Mütevazı Olmak; Kibri, Gururlanmayı ve Övünmeyi
Terketmek |
7781- Beni Muşaci'
kabilesinden İyad b. Himar: "Bir gün Resulullah (Sallallahu aleyhi ve
Sellem) bize hutbe vermek için kalktı" deyip hadisi aktardı ve sonunda
şöyle buyurduğunu söyledi: "Yüce Allah bana birbirinize tevazu
göstermenizi. hatta hiç kimsenin başka birine karşı övünmemesini. vahyetti. ''
İsnadı hasen, hadis
sahilitir.
Sülemi'nin, İyad b.
Himar'dan naklettiğine göre ise Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem)
hutbesinde şöyle buyurdu: "Yüce Allah bana birbirinize tevazu
göstermenizi. hatta hiç kimsenin başka birine karşı övünmemesini. vahyetti."
Müslim bu hadisi Ebu
Ammar'dan: "o .. ve kimse kimseye zulmetmesin" şeklinde rivayet etti.
- Müslim, sifatu'l-cenne (64).
7782- Ebu Hureyre'nin
bildirdiğine göre Hz. Peygamber (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle buyurdu:
"Sadaka vermekle mal eksilmez. Allah kendisine zu/medeni affeden kulunun
ancak izzetini artırır. Allah için alçak gönüllü olan kulu Allah yüceltir. ''
İsnadı hasendir.
7783- Aynı manada bir
hadis başka bir kanalla: "Allah, affeden kulunun ancak izzetini artırır. Allah
için alçak gönüllü olanı Allah yüceltir" şeklinde nakledilmiştir.
Müslim bu hadisi
Sahih'te İsmail'den rivayet etti.
Tahric: İsnadı sahihtir.
- Müslim, sı la (69).
7784- Abdullah b. Ka'b
b. Malik'in, babasından bildirdiğine göre Resulullah (Sallallahu aleyhi ve
Sellem): "Sade ve gösterişsiz olmak imandandır" buyurdu.
Abbad, babasının:
"Bezaze, sade yaşamaktır" dediğini söylemiştir.
Tahric: İsnadı hasendir.
Taberani, M. el-Kebir 1/272 (789, 971) ve Tahavi, Müşkilu'l-Asar (4/151)
Bu hadisi iman kitabında
(hadis no. 6051) "Muhammed b. Mesleme Muhammed b. İshak -Abdullah b. Ebi
Umame -Abdullah b. Ka'b -Ebu Umame" ravi zinciriyle naklettik. - Ebu Davud
4/393-394 (4161).
İsnadındaki
"babasından" ibaresindeki kasıt; Abdullah b. Ebi Umame'nin babası
olabilir. Allah en doğrusunu bilir.
7785- Abdullah b. Ebi
Umame'nin, babasından bildirdiğine göre Resulullah (Sallallahu aleyhi ve
Sellem): "Sade ve gösterişsiz olmak imandandır, sade ve gösterişsiz olmak
imandandır" buyurdu.
İbn Bişran rivayetinde,
Abdullah'ın: "Bezaze, mütevazı olmaktır" dediğini de ekledi.
Tahric: İsnadı zayıftır.
Hakim, Müstedrek (1/9) ve Kudai, Müsnedu'ş-Şihab (157).
7786- İbn Ömer'in
bildirdiğine göre Ömer b. el-Hattab -bildiğim kadarıyla hadisi Resulullah'a
(Sallallahu aleyhi ve Sellem) dayandırarak- dedi ki: Yüce Allah şöyle buyurur:
'Benim için şu şekilde mütevazı olani -bunu derken sağ elinin içini aşağı doğru
tutup yere yaklaştırdı- şöyle yüceltirim -bunu derken de sağ elinin içini
semaya doğru kaldırdı-."
Tahric: İsnadı
ceyyiddir. Ahmed, Müsned (1/44) ve Ebu Ya'la, Müsned 1/167-168 (187) Bak:
Heysemi, Mecma (8/82).
7787- İbn Ömer'in
bildirdiğine göre Hz. Ömer -bildiğim kadarıyla hadisi Resulullah'a (Sallallahu aleyhi
ve Sellem) dayandırarak- dedi ki: Yüce Allah şöyle buyurur: "Benim için şu
şekilde mütevazı olanı -bunu derken ravi Yezid b. Harun sağ elinin içini yere
doğru tutup işaret etti- şöyle yüceltirim -bunu derken de sağ elinin içiyle
semaya doğru işaret etti-.
İsnadı ceyyiddir.
7788- Ubeydullah b. Adiy
b. el-Hiyar b. Nevfel anlatıyor: Ömer b. el-Hattab'ın minberde şöyle dediğini
işittim: "Eğer kul Allah için tevazu gösterirse Allah onun yüceltir ve:
''Yücel! Allah seni yüceltsin!'' der. Eğer kul böbürlenip haddi aşarsa Yüce
Allah onu yere çalar ve: ''Alçal! Allah da seni alçaltsın!'' Bu kişi kendini
büyük görse de halkın gözünde küçüktür; hatta bu kişi Allah katında bir
domuzdan daha hakirdir."
Sonra Ömer: "Ey
insanlar! Kulları Allah'tan nefret ettirmeyin" deyince halk: "Allah
seni ıslah etsin. Bu nasıl olur?" karşılığını verdi. Ömer: "Sizden
biri imam olur ve namazı o kadar uzatır ki, halk bundan nefret eder. Yine
sizden biri oturup halka kıssalar anlatır ve sözü o kadar uzatır ki, halk
bundan nefret eder" dedi.
Tahric: İsnadı hasendir.
İbn Ebi Şeybe, Musannef (9/90-91, 13/270), Ebu Davud, Zühd (73) ve
İbnu'l-Cevzi, Mentikibu Ömer (195).
7789- Aynı manada bir
hadis başka bir kanalla: "Allah seni ıslah etsin, bu nasıl olur?"
sözü olmadan nakledilmiştir.
Bu hadis, ali bir
isnadla Süfyan kanalıyla Medhal adlı kitabımızda rivayet olundu.
Tahric: İsnadı hasendir.
İbn Hibban, Ravdatu'l-Ukala (59-60).
7790- Abis b. Rabia der
ki: Hz. Ömer minberdeyken şöyle dedi: "Ey insanlar! Mütevazı olun. Zira
ben Resulullah'ın (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle buyurduğunu işittim:
"Allah için mütevazı olanı Allah yüceltir. O kişi kendini küçük görse bile
halkm gözünde büyük olur. Kim böbürlenirse Allah onu alçaltır ve bu kişi
insanların gözünde küçük iken kendini büyük görür. Hatta bu kişi insanların
gözünde köpekten ve domuzdan daha değersizdir. "
Tahric: İsnadı zayıftır.
Hatib, Tarih (2/110), Ebu Nuaym, Hilye (7/129), Kudai, Müsnedu'ş-Şihab (335) ve
İbnu'l-Cevzi, el-İlelu'l-Mütenahiye (2/325-326).
7791- İbn Abbas'ın
bildirdiğine göre Hz. Peygamber (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle buyurdu:
"Hiçbir insan yoktur ki mutlaka başında iki zincir vardır. Bu Zincirlerden
biri gökyüzünde, biri de yerdedir. Eğer kul mütevazı olursa gökyüzünde elinde zincir
olan melek onu yukarı çekip yükseltir. Eğer kul büyüklenirse yerdeki zincir onu
yere çeker. ''
Aynı zamanda bu hadisi
Abdullah b. Abdirrahman es-Semerkandi, Hanefi'den rivayet etti.
Tahric: İsnadı çok
zayıftır. Bezzar, Müsned 4/223 (3581) ve Haraiti, Mesaviu'l-Ahlak (588) Bak:
Heysemi, Mecma 8/83).
7792- İbn Abbas'ın
bildirdiğine göre Hz. Peygamber (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle buyurdu:
"Hiçbir insan yoktur ki mutlaka başında iki zincir vardır. Bu zincirlerden
biri yedinci semada, biri de yerin yedinci katındadır. Eğer kul mütevazı olursa
Allah onu semadaki zincirle çekip yükseltir. Kişi böbürlenmek isterse de Allah
onu alçaltır. ''
Tahric: İsnadı zayıftır.
İbn Lal, Zehru'I-Firdevs (4/27).
7793- Ebu Hureyre'nin
bildirdiğine göre Hz. Peygamber (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle buyurdu:
"Hiçbir insan yoktur ki mutlaka başında bir gem vardır. Bu gem bir meleğin
elindedir. Kişi mütevazı olursa meleğe: ''Gemi yüksek tut'' denilir. Eğer kişi
büyüklenirse meleğe: ''Gemi aşağı çek'' denilir. ''
Ali b. Abdilazız ve
başkası bunu Osman b. Said el-Murri'den rivayet ederek ona (Ahmed b. Yusura)
mutabaat etmiştir.
Tahric: İsnadı zayıftır.
Bezzar, Müsned 4/223 (3582), İbn Adiy, el-Kamil (6/2331) ve İbnu'l-Cevzı,
el-İlelu'I-Mütenahiye (2/326) Bak: Heysemi, Mecma (8/83).
