BEYHAKİ KÜLLİYATI |
ALLAH’IN İSİM VE SIFATLARI |
ANA SAYFA
Kur’an Hadis Sözlük Biyografi
Yüce Allah'ın:
"Allah'ın ahdini ve yeminlerini az bir değere değişenlerin, işte onların
ahirette bir payları yoktur"[Al-i İmran 77]
Buyruğu
Yüce Allah şöyle
buyurur: "Allah'ın ahdini ve yeminlerini az bir değere değişenlerin, işte
onların, ahirette bir payları yoktur. Allah onlara kıyamet günü hitab
etmeyecek, onlara bakmayacak ve onları temize çıkarmayacaktır. Elem verici azab
onlar içindir."[Al-i İmran 77], "Gerçekten, Allah'ın indirdiği
Kitabıdan bir şeyi gizlemede bulunup onu az bir değere değişenler var ya,
onların karınlarına tıkındıkları ancak ateştir. Allah kıyamet günü onlarla
konuşmaz ve onları günahlardan arıtmaz. Onlara elem verici azab vardır.''
[Bakara 174]
476- Ebü Hureyre'den
bildirdiğine göre Hz. Peygamber (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle
buyurmuştur: "Üç kişi vardır ki Yüce Allah kıyamet gününde onları
konuşturmayacak, onlara rahmet bakışıyla bakmayacaktır. Onlar için elem dolu
bir azap vardır. Biri yalan yere yemin ederek müslümanın malını haksız olarak
alandır. Biri ikindi vaktinden sonra malına verilen değerden daha fazla
verildiğini yalan yeminle söyleyendir. Diğeri de ihtiyacından fazla olan suyunu
başkasından men edendir. Yüce Allah kıyamet gününde: ''Senin kullanmadığın şeyi
başkasından men ettiğin gibi ben de seni bugün ihsanımdan mahrum bırakacağım''
buyurur."
Buhari Sahih'inde
Abdullah b. Muhammed'den ve Müslim Amr en-Nakid'dan, her ikisi ise İbn
Uyeyne'den rivayet etti. [-] Sahihtir.
Buhari (2369) ve Müslim (108).
477- Ebü Hureyre der ki:
Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle buyurmuştur: "Yüce Allah
kıyamet gününde üç kişiyle muhatap olmaz, onları temize çıkarmaz ve elim bir
azaba maruz bırakır. Bunlardan biri ikindiden sonra (pazar sonu elinde kalan)
malını satabilmek için Allah adına ''Şu kadara aldım'' diye yalan yere yemin
eden, öyle olmadığı halde ona inanan müşteri tarafından malı satın alınan
kişidir. Diğeri, dünya malı için halifeye biat eden, kendisine bir şeyler verilirse
bu biatına sadık kalan, verilmediği zaman da biatına sadık kalmayan kişidir.
Diğeri de yanındaki fazla suyu yolcudan esirgeyen kişidir."
Müslim, Sahih'de İbn Ebi
Şeybe kanalıyla Veki ile Ebu Muaviye'den rivayet etmiştir. [-] Sahihtir. Müslim (108/173).
478- Ebu Hureyre'nin
bildirdiğine göre Hz. Peygamber (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle buyurdu:
"Allah, kıyamet günü şu üç kişiyi konuşturmaz ve temize çıkarmaz: Zina
eden ihtiyar, yalancı idareci ve kibirli ihtiyaç sahibi."
Müslim bunu Sahih'te Ebu
Bekr b. Ebi Şeybe kanalıyla Veki'den rivayet etmiştir. [-] Sahihtir. Müslim
(107).
479- Ebü Zer'in
bildirdiğine göre Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle buyurdu:
"Üç sınıf insan vardır ki, Allah kıyamet gününde onlarla konuşmaz, onların
yüzüne bakmaz ve kendilerini temize de çıkarmaz. Onlar için can yakıcı bir azab
vardır."
Bunun üzerine Ebü Zer:
"Ziyana uğradılar ve zarar ettiler; ziyana uğradılar ve zarar ettiler;
ziyana uğradılar ve zarar ettiler. Onlar kimlerdir, ey Allah'ın Resulü?"
diye sorunca Hz. Peygamber (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle buyurdu:
"Elbisesinin eteğini yerde sürüyen, ticaret malını yalan yere yeminle
satmaya çalışan ve yaptığı iyiliği başa kakan kimsedir."
Müslim Sahih'inde
Muhammed b. Beşşar ve başkasından ve Ali b. Müshir kanalıyla Haraşe b.
el-Hurr'dan rivayet etti. [-] Sahihtir.
Müslim (106).
Bütün bu rivayetler
sahihtir ve hepsi birbirini tamamlamaktadır.
Hadislerde üç sınıftan
bahsedilmesi, aynı gruba giren başka sınıfların olmadığı manasına gelmez. Bir
hadiste kendileriyle konuşulmayacak üç sınıftan bahsedilirken, başka bir
hadiste, başka üç sınıftan bahsedilmesi, hadislerin birbirine ters olduğu
manasına gelmez. Bu rivayetler, ceza olarak yüce Allah'ın kendileriyle
konuşmayacağı kişiler olduğu gibi, rahmet olarak konuşacağı kişiler olduğuna
delalet eder. Alimlerden bazılarının söylediğine göre cezayı hak edenlerin
pişmanlıklarının artması için Allah onlarla konuşur. Yüce Allah şöyle buyurur:
"Allah şöyle buyurur: Ey suçlular! Bugün müminlerden ayrılın. Ey
insanoğullan! Ben size, şeytana tapmayın, o sizin için apaçık bir düşmandır,
Bana kulluk edin, bu doğru yoldur, diye bildirmedim mi? ... "[Yasin 60-61]
Kafirler de buna karşılık: "Rabbimiz! Bizi buradan çıkar, tekrar günaha
dönersek, doğrusu zulmetmiş oluruz''[Müminun 107] derler; ancak yüce Allah
onlara cevap olarak: "Sinin orada! Benimle konuşmayın''[Müminun 108]
buyurur. Bundan sonra da cehennemde ebedi kalmak onlara vacip olunca Allah
onlarla konuşmaz. Allah rahmetiyle bizi bu duruma düşmekten korusun.
