ŞUABU’L-İMAN

53.ŞUBE: İYİLİK VE TAKVADA YARDIMLAŞMAK

 

İYİLİK VE TAKVA’DA YARDIMLAŞMAK

 

Yüce Allah şöyle buyurur: 'iyilik ve (Allah'ın yasaklarından) sakınma üzerinde yardımlaşın,. günah ve düşmanlık üzerine yardımlaşmayın."[Maide 2] Ayetten anlaşılan, iyilikte yardımlaşmanın iyilik olmasıdır. Çünkü ihtiyaç anında iyilikte yardımlaşma olmadığı zaman iyilik ortadan kalkar. Bu konuda yardımlaşma olursa, iyilik te olur. Bu sebeple iyilikte yardımlaşmanın da bizzat iyilik olduğu söylenmiştir. itaatlerin çoğunun cemaatle birlikte yerine getirilmesi de iyilikte yardımlaşmanın bir çeşididir.

 

 

 

7201 - Enes b. Malik'in bildirdiğine göre Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem):

"Zalim olsun mazlum olsun kardeşine yardım et" buyurunca, sahabe: "Ey Allah'ın Resulü! Mazluma yardı etmeyi anladık ta; zalime nasıl yardım edeceğiz?" diye sordular. Hz. Peygamber (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Zulmüne engel olarak" cevabını verdi.

Buhari bu hadisi başka bir kanalla Humeyd'den, Müslim de Ebu'zZübeyr kanalıyla Cabir'den aynı manada rivayet ettiler.

 

Beyhaki der ki: Hadisin manası, zalimin, zulüm yaparak kendine zulmetmesidir. Bu konuda yüce Allah: "Kim bir kötülük yapar, yahut kendine zulmeder, sonra da Allah'tan bağışlama dilerse, Allah'ı çok bağışlayıcı ve çok merhamet edici bulur"[Nisa 110] buyurur.

 

Mazluma da, zulmü ondan uzaklaştırmak için yardım edilmesi gerekir. Zalime de kendine zulmetmemesi için yardım edilmesi gerekir. Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) her müslümana, zulmettiğini görür ve ona yardım etmeye gücü olursa kardeşine yardım etmesini emretmiştir. Çünkü islam, tıpkı nesep kardeşlerinin tek vücut olmaları gibi, böyle yapanları tek vücut yapar. Çünkü din, akrabalıktan daha kuvvetlidir ve ona daha fazla önem verilmesi gerekir. Yüce Allah'ın, "Müminler ancak kardeştirler. Öyleyse kardeşlerinizin arasını düzeltin"[Hucurat 10] buyruğu da buna işaret etmektedir.

Bu konuda Resulullah'tan (Sallallahu aleyhi ve Sellem) aşağıdaki hadisler

nakledilmiştir:

 

 

 

7202- Nu'man b. Beşir der ki: Resulullah'ın (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle buyurduğunu işittim: "Müminler bir tek insan gibidir. Eğer insan gözünden rahatsız olursa, bütün vücudu bundan etkilenir. Eğer başında bir ağrısı olursa yine bundan bütün bedeni etkilenir."

Müslim bu hadisi başka bir kanalla A'meş'ten rivayet etti.

 

 

 

7203- Nu'man b. Beşir'in bildirdiğine göre Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle buyurdu: "Müminler birbirlerine merhamet etmede, birbirlerini sevmede ve birbirleriyle alaka kurmada bir vücuda benzerler. Vücudun bir uzvu hasta olduğu zaman, diğer uzuvlar da bu sebeple ateşli hastalığa ve uykusuzluğa tutulurlar. "

 

Lafız, Ebu Nuaym'a aittir. İshak'ın rivayetinde ise, "alaka kurma" yerine "şefkat" kelimesi geçmiştir. Buhari de bu hadisi Ebu Nuaym'dan ve Müslim ise başka bir yolla Zekeriyya'dan rivayet etti.

 

 

7204- Nu'man b. Beşir der ki: Resulullah'ın (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle buyurduğunu işittim: "Müminierin birbirine merhameti ve birbirlerine karşı samimiyeti, birbirlerine karşı şefkati, bir adamın vücudu gibidir. Vücut bir yerinden rahatsız olunca bütün bedeni uykusuzluğa tutulur."

 

Müslim bu hadisi Sahih'te İshak b. İbrahim'den rivayet etti.

 

 

 

7205- Ebu Musa'nın bildirdiğine göre Hz. Peygamber (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle buyurdu: "Bir müminin diğer mümin kardeşlerine karşı ilgisi, birbirine bağlayıp destekleyen bir binanın taşlan gibidir." Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) böyle derken parmaklarını birbirine kenetledi.

 

Buhari ve Müslim 2 bu hadisi Ebu Usame'den rivayet ettiler. - Buhari, mezalim (9B) - Müslim, sıla (65).

 

 

 

7206- Ebu Musa der ki: Resulullah'a (Sallallahu aleyhi ve Sellem) bir dilenci gelince:

"Bana ulaşmak isteyenlere aracı olun ki, hem siz sevabını alın, hem de Allah, Peygamber'inin diliyle istediği hükmü versin" derdi.

 

 

 

7207- Ebu Usame aynı senetle bu hadisi rivayet etmiş ancak farklı olarak: "Bir dilenci veya ihtiyaç salıibi gelince: "Araellık yapın, ecriniz verilir. Allah da Resulü 'nün dili üzere dilediği hükmü verir" ibaresi vardır.

 

Buhari bu hadisi Ebu Kureyb kanalıyla Ebu Usame'den ve Müslim ise başka bir yolla Yezid'den rivayet etti. - Buhari, edeb (BO), tevhid (193).

 

 

 

7208- Abdullah b. Ömer'in bildirdiğine göre Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle buyurdu: "Müslüman müslümanın kardeşidir. Ona zulmetmez, onu düşmana terk ve teslim etmez, Kim, bir kardeşinin ihtiyacını karşılarsa, Allah ta onun ihtiyacını karşılar. Kim, bir kardeşinin sıkıntısını giderirse, Allah ta onun kıyamet sıkıntilarından birini giderir. Her kim de bir müslümanın ayıbını örterse, Allah ta kiyamette onun ayıplarını örter."

 

Buhari bu hadisi Yahya b. Bukeyr'den, Müslim ise Kuteybe kanalıyla Leys'ten rivayet etti.- Müslim, sıla (145).

 

 

 

7209- Ebu Hureyre'nin bildirdiğine göre Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle buyurdu: "Kim, bir müminin sıkıntısını giderirse, Allah ta onun sıkıntilarından birini giderir. Kim, bir müminin ayıbını örterse, Allah ta onun ayıbını örter. Kişi kardeşine yardım ettiği müddetçe Allah ta ona yardım eder."

Bu hadis başka bir yolla A'meş'ten nakledilmiştir.

 

 

 

7210- Said b. Ebi Bürde, babası kanalıyla dedesinden (Ebu Musa'dan) bildiriyor: Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Her Müslümanın her gün için bir sadaka vermesi gerekir" buyurunca, sahabe: "Eğer bulamazsa?" diye sordu. Hz. Peygamber (Sallallahu aleyhi ve Sellem): ''Eliyle çalışır ve hem kendine faydalı olur, hem sadaka verir" buyurdu. Sahabe: "Eğer yapamazsa veya bulamazsa?" diye sorunca Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "iyiliği veya hayn emreder" cevabını verdi. Sahabe: "Eğer gücü yetmezse? -veya- bulamazsa?" diye sorunca, Hz. Peygamber (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Darda olan ihtiyaç sahibine yardım eder" cevabını verdi. Sahabe: "Eğer buna da gücü yetmezse?" diye sorunca Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Şerden uzak durur. Bu da bir sadakadır" cevabını verdi.