7794- Ebu Hureyre'nin
bildirdiğine göre Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Kim övünüp
büyüklenirse Allah onu alçaltır. Kim de Allah korkusundan dolayı mütevazı
olursa Allah onu yüceltir" buyurdu.
Tahric: İsnadında
tanımadığım biri vardır. İbn Mace 2/1398 (4176).
7795- Bu hadis başka bir
kanalla nakledilmiştir.
7796- Abdullah (b.
Mes'üd): "Kim amellerini işittirirse Allah da onun niyetini halka
işittirir. Kim de riya yaparsa Allah da onun durumunu açığa çıkarır. Kim
Allah'tan sakınarak mütevazı olursa Allah onu yüceltir. Kim de büyüklenirse
Allah onu alçaltır" dedi.
Tahric: Beyhaki'nin
hocası tanınmayan biridir, diğer ravileri güvenilirdir. Taberani, M. el-Kebir
9/163 (8751), Ahmed, Zühd (156) ve Hennad, Zühd (832). Bak: Heysemi, Mecma
(10/223)
7797- Cerir b. Abdillah
der ki: Sifah'ta konakladığımızda güneşin kendisine yetişmek üzere olduğu bir
adamın ağacın gölgesinde yatmakta olduğunu gördüm. Ben hizmetçiye o adamı bir
bez parçasıyla gölgelendirmesini söyledim. Adam uyandığında, Selman-ı Farisi
olduğunu gördüm. Beni selamladı, ben de onu selamladım. Bana: "Ey Cerir b.
Ab diHah ! Kıyamet günü nelerin karanlıklara sebep olacağını biliyor musun?"
diye sordu. Ben, "Hayır" karşılığını verince, Selman:
"İnsanların dünyada aralarında yaptıkları zulüm ve haksızlıklardır"
dedi. sonra yerden bir çöp parçası alıp parmaklarının arasında tuttu ve:
"Ey Cerid Şayet cennette böyle bir çöp parçası aramaya kalksan bulamazsın"
dedi. Ben: "Ey Ebu Abdillah! Hurma ağaçları ve öbür ağaçlar nerede?"
diye sorunca, şöyle dedi: "Onların kökleri altın ve inci, dalları ise
meyvelerle doludur."
Tahric: İsnadı
ceyyiddir. İbn Ebi Şeybe, Musannef (13/333), Hennad, Zühd 1/91 (98), Ebu Nuaym,
Hilye (1/202), Veld, Zühd 2/465-466 (215) ve Ahmed, Zühd (15).
7798- Hz. Aişe der ki:
"(İnsanlar) faziletli ibadet olan tevazudan gafıl olu yorlar.''
Hadis Hafs'ın
rivayetinde: "Sizler, en faziletli ibadet olan tevazuyu göz ardı
ediyorsunuz" şeklindedir.
Tahric: İsnadı sahihtir.
Nesai, S. el-Kübra (11/384-385).
7799- Yahya b. Ebi
Kesir: "Amellerin en faziletlisi vera (günaha girme korkusu)dur.
İbadetlerin en hayırlısı ise tevazudur" demiştir.
Tahric: İsnadı
ceyyiddir. Ebu Nuaym, Hilye (3/68).
7800- Enes b. Malik'in
bildirdiğine göre Hz. Peygamber (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle buyurdu:
"Kişi, dört hasleti kendinde taşıyorsa haline şaşılmalıdır. Bunlardan biri
suskunluktur ki, ibadetin başıdır. Diğeri tevazudur. Diğeri, Yüce Allah'ı
zikretmektir. Bir diğeri de, az mala sahip olmaktır."
Tahric: İsnadı çok
zayıftır. Deylemi, Müsnedu'l-Firdevs (1/377) Bak: Heysemi, Mecma (10/285).
7801- Meysere'nin
bildirdiğine göre Selman, Acemler ona secde edince (önünde eğilince) başını
eğer ve: "Allah'a boyun eğdim, Allah'a boyun eğdim" derdi.
Tahric: İsnadı hasendir.
İbn Sa'd, Tabakat (4/88) Bak: Zehebi, Siyer (1/546).
7801- Ata b. es-Saib'in
bildirdiğine göre Ebu'l-Bahteri ve arkadaşlarından biri methedilince ve bu
yüzden kalbinde bir kendini beğenme hissedince belini büker ve: "Allah'a
boyun eğdim, Allah'a boyun eğdim" derdi.
İsnadı hasendir.
7803- Abdullah (b.
Mes'ud)'un bildirdiğine göre Hz. Peygamber (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle
buyurdu: "Kalbinde zerre kadar kibir olan cennete giremez. Kalbinde zerre
kadar iman olan da cehenneme girmez." Bir adam: "Ey Allah'ın Resulü!
Kişi elbisesinin ve ayakkabısının güzel olmasını sever" deyince Resulullah
(Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Allah güzeldir ve güzeli sever. Kibir ise
hakka karşı çıkmak ve insanları hakir görmektir" buyurdu.
Hadisin lafzı Uşnani'ye
aittir. Müslim bu hadisi Muhammed b. Beşşar'dan rivayet etti.
Tahric: Ravileri
güvenilirdir. - Müslim, ıman (147). 3 Bakara Sur. 177
Hakka karşı çıkmak, hak
karşısında kibirlenip onu kabul etmemektir. Ğamt ise insanları hakir görmektir.
Kibir ise bunları yapmaktır. Yüce Allah bununla ilgili: "Asıl iyilik, o
kimsenin yaptığıdır ki, Allah'a, ahiret gününe, meleklere, kitaplara,
peygamberlere inanır''3 buyurmuştur. Yani gerçek iyilik Allah'a iman edenin
yaptığı iyiliktir.
7804- Sevban b. Şehr der
ki: Kureyb b. Ebrehe, Abdulmelik ile beraber damda otururken kibirden
bahsettiler ve Kureyb şöyle dedi: Ebu Reyhane'den işittiğime göre Resulullah
(Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Kibirden hiç bir şey Cennete
girmeyecektir" buyurdu. Bir kişi: "Ey Allah'ın Resulü! Ben, kamçı
kabzasının ve ayakkabı bağlanmın bile güzel olmasından hoşlanırım" deyince,
Hz. Peygamber (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Bu dediğin kibirden
değildir. Allah güzeldir ve güzeli sever, Kibir hakkı inkar etmek ve gözüyle de
olsa insanlarla alay etmektir" buyurdu.
Lafız Ebu'l-Yeman'a
aittir.
Tahric: İsnadı
ceyyiddir. Ahmed) Müsned (4/133-134) ve İbn Asakir) Tarih Dımaşk (3/382-383),
7805- Ebu Seleme b.
Abdirrahman b. Avf der ki: Abdullah b. Ömer ve Abdullah b. Amr b. el-As, Merve
tepesinde karşılaşınca bir müddet sohbet ettiler. Sonra Abdullah b. Amr gidince
Abdullah b. Ömer orada kalıp ağlamaya başladı. Bir adam ona: "Neden
ağlıyorsun, ey Ebu Abdirrahman?" diye sorunca: "Şu -Abdullah b. Amr-
Resulullah'ın (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle buyurduğunu söylüyor:
"Kalbinde hardal tanesi kadar kibir olanı Allah yüzüstü cehenneme atar.''
Tahric: İsnadı hasendir.
Ahmed, Müsned (2/215, 164), Hennad, Zühd (831) ve İbn Ebi Şeybe,
Musannef(9/89). Bak: Münziri, et-Terğıb (3/566) ve Heysemi, Mecma (1/98),
7806- Ebu Hureyre'nin
bildirdiğine göre Hz. Peygamber (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle buyurdu:
"Allah, kıyamet günü şu üç kişiyi konuşturmaz ve temize çıkarmaz: Zina
eden ihtiyar, yalancı idareci ve kibirli ihtiyaç sahibi.''
Tahric: Ravileri
güvenilirdir. Ahmed, Müsned (2/480).
7807- Bu hadis başka bir
kanalla şu ilaveyle nakledilmiştir: " ... Onlara (rahmet nazanyla) bakmaz
ve onlar için elem verici bir azap vardır.''
Müslim bu hadisi Ebu
Bekr b. Ebi Şeybe'den rivayet etti.
Tahric: Ravileri
güvenilirdir. - Müslim, ıman (172).
7808- Ebu Said el-Hudri
ile Ebu Hureyre'nin bildirdiğine göre Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem)
şöyle buyurdu: "Yüce Allah: ''izzet benim izarım, büyüklük ridamdır. Kim
bunlardan birinde benimle yarışmaya yeltenirse ona azab ederim'' buyurur.
"
Müslim bu hadisi Ahmed
b. Yusuf kanalıyla Ömer b. Hafs'tan rivayet etti.
Hadis "İzzet ve
büyüklük, benim sıfatımdır" manasındadır. Allah en doğrusunu bilir.
Tahric: İsnadı sahihtir.
