Yöneticilere Bağlılık ve Öğüt |
7014- Ebu Hureyre'nin
bildirdiğine göre Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle buyurmuştur:
"Yüce Allah üç şeyi yapmanızı isterken, üç şeyi yapmanıza da öfkelenir.
Ona kulluk edip hiçbir şeyi ortak koşmamanızı, hep birlikte Yüce Allah'ın ipine
sarılmanızı ve başınıza getirdiği yöneticilerinize bağlı olmanızı ister. Ancak
dedikodu yapmanıza, çokça soru sormanıza ve mallarınızı heba etmenize
öfkelenir. ''
Müslim, Süheyl'den
rivayet etti.
Tahric: Sahih bir
hadistir. - Müslim, ukdiye (10).
7015- Temim ed-Dari der
ki: Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Din samimiyettir! Din
samimiyettir! Din samimiyettir!" buyurdu. "Ey Allah'ın Resulü! Kime
karşı?" diye sorulunca: "Yüce Allah'a, Kitab'ına, Resulüne,
müminlerin yöneticilerine" veya "Genel olarak tüm Müslümanların
idarecilerine karşı samimi olmaktır" buyurdu.
Müslim, Sahih'de başka
bir kanalla Süheyl'den rivayet etti.
Tahric: İsnadı sahihtir.
- Müslim, iman (95) .
7016- Temim ed-Diri der
ki: Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Din samimiyettir! Din
samimiyettir!" buyurdu. "Ey Allah'ın Resulü! Kime karşı?" diye
sorulunca: "Yüce Allah'a, Kitab'ına, Resulüne ve genel olarak tüm
Müslümanların idarecilerine karşı samimi olmaktır" buyurdu.
Tahric: İsnadı hasendir.
Mervezi, Ta'zimu Kadri's-Salat (753, 755).
Ebu Osman der ki: Yöneticiye
karşı samimi ol. İşlerinde ve hükümlerinde doğru yolda olması ve kalması için
ona çokça hayır duada bulun. Zira yönetici ıslah olduğu zaman diğer insanlar da
ıslah olur. Sakın onlara lanet etme ki, kötülükleri artarken, müslümanların
belası da çok olur. Tövbe etmeleri yönünde onlara dua et ki kötülükleri
bıraksınlar, belalar da müminlerin üzerinden kalksın. Sakın kapılarına gitme,
yanlarında bulunmaya özenme ve senin yanına gelmelerini isteme. Kötü oldukları
sürece elinden geldiği kadarıyla onlardan uzak dur. Onlar kötü oldukları sürece
dünya ve ahiretine yönelik bir şeyelde edemeyeceksin. Ancak tövbe edip söz,
fiil ve hükümlerinde kötü olmayı bırakırlarsa ve helal yoldan dünyalık elde
ederlerse işte o zaman izzeti yanlarında arama. Bu şekilde inşaallah onlardan
uzak, rahmete ve samimiyete ise yakın olursun,
Genel olarak
müslümanlara karşı yapacağın nasiliate gelince de Allah'a isyan olmayan
konularda ve huylarına yönelik olsun. Yüce Allah'ın onlara karşı olan tedbirine
kalbinle bakmalısın, Yüce Allah rızıkları aralarında taksim ettiği gibi huyu da
aralarında taksim etmiştir. Şayet dileseydi hepsini tek bir huy üzerinde
kılardı. Yüce Allah'ın onlara yönelik tedbirinden sakın gafıl olma. Allah'a
isyan edildiğini gördüğün zaman seni böylesi bir şeyden uzak tuttuğu için
Allah'a hamdet. İyiliği emredip kötülükten alıkoyarken elinden geldiği
kadarıyla yumuşak huylu, hoşgörülü ve sabırlı ol. Bu konuda sözün dinlendiği
zaman buna hamdet, dinlenmediği zaman da iyiliği emredip kötülükten alıkoymada
kusuru kendinde gör ve bundan dolayı Allah'tan bağışlanma dile. ''İyiliği em
ret, kötülükten vazgeçirmeye çalış, başına gelenlere sabret. Doğrusu bunlar,
azmedilmeye değer işlerdir. ''[Lokman Suresi 17. ayet]
7017- Hz. Aişe'nin
bildirdiğine göre Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle buyurmuştur:
"Yüce Allah, bir konuda yönetici ktidığı ve kendisine hayır dilediği
kişiye salih bir yardımcı verir. Yönetici görevini unuttuğu zamanlarda bu
yardımcısı ona bunu hatırlatır. Görevinin bilincinde olduğu zamanlarda da bu
konuda ona yardımcı olur. ''
Tahric: İsnadı hasendir.
Ebu Davud 3/345 (2932) ve Nesai, biat (7/159).
7018- Ebu Hureyre'nin
bildirdiğine göre Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle buyurmuştur:
"Her bir yöneticinin iki maiyeti bulunur. Bunlardan biri, ona iyiliği
emredip kötülükten alıkoyarken diğeri de onu bozmak için elinden geleni yapar.
