75.Şube Küçüğe Merhamet, Büyüğe Saygı |
Küçüğe Merhametli ve Büyüğe Saygılı Olmak |
Halim) der ki: Küçüklere
merhametli ve büyüklere saygılı olmayı aynı başlık altında zikretmemin sebebi,
bu ikisinin de manasının, herkese yaşına, gücüne ve konumuna göre muamele
etmenin gerekmesi olması sebebiyledir. Küçüğe merhamet etmek, büyüğe de saygılı
olmak gerekir. - Halimi, el-Minhac (3/309),
10470- Ebu Hureyre der
ki: Hz, Peygamber (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle buyurdu: "Allah
merhameti yüz parçaya ayırmış; doksan dokuzunu kendi katında tutmuş bir
parçasını yeryüzüne indirmiştir. Bütün mahlukat o bir parça ile birbirine
merhamet eder. Hatta atın yavrusunu ezmemek için ayağını kaldırması da o bir
parçanın eseridir.''
İsnadı sahihtir.
Buhari bu hadisi
Ebu'l-Yeman'dan ve Müslim bu hadisi başka bir yolla Zühri' den rivayet etti. -
Buhari, edeb (75). - Müslim, tevbe (19).
10471- İbnu's-Sarh'ın
bildirdiğine göre Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem):
"Küçüğümüze
merhamet etmeyen ve büyüğün hakkını bilmeyen bizden değildir" buyurdu.
Tahric: Ravileri
güvenilirdir. Ebu Davud 5/232-233 (4943).
10472- Humeydi bu hadisi
Süfyan kanalıyla İbn Ebi Necih'ten, o da Abdullalı b. Amir'den şu şekilde nakletmiştir:
Resulullah (sallallahu alayhi vasellem):
"Küçüğümüze
merhamet etmeyen ve büyüğün hakkını bilmeyen bizden değildir" şöyle
buyurdu.
Tahric: Ravileri
güvenilirdir. Tirmizi (4/322).
10473- Ebu Hureyre'nin
bildirdiğine göre Hz. Peygamber (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle buyurdu:
"Küçüğümüze merhamet etmeyen ve büyüğün hakkını bilmeyen bizden değildir.
''
Tahric: İsnadı hasendir.
Hakim, Müstedrek (4/178) ve Haraiti, Mekarimu'l-Ahlak (ısı).
10474- İbn Abbas'ın
bildirdiğine göre Hz. Peygamber (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle buyurdu:
"Büyüğümüze saygı göstermeyen ve küçüğümüzün hakkını bilmeyen, iyiliği
emredip kötülükten sakındırmayan bizden değildir. ''
Tahric: İsnadı zayıftır.
Tirmizi 4/322 (1921).
İsnadındaki Abdulmelik,
İbn Ebi Beşir'dir. Şerik te bu hadisi Leys'ten bu şekilde rivayet etti. Cerir
ise bunu Leys kanalıyla Abdulmelik'ten, o da Said b. Cübeyr ile İkrime'den
rivayet etti.
10475- Enes der ki:
Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle buyurdu: "Ey Enes!
Büyüğe saygı göster,
küçüğe merhamet et, cennette yoldaşım olursun. ''
Tahric: İsnadı hasendir.
Haraiti, Mekarimu'l-Ahlak (152).
10476- Enes'in
bildirdiğine göre Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle buyurdu:
"Küçüğümüze merhamet etmeyen ve büyüğümüze saygı göstermeyen bizden
değildir ...
Tahric: İsnadı zayıftır.
Tirmizi 4/331 (1920).
10477- Hz. Ali'nin
bildirdiğine göre Hz. Peygamber (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle buyurdu:
"Küçüğümüze merhamet etmeyen ve büyüğümüzün hakkını bilmeyen bizden
değildir. Mümin kendisi için sevdiğini başka mümin için de sevmedikçe (gerçek)
mümin olamaz ...
Tahric: İsnadı
çokzayıftır. Taberani, M. el-Kebir 8/368 (8154).
10478- Cabir'in
bildirdiğine göre Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle buyurdu:
"Büyüğümüze saygı göstermeyen ve küçüğümüzün hakkını bilmeyen bizden
değildir." Yine Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "ihtiyar
müslümana saygılı olmak, Allah'a duyulan tazimden sayılır" buyurdu.
Tahric: İsnadında sakınca
yoktur. Zehebi, Mizan (2/603) .
10479- İbn Ömer'in
bildirdiğine göre Resulullah (sallallahu alayhi vasellem) şöyle buyurdu:
"ihtiyar müslümana Kur'an'ı terk etmeyen ve yasaklarını çiğnemeyen Kur'an
'a bağlı kişilere ve adaletli devlet başkanına hürmet etmek, Allah'a
saygıdandır. ''
Tahric: İsnadı zayıftır.
Buhari, Tarih 3/2 (19-20) ve Ukayli, ed-Duafa (3/20).
10480- Ebu Musa
el-Eş'ari'nin bildirdiğine göre Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle
buyurdu: "ihtiyar müslümana Kur'an'ı terk etmeyen ve yasaklarını
çiğnemeyen Kur'an hafızlarına ve adaletli devlet başkanına hürmet etmek,
Allah'a saygıdandır. ..
Tahric: İsnadı hasendir.
Ebu Davud 5/174 (4843).
10481- Hasan b. Müslim
der ki: "ihtiyar müslümana hürmet etmek, Allah'a saygıdandır."
Hadisi bu şekilde Hasan
b. Müslim'in sözü olarak buldum.
İsnadı zayıftır.
10482- Ebu Hureyre'nin
bildirdiğine göre Hz. Peygamber (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle buyurdu:
"ihtiyar müslümana hürmet etmek, Allah'a saygıdandır. Yine adil olan
devlet başkanına hürmet etmek, Allah'a saygıdandır...
İsnadı zayıftır.
10483- Zünnun der ki:
"Üç şey vakarın göstergesidir: Büyüğe saygı, küçüğe merhamet ve (sosyal
konumu itibariyle) düşük olan kişiye yumuşak davranmak. ''
İsnadı ceyyiddir.
10484- Ebu Hureyre'nin
bildirdiğine göre Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle buyurdu:
"Sadece şu üç kişiye mecliste yer açılır: Yaşlı kişiye yaşından dolayl,
Alime ilminden dolayı ve devlet başkanına makamından dolayı. "
10485- Enes b. Malik'in
bildirdiğine göre Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Bir genç, bir
ihtiyara yaşı sebebiyle saygıda bulunursa, Allah yaşlılığında ona saygı
gösterecek kimseleri mutlaka takdir eder" buyurdu.
Tahric: İsnadı
çokzayıftır. Tirmizi 4/372 (2022).
Kasame hadisi içinde
bize bildirildiğine göre Hz. Peygamber (Sallallahu aleyhi ve Sellem):
"Büyüğe öncelik ver, büyüğe öncelik ver -yani yaşça büyükleriniz (önce)
konuşsun" buyurdu. - Müslim, kasame
Namazda imamlık
konusunda ise: "Namaz vakti gelince sizden biri ezan okusun ve (yaş
olarak) en büyüğünüz size imamlık yapsın" buyurdu.
Tahric: Buhari, ezan
(154, 155, 160, 166), cihad (215), edeb (77).
10486- Cabir der ki:
Cüheyne heyeti Resulullah'a (Sallallahu aleyhi ve Sellem) geldiğinde bir genç
konuşmak için kalkınca Hz. Peygamber (Sallallahu aleyhi ve Sellem):
"Yavaş ol! Büyükler
nerede?" buyurdu.
Tahric: İsnadı zayıftır.
Bezzar, Müsned (2/402) Bak: Heysemi, Mecma (8/15).
