74. Şube Cömertlik |
Cömertlik |
Yüce Allah malından
ihtiyaç sahiplerine verenleri överek şöyle buyurur: "Rabbinizin bağışına,
genişliği göklerle yer arası kadar olan ve Allah'a karşı gelmekten sakınanlar
için hazırlanmış bulunan cennete koşun. Onlar bollukta ve darlıkta Allah
yolunda harcayanlar, öfkelerini yenenler, insanları affedenlerdir. Allah,
iyilik edenleri sever. ''[Al-i İmran 133-134], " ... Allah'a karşı
gelmekten sakınanlar için yol göstericidir. Onlar gayba inanırlar, namazı
dosdoğru kılarlar, kendilerine rızık olarak verdiğimizden de Allah yolunda
harcarlar."[Bakara 2-3] Bu konuda başka ayetler de vardır. Başka ayetlerde
ise cimrileri yermiş ve şöyle buyurmuştur: "Onlar ki, cimrilik ederler ve
insanlara cimriliği emrederler. Ve Allah 'ın kendilerine fazlından verdiği şeyi
gizlerler. Ve kafirler için ''alçaltıcı azap'' hazırladık. ''[Nisa 37], "
... buna rağmen sizden bir kısmınız cimrilik yapar. Ve kim cimrilik yaparsa o
taktirde sadece kendi nefsi için cimrilik yapar. ''[Muhammed 38], "Allah,
böbürlenen ve çok övünenlerin hiçbirini sevmez. Onlar cimrilik edip insanlara
da cimriliği emreden kimselerdir. Kim yüz çevirirse bilsin ki şüphesiz Allah
ganıdir, zengindir, övülmeye layıktır. ", "Kim nefsinin
cimriliğinden, hırsından korunursa, işte onlar kurtuluşa erenlerin ta
kendileridir.''[Haşr 9]
10332- İkrime'nin
bildirdiğine göre İbn Abbas, "Artık kim (Allah için) verir ve (kötülüklerden)
sakınır, en güzel olanı doğrularsa, biz onu, kolayını kolaylaştırıp başarılı
kılarız. Ama cimrilik eden, kendini Allah'tan müstağni sayan, en güzel sözü
yalanlayan kimsenin güçlüğe uğramasını kolaylaştırırız"[LeyI 5-10]
ayetlerini şöyle açıkladı: "Malından verip dağıtan, Rabbinden korkan ve
yaptığı bağışların yerine Yüce Allah'ın başkasını vereceğine inan kişiye
hayırlı olan şeyleri kolaylaştırınz. Ancak cimri davranıp kendini Allah'a
muhtaç hissetmeyen ve yapacağı bağışların yerine Yüce Allah'ın başkasını
vereceğine inanmayan kişiye de kötü olan şeyleri kolaylaştırınz. ''
Tahric: Ravileri
güvenilirdir. İbn Cerir, Tefsır (30/219, 221, 222) ve Suyuti, ed-Dürrü'I-Mensur
(8/535).
Beyhaki der ki:
Anlattıklarımız, cömertliğin güzel ahlaktan, cimriliğin ise kötü ahlaktan
olduğunu ispat etmektedir. Malını verilmemesi gereken yere verene cömert
denemeyeceği gibi vermemesi gereken yere vermeyene de cimri denemez. Cömert
vermesi gereken yerde veren, cimri ise vermesi gereken yerde vermeyendir.
Verdiğinden dolayı sevap kazanan veya övülen herkes cömert sayılır. Cimrilik
sebebiyle kötülenmeyi veya cezayı hak eden ise cimri sayılır. - Halimi,
el-Minhac (3/404-405).
10333- Ebu Hureyre'nin
bildirdiğine göre Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle buyurdu:
"İnfak edenle cimri, üzerinde göğsünden boğazına kadar demirden olan iki
cübbe -veya zırh- bulunan kişi gibidir. Kişi infak etmek istediği zaman
genişler veya bütün giysilerini kaplayacak şekilde genişler-; cimri infak etmek
istediği zaman ise zırh büzülür ve her halkası yerini alıp boynunu veya göğsünü
kaplar. O zırhı genişletmek ister, ama genişlemez."
İsnadı sahihtir.
Müslim bu hadisi Amr b.
en-Nakıd kanalıyla Süfyan'dan; Buhari ve Müslim ise Tavus kanalıyla Ebu
Hureyre'den rivayet ettiler. - Müslim, zekat (75) - Buhari, cihad (231, libas
(36) ve Müslim, zekat (76).
10334- Ebu Hureyre'nin
bildirdiğine göre Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle buyurdu:
"Kulların sabahladığı her gün iki melek inip biri: ''Allahım! Senin
yolunda harcayana, harcadığının yerine yenilerini ver!''; diğeri ise,
''Allahım! Cimrilik yapıp vermeyenlerin mallarını telef et'' diye dua eder. ''
İsnadı sahihtiL
Müslim bu hadisi
Sahih'te Kasım b. Zekeriyya kanalıyla Halid'den; Buhari de İsmail kanalıyla
kardeşinden, o da Süleyman'dan rivayet etti. - Müslim, zekat (57). - Buhari,
zekat (120).
10335- Ebu Hureyre'nin
bildirdiğine göre ResuluHalı (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle buyurdu:
"Allah yolundaki tozla cehennem dumanı bir kulun üzerinde bir araya
gelmezler. Cimrilik ve iman da bir kulun kalbinde bir araya gelmezler. ''
İsnadında mechuller
vardır, hadis sahihtir.
Ebu Abdillah'ın
rivayetinde hadis: "Cimrilik ve iman da bir kulun kalbinde kesinlikle bir
araya gelmezler" şeklindedir. - Nesai (6/13-14).
İbn Leclac der ki:
İbnu'l-Had ve Vuheyb hadisi Süheyl'den bu şekilde rivayet ettiler.
Muhammed b. Amr ve
Süheyl'in, Safvan b. Süleym kanalıyla Ka'ka b. el-lıcl:k'dan rivayetinde
ihtilaf edilmiştir. Zira İbn Ebi Cafer bu hadisi Safvan b. Yezid kanalıyla
Ebu'l-Ala b. elLeclac'dan, o da Ebu Hureyre'den rivayet etti. - Nesai (6/14).
10336- Ebu Said
el-Hudri'nin bildirdiğine göre Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle
buyurdu: "iki haslet müminde bir araya gelmezler: Cimrilik ve kötü
ahlak."
Hadis Rüzbari'nin
rivayetinde: "Müslümanın üzerinde bir araya gelmezler" şeklindedir.
Tahric: İsnadı zayıftır.
Tirmizi 4/343 (1962).
10337- Ebu Hureyre'nin
bildirdiğine göre Hz. Peygamber (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle buyurdu:
"insanda bulunan huyların en kötüsü, üzüntü veren bir cimrilik ve şiddetli
bir korkaklıktır."
lıys b. Sa'd,
İbnu'l-Mübarek ve Abdullah b. Yezid el-Mukri bu hadisi
Musa b. Ali b. Rebah'tan
rivayet ederek ona mutabaat ettiler.
Tahric: İsnadı hasendir.
Ebu Davud 3/26-27 (2511).
10338- Cabir b.
Abdillah'ın bildirdiğine göre Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle
buyurdu: "Zulmetmekten sakının. Zulüm. kıyamet gününde karanlıklar olarak
karşınıza çıkar. Tamahkarlıktan da sakının. Çünkü tamahkarlık sizden öncekileri
helak etti. Sonuçta birbirlerinin kanlarını döktüler ve birbirlerinin
mahremiyetlerini çiğnediler. ''
Müslim bu hadisi
el-Ka'nebi'den rivayet etti.
Tahric: İsnadı sahihtir.
- Müslim, sıla (56).
10339- Ebu Hureyre'nin
bildirdiğine göre Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle buyurdu:
"Çirkinlikten sakının. Çünkü Allah çirkinlikleri ve çirkin söz
söyleyenleri sevmez. Zulmetmekten de sakının. Çünkü zulüm. kıyamet gününde
(Allah katında) karanlıklardır. Tamahkarlık ve cimrilikten de sakının. Çünkü
bunlar, sizden öncekileri akrabalık bağlarını kesmeye sevk etti de akrabalık
bağlarını kopardılar. Mahremleri kendilerine helal ktimaya sevk etti de
mahremleri helal kıldılar. Birbirlerinin kanlarını dökmeye sevk etti de
birbirlerinin kanlarını döktüler. "
Tahric: İsnadı sahihtir.
Ahmed, Müsned (2/431), İbn Hibban, Sahih (8/48-49), Hakim, Müstedrek (ı/ 12) ve
Buhari, el-Edebu'l-Müfred (470,487).
10340- Abdullah b. Amr
b. el-As'ın bildirdiğine göre Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle
buyurdu: "Zulmetmekten sakının. Çünkü zulüm, kıyamet gününde (Allah
katında) karanlıklardır. Çirkinlikten de sakının. Çünkü Allah çirkinlikleri ve
çirkin söz söyleyenleri sevmez. Tamahkarlıktan da sakının. Çünkü bu, sizden
öncekileri helak etti. Onlara akrabalık bağlarını kesmelerini emretti de
akrabalık bağlarını kopardılar. Yine cimriliği emretti de cimrileştiler. Fücuru
emretti de facir oldular. ''
Tahric: Ravileri
güvenilirdir. Ebu Davud (2/423).
10341- Enes der ki: Sahabeden
bir adam vefat edince: "Cennet sana kutlu olsun" dediler. Bunun
üzerine Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle buyurdu: "Biliyor
musunuz? Belki de bu kimse kendisini ilgilendirmeyen bir konuda konuşmuş veya
kendisine yarar sağlamayan cimrilik etmiştir. ''
Mahfuz olan bu
rivayettir.
Tahric: İsnadı kesiktir.
Tirmizi 4/558 (2316).
