ŞUABU’L-İMAN

55. ŞU’BE: Ana Baba’ya İyilik

 

Öldükten Sonra da Anne Babanın Hakkını Gözetmek

 

7514- Bedir savaşına katılanlardan olan Ebu Useyd der ki: Resulullah'ın (Sallallahu aleyhi ve Sellem) yanında otururken Ensar'dan bir adam gelip: "Ey Allah'ın Resulü! Anne babamın vefatından sonra da onlar için yapabileceğim bir iyilik kaldı mı?" diye sorunca Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle cevap verdi: "Evet. Onlara dua etmen, bağışlanmalarını dilemen, sözlerini yerine getirmen, dostlarına ikramdan bulunman ve yakınlığı ancak onlar vasıtasıyla olan akrabalarla ilgilen ip onlara karşı üzerine düşeni yapman. Yapman gereken şeyler bunlardır. ''

 

Tahric: İsnadı hasendir. Ebu Davud 5/352 (5142) ve İbn Mace 2/1208-1209 (3664).

 

 

 

7515- Abdullah b. Dinar'ın bildirdiğine göre İbn Ömer, bir yolculuktayken yanından bir bedevi geçince: "Sen falan oğlu falan değil misin?" diye sordu. Adam: "Evet" cevabını verince, devesinden usandığı zaman bindiği bir eşeği ve başına sardığı sarığını verdi. Bedevi giderken, arkadaşlarından bazıları İbn Ömer'e: "Bu adam bir veya iki dirheme razı olurdu. Ancak sen devenden usandığın zaman bindiğin eşeğini ve başına sardığın sarığını verdin" dediler. İbn Ömer onlara şöyle karşılık verdi: Resulullah'ın (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle buyurduğunu işittim: "Kişinin babası öldükten sonra baba dostlarıyla alakayı kesmemesi, iyiliğin en güzetidir. ''

 

Tahric: İsnadı sahihtir. - Müslim, sıla (13).

 

 

 

7516- Müslim2 bu hadisi Hasan b. Ali el-Hulvani kanalıyla Yakub b. İbrahim b. Sa'd'dan, o da babası ile Leys b. Sa'd'dan nakledip sonunda: "Bedevinin babası, Hz. Ömer'in dostuydu" diye ekledi.

 

Tahric: İsnadı sahihtir. Müslim, sıla (ı 1).

 

 

 

7517- İbn Ebi Muleyke'nin bildirdiğine göre Hz. Peygamber (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle buyurdu: "Babanın dostları senin dostun olsun. Babanın dostlarıyla alakanı kesme, yoksa nurun söner.''

 

İsnadında tanımadığım biri vardır, hadis mürseldir.

 

 

 

7518- Abdullah b. Dinar'ın bildirdiğine göre İbn Ömer bir yolculuktayken bir bedeviye rastladı. Bedevinin babası, Ömer b. elHattab'ın dostuydu. İbn Ömer bedeviye: "Sen falan oğlu falan değil misin?" diye sordu. Adam: "Evet" cevabını verince, İbn Ömer bindiği bir eşeğin ona verilmesini söyledi ve başındaki sarığı çıkarıp bedeviye vererek: "Bunu başına sar" dedi. Yanında olanlardan biri: "Buna bir dirhem vermen yeterdi" deyince, İbn Ömer şu karşılığı verdi: Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle buyurdu: "Babanın dostunu gözet ve onunla alakanı kesme, yoksa Allah nurunu söndürür. ''

 

Tahric: İsnadında tanımadığım biri vardır. Buhari, el-Edebu'l-Müfred (40).

 

 

 

7519- Muhammed b. Talha b. Abdirrahman b. Ebi Bekr es-Sıddik'in babasından bildirdiğine göre Hz. Ebu Bekr. Ufeyr adındaki Bedevilerden bir dostuna: "Ey Ufeyr! Resulullah'ın (Sallallahu aleyhi ve Sellem) dostlukla ilgili ne dediğini işittin?" diye sordu. Ufeyr şu karşılığı verdi: Resulullah'ın (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle buyurduğunu işittim: "Dostluk miras kalır. Düşmanlık ta öyle."

 

Başkası hadisi, Muhammed b. Talha b. Abdillah b. Abdirrahman b. Ebi Bekr es-Sıddik, şeklinde rivayet etti.

 

Tahric: Hadis zayıftır ve Talha ile Ebu Bekr arasında kopukluk vardır. Taberani, M. el-Kebir 17/189 (507), Hakim, Müstedrek (4/176) ve Ebu'ş-Şeyh, el-Emsal (216).