10487- Cerir b. Abdillah
der ki: Resulullah'a biat ettiğim zaman: "Neden geldin ey Cerır?"
diye sordu. Ben: "Senin vasıtanla Müslüman olmak için geldim"
cevabını verince Hz. Peygamber (Sallallahu aleyhi ve Sellem) giysisini
(oturmam) için serdikten
sonra ashabına dönüp: "Yanınıza değerli biri geldiğinde ona ikram
edin" buyurdu.
Hadisin lafzı, detaylı
metniyle İbn Ebi'd-Dümeyk'e aittir.
Tahric: İsnadı zayıftır.
İbn Mace (2/1223).
10488- Enes der ki:
Cerir b. Abdillah, Resulullah'ın (Sallallahu aleyhi ve Sellem) yanına girince
halk yerinden kımıldamadı ve kimse ona yer vermedi. Hz. Peygamber (Sallallahu
aleyhi ve Sellem) üst giysisini ona atıp: "Bunun üzerine otur"
buyurunca Cerir giysiyi alıp yüzüne ve boğazına sürerek öpmeye başladı. Sonra
giysiyi sırtına atıp: "Bana ikramda bulunduğun gibi Allah ta sana ikramda
bulunsun, ey Allah'ın Resulü!" deyince Resulullah (Sallallahu aleyhi ve
Sellem) ashabına dönüp üç defa: "Allah'a ve ahiret gününe iman eden bir
kaumin ileri geleni kendisine geldiğinde ona ikramda (saygıda) bulunsun"
buyurdu.
İsnadı zayıftır.
10489- Ömer b. Mihrak
anlatıyor: Hz. Aişe'ye güzel giysili biri uğrayınca, Hz. Aişe kendisiyle
oturması için onu çağırdı. Bir başkası uğrayınca ise ona basit bir şeyler
verdi. Kendisine neden böyle yaptığı sorulunca da şöyle cevap verdi: Resulullah
(Sallallahu aleyhi ve Sellem) insanlara konumlarına göre davranmamızı
emretti."
Tahric: İsnadı hasendir,
ancak kopukluk vardır. Ebu Davud 5/173 (4842).
Ebu'l-Kasım der ki: Bu
hadisi Süfyan'dan sadece İbn Yeman nakletmiştir.
Beyhaki der ki: Ömer b.
Mihrak bunu Aişe' den mürsel olarak nakletmiştir. Yahya b. Yeman ise bunu
Süfyan kanalıyla Habib b. Ebi Sabit'ten, o Meymun b. Ebi Şebib'den, o da
Aişe'den mürsel olarak nakletti.
10490- Enes b. Malik der
ki: Cerir bir yolculukta benimle beraberken bana hizmet etmeye başladı ve şöyle
dedi: "Ensar'ın Resulullah'a (Sallallahu aleyhi ve Sellem) öyle şeyler
yaptığını (ikramlarda bulunduğunu) gördüm ki; (bu nedenle) onlardan gördüğüm
herkese hizmet ederim."
İsnadı zayıftır.
10491- Bu hadis başka
bir kanalla şu şekilde nakledilmiştir: "Cerir ile yolculuk yaptım, benden
daha yaşlı olmasına rağmen bana hizmet ediyordu." Yine rivayette Sabit
el-Bünani'nin: "Sen ona ikramda bulunmadın mı?" diye sorduğu
geçmiştir.
İsnadı sahihtir.
Hadis Ebu Abdillah'ın
rivayetinde: "Benden daha büyük ve yaşlıydı" şeklindedir. Yakub'un
rivayetinde ise: "Yaşça benden daha büyüktü" ibaresi geçmiştir.
Buhari bu hadisi
Muhammed b. Ar'ar kanalıyla, Müslim ise Bundar ve başkası kanalıyla İbn
Ar'ar'dan, o da Şube'den nakletmiştir. - Buhari, cihad (223) - Müslim, fadail
(ısı).
10492- Enes b. Malik der
ki: Resulullah'ın (Sallallahu aleyhi ve Sellem) halkasında bulunanlar
tarafından önemsenmeyen bir genç vardı. Hz. Peygamber (Sallallahu aleyhi ve
Sellem) kalkacağı zaman bu genç kalkıp Resulullah'a (Sallallahu aleyhi ve
Sellem) ayakkabısıili verince Hz. Peygamber (Sallallahu aleyhi ve Sellem):
"Ben Allah'ın rızasını istedim, Allah da senden razı oldu" buyurdu.
daha sonraları o genç Medine'de çok önemli biri oldu.
İsnadı zayıftır.
10493- İbn Abbas'ın
bildirdiğine göre Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Bereket
büyükleriniz{e beraberdir" buyurdu.
Tahric: İsnadı hasendir.
Hatıb, Tarih (11/165), Kudaı, Müsnedu'ş-Şihab 1/57 (36) ve İbn Adiy, el-Kamil
(2/809),
10494- Bu hadis başka
bir kanalla da nakledilmiştir.
Tahric: İsnadı hasendir.
Hakim, Müstedrek (ı/62), Bezzar, Müsned (2/401-402), Ebu Nuaym, Hilye
(8/171-172) ve Deylemı, Müsnedu'l-Firdevs (2/31).
10495- İkrime'nin
bildirdiğine göre Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) su dağıtırken:
"Büyüklerden -veya en büyükten- başlayın" derdi.
Hadis bu şekilde mürsel
olarak nakledilmiştir.
İsnadı mürseldir.
10496- Ubeydullah b.
Temmam, Halid'den bu hadisi mevsüı olarak nakletmiştir ki bu kişi zayıftır.
Ancakburada: "Büyüklerden başlayın" şeklinde "veya en
büyükten" sözü zikredilmeden nakledilmiştir.
Sahih olan da Abdan'ın,
İbnu'l-Mübarek'ten olan rivayetidir.
Tahric: İsnadı zayıftır.
Ebu Ya'la, Müsned 4/315 (2425) Bak: Heysemi, Mecma (S/8ı).
10497- Hakim b. Kays b.
Asım bildiriyor: Kays b. Asım, oğullarına şöyle vasiyet etti: "Oğullarım!
Allah'tan korkun ve en büyüğünüzü başınıza geçirin. Bir topluluk başlarına en
büyüklerini getirirlerse, bahalarının izinden gitmiş olurlar. En küçüklerini
başlarına geçirdikleri zaman da başka toplulukların karşısında değerlerini
düşürürler. Malınızın olmasına ve onunla iyilik yapmaya dikkat edin. Zira mal,
cömert kişi için bir araçtır ve sizi rezil olan kişilere muhtaç bırakmaz.
Başkalarına el açmaktan da sakının! Zira başkalarına el açma, kişinin en son
gelen kazanç kapısıdır. Vefat ettiğim zaman arkamdan feryat figan etmeyin.
çünkü Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) vefat ettiği zaman arkasından
feryat figan edilmedi. Bekr b. Vail oğullarının bilebileceği bir yerde de beni
gömmeyin. Zira Cahiliye'deyken onlarla düşmanlığım vardı."
Tahric: İsnadı
ceyyiddir. Ahmed, müsned (5/61), Bezzar, müsned (2/137,138), Buhari, edebul
müfred, (361), Taberani m.el-kebir 18/339 (869) ve Heysemi mecma (4/221)
10498- Ayyaş b. Ebi
Rabia'nın bildirdiğine göre Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle
buyurdu: "insanlar, kutsallara (Mekke ve haremine) gereken değeri
verdikleri sürece hayır içinde olurlar. Bunların değerini heba ettikleri zaman
da helak olurlar. ''
Ebu Ali, hadisin mürsel
olduğunu söylemiştir. Zira Abdurrahman b. Sabit, Ayyaş Ebi Rabta'ya
yetişmemiştir.
Tahric: İsnadı zayıftır.
