir."

 

Müsa: ''Ey Rabbim! Cennet ahalisinin makam olarak en üstte olanı kimdir?'' deyince, Allah: ''Sana onlardan bahsedeyim. Onların kerametini kendi ellerimle diktim ve mühürledim. Onlar için hiçbir gözün görmediği, hiçbir kulağın işitmediği ve hiç kimsenin aklına gelmeyecek güzel nimetler vardır'' buyurdu." Allah'ın Kitabı'ndaki: "Yaptıklarına karşılık onlar için saklanan müjdeyi kimse bilmez" (Secde 17) ayeti de bunu doğrulamaktadır."

 

Müslim Sahih'inde Bişr b. el-Hakem'den rivayet etti.  [-] Sahihtir. Müslim (189).

 

 

 

691- Enes der ki: Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle buyurmuştur: "Yüce Allah, Adn Cennetini yarattı ve ağaçlarını kendi eliyle dikti. Ona: ''Konuş!'' buyurunca, Cennet: ''Müminler kurtuluşa ermişlerdir''[Müminun 1] dedi."  

 

[-] Zayıf, Ebu Nuaym, Sıfatu'l-Cenne (17), Taberani, M. el-Kebir (11/184), M. el-Evsat (1/414) ve Ebu Nuaym (16).

 

 

 

692- Abdullah b, el-Haris'in bildirdiğine göre Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle buyurdu: "Yüce Allah üç şeyi eliyle yaratmıştır: Adem'i eliyle yaratmıştır. Tevrat'ı eliyle yazmıştır ve Firdevs'i eliyle dikmiştir. Daha sonra ise şöyle buyurmuştur: ''İzzet ve Celalime yemin ederim ki alkolik kişiler ve deyyılslar, oraya giremezler.''" Dediler ki: "Ey Allah'ın Resulü! Alkoliğin ne olduğunu biliyoruz, peki deyyıls ne demektir?" "Eşinin çirkinliklerine göz yum an kişidir" buyurdu.   Bu, mürsel bir rivayettir.

 

 

Eğer hadis sabitse, metindeki yazmak yaratmak manasındadır. Bundan kasıt ta, Tevrat'ın harflerinin şekillerinin yaratılmasıdır. Yazılan ise Ondan ayrı değil, Allah'ın kelamı olup zati sıfatlarındandır.

 

 

 

693- İbn Ömer der ki: "Yüce Allah dört şeyi bizzat kendi eliyle yaratmıştır. Bunlar da Arş, Adn cennetleri, Adem ve Kalem' dir. Mahlukatıyla da arasına dört perde koymuştur. Bunlar da ateş, karanlık, nur ve tekrar karanlıktır."

 

[-] Hadis mevkuf olup senedi sahihtir. Hakim, Müstedrek (2/319), Ebu'ş-Şeyh, el-Azame (2/578, 579, 670).

 

 

Hadisteki perde; Halık'a değil, mahluka racidir.

 

 

 

 

 

694- Ebu Hureyre der ki: Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle buyurdu: "Rabbiniz, mahlukatı yaratmadan önce, kendi (kudret) eliyle Zatı için: ''Benim rahmetim öfkemi geçmiştir'' (fermanını) yazdı."  [-] Hadis sahih, senedi hasendir.

 

 

Kelam alimlerinden bazıları ele başka bir mana vermişler ve şöyle demişlerdir: El, kuvvet manasına gelir. Yüce Allah: "Onların söylediklerine sabret; güçlü kulumuz Davud'u an; o, daima Allah'a yönelirdi"[Sad 17] buyurmuştur. Ayetteki elden kasıt ta güçtür. Yine el, mülk ve kudret manasına da gelir. Yüce Allah şöyle buyurur: "De ki: Doğrusu fazıl Allahın elindedir, onu dilediğine verir.''[Al-i İmran 73] El, nimet manasına da gelir. Araplar şöyle derler: "Falan kişide ne kadar nimetim vardır. Yani ona ne kadar iyilik yaptım." El, ihsan manasına da gelir. Yüce Allah:

 

