ŞUABU’L-İMAN

49. Şube Ulul-Emre itaat

 

Yöneticilere Bağlılık ve Öğüt

 

7014- Ebu Hureyre'nin bildirdiğine göre Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle buyurmuştur: "Yüce Allah üç şeyi yapmanızı isterken, üç şeyi yapmanıza da öfkelenir. Ona kulluk edip hiçbir şeyi ortak koşmamanızı, hep birlikte Yüce Allah'ın ipine sarılmanızı ve başınıza getirdiği yöneticilerinize bağlı olmanızı ister. Ancak dedikodu yapmanıza, çokça soru sormanıza ve mallarınızı heba etmenize öfkelenir. ''

Müslim, Süheyl'den rivayet etti.

 

Tahric: Sahih bir hadistir. - Müslim, ukdiye (10).

 

 

 

7015- Temim ed-Dari der ki: Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Din samimiyettir! Din samimiyettir! Din samimiyettir!" buyurdu. "Ey Allah'ın Resulü! Kime karşı?" diye sorulunca: "Yüce Allah'a, Kitab'ına, Resulüne, müminlerin yöneticilerine" veya "Genel olarak tüm Müslümanların idarecilerine karşı samimi olmaktır" buyurdu.

Müslim, Sahih'de başka bir kanalla Süheyl'den rivayet etti.

 

Tahric: İsnadı sahihtir. - Müslim, iman (95) .

 

 

 

7016- Temim ed-Diri der ki: Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Din samimiyettir! Din samimiyettir!" buyurdu. "Ey Allah'ın Resulü! Kime karşı?" diye sorulunca: "Yüce Allah'a, Kitab'ına, Resulüne ve genel olarak tüm Müslümanların idarecilerine karşı samimi olmaktır" buyurdu.

 

Tahric: İsnadı hasendir. Mervezi, Ta'zimu Kadri's-Salat (753, 755).

 

 

Ebu Osman der ki: Yöneticiye karşı samimi ol. İşlerinde ve hükümlerinde doğru yolda olması ve kalması için ona çokça hayır duada bulun. Zira yönetici ıslah olduğu zaman diğer insanlar da ıslah olur. Sakın onlara lanet etme ki, kötülükleri artarken, müslümanların belası da çok olur. Tövbe etmeleri yönünde onlara dua et ki kötülükleri bıraksınlar, belalar da müminlerin üzerinden kalksın. Sakın kapılarına gitme, yanlarında bulunmaya özenme ve senin yanına gelmelerini isteme. Kötü oldukları sürece elinden geldiği kadarıyla onlardan uzak dur. Onlar kötü oldukları sürece dünya ve ahiretine yönelik bir şeyelde edemeyeceksin. Ancak tövbe edip söz, fiil ve hükümlerinde kötü olmayı bırakırlarsa ve helal yoldan dünyalık elde ederlerse işte o zaman izzeti yanlarında arama. Bu şekilde inşaallah onlardan uzak, rahmete ve samimiyete ise yakın olursun,

Genel olarak müslümanlara karşı yapacağın nasiliate gelince de Allah'a isyan olmayan konularda ve huylarına yönelik olsun. Yüce Allah'ın onlara karşı olan tedbirine kalbinle bakmalısın, Yüce Allah rızıkları aralarında taksim ettiği gibi huyu da aralarında taksim etmiştir. Şayet dileseydi hepsini tek bir huy üzerinde kılardı. Yüce Allah'ın onlara yönelik tedbirinden sakın gafıl olma. Allah'a isyan edildiğini gördüğün zaman seni böylesi bir şeyden uzak tuttuğu için Allah'a hamdet. İyiliği emredip kötülükten alıkoyarken elinden geldiği kadarıyla yumuşak huylu, hoşgörülü ve sabırlı ol. Bu konuda sözün dinlendiği zaman buna hamdet, dinlenmediği zaman da iyiliği emredip kötülükten alıkoymada kusuru kendinde gör ve bundan dolayı Allah'tan bağışlanma dile. ''İyiliği em ret, kötülükten vazgeçirmeye çalış, başına gelenlere sabret. Doğrusu bunlar, azmedilmeye değer işlerdir. ''[Lokman Suresi 17. ayet]

 

 

 

7017- Hz. Aişe'nin bildirdiğine göre Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle buyurmuştur: "Yüce Allah, bir konuda yönetici ktidığı ve kendisine hayır dilediği kişiye salih bir yardımcı verir. Yönetici görevini unuttuğu zamanlarda bu yardımcısı ona bunu hatırlatır. Görevinin bilincinde olduğu zamanlarda da bu konuda ona yardımcı olur. ''

 

Tahric: İsnadı hasendir. Ebu Davud 3/345 (2932) ve Nesai, biat (7/159).

 

 

 

7018- Ebu Hureyre'nin bildirdiğine göre Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle buyurmuştur: "Her bir yöneticinin iki maiyeti bulunur. Bunlardan biri, ona iyiliği emredip kötülükten alıkoyarken diğeri de onu bozmak için elinden geleni yapar. Kişi kötü olan maiyetten korunduğu zaman günahlardan korunmuş olur. Kişi de bu ikisinden baskın çıkanın tarafında durur. ''

 

Hadisin Ebu Seleme kanalıyla Ebu Said'den rivayet edildiği de söylenmiştir.