İbn Mace (2/1038).
10499- Yakub b. Zeyd der
ki: Selman, küfe yapımıyla uğraşırdı. Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem)
oturup: "Ey Selman! Seninle beraber ben de yapayım mı?" diye sorunca,
Selman: "Olur, annem babam sana feda olsun" karşılığını verdi.
Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) Selman'ın yaptığıyla aynı olmayan
şekilde küfe yaptı. Halk Selman'a geliyor ve Resulullah'ın (Sallallahu aleyhi
ve Sellem) yaptığı küfeyi sorup onu satın alıyorlardı.
İsnadı zayıftır.
Hocamız Ebu Abdillah der
ki: Hadisin senedi ve metni garibdir (yani başka yolla şahidi yoktur). Bu
hadis, birinin yaptığı şeyin bereketini umarak o şeyi değerinden fazla fiyata
satın almanın sakıncası olmadığına delildir.
10500- Enes b. Malik der
ki: Çocuklara karşı Resulullah'tan (Sallallahu aleyhi ve Sellem) daha
merhametlisini görmedim. Oğlu İbrahim, Medine'nin yaylalarında sütannedeyken
Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) giderdi, biz de onunla giderdik.
Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) eve girince evi duman içinde olurdu.
İbrahim'in sütbabası demirci idi. Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem)
çocuğu alır, öper, sonra dönerdi.
Amr der ki: İbrahim
vefat edince Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "ibrahim benim
oğlumdur. O, memede iken öldü. Onun cennette iki tane sütannesi vardır ve süt
müddetini cennette tamamlayacaklardır" buyurdu.
Müslim bu hadisi Züheyr
ve başkası kanalıyla İsmail b. Uleyye'den nakletmiştir.
Tahric: İsnadı sahihtir.
- Müslim fedail (63)
10501 - Ebu Hureyre der
ki: Akra' b. Habis yanında otururken Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem)
Hasan b. Ali'yi öpünce Akra': "On çocuğum var ancak onlardan hiç birini
öpmedim" dedi. Hz. Peygamber (Sallallahu aleyhi ve Sellem) ona bakıp:
"Merhamet etmeyene merhamet edilmez" buyurdu.
Müslim bu hadisi
Ebu'l-Yeman'dan rivayet etti.
Tahric: Ravileri
güvenilirdir. - Müslim,fadail (65), edeb (75).
10502- Hz. Aişe der ki:
Bir bedevi Resulullah'a (Sallallahu aleyhi ve Sellem) gelerek: "Çocukları
öpüyor musunuz? Biz onları öpmeyiz" deyince Hz. Peygamber (Sallallahu
aleyhi ve Sellem): "Allah kalbinden merhameti çekip almışsa ben sana ne
yapayım" buyurdu.
İsnadı sahihtir.
Aynı ravi zinciriyle
nakledildiğine göre Hz. Aişe: "Resulullah'a (Sallallahu aleyhi ve Sellem)
yeni doğan çocuklar getirilir, o da çiğnediği bir hurmayı ağızlarına
sürerdi."
Aynı isnadla
nakledildiğine göre Hz. Aişe der ki: Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem)
şöyle buyurdu: "Sizin en hayırimız, ailesine karşı en hayırlı olanıdır. Ben
de içinizde ailesine karşı en hayırlı olanınızım."
İlk hadisi Buhad4,
Muhammed b. Yusuf el-firyabi'den nakletti. Müslim de başka bir yolla Hişam'dan
nakletti. Buhari ve Müslim ikinci hadisi başka bir yolla Hişam'dan rivayet
ettiler. - Müslim, fedail (64)
10503- Ebu Katade
anlatıyor: Biz Resulullah'ın (Sallallahu aleyhi ve Sellem) kapısında
dururken babası Ebi'ı-As
b. er-Rabi, annesi Resulullah'ın (Sallallahu aleyhi ve Sellem) kızı Zeyneb olan
Umame'yi taşıyarak çıktı. O zaman Umame çocuktu. Umame omuzlarında olduğu halde
Hz. Peygamber (Sallallahu aleyhi ve Sellem) namaz kıldı. Rükuya varırken onu
omzundan indiriyor, kıyama kalkınca da tekrar omzuna koyuyordu. Namaz bitene
kadar Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) böyle yaptı.
Buhari bu hadisi
Sahih'te, Ebu'l-Velid'den rivayet etti.
Tahric: İsnadı
sahihtir. - Buhari edeb (74)
10504- Abdullah b.
Bureyde, babasından bildiriyor: Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) hutbe
verirken Hasan ve Hüseyin üzerlerinde kırmızı bir gömlekle düşe kalka geldiler.
Hz. Peygamber (Sallallahu aleyhi ve Sellem), minberden indi onları kucağına
alıp minbere çıktı, birini sağına diğerine soluna oturttu ve şöyle buyurdu:
"Allah ne doğru söylemiş ''Mallarınız ve çocuklarınız ancak bir imtihan
vasıtasıdır.''[Teğabun 15] Şu iki çocuğun yürüdüğünü görünce dayanamadım ve
konuşmamı keserek yanlarına indim. ''
Tahric: İsnadı zayıftır.
Ebu Davud 1/663-664 (1109), İbn Mace (2/1190), Tirmizı 5/658 (3776) veNesai
(3/108).
10505- Hz. Aişe der ki:
Usame b. Zeyd evin eşiğinde tökezleyip yüzü yaralanınca Resulullah (Sallallahu
aleyhi ve Sellem): "Üzerindeki kanı temizle" buyurdu. (Fakat
tiksinmem nedeni ile) ben onun kanını silmekten hoşlanmadım. Bunun üzerine
Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) yarasının kanını emip yüzünden atmaya
ve: "Eğer Usame kız olsaydı, onu evlendirmek için kendisini süsleyip
(güzel) giydirirdim" demeye başladı.
Tahric: İsnadı hasendir.
İbn Mace (1976)
10506- Ömer b.
el-Hattab'ın bildirdiğine göre Resulullah'a (Sallallahu aleyhi ve Sellem)
esirler getirilince memelerini ovalaya ovalaya bir yere doğru koşan bir esir
kadın dikkatimizi çekti. Kadın esirler arasındaki bir çocuğu buldu, onu tutup
bağrına bastı ve emzirmeye başladı. Bunu gören Hz. Peygamber (Sallallahu aleyhi
ve Sellem) bize: "Bu kadının çocuğunu ateşe atacağını düşünebiliyor
musunuz?" diye sordu. Kendisine "Hayır, Allah'a yemin ederiz ki, onu
ateşe atmamak elindeyken böyle bir şey yapmaz" diye cevap verdik. Bunun
üzerine bize: "Yüce Allah'ın kullarına yönelik merhameti, bu kadının
yavrusuna karşı beslediği şefkatten daha güçlüdür" buyurdu.
Buhari2 bu hadisi Said
b. Ebi Meryem'den rivayet etti.
İsnadı sahihtir.
10507- Hz. Aişe der ki:
Bir kadın iki kızıyla gelip benden bir şeyler istedi, ancak yanımda bir hurmadan
başka bir şey yoktu. Hurmayı kadına verince, kadın kendisi yemeyerek onu
kızları arasında paylaştırdı. Sonra kızlarıyla beraber çıkıp gitti. Resulullah
(Sallallahu aleyhi ve Sellem) yanıma girince bunu kendisine anlattım, Hz.
Peygamber (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle buyurdu: "Her kim (bir ve
daha fazla) kız çocukları ile imtihan olunur da onlara iyilikte bulunacak
olursa o kız çocukları onun için cehennem ateşinden bir perde teşkil ederler.
''
Buhari bu hadisi
Ebu'l-Yeman'dan, Müslim de Darimi kanalıyla Ebu'lYeman'dan rivayet etti.