Buhari ve Müslim bu hadisi Sahih'te Şu'be'den rivayet ettiler. - Buhari, zekat (121). - Müslim, zekat (55).

 

 

 

7211- Ebu Zer der ki: Resulullah'a (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Ey Allah'ın Resulü!

Hangi ameller -veya amel- daha üstündür?" diye sorunca: "AlIah'a iman etmek ve yolunda cihad etmek" cevabını verdi. Ben: "Hangi köleleri azad etmek daha üstündür?" diye sorunca: "Sahipleri tarafından en değerli ve pahalı olandır" cevabını verdi. Ben: "Eğer bunu yapamazsam durum ne olur?" diye sorunca: "iş yapan birine yardım edersin veya işini beceremeyenin işini görürsün" cevabını verdi. Ben: "Ey Allah'ın Resulü! Bazı amelleri yapamazsam?" deyince: "insanlara zarar vermekten sakınırsın. Bu da senin için bir sadakadır" cevabını verdi.

 

Muhadir'in rivayeti ise şu şekildedir: Ben: "Buna gücüm yetmezse ne yapayım?" diye sorunca, Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "insanlara zarar vermekten sakınırsın. Bu da senin kendin için yaptığın bir sadakadır" cevabını verdi.

Müslim (iman - 136) bu hadisi Halef kanalıyla Hişam'dan rivayet etti.

 

 

 

7212- Ebu Zer'in bildirdiğine göre Hz. Peygamber (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle buyurdu: "Her insan için güneşin doğduğu her gün için bir sadaka vermesi gerekir." Resulullah'a (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Bu nedir ey Allah'ın Resulü? Her gün için sadaka vermeye nasıl gücümüz yeter?" diye sorulunca Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle buyurdu: "Hayır kapıları çoktur. Tesbih, hamd, tekbir, tehlil getirmen. iyiliği emredip kötülükten alıkoyman, yolda halka eziyet veren şeyleri kaldırman, sağıra anlayacağı bir şekilde anlatman, görme özürlüye rehberlik etmen, bir ihtiyacı konusunda senden yol göstermeni isteyen kimseye yol göstermen, darda kalıp yardım isteyenin yardımma koşman, zorda kalıp yardım isteyen zayıfa yardım etmen, bütün bunlar senin kendine yapacağın sadaka çeşitlerindendir."

 

 

 

7213- Ebu Zer der ki: Resulullah'a (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Ey Allah'ın Resulül Zenginler mallarını kullanarak sevapIarın tümünü alıyorlar" dediğimde, Allah Resulü (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Siz (fakir)ler namaz kılıp, oruç tutup cihada katılmıyor musunuz?" diye sordu. "Evet, bunları yapıyoruz, ama onlar da bizim gibi namazlarını kılıyor, oruçlarını tutuyor ve cihada katılıyorlar. Ancak onlar sadaka veriyor, biz ise veremiyoruz" dediğimde, şu karşılığı verdi: "Sen de bu halinde birçok sadaka verebilirsin. Derdini anlatamayan birinin yerine konuşman ve sorununu yetkili birine iletmen senin için bir sadakadır. işitmeyen birinin yerine duyman ve sorununu yetkili birine iletmen senin için bir sadakadır. Görmeyen birine yardımcı olup yolu göstermen senin için bir sadakadır. Zayıf birine gücünle yardım edip yanında durman senin için bir sadakadır. insanlara zararı dokunacak bir şeyi yoldan kaldırman senin için bir sadakadır. Eşinle ilişkiye girmen de senin için bir sadakadır." Ona: "Ey Allah'ın Resulü! Kişi şehvetini giderme karşılığında da mı sevap alacak?" dediğimde: "Bu şehvetini meşru olmayan bir yerde giderse günaha girmiş olmaz mıydı?" diye sordu. "Evet, günaha girmiş olur" karşılığını verdiğimde: "Kötülükten sakınmanın karşılığını bekliyorsunuz da iyi bir şeyi yapmanın mı karşılığını beklemiyorsunuz?" buyurdu.

 

Ebu'l-Bahteri'nin Ebu Zer'den mürsel olan rivayetinin lafzen sahih olan şahitleri vardır.

 

 

 

7214- Ebu Hureyre'nin bildirdiğine göre Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) tenha yerlerde ve yollarda oturulmasım yasaklayınca sahabe: "Ey Allah'ın Resulü! Bunu yapamayız ve buna gücümüz yetmez" dediler. Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Eğer mutlaka oturacaksanız hakkını veriniz" buyurunca sahabe: "Hakkı nedir ey Allah'ın Resulü?" diye sordular. Hz. Peygamber (Sallallahu aleyhi ve Sellem):

"Selama karşılık vermek, hapşıran hamd edince onu teşmit etmek. (Bakılması helal olmayan şeyden) gözü korumak ve yol göstermektir" cevabını verdi.

 

 

 

7215- Ebu Huceyr el-Adevi der ki: Ömer b. el-Hattib'ın, bu kıssayla ilgili Resulullah'ın (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Zorda kalana yardım etmeniz ve yolunu kaybedene yol göstermenizdir'" buyurduğunu söylediğini işittim.

 

 

 

7216- Bera'nın bildirdiğine göre yolda otururken Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) yanlarından geçti ve: "Eğer mutlaka burada oturacaksanız, (yol sorana) yol gösterin, selamı alın ve mazluma yardım edin'" buyurdu.

 

 

 

7217- Şa'bi der ki: Rabi b. Huseym yolun üzerindeki mecliste oturmadı ve şöyle dedi: "Zulme uğrayan birine yardım edememekten, birine haksızlık eden bir kişiye şalıit olmaktan, bana verilen selamı almamaktan korkarım." Şa'bi bize: "Buna karşılık biz onun yanına evine girerdik" derdi.

 

Tahric: Ravileri güvenilirdir. İbn Ebi Şeybe, Musannef (9IBI-B2, 13/39B), İbn Sa'd, Tabakat (6/183) ve Ebu Nuaym, Hilye (2/116).

 

 

 

7218- Yezid b. el-Esved der ki: Bu ümmetin selefinden topluluklara yetiştim. Kişi kuyuya veya bataklığa düşünce: "Ey Allah'ın kulları yetişin!" diye seslenirdi. Halk ta ona yetişip hem kendisini, hem bineğini bulunduğu yerden çıkarırlardı. Bir gün bir adam bataklığa düşünce: "Ey Allah'ın kulları yetişin!" diye seslendi. Halk ona doğru koştu. Ben vardığımda göğsüne kadar çamur içinde olduğunu gördüm. Ona yetişip eşyalarından bir kısmını çıkarmış olmanı, benim için rağbet ettiğiniz dünyanızdan daha hayırlıdır."

 

İsnadında kopukluk vardır.

 

 

 

7219- Abdullah b. Ömer'in bildirdiğine göre Hz. Peygamber (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle buyurdu: "Bir amaya kırk adım kılavuzluk yapana cennet vacip olur. ''

 

Tahric: İsnadı zayıftır. İbn Adiy, el-Kamil (2/135).

 

 

 

7220- Abdullah b. Ömer b. el-Hattab'ın bildirdiğine göre Nebi (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle buyurdu: ''Bir A'ma ya kırk adım kılavuzluk yapanın geçmiş günahları bağışlanır.''

 

İsnadı zayıftır.

