BEYHAKİ

KÜLLİYATI

ALLAH’IN İSİM VE SIFATLARI

 

ANA SAYFA      Kur’an      Hadis      Sözlük      Biyografi

 

Nefs ile ilgili Söylenenler

 

Yüce Allah şöyle buyurur: "Allah sizi Kendisiyle korkutur, dönüş Allah'adır."[Al-i İmran 28] "Rabbiniz, sizden kim bilmeyerek fenalık işler de arkasından tövbe eder ve nefsini düzeltirse, ona rahmet etmeyi kendi üzerine almışur.''[En'am 58], "Seni kendim için ayırdım."[Taha 41], Hz. İsa'nın söylediğiyle ilgili haber verirken de şöyle buyurmuştur: "Eğer söylemişsem, şüphesiz Sen onu bilirsin. Sen, benim içimde olanı bilirsin; ben Senin içinde olanı bilmem; doğrusu görülmeyeni bilen ancak Sensin.''[Maide 116]

 

 

620- Abdullah b. Mes'ud dedi ki: "Yüce Allah'tan daha kıskanç kimse yoktur. Gizli ve açık bütün kötülükleri yasaklaması da bundan dolayıdır. Övülmeyi de Yüce Allah'tan daha fazla seven yoktur." Amr, Ebu Vail'e:

 

"Bunu İbn Mes'ud'dan işittin mi?" diye sorunca "Evet" dedi. "Hz. Peygamber (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'e bu söylediğini dayandırdı mı?" diye sorunca da: "Evet" karşılığını verdi.

 

Buhari Sahih'inde Hafs b. Ömer'den ve Müslim başka bir yolla A'meş'ten rivayet etti.  [-] Sahih, ravileri güvenilir. Buhari (8/295, 296) ve Müslim (2760).

 

 

 

621- Abdullah b. Mes'üd'un bildirdiğine göre Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle buyurmuştur: "Övülmeyi Yüce Allah'tan daha fazla seven yoktur. Yüce Allah'tan daha kıskanç kimse de yoktur. Gizli ve açık bütün kötülükleri yasaklaması da bundan dolayıdır."  [-] Sahih, ravileri güvenilir. Buhari (13393, 383); Müslim (2760).

 

Abdurrahman b. Yezid, İbn Mes'üd'dan rivayette mutabaat etmiştir.

 

 

 

622- Ebü Hureyre'nin bildirdiğine göre Hz. Peygamber (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle buyurdu: "Yüce Allah, mahlükatını yaratma işini bitirince yanında, Arş'ının üzerinde bulunan kitabına: ''Benim rahmetim, gazabımı geçmiştir!'' diye yazdı."

Buhari Sahih'inde Ebü Salih vasıtasıyla Ebü Hureyre'den rivayet etti.  [-] Sahihtir. Buhari (13/284) ve Müslim (2751).

 

 

 

623- Ebu Hureyre, Resulullah'ın (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Allah yarattıklarını yarattığı zaman kendi nezdinde ''Muhakkak benim rahmetim, gazabımı geçmiştir'' (diye) yazmıştır" buyurduğunu nakleder.  [-] Hasen Sahihtir. Tirmizi (3543) ve İbn Mace (189, 4295).

 

 

 

624- Ebu Hureyre'nin bildirdiğine göre Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle buyurmuştur: Hz. Adem ile Musa karşılaştılar. Musa, Adem'e; "İnsanları bedbaht hale sen getirdin ve onların Cennetten çıkmasına sen sebep oldun" dedi. Adem de; "Sen Allah'ın risaleti ve kendisi için seçtiği ve Tevrat'ı indirdiği Musa'sın (öyle değil mi?)" diye sorunca Musa, "Evet" cevabını verdi. Bunun üzerine Adem: "Peki bu yazgının ben yaratılmadan önce bana yazıldığın görmedin mi?" diye sordu. Musa da "Evet" cevabını verdi. Böylece (bu tartışmada) Hz. Adem, Musa'ya üstün geldi.

 

Buhari Sahih'inde Salt b. Muhammed kanalıyla Mehdi'den rivayet etti.  [-] Sahih, ravileri güvenilir. Buhari (8/434).