Tahric: Ravileri
güvenilirdir. - Buhari, edeb (74). - Müslimı sıla (147).
10508- Hz. Aişe der ki:
Fakir bir kadın iki kızıyla gelince ona üç hurma verdim. Kadın kızlardan her
birine bir hurma verdi. Bir hurmayı yemek için ağzına götürdü ancak sonra ohu
ikiye bölerek onlara verdi. Bu durum çok hoşuma gitti ve bunu Resulullah'a
(Sallallahu aleyhi ve Sellem) anlattım. Hz. Peygamber (Sallallahu aleyhi ve
Sellem) şöyle buyurdu: "Allah kadının bu hareketiyle ona cenneti vacip
kıldı ve cehennemden azad etti. ''
Müslim bu hadisi
Kuteybe'den rivayet etti.
Tahric: İsnadı sahihtir.
- Müslim sıla (148)
10509- Hz. Aişe der ki:
Resulullah'ın (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle buyurduğunu işittim:
"iki kızı arasında paylaştırdığı hurma sebebiyle Allah o kadına cenneti
vacip kıldı.''
Tahric: Buhari, Tarih
1/2 (307)
10510- Enes anlatıyor:
Hz. Hasan b. Ali kadar Resulullah'a (Sallallahu aleyhi ve Sellem) benzeyen
başka biri yoktur. Bir adam Hz. Peygamber'in (Sallallahu aleyhi ve Sellem)
yanında otururken adamın bir oğlu gelince adam onu alıp kucağında oturttu.
Sonra bir kızı gelince onu da yanında oturttu. Bunun üzerine Resulullah
(Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Neden aralarında adaletti
davranmadın?" buyurdu.
Tahric: İsnadı hasendir.
Buhari, fedail (217).
10511- Hz. Aişe der ki:
Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle buyurdu: "Ümmetimden üç kız
veya üç kız kardeş yetiştirip onlara iyi davranan kişiye yetiştirdiği kızlar
onun için cehenneme karşı bir perde olur.''
Tahric: İsnadı hasendir.
Suyuti, c.sağir (5248)
10512- Matar b. Halife
der ki: Zeyd b. Ali'nin yanında otururken Şurahbil b. Sa'd adında bir ihtiyar
ona uğradı. Zeyd: "Nereden geldin?" diye sorunca, ihtiyar:
"MüminIerin emirinin yanından. Ona bir hadis anlattım" deyince Zeyd:
"Bu hadisin doğru olması, benim için kızıl develerden daha değerlidir.
Bunu burada olanlara da anlat" dedi. İhtiyar şöyle dedi: İbn Abbas'ın
bildirdiğine göre Hz. Peygamber {Sallallahu aleyhi ve Selleml şöyle buyurmuş:
''Bir müslümanın yanında iki kız çocuğu olur da birlikte oldukları sürece
onlara iyi davrandığı zaman bu iki kız çocuğu mutlaka onu cennete sokar''. ''
İsnadı hasendir. Hakim,
müstedrek (4/178) ve Haraiti, mekarimu'l-Ahlak (70)
10513- Said b. Zeyd der
ki: Ali b. Zeyd'e: "Üç kızı olanla ilgili olan hadis nasıldı?" diye
sorunca şöyle cevap verdi: Muhammed b. el-Münkedir'in, Cabir b. Abdillah
el-Ensari'den bildirdiğine göre Resulullah {Sallallahu aleyhi ve Selleml şöyle
buyurdu: "Üç kızı olup onlara bakar, korur ve merhamet ederse kesinlikle
cennet ona vacip olur." Oradakilerden bir adam: "İki kız olursa da
mı, ey Allah'ın Resulü?" diye sorunca Hz. Peygamber (Sallallahu aleyhi ve
Sellem): "iki kız olsa da" cevabını verdi.
Tahric: İsnadı zayıftır.
Buhar, zekat (114-115).
10514- Sehl b. Sa'd'ın
bildirdiğine göre Hz. Peygamber (Sallallahu aleyhi ve Sellem):
"Ben ve yetimin
sorumluluğunu üstlenen, cennette şunlar gibiyiz" buyurup işaret ve orta
parmağıyla işaret etti.
Buhari bu hadisi
Abdullah b. Abdilvehhab kanalıyla Abdulaziz b. Ebi Hazım'dan rivayet etti.
Tahric: İsnadı sahihtir.
- Buhari, edeb (76).
10515- Safvan b.
Süleym'in bildirdiğine göre Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem):
"Ben ve kendisine
veya başkasına ait bir yetimin sorumluluğunu üstlenen kişi günahlardan
sakınırsa (cennette) şunlar gibiyiz" buyurup işaret ve orta parmağını
gösterdi.
Tahric: İsnadı
mürseldir. İbnü'l-Mübarek, zühd, (653) ve Malik, muvatta (2/948)
10516- Safvan b.
Süleym'in bildirdiğine göre Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle
buyurdu: "Dullar ve miskinlere yardım eden Allah yolunda cihad eden veya
gündüzü oruçla, geceyi ibadetle geçiren gibidir. "
Buhari bu hadisi İbn Ebi
Yunus kanalıyla Malik'ten rivayet etti.
Tahric: İsnadı
mürseldir. - Buhari, edeb (76).
10517- Süfyan b. Uyeyne,
Safvan b. Süleym kanalıyla Uneyse adında bir kadından, o Ümmü Said binti Murre
el-fihri'den, o da babasından Resulullah'ın (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle
buyurduğunu nakletmiştir: "Ben ve kendisine veya başkasına ait yetimin
sorumluluğunu üstlenen, cennette şunlar gibiyiz." Böyle derken Süfyan
(nasıl olduğunu göstermek için) parmaklarıyla işarette bulunmuştur.
Tahric: İsnadı zayıftır.
Fesevi, el-Ma'rifetu've't-Tarih (2/706), Taberani, M. el-Kebir 20/320 (758),
Humeydi, Müsned (2/370) ve Buhari, el-Edebu'l-Müfred (133).
10518- Ebu Hureyre'nin
bildirdiğine göre Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle buyurdu:
"Dul ve miskinlere yardım eden Allah yolunda cihad eden gibidir." Ebu
Abdinalıman der ki: Zannedersem: "Gece uyumadan namaz kılan ve gündüz hiç
yemeden oruç tutan gibidir" de buyurmuştur.
İsnadı sahihtir.
Buhari ve Müslim de bu
hadisi sahihlerinde Ka'nebi'den rivayet etmişlerdir. - Buhari, edeb (77) ve
Müslim, zühd (41).
10519- Ebu Hureyre'nin
bildirdiğine göre Hz. Peygamber (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle buyurdu:
"Ben ve kendisine veya başkasına ait bir yetimin sorumluluğunu üstlenen,
cennette şunlar gibiyiz." Malik böyle derken işaret ve orta parmağıyla
işaret etti.
Müsim bu hadisi Sahih'te
Züheyr b. Harb kanalıyla İshak b. İsa'dan rivayet etti.
Tahric: Ravileri
güvenilirdir. - Müslim zühd (42)
10520- Malik b. Amr el-Kuşeyri
der ki: Resulullah'ın (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle buyurduğunu işittim:
"Kim Müslüman bir köleyi azat ederse, bu azat etmesi kendisinin (kıyamet
gününde) ateşten kurtulması için fidyesi olur. Onun her kemiğinin yerine bunun
her kemiğinden birisi azat edilir. Kim de anne ve babasından birine ulaşır ve
o, bunlar sebebiyle mağfirete nail olmazsa Allah onu rahmetinden uzaklaştırsın.
Kim de müslüman anne ve babadan yetim olan birini yemeğine ve içeceğine ortak
ederse ve bir daha onu muhtaç bırakmayacak hale getirirse; ona da cennet vacip
olur, "
Tahric: İsnadı zayıftır.