 

 

 

7221- Abdullah b. Ömer'in bildirdiğine göre Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle buyurdu: "Bir amaya kırk adım ve daha fazla kılavuzluk yapanın geçmiş günahları bağışlanır. ''

 

Tahric: İsnadı zayıftır. İbn Adiy, el-Kamil (6/2167).

 

 

 

7222- Abdullah b. Ömer'in bildirdiğine göre Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle buyurdu: "Bir amaya kırk adım kılavuzluk yapana cennet vacip olur.''

Ali b. Urve zayıftır. Bu ve önceki hadisin senetleri zayıftır.

 

Tahric: İsnadı zayıftır. Ebu Ya'la, Müsned 9/466 (5613), Ebu Nuayın, Hilye (3/158) ve İbn Adiy, el-Kamil (5/1851).

 

 

 

7223- Enes b. Malik'in bildirdiğine göre Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle buyurdu: "Bir amaya kırk veya elli arşın kılavuzluk eden, bir köle azad etmiş gibi sevap alır, ''

Yusuf b. Atiyye zayıftır.

 

Tahric: İsnadı zayıftır. İbnu'l-Cevzi, el-Mevduat (2/177) ve İbn Hacer, el-Metalibu'l-Aliye 2/405 (2590).

 

 

 

7224- Ebu Nadra der ki: "Bir amaya kırk adım kılavuzluk edenin günahları bağışlanır."

Hadisi Ebu Nadra'dan bu şekilde buldum.

 

İsnadı zayıftır.

 

 

 

7225- Sehl b. Muaz b. Enes'in babasından bildirdiğine göre Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle buyurdu: "Kim bir mümini, onu ayıplayan bir münafığa karşı savunursa, Allah kıyamet günü onun tenini cehennemden koruyacak bir melek gönderir. Kim de bir müslümanın kötülüğünü isteyerek ona iftira atarsa, dediğinden (temize) çıkıncaya kadar Allah onu cehennem köprüsünde bekletir."

 

İsnadı zayıftır.

 

Ebu Davud bu hadisi Sünen'de Abdullah b. Muhammed b. İsmail kanalıyla İbnu'l-Mübarek'ten rivayet etti. - Ebu Davud 5/196 (4883).

 

 

 

7226- Cabir b. Abdillah ile Ebu Talha b. Sehl el-Ensari'nin bildirdiğine göre Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle buyurdu: "Kim bir müslümanı saygınlığının kaybolması, şerefinin elden gitmesi söz konusu olan bir yerde yardımsız bırakırsa, Allah da onu kendisine yardım edilmesini istediği bir yerde yalnız bırakır. Kim de bir müslümana şerefinin elden gitmesi ve saygınlığının yitirilmesi söz konusu olan bir yerde yardım ederse, Allah da ona kendisine yardım edilmesini istediği bir yerde yardım eder.''

 

Tahric: İsnadı hasendir. Ebu Davud 5/197 (4884).

 

 

 

7227- Ebu Umame'nin bildirdiğine göre Hz. Peygamber (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle buyurdu: "Kimin yanında bir mümin küçük düşürülür de ona yardım edebileceği halde etmezse, kıyamet günü Allah onu mahlukatın karşısında küçük düşürür. Kim de bir mümine haksızlık etme pahasına bir gelir elde ederek yerse, Allah ona aynı şekilde cehennem halkının yiyeceğinden yedirir. Kim de bir mümine haksızlık etme pahasına bir gelir elde ederek onunla giyinirse, Allah ona aynı şekilde cehennem halkının giyeceğinden giydirir. ''

 

Tahric: İsnadında beis yoktur. Ahmed, Müsned (3/487) ve Taberani, M. el-Kebir 6/89 (5554) Bak: Heysemi, Mecma (7/267).

 

 

 

7228- İbn Ebi'd-Derda'nın, babasından bildirdiğine göre bir adam Resulullah'ın (Sallallahu aleyhi ve Sellem) yanında bir adama sövünce, başka bir kişi onu savundu, Bunun üzerine Hz. Peygamber (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Kim kardeşinin ırzını savunursa, bu kendisi için cehenneme karşı bir perde olur" buyurdu.

Ebu Abdullalı der ki: İbn Ebi'd-Derda, Abbad b. Ebi'd-Derda'dır.

 

Tahric: İsnadında tanımadığım biri vardır. İbn Ebi Şeybe, Musannef (8/388).

 

 

 

7229- Ebu Derda'nın bildirdiğine göre Hz. Peygamber (Sallallahu aleyhi ve Sellem):

"Kim kardeşinin ırzını savunursa. Allah ta kıyamet gününde onun yüzünden Cehennem ateşini savar" buyurdu.

 

Tahric: İsnadı hasendir. Tirmizi 4/327 (1931).

 

 

 

7230- Bu hadis başka bir kanaUa nakledilmiş; ancak hadisin sonunda: " ... onun yüzünden Cehennem ateşini savar" sözünden sonra, "Doğrusu Biz, peygamberlerimize ve inananlara dünya hayatında ve şahidlerin şahidlik edecekleri günde yardım ederiz''[Mümin 51] ayetini okuduğu söylenmiştir.

 

Tahric: İsnadı zayıftır. Ahmed, Müsned (6/449) ve İbn Ebi Dünya, Zemmu'l-Ğibe (102) Bak:

Suyuti, Dürrü'l-Mensur (7/292).

 

 

 

7231- Enes'in bildirdiğine göre Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle buyurdu:

"Kim kardeşine gıyabında yardım ederse, Allah ta ona dünyada ve ahirette yardım eder ...

 

Abdulaziz b. Muhammed ed-Deraverdi hadisi Humeyd kanalıyla Hasan'dan, o da Enes'ten bu şekilde rivayet etti. Yunus b. Ubeyd de Hasan kanalıyla İmran b. Husayn'dan mevkuf olarak rivayet etti.

 

Tahric: İsnadı hasenclir. İbn Ebi Dünya, es-Samt (246), Zemmu'l-Ğibe (108).

 

 

 

7232- İmran b. Husayn der ki: "Kim gücü yettiği için müslüman kardeşine gıyabında yardım ederse, Allah ta ona hem dünyada, hem ahirette yardım eder."

Bu hadis Enes'ten aynı senetle merfU olarak nakledilmiştir.

 

Tahric: Ravileri güvenilirdir. Bezzar, Müsned (4/111).

 

 

 

7233- İmran b. Husayn'ın bildirdiğine göre Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle buyurdu: "Kim gücü yettiği için müslüman kardeşine gıyabında yardım ederse. Allah ta ona hem dünyada, hem ahirette yardım eder.''

 

Tahric: Ravileri güvenilirdir. Bezzar, Müsned 4/110-111 (3315, 3316, 3317) Bak: Heysemi, Mecma (7/267).

 

 

 

7234- İmran b. Husayn'ın bildirdiğine göre Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle buyurdu: "Kim gücü ye ttiği için müslüman kardeşine gıyabında yardım ederse. Allah ta ona hem dünyada. hem ahirette yardım eder.''

 

İsnadı zayıftır.

 

 

 

7235- Ümmü'd-Derda der ki: "Kardeşine gizlice nasihat eden, ona iyilik etmiş olur. Herkesin içinde nasihat eden ise kötülemiş olur."

 

İsnadı zayıftır.

 

 

 

7236- Abdurrahman b. Mutarrif der ki: Hasan b. Hayy bir kardeşine nasihat etmek istediği zaman, nasihatları levhalara yazıp ona verirdi.

 

Derim ki: Bu konuda Resulullah'tan (Sallallahu aleyhi ve Sellem) bize nakledildiğine göre Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) bir kişiye hoşlanmayacağı şekilde davranmaz, ancak hoşlanmadığı şeyi görünce: "Bazılarına ne oluyor da şöyle şöyle diyorlar" derdi. - Ebu Davud 4/405 (4182),5/143-144 (4789).

 

 

 

7237- Esma binti Yezid'in bildirdiğine göre Peygamberimiz (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Kişi, gıyabında müslüman kardeşinin gıybetine engel olduğu zaman Yüce Allah'ın onu cehennemden azat etmesi haktır" buyurmuştur. ''

 

Lafız, Ebu Abdillah'ındır. İmamın Havşeb'den olan rivayeti ise: "Allah'ın onu cehennemden koruması haktır" şeklindedir.

 

Tahric: İsnadı hasendir. Taberani, M. el-Kebir 24/175-176 (442, 687), İbnu'l-Mübarek, Zühd (687), Ahmed, Müsned (6/461), Ebu Nuaym, Hilye (6/67) ve İbn Adiy, el-Kamil (4/1635).

 

 

 

7238- Muttalib b. Abdillah b. Hantab'ın bildirdiğine göre Hz. Peygamber (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle buyurdu: "Mümin, müminin kardeşidir. Gıyabında onu korur ve malını korur. Mümin müminin aynasıdır. ''

Sevri bu şekilde irad etmiştir.

 

Hadis mürseldir.

 

 

 

7239- Ebu Hureyre'nin bildirdiğine göre Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle buyurdu: "Mümin, müminin aynasıdır. Mümin, müminin kardeşidir. Onun malını korur ve gıyabında muhafaza eder. ''

 

Tahric: İsnadı hasendir. İbn Vehb, el-Cami (37).

 

 

 

7240- İbrahim b. Beşşar er-Remadi der ki: Süfyan b. Uyeyne'ye:

"Kusurunun sana gösterilmesinden memnun olur musun?" diye sorunca:

"Dostum yaparsa evet. Ancak kastı beni azarlamak veya kınamak olandan ise hayır" cevabını verdi.

 

 

 

7241- İbnu'l-Mübarek şöyle dedi: "Aslı iyi olanın (meclislerde hayırla) anılması da güzel olur."

 

İsnadı zayıftır.

 

 

 

7242- Enes'in bildirdiğine göre Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle buyurdu:

"Müminier, menzilleri ve kendileri birbirlerinden ayn olsalar bile, birbirlerine karşı samimi davranırlar ve sevgi beslerler. Facirler ise, menzilleri bir olsa ve yan yana olsalar bile birbirlerini aldatırlar ... 

Bu isnadda zayıflık vardır.

 

Tahric: İsnadı zayıftır. Ebu'ş-Şeyh, et-Tevbih (13) ve Deylemi, Müsnedu'l-Firdevs 4/189 (6584).

 

 

 

7243- İbn Ömer'in bildirdiğine göre Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle buyurdu: "Kimin Müslüman kardeşine idarecinin yanında yapabileceği bir iyilik veya kolaylaştıracağı bir zorluk olur da ona yardım ederse, ayakların kayacağı günde Allah onun Sırat'tan geçmesine yardım eder."

 

Abbas der ki: Daha sonra Muhammed b. Abdilvehhab ile karşılaşınca bana babası kanalıyla dedesinden, İbn Ömer'den, o da Resulullah'tan (Sallallahu aleyhi ve Sellem) aynı rivayette bulundu.

 

Tahric: İsnadı zayıftır. İbn Hibban, Sahih 1/372-373 (531) ve Taberani, M. es-Sağir (1/161) Bak: Münziri, et-Terğıb (3/393).

 

 

 

7244- Cabir b. Abdillah der ki: Bir dilenci kalkıp Resulullah'tan (Sallallahu aleyhi ve Sellem) bir şey istedi, ancak Allah'ın Resulü ondan yüz çevirdi. Adam bir daha isteyince Hz. Peygamber (Sallallahu aleyhi ve Sellem) yine yüz çevirdi. Bunun uzerıne Resulullah'a (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Ey Allah'ın Resulü! Daha once dilenciden yüz çevirmezdin" denilince Hz. Peygamber (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle buyurdu: "Ondan yüz çevirmemin bir sebebi vardı. Ancak sizden birinin ona acıyıp sevap almasını istedim. Müslüman kardeşinin ihtiyacını giderdiği müddetçe Allah ta onun ihtiyacını giderir. Allah katındaki değerini bilmek isteyen, Allah'ın, yanındaki değerine baksın. Çünkü Allah kula, kulun kendisine verdiği değer kadar değer verir. ''

 

İsnadında beis yoktur.

 

 

 

7245- İbnu'l-Mübarek der ki: Hz. Lokman'ın Kayser'in (Roma kralının) birkaç fersah etrafında dolaştığı görülünce: "Ey Allah'ın velisi! Bu kafirin ardında mı dolaşıyorsun?" denildi. Hz. Lokman: "Evet; belki bir mümin için ondan bir şey isterim de kabul eder" cevabını verdi.

 

İsnadında tanımadığını biri vardır.

 

 

 

7246- Ali b. Hüseyin der ki: Hz. Hasan Kahe'yi tavaf etmek için çıkınca bir adam kalkıp: "Ey Ebu Muhammed! Falanın ihtiyacını gidermek için benimle gel" dedi. Hasan tavafı bırakıp adamla gitti. Onlar gidince, Hasan'la giden adamı kıskanan bir kişi kalkıp: "Ey Ebu Muhammed! Tavafı yanda bırakıp onunla mı gittin?" dedi. Hasan ona şu karşılığı verdi:

"ResuluHalı (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle buyurduğu halde nasıl gitmeyeyim: ''Müslüman kardeşinin ihtiyacı için gidip ihtiyacını giderene bir hac ve umre sevabı yazılır. Eğer ihtiyacını gideremezse bir umre sevabı yazılır.'' Ben bir hac ve umre sevabı kazanıp tavafa geri döndüm."

 

Tahric: Hadis uydurmadır. İbn Asakir, Tehzib Tarih Dımaşk (4/218).

 

 

 

7247- Enes b. Malik'in bildirdiğine göre ResuluHalı (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle buyurdu: "Ümmetimden birini memnun etmek için ihtiyacını gideren beni memnun etmiş olur. Beni memnun eden, Allah'ı memnun etmiş olur. Allah ta kendisini memnun edeni cennete sokar. .. 

Beyhaki der ki: "Allah'ın memnun olması, Kulun güzel itaatini kabul edip ondan razı olmasıdır."

 

Tahric: İsnadı zayıftır. Deylemi, Müsnedu'l-Firdevs 3/546 (5702).

 

 

 

7248- Ali b. Bahir'in Haris b. Şureyh'ten bildirdiğine göre Haris Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) ile gidip Mekke ile Medine arasındaki mescidde namaz kıldı. Hz. Peygamber (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle buyurdu: "Müslüman, müslümanın kardeşidir. Onunla karşılaştığı zaman verilen selama aynısıyla veya daha iyisiyle karşılık verir. Başına geçtiği zaman ona nasihatte bulunur. Düşmana karşı kendisinden yardım istediği zaman ona yardım eder. Yol sorduğu zaman yardımcı olur ve gerekli tarifIeri yapar. Düşmana karşı bir saldırı için kendisinden ödünç bir şey istediğinde ona verir, ancak Müslüman birine saIdırmak için bir şeyi ödünç istediğinde vermez. Ondan cübbesini ödünç isterse verir. Aynı şekilde maun'u ondan esirgemez." Ashab: "Ey Allah'ın Resulü! Maun da ne?" diye sorduklarında, Hz. Peygamber: "Maun; taş, su ve demirden olur" buyurdu. Ashab: "Demir olanı ne?" diye sorduklarında: "Bakır tencereler ile işlerinizde kullandığınız demir kazmalardır" buyurdu. Ashab: "Taş olanları ne?" diye sorduklarında: 'Taştan yapılmış kaplardır" buyurdu.

 

Tahric: İsnadında tanımadığım biri vardır. Suyuti, Dürrü'l-Mensur (8/644).

 

 

 

7249- Ebu Mes'ud el-Ensari'nin bildirdiğine göre Resulullah'a (Sallallahu aleyhi ve Sellem) gidip: "Ey Allah'ın Resulü! Benim hayvanım yola devam etmekten kesildi kaldı. Bana bir binek hayvanı ver" dedi. Hz. Peygamber (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Sana verecek hayvanım yok. Ancak falana git" buyurunca Ebu Mes'ud adama gitti ve o da kendisine binek verdikten sonra dönüp Resulullah'a (Sallallahu aleyhi ve Sellem) gelip durumu anlattı. Hz. Peygamber (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Kim bir hayra öncülük ederse ona da hayn işleyen kimsenin sevabi gibi sevab vardır" buyurdu.

Müslim bu hadisi başka bir yolla A'meş'ten rivayet etti.

 

Tahric: Ravileri güvenilirdir. - Müslim, imare (133).

 

 

 

7250- Ebu Mes'ud el-Ensari'nin bildirdiğine göre Hz. Peygamber (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Bir hayra öncülük eden onu yapan gibidir" buyurdu.

 

Tahric: İsnadı hasendir. Ahmed, Müsned (5/274), Taberani, M. el-Kebir (17/227,228,629, 631); İbn Adiy, el-Kamil (2/741-742), Ebu Nuaym, Hilye (6/266) ve Haditi, Mekarimu'l-Ahlak (17).

 

 

 

7251 - İbn Abbas'ın bildirdiğine göre Hz. Peygamber (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle buyurdu: "Her iyilik sadakadır. iyiliğe öncülük eden iyiliği yapan gibidir. Allah zorda kalana yardım etmeyi sever. ''

 

İsnadı zayıftır.

 

 

 

7252- Cabir'in bildirdiğine göre Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle buyurdu: "Müminle ünsiyet kurulabilir. Kimseyle ünsiyet kurmayan ve kendisiyle ünsiyet kurulmayan müminde hayır yoktur. insanların en hayırlısı da insanlara en faydalı olandır. ''

 

Tahric: İsnadı hasendir. İbn Hibban, el-Mecruhin (2/78 )Bak: Zehebı, Mizan (3/248) ve Heysemı, Mecma (8/787).

 

 

 

7253- Abdullah b. Amr'ın bildirdiğine göre Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle buyurdu: "Allah iki huyu sever, iki huyu da sevmez: Allah'ın sevdiği huylar. cömertlik ve müsamahakarlıktır. Sevmediği huylar ise kötü ahlak ve cimriliktir. Allah bir kul hakkında hayır dilerse onu insanların ihtiyacını gidermede kullanır. ''

 

Tahric: İsnadı zayıftır. DeyIemı, Müsnedu'l-Firdevs 2/199 (2989).

 

 

 

7254- Ebu Hureyre'nin bildirdiğine göre Hz. Peygamber (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle buyurdu: "Allah bir kulu bir nimetle kuşattiğı zaman mutlaka insanların o nimete ihtiyaç duymasını sağlar. Eğer onların ihtiyacını vermemezlik ederse, o nimeti yok olmaya maruz bırakır ... 

 

Tahric: İsnadı zayıftır. Deylemi, Müsnedu'l•Firdevs (4/12) ve Ebu Nuaym, Ahbaru lsbehan

(ı/80 ).

 

 

 

7255- Leys'in bildirdiğine göre Mücahid: "Beni mübarek kıldı"[Meryem 31] ayetinin manasının: "İnsanlara faydalı kıldı" olduğunu söyledi.

 

Tahric: İsnadı zayıftır. Suyuti, ed•Dürrü'l-Mensur (S /509).

 

 

 

7256- İbn Ömer'in bildirdiğine göre Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle buyurdu: "Allah'ın, insanlara faydalı olmalan için nimetler verdiği seçilmiş kullan vardır. Bunlar nimetleri dağıttıkları sürece Allah bu nimetleri onlarda daim kılar. Fakat bu nimetleri vermezlik ederlerse onlardan çekip alır ve başkasına verir ... 

 

Tahric: İsnadındaki Hakim'in hocasını ve hocasının hocasını tanımıyorum. Hadis hasendir. Hatib, Tarih (9/459), Ebu Nuaym, Hilye (6/115, 10/215) ve İbn Ebi Dünya, Kadau'l-Havaic (5).

 

 

 

7257- Bu hadis başka bir kanalla nakledilmiştir. ''

 

Hadis hasendir.

 

 

 

7258- Muaz'ın bildirdiğine göre Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle buyurdu: "Yüce Allah'ın nimeti bir kulun gözünde büyüdükçe, insanların onimete ihtiyaçları da artar. insanların bu ihtiyacına tahammül edemeyen kişi, bu nimeti yok olmaya maruz bırakır. ''

 

Ebu Abdillah der ki: Bu hadisi sadece bu isnadla biliyoruz ve bu söz Fudayl b. İyad'dan onun sözü olarak meşhurdur.

 

Tahric: İsnadı zayıftır. İbn Hibban, el-Mecruhin (2/275)

 

 

 

7259- Fudayl b. İyad der ki: "İnsanların size olan ihtiyacının Allah'ın size olan nimeti olduğunu bilmiyor musunuz? Nimetlerden usanmaktan sakının. Yoksa bu nimetler sizin için musibet olur."

 

İsnadı zayıftır.

 

 

 

7260- Bu hadis Sevr'den zayıf isnadla nakledilmiştir. Farklı olarak ravi zincirinde Malik b. Yuhamir'in adı geçmemiştir.

 

Beyhaki der ki: Bu hadis, tümü de mahfuz olmayan başka (münker) yollarla rivayet olunmuştur.

 

Tahric: İsnadı zayıftır. İbn Adiy, el-Kamil (1/178) ve İbn Hibban, el-Mecruhin (ı/BO).

 

 

 

7261- Bişr der ki: "Size ne oluyor da, kardeşi düştüğü zaman kendisine:

"Kalk (yetiş!) deyince kalkmıyor. Senin yanında olmayan karşındadır."

 

Ravileri güvenilirdir.

 

 

 

7262- İbn Abbas'ın bildirdiğine göre Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle buyurdu: "Hz. Davud, Rabbi ile konuşurken: ''Ey Rabbim! En fazla sevdiğin kulun kimdir? Ben de onu senin sevginle seveyim'' dedi. Yüce Allah: ''Ey Davud! En fazla sevdiğim kul; kalbi, elleri temiz olan, kimseye kötülük yapmayan ve söz taşımayandır. Dağlar yok olsa da beni seven, beni seveni seven, beni kullarıma sevdiren kişi yok olmaz'' buyurdu. Davud: ''Ey RabbimI Seni ve seni seveni sevdiğimi biliyorsun. Ancak seni kullarına nasıl sevdireyim?'' diye sorunca, Yüce Allah: ''Onlara ayetlerimi, musibetlerimi ve nimetlerimi hatırlat. Ey Davud! Mazlum kişiye yardım eden veya ona destek olanın, ayakların kayacağı günde ayaklarını sabit kılarım'' buyurdu. ''

 

Tahric: İsnadında kopukluk vardır. İbn Ebi Şeybe, Musannef (13/201)

 

 

 

7263- Ebu Hureyre der ki: Resulullah'ın (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle buyurduğunu işittik: "Kişi, ihtiyacı olan bir kardeşinin yanında durup elinden gelen yardımı yaparsa, Allah onu kendisine dua eden elli bin melekle gölgelendirir. Eğer sabahsa akşama kadar, akşamsa sabaha kadar. Her adımını kaldırışında bir sevap, adımını yere koyuşunda da bir günahı silinir. ''

Senedindeki Cafer b. Meysere zayıftır. Bu hadis te münkerdir.

 

Tahric: İsnadı zayıftır. Ebu Nuaym, Ahbaru Isbehan (2/332-333) Bak: Heysemi, Mecma (2/299).

 

 

 

7264- Enes b. Malik'in bildirdiğine göre Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle buyurdu: "Zorda olana yardım edene Allah yetmiş üç bağışlanma yazar. Bunlardan biri işlerinin düzgün olmasi, yetmiş ikisinde ise kıyamet günü ona derece olarak verilir ... 

 

Beyhaki der ki: Müslim b. es-Salt bu hadisi Ziyad'dan bu şekilde rivayet etti. Ziyad b. Ebi Hassan bunu rivayette tek kalmıştır.

 

Tahric: İsnaclı çok zayıftır. Bezzar, Müsned (2/398-399); İbn Hibban, el-Mecruhin (1/304), Ebu Ya'la, Müsned (7/255) ve İbn Ebi Dünya, Kaddu'l-Havdic (29).

 

 

 

7265- Enes b. Malik der ki: Bir gün Hz. Peygamber (Sallallahu aleyhi ve Sellem) ashabından bir grupla beraberken bir kadın bir ihtiyacı için Resulullah'a (Sallallahu aleyhi ve Sellem) geldi; ancak Resulullah'a (Sallallahu aleyhi ve Sellem) yaklaşacak yer bulamadı. O meclistekilerden bir adam kalkıp kadına: "Gel ve ihtiyacını söyle" deyince, kadın o adamın yerinde durup ihtiyacını söyledi ve gitti. Hz. Peygamber (Sallallahu aleyhi ve Sellem) adama: "Aranızda akrabalık var mı?" diye sorunca adam: "Hayır" cevabını verdi. Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Peki onu tanıdın mı?" diye sorunca, adam: "Hayır" cevabını verdi. Hz. Peygamber (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Ona acıdın mı?" diye sorunca adam: "Evet" cevabını verdi. Bunun üzerine Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Ona acıdığın gibi Allah ta sana merhamet etsin" buyurdu.

 

Tahric: İsnadı zayıftır. İbn Adiy, el-Kamil (3/1051-1052).

 

Ziyad bu hadisi Enes'ten nakletmede tek kalmıştır.

 

Aynı manada bir rivayeti Abdullah b. Huzeyl, İbnu'l-Münkedir kanalıyla Cabir'den rivayet etti. O hadisi dindarların birbirine yakın olması konusunda naklettik.

 

 

 

7266- Enes b. Malik'in bildirdiğine göre Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Bir köleyi azad etmek için vereceğim bir dirhem benim için başka şey için vereceğim beş dirhemden daha değerlidir" buyurdu.

 

İsnadı zayıftır.

 

Aynı manada bir hadis Şabi'den: "Belaya maruz kalan birine vereceğim iki dirhem benim için beş dirhemi sadaka olarak vermekten daha değerlidir" şeklinde nakledilmiştir.

 

 

 

7267- Yahya b. Raşid ed-Dımaşki bildiriyor: İbn Ömer'in yanında oturduk. Biz: "Gel mecliste otur, ey Ebu Abdirrahman" diyene kadar bizimle beraber oturmak istememişti. Biz ona böyle deyince bir şeyler mırıldandığını gördüm. Yanımıza oturdu ve ne o, ne de bizden kimse konuşmadı. Bunun üzerine bize şöyle dedi: "Neden konuşmuyorsunuz? Allah'a hamd eder onu bütün eksikliklerden tenzih ederim" demiyor musunuz? Zira bunlardan her biri on, her onu yüz ve her yüzü bindir. Kim de arttırırsa Allah da ona arttırır. Ben Resulullah'ın (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle buyurduğunu işittim: "Şeri cezalardan birinin düşmesi için araetlık eden kişi, Allah'ın hükmüne karşı savaş açmış olur. Kim de borçlu olarak ölürse bu borcunu kıyamet günü dinar ve dirhemle değil, sevap ve günahlarla öder. Kim de bilerek haksız yere biriyle tartışırsa, bu işi terk edene kadar Allah'ın gazabı altında kalır. Kim bilmediği bir şey hakkında mümin birine bir i{tirada bulunursa dediğinden geri dönene kadar Allah onu zillet çamuru içinde kılar. "

 

Tahric: Ebu Davud 4/23 (3597) ve İbn Mace 2/778 (2320).

 

 

 

7268- Tavus der ki: İbnu'z-Zübeyr'in görevlendirdiği bir vali olan Bahir b. Reysan, İbn Abbas'a gelip İbnu'z-Zübeyr'e karşı kendisine yardım etmesini isteyince, İbn Abbas: "Sen zalim birisin. Hiç kimsenin senin için aracı olması ve sana arka çıkması helal değildir" dedi.

 

Tahric: İsnadı ceyyiddir. Abdürrezzak, Musannef (11/245-246,426-427).

 

 

 

7269- Mecma oğullarından olan Evs b. Şurahbil'in bildirdiğine göre Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle buyurdu: "Zalimle, zalim olduğunu bildiği halde yürüyüp onu destekleyen, islam dininden çıkmış olur. ''

 

Şeyhimizin senedi sabit değildir. Senedi yazdığım şekliyle sahihtir. Cerir

b. Osman bir defasında isnadındaki ravi için: "Şurahbil b. Evs" demiştir.

 

Tahric: İsnadında sakınca yoktur. Münziri, et-Terğıb (3/199).

 

 

 

7270- Filistin halkından olan Abbad b. Kesir eş-Şami, kendilerinden olan Fesile adındaki bir kadından, babasının şöyle dediğini bildirir: Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Ey Allah'ın Resulül Kişinin kavmini sevmesi kavmiyetçilik midir?" diye soruduğumda: "Hayır değildir, ancak kişinin kavmine zulmünde yardım etmesi kavmiyetçiliktir" buyurdu.

 

Muhammed b. el-Müsenna, Fesile'nin, Vasile b. el-Eska'nın kızı olduğu söylendiğini bildirir.

 

Tahric: İsnadı zayıftır. İbn Mace 2/1302 (3949) ve Ebu Davud 5/341 (5119).

 

 

 

7271- Ebu Hureyre'nin bildirdiğine göre Hz. Peygamber (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle buyurdu: "Kim bir konuda şahit olmadığı halde bir topluluğun yanında şahit diye yer alırsa o kişi yalancı bir şahittir. Kim haklıyı haksızı bilmeden taraflardan birine yardım ederse bu işi bırakana kadar Allah'ın gazabı altında olur. Müslümanla savaşmak küfür, ona sövmek ise fasıklıktır. ''

 

Tahric: İsnadı zayıftır. Münziri, et- Terğib (3/199)

 

 

 

7272- Abdurrahman b. Abdillah'ın babasından bildirdiğine göre Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle buyurdu: "Bir kavme zulümlerinde yardımcı olan kişi, çukura düşüp kuyruğundan çekilerek çıkarılan deve gibidir. ''

 

Tahric: İsnadı hasendir. Ahmed, Müsned (1/393), İbn Hibban, Sahih (7/573), Hakim, Müstedrek (4/159) ve Ebu Nuaym, Hilye (7/102).