- Müslim, sıla (136)
7809-Ebu Hureyre'nin
bildirdiğine göre Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle buyurdu:
"Yüce Allah: ''Büyüklük, benim ridam, azamet izarımdır. Kim bunlardan
birinde benimle yarışmaya yeltenirse onu cehenneme atarım'' buyurur. ''
Tahric: İsnadı hasendir.
Tirmizi 5/90 (2755) ve Ebu Davud 5/397-398 (5229).
7810- Ebu Hureyre'nin
bildirdiğine göre Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle buyurdu:
"Yüce Allah'ın üç çeşit giysisi (sıfatı) vardır. izan izzet. gömleği
rahmet, ridası da ululuktur. Kişi Yüce Allah'ın üstün kıldığı bir şey dışında
kendini üstün gördüğü zaman (kıyamet gününde) kendisine: ''Tat bakalım. Hani
sen kendince üstündün, şerefliydin''[Duhan 49] denilir. insanlara merhamet
edene Allah da merhamet eder. işte böylesi bir kişi giymesi gereken gömleği
(rahmet gömleğini) giymiş demektir. Kibir taslayan kişi ise Allah'ın ululuk
ridası konusunda Allah'la çekişiyor demektir. Oysa Yüce Allah: ''Benimle
çekişen kişiyi Cennete sokmam''' buyurur. ''
İsnadı hasendir.
7811- Ebu Miclez der ki:
Abdullah b. Amir oturmuş, Abdullah b. ezZübeyr ayaktayken Muaviye yanlarına
çıkınca, Abdullah b. Amir kalktı, Abdullah b. ez-Zübeyr ise oturdu.
İbnu'z-Zübeyr, İbn Amir'den daha sert tabiatlıydı. Muaviye onlara dedi ki:
Resulullah'ın (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle buyurduğunu işittim:
"Her kimi, Allah'ın kullarının kendisi için kalkıp ayağa dikilmeleri
sevindirirse Cehennemdeki yerine hamlansın. ''
Tahric: İsnadı hasendir.
Tirmizi 5/90 (2755) ve Ebu Davud 5/397-398 (5229).
7812- Kudame b. Abdillah
b. Ammar el-Kilabi der ki: "Resulullah'ı (Sallallahu aleyhi ve Sellem)
kurban bayramı sabahı gördüm. Devesi Salıba'nın üzerinde Akabe cemrelerini
taşladı. Şeytan taşlayanlar arasında vurmak, itip kalkmak ve ''Yoldan çekil,
yoldan çekil!'' sözleri yoktu."
Tahric: İsnadı hasendir.
Tirmizi 3/247 (903), İbn Mace 2/1009 (3035) ve Nesai (5/270).
7813- İbn Ömer'in
bildirdiğine göre Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle buyurdu:
"Kim gösteriş yapmak için giysilerini yerde sürürse Allah kıyamet günü ona
bakmaz. ''
Müslim bu hadisi
Sahih'te Şu'be b. el-Haccac'dan rivayet etti.
Tahric: İsnadı sahihtir.
- Müslim, libas (1652).
7814- Ebu Hureyre'nin
bildirdiğine göre Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle buyurdu:
"Bir adam kendini beğenerek giydiği üst kıyafetiyle salinip yürürken Allah
onu yere batırdı. O kişi kıyamete kadar debelenerek yerin dibini boylamaya
devam etmektedir. ''
Müslim bu hadisi
Kuteybe'den rivayet etti.
Tahric: İsnadı sahihtir.
- Müslim, libas (sO).
7815- Ebu Hureyre'nin
bildirdiğine göre Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle buyurdu:
"Bir adam kaftanıyla kendini beğenerek ve saçlarını taramış bir şekilde
yürürken Allah onu yere batırdı. O kişi kıyamete kadar debelenerek yerin dibini
boylamaya devam etmektedir. ''
Buhari bu hadisi
Sahih'te Adem'den, Müslim ise başka bir yolla Şu'be'den rivayet etti.
Tahric: İsnadı sahihtir.
- Buhariılibas (34). - Müslim, libas (1654).
7816- Salim'in,
babasından bildirdiğine göre Hz. Peygamber (Sallallahu aleyhi ve Sellem):
"Allah. giysisini yerde sürüyüp böbürlenen kişiye kıyamet günü
bakmaz" buyurunca, Ebu Bekr: "Ey Allah'ın Resulü! Bazen izarım dikkat
etmediğim için sarkıyor" deyince Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem):
"Böyle yapan gösteriş yapmış olmaz" buyurdu.
Buhari bu hadisi
Sahih'te Ahmed b. Yunus kanalıyla Züheyr'den rivayet etti.
Tahric: İsnadı sahihtir.
- Buhari, libas (34).
7817- İkrime b. Halid b.
Said b. el-As el-Mahzumi'nin bildirdiğine göre kendisi, Abdullah b. Ömer b.
el-Hattab ile karşılaşınca: "Ey Ebu Abdirrahman! Biz Muğire oğulları
böbürlenmeyi severiz -başka bir rivayet: "Ey Ebu Abdirrahman! Biz
böbürlenmeyi severiz" şeklindedirResulullah'ın (Sallallahu aleyhi ve
Sellem) bu konuda bir şey söylediğini işittin mi?" diye sordu. Abdullah b.
Ömer şu karşılığı verdi: Resulullah'ın (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle
buyurduğunu işittim "Kendini beğenen ve kibirli bir şekilde yürüyen kişi,
huzura Yüce Allah'ın öfkesine maruz kalmış bir şekilde çıkar. ''
Tahric: İsnadı zayıf
olup hadis, rivayet edildiği farklı yollarla sahihtir. Buhari,
el-Edebu'l-Müfred (549) ve Ahmedı Müsned (2/118) Bak: Münziri, et-Terğib
(4/569).
7818- Yezid b. Ebi
Habib, "Yürüyüşünde tabii ol''[Lokman 19] ayetini açıklarken:
"Kastedilen
yürüyüşteki hızdır" dedi.
Tahric: İsnadında
tanımadığım vardır. İbnu'l-Mübarekı Zühd (288/835) ve İbn Cerirı Tefsir (21/76)
Bak: Suyuti, Dürrü'l-Mensur (6/524).
7819- Seleme b. Şebib
der ki: Humeydi'nin Mescid-i Haram'da, salınarak yanına gelen bir oğluna şöyle
dediğini işittim: "Ey oğul! Öyle bir şekilde yürüyorsun ki, baban bu
şekilde yürüyemez."
7820- Suraka b. Malik b.
Cu'şum der ki: Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle buyurdu:
"Size cennetlikleri ve cehennemlikleri bildireyim mi? Cehennemlikler;
kaba, yaygaracı ve kibirli kimselerdir. Cennetlikler ise zayıf ve çaresiz olan
kişilerdir. ''
Abdullah b. Amr,
Resulullah'ın (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "(Cehennemlikler) mal (para)
biriktirip cimri davranan kimselerdir" sözünü de eklemiştir.
Tahric: İsnadı hasendir.
Ahmed, Müsned (4/175), Hakim, Müstedrek (3/219) ve Taberani, M. el-Kebir 7/152
(6589). Bak: Münziri, Terğib (4/563-564)
7821 - Suraka b. Malik
b. Cu'şum der ki: Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle buyurdu:
"Size cennetlikleri bildireyim mi? Cennetlikler, çaresiz ve zayıf olan
kişilerdir. Cehennemlikler; kaba ve kibirli kimselerdir. "
Tahric: İsnadı hasendir.
Hakim, Müstedrek (1/61).
7822- AbduHah b. Amr'ın
bildirdiğine göre Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) cehennemliklerden
bahsederken: "Kaba, yaygaracı, kibirli ve mal biriktiren kimselerden
oluşur" buyurdu.
Tahric: İsnadı hasendir.
Ahmed (2/169, 214) ve Hakim, Müstedrek (2/499).
Beyhaki der ki: Garıbeyn
kitabının yazarı (Ebu Ubeyd el-Herevi) şöyle dedi: Ca'zarı, kaba sözlü olan
demektir. Cevvaz ise, mal biriktirip cimri davranan demektir. Ayrıca cevvaz'ın,
şişman olup yürürken gösteriş yapan kimse olduğu da söylenir.
7823- Harise b. Vehb'in
bildirdiğine göre Resulullah: "Kaba, yaygaracı olan kişi cennete
giremez" buyurdu. Cevvaz kaba sözlü olandır.
Ebu Davud bu hadisi
Sünen'de rivayet etti.
Tahric: İsnadı hasendir.
- Ebu Davud 5/1S1 (4801).
7824- Harise b. Vehb'in
bildirdiğine göre Resulullah şöyle buyurdu: "Size cennetlikleri bildireyim
mi? Bunlar zayif ve çaresiz görülen (buna karşılık) yemin etse Yüce Allah
tarafından bu yemini doğru çikarılan kişilerdir. Size cehennemlikleri
bildireyim mi? Her mütecaviz, kaba ve kibirli olandir. "
Müslim bu hadisi
Sahih'te Muhammed b. Abdillah b. Numeyr kanalıyla Veki'den rivayet etti.