 

 

 

7520- İbnu'l-Mübarek bu hadisi Muhammed b. Abdirralıman b. Fulan b. Talha kanalıyla Ebu Bekr b. Hazm'dan, o da Resulullah'ın (Sallallahu aleyhi ve Sellem) ashabından olan bir adamdan, Resulullah'tan (Sallallahu aleyhi ve Sellem) rivayet etti. 

 

Tahric: Hadis zayıftır. Buhari, Tarih 1/1 (108) ve Edebu'l-Müfred (43).

 

 

 

7521 - Cafer'in bildirdiğine göre kendisi, Urve b. ez-Zübeyr'in secdede şöyle dediğini işitti: "Allahım! Zübeyr b. el-Avvam'ı ve Esma binti Ebi Bekr'i bağışla."

 

İsnadı hasendir.

 

 

 

7522- Muhammed b. en-Nu'man'ın Resulullah'a (Sallallahu aleyhi ve Sellem) dayandırdığı bir hadiste Hz. Peygamber (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle buyurdu: "Anne babasının veya birinin mezarını her Cuma günü ziyaret eden bağışlanır ve iyilerden yazılır. ''

 

Tahric: Mevdu iddiası var. Gazzali, İhya (4/474).

 

 

 

7523- Muhammed b. Sirin'in bildirdiğine göre Hz. Peygamber (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle buyurdu: "Kişinin anne babası, onlara asiyken vefat eder de, vefatlarından sonra onlara dua ederse, Allah bu kişiyi iyilerden yazar."

 

Tahric: İsnadı hasen mürseldir. Gazzali, İhya (4/474).

 

 

 

7524- Enes b. Malik'in bildirdiğine göre Hz. Peygamber (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle buyurdu: "kulun anne babası veya biri, onlara asiyken vefat eder de, vefatlarından sonra onlara dua etmeye ve bağışlanmalarını dilemeye devam ederse, sonunda Allah bu kişiyi iyilerden yazar ... 

 

Tahric: İsnadı zayıftır. İbn Adiy, el-Kamil (7/2679-2680)

 

 

 

7525- Süfyan b. Uyeyne'nin dayısının oğlu Fadl b. el-Muvaffık der ki: Babam vefat ettiği zaman büyük bir endişeye kapıldım ve her gün mezarına gidiyordum. Bir süre gidemedim ve sonra bir gün gittim. Mezarın yanında otururken uyuyakaldım ve rüyamda babamın mezarının açıldığım, onun da mezarda oturduğunu gördüm. Kefenini parçalamış, teni ölülerin teni gibiydi. Onu görünce ölecek gibi oldum. Bana: "Ey oğul! Neden gelmekte geciktin?" diye sorunca: "Benim geldiğimi biliyor musun?" karşılığını verdim. Babam: "Ne zaman geldiysen haberim oldu. Yamma gelince seninle mutlu oluyordum. Etrafımdakiler de duanla mutlu oluyorlardı" dedi. Bundan sonra babamın mezarına çok gitmeye başladım.

 

İsnadı zayıftır.

 

 

 

7526- Ebu Derda Haşim b. Muhammed der ki: İlim ehlinden bir adamın şöyle dediğini işittim: Babamın mezarım ziyaret ederdim. Uzun bir süre bu ziyareti bıraktım ve: "Toprağı mı ziyaret ediyorum" dedim. Rüyamda (babamın) şöyle dediğini gördüm: "Evladım! Yaptığım yapma." Ben: "Toprağı mı ziyaret edeyim?" karşılığım verince şöyle dedi: "Acele etme ey oğul! Vallahi sen bana görünüyordun ve komşularım beni seninle müjdeliyorlardı. Sen gidince de Küfe'ye girinceye kadar seni görüyordum.''

 

İsnadında tanımadığım biri vardır.

 

 

 

7527- Abdullah b. Abbas'ın bildirdiğine göre Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle buyurdu: "Mezardaki ölü, boğulmak üzere iken yardım isteyen gibidir. Babasından, anasından, kardeşinden veya arkadaşından kendisine gelecek duayı bekler. Dualar kendine ulaşınca, dünyanın ve içindekilerin kendisinin olmasından daha çok sevinir. Yüce Allah kabir ehline yeryüzü halkının dualarından dağlar kadar (rahmet) verir. Dirilerin ölülere hediyesi, onlar için bağışlanma dilemeleridir. ''

 

Tahric: İsnadı çok zayıftır. Deylemi, Müsnedu'l-Firdevs (4/103). Bak: Zehebi, el-Mizan (3/496) ve Hafız, el-Lisan (5/99).

