58.ŞUBE: Köle...’e İyi davranmak |
Kişinin Elinin Altında Bulunanlara (Kölelere) İyi
Davranması |
Yüce Allah:
"Rabbin, sadece kendisine kulluk etmenizi, ana babanıza da iyi
davranmanızı emretti"[İsra 23] buyurmuştur.
Yine: "Allah'a
ibadet edin ve ona hiçbir şeyi ortak koşmayın. Ana babaya, akrabaya, yetimlere,
yoksullara, yakın komşuya, uzak komşuya, yanınızdaki arkadaşa, yolcuya,
elinizin altındakilere iyilik edin. şüphesiz Allah, kibirlenen ve övünen
kimseleri sevmez"[Nisa 36] buyurmuştur.
8193- Enes der ki:
ResululIah'ın (Sallallahu aleyhi ve Sellem) vefat anında nasihatlerinin geneli:
"Namazlarınıza dikkat edin! Elinizin altındakiler konusunda dikkatli
davranm" yönündeydi. Sonlara doğru bunu içinden geçiriyor, ancak söze
dökemiyordu.
Tahric: İsnadı sahihtir.
İbn Mace 2/900-901 (2697).
Başka bir kanalla bu
hadisin aynısı rivayet edilmiştir. - İsnadı sahihtir. İbn Mace 1/519 (1625).
8194- Hz. Aişe'nin
bildirdiğine göre Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle buyurmuştur:
"Cebrail komşu konusunda bana o kadar çok tembihte bulundu ki komşuyu
komşuya mirasçı kılacak sandım. Yine köleler konusunda bana o kadar çok
tembihte bulundu ki neredeyse ona bir zaman belirleyeceğini, bu zaman gelince
de özgür kalacağını zannettim. ''
İsnadı hasendir.
Komşu hakkındaki hadisi
Müslim, Leys ve başkalarından rivayet etti. Köleler konusundaki hadis de Müslim
ile Buhari'nin şartlarına göre salıihtir. - Müslimı birr (140) ve Buhari, edeb
(7/78).
8195- Hz. Ali der ki:
Resulullah'ın (Sallallahu aleyhi ve Sellem) son sözlerinden biri:
"Namaz!
Namazlarınıza dikkat edin! Elinizin altındakiler konusunda da Allah'tan
korkunı" sözü idi.
Ebu Davud başka bir
kanalla bunun aynısını rivayet etti.
Tahric: İsnadı hasendir.
- Ebu Davud 5/359 (5156) ve İbn Mace 2/901 (2698).
Halimi der ki:
"Yüce Allah, sonra da Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) ümmetine
anne babaya ihsanı, namazı emreder gibi köle ve cariyelere iyi davranmayı
emretmiştir. Bu da onlara ihsanda bulunmayı, zulmetmemeyi gerektirmektedir. Bu
yönde ilk yapılması gereken şey kişinin sahip olduğu köle ve cariye için
"Kulum" dememesi, bunun yerine "Oğlum" veya
"Kızım" demesidir. Bu konuda Resulullah'tan (Sallallahu aleyhi ve
Sellem) gelen rivayet buna delalet etmektedir.''- Halimi, el-Minhac (3/266).
8196- Ebu Hureyre'nin
bildirdiğine göre Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle buyurmuştur:
"Hiç kimse kölesi veya cariyesi için ''Kulum'' demesin. Zira erkek kadın
hepiniz Allah'ın kullarısınız. Bunun yerine kölem, cariyem veya oğlum, kızım
desin. ''
Müslim, Sahih'de Kuteybe
ve başkasından rivayet etti.
Tahric: İsnadı sahihtir.
- Müslim, edeb (13).
Halimi der ki:
"Kişinin kölelerine yönelik bundan sonra yapması gereken şey de ona
gücünün yetmeyeceği görevler vermemesi, aç ve çıplak bırakmaması, kalbini
kıracak şekilde ağır sözler söylememesi ve yaralayacak şekilde dövmemesidir.
