ŞUABU’L-İMAN

70.Şube: Musibet ve Şehvani şeylere karşı Sabretmek

 

En Ağır Belaya Maruz Kalan Kişiler

 

9315- Abdullah (b. Mes'ud) der ki: Resulullah'ın (Sallallahu aleyhi ve Sellem) yanına girdim ve şiddetli bir ateş içinde olduğunu gördüm. Elimi üzerine koyup: "Ey Allah'ın Resulü! Şiddetli bir ateş içerindesin" dediğimde: "Ben sizden iki adamın ateş nöbeti geçirdiği kadar ateş nöbeti geçiririm" buyurdu. Kendisine: "Bundan dolayı sana iki ecir mi vardır?" dediğimde: "Evet, hiç bir Müslüman yoktur ki, kendisine bir hastalıktan veya buna benzer bir şeyden dolayı bir rahatsızlık isabet ettiği zaman yüce Allah o kimsenin günahlarını ağacm yapraklarını dökmesi gibi dökmesin" karşılığını verdi.

 

Tahric: İsnadı sahihtir. Darimi, rekaik (sh. 712), Ahmed, Müsned (1/455) ve Beğavi, Şerh es-Sünne 5/243 (1432) ve Beyhaki, Sünen (3/372).

 

 

 

9316- Başka bir kanalla yukarıdaki hadisin aynısı nakledilmiştir.

 

Tahric: İsnadı zayıftır ve başka tarikleriyle sahih bir hadistir.

 

Müslim bunu Ebu Bekr b. Ebi Şeybe, bir başkası da Ebu Muaviye kanalıyla; Buhari ise bunu başka bir kanalla A'meş'ten rivayet etti. - Müslim, el-birru ve's-sıla (3/1991). - Buhari, marda (7/3) ve Müslim 3/1991 (45).

 

 

 

9317- Ata b. Yesar bildiriyor: Ebu Said el-Hudri, Resulullah'ın (sallallahu aleyhi yesallam) yanına girdi. Allah Resulü (sallallahu alayhi yasellam) ateş nöbeti geçiriyordu ve üzerinde kadife bir örtü vardı. Ebu Said el-Hudri elini örtünün üzerine koyunca Resulullah'ın (Sallallahu aleyhi ve Sellem) hararetini örtünün üzerinden hissetti ve: "Ey Allah'ın Resulü! Ateşin ne kadar şiddetli" dedi. Hz. Peygamber (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Bizler böyleyiz, bela bize şiddetli olur ve ecrimiz kat kat verilir" buyurdu. Ebu Said el-Hudri: "Ey Allah'ın Resulü! En şiddetli belaya maruz kalan insanlar kimlerdir?" dediğinde: "Peygamberlerdir" buyurdu. "Sonra kimlerdir?" diye sorduğunda, Allah Resulü (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle buyurdu: "Peygamberlerden sonra salih kimselerdir. Onlardan herhangi biri fakirlikle öyle smanır ki giydiği abadan başka bir şey bulamaz. Bitler onu öldürünceye kadar kendisine musallat olur. Onlardan herhangi biri size verilen bir şeyle sevinmeniz gibi kendisine verilen bela ile sevinir. ''

 

Tahric: İsnadı hasendir. İbn Mace 2/1334 (4024).

 

 

 

9318- Mus'ab b. Sa'd, babasından bildiriyor: Ey Allah'ın Resulü! En şiddetli belaya maruz kalan insanlar kimlerdir?" dediğimde şöyle buyurdu: "Peygamberlerdir. Sonra yaşantısı peygamberlerin yaşantısına yakın olanlar ve sonra onlara yakın olanlardır. Kişi dindarlığı oranında belaya maruz kalır. Eğer dininde sağlam biri ise belası ağırlaştırılır. Eğer dininde gevşek ise belası hafifleştirilir. Kul üzerinde günah kalmayıp yeryüzünde günahsız olarak dolaşıncaya kadar belalar peşini bırakmaz. "

Lafız İbn Furek'in lafzıdır.