 

 

Ebu Ali el-Hafız der ki: Bu hadis Abdullah b. el-Mübarek'ten geldiği şekliyle garib (tek kanallı)dır ve Horasan halkı tarafından bilinmemektedir. Bunu sadece bu ihtiyardan yazdım.

 

Beyhaki der ki: Bu hadisin bir bölümünü mana olarak Muhammed b.

Huzeyme el-Basri Ebu Bekr, Muhammed b. Ebi Ayyaş kanalıyla İbnu'lMübarek'ten rivayet etti, İbn Ebi Ayyaş bunu rivayette tek kalmıştır. Allah en doğrusunu bilir.

 

 

 

7528- Yahya b. Bistam, Osman b. Sevde'den bildiriyor: Osman'ın annesi abidlerden biriydi ve bu yüzden kendisine rahibe denirdi. Osman anlatıyor: Annem vefat edeceği zaman başını gökyüzüne kaldırdı ve: "Ey azığım ve biriktirdiğim! Ey hayatımda ve ölümünden sonra güvendiğim! Ölüm anında beni zelil etme ve mezarımda yalnız bırakma!" deyip vefat etti. Ben her Cuma mezarına gidip ona dua eder, onun ve kabir ahalisinin bağışlanmasını dilerdim. Bir gece onu rüyamda gördüm ve: "Anneciğim, nasılsın?" diye sordum. Bana şöyle cevap verdi: "Oğlum! Ölüm çok zordur. Allah'a hamd olsun ki ben Berzah'ın güzel bir yerinde, kulların diriltileceği güne kadar reyhandan döşeklere yatıyor, ipek ve atlas yastıklara yaslanıyorum." Ben: "Bir ihtiyacın var mı?" diye sorunca: "Evet" cevabını verdi. Ben: "Neye ihtiyacın var?" diye sorunca da şöyle cevap verdi: "Bize yaptığın ziyaretleri ve duaları terk etme. Cuma günü gelmenle ben yalnızlığımı gideriyorum. Ailenin yanından bana gelince, bana: ''Ey Rahibe! Ailenden bir ziyaretçin geldi'' denir ve müjdelenirim. Etrafımdaki ölülere de aynı şekilde (onlara dua ettin için) müjde verilir."

 

Tahric: İsnadı zayıftır. İbnu'l-Cevzi, Sıfatu's-Safve (4/42)

 

 

 

7529- Evzai der ki: "Bana bildirilene göre anne babası hayatta iken onlara asi olan kişi ölümlerinden sonra varsa onların borçlarını ödeyip onlara istiğfar eder ve onlara kimsenin sövmesine sebep olmazsa iyi kişilerden yazılıL Anne babasına karşı iyi davranan kişi de onların ölümlerinden sonra varsa borçlarını ödemez, onlara istiğfar etmez ve onlara sövülmesine sebep olursa anne babasına karşı asi olan kişilerden yazılır."

 

Tahric: İsnadı ceyyiddir. Suyuti, Dürrü'l-Mensur (5/267).

 

 

 

7530- Ma'mer der ki: İbn Tavus'a, babasının borcuyla ilgili olarak:

"Alacaklıları bekletsen" denilince: "Ebu Abdirrahman (Tavus) menziline gidemiyorken onları bekleteyim mi!" karşılığını verip bin dinar değerindeki malını beş yüze sattı (ve babasının borçlarını ödedi)

 

Ravileri güvenilirdir.

 

 

 

7531 - Hasane -ı Basri) der ki: "İnsanların en zahidi, komşularının durumunu bilendir. İnsanların en kötüsü de, vefat ettiğinde ailesinin ardından ağladığı, ancak borcunu ödemediği kişidir.''

 

İsnadı ceyyiddir.

 

 

 

7532- İbn Abbas'ın bildirdiğine göre bir adam Resulullah'a (Sallallahu aleyhi ve Selleml, annesinin vefat ettiğini söyleyip: "Onun yerine sadaka versem kendisine faydası olur mu?" diye sordu. Hz. Peygamber (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Evet" cevabını verince, adam: "O zaman sen de şahit ol ki Mihraf denilen bahçeyi annem adına sadaka olarak veriyorum" dedi.

Buhari bu hadisi Sahıh'te Muhammed b. Abdinahman kanalıyla Ravh'tan rivayet etti.

 

Tahric: İsnadı sahihtir. - Buhari, vasaya (196).

