ŞUABU’L-İMAN

60.Şube:Çocuğun Baba Üstündeki Hakkı

 

Çoluk çocuğun Baba Üzerindeki Hakları

 

"Bunlar da babanın çocukları ve ailesini gözetmesi, ihtiyaç duyacakları dini bilgileri öğretmesidir. Çocuk, kişi için Allah'tan bir nimet, bağış ve ihsandır.

 

Yüce Allah: "Allah, size kendi cinsinizden eşler var etti. Eşlerinizden de oğullar ve torunlar verdi ve sizi temiz şeylerden rızıklandırdı"[NahI 72] buyurmuştur.

 

Yine: "Dilediğine kız çocuk, dilediğine de erkek çocuk verir''[Şura 49] buyurmuştur.

Yüce Allah sulbümüzden benzerlerimizi çıkararak bize ihsanda bulunmuş, kız çocuklarının da erkek çocuklar gibi bize bir bağış olduğunu bildirmiş, kız çocukları olmasına üzülen ve kız babası olarak anılmamak için kavminden gizlenen toplulukları kınamıştır. Bu konuda: "Onlardan birine kız müjdelendiği zaman öfkelenmiş olarak yüzü kapkara kesilir. Kendisine verilen müjdenin kötülüğünden dolayı kavminden gizlenir"[NahI 58, 59] buyurmuştur.

 

Müslümanlardan erkek veya kız çocuğu olan her bir kişi sulbünden kendisi gibi birini çıkardığı için Allah'a hamd etmelidir. Zira kişi bu çocukla anılacak, çocuk ona nispet edilecek, onun gibi Allah'a ibadet edecek ve bu şekilde yeryüzünde Allah'a ibadet edenler çoğalacaktır. Çocuğun doğumundan sonra da kişinin yapması gerekenler vardır. ilk önce çocuğun kulağına ezan okumalıdır. Çocuk doğduğunda baba sağ kulağına ezanı, sol kulağına da kameti okumalıdır.'' - Bkz: Halimi, el-Minhac (3/276).

 

 

 

8252- Ubeydullah b. Ebi Rafi, babasından bildiriyor: "Hz. Fatıma, Hz.

Hasan'ı doğurduğu zaman Resulullah'ın (Sallallahu aleyhi ve Sellem) onun kulağına namaz için okunan ezanı okuduğunu gördüm."

 

Tahric: İsnadı zayıf, şahidleriyle birlikte hasen bir hadistir. Ebu Davud 5/333 (5105) ve Tirmizi 45/97 (1514).

 

 

 

8253- Ubeydullah b. Ebi Rafı, babasından bildiriyor: "Hz. Fatıma, Hasan b. Ali'yi doğurduğu zaman Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) onun kulağına namaz için okunan ezanı okudu" veya: " ... okuduğunu gördüm."

 

Tahric: İsnadı zayıf, şahidleriyle birlikte hasen bir hadistir. Beyhaki, es-Sünenü'l-Kübra (9/305)

 

 

 

8254- Hasan b. Ali'nin bildirdiğine göre Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle buyurmuştur: "Kimin bir çocuğu olur da sağ kulağına ezanl, sol kulağına da kameti okursa o çocuğa ümmü's-sibyan (denilen cin) musallat olmaz."

 

Tahric: İsnadı zayıftır. İbnu's-Sünni, Amelü'l-yevm ve'l-leyle (623) ve İbn Adiy, el-Kamil (7/2656).

 

 

 

8255- İbn Abbas bildiriyor: "Hasan b. Ali'nin doğduğu gün Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) kulağına ezan okudu. Sağ kulağına ezanı, sol kulağına da kameti okudu."

Her iki isnadda da zayıflık vardır.

 

Tahric: İsnadı zayıftır. Bak: İbnu'l-Kayyim, Tuhfetu'l-Mevdud (s. 28-29).

 

 

Halimi der ki: "Babanın yeni doğan çocuğuna yönelik ikinci görevi de damağına hurma ile tahnik yapmasıdır. Hurma bulamazsa tatlı olan benzeri bir şeyle bunu yapar. Bunu da hayrı ve bereketi umulan biri yapmalıdır.''- Halimi, el-Minhac (3/276).

 

 

 

8256- Ebu Musa der ki: "Bir oğlum olduğunda onu alıp Hz. Peygamber'e (Sallallahu aleyhi ve Sellem) getirdim. Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) ona İbrahim adını verdi ve ağzında çiğnediği bir hurmadan da ağzına koydu.''

 

İsnadı sahihtir.

 

Buhari ile Müslim, Sahih'de Ebu Usame'den rivayet ettiler. - Buhari, akika (6/216) ve Müslim, adab (24).

 

Buhari bunu rivayet ederken şu eklemeyi yapar: "Sonra bereket getirmesi için ona dua edip bana verdi. Benim en büyük oğlum idi."

 

 

 

8257- Başka bir kanalla bir öncekinin aynısı eklemeleriyle birlikte rivayet edilmiştir. 

 

Tahric: İsnadı sahihtir. Buhari, edeb (7/118).

 

Halimi der ki: "Babanın yeni doğan çocuğu na yönelik üçüncü görevi de akıka kurbanı kesmesidir.'' - Halimi, el-Minhac (3/276).

 

 

 

8258- Ümmü Kürz der ki: Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) Akika konusunda: ''Erkek çocuğu için bir birine denk iki, kız çocuğu için ise bir koyun kesilir.'' buyurdu.

 

Tahric: İsnadı sahihtir. Ebu Davud 3/258 (2835, 2836), İbn Mace 2/1056 (3162), Nesai, akika (7/165) ve Tirmizi 4/98 (1516).

 

 

 

8259- Ebu Hureyre'nin bildirdiğine göre Hz. Peygamber (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle buyurmuştur: "Yahudiler erkek çocuğu için akika kurbanı keserken, kızlar için kesmez. Siz erkek çocuğu için akika olarak iki, kız çocuğu içinse bir koyun kesin. ''

 

Tahric: İsnadı zayıftır. Bezzar, Müsned (2/72) ve Beyhaki, es-Sünenü'l-Kübra (9/302).

 

Halimi der ki: "Babanın yeni doğan çocuğuna yönelik dördüncÜ görevi de doğumdan kalan saçını tıraş etmesidir." - Halimi, el-Minhac (3/276).

 

 

 

8260- Muhammed (b. Sırin)'in Selman adında bir adamdan bildirdiğine göre Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Doğan her çocuk için akika kesilir. Bundan dolayı doğan çocuklara akika kesin ve saçlarını tıraş edin" buyurmuştur.

 

İsnadı sahih olan mevkuf bir hadistir.

 

Buhari, Arim kanalıyla Hammad b. Zeyd'den mevküf olarak zikretmiş, ardından merfü oluşuna şahid olarak Hammad b. Seleme'nin hadisini aktarmıştır.'' - Buhari, akika (6/216,217).

 

 

 

8261- Selman b. Amir ed-Dabbı bildiriyor: Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Doğan her erkek çocuğu kendisi için kesilecek olan akika kurbanı karşılığında konmuş bir rehine gibidir. Bundan dolayı doğan çocuğa akika kesin ve saçlarını tıraş edin" buyurmuştur.

 

Tahric: Ravileri güvenilirdir. Nesal, akika (7/164).

 

 

Başkaları ise bunu Hammad kanalıyla Yunus, Eyyub, Hişam, Habib, Katade ve başkalarından rivayet etmiştir. - Beyhaki, es-Sünenü'l-Kübra (9/298).

 

Aynısı bize Hafsa binti Sirın - Rebab - Amcası Selman b. Amir edDabbi kanalıyla Hz. Peygamber'den (Sallallahu aleyhi ve Sellem) rivayet edilmiştir. Buhari de bunu şahid olarak göstermiştir. - Ebu Davud 3/261 (2839), Tirmizi 4/97-98 (1515) ve İbn Mace 2/1056 (3164).

 

 

 

8262- Cafer b. Muhammed b. Ali, babasından bildiriyor: "Resulullah'ın (Sallallahu aleyhi ve Sellem) kızı Fatıma, Hasan'ın, Hüseyin'in, Zeyneb'in ve Ümmü Gülsüm'ün saçlarını tartıp ağırlığınca gümüşü sadaka olarak verdi.''

 

Tahric: İsnadı has en olan mürsel bir hadistir. Beyhaki, es-Sünenü'l-Kübra (9/304), Bağavi, Şerhu'sSünne 11/270 (2819), Malik, Muvatta (s. 501) ve Ebu Davud, Merasil 172 (343).

 

 

Halimi der ki: "Babanın yeni doğan çocuğuna yönelik beşinci görevi de çocuğa isim koymasıdır."- Halimi, el-Minhac (3/276).

 

 

 

8263- Semure b. Cundub'un bildirdiğine göre Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle buyurmuştur: "Doğan her çocuk yedinci gününde kendisi için kesilecek olan akika kurbanı karşılığında konmuş bir rehine gibidir. Yedinci gününde kendisi için kurban kesilir, başının saçları tıraş edilir ve adı konulur. ''

 

Tahric: İsnadı hasendir. Ebu Davud 3/260 (2838), Nesai, akika (7/166), İbn Mace 2/1056 (3165) ve Tirmizi 4/101 (1522).

 

 

Ancak adının tahnık yapıldığı gün konulması daha iyidir. Semure'nin yedinci gün olarak verdiği tarih isim verilmesi dışında sadece akıka kesilmesi ve saçlarının tıraş edilmesine yönelik de olabilir.

 

Resulullah'ın (Sallallahu aleyhi ve Sellem), Ebu Musa'nın oğlunun adını ona tahnik yaptığı zaman koyduğuna yönelik bir rivayet zikretmiştik. - 7419 ile 7420. hadislere bakınız.

 

 

 

8264- Enes b. Malik anlatıyor: Ebu Talha'nın küçük oğullarından biri rahatsızlandi. Ebu Talha dışarı çıkmışken de oğlu öldü. Döndüğünde:

"Oğlum nasıl oldu?" diye sorunca, karısı Ümmü Süleym: "Hiç olmadığı kadar rahat" dedi. Sonra Ümmü Süleym ona yemek koydu. Yemeği yedikten sonra Ebu Talha, Ümmü Süleym ile ilişkiye girdi. İlişki sonrasında Ümmü Süleym ona: "Oğlun öldü" dedi. Sabah olunca Ebu Talha, Resulullah'ın (Sallallahu aleyhi ve Sellem) yanına gidip olanları anlattı. Hz. Peygamber (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Dün gece birlikte oldunuz mu?" diye sorunca, Ebu Talha: "Evet!" dedi. Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Allahımı Bu ilişkilerini bereketli kıl" diye dua etti.