 

Tahric: İsnadı hasendir. Tirmizi 4/601 (2398), Nesai, S. el•Kübra (3/318) ve İbn Mace 2/1334 (4023).

 

 

Ebu Abdillah'ın rivayeti: "Kul dindarlığı oranında belaya maruz kalır ve üzerinde günah kalmayıp yeryüzünde günahsız olarak dolaşıncaya kadar sürekli olarak belalar peşinde olur" şeklindedir.

 

 

 

9319- Ebu Ubeyde, halası Fatıma'dan bildiriyor: Bazı kadınlarla birlikte hasta olan Resulullah'ı (Sallallahu aleyhi ve Sellem) ziyarete gittik. Bir de baktık ki ateşinin şiddetinden dolayı (asılı) bir su kabından üzerine su damlamakta. Kendisine: "Ey Allah'ın Resulü! Allah'a dua etsen de bu rahatsızlığı üzerinden kaldırsa" dediğimde: "İnsanlar içinde en fazla belaya maruz kalanlar peygamberlerdir. Sonra sırasıyla onlara yakın olanlar ve sonra onlara yakın olanlardır" buyurdu.

 

Tahric: İsnadı hasendir. Ahmed, Müsned (6/369), Taberani, M. el-Kebir 24/224,245,246 (626, 627,629) ve İbn Ebi Dünya, el-Marad ve'l-Keffarat (239).

 

 

 

9320- Ebu Ubeyde b. Huzeyfe, halasından bildiriyor: Kendisi ateş nöbeti geçiren Resulullah'ın (Sallallahu aleyhi ve Sellem) yanına girdi. Allah Resulü (Sallallahu aleyhi ve Sellem) bir su kabının getirilip ağaca asılmasını emretti. Sonra su kabının altına uzandı. Kaptaki su Resulullah'ın (Sallallahu aleyhi ve Sellem) kalbi üzerine damlıyordu. Kendisine: "Ey Allah'ın Resulü! Allah'a dua etsen de bu rahatsızlığı üzerinden kaldırsa" dediğinde: "insanlar içinde en fazla belaya maruz kalanlar peygamberlerdir. Sonra sırasıyla onlara yakın olanlardır" buyurdu.

 

Tahric: İsnadı hasendir. Taberani, M. el-Kebir 24/245,246 (628,631).

 

 

 

9321- Ebu Hureyre'nin bildirdiğine göre Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle buyurmuştur: "Müslüman kişi ekin gibidir, Rüzgarın ekini sallayıp durması gibi musibetler de onu sallayıp durur. Münafık ise çam ağacı gibidir. Dibinden kesilinceye kadar yerinde sabit bir şekilde kalır. ''

Lafız İbn Bişran'ın lafzıdır.

 

İsnadı sahihtir.

 

Müslim bunu Muhammed b. Rafı' - Abdurrezzak kanalıyla rivayet etti. - Müslim, münafikun (3/2163).

 

 

 

9322- İbn Ka'b b. Malik'in, babasından bildirdiğine göre Allah Resulü (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle buyurmuştur: "Müslüman kişi rüzgarın bir yatırıp bir kaldırdığı yaş ekin gibidir. Münafık ise dik duran çam ağacı gibidir ve onu bir şey bükmez. Bir defada kesilinceye kadar yerinde sabit bir şekilde kalır. ''

 

İsnadı sahihtir.

 

Buhari ve Müslim bunu Sahih'lerinde Zekeriyya b. Ebi Zaide kanalıyla rivayet ettiler. - Müslim 3/2163 (59) ve Buhari, marda (7/2,3).

Bir başkasının rivayetinde: "kuruyana kadar rüzgarın bir yatırıp bir kaldırdığı yaş ekin gibidir" ibaresi geçmiştir.

 

 

 

9323- Ebu Hureyre'nin bildirdiğine göre Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem):

"Allah, hakkında hayır dileği kişiye belalar musallat eder" buyurmuştur.

 

Buhari bunu Abdullah b. Yunus kanalıyla Malik'ten rivayet etti.- Buhari, marda (7/3).