Ancak şerı cezayı gerektiren bir suç işlediği zaman bu cezayı uygular ...
" Sonrasında Halimi kölelere iyi davranma konusunu detaylıca anlatır. -
Halimi, el-Minhac (3/267).
es-Sünenü'I-Kübra.'da
nafakalar konusu içinde bu yöndeki rivayetleri zikrettik. Burada bazılarını
zikredeceğiz.
8197- Ebu Hureyre'nin
bildirdiğine göre Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle buyurmuştur:
"Kölenin yiyecek ile giyeceğinin efendisi tarafından karşılanması gerekir.
iş konusunda da ancak gücünün yetebileceği kadarı kendisinden istenmelidir
...
Tahric: İsnadı hasendir.
Buhari, el-Edebu'I-Müfred (192).
8198- Ma'rur b. Suveyd
der ki: Ebu Zer el-Gifarl'yi üzerinde bir hırkayla gördüm. Kölesinin üzerinde
de aynı şekilde bir hırka vardı. Ona bunun sebebini sorduğumuzda şöyle dedi:
"Zamanında bir köleye sövmüştüm ve beni Resulullah'a (Sallallahu aleyhi ve
Sellem) şikayet etmişti. Hz. Peygamber (Sallallahu aleyhi ve Sellem) bana:
"Onu annesiyle mi ayıpladın" diye çıkıştı ve şöyle buyurdu:
"Onlar, Yüce Allah'ın sizlerin elinin altına verdiği kardeşlerinizdir.
Yüce Allah kimi diğer bir kardeşinin elinin altında kılarsa ona yediğinden
yedirsin, giydiğinden giydirsin ve ona gücünü aşan bir iş vermesin. Gücünü aşan
bir iş verdiyse de ona yardım etsin."
Buhari, Adem'den ve
Müslim, Gunder kanalıyla Şu'be'den rivayet etti. - Buhari, itk (3/113) ile iman
(1/13). - Müslim, iman (40).
8199- Ebu Zer
el-Gifari'nin bildirdiğine göre Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle
buyurmuştur: "Fakir kişi zengin için bir imtihandır. Zayıf kişi güçlü kişi
için bir imtihandır. Köle kişi de efendi için bir imtihandır. Onun için efendi
Allah'tan korksun ve kölesine kaldıramayacağı yükler yüklemesin. Yapamayacağı
bir iş söylediği zaman ona yardımcı olsun. Yapamadığı zaman da ona eziyet
etmesin. ''
Tahric: İsnadı zayıftır.
Suyuti, Dürrü'l-Mensur (2/533).
8200- Ebu Zer el-Gifari
bildirdiğine göre Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle buyurmuştur:
"Hizmetinizi ve işlerinizi gören kölelerinize yediğinizden yedirip
giydiğinizden giydirin. ''
Tahric: İsnadı hasendir.
Ahmed, Müsned (5/168,173).
8201- Cerir b. Abdilhamid
ise bunu Mansur'dan: "Hizmetinizi ve işlerinizi gören kölelerinize
yediğinizden yedirip giydiğinizden giydirin. işinize yaramayan ve iş yapamayan
kölelerinizi ise satın, Allah'ın yarattıklarına eziyet etmeyin" lafzıyla
rıvayet etmıştır.
Tahric: İsnadı sahihtir.
Ebu Davud 5/361 (5161).
Beyhaki der ki: Olması
gereken de budur. Hatta kişi köleleriyle aynı yemeği yiyip aynı giysilerden
giyse daha iyi olur. Bunu yapmayacak olan kişi için de Resulullah (Sallallahu
aleyhi ve Sellem): "Kölenin yiyecek ile giyeceğinin maruf ölçüler içinde
efendisi tarafından karşılanması lazımdır" buyurmuştur.