 

Tahric: İsnadı hasendir. Buhari, ahkam (8/121) .

 

 

 

7019- Ebu Said el-Hudri'nin bildirdiğine göre Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem)

şöyle buyurmuştur: "Gönderilen her bir peygamberin veya seçilen her bir halifenin mutlaka iki maiyeti bulunur. Maiyetin biri ona hayri emredip hayra teşvik ederken diğeri ise ona kötülüğü emreder ve kötü şeylere teşvik eder. Böylesi kötü bir maiyetten ise kişi ancak Yüce Allah'ın inayetiyle korunabilir. ''

 

İsnadı hasendir.

 

 

Başka bir kanalla aynısı rivayet edilmiştir. Buhari de bu rivayeti şalıid olarak rivayet etti. Bu rivayete de es-Sünenü'l-Kübra'da yer vermiştik.

Hadisin Ebu Seleme kanalıyla Ebu Eyyub'den rivayet edildiği de söylenmiştir. Buhari rivayet ederken bütün kanallara işaret etmiştir. - Buhari, ahkam (8/122).

 

 

 

7020- İbn Muhayriz der ki: "(Yöneticinin yanında) minderlere oturan kişinin ona nasihatte bulunması bir görevdir.''

 

Tahric: İsnadında tanımadığım ravi vardır. İbn Asakir, Tarihu Dimaşk (38/407).

 

 

 

7021- Süfyan der ki: Hişam b. Abdülmelik, Ebu Hazım'a: "Ey Ebu Hazım! Bu durumdan kurtuluş yolu nedir?" diye sorunca, Ebu Hazım: "Kolaydır" dedi. Hişam: "Nasıl?" diye sorunca, Ebu Hazım: "Ne alacaksan helal olan yoldan al ve onu sadece hakkı olan yerde kullan" dedi. Hişam: "Ey Ebu Hazıml Buna kim yapabilir ki?" diye sorunca, Ebu Hazım:

"Cenneti isteyip cehennemden kaçan kişi" dedi. 

 

Tahric: İsnadı hasendir. Fesevi, Ma'rife (1/679) ve Ebu Nuaym, Hilye (3/234).

 

 

 

7022- Süfyan der ki: Yöneticilerden biri Ebu Hazım'a: "Bir ihtiyacın varsa söyle" deyince, Ebu Hazım: "Heyhat ki heyhat! Ben ihtiyacımı, istekleri boş çevirmeyecek olana arz ettim. Bundan dolayı da bana verdiğine kanaat eder, vermedikleri için de rıza gösteririm" karşılığını verdi. İbn Şihab: "Kendisi (Ebu Hazım) komşum olur ve şu ana kadar böyle düşündüğünü bilmiyordum" deyince, Ebu Hazım: "Ama zengin biri olsaydım bunu bilirdin" karşılığını verdi.

 

Ebu Hazım devamını şöyle anlatır: "İçimden yine de yönetici elimden kurtulamayacak diye düşündüm ve ona şöyle dedim: "Daha önceki alimleri yöneticiler yanlarına çağırır, ancak onlar yöneticilerden kaçardı. Bugünün alimleri ise ilimIeri bütün yönleriyle elde ettikten sonra yöneticilerin kapılarına geldiler. Yöneticiler onlardan kaçarken, onlar yöneticilerin peşinden koşuyorlar."

 

Tahric: İsnadı hasendir. Fesevi, Ma'rife (1/676) ve Ebu Nuaym, Hilye (3/233-234).

 

 

 

7023- Osman b. Zufer der ki: Süleyman b. Abdülmelik ile Ömer b. Abdilazız av veya başka bir şey için çıktılar. Dönüşte askeri karargaha baktıklarında Süleyman'ın hoşuna gitti ve: "Ey Ebu Hafs! Bunu sen nasıl görüyorsun?" diye sordu. Ömer: "Birbirlerini yiyenlerin dünyasını görüyorum ve bunun sorumlusu sensin" karşılığını verdi. Bunun üzerine Süleyman sustu ve çadırına doğru gitti. O esnada bir karga gagasında bir kırıntıyla öterek çadırdan çıkınca Süleyman: "Ey Ömer! Bu karga ne diyor?" dedi. Ömer: "Bilmiyorum" karşılığını verdi. Süleyman: "Tahmin et" deyince, Ömer: "Sanırım ''Bu kırıntı nereden geldi ve nereye gidecek?'' diyor" karşılığını verdi. Süleyman: "Çok tuhaf birisin!" deyince, Ömer: "Benden daha tuhafı Allah'ı bildiği halde O'na isyan eden, Şeytanı da bildiği halde ona itaat eden kişidir" karşılığını verdi. Bunun üzerine Süleyman sustu.

 

Tahric: İsnadında bir sakınca yoktur. Ebu Nuaym, Hilye (S /272).

 

Bir sonraki konu için aşağıdaki link’e tıklayın:

 

Evzai'nin (Halife) Mansur ile Oturması ve Ona Nasihati