 

Ümmü Süleym bu ilişkiden hamile kaldı ve bir erkek çocuğu doğurdu.

Ebu Talha bana: "çocuğu al da onu Resulullah'a (Sallallahu aleyhi ve Sellem) götürelim" dedi. Ümmü Süleym bizimle birlikte birkaç hurma da gönderdi. Hz. Peygamber (Sallallahu aleyhi ve Sellem) çocuğu kucağına aldı ve: "yanında bir şey var mı?" diye sordu. "Evet, birkaç hurma var" dediğimizde Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) hurmaları alıp ağzında çiğnedi. Sonra ağzında ezdiği hurmadan bir parça alıp çocuğun ağzına koydu. Bu şekilde tahnik yaptıktan sonra ona Abdullah adını verdi. 

Buhari ile Müslim, Sahih'te rivayet ettiler.

 

İsnadı sahihtir.

 

Buhari, Matar b. el-Fadl kanalıyla Yezid b. Harun'dan ve Müslim de Ebu Bekr b. Ebi Şeybe'den rivayet etti. - Buhari, akika (6/216). - Müslim, adab (23).

 

 

Buradaki İbn Sirin, Enes b. Sirin'dir. Aynısı Hammad b. Mes'ade ve başkasından İbn Avn - Muhammed b. Sirin kanalıyla rivayet edilmiştir

Hz. Peygamber'in (Sallallahu aleyhi ve Sellem), Abdullah b. ez-Zübeyr'e tahnik yapması ve adını Abdullah olarak koyması konusunda Esma binti Ebı Bekr'den de bir rivayet bildirilmiştir. - Buhari, akika (6/216) ile menakibu'l-ensar (4/259) ve Müslim, adab (25,26).

 

Bütün bunlar da Semure'nin rivayetinde yedinci gün olarak verilen tarihin sadece isim vermeye yönelik olduğunu göstermektedir. Doğrusunu da Allah bilir.

 

Akıka konusunda, çocuğun ismi ve künyesi konusunda pek çok hadis ve rivayet bulunmaktadır. es-Sünenü'I-Kübra'da akıka konusu içinde bunları zikrettik. Burada onları tekrar etmek meşakkatli olacağı için sadece bu rivayetlere yer verdim. Daha fazlasını isteyenler söz konusu yere müracaat edebilir. - Beyhaki, es-Sünenü'l-Kübrd (9/298, 311).

 

 

 

8265- Ebu Derda'nın bildirdiğine göre Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle buyurmuştur: "Kıyamet gününde hem kendi adınız, hem de babanızın adıyla çağrılacaksınız. Bundan dolayı güzel olan isimleri kullanın. ''

 

Tahric: İsnadında kopukluk vardır. Ebu Davud 5/236 (4948).

 

 

 

8266- Cabir'in bildirdiğine göre Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle buyurmuştur: "ismi benim ismimle aynı olan kişi künyemi kullanmasın. Künyesi benim künyemle aynı olan kişi ise ismimi kullanmasın. ''

 

Tahric: Ebu Davud 5/249 (4966) ve Tirmizi 5/136 (2842).

 

isnadı sahihtir. Aynısı Ebu Hureyre kanalıyla Hz. Peygamber'den (Sallallahu aleyhi ve Sellem) rivayet edilmiştir. Ancak "Ebu'I-Kasım" künyesinin kati bir şekilde kullanılmasının yasaklanmasına yönelik rivayetler daha çok ve daha sahihtir. Bu yöndeki yasak da Resulullah'ın (Sallallahu aleyhi ve Sellem) hem künyesi hem de adını almak isteyenler için olabilir. Doğrusunu Allah bilir.

 

 

 

8267- İbn Ömer'in bildirdiğine göre Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "isimleriniz içinde Allah'ın en sevdiği isimler, Abdullah ve Abdurrahman'dır" buyurmuştur.

Müslim, İbrahim b. Ziyad Sebelan'dan rivayet etti.

 

Tahric: İsnadı sahihtir.- Müslim, adab (2).

 

 

 

8268- Abdullah b. Cerad der ki: Mute'den bir adam bana yoldaşlık etti ve birlikte Hz. Peygamber'in (Sallallahu aleyhi ve Sellem) yanına vardık. Adam: "Ey Allah'ın Resulül Bir çocuğum oldu, koymak için en güzel isimler hangileridir?" diye sorunca, Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Kullandığınız en güzel isimler Haris ile Hemmam isimleridir. Abdullah ve Abdurrahman da ne güzel isimlerdir. Peygamberlerin isimlerini de koyabilirsiniz, ancak meleklerin adını koymayın" buyurdu. Adam: "Peki ya senin adın?" diye sorunca, Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem): ''İsmimi de koyabilirsiniz, ancak künyemi kullanmayın" buyurdu.

 

Tahric: İsnadı çok zayıftır. Buhari, Tarih (3/1/35) Bak: İbn Hacer, el-İsa be (2/280) ve İbnu'l-

Kayyim, Tuhfetu'l-Mevdud (s 86).

 

Buhari başka bir rivayette bu hadisin isnadı hakkında "Eleştiri vardır" demiştir.

 

Halimi der ki: "Babanın yeni doğan çocuğu na yönelik altıncı görevi de çocuğu sünnet ettirmesidir." - Halimi, el-Minhac (3/277).

 

 

8269- Ebu Hureyre'nin bildirdiğine göre Hz. Peygamber (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle buyurmuştur: "Sünnet olma, etek tıraşı olma, koltuk altlarındaki kılları alma, bıyığı kısaltma ve tırnakları kesme olmak üzere beş şey fıtrattandır."

 

Buhari ile Müslim, Sahıh'de Süfyan'dan rivayet ettiler. - Buhari,libas (7/56) ve Müslim, taharet (49).

 

Züheyr b. Muhammed'in Muhammed b. el-Münkedir'den bildirdiğine göre Cabir şöyle demiştir: "Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem), Hasan ile Hüseyin henüz yedi günlükken onlar için akika kurbanı kesti ve sünnet ettirdi.''- İbn Adiy, el-Kamil (3/1075) ve Taberani, M. es-Sağir (2/45).

 

 

 

8270- Ebu Hureyre'nin bildirdiğine göre Hz. Peygamber (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle buyurmuştur: "Hz. ibrahim ilk sünnet olan kişidir. KadOm'da sünnet oldu. Sünnet olduktan sonra da seksen yıl yaşadı. ''

KadOm bir yerin adıdır.

 

Tahric: İsnadı zayıftır. İbn Adiy, el-Kamil (4/1500) Bak: Suyütl, Dürrü'l-Mensur (1/281) ve İbnu'l-Kayyim, Tuhfetu'l-Mevdud (s 109).

 

 

 

8271- Ebu Hureyre der ki: "Allah'ın halili Hz. İbrahim ilk sünnet olan kişidir. Yüz yirmi yaşında iken Kadum'da sünnet oldu. Sünnet olduktan sonra da seksen yıl yaşadı.''

 

Tahric: İsnadı hasen olan mevkUfbir hadistir. İbn Asakir, Tehzib (2/148-149).

 

Said (b. el-Müseyyeb) der ki: "Hz. İbrahim ilk olarak sünnet olan kişidir.

Aynı şekilde saçları ağaran ilk kişi de odur ki ağaran saçını gördüğünde: ''Rabbim! Bu ne?'' diye sordu. Yüce Allah: ''Ey İbrahim! Bu vakarın işaretidir'' buyurunca, İbrahim: ''Rabbim! Vakarımı arttır'' diye dua etti. ilk olarak misafiri ağırlayan, ilk bıyıklarını kısaltan, ilk olarak tırnaklarını kesen ve ilk olarak etek tıraşı olan kişi de kendisidir.''Sahih olanı da bu şekilde mevkilf alanıdır.  - 5975. hadiste geçti.

 

 

 

8272- Başka bir kanalla Ebu Hureyre'den bildirildiğine göre Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle buyurmuştur: "Hz. ibrahim ilk olarak misafir ağırlayan, ilk bıyıklarını kısaltan, ilk saçları ağaran, ilk tırnaklarını kesen ve ilk sünnet olan kişidir. Sünnetini kendi keseriyle (kadum) yüz yirmi yaşındayken yaptı.''

 

Tahric: İsnadı zayıftır. İbn Adiy, el-Kamil (4/1511).

 

 

 

8273- İbnu'l-Müseyyeb der ki: Hz. İbrahim ilk olarak sünnet olan kişidir. İlk olarak misafiri ağırlayan kişi de kendisidir. Saçları ağaran ilk kişi de odur ki ağaran saçını gördüğünde: "Rabbim! Bu ne? " diye sordu. Yüce Allah: "Bu, vakar ve ağırbaşlılığın işaretidir" buyurunca, Hz. İbrahim: "Rabbim! Vakarımı arttır" diye dua etti. İbrahim yüz yirmi yaşındayken Kadum'da sünnet oldu, iki yüz yaşında iken de vefat etti.

 

Abdurrezzak der ki: "Kadum bir kasabanın adıdır. Ma'mer bunu bana bu şekilde tereddüt etmeden bildirdi." Abdurrezzak, Ma'mer'den naklen böyle demiştir. Kadlim'un alet (keser) adı olduğunu söyleyenler de vardır.

 

Başka bir rivayette de sünnet emri verildiği zaman henüz alet ismi bildirilmemişken acele edip keser (kadlim) ile sünnet olduğu bildirilmiştir. - Beyhaki, es-Sünenü'l-Kübra (8/326).

 

 

 

8274- İbn Abbas der ki: "Sünnetsiz olan kişinin şahitliği kabul edilmez.''

 

Tahric: İsnadı zayıftır. Abdurrezzak, Musannef 11/175 (20248).

 

 

 

8275- İbn Abbas der ki: "Sünnetsiz olan kişinin namazı ve şahitliği kabul edilmez.''

 

Tahric: İsnadı zayıftır. Abdurrezzak, Musannef 11/175 (20246) ve Beyhaki, es-Sünenü'l-Kübra (8/325).

 

 

 

8276- Ma'mer der ki: Hammad b. Ebi Süleyman'a sünnetsiz olan kişinin kestiğinin yenmesini sorduğumda: "Yenmesinde bir sakınca yoktur" cevabını verdi.