"Görmüyorlar mı ki, biz kudretimizin eseri olmak üzere onlar için birçok hayvan yarattık''[Yasin 71] buyurmuştur. Yine: " ... veya nikah akdi elinde olan erkeğin bağışlaması hali müstesna biçtiğinizin yarısını verin, bağışlamanız Allah'tan sakınmaya daha uygundur''[Bakara 237] buyurmuştur. El, organ manasına gelir. Yüce Allah: "''Ey EyyUb! Eline bir demet sap alıp onunla vur, yeminini bozma'' demiştik''[Sad Sur 44] buyurur. Ancak, "Allah: ''Ey İblis, ellerimle (kudretimle) yarattığıma secde etmekten seni alıkoyan nedir? Böbürlendin mi? Yoksa gururlananlardan mısın?'' dedi''[Sad 75] ayetindeki eli organ olarak anlamlandırmak caiz değildir. Çünkü Allah tektir. O'nun için bölümleme mümkün değildir. Yine buradaki anlamın güç, mülkiyet, nimet ve sıla olarak anlaşılması da düşünülemez. Zira, o takdirde Allah'ın dostu Adem ile O'nun düşmanı İblis arasında bu nitelikler ortaklaşa sözkonusu olur ve sözü edilen şekilde onun İblis'e üstün kılındığı da -Ona bahşedilen özel hususun batıl oluşu sebebiyle- bu da batıl olur. O halde, geriye İblis'in yaratılışı ile değil de, yalnızca Adem'in şereflendirilmesi için yaratılması ile alakalı iki sıfata hamledilmesi ihtimalinden başka bir şey kalmıyor. Bu iki sıfatın Hz. Adem'in yaratılışı ile ilgisi ise kudretin makdüra (kudret sonucu var edilene) taalluk etmesi kabilindendir.

 

Doğrudan bir taalluk ile doğrudan doğruya temas bakımından taalluk kabilinden değildir. İşte, O Şanı Yüce Rabbimizin "O, Tevrat'ı kendi eliyle yazdı, keramet yurdunu cennetlikler için bizzat kendi eliyle dikti" şeklinde gelen rivayetler ile benzer diğer ayetler da bu şekildedir, her bir sıfatın kendi muktezasına taalluku kabilindendir. Elle ilgili başka rivayetlerde kastın bizzat el değil, mülk, kudret, rahmet ve nimetin kastedildiği geçmiştir veya burada el, ifadeyi kuvvetlendirmek için sıla olarak gelmiştir. Daha önce zikrettiğimiz mana üstünlüğü, bu da tahsisi gerektirir. Bu durumda eli sıfat dışında bir anlama yüklemek caiz olmaz. Aynı şekilde el, özel manada zikredildiği her yerde konuyla ilgili sıfata bağlı olarak anlamlandırılır.

 

 

 

695- Ebu Said el-Hudri der ki: Hz. Peygamber (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle buyurdu: "Kıyamet gününde yeryüzü tek bir ekmek gibi olacak. Sizler nasıl yolculuk için azık olarak ekmeğinizi hazırlıyorsanız, Yüce Allah da Cennet ahalisi için işte bu ekmeği kendi eliyle hazırlayacak." Yahudilerden bir adam gelip: "Ey Ebu'l-Kasım! Rahman seni mübarek kılsın! Sana, kıyamet gününde Cennet ahalisinin azığının ne olduğunu söyleyeyim mi?" dedi. Hz. Peygamber (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Söyle!" buyurunca, Yahudi: "O zaman yeryüzü Peygamberin de (Sallallahu aleyhi ve Sellem) dediği gibi tek bir ekmek gibi olacaktır" dedi. Hz. Peygamber (Sallallahu aleyhi ve Sellem) bize baktı ve azı dişleri görünecek kadar güldü. Yahudi: "Peki oradaki katıklarının ne olduğunu sana söyleyeyim mi?" deyince, Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem):

 

"Söyle!" buyurdu. Yahudi: "Katıkları balam ve nun olacaktır" dedi. Oradakiler Yahudiye: "Bunlar da ne?" diye sorduklarında, Yahudi:

 

"Bunlar öküz ile balıktır ve bunların ciğerlerinin ziyadesinden yetmiş bin kişi yiyebilir" dedi.

Buhari Sahih'inde Yahya b. Bukeyr'den ve Müslim ise başka bir yolla Leys'ten rivayet etti.  [-] Sahih, ravileri güvenilir. Buhari, (11/372) ve Müslim (2246).

 

 

 

696- Ebu Hureyre'nin bildirdiğine göre Allah'ın Resulü (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle buyurmuştur: "Yüce Allah buyurur ki: Adem oğlunun zamana sövmesi beni incitir. Zira zaman benim (elimde)dir. Gece ile gündüzün dönüşümü işi benim kudretimdedir."

Buhari Sahih'inde Humeydi'den rivayet etti.  [-] Sahih, ravileri güvenilir. Buhari, (8/574, 13/464) ve Müslim (2246).

 

 

 

697- Ali b. Ebi Talib'in bildirdiğine göre Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) iftitah tekbirini getirince şöyle derdi. .. -Namaz başlangıcında okunan bir duayı aktarırken şu ifadeler geçmektedir:- "Buyur emrindeyim. Bütün hayırlar senin elindedir.''

 

Müslim Sahih'inde Muhammed b. Ebi Bekr'den rivayet etti.  [-] Sahihtir. Müslim (771).