 

Yani Allah hakkında hayır dilediği kişiye musibetler musallat eder ki onu o musibetlere karşılık mükafatlandırsın. Garibeyn kitabının sahibi böyle demiştir .

 

 

 

9324- Hz. Aişe bildiriyor: Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) rahatsızlandı ve acılar içirıde yatağında kıvranmaya başladı. Ona: "Eğer bizden biri bu şekilde kıvransaydı ona kırılırdın" dediğimde, Allah Resulü (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle buyurdu: "Müminiere sıkıntılar daha çetin olarak verilir. Kendisine bir diken batan veya bir ağrı çeken hiçbir mümin yoktur ki bu sıkıntı dolayısıyla, Allah bir günahını affedip derecesini bir derece yükseltmesin." Veya Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) bunu benzer bir şey buyurdu.

 

Tahric: İsnadı hasendir. Ahmed, Müsned (6/159,160,215), İbn Hibban, Sahih (4/252,253), İbn Sa'd, Tabakat (2/207, 208) ve Hakim, Müstedrek (1/345, 346).

 

 

 

9325- Enes b. Malik'in bildirdiğine göre Allah Resulü (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle buyurmuştur: "Sevabm büyüklüğü, belanın büyüklüğüne göredir. Asıl sabrın, musibetle ilk karşılaşıldığında gösterilmesi gerekir. Allah bir kavmi sevdiği zaman onları (belalarla) imtihan eder. Artık kim buna (karşılaştığı musibetlere) rıza gösterirse Allah'ın rızasını kazanır. Kim de öfkelenirse Allah'ın gazabını kazanır. ''

 

Tahric: İsnadı hasendir. İbn Mace 2/1338 (4031).

 

 

 

9326- Enes b. Malik, Allah Resulü'nden (Sallallahu aleyhi ve Sellem) bir önceki hadisin aynısını aktarmıştır.

Farklı olarak burada ravinin ismi Sinan b. Sa'd olarak geçmiştir.

 

Tahric: İsnadı hasendir. Tirmizi 4/601 (2396).

 

 

 

9327- Mahmud b. Lebid'in bildirdiğine göre Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem):

"Allah bir kavmi sevdiği zaman onları belalarla imtihan eder. Onlardan buna sabreden kişiye sabır (karşılığı mükafat); telaşlanarak üzüntüye kapılana ise hüzün ve üzüntü vardır" buyurmuştur.

İbn Ebi'z-Zinad bunu Amr b. Ebi Amr kanalıyla rivayet etmiştir.

 

Tahric: İsnadı hasendir, ancak mürsel bir hadistir. Ahmed, Müsned (S / 4 26).

 

 

 

9328- Enes b. Malik'in bildirdiğine göre Allah Resulü (Sallallahu aleyhi ve Sellem):

"Allah bir kavim hakkında hayır dilediği zaman onları belalarla imtihan eder" buyurmuştur.

 

Tahric: İsnadı hasendir. Ebu Ya'la, Müsned 7/223 (4222).

 

 

 

9329- İbn Mes'ud'un veya Allah Resulü'nün (Sallallahu aleyhi ve Sellem) ashabından bir kişinin -ki buradaki şüphe Hişam'a aittir- bildirdiğine göre Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle buyurmuştur: "Allah bir kulu sevdiği zaman onu belalarla imtihan eder. Allah, onu sevdiğinden dolayı ona bela gönderir. Gönderir ki o kulu dua etsin de Allah duasını işitsin. ''

 

İsnadı hasendir.

 

 

 

9330- Ebu Vail bildiriyor: Kurdus b. Arın birçok kitap okurdu. Ancak okuduğumuz kitaplarda: "Allah kulu sevdiği halde yalvarışım işitsin diye onu belalarla imtihan eder" ifadesini bulamazdı.

Bu da Hammad'ın rivayetinden daha sahihtiL

 

İsnadı ceyyiddir.

 

 

 

9331- Ebu Hureyre'nin bildirdiğine göre Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Yüce Allah bir kulu sevdiği zaman onun yalvarışını işitsin diye onu belalarla imtihan eder" buyurmuştur.