 

Tahric: İsnadı hasendir. Abdurrezzak, Musannef 11/ 175 (20247).

 

 

 

8277- Hz. Ali der ki: Hacer, Sare'nin cariyesiydi ve onu Hz. İbrahim'e vermişti. Bir defasında (Hacer'in oğlu) İsmail ile (Sare'nin oğlu) İshak yarışınca İsmail, İshak'ı geçerek Hz. İbrahim'in kucağına oturdu. Bunun üzerine Sare: "Vallahi ondan (Hacer'den) üç şeyi değiştireceğim" dedi. Hz. İbrahim, Sare'nin, Hacer'in burnunu kesmesinden veya kulaklarını yarmasından korktu ve: "Başka bir şey yaparak yeminini de yerine getirmek ister misin? Ya kulaklarını del ya da onu sünnet et" dedi. İşte ilk kadın sünneti de bu oldu.

 

İsnadı hasendir.

 

 

 

8278- Ümmü Atiyye el-Ensariyye bildiriyor: Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) kadınları sünnet eden kıza: "Sünnet edeceğin zaman derinden kesme. Bu şekilde kadın daha çok haz aÜr ve bu, kocasının daha çok hoşuna gider" buyurdu.

 

Tahric: İsnadı zayıftır. Şahidleriyle birlikte de hasen bir hadistir. Ebu Davud 5/421 (5271).

 

 

 

8279- İbn Ömer der ki: Hz, Peygamber (Sallallahu aleyhi ve Sellem), Ensar'dan bazı kadınların yanına girdi ve şöyle buyurdu: "Ey Ensarlı kadınları Ellerinize desen yapmadan kına yakın. Sünnet de olun, ancak derinden kesmeyin. Bu şekilde kadınlarınız kocalarından daha çok haz alır. Kocalarınıza karşı nankör davranmaktan da sakınını"

(Ravi) Mendel b. Ali zayıf biridir.

 

İsnadı zayıftır.

 

 

Beyhaki der ki: "Çocukların eğitim ve terbiye konusunda da çocuğun bunu kaldırabilecek ve anlayabilecek yaşta ve akılda olması lazımdır. Çocuğun terbiye ve eğitimi de birkaç şekilde olur. Kişi çocuğunu Müslümanlardan salih olan kişilerin ahlakı ile yetiştirmeli, ahlakı bozuk olan kişilerle birlikte olmaktan onu korumalıdır.

 

Ona Kur'an'ı, Arap dilini, sünneti, seleften olanların sözlerini, kendisine gerekli olan dini hükümleri öğretmelidir. Onu güzel görülen ve bu alanda kendisini geliştirecek kazanç yollarına yönlendirmelidir. Çocuklardan biri akıl olarak buluğa erdiği zaman da kendisine delilleriyle birlikte Yüce Allah anlatılmalıdır. Bunu da başta dinsiz olanların bu yöndeki görüşlerine değinmeden yapmalıdır. Arada bu kesimin görüşlerinden genel olarak bahsedip bilgi vermeli, onlara karşı onu uyarmalı, kendilerinden sakındırıp elden geldiğince onlara öfke duyması sağlanmalıdır.

 

Bunu yaparken de delilleri kolay ve basitinden başlamak suretiyle sırasıyla anlatmalıdır. Hz. Peygamber'in (Sallallahu aleyhi ve Sellem) nübüvvetinin delillerini de aynı şekilde kolay ve basitinden başlamak suretiyle sırasıyla ona anlatmalıdır. Halimi bu konulardan her birini ayrı ayrı başlıklarla detaylı bir şekilde anlatır. - Halimi, el-Minhac (3/278-313).

 

Konu hakkında daha fazla bilgi sahibi olmak isteyenler HalimI'nin eserine başvurabilir."

 

 

 

8280- Yunus bildiriyor: Hasane -ı Basri), "Ey inananlar! Kendinizi ve ailenizi, yakıtı insanlar ve taşlar olan ateşten koruyun"[Tahrim 6] ayetini açıklarken: "Onlara Allah'a itaat emredilip hayırlı olan şeyler öğretilmelidir" dedi.

 

 

 

8281- Hz. Ali der ki: ''Çoluk çocuğunuzu eğitip terbiye edin.''

 

Tahric: İsnadında tanımadığım ravi vardır. İbn Cerir, Tefsir (28/165, 166)

 

 

 

8282- İbn Abbas'ın bildirdiğine göre Hz. Peygamber (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle buyurmuştur: "çocuğunuza öğreteceğiniz ilk söz ''La ilahe illallah'' sözü olsun. Vefat anında da onlara ''La ilahe illallah'' sözünü söylemelerini telkin edin. Zira ilk ve son sözü ''La ilahe illallah'' olan kişi bin yıl yaşasa da arada işlediği hiçbir günahtan hesaba çekilmez. ''

Garib bir metni vardır ve sadece bu isnadla yazdık.

 

Tahric: İsnadı zayıftır. DeyIemi, Müsnedü'l-Firdevs (1/71) Bak: Suyuti, Leallu'l-Masnu'a (2/416) ve İbnAYn, Tenzihu'ş-Şerfa (2/364-365).

 

 

 

8283- Amr b. Şuayb'ın babasından naklen dedesinden bildirdiğine göre Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle buyurmuştur: "Yedi yaşlarındayken erkek çocuklarınıza namaz kılmalarını söyleyin. On yaşma geldiklerinde de kılmazlarsa gerektiğinde dövün ve bu yaşlarda yataklarını ayırın. "

 

Tahric: İsnadında tanımadığım ravi vardır. Hasen bir hadistir. Ebu Davud 1/334 (495).

 

 

 

8284- Eyyub b. Musa el-Kureşi'nin babasından naklen dedesinden bildirdiğine göre Hz. Peygamber (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Bir baba çocuğuna güzel bir terbiyeden (ahlaktan) daha güzel bir bağışta bulunamaz" buyurmuştur.

 

İsnadı zayıf olan mürsel bir hadistir. 

 

Bişr b. Yusuf bunu Amir b. Ebi Amir'den rivayet ederken "Eyyub b. Musa b. Amr b. Said b. el-As'tan şöyle işittim" lafzını kullanır. Bu şekilde Amir'in Eyyub'dan hadis işitmişliği doğrulanmış oluyor.

 

Buhari de bunu Tarıh'te Bişr kanalıyla zikretmiş ve: "Amir'in dedesinin Hz. Peygamber'i (Sallallahu aleyhi ve Sellem) işitmişliği doğru değildir" demiştir. - Buhari, Tarıh (1/1/379) Bak: İhnu'l- Kayyim, Tuhfetu'l-Mevdud (s 152- 153).

 

 

 

8285- Eyyüb b. Musa el-Kureşi'nin babasından naklen dedesinden bildirdiğine göre Hz. Peygamber (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Bir baba çocuğu na güzel bir terbiyeden (ahlaktan) daha güzel bir bağışta bulunamaz" buyurmuştur.

 

Tahric: İsnadı zayıf olan mürsel bir hadistir. İbn Adiy, el-Kamil (S/l 740).

 

 

 

8286- Salih b. Rüstüm der ki: Babamla birlikte Eyyüb b. Musa'nın yanına gittik. Eyyüb babama: "Bu senin oğlun mu?" diye sorunca, babam:

"Evet!" karşılığını verdi. Bunun üzerine Eyyub şöyle dedi: "Onu en güzel şekilde terbiye et. Zira babamın dedemden naklen bildirdiğine göre Hz. Peygamber (Sallallahu aleyhi ve Sellem): ''Bir baba çocuğuna güzel bir terbiyeden (ahlaktan) daha güzel bir bağışta bulunamaz'' buyurmuştur."

 

Tahric: İsnadı zayıf olan mürselbir hadistir. İbn Adiy, el-Kamil (S/L 740).

 

Ebu Ahmed der ki: "Bir sonrakinde hadis Amir'in babası Ebu Amir elHazzaz'ın gelmektedir. Ancak biz bu hadisi sadece Muhammed b. Temmam kanalıyla yazdık."

Beyhaki der ki: "Bir sonraki rivayet bundan daha garib (tek kanallı) olan bir rivayettir."

 

 

 

8287- Rüstüm b. Ali el-Hazzaz, babasından bildiriyor: Babamla birlikte Eyyub b. Musa'nın yanına giderdik. Bir defasında Eyyub babama: "Ey Filan! Bu senin oğlun mu?" diye sorunca, babam: "Evetl" karşılığını verdi. Bunun üzerine Eyyub şöyle dedi: "Babamın dedemden naklen bildirdiğine göre Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem): ''Bir baba çocuğu na güzel bir terbiyeden (ahlaktan) daha güzel bir bağışta bulunamaz'' buyurmuştur."

 

lsnadı çok zayıftır.

 

Fevaid'de bize bu şekilde bildirilmiştir. Rüstüm, İbn Amir'dir. Sanırım ravi burada Salih b. Rüstüm'ü kastetmiştir. Doğrusunu Allah bilir.

 

 

 

8288- Cabir b. Semure'nin bildirdiğine göre Hz. Peygamber (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Birinizin çocuğuna güzel bir terbiye vermesi her gün yarım sa' sadaka vermesinden daha hayırlıdır" buyurmuştur.

 

Tahric: İsnadı zayıftır. Tirmizi 4/337 (1951).

 

 

 

8289- Başka bir kanalla bir önceki hadisin aynısı rivayet edilmiştir.

 

Isnadı zayıftır.

 

 

 

8290- Başka bir kanalla bir önceki hadisin aynısı: "Kişinin çocuğuna güzel

bir terbiye vermesi. her gün yarım ser sadaka vermesinden daha hayırlıdır" lafzıyla rivayet edilmiştir.

 

Tahric: İsnadı zayıftır. Taberani, M. el-Kebir 2/246 (2032) Bak: İbnu'!-Kayyim, Tuhfetu'l-Mevdud (s 153).

 

 

 

8291 - İbn Abbas bildiriyor: "Ey Allah'ın Resulü! Babanın çocuğu üzerinde, çocuğun da babası üzerinde olan haklarını bize öğret" dediklerinde, Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Baban m, çocuğa güzel bir isim koyması ve güzel bir terbiye vermesidir" buyurdu,

 

Muhammed b. el-fadl b. Atiyye zayıf biridir ve rivayette tek kaldığı hadisleri hüccet olarak kabul edilmez .

 

Tahric: İsnadı çok zayıftır. Bak: İbnu'l-Kayyim, Tuhfetu'l-Mevdud (s 153).