 

 

 

698- Ebü Hureyre der ki: Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle buyurdu: "Muhammed'in canı elinde olana yemin olsun ki müminlere zor gelmeyeceğini bilsem, Yüce Allah'ın yolunda savaşa çıkan hiçbir askeri birlikten geri durmazdım. Ancak imkanım yok ki hepsine savaş için binekler bulayım. Onlar da benimle gitmek için imkan bulamıyorlar ve benden geri kalmak da onlara zor geliyor."  [-]  Sahih, ravileri güvenilir. Müslim (1876).

 

 

Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle buyurmuştur: "Canım elinde olana yemin olsun ki bazı gençlerin bana bağ bağ odun toplamalarını, sonra bir adamın namazı kıldırmasını, sonra da cemaatle namaza katılmayanları (bu odunlarla) evleriyle birlikte yakılmalarını içimden geçirdim."

 

[-] Müslim (1/181, 2/123), Malik, Muvatta'da (s. 129, 130) ve Buhari (2/104-108)

 

 

Ebu Hureyre'nin bildirdiğine göre Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle buyurmuştur: "Canım elinde olana yemin olsun ki bir gün gelecek ve içinizden kimse artık beni göremeyecektir. Ancak kişinin beni görmesi kendi ailesi ve malını görmesinden daha sevimli olacaktır."

 

Müslim, Sahih'de Muhammed b. Rafi' kanalıyla Abdurrezzak'tan rivayet etmiştir. Bu konuyla ilgili pek çok hadis vardır.  [-] Müslim, fadail 39 (142) ve Buhari, menakıb (25).

 

 

 

699- Ebu Mlisa el-Eş'arı der ki: Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle buyurmuştur: "Güneş batıdan doğana (kıyamet kopana) kadar Yüce Allah, gündüz günah işleyenin gece vakti, gece vakti günah işleyenin de gündüz tövbe etmesi için elini (tövbe kapısını) açık tutar."

 

Müslim, Sahih'te Bundar kanalıyla Ebu Davud'dan rivayet etti.  [-] Sahih, ravileri güvenilir. Müslim (2759).

 

 

 

700- Abdullah b. Mes'tid der ki: Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle buyurmuştur: "Üç sınıf el vardır. Yüce Allah'ın eli üstün olan eldir. Veren el (Yüce Allah'ın elinin) altındaki eldir. Dilencinin eli ise kıyamet gününe kadar alçak olan eldir. Gücünüzün yettiğince dilenmekten sakının." [-] Ebu Davud (1649).

 

 

Ali b. Asım bunu İbrahim el-Heceri'den bu şekilde rivayet etmiştir. Cafer b. Avn ise onlara muhalefet edip İbrahim kanalıyla, Abdullah'tan mevkılf olarak aktarmıştır. Ebu'z-Za'ra ise Ebu'l-Ahvas kanalıyla babası Malik b. Nadle'den merfti olarak rivayet etmiştir. Eğer sahihse hadisten kasıt, sadakanın önemine vurgu yapmaktır. Yüce Allah ta: "Şüphesiz sana baş eğerek ellerini verenler (biat edenler), Allah'a baş eğip el vermiş sayılırlar. Allah'ın eli onların ellerinin üstündedir"[Fetih 10] buyururken biatın önemine vurgu yapmıştır.

 

 

 

701- İbn Ömer der ki: Hz. Peygamber (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle buyurmuştur: "Yüce Allah ümmetimi asla dalalet üzerinde bir araya getirmez. Allah'ın (rahmet) eli cemaatin üzerindedir. Çoğunluğun (Sevad-ı A'zam) olduğu tarafta durun. Cemaatten ayrılan kişi, cehennem ateşine doğru ayrılmış olur."  [-] Tirmizi (2167).

 

 

Ebu Süfyan el-Medını, Süleyman b. Süfyan olup künyesinde ihtilaf edilmiştir ve tanınan bir ravi değildir.

 

 

 

702- Bu hadis başka bir yolla da aktarılmıştır. İbn Abbas'ın bildirdiğine göre Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Yüce Allah ümmetimi asla dalalet üzerinde bir araya getirmez, Allah'ın (rahmet) eli cemaatin üzerindedir" buyurmuştur.  [-] İsnadı sahihtir. Tirmizi (2166).

 

 

Bununla İbrahim b. Meymun el-Adeni rivayette tek kalmıştır.

 

 

 

703- Ebu Eyyüb'un bildirdiğine göre Hz. Peygamber (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Allah'ın (yardım) eli, kadı hüküm verirken onunla beraberdir. Yine Allah'ın eli, (ganimet) taksim edildiği zaman onu paylaştıranla beraberdir" buyurdu.

 

Bunu rivayette İbn LeMa tek kalmıştır.  [-] Zayıf, Ahmed (5/414).

 

 

Eğer rivayet sahihse bundan kasıt, Yüce Allah'ın kadıyı yardımla desteklemesidir. Aynı şekilde yüce Allah cemaati de yardımla destekler.

 

Sonraki sayfa için aşağıdaki link’i kullan:

 

El ve Avuç Hakkındaki Rivayetler