Kişi kötü olan maiyetten korunduğu zaman günahlardan korunmuş olur. Kişi de bu
ikisinden baskın çıkanın tarafında durur. ''
Hadisin Ebu Seleme kanalıyla
Ebu Said'den rivayet edildiği de söylenmiştir.
Tahric: İsnadı hasendir.
Buhari, ahkam (8/121) .
7019- Ebu Said
el-Hudri'nin bildirdiğine göre Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem)
şöyle buyurmuştur:
"Gönderilen her bir peygamberin veya seçilen her bir halifenin mutlaka iki
maiyeti bulunur. Maiyetin biri ona hayri emredip hayra teşvik ederken diğeri
ise ona kötülüğü emreder ve kötü şeylere teşvik eder. Böylesi kötü bir
maiyetten ise kişi ancak Yüce Allah'ın inayetiyle korunabilir. ''
İsnadı hasendir.
Başka bir kanalla aynısı
rivayet edilmiştir. Buhari de bu rivayeti şalıid olarak rivayet etti. Bu
rivayete de es-Sünenü'l-Kübra'da yer vermiştik.
Hadisin Ebu Seleme
kanalıyla Ebu Eyyub'den rivayet edildiği de söylenmiştir. Buhari rivayet ederken
bütün kanallara işaret etmiştir. - Buhari, ahkam (8/122).
7020- İbn Muhayriz der
ki: "(Yöneticinin yanında) minderlere oturan kişinin ona nasihatte
bulunması bir görevdir.''
Tahric: İsnadında
tanımadığım ravi vardır. İbn Asakir, Tarihu Dimaşk (38/407).
7021- Süfyan der ki:
Hişam b. Abdülmelik, Ebu Hazım'a: "Ey Ebu Hazım! Bu durumdan kurtuluş yolu
nedir?" diye sorunca, Ebu Hazım: "Kolaydır" dedi. Hişam:
"Nasıl?" diye sorunca, Ebu Hazım: "Ne alacaksan helal olan
yoldan al ve onu sadece hakkı olan yerde kullan" dedi. Hişam: "Ey Ebu
Hazıml Buna kim yapabilir ki?" diye sorunca, Ebu Hazım:
"Cenneti isteyip
cehennemden kaçan kişi" dedi.
Tahric: İsnadı hasendir.
Fesevi, Ma'rife (1/679) ve Ebu Nuaym, Hilye (3/234).
7022- Süfyan der ki:
Yöneticilerden biri Ebu Hazım'a: "Bir ihtiyacın varsa söyle" deyince,
Ebu Hazım: "Heyhat ki heyhat! Ben ihtiyacımı, istekleri boş çevirmeyecek
olana arz ettim. Bundan dolayı da bana verdiğine kanaat eder, vermedikleri için
de rıza gösteririm" karşılığını verdi. İbn Şihab: "Kendisi (Ebu
Hazım) komşum olur ve şu ana kadar böyle düşündüğünü bilmiyordum" deyince,
Ebu Hazım: "Ama zengin biri olsaydım bunu bilirdin" karşılığını
verdi.
Ebu Hazım devamını şöyle
anlatır: "İçimden yine de yönetici elimden kurtulamayacak diye düşündüm ve
ona şöyle dedim: "Daha önceki alimleri yöneticiler yanlarına çağırır,
ancak onlar yöneticilerden kaçardı. Bugünün alimleri ise ilimIeri bütün
yönleriyle elde ettikten sonra yöneticilerin kapılarına geldiler. Yöneticiler
onlardan kaçarken, onlar yöneticilerin peşinden koşuyorlar."
Tahric: İsnadı hasendir.
Fesevi, Ma'rife (1/676) ve Ebu Nuaym, Hilye (3/233-234).
7023- Osman b. Zufer der
ki: Süleyman b. Abdülmelik ile Ömer b. Abdilazız av veya başka bir şey için
çıktılar. Dönüşte askeri karargaha baktıklarında Süleyman'ın hoşuna gitti ve:
"Ey Ebu Hafs! Bunu sen nasıl görüyorsun?" diye sordu. Ömer:
"Birbirlerini yiyenlerin dünyasını görüyorum ve bunun sorumlusu
sensin" karşılığını verdi. Bunun üzerine Süleyman sustu ve çadırına doğru
gitti. O esnada bir karga gagasında bir kırıntıyla öterek çadırdan çıkınca
Süleyman: "Ey Ömer! Bu karga ne diyor?" dedi. Ömer:
"Bilmiyorum" karşılığını verdi. Süleyman: "Tahmin et"
deyince, Ömer: "Sanırım ''Bu kırıntı nereden geldi ve nereye gidecek?''
diyor" karşılığını verdi. Süleyman: "Çok tuhaf birisin!"
deyince, Ömer: "Benden daha tuhafı Allah'ı bildiği halde O'na isyan eden,
Şeytanı da bildiği halde ona itaat eden kişidir" karşılığını verdi. Bunun
üzerine Süleyman sustu.
Tahric: İsnadında bir
sakınca yoktur. Ebu Nuaym, Hilye (S /272).
Bir sonraki konu için aşağıdaki link’e
tıklayın:
Evzai'nin (Halife)
Mansur ile Oturması ve Ona Nasihati