 

 

 

8292- Ebu Davud der ki: Sevri'nin: "Babanın çocuğunu hadis öğrenmeye zorlaması lazımdır" dediğini işittim. Sevri babanın bu konuda sorumlu görüleceğini düşünmüştür.

 

Tahric: İsnadı hasendir. Bak: İbnu'l-Kayyim, Tuhfetu'I-Mevdud (s 153).

 

 

 

8293- Ebu Davud der ki: Sevri'nin: "Hadis öğrenmek izzettir. Onunla dünyalık elde etmek isteyenler elde eder, ahireti elde etmek isteyenler de elde eder" dediğini işittim. 

 

Tahric: İsnadı hasendir. Bak: İbnu'l-Kayyim, Tuhfetu'l-Mevdud (s 153).

 

 

 

8294- Muaviye b. Ebi Süfyan der ki: Resulullah'ın (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "iyilik doğal bir şey iken kötülük kendini dayatır" buyurduğunu işittim.

 

Tahric: İsnadı zayıftır. İbn Mace 1/80 (221).

 

 

 

8295- Osman el-Hatibi der ki: İbn Ömer'in bir adama şöyle dediğini işittim: "Oğluna terbiye ver! Zira oğlunu nasıl terbiye ettiğinden ve nasıl eğittiğinden hesaba çekileceksin. Oğlun da sana iyi davranması ve sana itaat etmesi konusunda hesaba çekilecektir."

 

Tahric: İsnadı ceyyiddir. Beyhaki, es-Sünenü'l-Kübra (3/84) Bak: İbnu'l-Kayyim, Tuhfetu'l-Mevdud (s 153).

 

 

 

8296- Ebu Reca der ki: Ömer b. el-Hattab: "Yetim birini terbiye ederken bir tokat atan kişiden Allah merhametini esirgemesin" dediğini işittim.

 

İsnadı zayıftır.

 

 

 

8297- İbn Ömer'in bildirdiğine göre Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Çocuklarınızdan erkeklere yüzmeyi ve ok atmayı. kızlara ise iplik eğirmeyi öğretin" buyurmuştur.

Ubeyd el-Attar'ın hadisleri münkerdir.

 

Tahric: İsnadı çok zayıftır. Suyuti, el-Camiu's-Sağir (4/327).

 

 

 

8298- Ebu Rafi' der ki: "Ey Allah'ın Resulü! Bizim çocuklarımız üzerinde haklarımız olduğu gibi çocuklarımızın da bizim üzerimizde hakları var mı?" diye sorduğumda: "Evet! Çocuğun baba üzerindeki hakkı ona okuma yazmayı, yüzmeyi, ok atmayı öğretmesi ve en güzel şekilde terbiye etmesidir" buyurdu.

İsa b. İbrahim, mutabaatı olmayan rivayetlerde bulunur.

 

Tahric: İsnadı çok zayıftır. Beyhaki, es-Sünenü'l-Kübra (10/15), Tirmizi, Nevadiru'l-Usul (s. 239) ve DeyIemi, Müsnedü'l-Firdevs (2/131).

 

 

 

8299- İbn Abbas'ın bildirdiğine göre Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle buyurmuştur: "çocuğu olan kişi, ona güzel bir isim koyup güzelce terbiye etsin. Büluğa erdiğinde de onu evlendirsin. Büluğa ermesine rağmen onu evlendirmediği zaman çocuğun (bu yönde) bir günah işlemesi durumunda vebali babasınındır."

 

Tahric: İsnadında bir sakınca yoktur. İbn Bükeyr es-Sayrafi, fadailu men ismuhu Ahmed ve  Muhammed (2/60) ve Ukayli, Du'afa (2/185) Bak: İbnu'l-Kayyim, Tuhfetu'l-Mevdud (s 153), Hatib et- Tebrizi, el-Mişkat (1/939).

 

 

 

8300- Hz. Aişe'nin bildirdiğine göre Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle buyurmuştur: "çocuğun baba üzerindeki hakkı ona güzel bir isim koyması, gereği gibi sütünü tedarik etmesi ve en güzel şekilde terbiye vermesidir. ''

 

Tahric: İsnadı zayıftır. Suyuti, el-Camiu's-Sağir (3/395).

 

 

 

8301- Hazm der ki: Kesir b. Ziyad, Hasan(-ı Basri)'ye: "Ey Ebu Said! ''Bize gözümüzü aydınlatacak eşler ve zürriyetler ihsan et''[Furkan 74] buyruğundaki göz aydınlığı dünyada mıdır, yoksa ahirette midir?" diye sorunca, Hasan: "Hayır, vallahi dünyadadır" karşılığını verdi. Kesk "Peki, bu göz aydınlığı nedir?" diye sorunca da Hasan şöyle dedi: "Yüce Allah kuluna hanımının, kardeşinin ve yakın dostlarının Allah'a itaat ettiklerini göstermesidir. Vallahi müslüman kişi için babasının veya çocuğunun veya yakın dostunun veya kardeşinin Allah'a itaat ettiğini görmesinden daha güzel bir şey yoktur.''

 

Tahric: İsnadı hasendir. İbn Cerir, Tefsir (19/52) Bak: İbnu'l-Kayyim, Tuhfetu'l-Mevdud (s 153154) ve Suyuti, Dürrü'l-Mensur (6/284).

 

 

 

8302- Ömer b. el-Hattab'ın bildirdiğine göre Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle buyurmuştur: "Tevrat'ta ''Baba, kızı on iki yaşına gelmesine rağmen onu evlendirmediği zaman kızın bir günah işlemesi durumunda vebali babasınındır'' yazdıdır. ''

 

 

Tahric: İsnadı zayıftır. Deylemi, Müsnedü'l-Firdevs (4/123) Bak: Hatib et- Tebrizi, el-Mişbit (1/939).

 

 

 

8303- Enes b. Malik. der ki: Resulullah'ın (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle buyurduğunu işittim: "Tevrana ''Baba, kizı on iki yaşına gelmesine rağmen onu evlendirmediği zaman kızın bir günah işlemesi durumunda vebali babasınındır'' yazılıdır. ''

 

Hakim der ki: "Eserin orjinalinde hadisi bu şekilde buldum. İsnadı sahihtir, ancak metni şazdır."

Beyhaki der ki: "Biz bunu ilk isnadla rivayet ediyoruz. Bu isnadla münker bir hadistir."

 

Tahric: İsnadı hasendir. Bak: Hatib et-Tebrizi, el-Mişkat (1/939).

 

 

 

8304- Muhammed b. Abdillah b. Amr b. Muaviye, babasından bildiriyor: Zeyd b. Ali, oğluna şöyle dedi: "Yüce Allah sana bir baba olarak beni kabul etmiş ki senin fıtnenden yana beni uyarıyor. Ancak senin sadece bana bir oğul olmana razı kalmamış ki bana iyi davranmanı emretmiş. Evladım! En hayırlı baba, çocuğuna olan sevgisi kendisini ifrata sevk etmeyen babadır. En hayırlı oğul da, babasının kusurları kendisini ona karşı gelmeye sevk etmeyen oğuldur."

 

Tahric: İsnadında tanımadığım ravi vardır. İbn Asakir, Tehzib (6/22).

 

 

 

8305- İbn Sirin der ki: "Denilirdi ki, arkadaşına, ağır gelecek şekilde ikramda bulunma. Yine denilirdi ki, çocuğu na karşı cömert ol ve onu güzel bir şekilde terbiye et.''

 

Tahric: İsnadı hasendir. Ahmed, Zühd (s. 306) ve Ebu Nuaym, Hilye (2/264).

 

 

 

8306- Ebu Abdillah Ahmed b. Abdilvehhab b. Necde el-Havti anlatıyor:

Babam beni Ebu'l-Muğire'ye götürdü. Daha önce erkek kardeşim ile kız kardeşim Ebu'l-Muğire'nin yanına gitmiş ve hadis dinlemişlerdi. Ebu'l-Muğire beni görünce, babama: "Bu kim?" diye sordu. Babam: "Oğlum" dedi.

 

Ebu'l-Muğire: "Neden getirdin?" diye sorunca, babam: "Senden hadis dinlemesi için" dedi, Ebu'l-Muğire: "Anlar mı ki?" diye sorunca, mescidde olduğumuz için babam bana: "Kalk ve iki rekat namaz kıL. Tekbiri, kıraati, tesbihi, rükuyu, secdeyi ve teşehhüdü sesli yap" dedi. Babamın dediği gibi yaptığımda Ebu'l-Muğire bana: "Aferin!" dedi.

 

Babam bana: "Ona hadis de rivayet et" deyince şöyle dedim: "Erkek ve kız kardeşimin Ebu'l-Muğire'den, onun da Ümmü Abdillah binti Halid b. Sa'dan'dan bildirdiğine göre babası şöyle demiştir: "çocuğun babası üzerindeki hakkı en güzel şekilde terbiye edip onu eğitmesidir. On iki yaşına ulaştığı zaman da artık babası üzerinde bu yönde bir hakkı kalmaz, Babanın çocuğu üzerindeki hakkı da çocuk babasını hoşnut eden biri ise babasının onu arkadaş edinmesi, babasının rızasını gözetmiyorsa da düşman görmesidir."

 

Ebu'l-Muğire bunu duyunca: "Yüce Allah artık seni babana, kız kardeşine ve erkek kardeşine muhtaç etmeyecektir. Doğrudan ''Ebu'lMuğire bana şunu rivayet etti'' diyebilirsin. Allah bunu sana mübarek kılsın! Otur ve bu hadisi bana bir daha söyle" dedi.

 

Isnadı zayıftır.

 

 

 

8307- Enes der ki: Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Büluğ çağına erinceye kadar iki kızın her türlü sorumluluğunu üstlenen kişi ile kıyamet gününde huzura şu ikisi gibi birlikte çıkacağız" buyurdu ve iki parmağını birleştirdi.

 

İsnadı sahihtir.

 

Müslim, Amr en-Nakid kanalıyla Muhammed b. Abdillah el-Esedi'den rivayet etti. - Müslim, birr (149).

 

 

 

8308- Hz. Aişe der ki: Kadının biri iki kız çocuğuyla birlikte yanıma girdi ve benden bir şeyler istedi. Ancak bir hurmadan başka ona verebilecek bir şey bulamadım. Kadın verdiğim hurmayı ikiye bölüp kızlarına verdi ve kendisi ondan yemedi. Sonra kızlarıyla birlikte kalkıp gitti. Çok geçmeden Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) yanıma girdiğinde kadının yaptığını anlattım. Hz. Peygamber (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "yanında böylesi kızlar bulunan kişi onlara iyi davrandığı zaman cehenneme karşı onun perdesi olurlar" buyurdu.