 

 

 

625- Ebü Zer'in bildirdiğine göre Allah Resulü (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle buyurmuştur: "Yüce Allah: ''Kim bir iyilik yaparsa o kimseye işlediğinin on misli (sevap) vardır veya daha da arttırırım. Her kim de bir kötülük yaparsa cezası o kötülüğün dengidir veya onu bağışlarım. Kim bana bir karış yaklaşırsa ben ona bir arşın yaklaşınm. Kim bana bir arşın yaklaşırsa ben ona bir kulaç yaklaşınm. Kim bana yürüyerek gelirse ben ona koşarak varırım. Kim bana bir şeyi ortak koşmaksızın yeryüzü dolusu günah ile huzuruma gelirse ben de onu bir o kadar mağfiretle karşılarım'' buyurmaktadır."

Buhari ile Müslim A'meş kanalıyla aktarmıştır.  [-] Sahih, ravileri güvenilir.

 

 

 

626- Enes'in bildirdiğine göre Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem), Rabbinden rivayet ettiği bir hadıs-i kudsıde Yüce Allah şöyle buyurmuştur: "Ey Ademoğlu! Eğer Beni içinden zikredersen, Ben de seni içimden zikrederim. Beni bir topluluğun arasında zikredersen, Ben de seni daha hayırlı bir topluluğun içinde zikrederim."

 

Sonunda ise "Katade: ''Allah, bağışlamada daha hızlıdır'' dedi" ibaresi geçmiştir."  [-] Sahih, ravileri güvenilir. Buhari (13/511, 512).

 

 

 

627- Ebü Zer el-Gifarı'nin Resulullah'tan (Sallallahu aleyhi ve Sellem) bildirdiğine göre Yüce Allah şöyle buyurur: "Kullanm! Zulmü kendime haram kıldığım gibi sizlere de haram kıldım. Bundan dolayı birbirinize zulmetmeyin ... " -Hadis devam ediyor-

 

Müslim Sahih'inde Ebü Bekr es-Sağanı kanalıyla Ebü Müshir'den rivayet etti.  [-] Sahih, ravileri güvenilir.

 

 

 

628- Cuveyriye'nin bildirdiğine göre kendisi Allah'ın zikri ile meşgul iken Hz. Peygamber (Sallallahu aleyhi ve Sellem) sabah namazını kılmak istediği zaman veya sabah namazını kıldıktan sonra ona uğradı. Sonra Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem), güneş yükseldiği veya gün yarılandığı zaman onun yanına döndü. Cuveyriye hala o vaziyette idi. Bunun üzerine Hz. Peygamber (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Ben senin yanından kalktığım zamandan beri dört kelime (cümle)yi üç defa söyledim. Halbuki o kelimeler (sevab bakımından) senin (bu sürede) söylediğinden daha çok ve daha ağır zikirdir: "Sübhanallah adede halkihi. Sübhanallahi rıda nefsihi. Sübhanallah zinete arşihi. Sübhanallah mi da de kelimatihi (=Ben yaratıkları sayısınca Allah'ı tenzih ederim. Ben rızası olacak kadar Allah'ı tenzih ederim. Ben, Arş'ının ağırlığınca Allah'ı tesbih ederim. Ben kelimelerinin sayısı kadar Allah'ı tenzih ederim)."

 

Müslim Sahih'inde İshak b. İbrahim ve başkasından rivayet etti.  [-] Sahih, ravileri güvenilir.

 

 

 

629- İbn Ömer der ki: Allah'ın Resulü (Sallallahu aleyhi ve Sellem) bir gün "Allah'ın kadrini gereği gibi bilemediler. Yeryüzü kıyamet gününde bütünüyle O'nun elindedir. Gökler de O'nun kudretiyle dürülmüştür. O, onların ortak koştuklarından uzaktır, yücedir"[Zümer 67] ayetini minberinde okuyup şöyle dedi: "Allah, yüce zatını yüceltip överek: ''Ben Cebbar'ım, Ben Aziz'im, Ben Mütekebbir'im'' buyurur" Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) bunu o kadar tekrar etti ki, minber sallanmaya başladı. Hatta minberin devrileceğini konuştuk.  [-] Sahihtir.