Ahmed, Müsned (5/29), Tayalisi, Müsned (1322), Ebu Ya'la, Müsned 2/227 (926) ve
İbnu'l-Mübarek, Zühd (656) Bak: Heysemi, Mecma (4/243).
10521 - Abdullah b.
Ömer'in bildirdiğine göre Hz. Peygamber (Sallallahu aleyhi ve Sellem) Has'am
kabilesinden hasta olan bir kadını ziyaret edip: "NasLIsm?" diye
sorunca, kadın: "Zannedersem bu hastalık sebebiyle öleceğim" dedi.
Bunun üzerine Hz. Peygamber (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Bir yetimin
ihtiyacını gidermeden veya bir gaziyi cihad için techiz etmeden dünyadan
ayrılmamanı isterdim" buyurdu.
İsnadı zayıftır.
10522- Yusuf b. AbdilIah
b. Selam der ki: "ResululIah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) beni kucağında
oturtup başımı sıvazlayarak adımı Yusuf koydu."
Ebu Nuaym, Yahya'dan
rivayette bulunarak ona mutabaat etmiştir.4 Bu hadis, babası ölmüş olmasa bile
merhamet ederek çocuğun başını sıvazlamaya delildir.
Tahric: İsnadı sahihtir.
Ahmed, Müsned (4/35), Taberani, M. el-Kebir 22/285 (731).
10523- Ebu Hureyre'nin
bildirdiğine göre bir adam Resulullah'a (Sallallahu aleyhi ve Sellem) kalbinin
katılığından şikayet edince Hz. Peygamber (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle
buyurdu: "Kalbinin yumuşamasinı istiyorsan, yoksullara yemek yedir ve
yetimin başini sıvazia. ''
Tahric: İsnadında adı
verilmeye bir adam vardır. Ahmed, Müsned (2/263) Bak: Münziri, Terğib (3/349).
10524- Ebu Derda'nın
Selman'a yazdığı bir mektupta bildirdiğine göre bir adam Resulullah'a
(Sallallahu aleyhi ve Sellem) kalbinin katılığından şikayet edince Hz.
Peygamber (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle buyurdu: "Kalbinin
yumuşamasinı istiyorsan yetimin başini sıvazia ve ona yemek yedir ...
Tahric: İsnadı hasendir,
ancak munkatıdır. Ebu Nuaym, Hilye (1/214) ve Haraiti, Mekarimu'l-Ahlak (75),
Bak.: Münziri terğib (3/349) ve Heysemi mecma (8/160)
10525- Ebu Umame'nin
bildirdiğine göre Hz. Peygamber (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle buyurdu:
"Yetimin başini sıvazlayana, elinin değdiği her saç teli için bir sevap
vardır. Kendisinin sorumlu olmadığı yetim olan bir kız veya oğlana iyilik
edenle ben (cennette) şöyleyim." Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem)
bunu derken iki parmağını araladı.
Tahric: İsnadı zayıftır.
Taberani, M. el-Kebir 8/239 (7821), İbnu'l-Mübarek, Zühd (230/654), Ahmed,
Müsned (5/250, 256) ve Beğavl, Şerhu's-Sünne (13/44) Bak: Heyseml, Mecma
(8/160) ve Münzirl, Terğib (3/349).
10526- Ömer b.
el-Hattab'ın bildirdiğine göre Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle
buyurdu: "Allah katında evlerinizin en sevgilisi, içinde ikram edilen
yetimin olduğu evdir. ''
Tahric: İsnadı zayıftır.
İbn Adiy, el-Kamil (1/334-335).
10527- Bu hadis başka
bir kanalla: "Evlerinizin en hayırlısı, içinde ikram edilen yetimin olduğu
evdir" şeklinde nakledilmiştir.
Huneyni bu hadisi
Malik'ten aktarmada tek kalmıştır.
Tahric: İsnadı zayıftır.
İbn Mace 2/1213 (3679)
10528- Abdurrahman b.
Ebza der ki: Hz. Davud şöyle derdi: "Yetime karşı merhametli baba gibi ol
ve bil ki ektiğini biçersin. Bil ki, güzelliğiyle beraber kocasına karşı saliha
olan kadın, erkek için altınla süslenmiş taç gibidir. Kocası için kötü kadın,
ihtiyar birinin sırtındaki ağır yük gibidir. Bir kavmin ahmağına konuşmak,
ölüye şarkı söylemek gibidir. Hatırladığın zaman sana yardım etmeyen,
unuttuğunda hatırlatmayan dosttan Allah'a sığın. Zenginlikten sonra fakirlik,
hidayetten sonra dalalet ne kötüdür."
Tahric: İsnadı
ceyyiddir. Buhari, el-Edebu'l-Müfred (138) ve Haraiti, Mekarimu'l-Ahlak (75),
Suyuti, Dürrü'l-Mensur (7/174) Bak: Heysemi, Mecma (10/234).
10529- Abdurrahman b.
Ebi Leyla: "Allah'ın Peygamberi Hz. Davud şöyle dedi: ''Yetime karşı
merhametli baba gibi ol''" deyip yukarıdaki hadisi aktardı ve şunu ekledi:
"Kardeşine tutmayacağın sözü verme. Sonra aranızda düşmanlık hasıl olur.
Cahillikten sonra ilim ne güzeldir. Zenginlikten sonra fakirlik ne kötüdür.
Hidayetten sonraki dalalet te ne kötüdür."
Tahric: Abdurrezzak
musannef 11/300 (20593)
10530- Abdullah b. Ebi
Evfa der ki: Resulullah'ın (Sallallahu aleyhi ve Sellem) yanında otururken bir
çocuk gelerek: "Ey Allah'ın Resulü! Ben yetim bir çocuğum ve annem duldur.
Bize yiyecek ver ki, sen razı olana kadar Allah sana yanındakinden yedirsin"
dedi. Hz. Peygamber (Sallallahu aleyhi ve Sellem) ona şöyle buyurdu:
"Söylediğin şey kadar güzel ey çocuk! Ey Bilal! ailemin yanına git ve
yanlarında bulduğun yiyeceği getir." Bilal yirmi bir hurmayla dönüp
Resulullah'ın (Sallallahu aleyhi ve Sellem) avucuna koyunca Hz. Peygamber
(Sallallahu aleyhi ve Sellem) avucunu ağzına yaklaştırınca, yetim çocuğa
bereket için dua ettiğini düşündük. Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem)
çocuğa: "Bunların yedisi senin, yedisi annenin, yedisi de kız kardeşinindir.
Akşam bir hurma, sabah bir hurma ye" buyurdu. Muhacirlerin çocuklarından
olan bu çocuk gidince Muaz b. Cebel yanına varıp elini başına koyarak: "Ey
çocuk! Allah sana yetimlik sefaleti yaşatmasın ve seninle babanın yerini
doldursun" dedi. O zaman Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle
buyurdu: "Muhammed'in canı elinde olana yemin ederim ki; Müslümanlardan
biri bir yetimin sorumluluğunu alır ve bu sorumluluğu hakkıyla yerine
getirirse, sonra elini onun başına koyarsa, Allah ona elinin değdiği her saç
teli için on sevap verir, on günahını siler. ''
Tahric:.İsnadı zayıftır.
Bezzar müsned (2/385-386) ve Heraiti, mekarimul ahlak (73) Bak: Heysemı, Mecma
(8/161).
10531 - Abdullah b. Ebi
Evfa anlatıyor: Resulullah'ın (Sallallahu aleyhi ve Sellem) yanında otururken
bir çocuk gelerek: "Ey Allah'ın Resulü! Ben yetim bir çocuğum, yetim bir
kız kardeşim var ve annem duldur. Bize yiyecek ver ki, sen hoşnut olana değin
Allah sana katındakinden yedirsin" dedi. Hz. Peygamber (Sallallahu aleyhi
ve Sellem) yirmi bir hurma getirdi ve: "Bunların yedisi senin ve yedisi
annenindir" buyurdu. Muaz b. Cebel çocuğun yanına varıp başını
sıvazlayarak: "Ey çocuk! Allah sana yetimlik sefaleti yaşatmasın ve
seninle babanın yerini doldursun" dedi. Çocuk Muhacirlerden birinin
oğluydu. O zaman Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle buyurdu:
"Ey Muaz! Yaptığını ve ona merhamet ettiğini gördüm. Sizden biri bir
yetimin sorumluluğunu alır ve bu sorumluluğu hakkıyla yerine getirirse, sonra
elini onun başına koyarsa, Allah ona elinin değdiği her saç teli için on sevap
verir, on günahını siler. Her saç teline karşılık onu bir derece yükseltir. ''
İsnadı zayıftır
10532- Abdulmecid b. Ebi
İsa, babası kanalıyla dedesinden bildiriyor:
Bir çocuk Mescid'de
Resulullah'ın (Sallallahu aleyhi ve Sellem) yanında durarak:
"Allah'ın selamı
üzerine olsun, ey Allah'ın Resulü! Ben yetim bir çocuğum. Dul ve fakir bir
annem, dul ve fakir bir kız kardeşim var. Allah'ın sana verdiğinden bize ver.
Allah da razı olana kadar sana versin" dedi. Hz. Peygamber (Sallallahu
aleyhi ve Sellem): "Ey çocuk! Sözlerini tekrar et. Zira çok güzel bir
dilin var" buyurunca çocuk aynı sözleri tekrar etti. Hz. Peygamber
(Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Resulullah'ın evindekileri getirin"
buyurunca içinde bir avuca yakın hurma olan bir tabak getirdiler. Resulullah
(Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Bunu aL. Bunun içinde senin. annenin ve
kız kardeşinin yemeği var. Dua ederek bunların yetmesi için dua edeceğim"
buyurunca, çocuk tabağı aldı. Çocuk çıkıp Mescid'in kapısına yetişince Sa'd b.
Ebi Vakkas onunla karşılaşıp başını okşadı. Ona bir şey verip vermediğini
bilmiyorum.
Muhammed b. Ebi Talha
der ki: "Bundan sonra yetimlerin başı okşanmaya başlandı."
10533- İbn Bişr b.
Gaziyye der ki: Babam, gazvelerden birinde Hz. Peygamber (Sallallahu aleyhi ve
Sellem) ile beraberken şehid olunca, ben ağlarken Resulullah (Sallallahu aleyhi
ve Sellem) yanıma uğradı ve: "Sus! Benim, senin baban, Aişe'nin de annen
olmasına razı olmaz mısın?" buyurdu. Ben de: "Olurum! Annem babam
sana feda olsun, ey Allah'ın Resulü!" karşılığını verdim.
Tahric: İsnadında
sakınca yoktur. Buhari, Tarih 1/2 (78) ve Bezzar, Müsned (2/385) Bak:
Heysemi, M.zevaid
(8/161) ve İbn Hacer, İsabe (1/158)0
10534- İyad b. Himar'ın
bildirdiğine göre Hz. Peygamber (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle buyurdu:
"Cennet ahalisi adaletti, bağışlarda bulunan ve görevini başarıyla yapan
yöneticiler, bütün yakınlarına ve Müslümanlara karşı şefkatli olan kişiler ve
tasaddukta bulunan iffetti fakirler olmak üzere üç sınıftan olacaktır. ''
Müslim bu hadisi
Sahih'te rivayet etti.
Tahric: İsnadı sahihtir.
- Müslim cennet (63)
10535- Cerir b.
Abdillah'ın bildirdiğine göre Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle
buyurdu: "insanlara merhamet etmeyene Allah merhamet etmez. "
Müslim bu hadisi başka
bir yolla İsmail'den rivayet etti.
Tahric: İsnadı sahihtir.
- Müslim,fadail (1209),
10536- Cerir b. Abdillah
der ki: Resulullah'a (Sallallahu aleyhi ve Sellem) gidip: "İslam üzere
sana biat edeyim" dedim. Hz. Peygamber (Sallallahu aleyhi ve Sellem) elimi
tutup:
"Her müslümana
karşı samimi olmak üzere, de" buyurdu ve: "insanlara merhamet
etmeyene AIlah merhamet etmez" diye ekledi.
Tahric: İsnadı hasendir.
Ahmed, müsned (4/366,358) ve Taberani, m.el-kebir 2/353 (2484,2485)
10537- Abdullah b. Amr
b. As'ın bildirdiğine göre Hz. Peygamber (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle
buyurdu: "Merhametli olanlara Rahman (olan Allah) merhamet eder.
Yeryüzündekilere merhamet edin ki, gökteki de size merhamet etsin ...
Tahric: İsnadı hasendir.
Tirmizi 4/323 (1989).
10538- Ebu Hureyre der
ki: Doğru söyleyen ve doğruluğu tasdik edilen şu odanın sahibi Ebu'l-Kasım'ın
(Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle buyurduğunu işittim: "Merhamet ancak
şaki (cehennemlik) olanın kalbinden kaldırılır ...
Tahric: İsnadı hasendir.
Ebu Davud 5/232 (4942).
10539- Ebu Hureyre der
ki: Doğru söyleyen ve doğruluğu tasdik edilen şu odanın sahibi Ebu'l-Kasım'ın
(Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle buyurduğunu işittim:
"Merhamet ancak
şakl olandan kaldırılir."
Tahric: İsnadı hasendir.
Ahmed. Müsned (2/461). İbnu'l-Ca'd. Müsned 1/484 (918), Begavi, şerhu's-sünne
(13/37-38) ve İbn Ebi Şeybe Musannef (8/338)
10540- Ebu Hureyre der
ki: Doğru söyleyen ve doğruluğu tasdik edilen şu odanın sahibi Ebu'l-Kasım'ın
(Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle buyurduğunu işittim:
"Merhamet ancak
şaki olandan kaldırılır. ''
Tahric: İsnadı hasendir.
Tirmizi (4/323).
10541- Abdullah b. Amr
b. el-As'ın bildirdiğine göre Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle
buyurdu: "Merhamet edin ki. sizlere de merhamet edilsin. Bağışlayın ki
sizler de bağışlanasınız. Öğrendikleriyle amel etmeyenlere yazıklar olsun!
Yaptıklarının günah olduğunu bildikleri halde bunda ısrar edenlere yazıklar
olsun.
Tahric: İsnadı sahihtir.
Ahmed. Müsned (2/219). Buhari. el-Edebu'l-Müfred (380) ve Abd b.
10542- Enes der ki: Hz.
Peygamber (Sallallahu aleyhi ve Sellem) vefat edeceği zaman yanındaydık. Bize
şöyle buyurdu: "Namaz konusunda Allah'tan sakının." Resulullah
(Sallallahu aleyhi ve Sellem) bunu üç defa söyledi ve şöyle devam etti:
"Ellerinizin
altındakiler konusunda Allah'tan sakının. Zayıf olan dul kadın ve yetim çocuk
konusunda Allah'tan sakının. Namaz konusunda Allah'tan sakının." Hz.
Peygamber (Sallallahu aleyhi ve Sellem) son nefesinde vefat edene kadar
"Namaz ... " demeye devam etti.
Tahric: İsnadı zayıftır.
Nesai (1/320).
10543- Enes b. Malik'in
bildirdiğine göre Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle buyurdu:
"Namaza başladığım zaman namazımı uzunca kılmaya niyet ediyorum. Ancak
(cemaat içinden bir) çocuğun ağlamasını işitince, (namazda olan) annesinin
çocuğun ağlamasına dayanamayacağını bildiğim için namazımı kısa tutuyorum.''