 

Tahric: Ravileri güvenilirdir. Tirmizı 4/319 (1914).

 

Abdurrezzak'ın Ma'mer'den olan rivayeti bu şekildedir.

 

Abdullah b. el-Mübarek de bunu Ma'mer - Zühri - Abdullah b. Ebi Bekr b. Hazm - Urve kanalıyla rivayet etmiştir ki doğru olan da budur.- Buhari, zekat (2/114) ve Müslim, birr (147).

 

Aynı şekilde Şuayb b. Ebi Hamza da bunu Zühri'den rivayet etmiştir. - Buhari, edeb (7/74) ve Müslim, birr (147).

 

 

 

8309- Ebu Said el-Hudri'nin bildirdiğine göre Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle buyurmuştur: "Kişinin üç kız çocuğu veya üç kız kardeşi ya da iki kız çocuğu veya iki kız kardeşi olur da onlara Allah'ın emrine göre muamele edip iyi davranırsa mutlaka cennete girer. "

 

İsnadında bir sakınca yoktur.

 

 

Halid b. Abdillah ve Cedr bunu Süheyl'den rivayet ederek mütabaat etmişlerdir. Halid rivayet ederken " ... Terbiye eden. evlendiren ve iyilikte bulunan kişiye cennet vardır" lafzını kullanır. - Ebu Davud 5/355 (5147),

 

 

 

8310- Ebu Said el-Hudd'nin bildirdiğine göre Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle buyurmuştur: "Kişinin üç kız çocuğu veya üç kız kardeşi ya da iki kız çocuğu veya iki kız kardeşi olur da onlarla iyi geçinir. sabreder ve Allah'ın emrine göre muamele ederse mutlaka cennete girer. ''

 

Tahric: İsnadında bir sakınca yoktur. Tirmizi 4/320 (1916).

 

Hammad b. Seleme de bunu Süheyl'den bu şekilde rivayet etmiştir, ancak ilk hadis bundan daha sahihtir.

Ebu Davud der ki: "Said, Said b. Abdirrahman b. Mükmil ez-Zühri'dir."

 

 

 

8311 - Ebu Hureyre'nin bildirdiğine göre Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle buyurmuştur: "Üç kızı olup da darlıkta da, bollukta da bunların sorumluluğuna sabreden kişi cennete girer. ''

 

Tahric: İsnadı zayıftır. Ahmed, Müsned 2/335), Haraiti, Mekarimu'l-Ahlak (398), Hakim, Müstedrek (4/176) ve İbn Ebi Şeybe, Musannef (8/364-365). 

 

 

Muhammed b. Yunus rivayet ederken şu eklemeyi yapar: Adamın biri:

"Ey Allah'ın Resulü! Ya iki kız olursa?" diye sorunca, Allah Resulü (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "İki kız da olsa öyledir" buyurdu. Adam: "Ey Allah'ın Resulü! Ya bir kız olursa?" diye sorunca, Hz. Peygamber (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Bir kız da olsa öyledir" buyurdu.

 

 

 

8312- Avf b. Malik'in bildirdiğine göre Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle buyurmuştur: "Üç kızı olup da yetişene veya ölene kadar onlara harcamada bulunan müslüman kula bu kızlar cehennem ateşine karşı bir perde olurlar. ''

 

Tahric: İsnadı zayıftır. Taberani, M. el-Kebir 18/56 (l02), Haraiti, Mekarimu'l-Ahlak (383), Ahmed, Müsned (6/27).

 

 

Yine Avf b. Malik'in bildirdiğine göre Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Ben ve (çocukları için) yüzü salan kadın veya saygm ve güzel olup da kocasından dul kalınca yetim çocukları için evlenmeyip onlara ölene veya yetişene kadar bakan kadın kıyamet gününde şu ikisi gibi duracağız" buyurdu ve iki parmağını gösterdi. - Taberani, M. el-Kebir 18/56-57 (103) ve Haraiti, Mekarimu'l-Ahlak (384).

 

 

 

8313- Avf b. Malik el-Eşcai bildiriyor: Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Üç kızı olup da yetişene veya ölene kadar onlara harcamada bulunan kula bu kızlar cehennem ateşine karşı bir perde olurlar" buyurdu. Kadının biri: "Ey Allah'ın Resulü! Ya iki kız olursa?" deyince, Allah Resulü (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "iki kız da olsa öyledir" buyurdu.

 

Tahric: İsnadı zayıftır. Ebu Davud 5/355 (5149).

 

Yine Ebu Ammar, Avf b. Malik'ten bildiriyor ResululIah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle buyurdu: "Ben ve (çocukları için) yüzü salan kadın cennette (parmaklarımdan) şu ikisi gibi yakın olacağız. Yine saygm ve güzel olup da kocasından dul kalınca yetim çocukları için evlenmeyip onlara ölene veya yetişene kadar bakan kadınla da (parmaklarımdan) şu ikisi gibi yakın olacağız."

 

 

 

8314- İbn Abbas'ın bildirdiğine göre ResululIah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle

buyurmuştur: "Bir müslümanın yanında iki kız çocuğu olur da birlikte oldukları sürece onlara iyi davrandığı zaman bu iki kız çocuğu mutlaka onu cennete sokar. ''

 

Tahric: İsnadı güçlü değildir. İbn Mace 2/1210 (3670).

 

 

 

8315- İbnu'l-Münkedir bildiriyor: Hz. Peygamber (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Üç kızı veya kız kardeşi olup onların bakımını üstlenip barındıran ve onlara şefkatle davranan kişi cennete girer" buyurdu. "Ya iki tane olursa?" dediklerinde, Allah Resulü (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "iki de olsa öyledir" buyurdu. Şayet oradakilerden biri "Ya bir kız olursa?" diye soracak olsaydı Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) buna da "Bir kız da öyledir" karşılığını verecekti.

Mürsel bir hadistir.

 

Tahric: Ravileri güvenilir olan mürsel bir hadistir. Abdurrezzak, Musannef 10/458-459 (19697).

 

 

 

8316- Cabir b. Abdillah el-Ensari der ki: Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Üç kız çocuğu olup da bunları himaye eden, merhamet eden ve sorumluluklarını üstlenen kişiye cennet vacip olur" buyurdu. Oradakilerden bir adam: "Ey Allah'ın Resulü! Şayetiki kız ise?" diye seslenince: "iki kız da olsa öyledir" buyurdu. Şayet oradakilerden biri "Ya bir kız olursa?" diye soracak olsaydı Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) buna da "Bir kız da öyledir" karşılığını verecekti.

 

Tahric: İsnadı çok zayıftır. İbn Ebi Şeybe, Musannef (8/362) ve Bezzar, Müsned (2/384).

 

 

Huşeym ve Said b. Zeyd bunu Ali b. Zeyd'den rivayet ederek mütabaat etmişlerdir. - Ahmed, Müsned (3/303) ve Buhari, el-Edebu'l-Müfred (78).

 

Aynısı Hammad b. Zeyd - Sabit - Enes kanalıyla Hz. Peygamber'den (Sallallahu aleyhi ve Sellem) mevsül olarak rivayet edilmiştir. - Ahmed, Müsned (3/147-148), Buhari, Tarih (1/1/74), Ebu Ya'la, Müsned 6/166 (3448) ve Harati, Mekarimu'I-Ahlak (389).

 

Ancak mahfuz olanı, Sabit kanalı yla Hz. Peygamber' den (Sallallahu aleyhi ve Sellem) mürsel olarak rivayetidir.

 

Hammad b. Zeyd - Sabit kagibi başka kanalla rivayet edildiği de söylenmiştir.

Aynısı Hammad b. Seleme - Sabit - Aişe kanalıyla da rivayet edilmiştir. Bu da Sabit ve Aişe arasında mürsel bir hadistir. - Buhari, Tarih'(l/l/74).

 

 

 

8317- Ukbe b. Amir el-Cüheni der ki: Resulullah'ın (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Üç kızı olup da onlara sabreden, yedirip içiren ve giydiren kişiye bu iki kız cehennem ateşine karşı bir perde olurlar" buyurduğunu işittim.

 

Tahric: İsnadı hasendir. İbn Mace 2/1210 (3669).

 

 

 

8318- Ukbe b. Amir el-Cüheni'nin bildirdiğine göre Hz. Peygamber (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Üç kızı olup da onlara sabreden, yedirip içiren ve en güzeliyle giydiren kişiye bu iki kız cehennem ateşine karşı bir perde olurlar" buyurmuştur.

 

Tahric: İsnadı hasendir. Fesevi, Ma'rife (2/S00), Beyhaki, Adab (26) ve Taberani, M. el-Kebir 17/299-300 (826).

 

 

 

8319- Nu'man b. Beşir der ki: Babam bana yaptığı bir bağışa Resulullah'ı da (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şahit tutmak için beni yanına götürdü. Hz. Peygamber (Sallallahu aleyhi ve Sellem) ona: "Bundan başka çocuğun var mı?" diye sorunca, babam:

"Var" dedi. Bunun üzerine Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) onlara adaletli davran anlamında eliyle işaret etti.

 

Tahric: İsnadı hasendir. Nesai, nahl (6/261.262).

 

 

 

8320- Hacib b. Mufaddal b. el-Mühelleb b. Ebi Sufra, babasından bildiriyor: Nu'man b. Beşir'in hutbe verirken şöyle dediğini işittim: "Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem): ''Çocuklarınız arasında adaletli davranın! Çocuklarınız arasında adaletli davranın''' buyurdu."

Sa'd'dan rivayet ederken "Evladekum" lafzı yerine "Ebnaekum" lafzını kullanır.

 

Tahric: İsnadı hasendir. Ebu Davud 3/815 (3544). 

 

 

 

8321 - İbn Ömer'in bildirdiğine göre Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Bir hanede erkek çocuğu doğduğu zaman o aile daha önce sahip olmadığı bir izzeti elde eder'' buyurmuştur. 

 

Tahric: İsnadında mestılr ravi vardır. Zayıfbir hadistir. DeyIemi, Müsnedü'l-Firdevs (4/118) ve Ebu Nuaym, Ahbaru Isbehan (2/114-115) Bak: Heysemi, Mecmau'z-Zevaid (8/155).