Tahric: İsnadı sahihtir.
- Müslim, cennet (47).
7825- Harise b. Vehb
el-Huzai'nin bildirdiğine göre Hz. Peygamber (Sallallahu aleyhi ve Sellem)
şöyle buyurdu: "Size cennetlikleri bildireyim mi? Bunlar zayif ve çaresiz
görülen (buna karşılık) yemin etse Allah tarafından bu yemini doğru çikarılan
kişilerdir. Size cehennemlikleri bildireyim mi? Her mütecaviz, kaba ve
böbürlenendir ...
Buhari bu hadisi Ebu
Nuaym ve Muhammed b. Kesir'den; Buhari ve Müslim ise Şube kanalıyla Ma'bed'den
bu lafızIa rivayet ettiler.
Tahric: Ravileri
güvenilirdir. - Buhari, tefsir (72), edeb (89-90).
- Buhari, iman (224) ve
Müslim, cennet (46).
7826- Ebu Hureyre der
ki: Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Size cehennemlikleri
bildireyim mi?" diye sorunca: "Olur, bildir" karşılığını verdim.
Hz. Peygamber (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Her cazz ve ca'z olan
kişidir" buyurdu. Ben:
"Cazz nedir?"
diye sorunca: "iri yarı olan kişi demektir" cevabını verdi.
"Ca'z nedir?" diye sorunca ise: "Kendini büyük gören
kişidir" cevabını verdi. Yine Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem):
"Size cennetlikleri bildireyim mi?" diye sorunca: "Olur,
bildir" karşılığını verdim. Hz. Peygamber (Sallallahu aleyhi ve Sellem):
"Her zayıf ve çaresiz, eski giysisi olup toplum tarafından önemsenmeyen
kişidir. Eğer bu kişi Allah'a yemin etse Allah onun yeminini doğru
çıkarır" buyurdu.
Tahric: İsnadı zayıftır.
Haditi, Mesaviu'l-Ahlak (585) ve Ahmed, Müsned (2/369, 508) Bak:
İbnu'l-Esir, Nihaye
(1/274-276).
7827- Abdullah b. Ahmed
b. Hanbel bildirir: Babamın anlattığına göre Ebu'l-Cehm Abdulkuddus b. Bekr b.
Huneys güzel görünümlü biriydi. Babama: "Onun en güzel hali neydi?"
diye sorduğumda: "Bazen yamalı giysi giydiğini görürdün" cevabını
verdi.
İsnadında sakınca
yoktur.
7828- Şa'bi der ki: Hz.
Aişe'nin yanına girdiğimizde, yanında İbn Ümmü Mektüm vardı ve Hz. Aişe turunç
kesip balla yediriyordu. Hz. Aişe'ye neden böyle yaptığı sorulunca: "(Nebe
Süresinde) Allah onun sebebiyle Muhammed'i {Sallallahu aleyhi ve Sellem}
kınadığı zamandan bu yana Resulullah'ın (Sallallahu aleyhi ve Sellem) ailesi
kendisine karşı böyle davranır" cevabını verdi.
İsnadı Ebu'l-Bilad
tarafından, "Şa'bi'den" şeklinde nakledilmiştir ve burada ihtilaf
vardır.
Tahric: İsnadı
ceyyiddir. Hakim, Müstedrek (3/634).
7829- Mesrük der ki: Hz.
Aişe'nin yanına girdiğimde yanında ama biri vardı ve ona kestiği turuncu bal
ile yediriyordu. "Ey müminlerin annesi! Bu kim?" diye sorduğumda Hz.
Aişe şöyle dedi: "Kendisi yüzünden Yüce Allah'ın Resulullah'a (Sallallahu
aleyhi ve Sellem) sitem ettiği İbn Ümmi Mektüm'dur. Hz. Peygamber'in
(Sallallahu aleyhi ve Sellem) yanında Utbe ve Şeybe varken yanına gelmişti.
Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) ona yüz vermeyip Utbe ve Şeybe ile
ilgilenince: ''Yüzünü ekşitti ve geri döndü. Amanın kendisine gelmesinden
ötürü''[Abese 1,2] ayetleri nazil oldu. Ayette geçen ama da İbn Ümmi
Mektüm'dur."
Tahric: İsnadı hasendir.
Hakim, Müstedrek (3/634-635) ve Suyuti, Dürrü'l-Mensur (8/417).
7830- Rabi b. Enes,
''İnsanları küçümseyip yüz çevirme''[Lokman 18] ayetini açıklarken şöyle dedi:
"Zengin ve fakirin ilim açısından O'nun (Sallallahu aleyhi ve Sellem)
yanında eşit olması kastedilmektedir. Zira Hz. Peygamber (Sallallahu aleyhi ve
Sellem): ''Yüzünü asıp çevirdi''[Abese 1] diye kınanmıştır.
Tahric: İsnadı hasendir.
Suyuti, Dürrü'l-Mensur (6/524).
7831 - Heysem b. Malik
et- Tai der ki: Nu'man b. Beşir'in minberde şu sözünü duydum: ResuluHalılın
(Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle buyurduğunu işittim: "Şeytanın kapan
ve tuzakları vardır. Onun kapan ve tuzakları Allah'ın nimetlerine karşı
azgınlık yapmak. Allah'ın verdiğiyle gurura kapilmak, Allah'a ibadet konusunda
kibirli olmak, Allah'ın razı olmayacağı şeylerde hevaya uymaktır ...
Tahric: İsnadı zayıftır.
DeyIemi, Müsnedu'l-Firdevs 1/208 (793) ve Buhari, el-Edebu'l-Müfred (553) Bak:
Suyuti, el-Ctimiu's-Sağir (1962).
7832- Esma binti Umeys
el-Has'amiyye der ki: Resulullah'ın (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle
buyurduğunu işittim: "Zorbalık edip haklara tecavüz eden ve yüce kudret ve
kuvvet sahibini unutan ne bedbahttır! Hayal kurup üstünlük taslayan ve Allah'ı
unutan kul ne bedbahttır. Gaflete dalarak gülüp oynayan ve kabirleri ve toprak
altında çürümeyi unutan kul ne bedbahttır! Azıp taşkınlık gösteren doğum. ölüm
ve ölümden sonrayı unutan kul ne bedbahttır! Dini dünyaya dlet eden kul ne
bedbahttır. Dine şüpheler karıştıran kul ne bedbahttır! Hırs ve tamah
tarafından kumanda edilen kul ne bedbaht kuldur! Arzu ve isteklerinin kendisini
saptırdığı kul ne bedbahttır!"
İsnadı zayıftır.
Ebu İsa et-Tirmizi bu
hadisi Muhammed b. Yahya el-Ezdi kanalıyla Abdussamed'den -ki Haşim, bu kişinin
İbn Said el-Kufi olduğunu söylemiştir- rivayet etti ve: "İstekleri
kendisini hor ve zelil eden kul ne bedbaht kuldur" cümlesini de ekledi. -
Tirmizi 4/632 (2448).
İsnadı zayıftır. Bu
hadis zayıf olan başka bir kanalla da nakledilmiştir.
7833- Nuaym b. Hemmaz
el-Gatafani: Resulullah'ın (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle buyurduğunu
işittim: "Zorbalık edip haklara tecavüz eden ve yüce kudret ve kuvvet
sahibini unutan ne bedbahttır" deyip önceki hadisten bazı cümleleri
çıkararak, bazı cümleleri de ekleyerek rivayet etmiştir. Aynı metinde:
"Kendisini hor ve
zelil edecek istekleri olan kul ne bedbaht kuldur" cümlesi de mevcuttur.
Tahric: İsnadı çok
zayıftır. İbn Adiy, el-Kamil (4/1429) ve İbn Ebi Asım, Kitabu's-Sünne (9) Bak:
Heysemi, Mecma (10/234).
7834- Abdullah b. Amr'ın
bildirdiğine göre Hz. Peygamber (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle buyurdu:
"Dünyada kendini beğenip büyüklük taslayanlar kıyamet günü insan şeklinde
zerrecikler gibi mahşer yerine çıkarılacaklar ve her yönden zillet kendilerini
kaplayacaktır. Cehennemde adına ''Bulas'' denilen bir hapishaneye sürülecekler;
üzerlerinde ateşlerin ateşi yükselecek. Cehennemliklerin kan irin ve tortuları
onlara içirilecektir.''
Tahric: İsnadı zayıf,
hadis hasendir. Tirmizi 4/655 (2492).
7835- Ka'b(u'l-ahbar) der
ki: "Büyüklük taslayanlar kıyamet günü adam suretinde zerrecikler halinde
getirilider. Zillet her yönden onları kaplar ve ateşlerin ateşinde
sürüklenider. Onlara cehennemliklerin kan, irin ve tortuları içirilir."
Tahric: İsnadı hasendir.
Ebu. Nuaym, Hilye (5/369) ve Hennad, Zühd 2/426-427 (835).
7836- Ka'b(u'l-ahbar)
der ki: "Büyüklük taslayanlar kıyamet günü adam suretinde zerrecikler
halinde getirilider ve zillet her yönden onları kaplar."