 

 

 

7533- Amr b. Şuayb'ın, babası kanalıyla dedesinden bildirdiğine göre Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Selleml şöyle buyurdu: "Bir sadaka vermek istediğin zaman onu anne babanın adına ver. Bu sadaka(nın sevabi) onlara giderken. senin ecrinden bir şey eksilmez. ''

 

İsnadı zayıftır.

 

 

 

7534- Abdulaziz b. Abdillah b. Ömer'in, babası kanalıyla dedesinden bildirdiğine göre Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle buyurdu: "Anne babası vefat ettikten sonra onların yerine hac yapana cehennemden kurtuluş beratl yazılır. Yerlerine hac yapılanlara tam hac sevabı verilirken de hac yapanın sevabından bir şey eksilmez. ''

 

İsnadı zayıftır.

 

Yine Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle buyurdu: "Hiçbir akraba, akrabasına, vefatından sonra onun yerine hac yapmak gibi bir iyilik yapamaz."

Yine Hz. Peygamber (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle buyurdu: "Kim bir tepeyi aşarken bineğinden inip yürürse, bir köle azad etmiş gibi sevap alır ...

Ebu Ahmed el-Fakih: "Altı mil" demiştir.

Beyhaki der ki: Ebu Muhammed ve hocası durumu mechul ravilerdir.

 

 

***************

Fasıl

***************

 

7535- Ata b. Yesar'ın bildirdiğine göre İbn Abbas'ın yanında otururken bir bedevi geldi ve: "Bir kadını istedim, bir başkası onu isteyince kadın o adamla evlenip beni reddetti. Ben de gidip o adamı öldürdüm. Tövbe etsem kabul edilir mi?" diye sordu. İbn Abbas: "Anne baban veya biri sağ mı?" diye sorunca, bedevi: "Hayır" cevabını verdi. İbn Abbas: "Gücünün yettiği şeyle Allah'a yaklaş" dedi. Bedevi gittikten sonra İbn Abbas'a neden böyle dediğini sorduğumuzda şöyle cevap verdi: "Anne babası veya biri sağ olsaydı, anne babaya iyilik yapmak kadar günahı yok eden bir şey olmamasını umardım."

 

Tahric: İsnadı zayıftır. Buhari, el-Edebu'l-Müfred (4).

 

 

 

7536- Şehr b. Havşeb'in bildirdiğine göre bir bedevi Ebu Zer'e giderek:

"Ey Ebu Zer! Allah'ın evini hac yapan bir adam birini öldürdü. Bu durumdan kurtuluşu için bir yol var mı?" diye sordu. Ebu Zer: "Yazık sana! Anne baban sağ mı?" diye sorunca, bedevi: "Hayır" cevabını verdi. Ebu Zer: "Bunlardan biri sağ mı?" diye sorunca, bedevi: "Hayır" cevabını verdi. Ebu Zer: "Bunların ikisi veya biri sağ olsaydı, bir kurtuluş yolunun olmasını umardım. Ancak bu durumda üç şeyden başka kurtuluşun olmadığını düşünüyorum" deyince, bedevi: "Allah'a hamd olsun. Bunlar nedir?" diye sorunca, Ebu Zer: "Onu öldürdüğün gibi diriltebilir misin?" diye sordu. Bedevi: "Hayır. ValIahi, onu diriltemem" cevabını verince Ebu Zer: "Ölmemeyi başarabilir misin?" diye sordu. Bedevi: "Hayır valIahi, ölümden kaçış yoktur. Üçüncüsü nedir?" karşılığını verdi. Ebu Zer: "Bir delik açıp yerin dibine inmeye yahut bir merdiven kurup göğe çıkmaya gücün yeter mi?" diye sorunca, bedevi feryad ederek kalktı. Ebu Hureyre bedeviyle karşılaşınca bir yakınının vefat ettiğini zannetti ve: "Ey Allah'ın kulu! Sabret!" dedi. Bedevi: "Sen de kimsin?" diye sorunca: "Ebu Hureyre" cevabını verdi. Bedevi: "Allah'ın evini hac yapan bir adam birini öldürdü. Bu durumdan kurtuluşu için bir yol var mı?" diye sordu. Ebu Hureyre: "Yazık sana! Anne baban sağ mı?" diye sorunca, bedevi: "Hayır" cevabını verdi. Ebu Hureyre: "Bunların ikisi veya biri sağ olsaydı, bir kurtuluş yolunun olmasını umardım. Ancak Allah yolunda savaşa çıkmak ve şehit olmaya çalışmak, belki bundan kurtuluşuna vesile olur" dedi.

 

İsnadı hasendir.