10342- Enes b. Malik der
ki: Uhud günü sahabeden bir adam vurulunca annesi gelip: "Ey oğul!
Şehitlik sana kutlu olsun!" dedi. Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem)
kadına şöyle buyurdu: "Nereden biliyorsun? Belki de kendisini
ilgilendirmeyen bir konuda konuşmuş veya kendisini ilgilendiren bir konuda
cimrilik etmiştir. ''
Tahric: Suyuti,
Dürrü'l-Mensur (8/109).
10343- Abdullah b. Ubeyd
b. Umeyr'in, babasından bildirdiğine göre dedesi şöyle dedi: Ben Resulullah'ın
(Sallallahu aleyhi ve Sellem) yanındayken bir adam gelip: "Ey Allah'ın
Resulül İman nedir?" diye sorunca: "Sabır ve müsamahakarlıktır"
cevabını verdi.
Tahric: İsnadında
sakınca yoktur. Taberanı, M. el-Kebir 17/49 (105) Bak: Heysemı, Mecma (5/231).
10344- Hasan( -ı
Basri)'nin bildirdiğine göre Hz. Peygamber (Sallallahu aleyhi ve Sellem):
"imanın en üstünü sabır ve müsamahakarlıktır" buyurdu.
Tahric: İsnadı
mürseldir. Suyuti, Dürrü'l-Mensur (1/ 161).
10345- Abdullah b.
Amr'ın bildirdiğine göre Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle
buyurdu: "Allah iki huyu sever, iki huyu da sevmez: Allah'ın sevdiği
huylar, cömertlik ve müsamahakarlıktır. Sevmediği huylar ise kötü ahlak ve
cimriliktir. Allah bir kul hakkında hayır dilerse onu insanların ihtiyacını
gidermede kullanır.''
İsnadı zayıftır.
10346- Talha b.
Ubeydillah'ın bildirdiğine göre Hz. Peygamber (Sallallahu aleyhi ve Sellem)
şöyle buyurdu: "Allah cömerttir, cömertliği sever. Yüksek ahlaka sahip
olanları sever ve ahlaksızlıktan nefret eder. Üç kişiye ikramda bulunmak
Allah'a saygıdandır: Adil idareciye, Müslüman olarak yaşlana kişiye ve Kur'an
hafızı olup ondan uzaklaşmayan ve içindekilerle amel hususunda ölçüyü aşmayan
kişiye ikramda bulunmak. ''
Bu isnadda, Süleyman b.
Suhaym ve Talha arasında kopukluk vardır.
Tahric: İsnadındaki
kopukluk sebebiyle mürsel zayıftır. Ebu Nuaym, Hilye (S /29).
10347- Esved b. Hilal
der ki: Bir adam Abdullah b. Mes'ud'a gelerek, "Kim nefsinin
tamahkarlığından, hırsından korunursa, işte onlar kurtuluşa erenlerin ta
kendileridir"[Haşr 9] ayetini sorup: "Benden kimseye bir şey çıkmaz.
Bu sebeple ayetin beni kapsamasından korkuyorum" dedi. Bunun üzerine İbn
Mes'ud: "Bu, tamahkarlık değildir, bu cimriliktir. Cimrilik te ne kötü bir
şeydir. Allah'ın Kur'an'da zikretmiş olduğu dediğin şey değil, başkasının -veya
kardeşinin- malını haksız yere yemendir" dedi.
Tahric: Ravileri
güvenilirdir. Taberanı, M. el-Kebir 9/148 (9060), İbn Ebı Şeybe, Musannef
(9/89), İbn Cerir, Tefsir (28/43, 4/362) ve Hakim, Müstedrek (2/490) Bak:
Suyuti, ed-Dürrü'lMensur (8/107).
10348- Enes b. Malik'in
bildirdiğine göre Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle buyurdu:
''Zekatı veren. misafiri ağırlayan ve felaket an mda başkalarına yardımda
bulunan kimsenin cimrilikle bir ilgisi yoktur. ..
Tahric: İsnadında
sakınca yoktur. Taberanı, M. el-Kebir 4/224, 225 (4096, 4097) ve Hennad, Zühd
(1060) Bak: İbn Hacer, İsabe (1/405).
10349- Abdullah (b.
Mes'ud)'un bildirdiğine göre Hz. Peygamber (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle
buyurdu: "Allah cömertliği zayi etmez. Cömert kişi, Allah'a yakın kişidir.
Cömert kişi, kıyamet gününde huzura çıktığı zaman, Allah elinden tutar ve düştüğü
zaman ona yardımcı olur."
Hadisin senedi zayıftır.
Bu hadis başka bir yolla A'meş kanalıyla İbrahim'den, o da İbn Mes'ud'dan merfu
ve mürsel olarak nakledilmiştir.
Tahric: İsnadı zayıftır.
Suyuti, Dürrü'l-Mensur (8/110).
10350- Amr b. Şuayb'ın, babası
kanalıyla dedesinden bildirdiğine göre Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem)
şöyle buyurdu: "Bu ümmetin ilkIeri yakın ve zühd ile ıslah olmuştur. ilk
bozulması da cimrilik ve uzun emel sayesinde olacaktır.''
Tahric: İsnadı hasendir.
İbn Ebi Dünya, Yakin (3) ve DeyIemi, Müsnedu'l-Firdevs (4/289) Bak:
Münziri, Terğib (4/241)
ve Gazali, İhya (4/438).
10351- Amr b. Şuayb'ın,
babası kanalıyla dedesinden bildirdiğine göre Resulullah (Sallallahu aleyhi ve
Sellem) şöyle buyurdu: "Bu ümmetin ilkieri zühd ve takva ile ıslah
olmuştur. Sonu da cimrilik ve fücur ile helak olacaktır."
Tahric: İsnadı zayıftır.
Suyuti, Dürrü'l-Mensur (4/241) Bak: Münzin, Terğib (4/241).
Ebu Abdillah bunu başka
bir yerde: Amr b. Şuayb dedi ki: Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle
buyurdu ... " şeklinde rivayet etti. Bu hadisi kitabımda mürsel olarak
buldum. Said b. Süleyman bu hadisi Muhammed b. Müslim'den mevstil olarak
nakletmiş ancak: "Bildiğim kadarıyla bunu merfU olarak: " ... zühd ve
yakin ile ıslah olmuştur. Sonu da cimrilik ve uzun emel ile olacaktır"
şeklinde rivayet etti.- Hatib, Tarihu Bağdad (7/186).
10352- Hz. Aişe'nin
bildirdiğine göre Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle buyurdu:
"Cömert kişi, Allah'a ve Cennete yakın, Cehennemden ise uzaktır. Cimri
kişi ise Allah'a ve Cennete uzak Cehenneme ise yakındır. Allah katında cömert
olan cahil kişi, cimri olan abid kişiden daha üstündür. ''
Telid ve Said zayıftır.
Bu hadisin Said b. Mesleme'den de nakledildiği söylenmiştir.
Tahric: İsnadı zayıftır.
Suyuti, Dürrü'l-Mensur (8/110).
10353- Cabir b.
Abdillah'ın bildirdiğine göre Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle
buyurdu: "Cömert kişi Allah'a, Cennete ve insanlara yakın, Cehennemden ise
uzaktır. Cimri kişi ise Allah'a, Cennete ve insanlara uzak Cehenneme ise
yakındır, Allah katında cömert olan cahil kişi, cimri olan abid kişiden daha•
üstündür, ''
Tahric: İsnadı
çokzayıftır. Suyuti, Dürrü'l-Mensur (8/110).
10354- Aynı manada bir
hadis başka bir kanalla nakledilmiştir.
İsnadı çok zayıftır.
10355- Aynı manada bir
hadis başka bir kanalla Hz. Aişe'den: "Allah katında cömert olan cahil
kişi abid olan cimriden daha üstündür" nakledilmiştir.
Tahric: İsnadı zayıftır.
İbnu'l-Cevzi, el-Mevduat (2/181) ve İbn Ebi Hatim, el-İlel (2/283).
10356- Ebu Hureyre'nin
bildirdiğine göre Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle buyurdu:
"Cömert kişi Allah'a, insanlara ve Cennete yakın, Cehennemden ise uzaktır.
Cimri kişi ise Allah'a, Cennete ve insanlara uzak, Cehenneme ise yakındır.
Allah katında cömert olan günahkar kişi, cimri olan abid kişiden daha üstündür.
Hangi hastalık cimrilikten daha kötüdür ki."
Bu hadisin Yahya
kanalıyla A'rec'den nakledildiği de söylenmiştir.
İsnadı çok zayıftır.
10357- Bu hadis başka
bir kanalla Ebu Hureyre'den merfü olarak nakledilmiştir.
Said b. Muhammed bu
hadisi rivayette tek kalmıştır ve zayıftır.
İsnadı çok zayıftır.
Ahmed b. Zenceveyh bu
hadisi "Muhammed b. Bekkar -Said b. Muhammed el-Verrak -Yahya b. Said
-Muhammed b. İbrahim et-Teymi -babası" kanalıyla Hz. Aişe'den rivayet
etti. Ayrıca Yahya b. Said kanalıyla A'rec'den, o Ebu Hureyre'den, o da Hz.
Aişe'den nakledilmiştir ve hepsi de mahfuz değildir. - Taberanl, M. el-Evsat
(1/91).
10358- Ebu Hureyre'nin
bildirdiğine göre Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Ey Seleme
oğulları! Bu gün efendiniz kimdir?" -Fakih'in rivayetinde: "Efendiniz
kimdir, ey Seleme oğulları?" şeklindedir- diye sorunca: "Ced b.
Kays'tır; ancak biz onu cimri biri olarak görmekteyiz" cevabını verdiler. Hz.
Peygamber (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Hangi hastalık cimrilikten daha
kötüdür ki?! (O halde bundan böyle) sizin efendiniz Amr b. el-Cemuh 'tur"
buyurdu. -Fakih'in rivayetinde: "Efendiniz Amr b. el-Cemuh'tur"
şeklindedir.-
Tahric: İsnadı zayıftır.