480- Abdullah b. Amr b.
el-As der ki: Cehennem ahalisi Malik'e: "Ey Malik! Rabbin bizim işimizi
bitirsin!"[Zuhruf 77] diye seslenirler. Malik kırk yıl boyunca onları
bekletir ve bir cevap vermez. Kırk yıl sonrasında da onlara: "Siz böyle
kalacaksınız!"[Zuhruf 77] der. Hasan b. Yakub rivayetinde:
"Vallahi onların
seslenişleri Malik'e ve Malik'in Rabbine çok hafif gelecek, tesiri olmayacak.
Sonrasında: "Rabbimiz! Bizi bedbahtlığımız yenmişti; sapık bir millet
olmuştuk. Rabbimiz! Bizi buradan çıkar. Eğer bir daha (ettiklerimize) dönersek,
artık belli ki biz zalim insanlarız. Allah: "Sinin orada! Benimle
konuşmayın" buyurur.''[Mü'minun 107]
el-Esam'ın rivayeti şu
şekildedir: Sora Rablerine seslenirler. Ancak Yüce Allah da dünyanın ömrünün
bir katı kadar bir süre onlara cevap vermez. Daha sonra da: "Sinin orada!
Benimle konuşmayın''[Mü'minun 108] buyurur. Bu sözden sonra da artık feryat ve
figandan başka tek bir söz dahi etmezler.
Katade der ki:
Cehennemliklerin sesi, ilki zefir (soluğu sonuna kadar içe çekme) ve sonu şehik
(hıçkınk) olan eşek sesine benzetilmiştir.
[-] Zayıf
Beyhaki der ki: Hadis
mevkuftur. Rivayetin zahirine göre yüce Allah onlara: "Sinin orada!
Benimle konuşmayın''[Mü'minun 108] diye seslenecektir. Ayete başka mana verilse
de Kitab'ın zahiri yüce Allah'ın cehennemliklere cevap vereceği şeklindedir.
481- İbn Abbas:
"Sinin orada! Benimle konuşmayın" (Mü'minun 108) ayetini açıklarken:
"Konuşmalarının kesilmesi üzerine Yüce Allah'ın onlara söylediği bir
sözdür" demiştir. [-] Zayıf
482- Muhammed b. Ka'b
bildiriyor: Kıyamet gününde Cehennem ahalisinin beş tane isteği olur. Yüce
Allah bunlardan dört tanesine cevap verir. Beşincisini istedikten sonra da artık
bir daha konuşamazlar. İlk olarak: "Ey Rabbimiz! Bizi iki defa öldürdün,
iki defa da dirilttin. Günahlarımızı kabulleniyoruz. Şimdi (bu ateşten) bir
çıkış yolu var mı?"[Mü'min 11] diye sorarlar. Yüce Allah: "Yalnız
Allah çağrıldığı zaman inkar ederdiniz de, O'na eş koşulunca inanırdınız. Bugün
hüküm, yüce Allah'ındır"[Mü'min 12] karşılığını verir. Sonra:
"Rabbimiz! (Gerçeği) gördük ve işittik. Artık şimdi bizi (dünyaya) döndür
ki, salih amel işleyelim. Biz artık kesin olarak inanmaktayız''[Secde 12] derler.
Yüce Allah: "Bugüne kavuşmayı unutmanızın karşılığını görün; doğrusu Biz
de sizi unuttuk, yaptıklarınıza karşılık ebedi azabı tadın''[Secde 14]
karşılığını verir.
Sonra: "Rabbimiz!
Bizi yakın bir süreye kadar ertele de çağrına gelelim, peygamberlere
uyalım''[İbrahim 44] derler. Yüce Allah: "Siz daha önce de sonunuzun
gelmeyeceğine yemin etmemiş miydiniz?"[İbrahim 44] karşılığını verir.
Sonra: "Ey Rabbimiz! Bizi buradan çıkar ki dünyada iken işlemekte
olduğumuzdan başka ameller, salih ameller işleyelim"[Fatır 37] diye
seslenirler. Yüce Allah da: "Sizi, düşünüp öğüt alacak kimsenin düşünüp
öğüt alabileceği kadar yaşatmadık mı? Size uyarıcı da gelmişti. Öyle ise tadın
azabı. Çünkü zalimler için hiçbir yardımcı yoktur"[Fatır 37] karşılığını
verir. Sonra: "Rabbimiz! Bizi bedbahtlığımız yenmişti; sapık bir millet
olmuştuk. Rabbimiz! Bizi buradan çıkar. Eğer bir daha (ettiklerimize) dönersek,
artık belli ki biz zalim insanlarız"[Mü'minun 106, 107] diye seslenirler.
Yüce Allah da onlara: "Sinin orada! Benimle konuşmayın''[Mü'minun 108]
karşılığını verir. Bundan sonra da bir daha konuşmazlar. [-] Zayıf
Sonraki sayfa için
aşağıdaki link’i kullan: