ŞUABU’L-İMAN

74. Şube Cömertlik

 

Cömertlik

 

Yüce Allah malından ihtiyaç sahiplerine verenleri överek şöyle buyurur: "Rabbinizin bağışına, genişliği göklerle yer arası kadar olan ve Allah'a karşı gelmekten sakınanlar için hazırlanmış bulunan cennete koşun. Onlar bollukta ve darlıkta Allah yolunda harcayanlar, öfkelerini yenenler, insanları affedenlerdir. Allah, iyilik edenleri sever. ''[Al-i İmran 133-134], " ... Allah'a karşı gelmekten sakınanlar için yol göstericidir. Onlar gayba inanırlar, namazı dosdoğru kılarlar, kendilerine rızık olarak verdiğimizden de Allah yolunda harcarlar."[Bakara 2-3] Bu konuda başka ayetler de vardır. Başka ayetlerde ise cimrileri yermiş ve şöyle buyurmuştur: "Onlar ki, cimrilik ederler ve insanlara cimriliği emrederler. Ve Allah 'ın kendilerine fazlından verdiği şeyi gizlerler. Ve kafirler için ''alçaltıcı azap'' hazırladık. ''[Nisa 37], " ... buna rağmen sizden bir kısmınız cimrilik yapar. Ve kim cimrilik yaparsa o taktirde sadece kendi nefsi için cimrilik yapar. ''[Muhammed 38], "Allah, böbürlenen ve çok övünenlerin hiçbirini sevmez. Onlar cimrilik edip insanlara da cimriliği emreden kimselerdir. Kim yüz çevirirse bilsin ki şüphesiz Allah ganıdir, zengindir, övülmeye layıktır. ", "Kim nefsinin cimriliğinden, hırsından korunursa, işte onlar kurtuluşa erenlerin ta kendileridir.''[Haşr 9]

 

 

 

10332- İkrime'nin bildirdiğine göre İbn Abbas, "Artık kim (Allah için) verir ve (kötülüklerden) sakınır, en güzel olanı doğrularsa, biz onu, kolayını kolaylaştırıp başarılı kılarız. Ama cimrilik eden, kendini Allah'tan müstağni sayan, en güzel sözü yalanlayan kimsenin güçlüğe uğramasını kolaylaştırırız"[LeyI 5-10] ayetlerini şöyle açıkladı: "Malından verip dağıtan, Rabbinden korkan ve yaptığı bağışların yerine Yüce Allah'ın başkasını vereceğine inan kişiye hayırlı olan şeyleri kolaylaştırınz. Ancak cimri davranıp kendini Allah'a muhtaç hissetmeyen ve yapacağı bağışların yerine Yüce Allah'ın başkasını vereceğine inanmayan kişiye de kötü olan şeyleri kolaylaştırınz. ''

 

Tahric: Ravileri güvenilirdir. İbn Cerir, Tefsır (30/219, 221, 222) ve Suyuti, ed-Dürrü'I-Mensur (8/535).

 

 

Beyhaki der ki: Anlattıklarımız, cömertliğin güzel ahlaktan, cimriliğin ise kötü ahlaktan olduğunu ispat etmektedir. Malını verilmemesi gereken yere verene cömert denemeyeceği gibi vermemesi gereken yere vermeyene de cimri denemez. Cömert vermesi gereken yerde veren, cimri ise vermesi gereken yerde vermeyendir. Verdiğinden dolayı sevap kazanan veya övülen herkes cömert sayılır. Cimrilik sebebiyle kötülenmeyi veya cezayı hak eden ise cimri sayılır. - Halimi, el-Minhac (3/404-405).

 

 

 

10333- Ebu Hureyre'nin bildirdiğine göre Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle buyurdu: "İnfak edenle cimri, üzerinde göğsünden boğazına kadar demirden olan iki cübbe -veya zırh- bulunan kişi gibidir. Kişi infak etmek istediği zaman genişler veya bütün giysilerini kaplayacak şekilde genişler-; cimri infak etmek istediği zaman ise zırh büzülür ve her halkası yerini alıp boynunu veya göğsünü kaplar. O zırhı genişletmek ister, ama genişlemez."

 

İsnadı sahihtir.

 

Müslim bu hadisi Amr b. en-Nakıd kanalıyla Süfyan'dan; Buhari ve Müslim ise Tavus kanalıyla Ebu Hureyre'den rivayet ettiler. - Müslim, zekat (75) - Buhari, cihad (231, libas (36) ve Müslim, zekat (76).

 

 

 

10334- Ebu Hureyre'nin bildirdiğine göre Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle buyurdu: "Kulların sabahladığı her gün iki melek inip biri: ''Allahım! Senin yolunda harcayana, harcadığının yerine yenilerini ver!''; diğeri ise, ''Allahım! Cimrilik yapıp vermeyenlerin mallarını telef et'' diye dua eder. ''

 

İsnadı sahihtiL

 

Müslim bu hadisi Sahih'te Kasım b. Zekeriyya kanalıyla Halid'den; Buhari de İsmail kanalıyla kardeşinden, o da Süleyman'dan rivayet etti. - Müslim, zekat (57). - Buhari, zekat (120).

 

 

 

10335- Ebu Hureyre'nin bildirdiğine göre ResuluHalı (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle buyurdu: "Allah yolundaki tozla cehennem dumanı bir kulun üzerinde bir araya gelmezler. Cimrilik ve iman da bir kulun kalbinde bir araya gelmezler. ''

 

İsnadında mechuller vardır, hadis sahihtir.

 

Ebu Abdillah'ın rivayetinde hadis: "Cimrilik ve iman da bir kulun kalbinde kesinlikle bir araya gelmezler" şeklindedir. - Nesai (6/13-14).

 

İbn Leclac der ki: İbnu'l-Had ve Vuheyb hadisi Süheyl'den bu şekilde rivayet ettiler.

Muhammed b. Amr ve Süheyl'in, Safvan b. Süleym kanalıyla Ka'ka b. el-lıcl:k'dan rivayetinde ihtilaf edilmiştir. Zira İbn Ebi Cafer bu hadisi Safvan b. Yezid kanalıyla Ebu'l-Ala b. elLeclac'dan, o da Ebu Hureyre'den rivayet etti. - Nesai (6/14).

 

 

 

10336- Ebu Said el-Hudri'nin bildirdiğine göre Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle buyurdu: "iki haslet müminde bir araya gelmezler: Cimrilik ve kötü ahlak."

Hadis Rüzbari'nin rivayetinde: "Müslümanın üzerinde bir araya gelmezler" şeklindedir.

 

Tahric: İsnadı zayıftır. Tirmizi 4/343 (1962).

 

 

 

10337- Ebu Hureyre'nin bildirdiğine göre Hz. Peygamber (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle buyurdu: "insanda bulunan huyların en kötüsü, üzüntü veren bir cimrilik ve şiddetli bir korkaklıktır."

lıys b. Sa'd, İbnu'l-Mübarek ve Abdullah b. Yezid el-Mukri bu hadisi

Musa b. Ali b. Rebah'tan rivayet ederek ona mutabaat ettiler.

 

Tahric: İsnadı hasendir. Ebu Davud 3/26-27 (2511).

 

 

 

10338- Cabir b. Abdillah'ın bildirdiğine göre Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle buyurdu: "Zulmetmekten sakının. Zulüm. kıyamet gününde karanlıklar olarak karşınıza çıkar. Tamahkarlıktan da sakının. Çünkü tamahkarlık sizden öncekileri helak etti. Sonuçta birbirlerinin kanlarını döktüler ve birbirlerinin mahremiyetlerini çiğnediler. ''

Müslim bu hadisi el-Ka'nebi'den rivayet etti.

 

Tahric: İsnadı sahihtir. - Müslim, sıla (56).

 

 

 

10339- Ebu Hureyre'nin bildirdiğine göre Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle buyurdu: "Çirkinlikten sakının. Çünkü Allah çirkinlikleri ve çirkin söz söyleyenleri sevmez. Zulmetmekten de sakının. Çünkü zulüm. kıyamet gününde (Allah katında) karanlıklardır. Tamahkarlık ve cimrilikten de sakının. Çünkü bunlar, sizden öncekileri akrabalık bağlarını kesmeye sevk etti de akrabalık bağlarını kopardılar. Mahremleri kendilerine helal ktimaya sevk etti de mahremleri helal kıldılar. Birbirlerinin kanlarını dökmeye sevk etti de birbirlerinin kanlarını döktüler. "

 

Tahric: İsnadı sahihtir. Ahmed, Müsned (2/431), İbn Hibban, Sahih (8/48-49), Hakim, Müstedrek (ı/ 12) ve Buhari, el-Edebu'l-Müfred (470,487).

 

 

 

10340- Abdullah b. Amr b. el-As'ın bildirdiğine göre Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle buyurdu: "Zulmetmekten sakının. Çünkü zulüm, kıyamet gününde (Allah katında) karanlıklardır. Çirkinlikten de sakının. Çünkü Allah çirkinlikleri ve çirkin söz söyleyenleri sevmez. Tamahkarlıktan da sakının. Çünkü bu, sizden öncekileri helak etti. Onlara akrabalık bağlarını kesmelerini emretti de akrabalık bağlarını kopardılar. Yine cimriliği emretti de cimrileştiler. Fücuru emretti de facir oldular. ''

 

Tahric: Ravileri güvenilirdir. Ebu Davud (2/423).

 

 

 

10341- Enes der ki: Sahabeden bir adam vefat edince: "Cennet sana kutlu olsun" dediler. Bunun üzerine Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle buyurdu: "Biliyor musunuz? Belki de bu kimse kendisini ilgilendirmeyen bir konuda konuşmuş veya kendisine yarar sağlamayan cimrilik etmiştir. ''

Mahfuz olan bu rivayettir.

 

Tahric: İsnadı kesiktir. Tirmizi 4/558 (2316).

 

 

 

10342- Enes b. Malik der ki: Uhud günü sahabeden bir adam vurulunca annesi gelip: "Ey oğul! Şehitlik sana kutlu olsun!" dedi. Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) kadına şöyle buyurdu: "Nereden biliyorsun? Belki de kendisini ilgilendirmeyen bir konuda konuşmuş veya kendisini ilgilendiren bir konuda cimrilik etmiştir. ''

 

Tahric: Suyuti, Dürrü'l-Mensur (8/109).

 

 

 

10343- Abdullah b. Ubeyd b. Umeyr'in, babasından bildirdiğine göre dedesi şöyle dedi: Ben Resulullah'ın (Sallallahu aleyhi ve Sellem) yanındayken bir adam gelip: "Ey Allah'ın Resulül İman nedir?" diye sorunca: "Sabır ve müsamahakarlıktır" cevabını verdi.

 

 

Tahric: İsnadında sakınca yoktur. Taberanı, M. el-Kebir 17/49 (105) Bak: Heysemı, Mecma (5/231).

 

 

 

10344- Hasan( -ı Basri)'nin bildirdiğine göre Hz. Peygamber (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "imanın en üstünü sabır ve müsamahakarlıktır" buyurdu.

 

Tahric: İsnadı mürseldir. Suyuti, Dürrü'l-Mensur (1/ 161).

 

 

 

10345- Abdullah b. Amr'ın bildirdiğine göre Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle buyurdu: "Allah iki huyu sever, iki huyu da sevmez: Allah'ın sevdiği huylar, cömertlik ve müsamahakarlıktır. Sevmediği huylar ise kötü ahlak ve cimriliktir. Allah bir kul hakkında hayır dilerse onu insanların ihtiyacını gidermede kullanır.''

 

İsnadı zayıftır.

 

 

 

10346- Talha b. Ubeydillah'ın bildirdiğine göre Hz. Peygamber (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle buyurdu: "Allah cömerttir, cömertliği sever. Yüksek ahlaka sahip olanları sever ve ahlaksızlıktan nefret eder. Üç kişiye ikramda bulunmak Allah'a saygıdandır: Adil idareciye, Müslüman olarak yaşlana kişiye ve Kur'an hafızı olup ondan uzaklaşmayan ve içindekilerle amel hususunda ölçüyü aşmayan kişiye ikramda bulunmak. ''

Bu isnadda, Süleyman b. Suhaym ve Talha arasında kopukluk vardır.

 

Tahric: İsnadındaki kopukluk sebebiyle mürsel zayıftır. Ebu Nuaym, Hilye (S /29).

 

 

 

10347- Esved b. Hilal der ki: Bir adam Abdullah b. Mes'ud'a gelerek, "Kim nefsinin tamahkarlığından, hırsından korunursa, işte onlar kurtuluşa erenlerin ta kendileridir"[Haşr 9] ayetini sorup: "Benden kimseye bir şey çıkmaz. Bu sebeple ayetin beni kapsamasından korkuyorum" dedi. Bunun üzerine İbn Mes'ud: "Bu, tamahkarlık değildir, bu cimriliktir. Cimrilik te ne kötü bir şeydir. Allah'ın Kur'an'da zikretmiş olduğu dediğin şey değil, başkasının -veya kardeşinin- malını haksız yere yemendir" dedi.

 

Tahric: Ravileri güvenilirdir. Taberanı, M. el-Kebir 9/148 (9060), İbn Ebı Şeybe, Musannef (9/89), İbn Cerir, Tefsir (28/43, 4/362) ve Hakim, Müstedrek (2/490) Bak: Suyuti, ed-Dürrü'lMensur (8/107).

 

 

 

10348- Enes b. Malik'in bildirdiğine göre Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle buyurdu: ''Zekatı veren. misafiri ağırlayan ve felaket an mda başkalarına yardımda bulunan kimsenin cimrilikle bir ilgisi yoktur. ..

 

Tahric: İsnadında sakınca yoktur. Taberanı, M. el-Kebir 4/224, 225 (4096, 4097) ve Hennad, Zühd (1060) Bak: İbn Hacer, İsabe (1/405).

 

 

 

10349- Abdullah (b. Mes'ud)'un bildirdiğine göre Hz. Peygamber (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle buyurdu: "Allah cömertliği zayi etmez. Cömert kişi, Allah'a yakın kişidir. Cömert kişi, kıyamet gününde huzura çıktığı zaman, Allah elinden tutar ve düştüğü zaman ona yardımcı olur."

Hadisin senedi zayıftır. Bu hadis başka bir yolla A'meş kanalıyla İbrahim'den, o da İbn Mes'ud'dan merfu ve mürsel olarak nakledilmiştir.

 

Tahric: İsnadı zayıftır. Suyuti, Dürrü'l-Mensur (8/110).

 

 

 

10350- Amr b. Şuayb'ın, babası kanalıyla dedesinden bildirdiğine göre Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle buyurdu: "Bu ümmetin ilkIeri yakın ve zühd ile ıslah olmuştur. ilk bozulması da cimrilik ve uzun emel sayesinde olacaktır.''

 

Tahric: İsnadı hasendir. İbn Ebi Dünya, Yakin (3) ve DeyIemi, Müsnedu'l-Firdevs (4/289) Bak:

Münziri, Terğib (4/241) ve Gazali, İhya (4/438).

 

 

 

10351- Amr b. Şuayb'ın, babası kanalıyla dedesinden bildirdiğine göre Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle buyurdu: "Bu ümmetin ilkieri zühd ve takva ile ıslah olmuştur. Sonu da cimrilik ve fücur ile helak olacaktır."

 

Tahric: İsnadı zayıftır. Suyuti, Dürrü'l-Mensur (4/241) Bak: Münzin, Terğib (4/241).

 

Ebu Abdillah bunu başka bir yerde: Amr b. Şuayb dedi ki: Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle buyurdu ... " şeklinde rivayet etti. Bu hadisi kitabımda mürsel olarak buldum. Said b. Süleyman bu hadisi Muhammed b. Müslim'den mevstil olarak nakletmiş ancak: "Bildiğim kadarıyla bunu merfU olarak: " ... zühd ve yakin ile ıslah olmuştur. Sonu da cimrilik ve uzun emel ile olacaktır" şeklinde rivayet etti.- Hatib, Tarihu Bağdad (7/186).

 

 

 

10352- Hz. Aişe'nin bildirdiğine göre Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle buyurdu: "Cömert kişi, Allah'a ve Cennete yakın, Cehennemden ise uzaktır. Cimri kişi ise Allah'a ve Cennete uzak Cehenneme ise yakındır. Allah katında cömert olan cahil kişi, cimri olan abid kişiden daha üstündür. ''

Telid ve Said zayıftır. Bu hadisin Said b. Mesleme'den de nakledildiği söylenmiştir.

 

Tahric: İsnadı zayıftır. Suyuti, Dürrü'l-Mensur (8/110).

 

 

 

10353- Cabir b. Abdillah'ın bildirdiğine göre Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle buyurdu: "Cömert kişi Allah'a, Cennete ve insanlara yakın, Cehennemden ise uzaktır. Cimri kişi ise Allah'a, Cennete ve insanlara uzak Cehenneme ise yakındır, Allah katında cömert olan cahil kişi, cimri olan abid kişiden daha• üstündür, ''

 

Tahric: İsnadı çokzayıftır. Suyuti, Dürrü'l-Mensur (8/110).

 

 

 

10354- Aynı manada bir hadis başka bir kanalla nakledilmiştir.

 

İsnadı çok zayıftır.

 

 

 

10355- Aynı manada bir hadis başka bir kanalla Hz. Aişe'den: "Allah katında cömert olan cahil kişi abid olan cimriden daha üstündür" nakledilmiştir.

 

Tahric: İsnadı zayıftır. İbnu'l-Cevzi, el-Mevduat (2/181) ve İbn Ebi Hatim, el-İlel (2/283).

 

 

 

10356- Ebu Hureyre'nin bildirdiğine göre Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle buyurdu: "Cömert kişi Allah'a, insanlara ve Cennete yakın, Cehennemden ise uzaktır. Cimri kişi ise Allah'a, Cennete ve insanlara uzak, Cehenneme ise yakındır. Allah katında cömert olan günahkar kişi, cimri olan abid kişiden daha üstündür. Hangi hastalık cimrilikten daha kötüdür ki."

Bu hadisin Yahya kanalıyla A'rec'den nakledildiği de söylenmiştir.

 

İsnadı çok zayıftır.

 

 

 

10357- Bu hadis başka bir kanalla Ebu Hureyre'den merfü olarak nakledilmiştir.

Said b. Muhammed bu hadisi rivayette tek kalmıştır ve zayıftır.

 

İsnadı çok zayıftır.

 

Ahmed b. Zenceveyh bu hadisi "Muhammed b. Bekkar -Said b. Muhammed el-Verrak -Yahya b. Said -Muhammed b. İbrahim et-Teymi -babası" kanalıyla Hz. Aişe'den rivayet etti. Ayrıca Yahya b. Said kanalıyla A'rec'den, o Ebu Hureyre'den, o da Hz. Aişe'den nakledilmiştir ve hepsi de mahfuz değildir. - Taberanl, M. el-Evsat (1/91).

 

 

 

10358- Ebu Hureyre'nin bildirdiğine göre Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Ey Seleme oğulları! Bu gün efendiniz kimdir?" -Fakih'in rivayetinde: "Efendiniz kimdir, ey Seleme oğulları?" şeklindedir- diye sorunca: "Ced b. Kays'tır; ancak biz onu cimri biri olarak görmekteyiz" cevabını verdiler. Hz. Peygamber (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Hangi hastalık cimrilikten daha kötüdür ki?! (O halde bundan böyle) sizin efendiniz Amr b. el-Cemuh 'tur" buyurdu. -Fakih'in rivayetinde: "Efendiniz Amr b. el-Cemuh'tur" şeklindedir.-

 

Tahric: İsnadı zayıftır. Ebu'ş-Şeyh, el-Emsal (90).

 

Aynı manada bir hadis, Said b. Muhammed el-Verrilk kanalıyla Muhammed b. Amr'dan, o Ebu Seleme'den, o da Ebu Hureyre'den şeklinde nakledilmiş ancak, Amr b. el-Cemuh yerine, Bişr b. el-Bera b. Ma'rur adı zikredilmiştir. Ancak birincisi daha doğrudur. - Hakim, Müstedrek (4/163, 3/219), İbn Adiy, el-Kamil (3/1238) ve Ebu'ş-Şeyh} el-Emsal (94).

 

 

 

10359- Aynı manada bir hadis Cabir'den: " ... ancak biz onun cimri olduğunu düşünüyoruz" ibaresiyle nakledilmiştir.

 

Tahric: İsnadı hasendir. Hatib, Tarihu Bağdad (4/217) ve Ebu'ş-Şeyh, el-Emsal (91) Bak:

Heysemi, Mecma (3/126).

 

 

 

10360- Zühri bu hadisi Abdurrahman b. Abdillah b. Ka'b b. Malik'ten şu şekilde nakletmiştir: Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Efendiniz kimdir ey Seleme oğulları?" diye sorunca: "Ey Allah'ın Resulü! Ced b. Kays'tır" cevabını verdiler. Hz. Peygamber (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Neden onu efendiniZ yaptınız?" diye sorunca: "çünkü aramızda malı en çok olanımızdır; ancak onun cimri olduğunu düşünüyoruz" cevabını verdiler. Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Hangi hastalık cimrilikten daha kötüdür ki?! Sizin efendiniz o değildir" buyurdu. Onlar: "Efendimiz kimdir, ey Allah'ın Resulü!?" diye sorunca: "Efendiniz, Bera b. Ma'rur'dur" cevabını verdi.

 

Tahric: İsnadı mürseldir. Abdürrezzak, Musannef 11/337-338 (20705), İbnu'l-Esir, Üsdü'l-Gabe (1/218), İbn Sa'd, Tabakat (3/571), İbn Hacer, İsabe (1/154), Taberani, M. el-Kebır 19/51 (163), M. es-Sağir (1/115), Ebu Nuaym, Ma'rife (3/76-77) ve Ebu'ş-Şeyh, el-Emsal (95) Bak: Heysemi, Mecma (9/315).

 

 

 

10361- Cabir der ki: Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) (Medine'ye) geldiği zaman: "Ey Seleme oğulları! Sizin efendiniz kimdir?" diye sordu. Onlar: "Ced b. Kays'tır; ancak biz onu cimri biri olarak görmekteyiz" cevabını verince, Hz. Peygamber (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Hangi hastalık cimrilikten daha kötüdür ki?! Evet, sizin efendiniz (bundan böyle) beyaz ve cömert olan Amr b. el-Cemuh 'tur" buyurdu. Bu zat, Cahiliye zamanında misafirleri ağırlardı. Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) evlendiği zaman da düğün yemeği yapardı.

 

Tahric: İsnadı zayıftır. Buhari, el-EdEbu/l-Müfred (296), Ebu'ş-Şeyh, el-Emsal (92) Bak: Heysemi, Mecma (9/319) ve İbn Hacer, İsabe (2/523).

 

 

 

10362- Aynı manada bir hadis başka bir kanalla: "Sizin efendiniz kimdir? Ey Seleme oğullarıf" şeklinde başlayarak nakledilmiştir.

 

Tahric: İsnadı hasendir. Suyuti, ed-Dürrü/l-Mensur (S/110).

 

 

 

10363- Sübut bulan bir hadiste Muhammed b. Kays'ın, Cabir b.

Abdillah'tan bize bildirdiğine göre Ebu Bekr es-Sıddik: "Hangi hastalık cimrilikten daha kötüdür ki?!" demiştir.

 

Tahric: İsnadı sahihtir. Buhari, hibe (137) ve Müslim, fedail (1806/1807).

 

 

 

10364- Ebu Bekr es-Sıddik'in bildirdiğine göre Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle buyurdu: "Cimri, hilekar, hain ve başkalarına kötü davranan kimse, Cennete giremez. Kendileri ile Allah arasındaki görevleri güzelce yerine getirmeleri, sahipleri ile aralarındaki ilişkileri güzelce yürütmeleri durumunda, cennetin kapısını ilk çalacak olanlar kölelerdir."

 

Tahric: İsnadı zayıftır. Ahmed, Müsned (1/4, 7, 95) ve Ebu Ya'la, Müsned 1/95 (95).

 

 

 

10365- Ebu Sehl el-Vasıti'nin bildirdiğine göre Hz. Peygamber (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle buyurdu: "Allah bu dini kendisi için seçmiştir. Bu dini ıslah etmek, cömertlik ve iyi ahlak sayesinde olur. Bu sebeple bunlarla bu dine ikramda bulunun. ''

 

Tahric: İsnadı zayıftır. Suyuti, Dürrü'l-Mensur (8/111).

 

 

 

10366- Cabir b. Abdillah'ın bildirdiğine göre Hz. Peygamber (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle buyurdu: "Cibril bana dedi ki: Yüce Allah şöyle buyurur: Ben bu dini kendim için seçtim. Bu dine ancak cömertlik ve güzel ahlak yakışır. Bu sebeple dine uyduğunuz müddetçe bu iki hasletle bu dine ikram edin. ''

 

İsnadındaki Abdullah, İbrahim el-Gifari'dir ve mutabaat edilmeyen rivayetlerde bulunur. Bu hadis daha zayıf olan başka bir yolla nakledilmiştir.

 

Tahric: İsnadı zayıftır. İbn Adiy, el-Kamil (4/1506).

 

 

 

10367- Cabir b. Abdillah'ın bildirdiğine göre Hz. Peygamber (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle buyurdu: "Yüce Allah: ''Ben bu dini kendim için seçtim. Bu dine ancak cömertlik ve güzel ahlak yakışır. Bu sebeple dine uyduğunuz müddetçe bu iki hasletle bu dine ikram edin'' buyurur ...

Muhammed b. Eşres bunu rivayette tek kalmıştır ve o da çok zayıftır.

Bu hadis zayıf olan başka bir yolla da nakledilmiştir.

 

İsnadı zayıftır.

 

 

 

10368- Cabir b. Abdillah'ın bildirdiğine göre Hz. Peygamber (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle buyurdu: "Yüce Allah: ''Ben bu dini kendim için seçtim. Bu dine ancak cömertlik ve güzel ahlak yakışır. Bu sebeple dine uyduğunuz müddetçe bu iki hasletle bu dine ikramda bulunun'' buyurur."

Rabi b. Süleyman el-Harbi bu hadisi Abdulmelik b. Mesleme'den rivayet etti.

 

Tahric: İsnadı çok zayıftır. Haditi, Mekarimu'l-Ahlak (20, 275) Bak: Heysemi, Mecma (8/20).

 

 

 

10369- Abdullah b. Mes'üd'un bildirdiğine göre Hz. Peygamber (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Cömerdin hatasından uzak durun (göz ardı edin). Zira o, ne zaman düşerse, Allah onun elini tutar" buyurdu.

 

İsnadı zayıftır.

 

 

 

10370- Hadisin bu şekilde İbrahim ve İbn Mes'üd arasında munkatı (kopuk) olarak gelmesi yanı sıra Abdurrahim b. Hammad kanalıyla A'meş'ten, o Ebu Vail'den, o da Abdullah'tan: " ... hatasını affedin" şeklinde nakledilmiştir.

Bu isnad ise mechül ve zayıftır. Abdurrahim bunu rivayette tek kalmıştır ve ondan nakledilen rivayet zincirinde ihtilaf vardır.

 

Tahric: İsnadı çok zayıftır. Darekutni, el-Efrad (5/58-959).

 

 

 

10371- İbn Abbas'ın bildirdiğine göre Hz. Peygamber (Sallallahu aleyhi ve Sellem):

"Cömerdin hatasın(ı cezalandırmaktan)dan uzak durun. Zira o ne zaman düşerse, Allah onun elini tutar" buyurdu.  Senedinde mechul raviler vardır.

 

Tahric: İsnadı zayıftır. Hatib, Tarihu Bağdad (8/334-335, 14/98), Ebu Nuaym, Hilye (10/4) ve Haraiti, Mekarimu'l-Ahlak (282).

 

 

 

10372- İbn Ömer der ki: "Öyle bir zamanda yaşadık ki; kişinin kendi sahip olduğu dinarında ve dirheminde Müslüman kardeşinden daha fazla hakkı olmadığını düşünürdük."

 

Tahric: Ravileri güvenilirdir. Haraiti, Mekarimu'l-Ahlak (56).

 

 

 

10373- İbn Ömer der ki: Öyle bir zaman yaşadık ki; kişinin kendi dinarında ve dirheminde Müslüman kardeşinden daha fazla hakkı olmazdı. Ben Resulullah'ın (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle buyurduğunu işittim: "insanlar dinar ile dirheme düşkün olduklarında, ıyne (bir tür veresiye?) alışverişinde bulunduklarında, sığırların kuyruklarına takıldıklarında ve Allah yolunda cihadı terk ettiklerinde Allah onları öyle bir zillete düşürür ki: yeniden dinlerine dönmedikleri müddetçe bu belayı onların başından defetmez ...

 

Tahric: İsnadında Ata ve İbn Ömer arasında kopukluk vardır. Ebu Davud 3/470 (3462).

 

 

 

10374- Meymun b. Mihran der ki: Abdullah b. Ömer'in evine girdiğimde evde değneğimin değerinde bile bir şey yoktu. Ona idarecilerden yirmi bin dirhem gelince hepsinin dağıtılmasını emretti ve her zaman verdiği bir aileyi unuttu. Sonra bin dirhem borç alıp onlara verdi."

 

Tahric: İsnadı hasendir. Ebu Nuaym, Hilye (1/296).

 

 

 

10375- Cafer b. Muhammed'in, babası kanalıyla dedesinden bildirdiğine göre Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle buyurdu: "Cömertlik, dalları dünyaya sarkmış olan Cennet ağaçlarından bir ağaçtır. Kim ondan bir dala tutunursa o dal onu Cennete götürür. Cimrilikte dalları dünyaya sarkmış olan Cehennem ağaçlarından bir ağaçtır. Kim de ondan bir dala tutunursa o dal onu Cehenneme götürür. ''

 

Tahric: İsnadı zayıftır. Suyuti, Dürrü'l-Mensur (8/111) ve İbnu'l-Cevzi, el-Mevduat (2/182).

 

 

 

10376- Abdullah b. Cerad'ın bildirdiğine göre Hz. Peygamber (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle buyurdu: "iyiliği istediğiniz zaman onu güler yüzlü kişilerden isteyin. Vallahi, cehenneme ancak cimri kişiler girecektir ve cimriler cennete giremezler. Cömertlik, Cennette cömertlik denilen bir ağaçtır. Cimrilik te, Cehennemde cimrilik denilen bir ağaçtır. ''

Bu ve önceki hadisin senedIeri zayıftır.

 

Tahric: İsnadı çok zayıftır. İbn Adiy, el-Kamil (7/327).

 

 

 

10377- Ebu Hureyre'nin bildirdiğine göre Hz. Peygamber (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle buyurdu: "Cömertlik, Cennette bir ağaçtır. Cömert olan kişi de ondan bir dal almış olur. O dalda onu Cennete sokana kadar bırakmaz. Cimrilik te Cehennemde bir ağaçtır. Tamahkar olan kişi ondan bir dal almış olur. O dalda onu Cehenneme sokana kadar bırakmaz. ''

 

Tahric: İsnadı çokzayıftır. İbn Adiy, el•Kamil (1/236) ve İbnu'l-Cevzı, el-Mevduat (2/182).

 

 

 

10378- Muhammed b. Ziyad der ki: Selefe yetiştim, Onlar bir yerde ikamet ederler, onlardan birine misafir gelince misafiri olan kişi başkasının ocaktaki tenceresini alır. Tencere sahibi: "Tencereyi kim aldı?" diye sorunca da misafiri olan: "Biz, misafirimiz için aldık" derdi. Tencerenin sahibi: "Allah onu size bereketli kılsın" veya bu manada bir şey söylerdi. Ekmek pişirilince de aynı şekilde davranırlardı ve aralarında sadece kamışlardan inşa edilmiş bir duvar olurdu.

Bakiyye der ki: "Ben de Muhammed b. Ziyad ve arkadaşlarına yetiştim, onlar da böyle yaparlardı."

 

Tahric: İsnadında sakınca yoktur. Yakub b. Süfyan, Ma'rife ve't-Tarih (ı/354).

 

 

 

10379- Vassafi der ki: Bir gün Ebu Cafer Muhammed b. Ali'nin yanındayken bize: "Sizden biri elini kardeşinin cebine -veya torbasınasokup ihtiyacını alabilir mi?" diye sorunca: "Hayır" cevabını verdi. Ebu Cafer: "O zaman siz kardeş değilsiniz" dedi.

 

Tahric: İsnadı zayıftır. Ebu Nuaym, Hilye (3/187) ve İbn Ebi Dünya, el-İhvan (159) Bak:

İbnu'l-Cevzı, Sifatu's-Safve (2/111-112).

 

 

 

10380- Hasane -ı Basri): "Biz, kardeşine verdiğini (bağış değil) ödünç verene cimri derdik" demiştir.

 

Tahric: İsnadında durumu bilinmeyen biri vardır.

 

 

 

10381- Habib b. Ebi Sabit'in bildirdiğine göre Ebu Eyyub, Muaviye'ye gidip borcu olduğundan şikayet etti; ancak ondan umduğunu bulamadı ve isteksiz davrandığını fark etti. Bunun üzerine şöyle dedi: "Resulullah'ın (Sallallahu aleyhi ve Sellem): ''Benden sonra adam kayirma ve hoşlanmadiğınız şeylerle karşılaşacaksınız'' buyurduğunu işittim." Muaviye: "Bu konuda ne yapmanızı söyledi?" diye sorunca, Ebu Eyyub: "Sabredin, dedi" cevabını verdi. Muaviye: "O zaman sabredin" deyince Ebu Eyyub: "Vallahi artık senden bir şey istemem" deyip Basra'ya gelip İbn Abbas'ın misafıri oldu. İbn Abbas evini ona talısis edip: "Ben de sana Resulullah'a (Sallallahu aleyhi ve Sellem) yaptığın gibi yapacağım" deyip: "Ne kadar borcun var?" diye sordu. Ebu Eyyub: "Yirmi bin" cevabını verince İbn Abbas kırk bin dirhem ve yirmi köle vererek: "Evdeki her şey senindir" dedi.

 

Tahric: İsnadı ceyyiddir. İbn Ebi Dünya, Mekarimu'l-Ahlak (441).

 

 

 

10382- İbn Abbas der ki: "Üç kişiyi ne yapsam mükafatlandıramam: Mecliste bana yer açan kişiye bütün malımı versem mükafatlandırmış olamam. İkincisi yanıma gelirken ayakları tozlanan için kanımı akıtsam mükafatlandırmış olamam. Üçüncüsünü ise benim yerime Alemlerin Rabbi mükafatlandırmadıkça ben mükafatlandıramam. Bu kişi de bir ihtiyacını benden isteyenin, bu ihtiyacını benden başkasının gideremeyeceğine inandığı kişidir."

 

İsnadı ceyyiddir

 

 

 

10383- Ebu Hureyre der ki: "Cafer b. Ebi Talib'e, miskinlerin babası derdik. Bizi evine götürür ve ikram edecek bir şey bulamazsa içine bal konulmuş bir tulum çıkarır, biz de onu yırtarak ona bulaşan baHarı yalardık."

 

Tahric: İsnadı hasendir. Tirmizi 5/556 (3767).

 

 

 

10384- Ebu İshak el-Malik anlatıyor: Yezid b. Muaviye, Abdullah b.

Cafer'e hediye olarak büyük miktarda para gönderince ondan evine hiçbir şey sokmadan Medine halkı arasında dağıttı. Abdullah b. ez-Zübeyr bunu öğrenince: "Abdullah b. Cafer israf edenlerdendir" dedi. Abdullah b. Cafer'e bu söz iletilince şöyle dedi:

Cimri olan kişi cömertliği aylp sayar Ancak kişinin cimri davranması ayıptır

Kişinin imkanı olur ve dostunun faydasını istemezse Ölüm önce onu bulur.

Ubeydullah b. Kays er-Rukiyyat bunu öğrenince bazı idarecileri öven kasidesinde şöyle dedi

Ben ancak malın kalıcı olmadığını görüp Onunla adını yaşatan İbn Cafer gibiyim.

 

 

 

10385- İbrahim b. Salih der ki: Abdullah b. Cafer, cömertliği sebebiyle eleştirilince şöyle dedi: "Ben Allah için bir şeyi hep yapa geldim, Allah ta bana bir şeyi hep yapa geldi. Eğer yaptığım şeyi kesersem, Allah'ın da benim için yaptığını kesmesinden korkarım."

 

İsnadı zayıftır.

 

 

 

10386- Deraverdı der ki: Muaviye b. Abdillah b. Cafer'e: "(Baban) Abdullah b. Cafer ne kadar cömertti?" diye sorulunca şöyle cevap verdi: "İnsanlardan ayrı bir malı yoktu. Halk ve o, kendi malına ortaktı. Ondan bir şey isteyene verir, ödünç isteyene ödünç verirdi ve sıkıntıya düşmekten korkup vermezlik etmez, muhtaç duruma düşmekten korkup para biriktirmezdi."

 

İsnadı hasendir.

 

 

 

10387- Muhammed b. Sırin'in bildirdiğine göre Basra halkından bir adam Medine'ye sirke getirip satamadı. Bu durum Abdullah b. Cafer'e zikredilince kahyasını gönderip sirkeyi satın almasını, sonra Medine halkını çağırıp onlara hibe etmesini söyledi.

 

İsnadı ceyyiddir.

 

 

 

10388- Abdullah b. Muhammed el-Karavi anlatıyor: Abdullah b. Amir, Halid b. Ukbe b. Ebi Muayt'tan çarşıdaki evini seksen veya yetmiş bin dirheme satın aldı. Gece olunca da Halid'in ailesinin ağladığını gördü ve çoluk çocuğuna: "Bunlar da ne?" diye sordu. "Evleri için ağlıyodar" cevabını alınca da: "Ey çocuk! Git ve hem evin, hem paraların onların olduğunu söyle" dedi.

 

Tahric: İsnadında tanımadığım biri vardır. İbn Ebi Dünya, Mekarimu'l-Ahlak (351) Bak: Gazali, İhya (3/244).

 

 

 

10389- İsmail b. İbrahim der ki: Belh nehrinin altında ilk at besleyen Abbad b. Useyd di. Abbad için 'duası kabul edilen' denilirdi. Ve Allah yolunda kullanılmak üzere Belh nehrinin ardında çok sayıda at yetiştirmişti. Atlar için büyük miktarda harcama yapıyordu. Abbad, komşularından birinin mal satın aldığını ancak satamadığı için çok üzüldüğünü öğrenince Abbad onu rahatlatmak için gidip malı kendi satın aldı. Abbad malı satın aldıktan sonra talep edilmeye başlandı ve binlerce dinar karla satın alınmak istendi. Abbad malı satıp bütün karı satın aldığı kişiye vererek: "Bu malı onu kurtarmak ve memnun etmek için satın aldım. Sonra onu üzmek istemem" dedi. Böylece bütün kazancı ona verdi.

 

lsnadı zayıftır.

 

 

 

10390- Ebu Muaz Abdullah b. Dırar b. Amr er-Rutabi el-Malti, babasının şöyle dediğini bildiriyor: Zühri, Kabe'yi tavaf ederken Yezid b. Muhammed b. Mervan ile karşılaştı. Zühri ondan bir miktar borç almış, ancak bir kısmını henüz ödememişti. Ona: "Ey Ebu Osman! Hakkını ödemediğimiz için mahcubuz. Eğer uygun görürsen adamına emret te, Allah bize kolaylaştırana kadar alacağını istemesin" dedi. Ebu Muaz: "Ey İbn Şihab! Ne kadar borcun kaldı?" diye sorunca, Zühri: "On beş bin dirhem" cevabını verdi. Ebu Muaz: "Git, bu meblağ senindir. Bu meblağ Allah için kardeşliğin yanında azdır" dedi.

 

İsnadı zayıftır.

 

 

 

10391- Ömer b. Abdirrahman der ki: Yezid b. Mervan'a parasından bir miktar getirilince onu keselere koyup kardeşlerine göndererek: "Kardeşlerimden biri için Allah'tan Cennet isteyip dinar ve dirhemde ona cimri davranmaktan utanırım" dedi.

 

Tahric: İsnadı hasendir. İbn Ebi Dünya, Mekarimu'l-Ahlak (284).

 

 

 

10392- Fudayl (b. İyad) der ki: "Bize göre kişi ne omeun, ne de namazın çokluğuyla değil, gönül cömertliği, kalplerinin temizliği ve ümmete karşı samimiyetleri sebebiyle bu dereceye erişir."

Hadisin bir kısmı mana olarak mürsel yolla Resulullah'tan (Sallallahu aleyhi ve Sellem) nakledilmiştir.

 

Tahric: İsnadı hasendir. Ebu Nuaym, Hilye (8/103).

 

 

 

10393- Hasan( -ı Basri)'nin bildirdiğine göre Hz. Peygamber (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle buyurdu: "Ümmetimin abdalları cennete namazlarının ve oruçlarının çokluğuyla değil, kalplerinin selameti (kötülükten temiz olmast) ve gönüllerinin cömertliği ile girerler.

 

İsnadı zayıftır.

 

 

 

10394- Ebu Said el-Hudri veya başkasının bildirdiğine göre Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle buyurdu: "Ümmetimin abdalları cennete amellerle değil, Allah'ın rahmeti, gönüllerinin cömertliği, kalplerinin selameti (kötülükten temiz olması) ve bütün Müslümanlara merhamet etmeleri sebebiyle girerler. ''

 

Tahric: İsnadı çok zayıftır. Gazali, İhya (3/240)

 

Osman ed-Darimi, bu hadisi Muhammed b. İmran'dan nakletmiş ancak; "Ebu Said'den" demiş, "Veya başkasından" dememiştir. - Hafız, Lisan (5/61)

 

Bu hadisin Salih el-Murri kanalıyla Sabit'ten, o da Enes'ten nakledildiği de söylenmiştir.- Hafız, Lisan (5/261)

Yine "Avf -Hasan -Enes" kanalıyla nakledildiği de söylenmiştir.

 

Tahric: İbn Adiy, el-Kamil (6/2291) veİbn Hacer, Lisan (5/61).

 

 

 

10395- Ali b. Abdillah b. Abbas der ki: "İnsanların dünyada efendisi cömertler, ahirette ise takva sahipleridir" demiştir.

 

Tahric: Hatib, Tarih (8/159).

 

 

 

10396- İbn Abbas der ki: Ben Hz. Peygamber (Sallallahu aleyhi ve Sellem) ile beraber oturmuşken yolculuk giysileri giyinmiş on üç kişi geldi. Resulullah'a (Sallallahu aleyhi ve Sellem) selam verdikten sonra: "Ey Allah'ın Resulü! İnsanların efendisi kimdir?" diye sordular. Bunun üzerine Hz. Peygamber (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "İnsanların efendisi, Yusuf b. Yakub b. İshak b. İbrahim'dir" buyurdu. Bu kişiler:

"Ümmetin içinde efendi yok mudur?" diye sorunca da: "Evet vardır, kendisine helal mal verilen, müsamahakar olmakla rızıklandırılan, fakir kişiye yakınlık gösteren ve insanlar hakkında az şikayette bulunandır" buyurdu.

Ebu Hürmüz zayıftır.

 

Tahric: İsnadı zayıftır. Suyuti, Dürrü'l-Mensur (1118).

 

 

 

10397- Ebu Amr b. el-Ala der ki: "Cahiliye döneminde insanlar

kendisinde şu altı özellik bulunmayanları efendi kabul etmezlerdi:

Cömertlik, kudret, hilim, sabır, tevazu ve teenni. İslam'dan sonra bu özelliklere if fet (halktan bir şey istemeden yaşamak) eklenmiştir."

 

Tahric: İsnadında hakkında bilgi bulamadığım biri vardır. İbn Hibban, Ravdatu'l-Ukala (274).

 

 

 

10398- Muharib b. Disar der ki: "Bir yolculukta Kasım b. Abdinahman ile beraber bulunduk; üç şeyde bizi yendi: Cömertlik, uzun süre susmak ve çok namaz kılmakla."

 

Tahric: İsnadında gevşeklik vardır. Fesevi, el-Ma'rife ve't-Tarih (2/584).

 

 

 

10399- Hasan el-Basri der ki: "Cömertliğe baktım, bunun tek kaynağının Allah hakkında (özellikle öldükten sonra kendisine yapacağı muamelesi hakkında) hüsnü zanda bulunmaktan kaynaklandığını gördüm. Cimriliğin kaynağı ise Allah hakkında kötü zanda bulunmaktır."

 

İsnadı zayıftır.

 

 

 

10400- Hasan(-ı Basri), ''Kendi kendinizi tehlikeye atmayın''[Bakara 195] ayetindeki tehlikenin cimrilik olduğunu söylemiştir.

 

Tahric: İsnadı ceyyiddir. Suyuti, ed- Dürrü'l-Mensur (1/499).

 

 

 

10401- Abbas b. Velid'in bildirdiğine göre babası şöyle dedi: Evzai'ye: "Cimri kimdir?" diye sorduğumda: "Sadaka ve hakları ihmal edendir" cevabını verdi.

 

İsnadı ceyyiddir.

 

 

 

10402- Evzai der ki: "Kimde şu üç şey bulunursa cimrilikten kurtulur: Malının zekatını veren, misafıri ağırlayan ve zor zamanda veren.''

 

İsnadı ceyyiddir.

 

 

 

10403- Ali b. Assam der ki: Ümmü Hatim insanların en cömertlerindendi. Bu sebeple: "Onu aç bırakın, belki eskisi gibi vermeye devam etmez" denilip aç bırakıldı. Bunun üzerine Ümmü Hatim: "Bir defa aç bırakıldım, ömür boyunca aç olan hiç kimseye vermezlik etmeyeceğime yemin ettim" dedi.

 

Tahric: Ravileri güvenilirdir. Haraiti, Mekarimu'l-Ahlak (68).

 

 

 

10404- Ali b. Assam der ki: ''Açlık cömerttir. Tokluk ise kötüdür.''

 

İsnadı ceyyiddir.

 

 

 

10405- Simsar olan Abdula'la der ki: Hasan( -ı Basri) bana: "Sizden biri kardeşine bir giysiyi iki veya üç dirhem daha ucuza verir mi?" diye sorunca:

"Hayır vallahi, bir danik (kuruş) ucuza bile vermez" cevabını verdim. Hasan: "Yazık size, o zaman alicenapIıktan geriye ne kaldı ki!?" dedi.

 

Tahric: Haditi, Mekarimu'l-Ahlak (61).

 

 

 

10406- Süfyan der ki: Hasan'ın yanında bir danik (kuruş) fazla veya eksik bir ödemeden bahsedilince: "AlicenapIık olmadan din olmaz" dedi.

 

Tahric: İsnadı ceyyiddir. Fesevi, el-Ma'rife ve't-Ttırih (2/42) ve Haditi, Mekarimu'l-Ahlak (60, 70),

 

 

 

10407- Hasan( -ı Basri) der ki: "Çarşı halkında hayır yoktur.

Öğrendiğime göre onlardan bazıları kardeşini bir dirhem sebebiyle bile geri çevirmektedir."

 

Tahric: İsnadı zayıftır. Fesevi, el-Ma'rife ve't-Ttırih (2/42),

 

 

 

10408- Bişr (el-Hafi) der ki: "Ahmağa bakmak göze acı verir. Cimriye bakmak ise kalbi katılaştırıL''

 

Tahric: İsnadı ceyyiddir. Ebu Nuaym, Hilye (8/350).

 

 

 

10409- Bişr (el-Hafi) der ki: "Cömert bir ev halkı benim için cimri olan bir abidden daha hafıftir."

 

Tahric: İsnadı ceyyiddir. Ebu Nuaym, Hilye (8/350).

 

 

 

10410- Bişr (el-Hafi) der ki: Cimrinin hakkında söylenen söz gıybet sayılmaz. Hz. Peygamber (Sallallahu aleyhi ve Sellem) bir kişiye: "Sen cimrisin" demişti. Resulullah'ın (Sallallahu aleyhi ve Sellem) yanında bir kadın övülerek: "Çok oruç tutar ve namaz kılar ancak biraz cimridir" denilince Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "O zaman onda ne hayır vardır ki" buyurdu. Bişr: "Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) kadında hayır olmadığını dile getirdi" diye ekledi.

 

Tahric: İsnadı ceyyiddir. Gazali, İhya (3/250, 141).

 

 

 

10411 - Bişr b. el-H aris der ki: "Ben hiçbir iyiliği cömertlik kadar sevmem. Hiçbir şeyden de cimrilik ve kötü ahlak kadar nefret etmem.''

 

Tahric: Hatibı Tarih (12/434).