 

Tahric: İsnadı zayıftır. Hennad, Zühd (405).

 

 

 

9332 - Hasan( -1 Basri)' den işiten birinin bildirdiğine göre Allah Resulü (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Allah bir kavmi sevdiği zaman onları belalarla imtihan eder" buyurmuştur.

 

Tahric: İsnadında meçhul bir ravi vardır ve mürsel bir hadistir. Abdürrezzak, Musannef 11/197 (20311).

 

 

 

9333- Said b. el-Müseyyeb'in bildirdiğine göre Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle buyurmuştur: "Allah bir kulu sevdiği zaman onu sıkıntıiara maruz bırakır. Bu şekilde Yüce Allah onu tertemiz kılmak istemektedir. ''

 

İsnadı zayıftırve mürsel bir hadistir. İbn Ebi Şeybe, Musannef (13/231).

 

 

 

9334- Enes b. Malik'in bildirdiğine göre Allah Resulü (Sallallahu aleyhi ve Sellem):

"Mümin bir delikte olsa bile Allah ona eziyet edecek bir kişi tahsis ederdi" buyurmuştur.

 

İsnadında meçhul bir ravi olmasından dolayı zayıftır.

 

 

 

9335- Hasan( -ı Basri) der ki: "Hiçbir mümin yoktur ki onun münafık bir komşusu olmasın.''

 

İsnadı hasendir.

 

 

 

9336- Katade der ki: "Hz. Eyyub, Beytü'l-Makdis'in çöplüğüne atılmış bir şekilde yedi yıl boyunca (hastalıkla) imtihan edildi.''

 

Tahric: inadı hasendir. Hakim, Müstedrek (2/582).

 

 

 

9337- İbn Abbas bildiriyor: Hz. Eyyub'un hanımı kendisine: "Vallahi sıkıntı ve yokluktan öyle bir hale düştüm ki, sana yedirdiğim bir ekmek karşılığında saçlarımın örgüsünü sattım. Allah'a dua et, sana şifa versin" deyince, Hz. Eyyub: "yazıklar olsun sana! Yetmiş yıl boyunca nimetler içindeydik, ancak daha yedi yıldır sıkıntı içindeyiz" karşılığını verdi.

 

Tahric: İsnadı zayıftır. Hakim, Müstedrek (2/581).

 

 

 

9338- Enes b. Malik'in bildirdiğine göre Allah Resulü (Sallallahu aleyhi ve Sellem):

"Cennet, istenmeyen şeylerle. cehennem    ise şehvetlerle kuşatılmıştır"

buyurmuştur.

 

İsnadı sahihtir.

 

Müslim bunu Ka'nebi kanalıyla Hammad'dan rivayet etti. - Müslim 3/2174 (1).

 

 

 

9339- İbn Abbas der ki: Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) Mescid'e bastonuna dayanarak geldi ve: "Hanginiz Allah'ın kendisini cehennem in hararetinden korumasını ister?" buyurdu. Sonra üç defa: "Şunu bilin ki Cennet için amel engebeli ve zordur" buyurdu. Yine üç defa: "Cehennem (veya dünya) amelleri ise pek kolay ve isteyerek yapılır" buyurdu ve şöyle devam etti: "Bahtiyar (cennetlik) olan kişi, fitnelerden korunan kişidir. Kişinin musibete maruz kalıp da sabretmesi ise ne güzel, ne güzeldir!"

 

Tahric: İsnadı zayıftır. Ahmed, Müsned (ı/327).

 

 

 

9340- Ebu Hureyre'nin bildirdiğine göre Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem):

"Dünya müminin hapishanesi, kafirin ise cennetidir" buyurmuştur.

Müslim bunu Daraverdi kanalıyla Ala'dan rivayet etti.

 

Tahric: İsnadı sahihtir. - Müslim 3/2272 (ı).

 

 

 

9341- Ebu Burde der ki: Ubeydullah b. Ziyad'ın yanında oturmaktaydım.