 

 

 

7273- Ebu Hureyre der ki: Resulullah'a (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Hangi ameller daha üstündür?" diye sorulunca: "Müslüman kardeşini mutlu etmen veya borcunu ödemen ya da ona ekmek vermendir" cevabını verdi. 

 

Velid b. Şuca' bu hadisi Ammar b. Muhammed kanalıyla Muhammed b. Amr'dan bu şekilde rivayet etti. Ammar b. Muhammed eleştirilmiştir. Bu hadis şahideriyle mürseldir. 

 

Tahric: Müellifin hocasını ve hocasının hocasını tanımıyorum. Hadis şahitleriyle hasendir. İbn Ebi Dünya, Kaddu'l-Havaic (112).

 

 

 

7274- İbnu'l-Münkedir'in bildirdiğine göre Hz. Peygamber (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle buyurdu: "Amellerin en üstününden biri, müminin borcunu ödeyerek, bir ihtiyacını gidererek, bir sıkıntıdan kurtararak kalbine mutluluk koymaktir. ''

 

Süfyan der ki: İbnu'l-Münkedir'e: "Geriye zevk alınacak ne kaldı?" denilince: "Kardeşlere ilisanda bulunmak" cevabını verdi.

 

İsnadı hasen, mürsel hadistir.

 

 

 

7275- Enes b. Malik'in bildirdiğine göre Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle buyurdu: "Kim hak olan bir söz söylerse (ve kendisinden sonra bu sözüyle amel edilirse), Allah kıyamete kadar onun sevabını devam ettirir. Sonra Allah kıyamet günü ona sevabını verir ... 

 

İsnadı zayıftır.

 

 

 

7276- Enes b. Malik'in bildirdiğine göre Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle buyurdu: "Kim hak olan bir söz söyler de kendisinden sonra bu sözüyle amel edilirse, Allah kıyamete kadar onun sevabını devam ettirir. Sonra Allah kıyamet günü ona sevabını gösterir ...

 

Kitapta Abdullah b. Mevhib olarak geçmektedir; ancak doğru olan, Ubeydullah b. Mevhib'dir. Allah en doğrusunu bilir.

 

Tahric: İsnadı zayıftır. Ahmed, Müsned (3/266) ve Heysemi, Mecma (1/167).

 

 

 

7277- Semure der ki: Hz. Peygamber (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "En üstün sadaka dilin sadakasıdır" buyurunca, sahabe: "Ey Allah'ın Resulü! Dilin sadakası nedir?" diye sordu. Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle buyurdu: "Araellık edip bir esiri kurtarmak, kan dökülmesini engellemek, Müslüman kardeşe iyilik gelmesi için güzel söz söylemektir. ''

 

Bu hadis, Muhammed b. Yahya ez-Zühli kanalıyla Mervan b. Cafer'den bu şekilde nakledilmiştir.

 

Tahric: İsnadı zayıftır. Bak: Aduni, Keşfu'l-Hafa (1/172-173).

 

 

 

7278- Bu hadis başka bir kanalla Semure'den: " ... Müslüman kardeşine ... " ve "Ondan istenmeyen şeyi uzaklaştırmaktır" ziyadesiyle nakledilmiştir.

 

Tahric: İsnadı çok zayıftır. Taberani, M. el-Kebir 7/279 (6962) Bak: Heysemi, Mecma (8/194).

 

 

 

7279- Semure b. Cundub'un bildirdiğine göre Hz. Peygamber (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "En üstün sadaka, bir esire şefaatçi olup onu esaretten kurtarmaktır" buyurdu.

 

Tahric: Ebu Bekr el-Huzeli sebebiyle isnadı zayıftır. DeyIemi, Müsnedu'l-Firdevs (1/354) Bak: Zehebi, el-Mizan (4/497).

 

 

 

7280- Cabir'in bildirdiğine göre ResuluIlah (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Sözden daha

üstün sadaka yoktur" buyurdu. 

 

Ebu Ali der ki: Ma'kil b. Ubeydillah'a mutabaat edilmemiştir ve ondan Muğire b. Siklab'dan başkasının rivayette bulunduğunu bilmiyorum. O da Harran'lıdır.

İbrahim b. Yezid de Amr b. Dinar kanalıyla Ebu Hureyre'den bu hadisi mürsel olarak rivayet etti.

 

Tahric: İsnadı zayıftır. İbn Adiy, el-Kamil (6/2358) ve Ebu Nuaym, Hilye (7/301). Bak: Zehebl, el-Mizan (4/163)

 

 

 

7281- Ebu Hureyre'nin bildirdiğine göre ResuluIlah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle buyurdu: "Allah katında hak sözden daha üstün sadaka yoktur. ''

 

Tahric: İsnadı zayıftır ve Amr ile Ebu Hureyre arasında kopukluk vardır.

 

 

 

7282- Bu hadisin İbrahim'den, Amr b. Dinar kanalıyla Tavus'tan, o da Ebu Hureyre'den ResuluIlah'tan (Sallallahu aleyhi ve Sellem) nakledildiği de söylenmiştir; ancak Ebu Ali bunun mahfUz bir rivayet olmadığını söylemiştir.

 

Isnadı çok zayıftır.

 

 

 

7283- Enes'in bildirdiğine göre Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle buyurdu:

"Kıyamet günü Allah cennetlikleri saflar halinde, cehennemlikleri de saflar halinde toplar. Cehennemliklerin saflarından kişi cennetliklerin saflarına bakıp: ''Ey falan! Dünyadayken sana iyilik yaptığım günü hatırlıyor musun?'' der. Cennetlik olan kişi: ''Allahım! Bu adam dünyada bana iyilik yaptı'' der. Bunun üzerine cennetlik olan kişiye: ''Elinden tutup Allah'ın rahmetiyle onu cennete sak'' denir ... 

 

Tahric: İsnadı çok zayıftır. Hatib, Tarih (4/332), İbn Ebi Dünya, Kadau'l-Havaic (19) ve Hafız, el-Lisan (1/235).

 

Enes der ki: Resulullah'ın (Sallallahu aleyhi ve Sellem) böyle dediğine şalıitlik ederim."

Ahmed b. İmran el-Ahnesi bu hadisi Ebu Bekr b. Ayyaş'tan rivayette tek kalmıştır. Hadis bu isnadla münkerdir.

 

Buhari Tarih'te, Muhammed'lerle ilgili şöyle dedi: "Muhammed b. İmran el-Ahnesi Bağdad'da Ebu Bekr b. Ayyaş'tan olan hadislerinin münker olduğu söylenir." Buhari bu sözüyle es-San'ani'yi ve Ebu Kabisa el-Bağdadi'yi kastetmemiş gibidir. Bunlar hadisi Ahmed b. İmran el-Ahnesi'den rivayet etmişlerdir. Ahmed b. İmran, İbn Adiy ve başkasının söylediğine göre güvenilirdir. Allah en doğrusun bilir.

 

 

 

7284- Muhammed b. el-Hanefiyye der ki: "Bilin ki insanların size olan ihtiyacı, Allah'ın sizin için bir nimetidir. Bundan usanmayın, yoksa (bu nimet) musibete döner. Bilin ki en üstün olan mal biriktirildiğinde faydalı olan, zikri miras bırakan, sevap kazanmaya vesile olan maldır. İ yiliği insan şeklinde görseydiniz, onun bakanları mutlu eden güzel ve herkesten üstün bir insan suretinde görürdünüz."

