ŞUABU’L-İMAN

77.Şube:...

 

Borcu Güzel Bir Şekilde Ödemek

 

10714- Ebu Hureyre der ki: Bir adam alacaklı olarak Allah Resulü'ne (Sallallahu aleyhi ve Sellem) geldi. Adam ağır sözler sarf edince Resulullah'ın (Sallallahu aleyhi ve Sellem) ashabı adamın üzerine yürümeye kalkıştı. Bunun üzerine Allah Resulü (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Durun yapmayın! Zira hak sahibinin konuşma hakkı vardır" buyurdu. Sonra da: "Ona kendi devesi gibi bir deve verin" buyurdu. Ashab: "Ey Allah'ın Resulü! Bütün develerimiz onun devesinden daha güzeldir" deyince: "O zaman güzelini verin, sizin en hayırlınız borcunu en güzel şekilde ödeyeninizdir" buyurdu.

Buhari ve Müslim bunu Sahih'lerinde Şu'be kanalıyla rivayet ettiler.

 

Tahric: İsnadı sahihtir. - Buhari, vekale (3/61) ve Müslim 2/1225 (122).

 

 

 

10715- Cabir der ki: "Allah Resulü'nün (Sallallahu aleyhi ve Sellem) yanına gittim.

Bana borcu vardı ve borcunu bana fazlasıyla ödedi."

Buhari bunu Sahıh'te Sabit b. Muhammed kanalıyla rivayet etti.

 

Tahric: İsnadı hasendir ve sahih bir hadistir. - Buhari, hibe (3/138).

 

 

 

10716- İsmail b. İbrahim b. Abdillah b. Ebi Rabia, babası kanalıyla dedesinden bildiriyor: "Hz. Peygamber (Sallallahu aleyhi ve Sellem) benden kırk bin (dirhem) borç aldı. Resulullah'a (Sallallahu aleyhi ve Sellem) mal gelince: "Bana, İbn Ebı Rabia'yı çağırın" buyurdu. Sonra da: "Bu, senin malındır, Yüce Allah malına bereketler ihsan etsin. Borç vermenin mükafatı da buna teşekkür etmek ve onu geri ödemektir" buyurdu.

 

Tahric: İsnadı ceyyiddir. Nesai, buyu' (7/314).

 

 

 

10717- Abdullah b. Ebi Süfyan yani İbnu'l-Haris b. Abdilmuttalib anlatıyor: Yahudi biri alacaklı olarak Allah Resulü'ne (Sallallahu aleyhi ve Sellem) gelip ağır sözler sarf edince Resulullah'ın (Sallallahu aleyhi ve Sellem) ashabı adamın üzerine yürümeye kalkıştı. Bunun üzerine Hz. Peygamber (Sallallahu aleyhi ve Sellem):

"Aralarında hak ile hüküm verilmeyen ve zayıfın hakkının hiçbir menfaat beklemeden kuvvetliden alınmayan bir ümmet takdis edilmeyecektir" veya "onlara merhamet edilmeyecektir" buyurdu. Sonra Havle binti Hakim'e birilerini gönderdi ve ondan hurma alıp borcunu ödedi. Sonra da: "Allah'ın mümin kullan bu şekilde yapar. Yanımızda hurma yok değildi, ancak sulanmamış hurmalardan vardı" buyurdu.

Bu, mürsel bir hadistir.

 

Tahric: İsnadı mürseldir. Hakim, Müstedrek (2/256, 257).

 

 

 

10718- Hz. Aişe bildiriyor: Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem), bedevi birinden bir vesak miktarı (bir deve yükü) hurma karşılığında borca bir deve satın almıştı. Yanında hurma bulunmayınca da Huveyle'den borç alarak bedeviye olan borcunu ödemişti. Ancak hadiste takdis ifadesi yerine: "Hak sahibinin konuşma hakkı vardır" lafzı kullanılmıştır. Hadisin sonunda da şöyle geçmiştir: Bedevi: "Allah seni hayırla ödüllendirsin. Borcunu güzel bir şekilde ödedin" deyince, Hz. Peygamber (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Kıyamet gününde Allah'ın hayırlı kullan, borcunu güzel bir şekilde ödeyenlerdir" buyurdu,

 

Tahric: İsnadında bir sakınca yoktur. Bezzar, Müsned (2/105, 106) ve Ahmed, Müsned (6/278, 279).

 

 

 