 

 

 

7537- İbn Abbas der ki: "Anne babası sağ olan bir Müslüman, onlara iyilik etmiş bir şekilde sabahlarsa, ona cennette iki kapı açılır. Onlara iyilik etmiş bir şekilde akşamlarsa yine ona cennette iki kapı açılır. Anne babasından biri kendisine kızınca, onlar razı olmadan Allah bu kişiden razı olmaz." Said b. Mes'üd der ki: "Anne baba zalim olsa bile mi?" diye sorunca: "Zalim olsalar bile" cevabını verdi.

Bu hadis başka bir yolla aşağıda geçtiği şekilde nakledilmiştir.

 

Tahric: İsnadı hasendir. Buhari, el-Edebu'l-Müfred (7) ve İbn Ebi Şeybe, Musannef (8/354) Bak: Suyuti, Dürrü'l-Mensur (5/262).

 

 

 

7538- İbn Abbas'ın bildirdiğine göre Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle buyurdu: "Kim anne babasını razı ederek sabahlarsa ona Cennetten iki kapı açtlır. Eğer birini razı ederse ona bir kapı açtlır. Kim de anne babasına karşı asi olarak akşamlarsa kendisine Cehennemden iki kapı açılmış bir şekilde sabahlar. Eğer birine asi olursa ona bir kapı açtlır" buyurdu. Bir kişi: "Anne babası ona zulmetse dahi mi?" diye sorunca, Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) üç defa: "Anne babası ona zulmetse dahi" karşılığını verdi.

 

Tahric: İsnadı zayıftır. Hennad, Zühd 2/458 (993) ve Abdürrezzak, Musannef (11/135-136)

 

 

 

7539- Said el-Cureyri bildiriyor: Bir adam İbn Ömer'e gelerek: "Necdet b. Amir el-Harici'nin adamlarıyla beraberken günahlar işledim. Bana büyük günahları saymanı istiyorum" dedi. İbn Ömer, ona yedi veya sekiz günah saydı. Saydığı günahlar şunlardı: "Allah'a ortak koşmak, anne babanın hakkına riayetsizlik, cana kıymak, faiz yemek, yetim malı yemek, namuslu olan kadınlara iftira atmak ve yalan yere yemin etmek." Sonra İbn Ömer adama: "Annen var mı?" diye sorunca, adam: "Evet" cevabını verdi. İbn Ömer: "Ona yemek yedir, yumuşak söz söyle. Vallahi (böyle yaparsan) Cennete girersin" dedi. 

Bu manayla bir hadis İbn Ömer'den merfu olarak nakledilmiştir.

 

Tahric: Ravileri güvenilirdir. Abdürrezzak, Musannef 11/431 (19705) ve Buhari, el-EdEbu'lMüfred (8).

 

 

 

7540- Abdullah (b. Mes'üd) der ki: "Her kim üzerinde Hz. Muhammed'in (Sallallahu aleyhi ve Sellem) mührü bulunan sahifeye bakmaktan hoşlanırsa "De ki: Gelin Rabbinizin size neleri haram kıldığını okuyayım: O'na hiçbir şeyi ortak koşmayın, ana-babaya iyilik edin, fakirlik korkusuyla çocuklarınızı öldürmeyin -sizin de onların da rızkını biz veririz-; kötülüklerin açığına da gizlisine de yaklaşmayın ve Allah'ın yasakladığı cana haksız yere kıymayın! İşte bunlar Allah'ın size emrettikleridir. Umulur ki düşünüp anlarsınız. Rüşd çağına erişinceye kadar, yetimin malına, sadece en iyi tutumla yaklaşın; ölçü ve tartıyı adaletle yapın. Biz herkese ancak gücünün yettiği kadarını yükleriz. Söz söylediğiniz zaman, yakınlarınız dahi olsa adaletti olun, Allah'a verdiğiniz sözü tutun. İşte Allah size, iyice düşünesiniz diye bunları emretti. şüphesiz bu, benim dosdoğru yolumdur. Buna uyun. (Başka) yollara uymayın. Zira o yollar sizi Allah'ın yolundan ayırır. İşte sakınmanız için Allah size bunları emretti''[En am 151-153] ayetlerini okusun.''

 

Tahric: İsnadı hasendir. Tirmizi 5/264 (3070).

 

 

 

7541- Mu'temir b. Süleyman der ki: Babam: "Muverrik, annesinin saçlarını temizlerdi" dedi. 

 

Tahric: Ravileri güvenilirdir. İbn Sa'd, Tabakat (7/215).

 

 

 

7542- Hişam der ki: "Muhammed b. Sirin her Ramazan ve kurban bayramında annesine kendi eliyle kınasını yapardı.''

 

Tahric: Ravileri güvenilirdir. İbn Sa' d, Tabakat (7/218).

 

 

 

7543- Muğire der ki: "Talk b. Habib, annesine işlerinde yardım ederdi."

 

Tahric: İsnadı ceyyiddir. İbn Sa'd, Tabakat (7/228).

 

 

 

7544- Yahya b. Yahya der ki: "Münkedir b. Muhammed b. el-Münkedir ila beraberken bir eve işaret edip şöyle dedi: "Babam annesini serinletmek için dama çıkıp yellendirir, amcamda sabaha kadar namaz kılardı. Babam amcama: "Geceyi senin gibi (namazla) geçirmiş olmam, beni (anneme hizmet ederek geçirdiğim gece gibi) mutlu etmez" dedi.

 

Tahric: İsnadı zayıftır. Suyuti, Dürrü'I-Mensur (5/268).

 

 

 

7545- Muhammed b. el-Münkedir der ki: "(Kardeşim) Ömer namaz kılarak geceyi geçirdi. Ben de geceyi annemin ayağına masaj yaparak geçirdim. Buna rağmen gecemin onun (kardeşimin) gecesi gibi geçmesini istemem.''

 

Tahric: İsnadı hasendir. Ahmed, Zühd (86), İbnu'l-Ca'd, Müsned (2/714-715) ve İbn Sa'd, Tabakat (191.192) Bak: SuyUtı, ed-Dürrü'I-Mensur (5/268),

 

 

 

7546- Eşcai der ki: "Bir gece Mis'ar'ın annesi Mis'ar'dan su isteyince kalkıp bardakla su getirdi; ancak uyuduğunu görünce sabaha kadar elinde bardakla ayaklarının yanında bekleyip sabah uyanınca suyu ona verdi.''

 

Tahric: İsnadı zayıftır. İbn Ebi Dünya, Mekarimu'l-Ahlak (231).

 

 

 

7547- Tavus anlatıyor: Bir adamın dört oğlu vardı. Bu kişi hastalandığında çocuklarından biri: "Ona hastalığında siz bakıp mirasından bir şey almamayı mı, yoksa kendisine benim bakıp ta mirasından bir şey alınamamı mı istersiniz?" dedi. Kardeşleri: "Ona sen bak ve mirasından bir şeyalma" dediler. Bu kişi babası vefat edene kadar bakımını yaptı ve mirasından bir şeyalmadı.

 

Sonra bu kişiye rüyasında: "Falan yerde filan kişiye git ve ondan yüz dinar al" denildi. Bu kişi rüyasında iken: "Bu parada bereket var mıdır?" diye sorunca: "Hayır, yoktur" karşılığı verildi. Sabahladığı zaman bu rüyasını hanımına anlattı. Bunun üzerine hanımı: "Onu al, onun bereketi onunla giyecekler alman ve geçimini sağlamandır" dedi. Ancak kocası bunu kabul etmedi.

 

Akşamladığı zaman yine rüyasında: "Falan yerde filan kişiye git ve ondan on dinar al" denildi. Bu kişi yine: "Bu parada bereket var mıdır?" diye sorunca: "Hayır, yoktur" karşılığı verildi. Sabahladığı zaman bu rüyasını hanımına anlattı. Hanımı yine önceki demiş olduğu şeyleri söyledi. Adam yine. böylesi bir parayı almayı kabul etmedi. Üçüncü gece de rüyasında: "Falan yerde filan kişiye git ve ondan bir dinar al" denildi. Bu kişi: "Bu parada bereket var mıdır?" diye sorunca: "Evet, vardır" karşılığı verildi. Bunun üzerine oraya gidip bir dinar aldı.

 

Sonra çarşıya gitti ve yanında iki balık bulunan bir kişiyle karşılaştı.

Ona: "Bu balıkları kaça satıyorsun?" diye sorunca, adam: "Bir dinar" karşılığını verdi. O da balıkları bir dinara aldı ve evine gitti. Balıkları (temizlemek için) yardığında her birinin karnında daha önce hiç kimsenin bir benzerini görmemiş olduğu iki tane inci buldu. Kral adamlarını bir inci almaları için göndermişti. Kralın istediği inci de ancak bu kişinin yanında bulunuyordu. Bu inciyi yaklaşık kırk katır yükü altına karşılık sattı.

Kral inciyi görünce: "Bu şey bir diğeri olmadan güzel olur mu? Bunun iki katı fiyatına olsa da bunun gibi bir tane daha bulup alın" dedi. Kralın adamları bu kişinin yanına gelip: "Sende bu incinin aynısı var mıdır? Sana diğeri için verdiğimizin iki katını verelim" dediler. Adam: "Bunu yapacak mısınız?" diye sorunca: "Evet" dediler. Bunun üzerine ikinci inciyi onlara ilk sattığı incinin iki katı kadar bir fiyata sattı.

 

Tahric: İsnadında Hakim'in hocasını tanımıyorum. Diğer ravileri güvenilirdir. Abdürrezzak, Musannef 11/467-468 (21027) ve Ebu Nuaym, Hilye (4/87) Bak: Suyuti, Dürrü'l-Mensur (5/268).

 

 

 

7548- Yahya b. Ebi Kesir der ki: Ebu Musa el-Eş'ari ile Ebu Amir, Medine'ye gelip Resulullah'a (Sallallahu aleyhi ve Sellem) biat ettiler ve Müslüman oldular. Allah Resulü (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Sizden filan adında bir kadın vardı, ona ne oldu?" diye sorunca, onlar: "Geldiğimizde ailesinin yanındaydı" dediler. Allah Resulü (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "O kadın bağışlandı" buyurunca, onlar: "Ey Allah'ın Resulü! Nasıl bağışlandı?" diye sordular. Allah Resulü (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Annesine yaptığı iyilikten dolayı" buyurdu ve şöyle devam etti: "O kadının yaşlı bir annesi vardı. Bir ara gözcü geldi ve gece vakti düşmanın saldırıya geçeceği haberini verdi. Kabilenin efendisine ulaşmak için ayrılıp yola düşmelerini söyledi. Ancak bu kadın ile yaşlı annesinin binekleri yoktu. kadın annesini sırtına alıp yola düştü. Yorulunca da onu sırtından indiriyordu. Sonra karnını annesinin karnına yapıştırdı. Annesinin ayaklarını da kendi ayaklarının üzerine koydu ve çölün o sıcak kumlarını da aşıp kurtuldular."

Hadis mürseldir.

 

Tahric: İsnadı mürseldir ve ravileri güvenilirdir. Abdürrezzak, Musannef 11/ 133-134 (20124) ve Suyuti, Dürrü'l-Mensur (5/269).

 

 

 

7549- Amr b. Hammad, bir adamın şöyle dediğini bildirir: Hz. Ali ve Hz. Ömer tavaftan çıkınca annesini sırtında taşıyan ve şu beyti söyleyen bir adamla karşılaştılar: Ben onun bineğiyim bundan gocunmam Başka binekler usansa da, ben usanmam Buyur ey Rabbim buyur Beni taşıdığı ve emzirdiği için hakkı daha çoktur

 

Hz. Ali: "Haydi ey Ebu Hafs! Bizi bir daha tavafa götür, umulur ki (o bedeviye inen) rahmet bizi de kapsar" dedi. Bedevi şöyle diyerek annesiyle tavafa başladı:

Ben onun bineğiyim bundan gocunmam Başka binekler usansa da ben usanmam Buyur ey Rabbim buyur

 

Beni taşıdığı ve emzirdiği için hakkı daha çoktur. Hz. Ali de ona şöyle karşılık verdi:

Ona iyilik edersen Allah karşılığı daha çok verendir Az iyiliğine karşı çok ihsan verir. 

 

İsnadında adı verilmeyen biri vardır.

 

 

 

7550- Said b, Ebi Burde'nin babasından bildirdiğine göre Yemen halkından bir adam annesini omuzlarında taşıyıp onunla Kibe'yi tavaf ederek şöyle dedi:

Ben annemin zelil bir devesiyim;

Başka binekler usansa da ben usanmam

Beni taşıdığı ve emzirdiği için hakkı daha çoktur.

Sonra: "Acaba onların iyiliğinin karşılığını verebildim mi?" diye sorunca, İbn Ömer: "Hayır .. , Tek bir ah çekmesini dahi ödeyemedin" karşılığını verdi.

 

Tahric: Ravileri güvenilirdir. Buhari, el-Edebu'l-Müfred (11) ve İbn Ebi Dünya, Mekarimu'l-Ahlak (57/235),

 

 

 

7551- Yunus b. Ubeydillah der ki: "Günahkar olanın, anne babasına iyi davranması sebebiyle affedilmesi umulurdu. Eğer anne babasına asiyse amellerinin boşa gitmesinden korkarlardı."