Şafii der ki:
"Bizim yanımızda maruf olan ölçü, kişinin yaşadığı bölgede insanların
yiyip giydiğidir."
8202- Ebu Hureyre'nin
bildirdiğine göre Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle buyurmuştur:
"Kölenin yiyecek ile giyeceğinin efendisi tarafından karşılanması
lazımdır. iş konusunda da gücünü aşan işler kendisinden istenmemelidir. ''
İsnadı sahihtir.
Müslim, Amr b. el-H aris
kanalıyla Bukeyr'den rivayet etti.- Müslim, iman (41).
8203- Süfyan b. Uyeyne
aynısını Muhammed b. Aclan - Bukeyr Aclan b. Muhammed - Ebu Hureyre kanalıyla
rivayet edip "Maruf ölçüler içinde" eklemesini yapar. Yine: "iş
konusunda da ondan gücünü aşan bir iş istemez" lafzını kullanır.
Tahric: İsnadı sahihtir.
Şafii, es-Sünenü'I-Me'sure 393 (548), Tahavi, Şerh Meani'l-Asar (4/357), Ahmed,
Müsned (2/247), Humeydi, Müsned (2/489) ve Abdurrezzak, Musannef 9/448 (17967).
8204- Ebu Hureyre'nin
bildirdiğine göre Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle buyurmuştur:
"Sizden birinize hizmetçisi yemek yapıp getirdiği zaman, eğer hizmetçi o
yemeğin sıcakliğını ve kokusunu duymuşsa sizinle yemesi için davet edin.
Etmeyecekseniz de eline o yemekten birazını verin."
Tahric: İsnadı sahihtir.
Ahmed, Müsned (2/316).
8205- Ebu Hureyre'nin
bildirdiğine göre Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle buyurmuştur:
"Sizden birinize hizmetçisi yemek yapıp getirdiği zaman sofraya onu da
oturtsun. Oturtmayacaksa da ona bir iki lokma versin, zira yemeğin sıcağına ve
dumanına katlanan hizmetçidir ...
Buhari, Hafs b. Ömer ve
başkası kanalıyla Şu'be'den rivayet etti. - Buhari, at'ime (6/214) ile itk
(3/125).
8206- Ebu Hureyre'nin bildirdiğine
göre Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle buyurmuştur: "Kölen
kardeşin gibidir. Sana yemek yaptığı zaman sofraya onu da oturt. Oturmayı kabul
etmezse de ona yemesi için biraz ver. Yüzlerine de vurmayın.''
Tahric: İsnadı sahihtir.
Tayalisi, Müsned (s. 312).
8207- Ebu Mes'ud
el-Ensari der ki: Kölemin birini döverken arkamdan bir sesin: "Ey Ebu
Mes'ud! Bil ki ... " diye seslendiğini işittim. Ancak öfkemden dolayı
dönüp de bakmadım. Yanıma yetişince de sesin sahibinin Resulullah (Sallallahu
aleyhi ve Sellem) olduğunu gördüm. Heybetinden dolayı da kamçı elimden düştü.
Hz. Peygamber (Sallallahu aleyhi ve Sellem) bana: "Valiahi, Yüce Allah
senin bu köleye yapabileceğinden daha fazlasını sana yapabilir!" buyurdu.
Bunun üzerine: "Ey Allah'ın Resulül Vallahi bundan sonra hiçbir kölemi bir
daha asla dövmeyeceğim" dedim.
Müslim, İshak b.
İbrahim'den rivayet etti. - Müslim, iman (34).
8208- Ebu Mes'ud
el-Ensarı der ki: Kölemin birini döverken arkamdan bir sesin: "Ey Ebu
Mes'ud! Bil ki Yüce Allah senin bu köleye yapabileceğinden daha fazlasını sana
yapabilir" diye seslendiğini işittim. Dönüp baktığımda sesin sahibinin
Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) olduğunu gördüm. "Ey Allah'ın
Resulül Allah rızası için bu köle hürdür" dediğimde ise, Resulullah
(Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Şayet böyle yapmasaydın cehennem ateşi
seni yakacaktı (veya sana dokunacaktı)" buyurdu.