Tahric: Ravileri
güvenilirdir. Ebu. Nuaym, Hilye (5/369-370).
7837- Enes b. Malik'in
bildirdiğine göre Hz. Peygamber (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle buyurdu:
"Kıyamet günü büyüklük taslayanlar ateşten tabutlara konulur ve tabutlar
üzerlerine kilitlenir. ''
Bu hadis mürsel bir
isnadla İbn Mes'üd'dan onun sözü olarak aşağıdaki şekilde nakledilmiştir.
Tahric: İsnadı zayıftır.
İbn Adiy, el-Kamil (1/377).
7838- Abdullah b. Mes'ud
der ki: "Kıyamet günü büyüklük taslayanlar ateşten tabutlara konulup
üzerlerine kilitlenir, sonra cehennemin en alt tabakasına konulurlar."
Tahric: İsnadı zayıftır.
SuyUtl, Dürrü'l-Mensur (S/ 123).
7839- Ebu Hureyre'nin
bildirdiğine göre Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle buyurdu:
"Hizmetçisiyle yemek yiyen, çarşliarda eşeğe binen ve koyunu bağlayıp sağan,
büyüklük taslamıyor demektir."
Tahric: İsnadı hasendir.
İbn Lal, Zehru'l-Firdevs (4/38) ve Deyleml, Müsnedu'l-Firdevs 4/59 (6184).
7840- Kasım el-Ömeri,
Zeyd b. Eslem kanalıyla Ata b. Yesar'dan, o da Ebu Hureyre'den, Resulullah'ın
(Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle buyurduğunu nakleder: "Yün giysi
giymek, fakir müminlerle oturmak, eşeğe binmek ve deveyi veya keçiyi- bağlamak
(sağmak) kibirden kurtuluş beraatıdır.''
İsnadı zayıftır.
7841 - Enes b. Malik der
ki: "Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem), hastayı ziyaret eder,
cenazede bulunur, kölenin davetine icabet eder, eşeğe binerdi. Hayber günü
eşeğe binmişti. Kurayza günü de liften yapılmış ipten yuları olan bir eşeğe
binmişti, altında da liften yapılmış bir palan vardı."
Tahric: İsnadı zayıftır.
Tirmizi 3/337 (1017).
7842- Enes der ki:
"Hz. Peygamber (Sallallahu aleyhi ve Sellem), eşeğe biner, kölenin
davetine icabet eder, cenazeye katılır ve hastayı ziyaret ederdi.''
Yine Enes şöyle dedi:
"Hayber ve Nadir günü Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) palanı
liften yapılmış bir eşeğe binmişti."
Tahric: İsnadı zayıftır.
Ahmed, Müsned (7/238) ve Ebu Nuaym, Hilye (S/131).
7843- İbn Abbas der ki:
"Hz. Peygamber (Sallallahu aleyhi ve Sellem), yere oturur, yerde yer,
koyunu bağlayıp sağar ve kölenin bile davetine icabet ederdi."ı
Tahric: İsnadı zayıftır.
İbn Ebi Dünya, Tevazu (111), Ebu'ş-Şeyh, Ahlaku'n-Nebi (212-213), Beğavi,
Şerhu's-Sünne (ll/288) ve Hennad, Zühd 2/413 (8003).
Ebu İsmail der ki: Bu hadisi,
Müslim'den naklen A'meş'e anlattığımda şöyle dedi: "O (Müslim) ilim taleb
eden biri değil miydi?" dedikten sonra Mücahid'den şunu nakletti:
"(Medine dışındaki) Avali halkından biri Resulullah'ı (Sallallahu aleyhi
ve Sellem) gece yarısı arpa ekmeği yemek için davet eder, Hz. Peygamber
(Sallallahu aleyhi ve Sellem) de onun davetine icabet ederdi."
7844- İbn Abbas der ki:
"Hz. Peygamber (Sallallahu aleyhi ve Sellem), yere oturur, yerde yer,
koyunu bağlayıp sağar ve kölenin bile davetine icabet ederdi."
Tahric: İsnadı zayıftır.
Taberani,M. el-Kebir 12/67 (12494) ve Heysemi, Mecma (9/20).
7845- Urve der ki: Hz.
Aişe'ye: "Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) evinde çalışır
mıydı?" diye sorduğumda şöyle cevap verdi: "Evet. Hz. Peygamber (Sallallahu
aleyhi ve Sellem) giysisine yama yapar, ayakkabısını tamir eder ve sizin
evlerinizde çalıştığınız gibi o da çalışırdı."
Tahric: İsnadı sahihtir.
Abdürrezzak, Musannef 11/260 (20492), Ahmed, Müsned (6/167, 121, 260,106), Ebu
Ya'la, Müsned 8/288 (4876), İbn Sa'd, Tabakıit (1/366) ve Buhari,
el-EdEbu'lMüfred (540)
7846- Nafi b. Cübeyr b.
Mut'im, babasının şöyle dediğini bildirir: "Bende büyüklenme olduğunu
söylüyorlar. Halbuki ben eşeğe bindim, kıldan yapılmış giysiler giydim ve
koyundan süt sağdım. Üstelik Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem): ''Kim
bunları yaparsa o kimse de kibirden hiçbir şey yoktur'' buyurdu."
Tahric: İsnadı hasendir.
Tirmizi 4/362 (2001).
7847- Tarık b. Şihab der
ki: Ömer b. el-Hattab, Şam'a geldiği zaman önüne su gelince devesinden indi ve
ayakkabılarını çıkararak onları elinde tutup devesiyle birlikte suyu geçti. Ebu
Ubeyde ona: "Bugün, bu yöre halkına göre büyük bir şey yaptın. Şöyle şöyle
yaptın" deyince, Hz. Ömer onun göğsüne vurup şöyle dedi: "Ey Ebu
Ubeyde! Eğer bunu senden başkası söyleyecek olsa vayonun haline! Siz insanların
en zelili, en hakiri ve en azıyken Allah sizi İslam'la aziz kıldı. Siz izzeti
başkasından aradığınız zaman, Allah sizi zelil kılar."
Tahric: Ravileri
güvenilirdir. İbnu'l-Mübarek, Zühd (207/584), Hakim, Müstedrek (1/62-63), Ebu
Davud, Zühd (69), Hennad, Zühd (817) ve İbnEbi Şeybe, Musannef (13/ 41, 263,
264).
7848- Malik, amcası
kanalıyla babasından bildiriyor: Malik'in babası, Hz. Ömer ile Osman'ı gördü.
Onlar Mekke'den geldikleri zaman Muarres'te konakladardı. Medine'ye girmek için
bineklerine bindikleri zaman hepsi de mutlaka bineğirıin terkisine bir çocuk
alırdı ve Medine'ye öyle girederdi. Hz. Ömer ve Osman da bineklerirıin
terkisine birini bindiriderdi. Ben: "Bununla mütevazı olmak mı
istediler?" diye sorunca: "Evet. Diğer krallar gibi olmamak için
arkalarına birini bindiriderdi." Sonra Malik'in babası insanların daha
sonra kendileri bineğe binip çocuklarını arkalarından yürütmeye başladıklarını
söyleyip bu hareketlerini ayıpladı.
İsnadı hasendir.
7849- İbn Sirin der ki:
"Huzeyfe, vali olarak Medain'e geldiği zaman bir eşeğe binip ayaklarını
yanlardan sarkıtmış elinde bir et parçası, onu kemirerek girdi."
Tahric: İsnadı zayıftır.
Hennad, Zühd (809), Ebu Nuaym, Hilye (1/277), İbnu'l-Cevzi, Sıfatu'sSafve
(1/613) ve İbnEbi Şeybe,Musannef(12/545).
7850- Muhammed b.
el-Kasım der ki: Abdullah b. Hanzala b. er-Rahib,
Abdullah b. Selam'ı,
başının üzerinde bir bağ odunla çarşıda gördüğünü söyledi ve şöyle dedi: Ona:
"Allah sana bol rızık vermemiş mi?" diye sorunca, Abdullah b. Selam
şöyle cevap verdi: "Evet, verdi. Ancak kibri ortadan kaldırmak istedim.
çünkü Resulullah'ın (Sallallahu aleyhi ve Sellem): ''Kalbinde hardal tanesi
kadar kibir olan cennete giremez'' buyurduğunu işittim."
Tahric: İsnadı zayıftır.
Hakim,Müstedrek (3/416) Bak: Suyuti, Dürrü'l-Mensur (5/124).
7851- Hz. Ömer der ki:
"Evinde çocuk gibi olup, istendiği zaman büyük adam gibi olan kişiyi
beğenirim."
lsnadında kopukluk
vardır.
7852- Sabit b. Ubeyd der
ki: "Zeyd b. Sabit, ailesi içinde insanların en şakacısıydı. Toplum içinde
ise en ciddisiydi."
İsnadındaki Beyhaki'nin
hocasını tanımıyorum. Diğer ravileri güvenilirdir.