 

 

Beyhaki der ki: Yüce Allah'ın nefs olduğunu söyleyenler, mevcut olduğunu kasdetmişlerdir. Her mevcut nefstil. Mevcut olmayan her şey de nefs sayılmaz.

 

Nefs kelimesi Arap dilinde değişik manalara gelir: Bunlardan biri, doğmuş olan, cismi ve canı olan nefistiL Bir başkası cismi olup canı olmayandır. Allah bu iki kısımdan da münezzehtiL Bir başkası ise bir şeyin isbatı manasındadır. Kişinin bir şeyle ilgili: "Bu bizzat aynı şeydir" demesi gibi. Burada kastedilen canlı veya cansız bir varlık değildir. Yüce Allah için de kastedilen doğmuş ve canlı bir varlık değil, örnekte bahsedilen şeydir. Ayette geçen: "Sen, benim nefsimde (içimde) olanı bilirsin; ben Senin içinde olanı bilmem"[Maide 116] buyruğu: "Açığa vurduğum ve gizlediğim şeyi bilirsin, ancak ben, benden gizlediğin şeyi bilemem" manasındadır. Resulullah'ın (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Beni (nefsinde) içinden zikrederse ben de onu kendi kendime anarım ... " hadisi, kimsenin bilmediği ve görmediği yerde zikreden" manasındadır. Aynı hadiste zikredilen yaklaşmadan ve gelmeden kasıt ise, Katade'den de nakledildiği üzere duaya çok hızlı bir şekilde icabet etme ve bağışlama manasındadır.

 

İbn Mes'ud'un hadisinde zikredilen kıskançlıktan kastedilen yasaklamaktır. "Allah'dan daha kıskanç hiç kimse yoktur." sözünden kasıt, Yüce Allah'ın kulları günah işlemekten alıkoyup yasaklaması, kötü işleri sevmemesidir. Aynı hadisi Abdullah b. Mes'ud, Ebu Hureyre, Hz. Aişe, Esma binti Ebi Bekr rivayet etmişler, bazıları: "Allah'dan daha kıskanç hiç kimse yoktur" derken, bazıları: "Allah'dan daha kıskanç hiç bir şey yoktur" ifadesiyle aktarmıştır. Abdulmelik b. Umeyr bunu Verrad'dan, o da Muğire b. Şu'be'den, mutabaat edilmeyen bir lafızla rivayet etmiştir.

 

 

 

630- Muğire b. Şu'be anlatıyor: Sa'd b. Ubade'nin: "Bir adamı karımla birlikte görsem kim olduğuna bakmadan kılıcımla vururum" dediği Resulullah'a (Sallallahu aleyhi ve Sellem) ulaşınca şöyle buyurdu: "Sa'd'ın bu kıskançlığına şaşırıyar musunuz? Vallahi ben ondan daha kıskancım! Allah da benden daha kıskançtır. Allah cu kıskançlığından dolayıdır ki gizli ve açık tüm çirkin şeyleri yasaklamıştır. Kimse Allah'tan daha kıskanç olamayacağı gibi hiç kimse de Allah kadar mazeretleri ortadan kaldırmayı sevemez. Bunun içindir ki Allah peygamberleri müjdeleyici ve korkutucu olarak göndermiştir. Hiçbir şahıs da Allah'dan daha fazla methedilmeyi sevmez. Cenneti vaad etmesi de bundan dolayıdır."

 

Müslim Sahih'inde Ebu Kamil ile Ubeydullah el-Kavariri'den ve bir grup Ebu Avane'den rivayet ettiler.  [-] Sahih, ravileri güvenilir. Buhari (13/399) ve Müslim (1499).

 

 

 

631- Bu hadis başka bir kanalla "Hiçbir şahıs da Allah'dan daha fazla methedilmeyi sevmez" ibaresiyle Buhari tarafından Musa b. İsmail kanalıyla Ebu Avane'den rivayet olundu. Ayrıca Müslim Sahih'inde Zaide kanalıyla Abdülmelik b. Vmeyr'den aktarmıştır.  [-] Sahih, ravileri güvenilir.