Müslim, Sahih'de Ebu
Kureyb'den rivayet etti.- Müslim, iman (39).
8209- Şu'be der ki:
Muhammed b. el-Münkedir bana: "Adın ne?" diye sorunca:
"Şu'be" karşılığını verdim. Bunun üzerine bana şöyle dedi: "Ebu
Şu'be'nin bana bildirdiğine göre Süveyd b. Mukarrin el-Müzenı bir adamın
kölesine tokat attığını görünce ona şöyle demiştir: "Yüze vurmanın haram
olduğunu bilmiyor musun? Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) zamanında
yedi kardeşten biriydim ve hepimizin hizmetini gören tek bir hizmetçimiz vardı.
İçimizden biri ona tokat atınca Hz. Peygamber (Sallallahu aleyhi ve Sellem) onu
azat etmesini emretti."
Müslim, Şu'be'den
rivayet etti.
Tahric: İsnadı sahihtir.
- Müslim, iman (33).
Hizmetçi ile ilgili bu
hadisi Muaviye b. Süveyd b. Mukarrin de babasından naklen rivayet etmiş, ancak
sonunda başka hizmetçilerinin olmadığını söylediklerinde Resulullah'ın
(Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Ona ihtiyaçları kalmayıncaya kadar onlara
hizmet etsin, sonra da onu serbest bıraksınlar" buyurduğunu aktarmıştır. -
Müslim, iman (31).
8210- Ebu Ömer der ki: İbn
Ömer'in yanına geldiğimde bir kölesini azat etmişti. Sonra eline bir çöp aldı
ve şöyle dedi: "Bunun kazandıklarının bana şunun kadar bir getirisi yok!
Resulullah'ın da (Sallallahu aleyhi ve Sellem): ''işlemediği bir suçtan dolayı
kölesine tokat atan veya onu cezalandıran kişinin bu yaptığının kefareti o
köleyi azat etmesidir'' buyurduğunu işittim."
Müslim, Ebu Kamil
kanalıyla Ebu Avane'den rivayet etti.
Tahric: İsnadı has en
olan sahih bir hadistir. - Müslim, iman (29).
8211- Ebu Hureyre der
ki: Ebu'l-Kasım (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle buyurdu:
"Kişi kölesine zina
isnadında bulunduğu zaman şayet söylediği doğru değilse kıyamet gününde (bu
iftirasından dolayı) kendisine had (ceza) uygulanır."
Müslim, Ebu Bekr b. Ebi
Şeybe'den ve Buhari, Yahya el-Kattan kanalıyla Fudayl b. Gazvan'dan rivayet
etti.
Tahric: İsnadı sahihtir.
- Müslim, iman (37) - Buhari, hudud (8/34).
8212- Enes'in
bildirdiğine göre Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle buyurmuştur:
"Yüce Allah her bir idareciyi idaresinden sorumlu olduğu kişilerin
haklarına riayet edip etmediği konusunda hesaba çekecektir.''
Ebu Ahmed der ki:
"İshak b. Raheveyh bunu rivayette tek kalmıştır."
Tahric: Ravileri
güvenilirdir. Nesai, ışretu'n-nisa (292,293)0
8213- Ebu Hureyre'nin
bildirdiğine göre Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle buyurmuştur:
"En hayırlı sadaka. ihtiyaç fazlası olan maldan verilen sadakadır. Veren
el de alan elden üstündür. (Kendi ihtiyacm olan maldan verirsen de) karın sana:
''Ya harcamalarımı karşıla ya da beni boşa!'' der. Kölen: ''Ya ihtiyaçlarımı
karşıla ya da beni sat!'' der. Oğlun da: ''(Sadaka verdiğin kişileri) benden
daha fazla mı seviyorsun? Beni kime bırakıyorsun?'' der ...