 

 

Kitabımda hadis bu şekilde geçmektedir. Bunu sadece Haşim b. Subayh kanalıyla yazmışımdır. İnsanlar arasında şöhretinden dolayı da bu şekilde rivayet ettim. Ancak hadis alimleri arasında münker bir hadistir. Doğrusunu Allah bilir.

 

 

 

8322- İbn Abbas'ın bildirdiğine göre Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Bir hanede erkek çocuğu doğduğu zaman o aile daha önce sahip olmadığı bir izzeti elde eder" buyurmuştur.

 

İsnadı zayıftır.

 

İbn Abbas'ın rivayetleri içinde bize bu şekilde bildirilmiş ve isnadına Ebu Enes el-Mekkl ilave edilmiştir. Muhammed b. Süleyman el-Vasiti kanalıyla da İbn Ömer'in bir rivayeti olarak zikredilmişti. Fakat Muhammed b. İsa b. Ebi Kammaş'ın rivayetinde bunun Ebu Enes el-Mekki'den nakledildiği geçer ki Ebu Enes'in kim olduğunu bilmiyorum.

 

 

 

8323- Ebu Hureyre'nin bildirdiğine göre Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle buyurmuştur: "Develere binen kadınların en hayırlısı. Kureyş kadınlarıdır. Bunlar küçük çocuklarına daha şefkatli. kocalarının malında daha tutumludurlar."

 

Müslim, Muhammed b. Rafi' kanalıyla Abdurrezzak'tan rivayet etti.- Müslim,fadailus's-sahabe (203).

 

 

 

8324- Ebu Umame el-Bahili der ki: Bir kadın oğlu ve kızıyla birlikte Resulullah'a (Sallallahu aleyhi ve Sellem) geldi. Çocuklardan biri kucağındaydı, birini de elinden tutuyordu. Kadın Resulullah'tan (Sallallahu aleyhi ve Sellem) ne istediyse ona verdi. Gittiğinde de Hz. Peygamber (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Çocuklara hamile kalır, doğurur ve şefkat gösterirler. Şayet kocalarına karşı yaptıkları olmasa içlerinden namaz kılanlar cennete girerdi" buyurdu.

 

Tahric: İsnadı zayıftır. İbn Mace 1/648 (2013).

 

 

 

8325- Ebu Umame bildiriyor: Yoksul bir kadın iki erkek çocuğuyla birlikte bir şeyler istemek üzere geldi. Ona üç tane hurma verdim. Kadın çocuklardan her birine bir hurma verdi. Çocuklardan biri ağlamaya başlayınca kalan hurmayı da ikiye böldü ve her bir parçasını birine verdi. Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) bu durumu görünce: "Çocuklara hamile kaILr, doğurur ve şefkat gösterirler. Şayet kocalarına karşı gelmeseler cennete girerlerdi" buyurdu.

Salim bunu Ebu Umame'den işitmiş değildir.

 

Tahric: İsnadı zayıftır. Ahmed, Müsned (5/252) ve Hakim, Müstedrek (4/174).

 

Gunder bunu Şu'be kanalıyla Mansur'dan rivayet ederken: "Salim b. Ebi'l-Ca'd bana Ebu Umame'den naklen şunu anlattı." ibaresini kullanır. Sonrasında hadisi mürsel olarak aktarır.

 

 

 

8326- İbn Abbas'ın bildirdiğine göre Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle buyurmuştur: "Kız çocuğu olduğu zaman onu toprağa gömmeyen, onu küçük görmeyen ve erkek çocuğunu ona tercih etmeyen kişiyi Yüce Allah cennete sokar.''

 

İsnadı zayıftır.

 

Başka bir kanalla bu hadisin aynısı rivayet edilmiştir. - Ebu Davud 5/354 (5146).

Başka bir kanalla da bu hadisin aynısı rivayet edilmiştir. - Hakim, Müstedrek (4/177).

 

 

 

8327- Enes bildiriyor: Adamın biri Hz. Peygamber (Sallallahu aleyhi ve Sellem) ile birlikte otururken küçük oğlu geldi. Adam oğlunu öptü ve kucağına oturttu. Ardından küçük kızı gelince onu da alıp (öpmeden) kucağına oturttu. Bunun üzerine Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Aralarında adaletle davranmadın" buyurdu.

 

Tahric: İsnadında tanımadığım ravi vardır. İbn Adiy, el-Kamil (4/1553) Bak: İbnu'l-Kayyim, Tuhfetu'l-Mevdud (s 155).

 

 

 

8328- Abdullah b. Said b. Ebi Hind'in, babasından bildirdiğine göre Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Kız çocuklarını kötü görmeyin. Zira onlar cana yakındırlar ve kendi çeyizlerini hazırlarlar (gidicidirler)" buyurmuştur.

 

İsnadı has en mürsel bir hadistir.

 

 

 

8329- Abdullah b. ez-Zübeyr'in bildirdiğine göre Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Kiz çocuklarını kötü görmeyin. Zira onlar kendi çeyizlerini hazırlarlar (gidicidirler) ve cana yakındırlar" buyurmuştur. 

 

İsnadında mestılr ravi vardır.

 

 

Halimi der ki: "Kişi karısına da iyi geçinme konusunda gerekli bilgi ve hükümleri öğretir. ibadette noksanları olduğunu gördüğünde ise bu eksikliklerini giderecek, bilmediklerini öğrenecek şeylere yönlendirir veya bu yöndeki eksikliğini giderecek birine gitmesine izin verir. Yüce Allah: ''Ey inananları Kendinizi ve ailenizi, yakıtı insanlar ve taşlar olan ateşten koruyun''[Tahrim 6] buyurur."

 

 

 

8330- Abdullah b. Ömer'in bildirdiğine göre Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle buyurmuştur: "Hepiniz idarecisiniz ve idare ettiklerinizden sorumlusunuz. insanların başındaki yönetici insanların idarecisidir ve onlardan sorumludur. Erkek ailesinin idarecisidir ve onlardan sorumludur. kadın kocasının ve çocuklarının evinin idarecisidir ve bundan sorumludur. Köle, efendisinin malının idarecisidir ve ondan sorumludur. Bilin ki hepiniz idarecisiniz ve hepiniz idare ettiklerinizden sorumlusunuz. ''

Buhari, Sahıh'de Abdan'dan rivayet etti.

 

Tahric: İsnadı sahihtir. - Buhari, nikah (6/152).

 

 

 

8331- Rib'i bildiriyor: Ali b. Ebi Talib, "Ey inananlar! Kendinizi ve ailenizi, yakıtı insanlar ve taşlar olan ateşten koruyun"[Tahrim 6] ayetini açıklarken: "Hayırlı olan şeyleri hem kendiniz öğrenin, hem de ailenize öğretin" dedi.

 

Tahric: İsnadı ceyyiddir. Abdurrezzak, Musannef 3 / 49 (4741) ve Hakim, Müstedrek (2/494).

 

 

 

8332- Enes der ki: "Çocuk sağın! solundan ayırt edebileceği yaşa geldiği zaman namaz kılması söylenir.''

Bu şekilde mevküf olarak gelmiştir.

 

İsnadı hasendir.

 

 

 

8333- Süfyan b. Uyeyne der ki: Hz. İbrahim, Rabbine Sare'nin kötü huyundan çektiği sıkıntıyı şikayet edince, Yüce Allah: "Ey İbrahim! Dini konusunda bir kusuru olmadığı müddetçe onun bu huyuna tahammül et" diye vahyetti.

 

 

 

8334- Şa'bi der ki: "Kızını fasık birisiyle evlendiren kişi, kızının akrabalarıyla bağını da kesmiş olur!"

 

Tahric: İsnadı zayıftır. İbn Hibban, Kitabu's-Sikat (8/230) ve Ebu Nuayın, Hilye (4/314).

 

 

 

8335- Salih el-Berrad der ki: Ebu'l-Esved ed-Düell çocuklarına: "Sizlere büyükken de, küçükken de henüz yokken de iyilik yaptım" deyince, çocukları: "Büyükken de, küçükken de bize iyilikler yaptın. Ancak henüz yokken bize nasıl bir iyilikte bulundun?" diye sordu. Ebu'l-Esved: "Sizleri utanacağınız birinin rahmine koymayarak" dedi.

 

Tahric: İsnadı ceyyiddir. Buhari, Tarıh (2/2/274).

 

 

 

8336- Vehb b. Cabir der ki: Şaban ayının ikinci gününde Beytu'lMakdis'te Abdullah b. Ömer'in yanındaydım. Abdullah, sanırım vekillerinden birine: "(Geride kalan) ailene yetecek kadar nafaka bıraktın mı?" diye sordu. Adam: "Hayır!" karşılığını verince, Abdullah şöyle dedi: "Resulullah'ın (Sallallahu aleyhi ve Sellem): ''Bakmakla yükümlü olduğu kimseleri ihmal etmesi kişiye günah olarak yeter'' buyurduğunu işittim."

 

Tahric: İsnadı hasendir. Ebu Davud 2/321 (1692) ve Nesai, işretu'n-nisa (294).

 

 

 

8337- İbn Ömer der ki: Yanımıza uğrayan bir adamın güzelliğini çok beğenince aramızda: "Keşke Allah yolunda çalışan biri olsa!" dedik. Hz. Peygamber'e (Sallallahu aleyhi ve Sellem) gelip bu durumu bildirdiklerinde ise şöyle buyurdu: "Şayet yaşlı ve ihtiyar olan anne babası için çalışıyorsa Allah yolundadır demektir. Yine henüz küçük olan çocukları için çalışıyorsa Allah yolundadır demektir. Başkalarına muhtaç kalmamak için kendine çalışıyorsa da Allah yolundadır demektir."

 

Tahric: İsnadı hasendir. Beyhaki, es-Sünenü'l-Kübra (7/479).

 

 

 

8338- Ebu Hureyre der ki: Resulullah'ın (Sallallahu aleyhi ve Sellem) yanında toplanmışken tepeden bir genç göründü. Onu görür görmez aramızda: "Keşke bu genç gençliğini, gücünü kuvvetini Allah yolunda kullansa" demeye başladık. Hz. Peygamber (Sallallahu aleyhi ve Sellem) bu konuşmazlarımızı duyunca şöyle buyurdu: "Allah yolunda öldürülenler mi sadece Allah yolunda sayıilyar? Anne babası için çalışan kişi de Allah yolunda sayılır. Ailesi için çalışan kişi de Allah yolunda sayılır. Başkalarına muhtaç kalmamak için kendine çalışan kişi de Allah yolunda sayılır."