7853- Ebu Umame'nin bildirdiğine
göre Hz. Peygamber (Sallallahu aleyhi ve Sellem):
"Eşyasını kendi
taşıyan, kibirden kurtulmuş olur" buyurdu.
İsnadında zayıflık
vardır.
Tahric: İsnadı çok
zayıftır. İbn Adiy, el-Kamil (5/1670).
7854- Süfyan der ki: Ebu
Sinan çarşıdan bir şey satın alınca onu kendisi taşırdı. Yanına bir adam gelip:
"Ey Ebu Sinan! Onu ben taşıyayım" deyince, Ebu Sinan kabul etmez ve:
"Allah kibirlileri sevmez" karşılığını verirdi.
Tahric: İsnadı
ceyyiddir. Fesevi, el-Ma'rife ve't-Tarih (2/710) ve Ebu Nuaym, Hilye (5/92).
7855- Süfyan der ki: Ebu
Sinan'ın şöyle dediğini işittim: "Bu gün koyunu sağıp aileme su taşıdım.
Şöyle denirdi: Sizin en hayırlınız ailesine en faydalı olanınızdır.''
Tahric: İsnadı
ceyyiddir. Fesevi, el-Ma'rife ve't-Tarih (2/710) ve Ebu Nuaym, Hilye (5/91-92).
7856- Münzir der ki:
Rabi b. Huseym bahçesini süpürürken neden böyle yaptığı soruldu. o:
"Bundan nasibimi almak istiyorum" cevabını verdi.
7857- Yezid b. Rüman'ın bildirdiğine
göre SiUim b. Abdillah ihtiyaçlarını almak için çarşıya çıkardı. Salim bir
kumaş alıp Mescid'e geldi ve onu Abdulmelik b. Ömer b. Abdilaziz'in önüne attı.
Abdulmelik kumaşı yanında bir müddet tuttuktan sonra: "Bunu senin için
taşıyacak birini gönderelim mi?" diye sorunca, Salim: "Ben
taşırım" cevabını verdi.
İsnadı hasendir.
7858- Malik anlatıyor:
Abdullah b. Ömer çarşıya gidip alışveriş yapardı.
Onun zamanında yaşayan
(oğlu) Salim de çarşıdan alışveriş yapardı. Salim zamanının en faziletli
kişisiydi. Malik'e: "Faziletli birinin çarşıya çıkmasını ve ihtiyaçlarını
almasını kötü mü görüyorsun?" diye sorulunca: "Hayır. Bunda sakınca
yoktur. Salim böyle yapardı" dedi ve: '' ... yemek yiyor ve çarşılarda
dolaşıyor"[Furkan 7] ayetini okuyup: "Çarşılarda neden yüründüğü
önemlidir" dedi.
Tahric: İsnadı hasendir.
Zehebi, Siyer (4/461).
Malik, Resulullah'ın
(Sallallahu aleyhi ve Sellem) de çarşılarda yürüdüğünü söylemiştir.
Beyhaki der ki: Hakimin,
halkla laubali olmaması, hüküm verirken kendisine yardım eden birine
meyletmemesi için böyle yapması hoş karşılanmamıştır.
7859- İbnu'z-Zübeyr:
'Nefislerinizde de, hala görmeyecek misiniz"[Zariyat 21] ayetinden
kastedilenin, büyük ve küçük abdest bozmak olduğunu söylemiştir.
Tahric: İsnadı sahihtir.
İbn Ebi Dünya, Tevazu (212).
7860- Sabit der ki:
Öğrendiğimize göre Resulullah'a (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Ey
Allah'ın Resulü! Falanın zalimliği ne kadar büyük?" denilince Hz.
Peygamber (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Ondan sonra ölüm yok mu?"
karşılığını verdi.
Tahric: Hadisin isnadı
zayıf mürseldir. İbn Ebi Dünya, Tevazu (205) Bak: Gazzali, İhya (6/328).
7861- Ali b. Assam der
ki: Ahnef b. Kays, İbnu'z-Zübeyr kendisine katı davranınca: "İdrarın
çıktığı yerden iki defa çıkanın gururlanmaması gerekir" dedi. Ali der ki:
Birisi: "İlki mide bulandıran bir nutfe, sonu pis bir leş, bu ikisi
arasındaki geçen zamanda leşinin kabı olana ne oluyor da gururlanı yor"
demiştir.
Tahric: İsnadı
ceyyiddir. İbn Ebi Dünya, Tevazu (201) Bak: Gazzill, İhya (6/329).
7862- (İmam) Şafii:
"Kibirde her türlü ayıp (kusur) mevcuttur" demiştir.
7863- İbnu'l-Mübarek,
Farsça olarak şöyle dedi: "Kimsenin razı olmayacağı şey nedir? Kibirdir.
Kimsenin kerili görmeyeceği şey nedir denirse, o da tevazudur, denir''
7864- Zeyd el-Kufi, ilim
ehlinden bir adamın şu sözünü bildiriyor: Şöyle denirdi: "Şu beş şey,
bulundukları şeyde en kötü şeylerdir: Sultanda kızgınlık, yüksek bir soydan
olan kişideki kibir, zenginlikte cimrilik, alimde hırs ve ihtiyarda fasıklık.
Üç şey de bulundukları yerde en güzel şeylerdir: Zillete düşmeden vakar,
karşılık beklemeden cömertlik ve dünyadan başkası için çalışmak."
7865- Zünnun der ki:
"Dört şeyin meyvesi vardır: Acele, kendini beğenme, inat ve hiddet.
Acelenin meyvesi pişmanlık, kendini beğenmenin meyvesi nefret, inadın meyvesi
şaşkınlık ve hiddetin meyvesi ise yokluktur."
İsnadı çok zayıftır.
7866- Yusuf b.
el-Hüseyin der ki: "Hangi kibirli benimle olduysa hastalığı bana bulaştı.
çünkü o, hep kibirlenir. O kibirlenince de kızarım. Kızınca da bu kızgınlık
beni kibre sürükler. O zaman da hastalığı bana bulaşmış olur."
İsnadında durumu
mechuller vardır.
7867- İbn Uyeyne der ki:
"Şehveti yüzünden günah işleyenin tövbesinin kabul edilmesini ümit ederim.
Çünkü Hz. Adem şehveti sebebiyle günah işleyince bağışlandı. Ancak günahı kibri
sebebiyle olursa bu kişinin lanetlenmesinden korkarım. Çünkü İblis kibre
kapılıp secde etmeyi kabul etmeyince lanetlendi."
Tahric: İsnadı zayıftır.
Ebu Nuaym, Hilye (7/272) Bak: İbnu'l-Cevzı, Sıfatu's-Safve (2/232-233).
7868- Muhammed b.
Ebi'l-Verd der ki: "Kalplerde anlamayı engelleyen örtüler vardır. Bunlar,
günahlar ve Müslümanlara karşı kibirli olmaktır. Yüce Allah bu konuda:
''Yeryüzünde haksız yere büyüklük taslayanları ayetlerimden
uzaklaştıracağım''[A'raf 147] buyurmuştur.''
7869- Ebu Süleyman
(ed-Darani) der ki: "Allah insanların kalbine baktı ve Hz. Musa'nın
kalbinden daha mütevazı bir kalp göremedi. Onun tevazusu sebebiyle kendisiyle
konuştu."
Ebu Süleyman'dan başkası
dedi ki: "Allah dağlara: ''Üzerinde kullarımdan biriyle konuşacağım'' diye
vahyedince, dağların hepsi kendi üzerlerinde konuşması için ileriye atıldılar.
Tur dağı ise: ''Bir şey takdir edilmişse olur'' deyip mütevazı davranınca
Allah, Tur dağının tevazu göstermesi sebebiyle Hz. Musa'yla onun üzerinde
konuştu."
İsnadında sakınca
yoktur.
7870- Ebu Hureyre'nin
bildirdiğine göre Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle buyurdu:
"insanlara kötü davranmaktan sakının, Zira insanlara kötü muamele, kişinin
saygınlığını öldürüp değersiz biri kılar, ''
Velid der ki:
"Gurre, kişinin güzelliği demektir."
Tahric: İsnadı çok
zayıftır. Taberani, M, es-Sağir (2/103). Bak: Zemahşeri, el-Faik (3/62) ve
İbnu'l-Esir, en-Nihaye (3/205, 355)
Velid b. Seleme
el-Ürdüni bu hadisi rivayette tek kalmıştır ve buna benzer tek kaldığı başka
rivayetler de vardır. Allah en doğrusunu bilir.
7871- Hatim el-Esam der
ki: "İtaatın aslı üç şeydir: Hüzün, rıza ve sevgi.
Masiyetin (Allah'a karşı
isyanın) aslı da üç şeydir: Kibir, hırs ve hased."
İsnadında sakınca
yoktur.
7872- Ebu Osman der ki:
"Allah'tan korkmak seni Allah'a ulaştırır.
Kendini beğenmen de
Allah ile arandaki bağı koparır. İnsanları küçük görmen ise büyük ve tedavisi
olmayan bir hastalıktır."
Tahric: İsnadı
ceyyiddir. Ebu Nuaym, Hilye (10/261) ve Şa'rani, Tabakatu'l-Kübra (1/74).