 

 

Ebu Süleyman el-Hattabi der ki: Allah'ı şahıslara ait bir sıfatla sıfatlandırmak caiz değildir. Çünkü şahıs yaratılmış bir cisimdir. Allah ise böylesi bir şeyden münezzehtir. Hadiste geçen bu lafız (şahıs ibaresi) ravinin yanılması olabilir. Hadisin ilk bölümündeki şahıs ve isim aynı manadadır. Hadisi iyi anlamayan burada yanılabilir. Bütün raviler manayı bozmamak için hadisin lafzına dikkat etmeyebilirler. Hatta birçoğu hadisi aynı lafızla değil manasıyla nakleder ve bütün raviler fakih değildir.

 

Bazı selef alimleri bununla ilgili şöyle dediler: "Rabbimiz ne güzel biridir. Ona itaat edecek olursak bize isyan etmez." Buradaki biri sözü insan için kullanılır. Kişinin: "Kişi kalbi ve diliyle bilinir. Kişi dilinden belli olur" ve benzeri sözlerde geçtiği gibi. "Rabbimiz ne güzel biridir. Ona itaat edecek olursak bize isyan etmez" derken ''biridir'' ibaresi, Allah'ın sıfatlarına uygun olmayan bir manada kullanılmaz. Kişi has olan manayı kasdetmeden genelolarak böylesi ibareler kullanabilir. Hadisi rivayet eden de, eğer yazım yanlışı yoksa şahıs kelimesini bu manada kullanmış olabilir.

 

Beyhaki der ki: Hadisteki şahıs lafzı sabit olsa bile, bu yüce Alah için şahıs ibaresinin kullanılabileceğini göstermez. Hadiste yüce Allah'ın kıskançlığı mübalağalı bir şekilde anlatılmak istenmiştir. Şahıslar yüce Allah'ın kendilerine verdiği kadarıyla farklı derecelerde kıskançlık gösterirler. Allah açıktan olsun, gizli olsun bütün kötülükleri yasaklayıp haram kılmıştır ve bu konuda başkasından daha kıskançtır. Allah en doğrusunu bilir.

 

 

 

632- Ebü Bekr el-İsmaiH der ki: "Hiçbir şahıs Allah'tan daha kıskanç değildir" sözü, yüce Allah'ın şahıs olduğu anlamına gelmez. "Allah, Ayetu'l-Kürsi'den daha büyük bir şey yaratmamıştır" hadisinin Ayetu'lKürsi'nin yaratılmış olduğu anlamına gelmeyeceği gibi. Bu hadisten Ayetu'l-Kürsi'nin mahlük olduğu değil, yaratılmışlar arasında Ayetu'lKürsi gibi büyük bir şeyin olmadığı anlaşılır. Aynı şekilde bir kadının ahlak ve faziletinden bahsedilirken: "Adamlar arasında ona benzeyen yoktur" denmesi gibi.

Beyhaki der ki: Şahit olarak kabul edilen bu hadis, İbn Mes'üd'dan nakledilmiş ancak lafzında ihtilaf vardır.  [-] Sahihtir.

 

 

 

633'- İbn Mes'ud der ki: "Ne gök, ne yer, ne düzlük, ne de dağ, Ayetu'l-Kürsi'den daha değerli değildir."   [-] Hasendir. İbnu'd-Durays, Fadailu'I-Kuran (193).

 

 

Bunu Mesruk, İbn Mes'ud'dan işitmiştir. Şuteyr de bunu işittiğini belirtmiştir.

Beyhaki der ki: Bu rivayet, bizim açıkladığımız şeye daha açık bir şekilde şahitlik etmektedir ve Ayetu'l-Kürsi'ye mahluk denemeyeceğini göstermektedir. Hattabi'nin şahit gösterdiği şeyle ilgili ise İbn Mes'ud'un böyle bir şey denmesini kerih gördüğü nakledilmiştir.

 

 

 

634- Ebu Vail bildiriyor: Abdullah b. Mes'ud, Rabbini zikredip överken onu duyan Mi'dad: "En güzel insanı zikrediyor gibi" dedi. Bunun üzerine Abdullah: "Böylesi bir şeyden Allah'ı tenzih ederim, zira "O'nun benzeri hiçbir şey yoktur" (Şura 11) dedi.  [-] Sahih, ravileri güvenilir.

 

Sonraki sayfa için aşağıdaki link’i kullan:

 

Suretle İlgili Rivayetler