 

Sanırım yine: "Anne babasını ve ailesini başkalarına muhtaç etmemek için çalışan kişi de Allah yolunda sayılır" buyurdu.

 

Tahric: İsnadı zayıftır. Bezzar, Müsned (2/370-371) ve Beyhaki, es-Sünenü'l-Kübra (9/25) Bak: Heysemi, Mecmau'z-Zevaid (8/144).

 

 

 

8339- Müslim b. Yesar bildiriyor: Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) çıktığı bir savaşta yolda hizmetini gören bir adama: "Senin ailende yaşlı biri var mı?" diye sordu. Adam: "Hayır, hepsi çocuk" deyince, Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "O zaman cihadını onlara bakarak yap" buyurdu.

Ebu Ubeyd der ki: "Metinde geçen ''kahil'' ifadesi, yaşlı düşmüş kişi anlamındadır. ''

 

Tahric: İsnadı mürseldir. - Ebu Ubeyd, Garibu'l-Hadis (1/12).

 

 

 

8340- Ebu Hureyre'nin bildirdiğine göre Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle buyurmuştur: "Kişinin iki hanımı varsa ve birine diğerinden daha fazla ilgi gösterirse kıyamet gününde huzura bir tarafı diğerinden daha aşağıda (çarpık) olacak şekilde çıkar. ''

Lafız, Aftan'ın lafzıdır. Sonraki rivayetler aileye iyi davranma konusundadır.

 

Tahric: İsnadı sahihtir. Ebu Davud 2/600-601 (3133) ve Tirmizi 3/447 (1141).

 

 

 

8341- Adiy b. Sabit der ki: Abdullah b. Yezid el-Ensari'nin Ebu

Mes'ud'dan rivayette bulunduğunu işittim. Ona: "Resulullah'tan (Sallallahu aleyhi ve Sellem) naklen mi?" diye sorduğumda: "Evet" dedi ve şöyle devam etti: "Hz. Peygamber (Sallallahu aleyhi ve Sellem): ''Müslüman kişinin, karşılığını Allah'tan bekleyerek ailesine yaptığı her bir harcama kendisi için sadaka olur'' buyurdu.''

 

İsnadı sahihtir.

 

Buhari, Adem b. Ebi İyas'tan ve Müslim farklı iki kanalla Şu'be'den nvayet etti. - Buhari, nafakat (6/189). - Müslim, zekat (48) ve Buhari, iman (1/20).

 

Yine Sa'd b. Ebi Vakkas'tan bize bildirildiğine göre Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle buyurmuştur: "Ailene ne kadar çok harcamada bulunursan o kadar çok sevabm olur. Hatta karının ağzına götürdüğün lokmada bile sevabın olur. ''- Buhari, iman (1/20), vasaya (3/186) ile nafakat (6/189).

 

Bu konu hakkındaki rivayetleri es-Sünenü'l-Kübra'da Nafakalar konusu ile Kasem (ven-nuşuz) kitabı altında aktardık. - Beyhaki, es-Sünenü'l-Kübra (7/291,465).

 

 

 

8342- Abdullah b. Amr b. Ümeyye ed-Damri, babasından bildiriyor: Hz. Aişe'nin yanına girdim ve: "Allah için söylemeni istiyorum! Resulullah'ın (Sallallahu aleyhi ve Sellem): ''Ailenize verdiğiniz her bir şey sizin için bir sadakadır'' buyurduğunu işittin mi?" dediğimde Aişe: "Allah da şahit olsun ki evet, duydum! Evet, duydum!" karşılığını verdi.

 

Tahric: İsnadı zayıf olan has en bir hadistir. Tayalisi, Müsned (s. 195), Bezzar, Müsned (2/195196) ve Ahmed, Müsned (4/179) Bak: Heysemi, Mecmau'z-Zevaid (4/324).

 

 

 

8343- Ebu Hureyre'nin bildirdiğine göre Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle buyurmuştur: "Allah yolunda bir dinar infak etsen, yoksul birine bir dinar infak etsen ve ailen için bir dinar infak etsen bunlar arasından sevabı en çok olanı, ailen için infak ettiğin dinardır.''

Müslim, Veki' kanalıyla Sevri'den rivayet etti.

 

Tahric: İsnadı sahihtir. - Müslim, zekat (39).

 

 

 

8344- Hz. Aişe'nin bildirdiğine göre Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle buyurmuştur: "En hayırimız, ailesine en hayıril olanınızdır. içinizden ailesine karşı en hayırlı davranan kişi de benim. Arkadaşınız öldüğü zaman da artık arkasından konuşmayın. ''

 

Tahric: İsnadı sahihtir. Tirmizi 5/709 (3895).

 

 

 

8345- Hz. Aişe'nin bildirdiğine göre Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle buyurmuştur: "Müminler içinde en kamil imana sahip olanlar ahlaki en güzel olanlar ile ailesine karşı yumuşak davrananlardır."

 

İsnadında kopukluk vardır.

 

 

 

8346- Ebu Hureyre'nin bildirdiğine göre Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "En hayırlınız, eşlerine ve kızlarına en hayırlı olanınızdır" buyurmuştur.

 

Tahric: İsnadı zayıftır. İbn Adiy, el-Kamil (7/2720),

 

 

 

8347- Cabir'in bildirdiğine göre Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle buyurmuştur: "İblis tahtını suyun üzerine kurup birliklerini gönderir. İçlerinden en büyük fitneyi çıkaran ona en yakın yerde oturur. Biri gelip: ''Şöyle şöyle yaptım'' deyince, İblis: ''Hiçbir şey yapmamışsın'' karşılığını verir. Sonra biri gelip: ''Biriyle o kadar çok uğraştım ki sonunda onu karısından ayırdım'' deyince, İblis: ''Çok iyisini Çok iyisini'' karşılığını verip onu yanında oturtur ...

Müslim, Ebu Kureyb kanalıyla Ebu Muaviye'den rivayet etti.

 

Tahric: İsnadı sahihtir. - Müslim, sifatu'l-münafikin (67).

 

 

 

8348- Ebu Hureyre'nin bildirdiğine göre Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle buyurmuştur: "Kadın eğe kemiği gibidir. Düzeltmeye kalkarsan kırarsın. Kendi halinde bırakırsan da eğriliğiyle birlikte onunla yaşarsın."

Buhari, Abdulaziz b. Abdillah el-Uveysi'den rivayet etti. - Buhari, nikah (6/145).

 

 

 

 

8349- Ebu Hureyre'nin bildirdiğine göre Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle buyurmuştur: "Kadın eğe kemiğinden yaratılmıştır ve istediğin şekilde doğrultamazsın. Kendi halinde bırakırsan eğriliğiyle birlikte onunla yaşarsın. Düzeltmeye kalkarsan da kırarsın. Kırılması da boşanmasıyla olur. ''

Müslim, İbn Ebi Ömer'den rivayet etti.

 

Tahric: İsnadı sahihtir. - Müslim, rada (59).

 

 

 

8350- Muaviye b. Kurra Ebu İyas der ki: Babamdan işittiğime göre Hz.

Ömer -ki babam, Ömer'e yetişmiştir- şöyle demiştir: "Kişiye, müslüman olmaktan sonra en çok fayda veren şey; güzel yüzlü, güzel huylu, sevecen ve doğurgan bir kadındır. Kişiye, Allah'a şirkten sonra en çok zarar veren şey de kötü huylu, sivri dilli bir kadındır. Vallahi kadınlardan bazıları kurtulması mümkün olmayan bir kelepçe gibiyken bazıları da uzak durulmayacak bir ganimet gibidir."

 

Tahric: Ravileri güvenilirdir. İbn Ebi Şeybe, Musannef (4/308) ve Beyhaki, es-Sünenü'l-Kübra (7/82).

 

 

 

8351- Ömer b. el-Hattab der ki: "Kadınlar üç çeşittir. Kadınlardan biri iffetli, müslüman, yumuşak, sevgi dolu ve doğurgandır. Hayatın zorluklarına karşı ailesinin karşısında değil, yanında yer alıp onlara yardım eder. Böylesi kadınlar nadir bulunur. Bir diğer kadın da; kap gibidir ve çocuk doğurmaktan başka bir işe yaramaz. Diğer bir kadın da; baştaki bitli bağ gibidir. Yüce Allah böylesini erkeklerden dilediğinin boynuna takar ve dilediği zaman da çekip alır." 

Bir sonraki rivayet de bu yöndedir.

 

Tahric: Ravileri güvenilirdir. İbn Ebi Şeybe, Musannef (4/309-310) ve Suyuti, Dürrü'l-Mensur (2/518).

 

 

 

8352- Cabir b. Abdillah'ın bildirdiğine göre Hz. Peygamber (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle buyurmuştur: "Kadınlar üç çeşittir. Biri, kap gibidir ve sadece hamile kalıp çocuk doğurur. Diğeri, kişi için uyuzluk gibidir. Bir diğeri ise, sevecen ve doğurgandır. Kocasına imanında destek çıkar. Böylesi bir kadın da kişi için hazineden daha hayırlıdır. ''

 

Tahric: İsnadı zayıftır. Raimehurmuzi, Emsalu'l-Hadis (111) ve Deylemi, Müsnedü'l-Firdevs 4/314 (6921) Bak: İbn Hacer el-Heytemi, el-İfsahan ahadisi'n-nikah (s. 27,156).

 

 

 

8353- Cerir b. Abdillah'ın bildirdiğine göre Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle buyurmuştur: "Üç kişinin namazı kabul olmaz ve yaptıkları hiçbir iyilik semaya (Allah katma) yükselmez. Bunlardan biri, efendilerine geri dönüp elini ellerinin üzerine koyana kadar firarda olan köledir. Diğeri, tekrar barışana kadar kocasını küstürmüş olan kadındır. Bir diğeri de, ayılıncaya kadar sarhoş olan kişidir. ''

 

Tahric: İsnadı zayıftır. Beyhaki, es-Sünenü'l-Kübrd (1/389).

 

 

 

8354- İbn Abbas der ki: Kadının biri: "Ey Allah'ın Resulü! Kadın için cihadın yerini tutacak olan şey nedir?" diye sorunca, Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Kocaya itaat ve onun haklarına riayettir" buyurdu.

 

Tahric: İsnadı zayıftır. Bezzar, Müsned (2/181) Bak: Suyuti, Dürrü'l-Mensur (2/518) ve Heysemi, Mecmau'z-Zevaid (4/308).