Müslim bu hadisi
Muhammed b. Minhal'den ve Buhari de Abdula'la kanalıyla Yezid'den rivayet etti.
Tahric: İsnadı sahihtir.
- Müslim, salat (ı92). - Buhari ezan (173-174)
10544- Enes b. Malik der
ki: "Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) namaz kılarken bir çocuğun
ağladığını duyunca namazı kısa tuttu. Biz bunu, annesi bizimle beraber namaz
kıldığı için çocuğa acıdığından yaptığını düşündük."
Tahric: İsnadı sahihtir.
Tirmizi (2/214)
10545- Ebu Hureyre'nin
bildirdiğine göre Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle buyurdu:
"Develere binen kadınların en hayırlısı, KureyŞ'in saliha kadınlarıdır.
Bunlar, küçük çocuklarına daha şefkatli, kocatarının malında daha tutumludurlar
...
Müslim bu hadisi
Muhammed b. Rafı' kanalıyla Abdurrezzak'tan rivayet etti.
Tahric: Ravileri
güvenilirdir. - Müslim fedail (203)
10546- Ebu Umame
anlatıyor: Bir kadın kucağında bir çocuk, yanında bir çocukla Resulullah'a
(Sallallahu aleyhi ve Sellem) geldi. Kadın hamileydi. O gün kadın Resulullah'tan
(Sallallahu aleyhi ve Sellem) ne istediyse Allah'ın Resulü (Sallallahu aleyhi
ve Sellem) verdikten sonra şöyle buyurdu: "Hamile kalır, çocuk doğurur ve
onu şefkatle yetiştirirler. Kocalarına şu yaptıkları olmasa içlerinde namaz
kılanları Cennete girerdi" buyurdu.
Bu hadis Şu'be kanalıyla
Mansur'dan nakledilmiştir.
Tahric: İsnadının kopuk
olması sebebiyle zayıftır. İbn Mace (1/648).
10547- Ahmed b. Salih
der ki: Kalp yumuşaklığı ve merhamette hayrın tümünün olduğunu gördüm. ''Artık
onları affet ve onlar için mağfiret dile''[AI-iİmran 159] ayeti buna işaret
etmektedir. Bütün kötülüğün de kabalık ve katı kalpte olduğunu gördüm. ''Eğer
sen, kaba, katı yürekli olsaydın, mutlaka senin etrafından
dağılırlardı"[AI-iİmran 159] ayeti buna işaret etmektedir.
10548- Enes b. Malik'in
bildirdiğine göre Hz. Peygamber (Sallallahu aleyhi ve Sellem):
"Sizden sadece
merhametli olanlar cennete girer" buyurunca: "Ey Allah'ın Resulü!
Hepimiz merhametliyiz" dediler. Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Kastedilen,
kişinin sadece kendine ve ailesine merhamet etmesi değil, bütün insanlara
merhamet etmesidir" buyurdu.
İsnadı zayıftır.
10549- Enes'in
bildirdiğine göre Hz. Peygamber (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Canım
elinde olana yemin ederim ki: Allah rahmetini ancak merhametli olana
indirir" buyurunca: "Ey Allah'ın Resulü! Hepimiz merhametliyiz"
dedik.. Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Merhametli olan, sadece
kendine değiL, bütün insanlara karşı merhametli olandır" buyurdu.
İsnadı zavıftır.
10550- İbn Abbas'ın
bildirdiğine göre Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "çocuğun
kokusu, cennetin kokusundandır" buyurdu.
Tahric: İsnadı zayıftır.
Taberani, m.es-sağir (2/21)
10551 - Eş'as b. Kays
der ki: Resulullah'a (Sallallahu aleyhi ve Sellem) uğradığımda onun ve
ashabının yüzünden aç olduklarım anladım. Resulullah (Sallallahu aleyhi ve
Sellem) bana: "Amcan kızı (eşin) ne yaptı?" diye sorunca: "Bir
çocuk doğurdu, ey Allah'ın Resulü! Keşke onun yerine sizi doyurabilecek yiyeceğim
olsaydı" cevabını verdim. Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem):
"Böyle diyorsun, ancak çocuklar korkaklık ve cimrilik sebebidir, Onlar,
göz nuru ve gönül meyvesidir" buyurdu.
Tahric: İsnadı zayıftır.
İbn Mace 2/1209 (3666) ve Tirmizi 4/317 (1910).
10552- Vehb'in
bildirdiğine göre Abdullah b. Ömer b. el-Hattab, koyunlarım kötü bir yerde
otlatan çobanını gördü. Kendisinin bulunduğu yeri o çobanın bulunduğu yerden
daha uygun gördüğü için çobana şöyle dedi: "Yazık sana ey çoban!
Koyunların yerini değiştir. Ben Resulullah'ın (Sallallahu aleyhi ve Sellem):
''Her çoban güttüklerinden sorumludur'' buyurduğunu işittim."
Tahric: İsnadı hasendir.
Ahmed, müsned (2/108) ve Taberani, m. el-kebir 12/338 (13284)
10553- Mikdam b.
Şureyh'in, babasından bildirdiğine göre Hz. Aişe bindiği bir deveye vurmaya
başlayınca Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle buyurdu: "Ey
Aişe! Ona yumuşak davran. Çünkü yumuşaklik, bulunduğu her şeyi güzelleştirir.
Hangi şeyden çekilirse onu çirkinleştirir. "
İsnadı sahihtir.
10554- Enes'in
bildirdiğine göre Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle buyurdu:
"Yüce Allah yumuşak huyludur ve yumuşak huylu olunmasını sever.
Katılığindan dolayı kişiye vermediği ihsanları yumuşak huylu olmasından dolayı
bahşeder. "
Resulullah (Sallallahu
aleyhi ve Sellem) şöyle derdi: "insanlarla ilişkilerinizde onlara zorluk
çıkarmayın. ''
Katade: "Müminler
yumuşak ve merhametli bir topluluktur" demiştir.
Tahric: İsnadı hasendir.
İbn Mace 2/1216 (3688)
10555- Ubeydullah b.
Ziyad el-Bekri der ki: Resulullah'ın (Sallallahu aleyhi ve Sellem)
sahabilerinden olan Busr el-Mazini'nin iki oğlunun yanına girip: "Allah
size merhamet etsin. Bizden biri bineğe binip ona kamçıyla vuruyor veya gemini
çekiyor. Bu konuda Hz. Peygamber'den (Sallallahu aleyhi ve Sellem) bir şey
duydunuz mu?" diye sordum. Onlar: "Hayır cevabını verince içeriden
bir kadın bana seslenip: "Ey kişi! Yüce Allah Kitab'ında: ''Yeryüzünde
yürüyen hayvanlar ve (gökyüzünde) iki kanadıyla uçan kuşlardan ne varsa hepsi
ancak sizin gibi topluluklardır. Biz o kitapta hiçbir şeyi eksik bırakmadık.
Nihayet (hepsi) toplanıp Rablerinin huzuruna getirilecek ler''[En'am 38]
buyuruyor" dedi. Bunun üzerine onlar: "Bu, bizim kız kardeşimizdir ve
bizden büyük olup Resulullah'a (Sallallahu aleyhi ve Sellem) yetişmiştir"
dediler.
Tahric: İsnadı
ceyyiddir. Suyuti, Dürrü'l-Mensur (3/267).
10556- Muaviye b.
Kurre'nin babasından bildirdiğine göre bir adam: "Ey Allah'ın Resulü!
Oğlağı alıp keserken ona merhamet edeyim mi?" deyince Resulullah
(Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Oğlağa da; eğer ona da merhamet edersen
Allah ta sana merhamet eder" buyurdu.