 

İsnadında tanımadığım biri vardır.

 

 

 

7285- Ebu Nasr el-Amili şöyle denildiğini anlatır: Nimetlerin zekatı,

yararlı işler ile beraber iyilik yapmaktır.

Hüseyin (b. Abdirrahman) şu şiiri okudu:

Şükretmek için bir amelde bulunacaksan

Bu hakkını asil olanların yanında kullan

Eğer yoksul düşersen namusunda doğru ol

Sıkıntıya düştüğünde kanaatle ayıplarını ört.

 

Tahric: İbn Ebi Dünya, Kaddu'l-Havaic (88).

 

 

 

7286- Muberrid, Abdullah b. Tahir'e şu şiiri okudu:

Her vakit ve her zamanda mümkün olmaz

İyilik yapabilme fırsatları doğmaz

Böyle bir fırsat ve imkan doğdu mu, çabuk tut elini, koş iyiliğe Bir gün imkan bulamayacaksın korkusuyla

 

 

 

7287- Ebu Ali Hüseyin b. Ubeydillah der ki: Ebu Osman Said b. İsmail ez-Zahid'i vefatından üç gün sonra rüyamda gördüm ve: "Ey Ebu Osman! Hangi amellerin daha faziletli olduğunu gördün?" diye sordum. Bana: "İnsanları minnet altında bırakmadan iyilikte bulunmak" cevabını verdi.

 

Tahric: İsnadında hakkında bilgim olmayan biri vardır.

 

 

 

7288- Selman: "Müminin diğer müminle konumu, biri diğerini koruyan iki eli gibidir" demiştir.

 

 

 

7289- Bilal b. Sa'd der ki: "Seninle karşılaştığında sana Allah'ı hatırlatan kardeşin, her karşılaşmanızda eline bir dinar koyan kardeşinden daha hayırlıdır."

 

Tahric: Ahmed, Zühd (385) ve Ebu Nuaym, Hilye (5/225).

 

 

 

7290- Hasan( -ı Basri) der ki: "Birine aracı olmanın sevabı, faydası devam ettiği sürece devam eder.''

 

İsnadı hasenilir.

 

 

 

7291 - Hasan( -ı Basri) der ki: "Kendisine bir sadaka verilince onu gerekli yere harcayana, verenin sevabı eksilmeden, kendisine de aynı sevap verilir. ''

Bu manada sabit bir hadis bize aşağıda geçtiği şekliyle nakledilmiştir.

 

İsnadı ceyyiddir.

 

 

 

7292- Ebu Musa'nın bildirdiğine göre Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle buyurdu: ''Verilmesi emredilen şeyi gönül hoşluğuyla emrolunan kişiye eksiksiz, tam olarak verinceye kadar koruyan emin kasadar, sadaka veren iki kişiden biridir. ''

Buhari ve Müslim bu hadisi Sahih'te Ebu Usame'den rivayet ettiler.

 

Tahric: Ravileri güvenilirdir. - Buhari, zekat /119/120) - Müslim, zekat (79).

 

 

 

7293- Hammad b. Zeyd der ki: "Vallahi Eyyüb (es-Sahtiyani), Basra halkından olan bir kadının veya ihtiyarın yarım dirhem bile değmeyen eşyasını Basra'dan Mekke'ye kadar taşırdı."

 

İsnadı zayıftır.

 

 

 

7294- Sevri der ki: Mansur, kabilesinden ihtiyar bir kadına: "Çarşıda ihtiyacın var mı, bir şeye ihtiyacın var mı? Ben çarşıya gitmek istiyorum" derdi. 

 

İsnadı zayıftır.

 

 

 

7295- Teymullah oğullarından bir ihtiyar der ki: Talha b. Musarrif, Ümmü Umare b. Umeyr et-Teymi'ye gider ve Umare'ye hürmetinden: "Bir şeye ihtiyacın var mı?" derdi. İkisi de vefat edene kadar onun bu kadına gidip bir danik ve daha fazlasına veya azına ihtiyaçlarını aldığını gördüm.

 

İsnadı zayıftır.

 

 

 

7296- Hammad b. Zeyd der ki: "Şam halkından Ya'la b. Hakim'in vefat haberi annesine verildiği zaman, burada kendisinden başka kimse yoktu. Eyyub üç gün boyunca sabah akşam kadının kapısına gidip onunla oturdu ve kadın vefat edene kadar onunla alakasını kesmedi.''

 

İsnadı ceyyiddir.

 

 

 

7297- İbn Abbas der ki: "Yüce Allah'ın yeryüzünde hafaza melekleri dışında, düşen ağaç yapraklarını yazan melekleri vardır. Sizden biri yürürken topallarsa ve yardım edecek kimseyi bulamazsa: ''Ey Allah'ın kulları! İmdadımıza yetişin -veya- yardım edin. Allah size merhamet etsin'' diye bağırsın. Muhakkak kendisine yardım edilecektir." Lafız Cafer'e aittir.

 

Ravh'ın rivayeti ise şu şekildedir: "Yeryüzünde Yüce Allah'ın Hafaza adında melekleri vardır. Bunlar yere düşen ağaç yapraklarını yazarlar. Sizden biri, ıssız bir yerde topallarsa veya bir şeye ihtiyacı olursa: ''Yardım edin ey Allah'ın kulları. Allah size merhamet etsin'' desin. İnşallah ona yardım edilecektir."

 

İsnadı hasendir.

 

 

 

7298- Abdullah b. Ahmed b. Hanbel der ki: Babamın şöyle dediğini işittim: "Beş defa hac; bunların ikisini binekle, üçünü ise yürüyerek -veyaikisini yürüyerek, üçünü binekle yaptım. Bir defasında yürürken yolu kaybettim ve: ''Ey Allah'ın kulları! Bana yolu gösterin'' demeye başladım. Böyle demeye devam ettim ve sonunda yolu buldum."

 

İsnadı ceyyiddir.

 

 

 

7299- Selman der ki: "İnsanlar, Allah'ın zayıfa nasıl yardım ettiğini bilseler, binekleri bu kadar pAllahya saymazlardı." Yezid b. Harun'un rivayeti: " ... Allah'ın nasıl zayıfın yardımında olduğunu" şeklindedir.

 

Tahric: Ravileri güvenilirdir. Ebu Nuaym, Hilye (1/200) ve Ahmed, Zühd (ıs 1).

 

 

 

7300- Hasan b. Abdilaziz el-Cerevi der ki: Bir adam bir kardeşine serzenişte bulunarak: "Bana hiçbir hastayı gösterdin mi, bir cenazeyi gösterdin mi, bir hayra yönlendirdin mi?" dedi.

 

Ravileri güvenilirdir.

 

 

 

7301- Abdullah b. Amr'ın bildirdiğine göre Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle buyurdu: "Hayır çoktur, ancak onunla amel eden azdır.''

 

Lafız Temmam'a aittir. İbn Cabir der ki: İsmail b. Ebi Halid, hadisi Ata'dan nakletti. Ahnes ise Resulullah'tan (Sallallahu aleyhi ve Sellem) aktardı.

 

Tahric: İsnadı zayıftır. Ebu Şeyh, el-Emsal (21); Bezzar, Müsned (1/126) ve Heysemi, Mecma (1/125).

 

Bir sonraki konu için aşağıdaki link’e tıklayın:

 

Haya (Utanma Duygusu) ve Kısımları