 

 

 

8355- Husayn b. Mihsan el-Hatmi bildiriyor: Halam bir şey sormak için Resulullah'a (Sallallahu aleyhi ve Sellem) gitti. Hz. Peygamber (Sallallahu aleyhi ve Sellem) ona: "Kocan var mı?" diye sordu. Halam: "Evet!" dedi. Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Ona karşı nasıisın?" diye sorunca, halam: "Ey Allah'ın Resulü! Hizmetini görüyorum" dedi. Bunun üzerine Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Kocana iyi davran. Zira o, senin (itaat etmen halinde) cennetin ve (asi olman halinde) cehennemindir" buyurdu.

 

Tahric: İsnadı hasendir. Nesai, işretu'n-nisa (83).

 

 

 

8356- Husayn b. Mihsan bildiriyor: Halam bir iş için Hz. Peygamber'in (Sallallahu aleyhi ve Sellem) yanına geldi. İşi bitince Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) ona:

"Kocan var mı?" diye sordu. Halam: "Evet!" dedi. Hz. Peygamber (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Ona karşı nasLisın?" diye sorunca, halam: "Elimden geldiği kadar hizmetini görüyorum" dedi. Bunun üzerine Hz. Peygamber (Sallallahu aleyhi ve Sellem):

"Kocana karşı nasLi olduğuna dikkat et. Zira o senin (itaat etmen halinde) cennetin ve (asi olman halinde) cehennemindir" buyurdu.

 

Tahric: Ravileri güvenilirdir. Nesai, işretu'n-nisa (77,78,79).

 

 

 

8357- Başka bir kanalla bir önceki hadisin aynısı bildirilmiştir.

 

Tahric: İsnadı sahihtir. Beyhaki, Adab (57).

 

 

 

8358- İbn Abbas der ki: Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "içinizden kimlerin cennete gireceğini sizlere söyleyeyim mi?" buyurunca: "Ey Allah'ın Resulü! Tabi ki söyle" dediler. Hz. Peygamber (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle buyurdu: "Peygamber cennete olacaktır. Sıddik olanlar cennette olacaktır. Şehitler cennette olacaktır. Bebekken ölenler cennette olacaktır. Şehrin diğer uzundaki din kardeşini sadece Allah (lzası için ziyaret eden kişi cennette olacaktır. Kocasına karşı sevecen olan, onunla ilgilenen, kocası küstüğünde gelip elini tutan ve ''Ba(lşmadan gözüme uyku girmez'' diyen kadın da cennette olacaktır.''

 

Tahric: İsnadı zayıftır. Nesai, işretu'n-nisa (257).

 

 

 

8359- Başka bir kanalla bir önceki hadisin aynısı bildirilmiştir.

İsnadı oldukça zayıftır.

 

Tahric: İsnadı zayıftır. Taberani, M. el-Kebir 12/59 (12467), M. el-Evsat 2/422 (1764) ile M. es-Sağir (1/46) Bak: İbn Hacer, el-Metalibu'l-Aliye (2/33, 406) ve Heysemi, Mecmau'z-Zevaid (4/313).

 

 

 

8360- Zeyd b. Sabit bildiriyor: Resulullah'ın (Sallallahu aleyhi ve Sellem), kızına: "Bir kadında en sevmediğim şey, kocasından çokça şikayette bulunmasidır" buyurduğunu işittim.  

 

Tahric: İsnadında cehalet vardır. Suyuti, Dürrü'l-Mensur (2/517).

 

 

 

8361- Ümmü Musa der ki: "Ca'de b. Hubeyre kızlarından birini evlendirdiği zaman gerdek gecesi kızıyla başbaşa kalır, kötü davranışlarda ve hoş olmayan tutumlarda bulunmamasını tavsiye ederdi.''

 

Tahric: İsnadı ceyyiddir. İbn Ebi Şeybe, Musannef (4/309).

 

 

 

8362 - Hasan( -ı Basri) bildiriyor: Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem), Osman'ın karısına (yani kendi kızı Ümmü Gülsüm'e) şöyle buyurdu: "Kızım; Kocası siyah dağdaki taşlan kırmızı bir dağa veya kırmızı dağdaki taşlan siyah bir dağa taşımasını emretse bile kocasının bu isteğine yüz vermeyen ve yüzüne karşı ona ağır laflar eden kadın, kadın değildir. Onun için kocana karşı iyi ol, ''

 

Tahric: İsnadı zayıf olan mürsel bir hadistir. Suyuti, Dürrü'l-Mensur (2/517).

 

 

 

8363- Ebu Hureyre der ki: Resulullah'a (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Hangi kadınlar hayırlıdır?" diye sorulunca: "Kocası baktığında ona neşe veren, bir şey istediğinde söz dinleyen. malı ve namusu konusunda kocasının istemediği davranışlarda bulunmayan kadınlardır" buyurdu. 

 

Tahric: İsnadı hasendir. Nesai, işretu'n-nisa (75).

 

Leys b. Sa'd bunu İbn Adan'dan: "Namusu ve kocasının malı konusunda" lafzı yla rivayet etmiştir. - Nesai, işretu' n-nisa (68).

 

 

 

8364- Ebu Bişr bildiriyor: Esma b. Harice el-Fezari evlenen kızını kocasına teslim edeceği zaman ona şöyle dedi: Kızım! Kocana cariye ol ki o da sana köle olsun. Ona fazla yakın durma, yoksa senden usanır. Çok fazla da uzak durma, yoksa ona bir yük olursun. Ona karşı annene söylediğim gibi ol ki annene şöyle demiştim: "Bana karşı hoşgörülü ol ki seni hep seveyim Kızıp öfkelendiğim zaman bana cevap verme Sevgi ile eziyet kişide bir araya geldi mi Çok geçmeden sevginin gideceğini gördüm."

 

Tahric: İbn Asakir, Tehzib T. Dimaşk (3/46).

 

 

 

8365- Abdullah b. el-Mübarek der ki: "Bir malı kazanırken de infak ederken de Allah'ın rızasını gözetmek insanların mahrum kaldığı hasletlerden iki tanesidir.''

 

İsnadı ceyyiddir.

 

 

 

8366- Hasan( -ı Basri) der ki: "Bir malı helalinden kazanmak düşmanla savaşmaktan daha zordur.''

 

İsnadında bir sakınca yoktur.

 

 

 

8367- Abdullah (b. Mes'ud)'un bildirdiğine göre Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Helal yoldan kazanç, farz olan ibadetlerden sonra yerine getirilmesi gereken bir farzdır" buyurmuştur.

Ebu Abdillah der ki: "Abbad b. Kesir bunu Seyri'den rivayette tek kalmıştır."

 

Tahric: İsnadı zayıftır. Taberani, M. el-Kebir 10/90 (9993), Ebu Nuaym, Ahbaru Isbehan (2/339), DeyIemi, Müsnedü'l-Firdevs 2/441 (3918), İbn Hibban, el-Mecruhin (2/160) ve Zehebi, Mizan (2/370).

 

 

 

8368- Enes b. Malik der ki: Kadınlar Resulullah'a (Sallallahu aleyhi ve Sellem) geldi ve: "Ey Allah'ın Resulü! Erkekler Allah yolunda cihadla sevabın tümünü aldılar. Bize, Allah yolunda cihad edenler gibi sevap kazandıracak bir amel yok mu?" dediler. Hz. Peygamber (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Birinizin evinin hizmetini gereği gibi yapması Allah yolunda cihad eden kişinin ameline denk olur" buyurdu.2

Ravlı bunu rivayette tek kalmıştır.

 

Tahric: İsnadı çok zayıftır. Ebu Ya'la, Müsned 6/141-142 (3416), İbn Adiy, el-Kamil (3/1003), Zehebi, Mizan (2/61) ve İbn Hacer, el-Lisan (2/468).

 

 

 

8369- Müslim b. Ubeyd bildiriyor: Abduleşhel oğullarından Esma binti Yezid el-Ensariyye, ashabıyla birlikte oturan Hz. Peygamber'in (Sallallahu aleyhi ve Sellem) yanına geldi ve şöyle dedi: "Anam babam sana feda olsun! Diğer kadınların adına sana geldim. Canım sana feda olsun! Bilmeni isterim ki batıda veya doğuda buraya geldiğimi duyan ne kadar kadın varsa da hepsi benimle aynı görüşte. Yüce Allah seni hak ile hem erkek, hem de kadınlara gönderdi. Sana da, seni gönderen İlah'a da inandık. Biz kadınlar evlerinizde oturuyor, şehvetlerinizi gideriyor ve çocuklarınızı karnımızda taşıyoruz. Siz erkekler ise bizden bu yönden üstün tutuldunuz. Zira Cuma'ya gidiyor, cemaate katılıyor, cenazelere çıkıyor, hastaları ziyaret ediyor, hac üzerine hac yapabiliyor ve bunların hepsinden de daha değerlisi Allah yolunda cihada çıkıyorsunuz. Biz ise erkeğimiz hac veya umre veya cihad için çıktığı zaman geride malını koruyor, giysilerini hazırlıyor ve çocuklarının bakımını yapıp büYÜtüyoruz. Ey Allah'ın Resulü! Bu durumda bu konularda size verilecek sevaba ortak olur muyuz?"

 

Bunun üzerine Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) tüm vücuduyla ashabına doğru döndü ve: "Dini konusunda bir soruyu bu kadından daha güzel soran birini daha duydunuz mu?" diye sordu. Ashabı: "Ey Allah'ın Resulü! Bunun gibi soru sorabilen bir kadının daha olabileceğini düşünmüyoruz" dediler. Sonra Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem), Esma'ya döndü ve: "Ey kadın' Git ve senden haber bekleyenlere: ''Birinizin kocasına iyi davranması, rızasını gözetmesi ve sözünü dinlemesi sevap bakımından bizim bu yaptıklarımıza denktir'' de" buyurdu. Bu sözün ardından Esma sevinç içinde tehlil ederek ve tekbir getirerek oradan ayrıldı.

 

Tahric: Suyuti, Dürrü'l-Mensur (2/518).

 

 

 

8370- Ümmü Seleme'nin bildirdiğine göre Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem):

"Kocası kendisinden razı bir şekilde ölen kadın cennete girer" buyurmuştur.

 

Tahric: İsnadı zayıftır. Tirmizi 3/466 (1161) ve İbn Mace 1/595 (1854).

 

Bir sonraki konu için aşağıdaki link’e tıklayın:

 

Dindarlara Yakın Durmak, Onları Sevmek ve Aralarında Selamı Yaymak