7873- Ebu Ali es-Sekafi
der ki: "Kurraların (Kur'an hafızlarının) amel defterinin başlığı
kendilerini büyük görmek, çocukların amel defterinin başlığı ise kendilerini
küçük görmeleridir.''
İsnadı ceyyiddir.
7874- İbrahim b. Edhem
der ki: "Kişinin kendini ne değerinden aşağıda, ne de yukarıda görmesi
doğru değildir."
İsnadı zayıftır.
7875- Huveyl Ebu
Abdillah der ki: Ebu Abdillah es-Seralısi vefat edince onu rüyamda gördüm;
bana: "Neden benim için dua etmiyorsun?" diye sordu. Ben de
insanların ileri sürerek gösterdikleri mazeret beyan ettiğimde:
"Ancak benim için
dua etseydin, başını kazanırdın" dedi. Ben: "Hangi şeyi daha üstün
gördünüz?" diye sorunca da, eliyle yeri işaret ederek: "Tevazu,
tevazu" dedi.
7876- Zünnun el-Mısri
der ki: "Kişinin bahtiyarlığının göstergesi, yedi özelliktir: Halis
tevhid, sağlam akıl, kamil suret, güzel ahlak, tez canlı olmak, güzel doğum ve
mütevazı olabilmek."
Tahric: İsnadı
ceyyiddir. Hatib, Tarih (13/438).
7877- Ebu Abdillah
es-Siczı der ki: Evliyanın alameti üçtür: Yüksek mevkide olmasına rağmen
mütevazı olmak, imkanı olmasına rağmen dünyaya karşı zahid olmak ve gücü
olmasına rağmen insaflı olmak."
Tahric: İsnadı
ceyyiddir. Ebu Nuaym, Hilye (10/350).
Aynı zamanda bu söz bize
Abdulmelik b. Mervan'dan da nakledilmiştir.
Ona: "İnsanların en
üstünü kimdir?" diye sorulunca: "Yüksek mevkide olduğu halde mütevazı
olan, imkanı olmasına rağmen dünyaya karşı zahid olan ve gücü olmasına rağmen
insaflı olan" cevabını verdi.
7878- Bu hadis başka bir
kanalla ''Abdulmelik'e sorulunca...'' şeklinde başkayarak nakledilmiştir.
Tahric: İsnadı zayıftır.
Mizzi, Tezhibu'l-Kemal (862).
7879- Ebu Osman Said b.
Osman der ki: Adamın birinin Zünnun b. İbrahim'e: "Tevazu sahibi olmak
isteyen kişi ne yapmalıdır?" diye sorduğunu işittim. Zünnun adama şöyle
dedi: "Allah merhametini senden esirgemesin! Sana söyleyeceklerimi iyice
dinle! Mütevazı olmak isteyen, nefsini Allah'ın azametine yöneltsin. O zaman
nefsi eriyip küçülür. Zira tüm nefisler, Yüce Allah'ın heybeti karşısında
değersizleşir. En üstün tevazu, Yüce Allah dururken kişinin kendi nefsine
bakmamasıdır. Resulullah'ın (Sallallahu aleyhi ve Sellem): ''Yüce Allah,
kendisine karşı tevazu gösteren kişiyi yüceltir'' buyruğunun anlamı da şudur:
"Her kim, kendini değersiz görerek Yüce Allah'a muhtaç olduğunu ifade
ederse, Allah onu, kendisine yönelmesinin hatırına yüceltir."
Tahric: Senedi
ceyyiddir. Ebu Nuaym, Hilye (9/368-369).
7880- Zünnun der ki:
"Üç şey tevazunun göstergelerindendir: Kusurlarını bilerek nefsini küçük
görmek, tevhide hürmeten insanlara saygılı olmak, hakkı ve nasiliati herkesten
kabul etmek.''
Tahric: İsnadı
ceyyiddir. Ebu Nuaym, Hilye (9/362).
7881 - İbnu'l-Mübarek
der ki: "Dünyalık olarak senden daha aşağıda olan kişinin karşısında,
ondan daha üstün olmadığını göstermek için alçak gönüllü olmak tevazudan
sayılır. Senden daha üstün birinin karşısında da dünyalığının onu senden daha
üstün kılmadığını göstermek için kendini izzetli kılman yine tevazudan
sayılır."
Tahric: İsnadında
sakınca yoktur. İbn Ebi Dünya, Tevazu (89).
7882- İbrahim b.
Abdillah b. Mes'üd der ki: "Kim bir zengine tamahkarlıkla boyun eğer ve
onu yücelterek kendini zelil kılarsa şahsiyetinin üçte ikisi ve dininin yarısı
gider.''
İsnadında kopukluk
vardır.
7883- Bişr b. el-H aris
der ki: "Zenginin önünde oturan fakirden daha çirkin olanı görmedim.
Fakirin önünde oturan zenginden daha güzelini de görmedim.''
7884- Feth b. Suhruf der
ki: Ali b. Ebi Talib'i rüyamda gördüm, şöyle dediğini işittim: "Tevazu,
fakiri zenginden üstün yapar. Bundan daha güzeli de zenginin fakire karşı
mütevazı olmasıdır."
Tahric: İsnadı
ceyyiddir. Hatib, Tarih (12/386).
7885- İshak b. el-Cerrah
der ki: İbnu'l-Mübarek'e tevazu sorulunca:
"Zenginlere karşı
büyüklenmektir" cevabını verdi.
Tahric: İsnadı hasendir.
Kuşeyri, er-Risale (1/386).
7886- Yahya b. Muaz
er-Razi der ki: "Tevazu bütün mahlukat için güzeldir. Ancak zenginin
tevazusu daha güzeldir. Kibir ise bütün mahlukat için çirkindir. Fakirlerin
kibirli olması ise daha kötüdür.''
Beyhaki der ki:
"Burada kastedilen, kişinin kendini beğenerek kibirlenmesidir. Zengine,
tamahkarlıkla boyun eğmeyi bırakıp onurlu durmak konusunu ise daha önce
zikretmiştik.
Isnadında sakınca
yoktur.
7887- Ebu Hureyre'nin
bildirdiğine göre Hz. Peygamber (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle buyurdu:
"Kıyamet günü Allah şu üç kişiye bakmaz: Yalancı idareci. kendini beğenen
muhtaç ve zinakar ihtiyar. ''
Tahric: İsnadı hasendir.
Nesai (5/86).
Burada kastedilen,
kendini beğenerek kibirlenen fakirdir. Allah en doğrusunu bilir. Bu hadis aynı
zamanda Ebu Hazım kanalıyla Ebu Hureyre'den nakledilmiştir. - Müslim, ıman
(172).
7888- Evzai der ki:
"Bana bildirildiğine göre tevazunun en üstünü, meclisin gerisinde oturmak,
selama önce başlamak ve bütün amellerinde riyadan hoşlanmamaktır.''
Tahric: İsnadı
ceyyiddir. Ebu Nuaym, Hilye (5/101), İbn Ebi Dünya, Tevazu (118), Hennad, Zühd
(807) ve İbn Ebi Şeybe, Musannef (13/295) .
7889- Musa b. Talha der
ki: Babamla beraber bir topluluğun meclisine gittiğimizde halk, meclisin ön
tarafında oturması için ona yer açtılar; ancak babam meclisin gerisinde oturdu
ve şöyle dedi: Resulullah'ın (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle buyurduğunu
işittim: "Allah rızası için mütevazı olmak, meclisin gerisinde oturmaya
razı olmaktır. ''
Tahric: İsnadı zayıftır.
Taberani, M. el-Kebir 1/114 (1132) Bük: Gazzali, İhya (2/16) ve Heysemi, Mecma
(8/59).
7890- Enes b. Malik'in
bildirdiğine göre Hz. Peygamber (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle buyurdu:
"Meclislerin en hayırlısı, en geniş olanıdir. ''
Aynı zamanda bu hadis
bize Ebu Said el-Hudri kanalıyla Resulullah'tan (Sallallahu aleyhi ve Sellem)
nakledilmiştir.
Tahric: İsnadında
sakınca yoktur. Bezzar, Müsned (2/423), Taberani, M. el-Evsat 1/462 (840) ve
Hakim, Müstedrek (4/269).
7891- Abdurrahman b. Ebi
Amra der ki: Ebu Said'i kavmi çağırınca, halk mecliste yerini alıp oturuncaya
kadar gelmedi. Geldiği zaman bir adam kalkıp yerini ona vermek isteyince Ebu
Said şöyle dedi: Resulullah'ın (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle buyurduğunu
işittim: "Meclislerin en hayırilsı, en geniş olanıdır." Sonra Ebu
Said bir kenara oturdu.
Tahric: İsnadı hasendir.
Ebu Davud 5/163 (4820).
7892- Cabir b. Semure
der ki: "Resulullah'ı (Sallallahu aleyhi ve Sellem) yanına gittiğimiz
zaman kişi ilk bulduğu yere otururdu."
Tahric: İsnadı hasendir.