Haricilerin liderleri getirildi. Her bir lider getirilmesinde: "Bu cehennemliktir" dedim. Bunun üzerine Abdullah b. Yezid el-Ensari: "Bilmiyor musun, yeğenim! Resulullah'ın (Sallallahu aleyhi ve Sellem): ''Bu ümmetin azabı dünyalarında kılındı'' buyurduğunu işittim" dedi.

 

Tahric: İsnadı hasendir. Tahavi, Müşkilü'l-Asar (1/105), Hatib, Tarih (4/205) ve Hakim, Müstedrek (ı/49, so).

 

 

 

9342- Ebu Musa'nın bildirdiğine göre Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Benim ümmetim kendisine merhamet edilmiş bir ümmettir ve ahirette kendisi için azab yoktur. Onun azabı ancak dünyada depremler, öldürmeler ve fitnelerdir" buyurmuştur.

 

Tahric: İsnadı hasendir. Ebu Davud 4/468 (4278).

 

 

 

9343- Katade b. en-Nu'man'ın bildirdiğine göre Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle buyurmuştur: "Allah Cibril'i bana gönderdiği suretlerin en güzeli ile indirdi ve Cibril bana: ''Ey Muhammed! Allah sana selam söylüyor ve: "Ben dünyaya: "Dostlarım için acı, bulanık. dar ve sıkıntılı ol ki Bana kavuşmayı özlesinler" diye vahyettim. Ben dünyayı dostlarım için hapishane, düşmanlarım için de cennet olarak yarattım" buyuruyor'' dedi.''

Biz bunu sadece bu isnadla yazdık ve isnadında meçhul olan raviler vardır.

 

Tahric: İsnadı çok zayıftır. Taberani, M. el-Kebir 9/7,8 (11).

 

 

 

9344- Ebu Umame'nin bildirdiğine göre Allah Resulü (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle buyurmuştur: "Yüce Allah, meleklere: ''Kuluma gidin ve belalan üzerine sel gibi dökün'' buyurur. (Melekler emri yerine getirince ve) kul Allah'a hamd edince melekler geri dönerek: ''Emrettiğin gibi belalan üzerine sel gibi döktük'' derler. Bunun üzerine Yüce Allah: ''Geri dönün, onun sesini duymaktan hoşlanıyorum'' buyurur. "

 

Tahric: İsnadı zayıftır. Taberani, M. el-Kebir 8/195 (7697).

 

 

 

9345- Aynı isnad ile Ebu Umame'nin bildirdiğine göre ResuluHah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle buyurmuştur: "Değiştirmeye gücünüzün yetmeyeceği (kötü) bir şey gördüğünüz zaman, Allah onu değiştirinceye kadar sabredin. ''

 

Tahric: İsnadı zayıftır. Taberani, M. el-Kebir 8/192 (7685), İbn Adiy, el-Kamil (5/2017), Zehebi, el-Mizan (3/83) ve Beğavi, Şerh es-Sünne (5/236, 237)0

 

 

 

9346- Allah Resulü'nün (Sallallahu aleyhi ve Sellem) ashabından Abdurrahman b. Şibl der ki: Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Fasıklar cehennem halkıdır" buyurunca, bir adam: "Ey Allah'ın Resulü! Fasıklar kimlerdir?" diye sordu. Allah Resulü (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Kadınlardır" buyurunca, yine bir adam: "Ey Allah'ın Resulü! Onlar bizim, annelerimiz, kızlarımız, kardeşlerimiz ve eşlerimiz değil midir?" dedi. Bunun üzerine Hz. Peygamber (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Evet. ancak onlara verildiğinde şükretmezler ve belaya uğrayınca da sabretmezler" karşılığını verdi.

 

Tahric: İsnadı sahihtir. Ahmed, Müsned (3/428), Hakim, Müstedrek (4/604) ve Abdürrezzak, Musannef 10/387,388 (19444).

 

Bir sonraki konu için aşağıdaki link’e tıklayın:

 

Günahlara Kefaret Olan Ağrılar, Hastalıklar ve Musibetler