 

 

 

10412- Bişr b. el-H aris el-Hafi der ki: "Ahmağa bakmak göze acı verir.

Dünyada cimrilerle birlikte yaşamak ise müminlerin kalbine eziyet verir."

 

Tahric: Ebu Nuaym, Hilye (8/150).

 

 

 

10413- Muhammed b. Ubeydillah el-Betti der ki: Bir bedevinin iki adamı kötü sözlerle anarak şöyle dediğini işittim: "Derileri kötülükle tabaklanmıştır. Onların dünyadaki giysileri kötülük, ahiretteki cübbeleri ise pişmanlıktır. ''

 

İsnadı zayıftır.

 

 

 

10414- Ali b. Ebi Talib der ki: "Cömertlik istemeden vermektir.

İstedikten sonra vermek, ya bir şey umarak ya da bir şeyden çekinerek veya utanarak vermektir.

 

Tahric: İsnadı kesiktir. Hatib, Tarih (7/287).

 

 

 

10415- Abdullah b. Cafer Zü'l-Cenaheyn der ki: "Cömert olan kişi, istendikten sonra veren kişi değildir. çünkü isteyen kişinin mahcubiyeti, elde edeceği şeyden daha ağırdır. Asıl cömert olan kişi, istenmeden veren kişidir. ''

 

Tahric: İbn Ebi Dünya, Kadau'l-Havaic (42).

 

 

 

10416- Hişam b. Urve'nin bildirdiğine göre babası anlatıyor: Bir adam Abdullah b. Cafer'e bir kağıt yazıp yaslandığı yastığın altına koydu. Abdullah yastığı çevirince kağıdı görüp okuduktan sonra yerine koydu ve aynı yere içinde beş bin dinar olan bir kese koydu. Adam gelip Abdullah'ın yanına girince, Abdullah: "Yastığı kaldırıp altındakine bak ve onu al" dedi. Adam keseyi alıp çıkarken şu şiiri söyledi:

iyiliğin yanımda daha da büyüdü

Sana göre bu iyilik basit ve değersiz olsa da

Sanki vermemiş gibi onu unutursun

Halbuki halkın gözünde o değerli ve çoktur.

 

İsnadı zayıftır.

 

 

 

10417- İbn Abbas der ki: Abbas b. Abdilmuttalib çoğu zaman şöyle derdi: "İ yilik yaptığım herkesin, bu iyiliğin aramızı aydınlattığını gördüm. Kimden bir şey istediysem aramızda karanlık olduğunu gördüm. Sen iyilik yapmaya bak. çünkü böyle yapmak seni kötü duruma düşmekten (her türlü felaketten) korur."

 

İsnadı çok zayıftır.

 

 

 

10418- İbn Şubrume der ki: "Bir kardeşinden gücünün yeteceği bir ihtiyacını istersen ve bu kişi ihtiyacını gidermezse, millaz abdesti gibi abdest al, sonra onun için dört tekbir getir ve onu ölülerden say."

 

 

 

10419- Hammad b. İshak el-Mavsıli der ki: Muğire b. Şu'be'ye: "Zevklerden ne kaldı?" diye sorulunca: "Kardeşlere iyilik etmek" cevabını verdi.

 

Tahric: Hatib, Tarih (8/159).

 

 

 

10420- İbn Zeyd der ki: Muhammed b. el-Münkedir'e: "Dünya zevkinden ne kaldı?" diye sorulunca: "Kardeşlere iyilik etmek" cevabını verdi.

 

Tahric: İsnadı ceyyiddir. Fesevi, el-Ma'rife ve't-Tarih (1/656-658), Ebu Nuaym, Hilye (3/149), İbn Ebi Şeybe, Musannef(13/520) ve İbn Ebi Dünya, el-İhvan (174).

 

 

 

10421- İbnu's-Semmak der ki: "Malıyla köleleri alıp hürleri iyilikleriyle satın almayı bırakanlara şaşıyorum."

 

Tahric: İsnadı zayıftır. Hatib, Tarih (3/216).

 

 

 

10422- Yahya b. el-Purat el-Hemdani der ki: Cafer b. Muhammed, Süfyan es-Sevri'ye şöyle dedi: "Ey Süfyan! İ yilik ancak şu üç şeyle tamam olur: Onda acele etmek, (yaptığı iyiliği) küçük görmek ve teşekkür etmek.''

 

Tahric: Ebu Nuaym, Hilye (3 1198). 

 

 

 

10423- Asmai der ki: Bir bedevinin şöyle dediğini işittim: "Cömerdin adeti, bizzat ve hemen vermektir. Kötünün adeti ise, oyalayıp ertelemektir.

 

İsnadı zayıftır.

 

 

 

10424- Utbi şu şiiri söylemiştir:

Ertelediğin yardımda hayır yoktur

Vefanın ertelemeye üstünlüğü vardır

Hayrın en hayırlısı, halka en çok faydası olanıdır

Ertelenen hayrın faydası yoktur.

 

Tahric: Ebu Mansur Muhelhel b. Ali el-Garbi hakkında bilgi bulamadım.

 

 

 

10425- Asmai der ki: Züheyr b. Habbab, oğullarına şöyle vasiyet etti: "Oğullarım! İyilik yapmaya ve insanların kalbini kazanmaya bakın. Nice hiç malı olmayan kişi vardır ki, hem kendisi, hem soyu bu şekilde yaşamıştır.''

 

 

 

10426- Zünnun der ki: Üç şey cömertliğin göstergelerindendir: İhtiyacın olduğu halde bir şeyi vermek, verdiğin şeye karşılık ödüllendirilmekten korkmak ve insanları mutlu etmek için fedakarlıkta bulunmak. Üç şey de Allah'a güvenmenin göstergelerindendir: Var alanda cömert olmak, olmayan şeyin peşine düşmeyi bırakmak ve sevdiğinin vereceği faziletlere yönelmek. Üç şey de başkasını kendine tercih etmenin göstergelerindendir: Seninle başlarını koparan akrabayı gözetmen, vermeyene vermen ve sana yapılan haksızlığı affetmen."

 

Tahric: İsnadı ceyyiddir. Ebu Nuaym, Hilye (9/341-342, 362).

 

 

 

10427- Ebu'l-Hasan Musa b. İsa ed-Dineveri der ki: "Var olanı vermek, cömertlikte istenen şeydir. Var olanı vermeyip cimrilik etmek ise Mabud hakkında kötü zanda bulunmaktır."

 

 

 

10428- Ebu Abdillah ez-Zeydi der ki: Hasta olan Ebu'l-Abbas Sa'leb'in yanına ziyarete geldim ve: "Ey Ebu'l-Abbas! Kendini nasıl hissediyorsun?" diye sordum. Bana: "Bulamadığım şeyi canım istiyor, canımın istemediği şeyi buluyorum. Zamanımızda arayan bulamaz, bulan da arayan kişi olmuyor" dedi ve şu şiiri okudu:

"Dünyada yanına gideceğin bir cömert var mı iyilik yapması veya bolca vermesi için

Cömert olanların imkanları pek az iken

Zengin olan saklayıp vermiyor eldekini

Öyle bir zamandayız ki mal alçaklarda

Saygın kişileri ise yere kapanmış yollarda

""ah zenginliğe izin verene dek sabır gerek

Yoksa edeceğimiz gayretlerin ne faydası olur ki?

Şayet malyapacağımız gayretlerle gelecek olsaydı

Şu an bende bulunacak mallar hiç de az olmazdı. "

 

 

 

10429- Asmai anlatıyor: Bedevi bir kadın yolculuğa çıkacak olan oğluna şöyle tavsiyede bulundu: "Evladım! Tavsiyemi iyi belle ve nasihatimi iyi anla. Ben Allah'ın seni bu konuda muvaffak kılmasım dilerim. Allah'ın seni muvaffak kılacağı az şey, benim sana yapacağım çok nasihatten daha iyidir. Evladım! Koğuculuktan sakın. çünkü koğuculuk düşmanlığa sebep olur, kini arttırır ve dostları birbirinden ayırır. Evladım! Sakın malında cimri olma. Irzında cömert olma ve dininden taviz verme. Malında cömert ol, ırzım koru ve dinine yakinle bağlan. Evladım! Seninle hareket edilmek istenince, hareket et. Biriyle hareket edeceksen iyi olanla hareket et. Onunla harekette güzellik görürsün. Sakın kötü kişiyle hareket etme. çünkü o, kendisinden su çıkmayan kaya gibidir. Evladım! Başkası için güzel gördüğün şeyi kendin yap. Başkasında görmek istemediğin şeyden de sen uzak dur." Sonra kadın şu şiiri söyledi:

iyilerle beraber ol ve onurunu koru.

Bil ki, seni koruyan kardeşindir

insanlardan bir şey istemedikçe kardeşleri olursun

Onlara ihtiyaç duyunca seni reddederler.

 

Tahric: Hatib, Tarih (13/118-119).

 

 

 

10430- Süfyan b. Uyeyne der ki: "Alçak birinden bir şey isteyen, onun değerini arttırmış olur."

 

 

 

10431- Müberrid şu şiiri söyledi:

Dünya senden servetini alırsa

Ve bir zorluktan sonra bir kardeşinin iyiliğine ihtiyaç duyarsan

Bu zor durum, huylarını ortaya çıkarır

fakirlik giysisinin altındaki kötü huyları.

 

İsnadı ceyyiddir.

 

 

 

10432- Abdullah b. Hubayk der ki: (Eskiden) "Dostluğunu önemsemeyen kişiye yüzünü dönme" denirdi.

 

İsnadı sahihtir.

 

 

 

10433- Ebu Bekr el-AdIl, kardeşlerine ve sevdiklerine şöyle derdi: "Bir ihtiyacınız varsa, onu gidermem için bir kağıda yazın. Ben, yüzünüzün bir şey isterkenki halini görmeyi istemem. Şair bu konuda şöyle demiştir:

Ölümü sen eskimek (toprağa gömülmek) olduğunu zannetme

Asıl ölüm, birinden bir şey istemektir

Bunların ikisi de ölümdür, ancak

Bir şey istemenin zilleti, diğer ölümden daha zordur.