Ebu Davud 5/164 (4825) ve Tirmizi 5/73 (2725).
7893- Mus'ab b.
Şeybe'nin Ebu Osman b. Talha kanalıyla babasından bildirdiğine göre Resulullah (Sallallahu
aleyhi ve Sellem) şöyle buyurdu: "Biriniz bir meclise vardığında kendisine
yer açılırsa oraya otursun. Yoksa en geniş yere bakıp oraya otursun ...
Tahric: İsnadında
sakınca yoktur. Taberani, M. el-Kebir 7/360 (7197) ve İbn Asakir, Tarihu Dımaşk
(6/349). Bak: Heysemi, Mecma (8/59).
7894- Ebu'l-Minhal:
"Meclisin ön tarafında ancak seçkin veya ahmak olan oturur.''
Tahric: İsnadında
tanımadıklarım vardır. Hatib, Camiu'l-Ahlak 1/176-177).
7895- Muhammed b. Cafer
der ki: Fudayl b. İyad'a tevazu sorulunca şöyle cevap verdi: "Hakka boyun
eğip ona bağlanmak, duyduğu herkesten hakkı kabul etmektir.''
Tahric: İsnadında
tanımadığım biri vardır. Ebu Nuaym, Hilye (8/91).
7896- Abdullah b. Mes'üd
der ki: Günahların en büyüğünden biri de; kişi kardeşine: "Allah'tan
kork" deyince, diğerinin: "Sen kendine bak. Sen mi bana
emredeceksin?" demesidir.
Tahric: İsnadı
ceyyiddir. Taberani, M. el-Kebir (9/119) Bak: Heysemi, Mecma (7/271).
7897- Sufyan der ki: Bir
adam Malik b. Migvel'e: ''Allah'tan kork'' deyince, Malik yanağını yere
koydu.
Tahric: İsnadı sahihtir.
Fesevi, el-Ma'rife ve't-Tarih (2/586).
7898- Yunus b. Ubeyd der
ki: Bir gün güzelce tevazu göstermekle ilgili konuşurken bir ihtiyar bize döndü
ve: "Tevazunun ne olduğunu biliyor musunuz? Evinden çıkınca bir müslümanla
karşılaştığında, onun senden daha üstün olduğunu düşünmendir" dedi.
İsnadı zayıftır.
7899- Muaviye b.
Abdilkerim der ki: Hasan( -ı Basd)'nin yanında zühd'den bahsedilip, bazısı:
"Giyecekte zahit olmaktır" bazısı: "Yiyecekte zahit
olmaktır", bazısı: "Şundadır" deyince Hasan: "Doğru
söylemiyorsunuz. Gerçek zahid birini görünce: ''Bu benden daha üstündür''
diyendir" dedi.
Tahric: İsnadı hasendir.
Ahmed, Zühd (279).
7900- Eyyub:
"Salihlerden bahsedilince ben kendimi onlardan uzak sayarım. ''
Tahric: İsnadı
ceyyiddir. Ebu Nuaym, Hilye (3/5-6) Bak: İbnu'l-Cevzi, Sıfatu's-Safve (3/292).
7901- Malik b. Dinar der
ki: "Salihlerden bahsedilince kendime: ''Yazık sana!'' derim.''
Tahric: İsnadı hasendir.
Ahmed, Zühd (323) ve Ebu Nuaym, Hilye (3/5-6) Bak: İbnu'l-Cevzi, Sıfatu's-Safve
(3/278).
7902- Mu'temir b.
Süleyman'ın, babasından bildirdiğine göre Bekr b.
Abdillah el-Müzeni veya
bir kişi: "Arafat ehline baktım ve aralarında ben olmasam
bağışlanacaklarını umardım" dedi.
İsnadı hasendir.
7903- Abdullah b. Ebi
Bekr der ki: Babamla beraber Arafat'tan inerken bana şöyle dedi: "Evladım!
Aralarında ben olmasam (bu insanların) bağışlanacaklarını umardım."
İsnadı hasendir.
7904- Cabir der ki:
Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) ile beraberken bir adam gelince onu
görenler adamı iyi şeylerle anınca Hz. Peygamber (Sallallahu aleyhi ve Sellem):
"Onun yüzünde cehennem karanlığı görüyorum" buyurdu. Adam gelip oturunca
da: "Allah için söylemeni istiyorum. Gelirken buradakilerin en üstünü
olduğunu düşünmedin mi?" diye sorunca, adam: "Evet" cevabını
verdi.
Tahric: İsnadı hasendir.
Ebu Nuaym, Hilye (3/52) ve Gazzali, İhya (3/341).
7905- Şuayb b. Harb der
ki: "Ben tavaf yaparken bir adam dirseğiyle beni dürttü. Baktığımda Fudayl
b. İyad olduğunu gördüm. Bana: "Ey Ebu Salih!" deyince: "Buyur
ey Ebu Ali" karşılığını verdim. Fudayl: "Eğer hac mevsimine senden ve
benden daha kötüsünün şahid olduğunu düşünüyorsan, bu düşüncen ne kadar
kötü" dedi.
Tahric: İsnadı zayıftır.
Ebu Nuaym, Hilye (8/101).
7906- Cüneyd b. Muhammed
der ki: Bişr: "Hiç kimseden üstün olduğumu düşünmüyorum" deyince:
"Şu muhanneslerden de mi?" diye soruldu. Bişr: "Bu
muhanneslerden bile" cevabını verdi.
Tahric: Muhannes,
günümüzün deyişiyle travestidir. İsnadı ceyyiddir. Ebu Nuaym, Hilye (10/124)
Bak: İbnu'l-Cevzi, Sıfatu's-Safve (2/375).
7906- Bişr birçok defa:
"Benim sonum bundan daha hayırlıdır; diyebileceğim hiç kimseyi
bilmiyorum" demiştir.
İsnadı ceyyiddir.
7907- Bişr b. el-Haris
der ki: Fudayl, Süfyan b. Uyeyne'ye şöyle dedi:
"Şu mescidde senden
daha aşağı derecede olan birinin olduğunu düşünüyorsan, büyük bir musibete
uğramışsın demektir."
İsnadı ceyyiddir.
7909- Bişr b. el-Haris
der ki: Fudayl, Süfyan b. Uyeyne'ye şöyle dedi:
"İnsanların senin
gibi olmasını istiyorsan, Rabbine karşı samimi değilsin demektir. Artık senden
daha aşağıda olmalarını istiyorsan onu sen düşün.''
Tahric: İsnadı
ceyyiddir. Ebu Nuaym, Hilye (8/94).
7910- Ebu Vehb der ki:
İbnu'l-Mübarek'e: "Kibir nedir?" diye sorduğumda: "İnsanları
hakir görmendir" cevabını verdi. Ucbu (kendini beğenmeyi) sorduğumda ise:
"Başkasında olmayan şeyin sende olduğunu düşünmendir" dedi. Sonra:
"Namaz kılanlarda ucubdan daha kötü bir şey olduğunu bilmiyorum"
dedi.
İsnadında tanımadığım
biri vardır.
7911- Malik b. Enes der
ki: Ömer b. Abdilaziz bir adama: "Kavminin efendisi kimdir?" diye
sorunca, adam: "Benim" cevabını verdi. Ömer: "Eğer öyle olsaydın
bunu söylemezdin" dedi
Tahric: İsnadı sahihtir.
Ahmed, Zühd (300).
7912- Yahya b. Said der
ki: Bir adam Ömer b. Abdilaziz'in yanına girince, Ömer: "Kavminin efendisi
kimdir?" diye sordu. Adam: "Benim" cevabını verince Ömer bir
müddet sustu ve: "Eğer öyle olsaydın bunu söylemezdin" dedi.
İsnadı ceyyiddir.
7913- (İmam) Şafii der
ki: "Tevazu, üstün insanların ahlakıdır. Kibirlilik ise kötü insanların
ahlakıdır."
7914- (İmam) Şafii der
ki: "İnsanların en değerlisi, kendini değerli görmeyendir. İnsanların en
üstünü ise, üstünlüğünü görmeyendir."
İsnadı ceyyiddir.
7915- Cafer b. Muhammed
el-Muraği der ki: Mansur el-Fakih kendini
kastederek şu şiiri
söyledi: Köpekle geçinmek daha güzeldir Çünkü o alçaklıkta son nokta Liderlik
için yarışına girmektir Liderlik vakti gelmeden önce.''
İmam Ebu't-Tayyib şöyle
derdi: "Kim zamanı gelmeden ileriye çıkarsa, değersizleşmek için davranmış
olur."
İsnadında durumu
bilinmeyenler vardır.
7916- Şuayb b. Harb der
ki: "Allah; kuyruk olmaya razı olanı baş yapmayı kabul etmez.''
Tahric: İsnadında
tanımadığım biri vardır. İbnu'l-Cevzi, Sıfatu's-Safve (3/10).
Bir sonraki konu için aşağıdaki link’e
tıklayın:
Kızgınlığı Terk
Etmek, Öfkeyi Yenmek ve İntikam Almaya Gücü Varken Affetmek