Tahric: Ravileri
güvenilirdir. Buhari, el-EdEbu'I-Müfred (196) ve İbn Hibban, Sahih 4/96 (2436).
8214- Rafi' b. Mekis'in
bildirdiğine göre Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle buyurmuştur:
"Kötü ahlak kişi için mutsuzluk kaynağıdır. Köleye iyi davranmak
berekettir. Sadaka da kötü bir ölümden korur. ''
Tahric: İsnadı zayıftır.
İbn Main, Tarih (2/255-256).
8215- Ebu Bekr
es-Sıddik'in bildirdiğine göre Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem):
"Kölelerine kötü
davranan kişi cennete giremez. Bir müslümana zarar veren veya ona tuzak kuran
kişi lanetlenmiştir" buyurmuştur.
Tahric: İsnadı
çabayıftır. Tirmizi 4/332 (1941) ve İbn Mace 2/217 (3691).
8216- Ebu Bekr
es-Sıddik'ın bildirdiğine göre Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem):
"Kölelerine kötü
davranan kişi cennete giremez" buyurmuştur.
Tahric: İsnadı zayıftır.
Tirmizi 4/334 (1946).
8217- Cabir el-Cu'fi
bunu Şa'bi - Murra el-Hemdani - Ebu Bekr esSıddik kanalıyla Hz. Peygamber'den
(Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Kölelerine kötü davranan kişi cennete
giremez. Bir müslümana zarar veren veya ona tuzak kuran kişi
lanetlenmiştir" lafzıyla aktarmıştır.
Tahric: İsnadı zayıftır.
Mervezi, Müsnedü Ebi Bekr es-Sıddik (102) ve Ebu Ya'la, Müsned 1/96 (96).
8218- Cabir - Amir -
Mesruk - Ebu Bekr kanalıyla Resulullah'tan (Sallallahu aleyhi ve Sellem):
"Kölelerine kötü davranan kişi cennete giremez. Bir müslümana zarar veren
veya onu aldatan kişi lanetlenmiştir" lafzı yla da rivayet
edilmiştir.
Tahric: İsnadı çok
zayıftır. Hatibı Tarih (1/403), Mervezi, Müsnedü Ebi Bekr es-Sıddik (99) ve Ebu
Nuaym, Hilye (4/164).
8219- İbn Ömer der ki:
Adamın biri Hz. Peygamber'e (Sallallahu aleyhi ve Sellem) geldi ve: "Ey
Allah'ın Resulü! Günde kölemizi kaç defa affedelim?" diye sordu.
Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Yetmiş defa!" karşılığını
verdi.
Tahric: İsnadı hasendir.
Tirmizi 4/336 (1949).
8220- Ebu Said
el-Hudri'nin bildirdiğine göre Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem):
"Biriniz, kölesini
döverken Allah'ı andığı zaman dövmeyi bıraksın" buyurmuştur.
Tahric: İsnadı çok
zayıftır. Tirmizi 4/337 (1950).
8221- İbn Ömer der ki:
Adamın biri Hz. Peygamber'e (Sallallahu aleyhi ve Sellem) geldi ve:
"Karımın üzerimdeki hakları nedir?" diye sordu. Allah Resulü
(Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Yediğinden ona yedirir, giydiğinden de ona
giydirirsin" buyurdu. Adam: "Komşumun üzerimdeki hakları nedir?"
diye sorunca, Allah Resulü (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Ona iyilik
yapar, kötülük yapmaktan da sakınırsın" buyurdu. Adam: "Kölemin
üzerimdeki hakları nedir?" diye sorunca da Hz. Peygamber (Sallallahu
aleyhi ve Sellem): "Kıyamet gününde kölenden yana diğer ikisinden (karın
ve komşundan) daha fazla sorumlu tutulacaksın" buyurdu.
