Borcu Güzel Bir Şekilde Ödemek |
10714- Ebu Hureyre der
ki: Bir adam alacaklı olarak Allah Resulü'ne (Sallallahu aleyhi ve Sellem) geldi.
Adam ağır sözler sarf edince Resulullah'ın (Sallallahu aleyhi ve Sellem) ashabı
adamın üzerine yürümeye kalkıştı. Bunun üzerine Allah Resulü (Sallallahu aleyhi
ve Sellem): "Durun yapmayın! Zira hak sahibinin konuşma hakkı vardır"
buyurdu. Sonra da: "Ona kendi devesi gibi bir deve verin" buyurdu.
Ashab: "Ey Allah'ın Resulü! Bütün develerimiz onun devesinden daha
güzeldir" deyince: "O zaman güzelini verin, sizin en hayırlınız
borcunu en güzel şekilde ödeyeninizdir" buyurdu.
Buhari ve Müslim bunu
Sahih'lerinde Şu'be kanalıyla rivayet ettiler.
Tahric: İsnadı sahihtir.
- Buhari, vekale (3/61) ve Müslim 2/1225 (122).
10715- Cabir der ki:
"Allah Resulü'nün (Sallallahu aleyhi ve Sellem) yanına gittim.
Bana borcu vardı ve
borcunu bana fazlasıyla ödedi."
Buhari bunu Sahıh'te
Sabit b. Muhammed kanalıyla rivayet etti.
Tahric: İsnadı hasendir
ve sahih bir hadistir. - Buhari, hibe (3/138).
10716- İsmail b. İbrahim
b. Abdillah b. Ebi Rabia, babası kanalıyla dedesinden bildiriyor: "Hz. Peygamber
(Sallallahu aleyhi ve Sellem) benden kırk bin (dirhem) borç aldı. Resulullah'a
(Sallallahu aleyhi ve Sellem) mal gelince: "Bana, İbn Ebı Rabia'yı
çağırın" buyurdu. Sonra da: "Bu, senin malındır, Yüce Allah malına
bereketler ihsan etsin. Borç vermenin mükafatı da buna teşekkür etmek ve onu
geri ödemektir" buyurdu.
Tahric: İsnadı ceyyiddir.
Nesai, buyu' (7/314).
10717- Abdullah b. Ebi
Süfyan yani İbnu'l-Haris b. Abdilmuttalib anlatıyor: Yahudi biri alacaklı
olarak Allah Resulü'ne (Sallallahu aleyhi ve Sellem) gelip ağır sözler sarf
edince Resulullah'ın (Sallallahu aleyhi ve Sellem) ashabı adamın üzerine
yürümeye kalkıştı. Bunun üzerine Hz. Peygamber (Sallallahu aleyhi ve Sellem):
"Aralarında hak ile
hüküm verilmeyen ve zayıfın hakkının hiçbir menfaat beklemeden kuvvetliden
alınmayan bir ümmet takdis edilmeyecektir" veya "onlara merhamet
edilmeyecektir" buyurdu. Sonra Havle binti Hakim'e birilerini gönderdi ve
ondan hurma alıp borcunu ödedi. Sonra da: "Allah'ın mümin kullan bu
şekilde yapar. Yanımızda hurma yok değildi, ancak sulanmamış hurmalardan
vardı" buyurdu.
Bu, mürsel bir hadistir.
Tahric: İsnadı mürseldir.
Hakim, Müstedrek (2/256, 257).
10718- Hz. Aişe
bildiriyor: Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem), bedevi birinden bir vesak
miktarı (bir deve yükü) hurma karşılığında borca bir deve satın almıştı.
Yanında hurma bulunmayınca da Huveyle'den borç alarak bedeviye olan borcunu
ödemişti. Ancak hadiste takdis ifadesi yerine: "Hak sahibinin konuşma
hakkı vardır" lafzı kullanılmıştır. Hadisin sonunda da şöyle geçmiştir:
Bedevi: "Allah seni hayırla ödüllendirsin. Borcunu güzel bir şekilde
ödedin" deyince, Hz. Peygamber (Sallallahu aleyhi ve Sellem):
"Kıyamet gününde Allah'ın hayırlı kullan, borcunu güzel bir şekilde ödeyenlerdir"
buyurdu,
Tahric: İsnadında bir
sakınca yoktur. Bezzar, Müsned (2/105, 106) ve Ahmed, Müsned (6/278, 279).
10719- Hamza'nın eşi
Havle anlatıyor: Allah Resulü'nün (Sallallahu aleyhi ve Sellem), Hamza'ya
dünyayı zikredip: "Dünya yeşil ve tatlıdır. Malı (harama bulaşmadan)
hakkıyla alan kişi bereketini görür. Malı hakkı olmayan bir yolla elde eden
kişi de bunun bereketini göremez. Allah ve Resulü'nün malında nice mal
savuranlar vardır ki, onlar kıyamet gününde cehennemdedir" buyurduğunu
işittim. Resulullah'ın (Sallallahu aleyhi ve Sellem), Saide oğullarından bir
adama iki vesak hurma borcu vardı. Bu adam borcu almak için gelince Hz.