Ebu'ş-Şeyh, el-Emsal (90).
Aynı manada bir hadis,
Said b. Muhammed el-Verrilk kanalıyla Muhammed b. Amr'dan, o Ebu Seleme'den, o
da Ebu Hureyre'den şeklinde nakledilmiş ancak, Amr b. el-Cemuh yerine, Bişr b.
el-Bera b. Ma'rur adı zikredilmiştir. Ancak birincisi daha doğrudur. - Hakim,
Müstedrek (4/163, 3/219), İbn Adiy, el-Kamil (3/1238) ve Ebu'ş-Şeyh} el-Emsal
(94).
10359- Aynı manada bir
hadis Cabir'den: " ... ancak biz onun cimri olduğunu düşünüyoruz"
ibaresiyle nakledilmiştir.
Tahric: İsnadı hasendir.
Hatib, Tarihu Bağdad (4/217) ve Ebu'ş-Şeyh, el-Emsal (91) Bak:
Heysemi, Mecma (3/126).
10360- Zühri bu hadisi
Abdurrahman b. Abdillah b. Ka'b b. Malik'ten şu şekilde nakletmiştir:
Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Efendiniz kimdir ey Seleme
oğulları?" diye sorunca: "Ey Allah'ın Resulü! Ced b. Kays'tır"
cevabını verdiler. Hz. Peygamber (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Neden onu
efendiniZ yaptınız?" diye sorunca: "çünkü aramızda malı en çok
olanımızdır; ancak onun cimri olduğunu düşünüyoruz" cevabını verdiler.
Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Hangi hastalık cimrilikten daha
kötüdür ki?! Sizin efendiniz o değildir" buyurdu. Onlar: "Efendimiz
kimdir, ey Allah'ın Resulü!?" diye sorunca: "Efendiniz, Bera b.
Ma'rur'dur" cevabını verdi.
Tahric: İsnadı
mürseldir. Abdürrezzak, Musannef 11/337-338 (20705), İbnu'l-Esir, Üsdü'l-Gabe
(1/218), İbn Sa'd, Tabakat (3/571), İbn Hacer, İsabe (1/154), Taberani, M.
el-Kebır 19/51 (163), M. es-Sağir (1/115), Ebu Nuaym, Ma'rife (3/76-77) ve
Ebu'ş-Şeyh, el-Emsal (95) Bak: Heysemi, Mecma (9/315).
10361- Cabir der ki:
Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) (Medine'ye) geldiği zaman: "Ey
Seleme oğulları! Sizin efendiniz kimdir?" diye sordu. Onlar: "Ced b.
Kays'tır; ancak biz onu cimri biri olarak görmekteyiz" cevabını verince,
Hz. Peygamber (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Hangi hastalık cimrilikten
daha kötüdür ki?! Evet, sizin efendiniz (bundan böyle) beyaz ve cömert olan Amr
b. el-Cemuh 'tur" buyurdu. Bu zat, Cahiliye zamanında misafirleri
ağırlardı. Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) evlendiği zaman da düğün
yemeği yapardı.
Tahric: İsnadı zayıftır.
Buhari, el-EdEbu/l-Müfred (296), Ebu'ş-Şeyh, el-Emsal (92) Bak: Heysemi, Mecma
(9/319) ve İbn Hacer, İsabe (2/523).
10362- Aynı manada bir
hadis başka bir kanalla: "Sizin efendiniz kimdir? Ey Seleme
oğullarıf" şeklinde başlayarak nakledilmiştir.
Tahric: İsnadı hasendir.
Suyuti, ed-Dürrü/l-Mensur (S/110).
10363- Sübut bulan bir
hadiste Muhammed b. Kays'ın, Cabir b.
Abdillah'tan bize bildirdiğine
göre Ebu Bekr es-Sıddik: "Hangi hastalık cimrilikten daha kötüdür
ki?!" demiştir.
Tahric: İsnadı sahihtir.
Buhari, hibe (137) ve Müslim, fedail (1806/1807).
10364- Ebu Bekr
es-Sıddik'in bildirdiğine göre Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle
buyurdu: "Cimri, hilekar, hain ve başkalarına kötü davranan kimse, Cennete
giremez. Kendileri ile Allah arasındaki görevleri güzelce yerine getirmeleri,
sahipleri ile aralarındaki ilişkileri güzelce yürütmeleri durumunda, cennetin
kapısını ilk çalacak olanlar kölelerdir."
Tahric: İsnadı zayıftır.
Ahmed, Müsned (1/4, 7, 95) ve Ebu Ya'la, Müsned 1/95 (95).
10365- Ebu Sehl
el-Vasıti'nin bildirdiğine göre Hz. Peygamber (Sallallahu aleyhi ve Sellem)
şöyle buyurdu: "Allah bu dini kendisi için seçmiştir. Bu dini ıslah etmek,
cömertlik ve iyi ahlak sayesinde olur. Bu sebeple bunlarla bu dine ikramda
bulunun. ''
Tahric: İsnadı zayıftır.
Suyuti, Dürrü'l-Mensur (8/111).
10366- Cabir b.
Abdillah'ın bildirdiğine göre Hz. Peygamber (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle
buyurdu: "Cibril bana dedi ki: Yüce Allah şöyle buyurur: Ben bu dini
kendim için seçtim. Bu dine ancak cömertlik ve güzel ahlak yakışır. Bu sebeple
dine uyduğunuz müddetçe bu iki hasletle bu dine ikram edin. ''
İsnadındaki Abdullah, İbrahim
el-Gifari'dir ve mutabaat edilmeyen rivayetlerde bulunur. Bu hadis daha zayıf
olan başka bir yolla nakledilmiştir.
Tahric: İsnadı zayıftır.
İbn Adiy, el-Kamil (4/1506).
10367- Cabir b. Abdillah'ın
bildirdiğine göre Hz. Peygamber (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle buyurdu:
"Yüce Allah: ''Ben bu dini kendim için seçtim. Bu dine ancak cömertlik ve
güzel ahlak yakışır. Bu sebeple dine uyduğunuz müddetçe bu iki hasletle bu dine
ikram edin'' buyurur ...
Muhammed b. Eşres bunu
rivayette tek kalmıştır ve o da çok zayıftır.
Bu hadis zayıf olan
başka bir yolla da nakledilmiştir.
İsnadı zayıftır.
10368- Cabir b.
Abdillah'ın bildirdiğine göre Hz. Peygamber (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle
buyurdu: "Yüce Allah: ''Ben bu dini kendim için seçtim. Bu dine ancak
cömertlik ve güzel ahlak yakışır. Bu sebeple dine uyduğunuz müddetçe bu iki
hasletle bu dine ikramda bulunun'' buyurur."
Rabi b. Süleyman
el-Harbi bu hadisi Abdulmelik b. Mesleme'den rivayet etti.
Tahric: İsnadı çok
zayıftır. Haditi, Mekarimu'l-Ahlak (20, 275) Bak: Heysemi, Mecma (8/20).
10369- Abdullah b.
Mes'üd'un bildirdiğine göre Hz. Peygamber (Sallallahu aleyhi ve Sellem):
"Cömerdin hatasından uzak durun (göz ardı edin). Zira o, ne zaman düşerse,
Allah onun elini tutar" buyurdu.
İsnadı zayıftır.
10370- Hadisin bu
şekilde İbrahim ve İbn Mes'üd arasında munkatı (kopuk) olarak gelmesi yanı sıra
Abdurrahim b. Hammad kanalıyla A'meş'ten, o Ebu Vail'den, o da Abdullah'tan:
" ... hatasını affedin" şeklinde nakledilmiştir.
Bu isnad ise mechül ve
zayıftır. Abdurrahim bunu rivayette tek kalmıştır ve ondan nakledilen rivayet
zincirinde ihtilaf vardır.
Tahric: İsnadı çok
zayıftır. Darekutni, el-Efrad (5/58-959).
10371- İbn Abbas'ın
bildirdiğine göre Hz. Peygamber (Sallallahu aleyhi ve Sellem):
"Cömerdin hatasın(ı
cezalandırmaktan)dan uzak durun. Zira o ne zaman düşerse, Allah onun elini
tutar" buyurdu. Senedinde mechul
raviler vardır.
Tahric: İsnadı zayıftır.
Hatib, Tarihu Bağdad (8/334-335, 14/98), Ebu Nuaym, Hilye (10/4) ve Haraiti,
Mekarimu'l-Ahlak (282).
10372- İbn Ömer der ki:
"Öyle bir zamanda yaşadık ki; kişinin kendi sahip olduğu dinarında ve
dirheminde Müslüman kardeşinden daha fazla hakkı olmadığını düşünürdük."
Tahric: Ravileri
güvenilirdir. Haraiti, Mekarimu'l-Ahlak (56).
10373- İbn Ömer der ki:
Öyle bir zaman yaşadık ki; kişinin kendi dinarında ve dirheminde Müslüman
kardeşinden daha fazla hakkı olmazdı. Ben Resulullah'ın (Sallallahu aleyhi ve
Sellem) şöyle buyurduğunu işittim: "insanlar dinar ile dirheme düşkün
olduklarında, ıyne (bir tür veresiye?) alışverişinde bulunduklarında,
sığırların kuyruklarına takıldıklarında ve Allah yolunda cihadı terk
ettiklerinde Allah onları öyle bir zillete düşürür ki: yeniden dinlerine
dönmedikleri müddetçe bu belayı onların başından defetmez ...
Tahric: İsnadında Ata ve
İbn Ömer arasında kopukluk vardır. Ebu Davud 3/470 (3462).