Tahric: İsnadı zayıftır.
Suyuti, Dürrü'l-Mensur (2/533).
8222- İbn Ömer'in
bildirdiğine göre Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle buyurmuştur:
"Kölelerinizi dövmeyiniz, zira onu döverken nelere sebep olacağınızı
bilemezsiniz. ''
İkrime b. Halid bunu
rivayette tek kalmıştır.
Tahric: İsnadı zayıftır.
İbn Adiy, el-Kamil (5/1915), Ebu Ya'la, Müsned 10/114 (5744) ve Ukayli, Du'afa
(3/373) Bak: Heysemi, Mecmau'z-Zevaid (4/238).
8223- Hz. Aişe -ki
başkaları da bunu Abdullah b. Ayyaş b. Ebi Rabia'nın azatlısı Ziyad'dan, o da
işittiği bir adamdan- bildiriyor: Ashabdan Resulullah'ın (Sallallahu aleyhi ve Sellem)
önünde oturan adamlardan biri: "Ey Allah'ın Resulü! Bana hıyanet eden,
yalan söyleyen ve asi olan iki tane kölem var. Buna karşılık ben de onları
dövüyor ve sövüp sayıyorum. Bu yaptığımdan dolayı hesapta benim durumum
nedir?" diye sordu. Allah Resulü (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şu
karşılığı verdi: "Sana olan hıyanetleri. isyanları ve yalanları ile buna
karşılık onlara verdiğin ceza hesaplanacak, şayet verdiğin ceza onların
suçlarına oranla daha az ise senin onlardan alacağın olur. Verdiğin ceza onların
suçlarına denk ise hesabınız baş başa gelecek ne lehinde. ne de aleyhinde bir
durum olacaktır. Ancak verdiğin ceza suçlarına oranla daha fazla ise kısas
yapılarak bu fazlalık senden alınacaktır."
Bu cevabı duyan adam
Resulullah'ın (Sallallahu aleyhi ve Sellem) önünde feryat figan ağlamaya
başladı. Hz. Peygamber (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Neyi var? Allah 'ın
Kitab' ında ki: ''Kıyamet günü adalet terazileri kurarız. Artık hiç kimse
hiçbir haksızlığa uğratılmaz. Hardal tanesi kadar olsa bile yapılanı ortaya
koyarız. Hesap gören olarak biz yeteriz''[Enbiya 47] ayetini okumaz
mısın?" buyurdu. Bunun üzerine adam: "Ey Allah'ın Resulü! Benim için
onlardan ayrılmadan daha hayırlı bir çözüm görmüyorum. Sen de şahit ol ki artık
özgürdürler" dedi.
Metne bakılırsa
isnadının ikinci değil ilk (Hz. Aişe'den gelen) isnad olduğu görünüyor.
yazarlardan birinin hatası da olabilir.
Tahric: İlk isnadı
sahihtir. Diğer isnadında ise cehalet vardır. Ahmed, Müsned (6/280) ve İbn
Main, Tarih (1/274) Bak: Suyuti, er-Dürrü'l-Mensur (5/632-633).
8224- Enes'in
bildirdiğine göre Hz. Peygamber (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle
buyurmuştur: "Kölelerinden yana efendinin vay haline! Efendilerinden yana
kölelerin vay haline! Fakirden yana zenginin vay haline! Güçlüden yana fakirin
vay haline!"
İsnadında kopukluk
vardır.
7057. hadiste geçti.
8225- Ebu Hureyre ile
Zeyd b. Halid el-Cuheni der ki: Resulullah'a (Sallallahu aleyhi ve Sellem) evli
olmayan cariyenin zina etmesi sorulunca, Allah Resulü (Sallallahu aleyhi ve Sellem):
"Zina ettiği zaman onu kamçılayın. Bir daha zina ederse yine kamçılayın.