Tahric: İsnadı zayıftır.
İbn Adiy, el-kamil (5/2013), Bezzar, müsned (2/68), Hakim, müstedrek (3/586);
Ebu Nuaym, hilye (2/302) ve Taberani, m. el-kebir 19/24 (47)
10557- Ma'kil b. Yesar
der ki: Bir adam: "Ey Allah'ın Resulü! Keçiyi alıp boğazlarken ona
merhamet ediyorum" deyince Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem):
"Eğer ona merhamet edersen, Allah ta sana merhamet eder" buyurdu.
İki ravi zincirinde de
zayıflık vardır.
Tahric: İsnadı zayıftır.
Taberani, M. el-Kebir 20/204 (466) Bak: Heysemi, Mecma (4/33).
10558- İsmail b. Uleyye
hadisi bir adam kanalıyla Ziyad b. Mihrak'tan, o Muaviye b. KUITe'den, o da
babasından bildiriyor: Bir adam: "Ey Allah'ın Resulü! Ben oğlağı keserken
ona merhamet ediyorum" veya "Oğlağı kesmeye acıyorum" deyince
Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Oğlağa da merhamet edersen,
Allah ta sana merhamet eder" buyurdu.
Tahric: İsnadında adı
verilmeyen biri vardır, ancak hadise mutabaat edildiği için sahihtir. Buhari,
edebul müfred (373), Bezzar, müsned (2/68), Ahmed müsned (3/436, 5/34) ve
Taberani, m.el-kebir 19/23 (45,46).
10559- Ebu Umame'nin
bildirdiğine göre Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle buyurdu:
"Bir serçeyi keserken bile merhametli olana kıyamet günü Allah merhamet
eder."
Süleyman b. Red,
Velid'den rivayet ederek buna mutabaat etmiştir.
Tahric: İsnadı hasendir.
İbn Adiy, el-Kamil (7/2542) ve Buhari, el-Edebu'l-Müfred (381) Bak:
Zehebi, Mizan (4/337).
10560- Şeddad b. Evs'in
bildirdiğine göre Resulullah {Sallallahu aleyhi ve Sellem} şöyle buyurdu:
"Allah her şeyde ihsanı emretmiştir. Öyle ise öldüreceğiniz zaman bile
güzel öldürün. Hayvan keseceğiniz zaman güzel kesin. Sizden biri bıçağını
bilesin ve kestiği hayvanı rahatlatsın. ''
İsnadı sahihtir.
(Bu hadisin imla
edildiği mecliste bir adam) "Ali b. Asım, bu hadisi Halid'den bize
bildirdi" diyerek Yezid (b. Harun'a) işittirdi. Bunun üzerine (Yezid)
"Bunu bize Süfyan, Halid'den bize bildirdi. O zaman Halid sağdı"
dedi.
Müslim 3 bu hadisi başka
bir yolla Süfyan es-Sevri'den rivayet etti.
10561- Bu hadis başka
bir kanalla da nakledilmiştir.
Tahric: İsnadı sahihtir.
Nesai (7/229).
10562- Ebu Hureyre der
ki: "Kesilecek kurbanın önünde bıçağı bilemek mekruh görülmüş veya
yasaklanmıştır."
Tahric: İsnadı
ceyyiddir. Abdürrezzak, Musannef 4/493 (8606).
10563- Salim b.
Abdillah'ın, babasından bildirdiğine göre Resulullah (Sallallahu aleyhi ve
Sellem) bıçakların bilenmesini ve bunun hayvanların önünde yapılmamasını
emretti. Hayvanı keserken de bunu hızlı yapılmasını emir buyurdu.
Tahric: İsnadı zayıftır.
İbn Mace 2/1059 (3172)
10564- Abdullah b.
Amr'ın bildirdiğine göre Hz. Peygamber (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle
buyurdu: "Bir serçeyi bile haksız yere öldürene kıyamet günü Allah
hesabını sorar" buyurunca: "Bunun hakkı nedir?" diye soruldu.
Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Yemek için kesmek ve başını
koparıp atmamak" cevabını verdi.
Tahric: İsnadı zayıftır.
Nesai (7/206)
10565- Şerid (b. Süveyd)
der ki: Resulullah'ın (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle buyurduğunu işittim:
"Gereksiz yere bir serçeyi öldüreni bu serçe kıyamet günü Allah'a şikayet
eder ve: ''Ey Rabbim! Bu beni bir fayda için değil boş yere öldürdü''
der.''
Ahmed b. Hanbel, Ebu
Ubeyde Abdulvahid b. Vasıl'dan rivayette bulunarak buna mutabaat etmiştir.
Tahric: İsnadı zayıftır.
Nesai (7/239).
10566- İbrahim b. Sa'd
der ki: ''Salih b. Keysan'ın yanına evine geldim ve önce kendisine, sonra
güvercinlerine yemek ufalayıp yedirdiğini gördüm.''
Tahric: İsnadı
ceyyiddir. Zehebi, siyer (5/456)
10567- Adiy b. Hatim'i
gören bir adamın bildirdiğine göre Adiy, karıncalara ekmek ufalardı.
Bir başkası bunu Said b.
Şeyban kanalıyla Ebu's-Sevde es-Sembesi'den, o da Adiy'den: "Bunlar
komşudur ve hakları vardır" cümlesini ekleyerek rivayet etti.
10568- Hz. Ali der ki:
Esirlerden bir cariyeyi oğluyla beraber aldım ve cariyeyi satıp çocuğunu
bırakmak istedim. Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) bana: "Ya
ikisini birden sat ya da ikisini elinde tut" buyurdu.
İsnadı zayıftır.
10569- Ebu Eyyüb
el-Ensarı der ki: Resulullah'ın (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle buyurduğunu
işittim: "Allah. anneyle çocuğunu birbirinden ayıranı kıyamet günü
sevdiklerinden ayırır. ''
Tahric: İsnadında
sakınca yok. Tirmizi (3/580, 4/134).
10570- Nukade el-Esedi
el-Huzeymi der ki: Resulullah'a (Sallallahu aleyhi ve Sellem): ''Ey Allah'ın Resulü! yanımdaki dişi bir
deveyi sana hediye etmek istiyorum'' dediğimde: ''O'nu (yavrusundan ayırarak)
üzme'' buyurdu.
Tahric: İsnadı hasendir.
İbn Hacer, İsabe (3/218).
10571 - İbrahim b. Edhem
der ki: "İsrail oğulları arasında bir adam annesinin önünde bir buzağıyı
kesince Allah onun elini kuruttu. Bu adam bir gün otururken bir kuş yavrusunun
yuvasından düştüğünü gördü ve onun yuvadaki anne babasına, anne babasının da
ona baktığını görünce acıyıp yavruyu alarak yuvasına koydu. Allah onun kuş
yavrusuna acıması sebebiyle kendisine merhamet edip elini iyileştirdi.''
İsnadı ceyyiddir.
10572- Ebu Hureyre'nin
bildirdiğine göre Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle buyurdu:
"Bineklerinizin Sırtını minber edinmekten sakının. Çünkü Allah sadece
zorlukla varabileceğiniz yerlere sizi iletmeleri için onları sizin emrinize
verdi. Yeri de sizin için yarattı. ihtiyaçlarınızı yerin üzerinde
karşılayınız."1
Tahric: İsnadı hasendir.
Ebu Davud, 3/59-60 (2567)
Beyhaki der ki: Bu, bir
yere gitmek ve minber olmadığı için halka bir şey ilan etmek maksadı dışında
gereksiz yere bineğe binenler için geçerlidir.
Bir sonraki konu için aşağıdaki link’e
tıklayın:
76.Şube:
İnsanların Arasını Düzeltmek