10374- Meymun b. Mihran
der ki: Abdullah b. Ömer'in evine girdiğimde evde değneğimin değerinde bile bir
şey yoktu. Ona idarecilerden yirmi bin dirhem gelince hepsinin dağıtılmasını
emretti ve her zaman verdiği bir aileyi unuttu. Sonra bin dirhem borç alıp
onlara verdi."
Tahric: İsnadı hasendir.
Ebu Nuaym, Hilye (1/296).
10375- Cafer b.
Muhammed'in, babası kanalıyla dedesinden bildirdiğine göre Resulullah
(Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle buyurdu: "Cömertlik, dalları dünyaya
sarkmış olan Cennet ağaçlarından bir ağaçtır. Kim ondan bir dala tutunursa o
dal onu Cennete götürür. Cimrilikte dalları dünyaya sarkmış olan Cehennem
ağaçlarından bir ağaçtır. Kim de ondan bir dala tutunursa o dal onu Cehenneme
götürür. ''
Tahric: İsnadı zayıftır.
Suyuti, Dürrü'l-Mensur (8/111) ve İbnu'l-Cevzi, el-Mevduat (2/182).
10376- Abdullah b.
Cerad'ın bildirdiğine göre Hz. Peygamber (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle
buyurdu: "iyiliği istediğiniz zaman onu güler yüzlü kişilerden isteyin.
Vallahi, cehenneme ancak cimri kişiler girecektir ve cimriler cennete
giremezler. Cömertlik, Cennette cömertlik denilen bir ağaçtır. Cimrilik te,
Cehennemde cimrilik denilen bir ağaçtır. ''
Bu ve önceki hadisin
senedIeri zayıftır.
Tahric: İsnadı çok
zayıftır. İbn Adiy, el-Kamil (7/327).
10377- Ebu Hureyre'nin
bildirdiğine göre Hz. Peygamber (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle buyurdu:
"Cömertlik, Cennette bir ağaçtır. Cömert olan kişi de ondan bir dal almış
olur. O dalda onu Cennete sokana kadar bırakmaz. Cimrilik te Cehennemde bir
ağaçtır. Tamahkar olan kişi ondan bir dal almış olur. O dalda onu Cehenneme
sokana kadar bırakmaz. ''
Tahric: İsnadı
çokzayıftır. İbn Adiy, el•Kamil (1/236) ve İbnu'l-Cevzı, el-Mevduat (2/182).
10378- Muhammed b. Ziyad
der ki: Selefe yetiştim, Onlar bir yerde ikamet ederler, onlardan birine
misafir gelince misafiri olan kişi başkasının ocaktaki tenceresini alır.
Tencere sahibi: "Tencereyi kim aldı?" diye sorunca da misafiri olan:
"Biz, misafirimiz için aldık" derdi. Tencerenin sahibi: "Allah
onu size bereketli kılsın" veya bu manada bir şey söylerdi. Ekmek
pişirilince de aynı şekilde davranırlardı ve aralarında sadece kamışlardan inşa
edilmiş bir duvar olurdu.
Bakiyye der ki:
"Ben de Muhammed b. Ziyad ve arkadaşlarına yetiştim, onlar da böyle
yaparlardı."
Tahric: İsnadında
sakınca yoktur. Yakub b. Süfyan, Ma'rife ve't-Tarih (ı/354).
10379- Vassafi der ki:
Bir gün Ebu Cafer Muhammed b. Ali'nin yanındayken bize: "Sizden biri elini
kardeşinin cebine -veya torbasınasokup ihtiyacını alabilir mi?" diye
sorunca: "Hayır" cevabını verdi. Ebu Cafer: "O zaman siz kardeş
değilsiniz" dedi.
Tahric: İsnadı zayıftır.
Ebu Nuaym, Hilye (3/187) ve İbn Ebi Dünya, el-İhvan (159) Bak:
İbnu'l-Cevzı,
Sifatu's-Safve (2/111-112).
10380- Hasane -ı Basri):
"Biz, kardeşine verdiğini (bağış değil) ödünç verene cimri derdik" demiştir.
Tahric: İsnadında durumu
bilinmeyen biri vardır.
10381- Habib b. Ebi
Sabit'in bildirdiğine göre Ebu Eyyub, Muaviye'ye gidip borcu olduğundan şikayet
etti; ancak ondan umduğunu bulamadı ve isteksiz davrandığını fark etti. Bunun
üzerine şöyle dedi: "Resulullah'ın (Sallallahu aleyhi ve Sellem): ''Benden
sonra adam kayirma ve hoşlanmadiğınız şeylerle karşılaşacaksınız'' buyurduğunu
işittim." Muaviye: "Bu konuda ne yapmanızı söyledi?" diye
sorunca, Ebu Eyyub: "Sabredin, dedi" cevabını verdi. Muaviye: "O
zaman sabredin" deyince Ebu Eyyub: "Vallahi artık senden bir şey
istemem" deyip Basra'ya gelip İbn Abbas'ın misafıri oldu. İbn Abbas evini
ona talısis edip: "Ben de sana Resulullah'a (Sallallahu aleyhi ve Sellem)
yaptığın gibi yapacağım" deyip: "Ne kadar borcun var?" diye
sordu. Ebu Eyyub: "Yirmi bin" cevabını verince İbn Abbas kırk bin
dirhem ve yirmi köle vererek: "Evdeki her şey senindir" dedi.
Tahric: İsnadı
ceyyiddir. İbn Ebi Dünya, Mekarimu'l-Ahlak (441).
10382- İbn Abbas der ki:
"Üç kişiyi ne yapsam mükafatlandıramam: Mecliste bana yer açan kişiye
bütün malımı versem mükafatlandırmış olamam. İkincisi yanıma gelirken ayakları
tozlanan için kanımı akıtsam mükafatlandırmış olamam. Üçüncüsünü ise benim
yerime Alemlerin Rabbi mükafatlandırmadıkça ben mükafatlandıramam. Bu kişi de
bir ihtiyacını benden isteyenin, bu ihtiyacını benden başkasının
gideremeyeceğine inandığı kişidir."
İsnadı ceyyiddir
10383- Ebu Hureyre der
ki: "Cafer b. Ebi Talib'e, miskinlerin babası derdik. Bizi evine götürür ve
ikram edecek bir şey bulamazsa içine bal konulmuş bir tulum çıkarır, biz de onu
yırtarak ona bulaşan baHarı yalardık."
Tahric: İsnadı hasendir.
Tirmizi 5/556 (3767).
10384- Ebu İshak
el-Malik anlatıyor: Yezid b. Muaviye, Abdullah b.
Cafer'e hediye olarak
büyük miktarda para gönderince ondan evine hiçbir şey sokmadan Medine halkı
arasında dağıttı. Abdullah b. ez-Zübeyr bunu öğrenince: "Abdullah b. Cafer
israf edenlerdendir" dedi. Abdullah b. Cafer'e bu söz iletilince şöyle
dedi:
Cimri olan kişi cömertliği
aylp sayar Ancak kişinin cimri davranması ayıptır
Kişinin imkanı olur ve
dostunun faydasını istemezse Ölüm önce onu bulur.
Ubeydullah b. Kays
er-Rukiyyat bunu öğrenince bazı idarecileri öven kasidesinde şöyle dedi
Ben ancak malın kalıcı
olmadığını görüp Onunla adını yaşatan İbn Cafer gibiyim.
10385- İbrahim b. Salih
der ki: Abdullah b. Cafer, cömertliği sebebiyle eleştirilince şöyle dedi:
"Ben Allah için bir şeyi hep yapa geldim, Allah ta bana bir şeyi hep yapa
geldi. Eğer yaptığım şeyi kesersem, Allah'ın da benim için yaptığını
kesmesinden korkarım."
İsnadı zayıftır.
10386- Deraverdı der ki:
Muaviye b. Abdillah b. Cafer'e: "(Baban) Abdullah b. Cafer ne kadar
cömertti?" diye sorulunca şöyle cevap verdi: "İnsanlardan ayrı bir
malı yoktu. Halk ve o, kendi malına ortaktı. Ondan bir şey isteyene verir,
ödünç isteyene ödünç verirdi ve sıkıntıya düşmekten korkup vermezlik etmez,
muhtaç duruma düşmekten korkup para biriktirmezdi."
İsnadı hasendir.
10387- Muhammed b.
Sırin'in bildirdiğine göre Basra halkından bir adam Medine'ye sirke getirip
satamadı. Bu durum Abdullah b. Cafer'e zikredilince kahyasını gönderip sirkeyi
satın almasını, sonra Medine halkını çağırıp onlara hibe etmesini söyledi.
İsnadı ceyyiddir.
10388- Abdullah b. Muhammed
el-Karavi anlatıyor: Abdullah b. Amir, Halid b. Ukbe b. Ebi Muayt'tan çarşıdaki
evini seksen veya yetmiş bin dirheme satın aldı. Gece olunca da Halid'in
ailesinin ağladığını gördü ve çoluk çocuğuna: "Bunlar da ne?" diye
sordu. "Evleri için ağlıyodar" cevabını alınca da: "Ey çocuk!
Git ve hem evin, hem paraların onların olduğunu söyle" dedi.
Tahric: İsnadında
tanımadığım biri vardır. İbn Ebi Dünya, Mekarimu'l-Ahlak (351) Bak: Gazali,
İhya (3/244).
10389- İsmail b. İbrahim
der ki: Belh nehrinin altında ilk at besleyen Abbad b. Useyd di. Abbad için
'duası kabul edilen' denilirdi. Ve Allah yolunda kullanılmak üzere Belh
nehrinin ardında çok sayıda at yetiştirmişti. Atlar için büyük miktarda harcama
yapıyordu. Abbad, komşularından birinin mal satın aldığını ancak satamadığı
için çok üzüldüğünü öğrenince Abbad onu rahatlatmak için gidip malı kendi satın
aldı. Abbad malı satın aldıktan sonra talep edilmeye başlandı ve binlerce dinar
karla satın alınmak istendi. Abbad malı satıp bütün karı satın aldığı kişiye
vererek: "Bu malı onu kurtarmak ve memnun etmek için satın aldım. Sonra
onu üzmek istemem" dedi. Böylece bütün kazancı ona verdi.
lsnadı zayıftır.