Bir daha zina ederse yine kamçılayın. Bir daha zina ederse de bir ip
karşılığında olsa dahi onu satm" buyurdu.
İbn Şihab der ki:
"Ubeydullah rivayet ederken zina etmesini üç defa mı yoksa dört defa mı
tekrarladığını bilmiyorum."
Buhari ve Müslim,
Sahih'de Malik'ten rivayet ettiler. - Buhari, büyu' (3/26) ile hudud (8/29) ve
Müslimı hudud (33)0
Kölelere had uygulama
konusunu es-Sünenü'l-Kübra ile Ma'rifetü's-Sünen ve'ı-Asar'da zikrettik.
8226- Amr b. Hureys'in
bildirdiğine göre Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem):
"Kölenin işini ne
kadar hafifletirsen Mizan'da o kadar sevabm olur" buyurmuştur.
Tahric: Ravileri sika olan
mürsel bir hadistir. Ebu Ya'la, Müsned 3/50-51 (1472) Bak: İbnu'l-Esir,
Üsdü'l-Gabe (4/214) ve Heysemi, Mecmau'z-Zevaid (4/239).
8227- (İmam) Malik
bildiriyor: "Ömer b. el-Hattab her Cumartesi günü şehrin dış semtlerine
giderdi. Orada gücünü aşan bir işte çalışan köle gördüğü zaman ona yardım
ederdi."
Tahric: Ravileri
güvenilirdir. Malik, Muvatta (s. 980).
8228- Ebu Süheyl b.
Malik, babasından bildiriyor: Hz. Osman'ın hutbe verirken şöyle dediğini
işittinı: "Mesleği olmayan cariyeden çalışıp para getirmesini istemeyin!
Zira böylesi bir cariyeden kazanç beklediğiniz zaman cinsel organı (zina) ile
bu kazancı sağlayacaktır. Küçük olan köleden de kazanç beklemeyin. Zira bir şey
bulamazsa hırsızlık yapacaktır. Yüce Allah sizleri iffetli kılmışsa iffetli
kalmaya çalışın. Yiyeceklerden de sadece helal olanları yiyin."
Tahric: İsnadı
ceyyiddir. Malik, Muvatta (s, 981) ve Ebu Nuaym, Ahbaru Isbehan (1/173).
8229- Münzir es-Sevri
bildiriyor: Rabi b. Huseym çer çöpü bizzat kendisi süpürüp temizlerdi.
Kendisine: "Yerine başkası da bunu yapar" denildiği zaman da:
"Bu işten kendi nasibimi almak isterim" karşılığım verirdi. -Veki'
der ki: "İşten kasıt hizmettir."
Tahric: Beyhaki'nin
hocasını tanımıyorum. Veki', Zühd 3/802 (491), Ahmed, Zühd (s. 339), İbn Ebi
Şeybe, Musannef (13/397), Ebu Nuaym, Hilye (2/116), Hennad, Zühd (731), İbn
Sa'd, Tabakat (6/188) Bak: İbnu'l-Cevzi, Sifatu's-Safve (3/66),
8230- Ebu Amr b. el-Ala
der ki: Bir gün Ala b. Zeyd'i ziyarete gittim ve akşama kadar yanında kaldım.
Hizmetini gören bir kölesi vardı. Ancak bu köle kadar efendisine az itaat eden
ve sözlerini dinlemeyen bir köle daha görmedim. Ona: "Ey Ebu Salim! Bu
köleyi ne diye yanında tutuyorsun? Satıp senden uzaklaştır veya başkasıyla
değiştir" dediğimde: "Vallahi sadece bir şeyden dolayı onu yanında
tutuyorum" karşılığım verdi. Ona: "Nedir?" diye sorduğumda:
"Onun sayesinde hilmi (ağırbaşlılığı) öğreniyorum" dedi.
Bir sonraki konu için aşağıdaki link’e
tıklayın:
59. Şube
Efendilerin Köle Üzerindeki Hakları