Arkadaşın Hakkını Gözetmek |
9122- Abdullah b. Ebi
Muleyke der ki: İbn Abbas'a: "Senin için insanların en değerlisi
kimdir?" diye sorulunca: "Benimle oturmak ıçın insanların arasından
geçip yanıma gelen dostumdur. Eğer yüzüne sinek konmasına engel olamaya gücüm
yetseydi bunu yapardım" karşılığını verdi.
Tahric: İsnadı zayıftır.
Hatib, el-Fakih ve'l-Mutefakkih (2/111,112) ve Haraiti, el-Münteka min
Mekarimi'l-Ahlak (331).
9123- Abdullah b.
el-Abbas der ki: "Üç kimse vardır ki benim yerime onları ancak alemlerin
Rabbi mükafatlandırır. Bunlardan biri, meclisinde bana yer açan kimse; biri,
insanların arasından geçip yanıma gelen kimse ve bir diğeri, gece, ihtiyacını
zikreden ve beni buna uygun gören kimsedir. İşte bunları benim yerime ancak
alemlerin Rabhi mükafatlandırır."
9124- Bişr b. el-Mufaddal
b. Lahik bildiriyor: Eyyub es-Sahtiyani, Mekke'ye giderken bir adam kendisine
yoldaşlık etti ve yolda rahatsızlandi. Bunun üzerine Eyyub kendisine yoldaşlık
eden bu kimse iyileşene kadar yanında kaldı ve: "Haccetmeyi bırakıp hac
yerine umre yapmak istedim" dedi.
İsnadı hasendir.
9125- Nu'man b. Ebi Şeybe
el-Cenedi'nin bildirdiğine göre Tavus, rahatsızlanan arkadaşının yanında kalmış
ve bundan dolayı o yılki haccını kaçırmıştır.
İsnadı ceyyiddir.
9126- Ma'mer der ki:
"Tavus, hasta olan arkadaşının yanında kaldı ve
bundan dolayı o yılki
haccını kaçırdı."
Bir rivayette ise:
"Bir adamın yanında kaldı" ibaresi geçmiştir.
Tahric: İsnadı ceyyiddir.
Ebu Nuaym, Hilye (4/10).
9127- Bekr b. Abdillah
der ki: "Eğer biriyle arkadaşlık kurduğunda ve arkadaşının ayakkabısının
bağı koptuğunda, o bunları düzeltip bağlayıncaya kadar onu beklemezsen, hakiki
bir arkadaşı değilsin demektir. Yine arkadaşın küçük abdest bozmak için bir
yerde oturduğu zaman, onu beklemezsen yine hakiki bir arkadaşı değilsin
demektir."
Ravileri güvenilirdir.
9128- Cafer b. Muhammed der
ki: Yiğitlik iki çeşittir, bunlardan biri yolculuktaki yiğitlik, biri de mukim
olduğun yerdeki yiğitliktir. Mukim olduğun yerdeki yiğitlik, Kur'an okumak,
kitaplara bakmak (ve fıkir edinmek), camide hazır bulunmak ve iyi kimselerle
beraber olmaktır. Yolculuk yiğitliği ise azığı (başkalarına da) bağışlamak, yol
arkadaşına fazla muhalefet etmemek, Allah'ı öfkelendirmeyecek derecede şaka
yapmak ve onlardan ayrıldığı zaman onların güzel taraflarını anlatmaktır."
Tahric: İsnadı zayıftır.
İbn Hibban, Ravdatu'l-Ukala (sh. 232).
9129- Ebu Muaviye
el-Esved der ki: Yol arkadaşı arkadaşına: "Benim kasem nerede?"
derse, yol arkadaşı değildir demektir.
İsnadı ceyyiddir.
9130- Ahmed der ki: Ebu Süleyman
(ed-Darani) ile Mekke'ye gitmek üzere yola çıktık. Ben (binek üzerinde onun
karşısında ağırlık olarak) ona denk idim. Bize akşam namazını kıldırdı. Bende
kendisine ait içinde su bulunan bir bardak vardı. Namazı bitirdiğinde az bir
şey yolun bir kenarına çekildim. Yüzüm doğu tarafına dönüktü. Baktığımda
yanımda durmuş bana baktığını gördüm. Kendisine: "Sen burada mısın?"
dediğimde: "Bir ağaçla da olsa aramızı ayırmam ve gidip te seni kimseden
sormam. Ben gidip: ''Arkadaşımı gördünüz mü?'' diyeceğim öyle mi! Bu asla
olacak bir şey değildir" karşılığını verdi.
İsnadı sahihtir.
9131- Ebu Süleyman der
ki: "Küçük abdest için oturduğunda arkadaşın işini bitirene kadar seni
beklemezse demek ki hakiki arkadaşın değildir."
İsnadı sahihtir.
9132- Ata b. Amr
el-Mustemli bildiriyor: Ebu Bekr İshak b. Muhammed b. Ali el-Humeydi'nin şu
şiiri okuduğunu işittim:
"t\dam, ancak
Rabbine itaat eden kimsedir
Zengin kişi de dostuna
iyilik eden kimsedir.
Ölüm insanlar tarafından
sevilse de, sevilmese de
Bir gün mutlaka
gelecektir her kişiye istenmese de."
9133- Süleyman b. Nubayt
der ki: Horasan'da, Dahhak'ın yanında idim.
Bir adam kendisine gelip:
Yüce Allah'ın: "Çünkü biz seni güzel davrananlardan sayıyoruz,
dedi"[Yusuf 36] buyruğu hakkında: "(Hz. Yusuf) hangi konularda iyi
davranmıştı?" diye sordu. Bunun üzerine Dahhak: "Bir kimse
hastalandığında hemen onun yardımına koşar, hapishanede yeri dar olan birine
geniş yer bulmak için çalışır ve ihtiyacı olanın ihtiyacını gidermeye
çalışırdı" cevabını verdi.
Tahric: İsnadı hasendir.
İbn Cerir, Tefsır (12/215, 216) ve Suyuti, Dürrü'l-Mensur (4/537).
9134- Mücahid der ki:
"Kişinin, din kardeşine keskin bakışla bakması veya dönüp gittiği zaman
gözü ile onu takip etmesi veya ona: "Nereden geldin, nereye gidiyorsun?
diye (tecessüs amacıyla soru) sorması mekruhtur."
Tahric: İsnadı zayıftıT.
Buhari, el-Edebu'l-Müfred (771).
9135- Bişr b. el-Haris
der ki: İbn Sirin, Nessac'ı kastederek: "Rahatsız biridir" dedi.
Sonra etrafına bakıp: "Burada ona yakın veya akrabası olan birinin
olduğunu bilsem böyle bir şey demezdim" dedi.
İsnadı ceyyiddir.
Bir sonraki konu için aşağıdaki link’e
tıklayın:
68.Şube: Misafire
İkramda Bulunmak