10719- Hamza'nın eşi Havle anlatıyor: Allah Resulü'nün (Sallallahu aleyhi ve Sellem), Hamza'ya dünyayı zikredip: "Dünya yeşil ve tatlıdır. Malı (harama bulaşmadan) hakkıyla alan kişi bereketini görür. Malı hakkı olmayan bir yolla elde eden kişi de bunun bereketini göremez. Allah ve Resulü'nün malında nice mal savuranlar vardır ki, onlar kıyamet gününde cehennemdedir" buyurduğunu işittim. Resulullah'ın (Sallallahu aleyhi ve Sellem), Saide oğullarından bir adama iki vesak hurma borcu vardı. Bu adam borcu almak için gelince Hz. Peygamber (Sallallahu aleyhi ve Sellem) bir adama ona borcunu ödemesini emretti. Bunun üzerine adam borç alınan hurmadan kalite olarak daha düşüğüyle ödemek isteyince, alacaklı bunu kabul etmeyip reddetti. Borcu ödeyen adam: "Bunu Resulullah'a (Sallallahu aleyhi ve Sellem) iade mi ediyorsun?" deyince, alacaklı: "Evet, Resulullah'tan (Sallallahu aleyhi ve Sellem) daha adil kim vardır ki?" karşılığını verdi. Allah Resulü (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Doğru söyledi, benden daha adil kim vardır ki'" buyurdu ve gözleri yaşla doldu. Sonra: "Aralarında hak ile hüküm verilmeyen ve zayıfın hakkının hiçbir menfaat beklemeden kuvvetliden alınmayan bir ümmet takdis edilmeyecektir" veya: "nasıl takdis edilsinı" buyurdu. Sonra da: "Ey Havle! Ona (öğle) yemeği yedir, koku sür ve borcunu öde. Çünkü alacaklisi yanından razı olarak dönen hiçbir borçlu yoktur ki. yeryüzü hayvanları ve denizlerin balıkları ona dua etmesin. Ödemeye gücü yettiği halde alacaklısını oyalayan hiçbir borçlu da yoktur ki. her gün ve her gece ona bir günah yazılmasın" buyurdu.

 

Tahric: Taberani M. el-Kebir24/233, 234 (592).

 

 

 

10720- İbn Abbas'ın bildirdiğine göre Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle buyurmuştur: "Her kim borcunu ödemek için alacaklısına doğru yürürse yerin bütün hayvanları, suyun bütün balıkları ona hayır dua ederler. Attığı her adım için de Yüce Allah onun adına Cennette bir ağaç diker ve bir günahını bağışlar. ''

 

Tahric: İsnadı zayıftır. Bezzar, Müsned (2/199).

 

 

 

10721- Başka bir kanalla yukarıdaki hadisin aynısı şu ifadelerle nakledilmiştir: "Attığı her adım için de Yüce Allah onun adına Cennette bir ağaç bitirir ve bir günahını bağışlar. ''

 

(Bu hadis metninin) mahfuz olanı ise Said (b. Cübeyr) kanalıyla İbn Abbas'tan onun sözü olarak rivayet edilendir.

 

İsnadı zayıftır.

 

 

 

10722- İbn Abbas der ki: "Kim yoldan eziyet verici bir şeyi kaldırırsa bu, kendisi için bir sadakadır. Kim borcunu ödemek için alacaklısına doğru yürürse bu, kendisi için sadakadır. Kim bineğini yükleyen zayıf birine yardım ederse bu, kendisi için bir sadakadır. Her iyilik te bir sadakadır."

Ayrıca Said: "Kim bir keler öldürürse bu, kendisi için bir sadakadır" demiştir.

 

Tahric: Ravileri güvenilirdir. Mervezi, Ta'zim Kadri's-Salat (823).

 

 

 

10723- İbn Abbas der ki: "Her kim borcunu ödemek için alacaklısına doğru yürürse attığı her adım kendisi için bir sadakadır."

 

 

 

10724- Ebu Hureyre der ki: (İhtiyaç sahibi) bir adam bir şeyler istemek için ResululIah'a (Sallallahu aleyhi ve Sellem) geldi. Hz. Peygamber (Sallallahu aleyhi ve Sellem) de ona vermek üzere yarım vesak (80kg, hurma) borç alıp kendisine verdi. Daha sonra alacaklı verdiği borcu almak için ResululIah'a (Sallallahu aleyhi ve Sellem) gelince Allah Resulü (Sallallahu aleyhi ve Sellem) ona bir vesak verdi ve: "Yarısı senin hakkm, diğer yarısı da benden sana (hediye)dir" buyurdu.

 

Tahric: İsnadı hasendir. Bezzar, Müsned (2/103, 104) ve Beyhaki, es-Sünen el-Kebir( 5/351).

 

 

 

10725- Halid b. Ma'dan bildiriyor: Muaz b. Cebel'e hamur ve ekmeğin ödünç verilip verilemeyeceği sorulunca şu karşılığı verdi: "Sübhanallah! (Kesinlikle bu) bu güzel ahlaktandır. Az alıp (iade ederken) çok ver, çok alıp az ver" (veya: "çok ver" dedi). ''En hayırlınız ödemesi en güzel olanınızdır.'' Resulullah'ın (Sallallahu aleyhi ve Sellem) böyle buyurduğunu işittim."

 

Tahric: İsnadında bir sakınca yoktur. İbn Adiy, el-Kamil (3/530).

 

 

 

10726- Ammar b. Yesar der ki: "Üç hasleti taşıyan kişi imanın hasletlerini taşımış olur. Yüce Allah'ın sana verdiğinin yerine vereceğini düşünerek muhtaç iken infakta bulunmak, kendi aleyhinde de olsa adaleti gözetmek yani kimseyi mahkeme yoluyla senden hakkını almaya mahal bırakmamak ve herkese selam vermektir."

 

Tahric: İsnadı hasendir. Ebu Nuaym, Hilye (1/141).

 

Bir sonraki konu için aşağıdaki link’e tıklayın:

 

Darda Olan Borçluya (Borcu Ödeyebilsin Diye) Mühlet Vermek veya Borcundan Vazgeçmek; Durumu İyi Olan Borçluya Hoşgörülü Davranmak ve Borçtan Bir Şeyler İndirmek