Ebu Musa Muhammed b. el-Müsenna bu hadisi Abdullah b. Bekr'den nakletmiş ve sonunda Ebu Bekr'in: "Şairlerden biri şöyle dedi..." deyip iki beyti aktarmıştır. 

 

Isnadı zayıftır.

 

 

 

10434- Mesruk der ki: "İyiliğini sadece onun değerini bilecek olana yap."

 

Tahric: İsnadı sahihtir. İbn Ebi Şeybe (8/409).

 

 

 

10435- Ebu Süleyman (ed-Darani): "Cömertliğin en hayırlısı, ihtiyaca uygun olarak yapılan cömertliktir" demiştir.

 

İsnadı ceyyiddir.

 

 

 

10436- Zünnun der ki: "Verdiğine karşılık övülmeyi isteyen kişi cömert değildir. ''

 

İsnadı ceyyiddir.

 

 

 

10437- Muhammed b. Abdillah der ki: Yusuf b. el-Hüseyin'e cömertlik ve kerem sorulunca şöyle cevap verdi: "Cömertlik; mecbur almadığın şeyi vermendir. Kerem ise, vermek zorunda olduğun şeyi vermendir.''

 

İsnadı sahihtir.

 

 

 

10438- Ebu Bekr er-Razi der ki: Ebu Bekr Abdullah b. Tahir elEbheri'ye: "Kerem sahibi (kerım) kimdir?" diye sorduğumda şöyle cevap verdi: "Rabbinin emirlerine aykırı bir şey yapmayı yaratılışına aykırı bularak kirlenmekten sakınandır."

 

İsnadı ceyyiddir.

 

 

 

10439- Zün-nun der ki: "Akıllı olan; hatasını itiraf edip başkasının hatasını hoş gören, elindekiler konusunda cömert olup başkasının sahip olduklarından yüz çeviren, başkasına eziyetten kaçınıp, başkalarının eziyetine katlanandır. Kerem sahibi ise istenmeden verdiği halde istenince nasıl vermezlik eder!? Özür dilenmeden affettiği halde özür dilendikten sonra nasıl kin beslemeye devam eder!?"

 

Ravileri güvenilirdir.

 

 

 

10440- Zünnun der ki: "Üç alamet cömertliktendir: Bir şeyi ihtiyacı olduğu halde vermek, verdiği şeyden dolayı ödüllendirilmekten korkmak ve halkın kalbine mutluluğu sokmayı kendine görev saymak."

 

Tahric: Ravileri güvenilirdir. Ebu Nuaym, Hilye (10/362).

 

 

 

10441- Ebu Nasr Bişr b. el-H aris anlatıyor: Mekke'de olan Ebu Reca, Fudayl'a haber gönderip ondan bir miktar dirhem borç veya bir miktar dinar istedi." Sonra Ebu Nasr şöyle dedi: "Bir fakir bir fakirden bir şey istemişti. Fudayl'ın yanında sadece kullandığı bir deve vardı. Fudayl oğluna deveyi çarşıya götürüp satmasım ve parasının yarısım Reca'ya göndermesini, diğer yarısım da kendisine getirmesini söyledi." Sonra Ebu Nasr hayır ehlinin cömertliğinden ve üstünlüklerinden bahsetti.

 

İsnadında sakınca yoktur.

 

 

 

10442- Seleme b. Süleyman der ki: Bir adam Abdullah b. el-Mübarek'e gelerek bir borcunu ödemesini istedi. İbnu'l-Mübarek bir vekiline mektup yazarak adamla gönderdi. Vekil mektubu alınca: "Abdullah'ın, senin yerine ödemesini istediğin borcun ne kadardır?" diye sordu. Adam: "Yedi yüz dirhem" cevabını verince vekil Abdullah'a mektup yazarak: "Bu adam yedi yüz dirhem olan borcunu senin ödemeni istiyor, ancak sen yedi bin dirhem vermemi yazmışsın" dedi. Abdullah vekiline şöyle cevap yazdı: "Eğer paralar bittiyse ömür de bitti. yazdığım meblağı ona ver."

 

Tahric: Ravileri güvenilirdir. Hatib, Tarih (10/158-159) Bak: Zehebi, Siyer (8/386).

 

 

 

10443- Hüseyin el Cufi der ki: ''Kufe'de yanımızda Abdullah b. el-Mubarek'in bir kardeşliği vardı. İbn Mubarek Kufe'ye gelince adamın borcu sebebiyle hapsedildiğini öğrenip borcunu kendisi ödeyerek onu hapisten çıkardı."

 

Tahric: İsnadı hasendir. İbn Asakir, Tarihu Dımaşk (38/539).

 

Başka bir kıssada bize bildirdiğine göre İbnu'l-Mübarek, Rakka'daki bir gencin borcunu ödemişti. Abdullah, Rakka'ya gidince adamın yanına gidip habersiz on bin dinar vererek ihtiyaçlarını giderirdi. Bunu, on bin dinar ödenmesiyle ilgili yazıdan naklettim. Bu yazı (Ebu Abdillah el-Hakim'in) Tarih Nisabur'unda geçmektedir. - Hatib, Tarih (10/159) ve Zehebi, Siyer (8/386-387).

 

 

 

10444- Abdullah b. Haşim b. Hayyan anlatıyor: Bir adamın Halid b. elHaris'ten elli bin dinar alacağı vardı. Adam alacağını ısrarla isteyince dostu olan Yahya b. Said'e gelip: "Falana söyle de bize biraz mühlet versin" dedi; ancak Yahya sustu. Halid, Yahya'nın yanından çıkınca, Yahya alacaklıya elli bin dinar gönderdi ve Halid'e, gönderdiğini haber vermedi.

 

İsnadı ceyyiddir.

 

 

 

10445- Leys b. Sa'd'ı işiten bir ihtiyar der ki: Bir kadın elinde bir bardakla Leys b. Sa'd'a gelerek ondan bal istedi ve: "Kocam hasta" dedi.

 

Leys: "Ona bir tulum bal verin" deyince: "Ey Ebu'l-Haris! Kadın bir bardak istedi" dediklerinde Leys: "O kendine göre istedi, biz ise kendi gücümüze göre veririz" karşılığını verdi.

 

Tahric: Ebu Nuaym, Hilye (7/319) ve Hatib, Tarih (13/8).

 

 

 

10446- Kuteybe der ki: Leys bineğine binerek her namaz için büyük mescide gelir ve her gün üç yüz miskine sadaka verirdi."

 

İsnadı sahihtir.

 

 

 

10447- Mansur b. Ammar der ki: İbn Lehia vefatından önceki hastalığında yanına Leys b. Sa'd girip: "Neden şikayetçisin?" diye sordu. İbn Lehia: "Borçtan" cevabını verdi. Leys: "Borcun ne kadar?" diye sorunca, İbn Lehia: "Bin dinar" cevabını verdi. Leys parayı getirip ona verdi. Leys, yerine getirdiği otuz yıllık kadılık görevinde koklamak için bir reyhan dikmeyi bile helal saymamıştı.

 

İsnadı ceyyiddir.

 

 

 

10448- Şuayb b. Leys (Sa'd) der ki: "Babam Malik b. Enes'e bin dinar, Evi yanan Abdullah b. Lehla'ya bin dinar, Ebu's-Seri Mansur b. Ammar'a da bin dinar gönderdi."

 

Tahric: İsnadı ceyyiddir. Ebu Nuaym, Hilye (7/322-323).

 

 

 

10449- Asmai der ki: Cafer b. Yahya el-Bermeki'nin yanındayken bir adam girdi ve: "Bana yardım et ey vali" dedi. Cafer: "Bu işi yapacak zabıta memuru kapıda" karşılığını verince adam: "Bana yardım et, ey vali" dedi. Cafer: "Yazık sana! Neyine yardım edeyim?" karşılığını verince, adam: "Fakirliğe karşı" dedi. Cafer "Olur. Ey hizmetçi! Buna bin dinar ver" dedi.

 

 

 

10450- Said b. Abdilaziz der ki: Hişam b. Abdilmelik, Zühri'nin yedi bin dinarlık borcunu onun yerine ödeyip: "Bir daha borç alma" dedi. Bunun üzerine Zühri ona şöyle karşılık verdi: Said b. el-Müseyyeb'in Ebu Hureyre'den bildirdiğine göre Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle: "Mümin aynı delikten iki defa ısırılmaz" buyurduğu halde nasıl bir daha borçlanırım."

 

Tahric: İsnadı hasendir. Buhari, edeb (103).

 

 

Müemmel b. el-Fadl aynı manada bir rivayeti, borç kısmını zikretmeden Velid b. Müslim'den naklettikten sonra ekledi: Said b. Abdilaziz: "Zühri vefat etmeden önce aynı miktarda borca girdi, Zühri'nin Şu'be adındaki arazisi satılıp borcu ödendi" dedi.

 

 

 

10451- Malik b. Enes der ki: İbn Şihab (ez-Zühri) insanların en cömertlerindendi. İbn Şihab elindeki malları kazanınca bir azatlı kölesi ona nasihat ederek: "Daha önce çektiğin sıkıntıları gördün. Bu sebeple nasıl davranacağını bil ve malını elinde tut" dedi. İbn Şihab azatlı kölesine:

"Yazık sana! (Kötü) tecrübelerin cömerde tahakküm edemeyeceğini düşünüyorum" dedi. Ebu Abdillah'ın rivayetinde bu söz: "Yazık sana! (Kötü) tecrübelerin cömerde bir fayda sağlamayacağını -veya tahakküm edemeyeceğini- düşünüyorum" şeklindedir.

 

Tahric: İsnadı hasendir. Fesevl, el-Ma'rifetu ve't-Tarih (1/631) Bak: Zehebi, Siyer (5/338) ve Tarih (5/150).