 

Tahric: İsnadı ceyyiddir, İbn Ebi Şeybe, Musannef (8/353-354) ve Ebu Nuaym, Hilye (3/23)

 

 

 

7552- Cerir b. Hizım der ki: Rüyamda başımı ellerimde gördüm ve İbn Sirin'e bunun yorumunu sordum. Bana: "Anne babandan biri yaşıyor mu?" diye sordu. Ben: "Hayır" cevabını verince: "Senden büyük kardeşin var mı?" diye sordu. Ben: "Evet" cevabını verince: "Allah'tan kork ve ona iyilik yap, onunla alakanı kesme" dedi. Benimle (kardeşim) Yezid b. Hazim arasında bir anlaşmazlık vardı. 

 

İsnadı ceyyiddir.

 

 

 

7553- Said b. Amr b. Said b. el-As, babası kanalıyla dedesinden Resulullah'ın (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle buyurduğunu nakleder: "Kardeşlerin büyüğünün küçükler üzerindeki hakkı, babanın çocukları üzerindeki hakkı gibidir.''

 

Tahric: İsnadı zayıftır. DeyIemi, Müsnedu'I•Firdevs (2/132).

 

 

 

7554- Useym b. Kesir b. Kuleyb el-Cüheni, babası kanalıyla sahabeden olan dedesinden bildiriyor: Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle buyurdu: "Kardeşlerin en büyüğü baba gibidir.''

 

Bu hadisi Yakıdrden başkası da Abdullah b. Munib'den rivayet etti. Bu kişinin Muhanuned b. Munib olduğu da söylenir.

 

Tahric: İsnadı çok zayıftır.Taberani, M. el-Kebir 19/200 (450) Bak: Heysemi, Mecma (8/149).

 

 

 

******************

Günaha Girmemek Kaydıyla, Kafir Bile Olsalar Anne Babayı Gözetmek

*******************

 

7555- Esma binti Ebi Bekr der ki: Resulullah'a (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Annem yanıma gelip bir şey istedi, ona istediğini vereyim mi?" diye sorduğumda:

"Evet. Ona şu kadar yardım et" buyurdu.

 

İsnadı sahihtir.

 

Sa'dan b. Nasr hadisi Süfyan'dan bu şekilde rivayet etti.

 

Humeydi ona muhalefet ederek hadisi Süfyan kanalıyla Hişam b. Urve'den, o babasından, o da Esma'dan şu ilaveyle nakletti: "Annesi müşrikti." Süfyan şöyle dedi: "Allah, din uğrunda sizinle savaşmayan, sizi yurdunuzdan çıkarmayan kimselere iyilik yapmanızı ve onlara karşı adil davranmanızı yasak kılmaz; doğrusu Allah adil olanları sever''[Mumtehine 8] ayeti Esma hakkında nazil oldu. - Buhari, edeb (71).

 

Abdullah b. İdris, Ebu Usame ve başkası hadisi Hişam kanalıyla babasından, o da Esma'dan bu şekilde rivayet etti. - Buhari, hibe (142) ve Müslim, zekat (SO).

 

 

 

7556- Mus'ab b. Sa'd'ın bildirdiğine göre babası: "Benim hakkımda dört ayetindi" dedikten sonra onları zikretti. Sa'd'ın annesi: "Allah anneye iyilik edilmesini emretmedi mi? ValIahi, ölünceye kadar veya sen küfre girinceye kadar ne yemek yiyeceğim, ne de bir şey içeceğim" dedi. Sa'd'ın annesine bir şey yedirmek veya içirmek istedikleri zaman ağzını sopayla açıyorlar ve içecekle yiyeceği bu şekilde ağzma sokuyorlardı. Bu olay üzerine: "Biz, insana, ana ve babasına karşı iyi davranmasını tavsiye etmişizdir. Eğer ana baba, seni bir şeyi körü körüne Bana ortak koşman için zorlarlarsa, o zaman onlara itaat etme. Dönüşünüz Banadır. Yaptıklarınızı size bildiririm. "[Ankebut 8], "Ey insanoğlu! Ana baba, seni, körü körüne Bana ortak koşman için zorlarlarsa, onlara itaat etme; dünya işlerinde onlarla güzel geçin; Bana yönelen kimsenin yoluna uy; sonunda dönüşünüz Bana'dır. O zaman, yaptıklarınızı size bildiririm"[Lokman 15] ayetleri nazil oldu.

 

Tahric: İsnadı hasendir. Müslim, fadail (44).

 

Bir sonraki konu için aşağıdaki link’e tıklayın:

 

56. Şube: Akrabayı Gözetmek (Sıla-i Rahim)