10390- Ebu Muaz Abdullah
b. Dırar b. Amr er-Rutabi el-Malti, babasının şöyle dediğini bildiriyor: Zühri,
Kabe'yi tavaf ederken Yezid b. Muhammed b. Mervan ile karşılaştı. Zühri ondan
bir miktar borç almış, ancak bir kısmını henüz ödememişti. Ona: "Ey Ebu
Osman! Hakkını ödemediğimiz için mahcubuz. Eğer uygun görürsen adamına emret
te, Allah bize kolaylaştırana kadar alacağını istemesin" dedi. Ebu Muaz:
"Ey İbn Şihab! Ne kadar borcun kaldı?" diye sorunca, Zühri: "On
beş bin dirhem" cevabını verdi. Ebu Muaz: "Git, bu meblağ senindir. Bu
meblağ Allah için kardeşliğin yanında azdır" dedi.
İsnadı zayıftır.
10391- Ömer b.
Abdirrahman der ki: Yezid b. Mervan'a parasından bir miktar getirilince onu
keselere koyup kardeşlerine göndererek: "Kardeşlerimden biri için
Allah'tan Cennet isteyip dinar ve dirhemde ona cimri davranmaktan
utanırım" dedi.
Tahric: İsnadı hasendir.
İbn Ebi Dünya, Mekarimu'l-Ahlak (284).
10392- Fudayl (b. İyad)
der ki: "Bize göre kişi ne omeun, ne de namazın çokluğuyla değil, gönül
cömertliği, kalplerinin temizliği ve ümmete karşı samimiyetleri sebebiyle bu
dereceye erişir."
Hadisin bir kısmı mana
olarak mürsel yolla Resulullah'tan (Sallallahu aleyhi ve Sellem)
nakledilmiştir.
Tahric: İsnadı hasendir.
Ebu Nuaym, Hilye (8/103).
10393- Hasan( -ı
Basri)'nin bildirdiğine göre Hz. Peygamber (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle
buyurdu: "Ümmetimin abdalları cennete namazlarının ve oruçlarının
çokluğuyla değil, kalplerinin selameti (kötülükten temiz olmast) ve
gönüllerinin cömertliği ile girerler.
İsnadı zayıftır.
10394- Ebu Said el-Hudri
veya başkasının bildirdiğine göre Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem)
şöyle buyurdu: "Ümmetimin abdalları cennete amellerle değil, Allah'ın
rahmeti, gönüllerinin cömertliği, kalplerinin selameti (kötülükten temiz
olması) ve bütün Müslümanlara merhamet etmeleri sebebiyle girerler. ''
Tahric: İsnadı çok
zayıftır. Gazali, İhya (3/240)
Osman ed-Darimi, bu
hadisi Muhammed b. İmran'dan nakletmiş ancak; "Ebu Said'den" demiş,
"Veya başkasından" dememiştir. - Hafız, Lisan (5/61)
Bu hadisin Salih
el-Murri kanalıyla Sabit'ten, o da Enes'ten nakledildiği de söylenmiştir.-
Hafız, Lisan (5/261)
Yine "Avf -Hasan
-Enes" kanalıyla nakledildiği de söylenmiştir.
Tahric: İbn Adiy,
el-Kamil (6/2291) veİbn Hacer, Lisan (5/61).
10395- Ali b. Abdillah
b. Abbas der ki: "İnsanların dünyada efendisi cömertler, ahirette ise
takva sahipleridir" demiştir.
Tahric: Hatib, Tarih
(8/159).
10396- İbn Abbas der ki:
Ben Hz. Peygamber (Sallallahu aleyhi ve Sellem) ile beraber oturmuşken yolculuk
giysileri giyinmiş on üç kişi geldi. Resulullah'a (Sallallahu aleyhi ve Sellem)
selam verdikten sonra: "Ey Allah'ın Resulü! İnsanların efendisi
kimdir?" diye sordular. Bunun üzerine Hz. Peygamber (Sallallahu aleyhi ve
Sellem): "İnsanların efendisi, Yusuf b. Yakub b. İshak b.
İbrahim'dir" buyurdu. Bu kişiler:
"Ümmetin içinde
efendi yok mudur?" diye sorunca da: "Evet vardır, kendisine helal mal
verilen, müsamahakar olmakla rızıklandırılan, fakir kişiye yakınlık gösteren ve
insanlar hakkında az şikayette bulunandır" buyurdu.
Ebu Hürmüz zayıftır.
Tahric: İsnadı zayıftır.
Suyuti, Dürrü'l-Mensur (1118).
10397- Ebu Amr b. el-Ala
der ki: "Cahiliye döneminde insanlar
kendisinde şu altı özellik
bulunmayanları efendi kabul etmezlerdi:
Cömertlik, kudret,
hilim, sabır, tevazu ve teenni. İslam'dan sonra bu özelliklere if fet (halktan
bir şey istemeden yaşamak) eklenmiştir."
Tahric: İsnadında
hakkında bilgi bulamadığım biri vardır. İbn Hibban, Ravdatu'l-Ukala (274).
10398- Muharib b. Disar
der ki: "Bir yolculukta Kasım b. Abdinahman ile beraber bulunduk; üç şeyde
bizi yendi: Cömertlik, uzun süre susmak ve çok namaz kılmakla."
Tahric: İsnadında
gevşeklik vardır. Fesevi, el-Ma'rife ve't-Tarih (2/584).
10399- Hasan el-Basri
der ki: "Cömertliğe baktım, bunun tek kaynağının Allah hakkında (özellikle
öldükten sonra kendisine yapacağı muamelesi hakkında) hüsnü zanda bulunmaktan
kaynaklandığını gördüm. Cimriliğin kaynağı ise Allah hakkında kötü zanda
bulunmaktır."
İsnadı zayıftır.
10400- Hasan(-ı Basri),
''Kendi kendinizi tehlikeye atmayın''[Bakara 195] ayetindeki tehlikenin
cimrilik olduğunu söylemiştir.
Tahric: İsnadı
ceyyiddir. Suyuti, ed- Dürrü'l-Mensur (1/499).
10401- Abbas b. Velid'in
bildirdiğine göre babası şöyle dedi: Evzai'ye: "Cimri kimdir?" diye
sorduğumda: "Sadaka ve hakları ihmal edendir" cevabını verdi.
İsnadı ceyyiddir.
10402- Evzai der ki:
"Kimde şu üç şey bulunursa cimrilikten kurtulur: Malının zekatını veren,
misafıri ağırlayan ve zor zamanda veren.''
İsnadı ceyyiddir.
10403- Ali b. Assam der
ki: Ümmü Hatim insanların en cömertlerindendi. Bu sebeple: "Onu aç
bırakın, belki eskisi gibi vermeye devam etmez" denilip aç bırakıldı.
Bunun üzerine Ümmü Hatim: "Bir defa aç bırakıldım, ömür boyunca aç olan
hiç kimseye vermezlik etmeyeceğime yemin ettim" dedi.
Tahric: Ravileri
güvenilirdir. Haraiti, Mekarimu'l-Ahlak (68).
10404- Ali b. Assam der
ki: ''Açlık cömerttir. Tokluk ise kötüdür.''
İsnadı ceyyiddir.
10405- Simsar olan
Abdula'la der ki: Hasan( -ı Basri) bana: "Sizden biri kardeşine bir
giysiyi iki veya üç dirhem daha ucuza verir mi?" diye sorunca:
"Hayır vallahi, bir
danik (kuruş) ucuza bile vermez" cevabını verdim. Hasan: "Yazık size,
o zaman alicenapIıktan geriye ne kaldı ki!?" dedi.
Tahric: Haditi,
Mekarimu'l-Ahlak (61).
10406- Süfyan der ki:
Hasan'ın yanında bir danik (kuruş) fazla veya eksik bir ödemeden bahsedilince:
"AlicenapIık olmadan din olmaz" dedi.
Tahric: İsnadı ceyyiddir.
Fesevi, el-Ma'rife ve't-Ttırih (2/42) ve Haditi, Mekarimu'l-Ahlak (60, 70),
10407- Hasan( -ı Basri)
der ki: "Çarşı halkında hayır yoktur.
Öğrendiğime göre
onlardan bazıları kardeşini bir dirhem sebebiyle bile geri çevirmektedir."
Tahric: İsnadı zayıftır.
Fesevi, el-Ma'rife ve't-Ttırih (2/42),
10408- Bişr (el-Hafi)
der ki: "Ahmağa bakmak göze acı verir. Cimriye bakmak ise kalbi
katılaştırıL''
Tahric: İsnadı
ceyyiddir. Ebu Nuaym, Hilye (8/350).
10409- Bişr (el-Hafi)
der ki: "Cömert bir ev halkı benim için cimri olan bir abidden daha
hafıftir."
Tahric: İsnadı
ceyyiddir. Ebu Nuaym, Hilye (8/350).
10410- Bişr (el-Hafi)
der ki: Cimrinin hakkında söylenen söz gıybet sayılmaz. Hz. Peygamber
(Sallallahu aleyhi ve Sellem) bir kişiye: "Sen cimrisin" demişti.
Resulullah'ın (Sallallahu aleyhi ve Sellem) yanında bir kadın övülerek:
"Çok oruç tutar ve namaz kılar ancak biraz cimridir" denilince
Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "O zaman onda ne hayır vardır ki"
buyurdu. Bişr: "Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) kadında hayır
olmadığını dile getirdi" diye ekledi.
Tahric: İsnadı
ceyyiddir. Gazali, İhya (3/250, 141).
10411 - Bişr b. el-H
aris der ki: "Ben hiçbir iyiliği cömertlik kadar sevmem. Hiçbir şeyden de cimrilik
ve kötü ahlak kadar nefret etmem.''
Tahric: Hatibı Tarih
(12/434).
10412- Bişr b. el-H aris
el-Hafi der ki: "Ahmağa bakmak göze acı verir.
Dünyada cimrilerle
birlikte yaşamak ise müminlerin kalbine eziyet verir."
Tahric: Ebu Nuaym, Hilye
(8/150).
10413- Muhammed b.
Ubeydillah el-Betti der ki: Bir bedevinin iki adamı kötü sözlerle anarak şöyle
dediğini işittim: "Derileri kötülükle tabaklanmıştır. Onların dünyadaki
giysileri kötülük, ahiretteki cübbeleri ise pişmanlıktır. ''
İsnadı zayıftır.
10414- Ali b. Ebi Talib
der ki: "Cömertlik istemeden vermektir.
İstedikten sonra vermek,
ya bir şey umarak ya da bir şeyden çekinerek veya utanarak vermektir.
Tahric: İsnadı kesiktir.
Hatib, Tarih (7/287).
10415- Abdullah b. Cafer
Zü'l-Cenaheyn der ki: "Cömert olan kişi, istendikten sonra veren kişi
değildir. çünkü isteyen kişinin mahcubiyeti, elde edeceği şeyden daha ağırdır.
Asıl cömert olan kişi, istenmeden veren kişidir. ''
Tahric: İbn Ebi Dünya,
Kadau'l-Havaic (42).
10416- Hişam b. Urve'nin
bildirdiğine göre babası anlatıyor: Bir adam Abdullah b. Cafer'e bir kağıt
yazıp yaslandığı yastığın altına koydu. Abdullah yastığı çevirince kağıdı görüp
okuduktan sonra yerine koydu ve aynı yere içinde beş bin dinar olan bir kese
koydu. Adam gelip Abdullah'ın yanına girince, Abdullah: "Yastığı kaldırıp
altındakine bak ve onu al" dedi. Adam keseyi alıp çıkarken şu şiiri
söyledi:
iyiliğin yanımda daha da
büyüdü
Sana göre bu iyilik
basit ve değersiz olsa da
Sanki vermemiş gibi onu
unutursun
Halbuki halkın gözünde o
değerli ve çoktur.
İsnadı zayıftır.
10417- İbn Abbas der ki:
Abbas b. Abdilmuttalib çoğu zaman şöyle derdi: "İ yilik yaptığım herkesin,
bu iyiliğin aramızı aydınlattığını gördüm. Kimden bir şey istediysem aramızda
karanlık olduğunu gördüm. Sen iyilik yapmaya bak. çünkü böyle yapmak seni kötü
duruma düşmekten (her türlü felaketten) korur."
İsnadı çok zayıftır.
10418- İbn Şubrume der
ki: "Bir kardeşinden gücünün yeteceği bir ihtiyacını istersen ve bu kişi
ihtiyacını gidermezse, millaz abdesti gibi abdest al, sonra onun için dört
tekbir getir ve onu ölülerden say."
10419- Hammad b. İshak
el-Mavsıli der ki: Muğire b. Şu'be'ye: "Zevklerden ne kaldı?" diye
sorulunca: "Kardeşlere iyilik etmek" cevabını verdi.
Tahric: Hatib, Tarih
(8/159).
10420- İbn Zeyd der ki:
Muhammed b. el-Münkedir'e: "Dünya zevkinden ne kaldı?" diye
sorulunca: "Kardeşlere iyilik etmek" cevabını verdi.
Tahric: İsnadı ceyyiddir.
Fesevi, el-Ma'rife ve't-Tarih (1/656-658), Ebu Nuaym, Hilye (3/149), İbn Ebi
Şeybe, Musannef(13/520) ve İbn Ebi Dünya, el-İhvan (174).
10421- İbnu's-Semmak der
ki: "Malıyla köleleri alıp hürleri iyilikleriyle satın almayı bırakanlara
şaşıyorum."
Tahric: İsnadı zayıftır.
Hatib, Tarih (3/216).
10422- Yahya b. el-Purat
el-Hemdani der ki: Cafer b. Muhammed, Süfyan es-Sevri'ye şöyle dedi: "Ey
Süfyan! İ yilik ancak şu üç şeyle tamam olur: Onda acele etmek, (yaptığı
iyiliği) küçük görmek ve teşekkür etmek.''
Tahric: Ebu Nuaym, Hilye
(3 1198).
10423- Asmai der ki: Bir
bedevinin şöyle dediğini işittim: "Cömerdin adeti, bizzat ve hemen
vermektir. Kötünün adeti ise, oyalayıp ertelemektir.
İsnadı zayıftır.
10424- Utbi şu şiiri
söylemiştir:
Ertelediğin yardımda
hayır yoktur
Vefanın ertelemeye
üstünlüğü vardır
Hayrın en hayırlısı,
halka en çok faydası olanıdır
Ertelenen hayrın faydası
yoktur.
Tahric: Ebu Mansur
Muhelhel b. Ali el-Garbi hakkında bilgi bulamadım.
10425- Asmai der ki:
Züheyr b. Habbab, oğullarına şöyle vasiyet etti: "Oğullarım! İyilik
yapmaya ve insanların kalbini kazanmaya bakın. Nice hiç malı olmayan kişi
vardır ki, hem kendisi, hem soyu bu şekilde yaşamıştır.''
10426- Zünnun der ki: Üç
şey cömertliğin göstergelerindendir: İhtiyacın olduğu halde bir şeyi vermek,
verdiğin şeye karşılık ödüllendirilmekten korkmak ve insanları mutlu etmek için
fedakarlıkta bulunmak. Üç şey de Allah'a güvenmenin göstergelerindendir: Var
alanda cömert olmak, olmayan şeyin peşine düşmeyi bırakmak ve sevdiğinin
vereceği faziletlere yönelmek. Üç şey de başkasını kendine tercih etmenin
göstergelerindendir: Seninle başlarını koparan akrabayı gözetmen, vermeyene
vermen ve sana yapılan haksızlığı affetmen."
Tahric: İsnadı
ceyyiddir. Ebu Nuaym, Hilye (9/341-342, 362).
10427- Ebu'l-Hasan Musa
b. İsa ed-Dineveri der ki: "Var olanı vermek, cömertlikte istenen şeydir.
Var olanı vermeyip cimrilik etmek ise Mabud hakkında kötü zanda
bulunmaktır."
10428- Ebu Abdillah
ez-Zeydi der ki: Hasta olan Ebu'l-Abbas Sa'leb'in yanına ziyarete geldim ve:
"Ey Ebu'l-Abbas! Kendini nasıl hissediyorsun?" diye sordum. Bana:
"Bulamadığım şeyi canım istiyor, canımın istemediği şeyi buluyorum.
Zamanımızda arayan bulamaz, bulan da arayan kişi olmuyor" dedi ve şu şiiri
okudu:
"Dünyada yanına
gideceğin bir cömert var mı iyilik yapması veya bolca vermesi için
Cömert olanların
imkanları pek az iken
Zengin olan saklayıp
vermiyor eldekini
Öyle bir zamandayız ki
mal alçaklarda
Saygın kişileri ise yere
kapanmış yollarda
""ah
zenginliğe izin verene dek sabır gerek
Yoksa edeceğimiz
gayretlerin ne faydası olur ki?
Şayet malyapacağımız
gayretlerle gelecek olsaydı
Şu an bende bulunacak
mallar hiç de az olmazdı. "
10429- Asmai anlatıyor:
Bedevi bir kadın yolculuğa çıkacak olan oğluna şöyle tavsiyede bulundu:
"Evladım! Tavsiyemi iyi belle ve nasihatimi iyi anla. Ben Allah'ın seni bu
konuda muvaffak kılmasım dilerim. Allah'ın seni muvaffak kılacağı az şey, benim
sana yapacağım çok nasihatten daha iyidir. Evladım! Koğuculuktan sakın. çünkü
koğuculuk düşmanlığa sebep olur, kini arttırır ve dostları birbirinden ayırır.
Evladım! Sakın malında cimri olma. Irzında cömert olma ve dininden taviz verme.
Malında cömert ol, ırzım koru ve dinine yakinle bağlan. Evladım! Seninle
hareket edilmek istenince, hareket et. Biriyle hareket edeceksen iyi olanla
hareket et. Onunla harekette güzellik görürsün. Sakın kötü kişiyle hareket
etme. çünkü o, kendisinden su çıkmayan kaya gibidir. Evladım! Başkası için
güzel gördüğün şeyi kendin yap. Başkasında görmek istemediğin şeyden de sen
uzak dur." Sonra kadın şu şiiri söyledi:
iyilerle beraber ol ve
onurunu koru.
Bil ki, seni koruyan
kardeşindir
insanlardan bir şey
istemedikçe kardeşleri olursun
Onlara ihtiyaç duyunca
seni reddederler.
Tahric: Hatib, Tarih
(13/118-119).
10430- Süfyan b. Uyeyne
der ki: "Alçak birinden bir şey isteyen, onun değerini arttırmış
olur."
10431- Müberrid şu şiiri
söyledi:
Dünya senden servetini
alırsa
Ve bir zorluktan sonra
bir kardeşinin iyiliğine ihtiyaç duyarsan
Bu zor durum, huylarını
ortaya çıkarır
fakirlik giysisinin
altındaki kötü huyları.
İsnadı ceyyiddir.
10432- Abdullah b.
Hubayk der ki: (Eskiden) "Dostluğunu önemsemeyen kişiye yüzünü dönme"
denirdi.
İsnadı sahihtir.
10433- Ebu Bekr el-AdIl,
kardeşlerine ve sevdiklerine şöyle derdi: "Bir ihtiyacınız varsa, onu
gidermem için bir kağıda yazın. Ben, yüzünüzün bir şey isterkenki halini
görmeyi istemem. Şair bu konuda şöyle demiştir:
Ölümü sen eskimek
(toprağa gömülmek) olduğunu zannetme
Asıl ölüm, birinden bir
şey istemektir
Bunların ikisi de
ölümdür, ancak
Bir şey istemenin
zilleti, diğer ölümden daha zordur.
Ebu Musa Muhammed b.
el-Müsenna bu hadisi Abdullah b. Bekr'den nakletmiş ve sonunda Ebu Bekr'in:
"Şairlerden biri şöyle dedi..." deyip iki beyti aktarmıştır.
Isnadı zayıftır.
10434- Mesruk der ki:
"İyiliğini sadece onun değerini bilecek olana yap."
Tahric: İsnadı sahihtir.
İbn Ebi Şeybe (8/409).
10435- Ebu Süleyman
(ed-Darani): "Cömertliğin en hayırlısı, ihtiyaca uygun olarak yapılan
cömertliktir" demiştir.
İsnadı ceyyiddir.
10436- Zünnun der ki:
"Verdiğine karşılık övülmeyi isteyen kişi cömert değildir. ''
İsnadı ceyyiddir.
10437- Muhammed b. Abdillah
der ki: Yusuf b. el-Hüseyin'e cömertlik ve kerem sorulunca şöyle cevap verdi:
"Cömertlik; mecbur almadığın şeyi vermendir. Kerem ise, vermek zorunda
olduğun şeyi vermendir.''
İsnadı sahihtir.
10438- Ebu Bekr er-Razi
der ki: Ebu Bekr Abdullah b. Tahir elEbheri'ye: "Kerem sahibi (kerım)
kimdir?" diye sorduğumda şöyle cevap verdi: "Rabbinin emirlerine
aykırı bir şey yapmayı yaratılışına aykırı bularak kirlenmekten
sakınandır."
İsnadı ceyyiddir.
10439- Zün-nun der ki:
"Akıllı olan; hatasını itiraf edip başkasının hatasını hoş gören,
elindekiler konusunda cömert olup başkasının sahip olduklarından yüz çeviren,
başkasına eziyetten kaçınıp, başkalarının eziyetine katlanandır. Kerem sahibi
ise istenmeden verdiği halde istenince nasıl vermezlik eder!? Özür dilenmeden
affettiği halde özür dilendikten sonra nasıl kin beslemeye devam eder!?"
Ravileri güvenilirdir.
10440- Zünnun der ki:
"Üç alamet cömertliktendir: Bir şeyi ihtiyacı olduğu halde vermek, verdiği
şeyden dolayı ödüllendirilmekten korkmak ve halkın kalbine mutluluğu sokmayı
kendine görev saymak."
Tahric: Ravileri
güvenilirdir. Ebu Nuaym, Hilye (10/362).
10441- Ebu Nasr Bişr b.
el-H aris anlatıyor: Mekke'de olan Ebu Reca, Fudayl'a haber gönderip ondan bir
miktar dirhem borç veya bir miktar dinar istedi." Sonra Ebu Nasr şöyle
dedi: "Bir fakir bir fakirden bir şey istemişti. Fudayl'ın yanında sadece
kullandığı bir deve vardı. Fudayl oğluna deveyi çarşıya götürüp satmasım ve
parasının yarısım Reca'ya göndermesini, diğer yarısım da kendisine getirmesini
söyledi." Sonra Ebu Nasr hayır ehlinin cömertliğinden ve üstünlüklerinden
bahsetti.
İsnadında sakınca
yoktur.
10442- Seleme b.
Süleyman der ki: Bir adam Abdullah b. el-Mübarek'e gelerek bir borcunu ödemesini
istedi. İbnu'l-Mübarek bir vekiline mektup yazarak adamla gönderdi. Vekil
mektubu alınca: "Abdullah'ın, senin yerine ödemesini istediğin borcun ne
kadardır?" diye sordu. Adam: "Yedi yüz dirhem" cevabını verince
vekil Abdullah'a mektup yazarak: "Bu adam yedi yüz dirhem olan borcunu
senin ödemeni istiyor, ancak sen yedi bin dirhem vermemi yazmışsın" dedi.
Abdullah vekiline şöyle cevap yazdı: "Eğer paralar bittiyse ömür de bitti.
yazdığım meblağı ona ver."
Tahric: Ravileri
güvenilirdir. Hatib, Tarih (10/158-159) Bak: Zehebi, Siyer (8/386).
10443- Hüseyin el Cufi
der ki: ''Kufe'de yanımızda Abdullah b. el-Mubarek'in bir kardeşliği vardı. İbn
Mubarek Kufe'ye gelince adamın borcu sebebiyle hapsedildiğini öğrenip borcunu
kendisi ödeyerek onu hapisten çıkardı."
Tahric: İsnadı hasendir.
İbn Asakir, Tarihu Dımaşk (38/539).
Başka bir kıssada bize
bildirdiğine göre İbnu'l-Mübarek, Rakka'daki bir gencin borcunu ödemişti.
Abdullah, Rakka'ya gidince adamın yanına gidip habersiz on bin dinar vererek
ihtiyaçlarını giderirdi. Bunu, on bin dinar ödenmesiyle ilgili yazıdan
naklettim. Bu yazı (Ebu Abdillah el-Hakim'in) Tarih Nisabur'unda geçmektedir. -
Hatib, Tarih (10/159) ve Zehebi, Siyer (8/386-387).
10444- Abdullah b. Haşim
b. Hayyan anlatıyor: Bir adamın Halid b. elHaris'ten elli bin dinar alacağı
vardı. Adam alacağını ısrarla isteyince dostu olan Yahya b. Said'e gelip:
"Falana söyle de bize biraz mühlet versin" dedi; ancak Yahya sustu.
Halid, Yahya'nın yanından çıkınca, Yahya alacaklıya elli bin dinar gönderdi ve
Halid'e, gönderdiğini haber vermedi.
İsnadı ceyyiddir.
10445- Leys b. Sa'd'ı
işiten bir ihtiyar der ki: Bir kadın elinde bir bardakla Leys b. Sa'd'a gelerek
ondan bal istedi ve: "Kocam hasta" dedi.
Leys: "Ona bir
tulum bal verin" deyince: "Ey Ebu'l-Haris! Kadın bir bardak
istedi" dediklerinde Leys: "O kendine göre istedi, biz ise kendi
gücümüze göre veririz" karşılığını verdi.
Tahric: Ebu Nuaym, Hilye
(7/319) ve Hatib, Tarih (13/8).
10446- Kuteybe der ki: Leys
bineğine binerek her namaz için büyük mescide gelir ve her gün üç yüz miskine
sadaka verirdi."
İsnadı sahihtir.
10447- Mansur b. Ammar
der ki: İbn Lehia vefatından önceki hastalığında yanına Leys b. Sa'd girip:
"Neden şikayetçisin?" diye sordu. İbn Lehia: "Borçtan"
cevabını verdi. Leys: "Borcun ne kadar?" diye sorunca, İbn Lehia:
"Bin dinar" cevabını verdi. Leys parayı getirip ona verdi. Leys,
yerine getirdiği otuz yıllık kadılık görevinde koklamak için bir reyhan dikmeyi
bile helal saymamıştı.
İsnadı ceyyiddir.
10448- Şuayb b. Leys
(Sa'd) der ki: "Babam Malik b. Enes'e bin dinar, Evi yanan Abdullah b.
Lehla'ya bin dinar, Ebu's-Seri Mansur b. Ammar'a da bin dinar gönderdi."
Tahric: İsnadı
ceyyiddir. Ebu Nuaym, Hilye (7/322-323).
10449- Asmai der ki:
Cafer b. Yahya el-Bermeki'nin yanındayken bir adam girdi ve: "Bana yardım
et ey vali" dedi. Cafer: "Bu işi yapacak zabıta memuru kapıda"
karşılığını verince adam: "Bana yardım et, ey vali" dedi. Cafer:
"Yazık sana! Neyine yardım edeyim?" karşılığını verince, adam:
"Fakirliğe karşı" dedi. Cafer "Olur. Ey hizmetçi! Buna bin dinar
ver" dedi.
10450- Said b. Abdilaziz
der ki: Hişam b. Abdilmelik, Zühri'nin yedi bin dinarlık borcunu onun yerine
ödeyip: "Bir daha borç alma" dedi. Bunun üzerine Zühri ona şöyle
karşılık verdi: Said b. el-Müseyyeb'in Ebu Hureyre'den bildirdiğine göre
Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle: "Mümin aynı delikten iki
defa ısırılmaz" buyurduğu halde nasıl bir daha borçlanırım."
Tahric: İsnadı hasendir.
Buhari, edeb (103).
Müemmel b. el-Fadl aynı
manada bir rivayeti, borç kısmını zikretmeden Velid b. Müslim'den naklettikten
sonra ekledi: Said b. Abdilaziz: "Zühri vefat etmeden önce aynı miktarda borca
girdi, Zühri'nin Şu'be adındaki arazisi satılıp borcu ödendi" dedi.
10451- Malik b. Enes der
ki: İbn Şihab (ez-Zühri) insanların en cömertlerindendi. İbn Şihab elindeki
malları kazanınca bir azatlı kölesi ona nasihat ederek: "Daha önce
çektiğin sıkıntıları gördün. Bu sebeple nasıl davranacağını bil ve malını
elinde tut" dedi. İbn Şihab azatlı kölesine:
"Yazık sana! (Kötü)
tecrübelerin cömerde tahakküm edemeyeceğini düşünüyorum" dedi. Ebu
Abdillah'ın rivayetinde bu söz: "Yazık sana! (Kötü) tecrübelerin cömerde
bir fayda sağlamayacağını -veya tahakküm edemeyeceğini- düşünüyorum"
şeklindedir.
Tahric: İsnadı hasendir.
Fesevl, el-Ma'rifetu ve't-Tarih (1/631) Bak: Zehebi, Siyer (5/338) ve Tarih
(5/150).
10452- Zühri der ki:
"Cömerde (kötü) tecrübelerin fayda sağlamadığını gördük."
Tahric: İsnadı
ceyyiddir. Zehebi, Siyer (5/340).
10453- Muhammed b. İdris
eş-Şafii'nin bildirdiğine göre Reca b. Hayve İbn Şihab'ı aşırı derecede israfçı
oluşundan ve bu nedenle sıkıntıya düşüp başkalarından borç para alışından ötürü
kınayarak şöyle dedi: "Sen bütün isteklerini yerine getirmeye, arzularını
gerçekleştirmeye yönelmiş bir adam olduğundan dolayı sana para yetmiyor.
Korkarım ki şu millet artık ellerindeki parayı alıkoyup sana borç
vermeyecektir." İbn Şihab, ona daha tutumlu olacağına dair söz verdi. Daha
sonra Reca bir daha ona uğrayınca, İbn Şihab'ın sofra kurup sofraya bol
miktarda bal koydurttuğunu gördü ve: "Ey Ebu Bekr! Böyle mi
sözleşmiştik?" dedi. İbn Şihab: "Otur! Cömert kişiyi, tecrübeler,
cömertliğinden vazgeçiremez" dedi.
Ravileri güvenilirdir.
10454- Hüseyin b.
Abdillah şu manada bir şiiri söyledi:
Parmaklarının ucunda
cömertlik bulutları var Yağmuru gümüş ve altın olan
Zor gününde der ki bu
sıkıntıdan kurtulursam
Verdiklerimi ve bağışladıklarımı
kısacağım
Bolluğa çıktığı zaman
ise
Mallarının halk
tarafından talan edildiğini görürsün.
10455- Bu hadis başka
bir kanalla da nakledilmiştir.
10456- Humeydi der ki:
"(İmam) Şafii, San'a'dan Mekke'ye bir
başörtüsü içinde on bin dinarla
gelip Mekke dışında bir çadır kurdu, Bütün parası bitene kadar halk yanına
gidip geldi."
Başkasının Rabi'den
bildirdiğine göre Şafii bu parayı Kureyşlilere dağıttıktan sonra Mekke'ye
girdi.
Tahric: İsnadı sahihtir.
Ebu Nuaym, Hilye (9/130) ve Zehebi, Siyer (10/38).
10457- Rabi b. Süleyman
der ki: (İmam) Şafi, merkebe binip ayakkabıcılar çarşısından geçerken elinden
kamçısı düştü. Ayakkabıcılardan bir çocuk koşup kamçıyı alarak onu koluyla
silip kendisine verdi. Şafi kölesine: "Şu dinarları şu çocuğa ver"
dedi. Rabi der ki:
"Verdiği para dokuz
dinar (altın) mı yoksa yedi dinar mı bilmiyorum" dedi.
Tahric: Ravileri
güvenilirdir. Zehebi, Siyer (10/37).
10458- Rabi b. Süleyman
der ki: Evlendiğim zaman Şafii bana: "Ne kadar mehir belirledin?"
diye sordu. Ben: "Otuz dinar" cevabını verince ise: "Ne kadarını
ödedin?" diye sordu. Ben: "Altı dinar" cevabını verince de bir
eve çıkıp bana içinde yirmi dört dinar olan bir kese gönderdi.
Tahric: İsnadı sahihtir.
Ebu Nuaym, Hilye (9/132) Bak: Zehebi, Siyer (10/37).
10459- Rabi b. Süleyman
der ki: Bir adam Şafı'nin bineğini tutunca bana: "Ey Rabi! Buna dört dinar
ver ve benim yerime ondan özür dile" dedi.
Tahric: Ebu Nuaym, Hilye
(9/130) Bak: Zehebi, Siyer (10/37).
10460- Ebu Said el-Hudri'nin
bildirdiğine göre Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle buyurdu:
"Müminle iman, kazık ile ona bağlanmış at gibidir. At kazığın etrafında
dolanır, Sonra bağlı olduğu yere geri döner. Mümin de yanılır sonra imana geri
döner. Yemeğinizi takva sahiplerine yedirin ve iyilik yaparken müminlere
öncelik taniyın. ''
Tahric: İsnadı zayıftır.
Ahmed, Müsned (3/38, 55) Ebu'ş-Şeyh, el-Emsaı (403/352) ve Ebu Ya'la, Müsned
2/357,492 (1106,1332) Bak: Heysemi, Mecma (10/201).
10461- Aynı manada bir
hadis başka bir kanalla nakledilmiştir.
Tahric: İsnadı hasendir.
Ebu Nuaym, Hilye (S/179).
10462- Ebu Ubeyde Ma'mer
b. el-Müsenna der ki: Yünus b. Habib enNahvl'ye; "Ümmü Amir'i sığındıran
gibi..." şeklinde meşhur olan atasözü sorulunca şöyle anlattı:
Bedevilerden bazı gençler ava çıktılar ve bir sırtlan yakaladılar, ancak
sırtlan ellerinden kurtulup Bedevilerden birinin çadırına girdi. Çadırın sahibi
çıkıp gençlere: "Vallahi, bu sırtlan bana sığınmışken ona
dokunamazsınız" deyince gençler sırtlanı bıraktılar. Gençler gidince adam
ekmek ve yağ alıp tirit yaptı ve sırtlana verdi. Sırtlan karnını doyurup
çadırın bir kenarına uzandı. Çadırın sahibi olan bedevinin uykusu gelip
uyuyunca sırtlan onu boğazından ısırdı, karnını deşti ve iç organlarını yedi. Sonra
koşarak kaçtı. Ölen adamın kardeşi gelip olanları görünce şu şiiri söyledi:
Hak etmeyene iyilik
yapan
Ümmü Amir'i (sırtlanı)
sığındıranın durumuna düşer
Evinde ona sığınınca
ikramda bulundu
Sütler verdi, yastıklar
yataklar serdi
Karnını doyurdu, ancak o
doyunca
Onu pençeleriyle
parçaladı
İyilik yapana de ki,
mükafatı işte budur
Hak etmeyene iyilik
yapmanın.''
Tahric: İbn Ebi Dünya,
Kaddu'l-Havdic (94).
10463- Ebu Umame'nin bildirdiğine
göre Nebi (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle buyurdu: ''İyilik, dindar, soylu
ve hilim sahibi olanlardan başkasına yakışmaz.''
Tahric: İsnadı
çokzayıftır. Taberani, M. el-Kebir 18/175 (7652) Bak: Heysemi, Mecma (8/183).
10464- Hz. Aişe der ki:
Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle buyurdu: "İdman nasıl ki
soylu at ile uygun olursa, iyilik te ancak soylu ve dindar olanlara yakışır.
"
Tahric: İsnadı çok
zayıftır. Taberani, M. el-Kebir 18/175 (7652) Bak: Heysemi, Mecma (8/183).
Hadisi zayıf olan
bazıları Hişam'dan bu şekilde naklettiler. Bu sözün, Ali b. el-Medini'nin,
Müseyyeb b. Şerik'in kitabından, Hişam'dan naklettiği Urve b. ez-Zübeyr'in sözü
olduğu da söylenir. - Bezzar, Müsned (2/400) Bak: Heysemi, Mecma (8/183).
10465- Süfyan der ki:
"Her düşmanlığın kaynağının değersiz kişilere yapılan iyilik olduğunu
gördük.''
İsnadı zayıftır.
10466- Ebu'l-Hasan
el-Kuraşi şu beyti söylemiştir: iyiliği ne zaman değersiz birine yapsan
iyiliğe kötülük yapmış
olursun
Nice iyilikler boşuna
gitmiştir
Ve onu yapana paylanmak
kar kalmıştır.
İsnadı zayıftır.
10467- (İmam) Şafii der
ki: "Allah'tan korkana iyilik yapamıyorsan bari utananlara iyilik
yap."
İsnadı ceyyiddir.
10468- Asmai der ki: Çöle
girdiğimde önünde öldürülmüş bir oğlak ve yatmış bir kurt yavrusu olan ihtiyar
bir kadın gördüm. Kadına baktığımda bana: "Buna şaşıyor musun?" diye
sordu. Ben: "Evet. Senin kıssan nedir?" karşılığını verdim. İhtiyar
kadın şöyle dedi: "Bil ki bu kurt yavrusunu alıp evimize soktuk. Büyüyünce
de oğlağımızı öldürdü." Ben: "Bu konuda bir şiirin var mı?" diye
sorunca: "Evet" deyip şu şiiri söyledi:
Ufak bir oğlağı deştin
ve bir topluluğun canını yaktın
Halbuki oğlağımıza anne
gibiydin
Onun sütüyle beslendin
ve aramızda büyüdün
Sana babanın kurt
olduğunu kim söyledi
Eğer huylar kötüyse
Kurtları eğitmenin
faydası yoktur.
İsnadında sakınca
yoktur.
10469- İbn Abbas der ki:
Resulullah'a (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şahitlik sorulunca:
"Güneşi görüyor
musun?" diye sordu. "Evet" cevabını alınca da: "Ya aynı
şekilde gördüğün şeye şahitlik et ya da bırak" buyurdu.
Tahric: İsnadı zayıftır.
Ukayli, ed-Duafa (3/70), Zehebı, Mizan (3/570).
Yine Hz. Peygamber
(Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle buyurdu: "insanlar maden gibidir. Irk
(soy ve kan) dessastır (barındırdığı huyları nesillere aktarır). Kötü terbiye
de kötü trk gibidir. '' - Ebu'ş-Şeyh, el-Emsal (164) ve İbn Adiy, el-Kamil
(6/2213).
Bir sonraki konu için aşağıdaki link’e
tıklayın:
75. Şube Küçüğe
Merhametli ve Büyüğe Saygılı Olmak