 

 

 

10452- Zühri der ki: "Cömerde (kötü) tecrübelerin fayda sağlamadığını gördük."

 

Tahric: İsnadı ceyyiddir. Zehebi, Siyer (5/340).

 

 

 

10453- Muhammed b. İdris eş-Şafii'nin bildirdiğine göre Reca b. Hayve İbn Şihab'ı aşırı derecede israfçı oluşundan ve bu nedenle sıkıntıya düşüp başkalarından borç para alışından ötürü kınayarak şöyle dedi: "Sen bütün isteklerini yerine getirmeye, arzularını gerçekleştirmeye yönelmiş bir adam olduğundan dolayı sana para yetmiyor. Korkarım ki şu millet artık ellerindeki parayı alıkoyup sana borç vermeyecektir." İbn Şihab, ona daha tutumlu olacağına dair söz verdi. Daha sonra Reca bir daha ona uğrayınca, İbn Şihab'ın sofra kurup sofraya bol miktarda bal koydurttuğunu gördü ve: "Ey Ebu Bekr! Böyle mi sözleşmiştik?" dedi. İbn Şihab: "Otur! Cömert kişiyi, tecrübeler, cömertliğinden vazgeçiremez" dedi.

 

Ravileri güvenilirdir.

 

 

 

10454- Hüseyin b. Abdillah şu manada bir şiiri söyledi:

Parmaklarının ucunda cömertlik bulutları var Yağmuru gümüş ve altın olan

Zor gününde der ki bu sıkıntıdan kurtulursam

Verdiklerimi ve bağışladıklarımı kısacağım

Bolluğa çıktığı zaman ise

Mallarının halk tarafından talan edildiğini görürsün.

 

 

 

10455- Bu hadis başka bir kanalla da nakledilmiştir.

 

 

 

10456- Humeydi der ki: "(İmam) Şafii, San'a'dan Mekke'ye bir

başörtüsü içinde on bin dinarla gelip Mekke dışında bir çadır kurdu, Bütün parası bitene kadar halk yanına gidip geldi."

Başkasının Rabi'den bildirdiğine göre Şafii bu parayı Kureyşlilere dağıttıktan sonra Mekke'ye girdi.

 

Tahric: İsnadı sahihtir. Ebu Nuaym, Hilye (9/130) ve Zehebi, Siyer (10/38).

 

 

 

10457- Rabi b. Süleyman der ki: (İmam) Şafi, merkebe binip ayakkabıcılar çarşısından geçerken elinden kamçısı düştü. Ayakkabıcılardan bir çocuk koşup kamçıyı alarak onu koluyla silip kendisine verdi. Şafi kölesine: "Şu dinarları şu çocuğa ver" dedi. Rabi der ki:

"Verdiği para dokuz dinar (altın) mı yoksa yedi dinar mı bilmiyorum" dedi.

 

Tahric: Ravileri güvenilirdir. Zehebi, Siyer (10/37).

 

 

 

10458- Rabi b. Süleyman der ki: Evlendiğim zaman Şafii bana: "Ne kadar mehir belirledin?" diye sordu. Ben: "Otuz dinar" cevabını verince ise: "Ne kadarını ödedin?" diye sordu. Ben: "Altı dinar" cevabını verince de bir eve çıkıp bana içinde yirmi dört dinar olan bir kese gönderdi.

 

Tahric: İsnadı sahihtir. Ebu Nuaym, Hilye (9/132) Bak: Zehebi, Siyer (10/37).

 

 

 

10459- Rabi b. Süleyman der ki: Bir adam Şafı'nin bineğini tutunca bana: "Ey Rabi! Buna dört dinar ver ve benim yerime ondan özür dile" dedi.

 

Tahric: Ebu Nuaym, Hilye (9/130) Bak: Zehebi, Siyer (10/37).

 

 

 

10460- Ebu Said el-Hudri'nin bildirdiğine göre Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle buyurdu: "Müminle iman, kazık ile ona bağlanmış at gibidir. At kazığın etrafında dolanır, Sonra bağlı olduğu yere geri döner. Mümin de yanılır sonra imana geri döner. Yemeğinizi takva sahiplerine yedirin ve iyilik yaparken müminlere öncelik taniyın. ''

 

Tahric: İsnadı zayıftır. Ahmed, Müsned (3/38, 55) Ebu'ş-Şeyh, el-Emsaı (403/352) ve Ebu Ya'la, Müsned 2/357,492 (1106,1332) Bak: Heysemi, Mecma (10/201).

 

 

 

10461- Aynı manada bir hadis başka bir kanalla nakledilmiştir.

 

Tahric: İsnadı hasendir. Ebu Nuaym, Hilye (S/179).

 

 

 

10462- Ebu Ubeyde Ma'mer b. el-Müsenna der ki: Yünus b. Habib enNahvl'ye; "Ümmü Amir'i sığındıran gibi..." şeklinde meşhur olan atasözü sorulunca şöyle anlattı: Bedevilerden bazı gençler ava çıktılar ve bir sırtlan yakaladılar, ancak sırtlan ellerinden kurtulup Bedevilerden birinin çadırına girdi. Çadırın sahibi çıkıp gençlere: "Vallahi, bu sırtlan bana sığınmışken ona dokunamazsınız" deyince gençler sırtlanı bıraktılar. Gençler gidince adam ekmek ve yağ alıp tirit yaptı ve sırtlana verdi. Sırtlan karnını doyurup çadırın bir kenarına uzandı. Çadırın sahibi olan bedevinin uykusu gelip uyuyunca sırtlan onu boğazından ısırdı, karnını deşti ve iç organlarını yedi. Sonra koşarak kaçtı. Ölen adamın kardeşi gelip olanları görünce şu şiiri söyledi:

Hak etmeyene iyilik yapan

Ümmü Amir'i (sırtlanı) sığındıranın durumuna düşer

Evinde ona sığınınca ikramda bulundu

Sütler verdi, yastıklar yataklar serdi

Karnını doyurdu, ancak o doyunca

Onu pençeleriyle parçaladı

İyilik yapana de ki, mükafatı işte budur

Hak etmeyene iyilik yapmanın.''

 

Tahric: İbn Ebi Dünya, Kaddu'l-Havdic (94).

 

 

 

10463- Ebu Umame'nin bildirdiğine göre Nebi (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle buyurdu: ''İyilik, dindar, soylu ve hilim sahibi olanlardan başkasına yakışmaz.''

 

Tahric: İsnadı çokzayıftır. Taberani, M. el-Kebir 18/175 (7652) Bak: Heysemi, Mecma (8/183).

 

 

 

10464- Hz. Aişe der ki: Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle buyurdu: "İdman nasıl ki soylu at ile uygun olursa, iyilik te ancak soylu ve dindar olanlara yakışır. "

 

Tahric: İsnadı çok zayıftır. Taberani, M. el-Kebir 18/175 (7652) Bak: Heysemi, Mecma (8/183).

 

Hadisi zayıf olan bazıları Hişam'dan bu şekilde naklettiler. Bu sözün, Ali b. el-Medini'nin, Müseyyeb b. Şerik'in kitabından, Hişam'dan naklettiği Urve b. ez-Zübeyr'in sözü olduğu da söylenir. - Bezzar, Müsned (2/400) Bak: Heysemi, Mecma (8/183).

 

 

 

10465- Süfyan der ki: "Her düşmanlığın kaynağının değersiz kişilere yapılan iyilik olduğunu gördük.''

 

İsnadı zayıftır.

 

 

 

10466- Ebu'l-Hasan el-Kuraşi şu beyti söylemiştir: iyiliği ne zaman değersiz birine yapsan

iyiliğe kötülük yapmış olursun

Nice iyilikler boşuna gitmiştir

Ve onu yapana paylanmak kar kalmıştır.

 

İsnadı zayıftır.

 

 

 

10467- (İmam) Şafii der ki: "Allah'tan korkana iyilik yapamıyorsan bari utananlara iyilik yap."

 

İsnadı ceyyiddir.

 

 

 

10468- Asmai der ki: Çöle girdiğimde önünde öldürülmüş bir oğlak ve yatmış bir kurt yavrusu olan ihtiyar bir kadın gördüm. Kadına baktığımda bana: "Buna şaşıyor musun?" diye sordu. Ben: "Evet. Senin kıssan nedir?" karşılığını verdim. İhtiyar kadın şöyle dedi: "Bil ki bu kurt yavrusunu alıp evimize soktuk. Büyüyünce de oğlağımızı öldürdü." Ben: "Bu konuda bir şiirin var mı?" diye sorunca: "Evet" deyip şu şiiri söyledi:

Ufak bir oğlağı deştin ve bir topluluğun canını yaktın

Halbuki oğlağımıza anne gibiydin

Onun sütüyle beslendin ve aramızda büyüdün

Sana babanın kurt olduğunu kim söyledi

Eğer huylar kötüyse

Kurtları eğitmenin faydası yoktur.

 

İsnadında sakınca yoktur.

 

 

 

10469- İbn Abbas der ki: Resulullah'a (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şahitlik sorulunca:

"Güneşi görüyor musun?" diye sordu. "Evet" cevabını alınca da: "Ya aynı şekilde gördüğün şeye şahitlik et ya da bırak" buyurdu.

 

Tahric: İsnadı zayıftır. Ukayli, ed-Duafa (3/70), Zehebı, Mizan (3/570).

 

Yine Hz. Peygamber (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle buyurdu: "insanlar maden gibidir. Irk (soy ve kan) dessastır (barındırdığı huyları nesillere aktarır). Kötü terbiye de kötü trk gibidir. '' - Ebu'ş-Şeyh, el-Emsal (164) ve İbn Adiy, el-Kamil (6/2213).

 

Bir sonraki konu için aşağıdaki link’e tıklayın:

 

75. Şube Küçüğe Merhametli ve Büyüğe Saygılı Olmak