Peygamber (Sallallahu aleyhi ve Sellem) bir adama ona borcunu ödemesini
emretti. Bunun üzerine adam borç alınan hurmadan kalite olarak daha düşüğüyle
ödemek isteyince, alacaklı bunu kabul etmeyip reddetti. Borcu ödeyen adam:
"Bunu Resulullah'a (Sallallahu aleyhi ve Sellem) iade mi ediyorsun?"
deyince, alacaklı: "Evet, Resulullah'tan (Sallallahu aleyhi ve Sellem)
daha adil kim vardır ki?" karşılığını verdi. Allah Resulü (Sallallahu
aleyhi ve Sellem): "Doğru söyledi, benden daha adil kim vardır ki'"
buyurdu ve gözleri yaşla doldu. Sonra: "Aralarında hak ile hüküm
verilmeyen ve zayıfın hakkının hiçbir menfaat beklemeden kuvvetliden alınmayan
bir ümmet takdis edilmeyecektir" veya: "nasıl takdis edilsinı"
buyurdu. Sonra da: "Ey Havle! Ona (öğle) yemeği yedir, koku sür ve borcunu
öde. Çünkü alacaklisi yanından razı olarak dönen hiçbir borçlu yoktur ki.
yeryüzü hayvanları ve denizlerin balıkları ona dua etmesin. Ödemeye gücü
yettiği halde alacaklısını oyalayan hiçbir borçlu da yoktur ki. her gün ve her
gece ona bir günah yazılmasın" buyurdu.
Tahric: Taberani M.
el-Kebir24/233, 234 (592).
10720- İbn Abbas'ın
bildirdiğine göre Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle buyurmuştur:
"Her kim borcunu ödemek için alacaklısına doğru yürürse yerin bütün
hayvanları, suyun bütün balıkları ona hayır dua ederler. Attığı her adım için
de Yüce Allah onun adına Cennette bir ağaç diker ve bir günahını bağışlar. ''
Tahric: İsnadı zayıftır.
Bezzar, Müsned (2/199).
10721- Başka bir kanalla
yukarıdaki hadisin aynısı şu ifadelerle nakledilmiştir: "Attığı her adım
için de Yüce Allah onun adına Cennette bir ağaç bitirir ve bir günahını
bağışlar. ''
(Bu hadis metninin)
mahfuz olanı ise Said (b. Cübeyr) kanalıyla İbn Abbas'tan onun sözü olarak
rivayet edilendir.
İsnadı zayıftır.
10722- İbn Abbas der ki:
"Kim yoldan eziyet verici bir şeyi kaldırırsa bu, kendisi için bir
sadakadır. Kim borcunu ödemek için alacaklısına doğru yürürse bu, kendisi için
sadakadır. Kim bineğini yükleyen zayıf birine yardım ederse bu, kendisi için
bir sadakadır. Her iyilik te bir sadakadır."
Ayrıca Said: "Kim
bir keler öldürürse bu, kendisi için bir sadakadır" demiştir.
Tahric: Ravileri
güvenilirdir. Mervezi, Ta'zim Kadri's-Salat (823).
10723- İbn Abbas der ki:
"Her kim borcunu ödemek için alacaklısına doğru yürürse attığı her adım
kendisi için bir sadakadır."
10724- Ebu Hureyre der
ki: (İhtiyaç sahibi) bir adam bir şeyler istemek için ResululIah'a (Sallallahu
aleyhi ve Sellem) geldi. Hz. Peygamber (Sallallahu aleyhi ve Sellem) de ona
vermek üzere yarım vesak (80kg, hurma) borç alıp kendisine verdi. Daha sonra
alacaklı verdiği borcu almak için ResululIah'a (Sallallahu aleyhi ve Sellem)
gelince Allah Resulü (Sallallahu aleyhi ve Sellem) ona bir vesak verdi ve:
"Yarısı senin hakkm, diğer yarısı da benden sana (hediye)dir"
buyurdu.
Tahric: İsnadı hasendir.
Bezzar, Müsned (2/103, 104) ve Beyhaki, es-Sünen el-Kebir( 5/351).
10725- Halid b. Ma'dan
bildiriyor: Muaz b. Cebel'e hamur ve ekmeğin ödünç verilip verilemeyeceği
sorulunca şu karşılığı verdi: "Sübhanallah! (Kesinlikle bu) bu güzel
ahlaktandır. Az alıp (iade ederken) çok ver, çok alıp az ver" (veya:
"çok ver" dedi). ''En hayırlınız ödemesi en güzel olanınızdır.''
Resulullah'ın (Sallallahu aleyhi ve Sellem) böyle buyurduğunu işittim."
Tahric: İsnadında bir
sakınca yoktur. İbn Adiy, el-Kamil (3/530).
10726- Ammar b. Yesar der
ki: "Üç hasleti taşıyan kişi imanın hasletlerini taşımış olur. Yüce
Allah'ın sana verdiğinin yerine vereceğini düşünerek muhtaç iken infakta
bulunmak, kendi aleyhinde de olsa adaleti gözetmek yani kimseyi mahkeme yoluyla
senden hakkını almaya mahal bırakmamak ve herkese selam vermektir."
Tahric: İsnadı hasendir.
Ebu Nuaym, Hilye (1/141).
Bir sonraki konu için aşağıdaki link’e
tıklayın: