ŞUABU’L-İMAN

46.ŞUBE: İyiliğe sevinip Kötülüğe üzülmek

 

İyiliğe sevinip Kötülüğe üzülmek

 

6593- Cabir b. Semure der ki: Ömer b. el-Hattab, Cibiye'de bizlere bir hutbe verdi. Hutbesinde şöyle dedi: "Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) durduğum bu yerde durup bize bir hutbe verdi ... " Sonrasında ravi söz konusu hadisi aktarıp Ömer'den naklen şöyle devam eder: "Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem): ''Kişi yaptığı iyiliğe sevinip yaptığı kötülüğe üzülüyorsa mümin biridir'' buyurdu."

 

Tahric: İsnadı sahihtir. Tayalisi, Müsned (1/26), Ebu Ya'la, Müsned 1/131-132 (141), Taberani, M, es-Sağir (1/89) ve Hatib, Tarıh (2/178,4/319,6/57).

 

 

 

6594- Ebu Umime bildiriyor: Adamın biri Resulullah'a (Sallallahu aleyhi ve Sellem):

"İman nedir?" diye sorunca, Hz. Peygamber (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Yaptığın iyilik seni sevindiriyor, yaptığın kötülük de üzüyorsa sen mümin birisindir" buyurdu. Adam: "Günah nedir?" diye sorunca da, Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Bir şey içine sinmiyorsa onu bırak" buyurdu. 

 

Tahric: Ravileri güvenilirdir, ancak isnadında kopukluk vardır. İbn Mende, Kitabu'l-lman 3/963 (1089).

 

 

 

6595- Başka bir kanalla bir önceki hadisin aynısı bildirilmiştir.

 

Tahric: Ravileri güvenilirdir, ancak isnadında kopukluk vardır. Hakim, Müstedrek (2/13).

 

 

 

6596- Hz. Aişe der ki: Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Allahım! Beni yaptıkları iyiliğe sevinen. yaptıkları kötülükler için de bağışlanma dileyenlerden biri kıl" diye dua ederdi. 

 

Tahric: İsnadı zayıftır. İbn Mace 2/1255 (3820).

 

 

 

6597- Ebu Musa el-Eş'ari'nin bildirdiğine göre Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Kişi bir kötülük yaptığında bu yaptığından hoşlanmıyorsa. bir iyilik yaptığında da buna seviniyorsa mümin biridir demektir" buyurmuştur.

 

Tahric: İsnadında kopukluk vardır. Hakim, Müstedrek (1/13), Ahmed, Müsned (4/398) ve Bezzar, Müsned (1/59) .

 

 

 

6598- Ebu Musa el-Eş'arl'nin bildirdiğine göre Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Kişi yaptığı iyiliğe sevinip yaptığı kötülüğe üzülüyorsa mümin biridir" buyurmuştur. 

 

Muttalib b. Abdillah b. Hantab bu şekilde babasından naklen rivayet etmiştir. Geneli ise bunu Amr'dan rivayet ederken Muttalib'in babasını zikretmez.

 

İsnadında meçhul ravi vardır.

 

 

 

6599- Ebu Hureyre'nin bildirdiğine göre Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle buyurmuştur: "Dört kişi cennette Yüce Allah'a yakın olan bir bahçede bulunur. Biri. tereddütsüz bir şekilde ''La ilahe illallah'' sözüne bağlı olan kişidir. Diğeri, bir iyilik yaptığı zaman buna sevinip Allah'a hamdeden kişidir. Diğeri. bir kötülük yaptığı zaman buna üzülen ve Allah'tan bağışlanma dileyen kişidir. Bir diğeri de, başına bir musibet geldiği zaman ''inna lillahi ve inna ileyhi raciun (= Biz Allah'a aidiz ve sonunda O'na döneceğiz)'' diyen kişidir.''

 

Tahric: İsnadı zayıftır. Suyuti, Dürrü'l-Mensur (2/328).

 

 

 

6600- Hz. Aişe der ki: Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Allahımı Beni yaptıkları iyiliğe sevinen, yaptıkları kötülükler için de bağışlanma dileyenlerden biri kıl" diye dua ederdi.

 

6596. hadiste zikredildi.

 

 

Halimi der ki: "Allah doğrusunu bilir, bunun manası kişi bir iyilik yaptığında bunu yapmaya Yüce Allah'ın tarafından muvaffak kılınması ve bu iyiliği yapmanın kendisine kolaylaştırılmasına sevindiği zaman bu, Mizan'ında yer alır. Mizan'ında yer almasından dolayı da kişi huzur içinde Yüce Allah'ın buna karşılık kendisine vereceği rahmet ve ihsana sevinir. Ya da kişi bir kötülük yaptığında, Yüce Allah'ın onu kendi nefsiyle baş başa bırakıp şeytana uymasına üzüldüğü zaman, Yüce Allah'a karşı utanç içinde ve kıyamet gününde bundan dolayı hesaba çekileceğinin endişesiyle sıkıntılı, dertli olur. Bu da onun imanında samimiyetine, itikadında da ihlasına kanıttır. Vaad edilen ödül ile cezalara imanın şiddeti de Allah ve Resulünü tasdikin gücüne bağlıdır''- Halimi, el-Minhac (3/117).

 

Beyhaki der ki: Böylesi bir açıklama kısa bir şekilde merfu olarak: "Mümin kişi bir iyilik yaptığında bunun mükafatının beklentisi içinde, bir kötülük yaptığında da bunun cezasının endişesi içinde olur" şeklinde rivayet edilmiştir. - Buhari, hibe (3/144-145) .

 

 

 

6601- Ebu Vail der ki: Kardeşimle birlikte Rabi' b. Huseym'e gidip yanına girdiğinıizde onu namazgahında otururken bulduk. Selam verdiğimizde selamımızı aldı ve: "Neden geldiniz?" diye sordu. "Seninle birlikte Allah'ı zikretmek ve O'na hamd etmek için geldik" karşılığını verdiğimizde ellerini kaldırdı ve: "Elhamdu lillalı! Zira ''Seninle birlikte içki içmek veya zina etmek için geldik'' demediniz" dedi. 

 

Tahric: İsnadı hasendir. Fesevi, Ma'rife (2/565), Abdullah b. Ahmed b. Hanbel, Zevaidu'z-Zühd (s. 331), Ebu Nuaym, Hilye (2/111) ve İbn Sa'd, Tabakat (6/184-185).

 

 

 

6602- İbn Aclan der ki: Lokman'a: "İnsanlar içinde en varlıklı kişi kimdir?" diye sorulunca: "Kendisine verilene razı olan kişidir" dedi. Ona:

"İnsanlar içinde en hayırlı kişi kimdir?" diye sorulunca: "Varlıklı olan kişidir" dedi. Ona: "Mal yönünden varlıklı olan kişi mi?" diye sorulunca:

"Hayır! Yanında hayırlı bir şey arandığında bulunan kişidir" dedi. Ona:

"İnsanların en kötüsü kimdir?" diye sorulunca da: "İnsanların kendisini kötü biri olarak görmesini umursamayan kişidir" dedi. 

Kişinin bir iyilik yaptığında insanların onu övmesi ve hayırla yad etmesine sevinmesi konusunda da şu rivayetler gelmiştir:

 

Tahric: İsnadı hasendir. Abdurrezzak, Musannef 11/254 (20470) ve Ebu Nuaym, Hilye (7/307).

 

 

 

6603- Ebu Zer der ki: "Ey Allah'ın Resulü! Allah için bir amel yaptığında insanlar tarafından da sevilen kişi konusunda ne dersin?" dediğimde: "Bu durum, bu yönde mümine (ahiretine yönelik) dünyadayken verilen müjdelerdendir" buyurdu.

Müslim, Ebu Bekr ve İshak kanalıyla Veki'den rivayet etti.

 

Tahric: İsnadı sahihtir. - Müslim, birr (3/2035).

 

 

 

6604- Ebu Zer der ki: Resulullah'a (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Allah için iyi bir amel yaptığında insanlar tarafından da övülen kişi konusunda ne dersin?" denilince: "Bu durum, bu yönde mümine (ahiretine yönelik) dünyadayken verilen müjdelerdendir" buyurdu.

 

Müslim, Yahya b. Yahya ve Muhammed b. el-Müsenna kanalıyla Abdussamed'den rivayet etti. - Müslim, birr (3/2034, 2035) .

 

 

 

6605- Ebu Zer bildiriyor: "Ey Allah'ın Resulü! Ahireti için bir amel yaptığında insanlar tarafından da sevilen kişi konusunda ne dersin?" denilince, Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Bu durum, bu yönde mümine (ahiretine yönelik) dünyadayken verilen müjdelerdendir" buyurdu.

 

Tahric: Müslim, birr (3/2035).

 

Başka bir kanalla bir öncekinin aynısını rivayet edilmiştir. - Ravileri güvenilirdir.

 

 

 

6606- Ebu Hureyre der ki: "Ey Allah'ın Resulü! Bazen kişi gizlice bir amelde bulunuyor. Ancak fark edildiğinde de buna sevinip beğeniyor" denilince, Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "sevabını, biri aleniyet (örneklik) biri de gizlilik için olmak üzere iki katıyla alır" buyurdu.

 

Yunus der ki: Zikredildiğine göre Ebu Ubeyd bunu: "Bunun olması için kişinin kötü değil de iyi bir ameli yaparken fark edilmesi gerekmektedir" şeklinde açıklamıştır.

Beyhaki der ki: "A'meş de bunu Habib b. Ebi Salih kanalıyla Resulullah'tan (Sallallahu aleyhi ve Sellem) rivayet etmiştir.''

 

Tahric: isnadıhasendir. Tirmizi 4/594 (2384). - Veki'ı Zühd (245) ve Hennadı Zühd (880) .

 

 

 

6607- Ebu Mes'ud der ki: Adamın biri Hz. Peygamber'e (Sallallahu aleyhi ve Sellem) geldi ve: "Bazen gizlice yaptığım bir amel açığa çıktığı zaman buna seviniyorum" dedi. Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Bu amelin sevabı sana iki katıyla yazılır" buyurdu.

 

Tahric: İsnadı hasendir. Taberani, M. el-Kebir 17/263 (723) ve Heysemi, Mecmau'z-Zevaid (2/270).

 

 

 

6608- Bu hadis başka bir kanalla; "Sevabını, biri aleniyet (örneklik) biri de gizlilik için olmak üzere iki katıyla alır" eklemesiyle rivayet olundu.

 

Tahric: İsnadı hasendir. Taberani, M. el-Kebir 17/263 (723).

 

 

6609- Başka bir kanalla bir önceki hadisin aynısı bildirilmiştir.

 

İsnadında meçhul ravi vardır.

 

Halimi der ki: "Zikredildiğine göre Abdurrahman b. Mehdı bunu: "Gizlice yaptığım bu amelim açığa çıktığı zaman bu konuda bana uyulacağı ve yaptığımın aynısı yapılacağı için buna seviniyorum" şeklinde açıklamıştır. Yoksa açığa çıktığında buna sevinmesi övgüye veya güzel sözlere mazhar olacağı için değildir. Adamın bu sözü Hz. Peygamber'in (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "iyi bir yol (çığır) açan kişi. hem bunun sevabını, hem de bu konuda ona uyanların sevabının aynısını alır" sözüne benzemektedir. - Bu hadis daha önce 3048 ile 3050. hadislerde geçti.

 

Yine rivayet edildiğine göre adamın biri gece vakti namaza durdu.

Komşusu onu bu şekilde görünce o da namaza kalktı. Komşusuna bu yönde örnek olduğu için de ilk olarak namaza duran adam da bağışlandı.

Adamın sözünün bu manada olması muhtemeldir. Diğer bir ihtimal ise kişinin gizlice yaptığı bir amel açığa çıktığı zaman insanların onu kötü değil de, hayırla yad etmesine sevinmesidir. Kişi için de: "Rabbine karşı olan görevlerini ifa eden biridir" sözünden daha güzel bir övgü olamaz. Bu, riyakarlıktan değildir. Zira riyakarlık kişinin hayırlı bir ameli Allah'ın rızası ve mükatatını umarak değil de insanların "Bu adam hayırlı biridir" demesi için yapmasıdır. Ancak kişinin bir ameli sadece Allah rızası için ve insanlar içinde abidlerden biri olarak anılmaması için gizlice yapması durumunda açığa çıktığında insanların onu övmesi riyadan değildir. Böylesi bir durumda insanlar onu, birbirlerini dünya ile ilgili konularda övmeleri gibi değil, Allah'a ibadet ettiğinden dolayı övmüş olacaklardır.

 

Yüce Allah'ın, bazı toplulukları yapmadıkları şeylerden dolayı övülmeyi bekledikleri için kınadığını görmüyor musun? Bu da yaptığı bir şeyden dolayı övülmeyi bekleyenlerin kınanamayacağına delalet etmektedir. Başkası için değil, sadece Allah'a itaat eden biri olarak anılmak isteyen ve benliğini Allah'a ibadete veren biri nasıl kınanabilir ki? Kınanması gereken kişi, Allah rızası için yapması emredilen bir şeyi başka amaçlar için yapan kişidir ki, ikisi arasında fark insaf sahibi kişiler için gayet açıktır.

 

Bu hadisi, kişiyi yüzüne karşı temize çıkarmanın kerahiyetine yönelik delil olarak alanlar da vardır. Buna göre kişi yüzüne karşı bu şekilde övüldüğü zaman kendini beğenecek ve kendi kendine: "Ben şu şu şekilde övülen biriyim" diyerek başkalarını kendinden küçük görecektir. Ancak bizim dediğimiz bundan başka bir şeydir. Bizim dediğimiz kişinin Allah'a izafe edilip O'na itaatiyle övüldüğünü duyması durumunda buna sevinmesidir. Kişi buna sevinir, zira Yüce Allah ona değerli bir konumu bahşetmiştir. Biri ibadete muvaffak kılınması, biri de ibadetinde nihai hedefi olan Allah'a izafe edilmesi olan iki güzel şey kendisine bir arada ihsan edilmiştir. Kişi böylesi bir şeye sevinir, zira dünya peşinde olanların birbirlerini övdüklerinden farklı bir şekilde övülmektedir. ikisi arasında da derin farklar vardır. Böyle olmasaydı Hz. Peygamber'in (Sallallahu aleyhi ve Sellem) buyurduğu gibi bu durum mümin için dünyadayken bir müjde olarak ifade edilmezdi."- Halimi, el-Minhac (3/117-118) .

 

Beyhaki der ki: ihlasın, kişinin yaptığı amel karşısında övülmeyi sevmemesi manasına geldiği yönünde daha önce zikrettiğimiz rivayetler kişinin amelini övülmek için değil Allah'a ibadet amacıyla yapması anlamındadır. Kişinin bu yönde gizlice yaptığı bir amel ortaya çıktığında övülmesine sevinmesi de bu hadislere göre amelin ihlasına halel getirmez. Doğrusunu da Allah bilir.

 

Halimi'nin Abdurrahman b. Mehdı'den naklen aktardığı hadis bir sonraki hadiste ibn Uyeyne'den de rivayet edilmiştir.

 

 

 

6610- İshak b. Eyyub b. Hassan el-Vasiti, babasından bildiriyor: Adamın biri Süfyan b. Uyeyne'ye, Resulullah'ın (Sallallahu aleyhi ve Sellem), ashabdan: "Bazen gizlice yaptığım bir amel açığa çıktığı zaman buna seviniyorum" diyen birine: "sevabını biri aleniyet, biri de gizlilik için olmak üzere iki katıyla alacaksın" buyurmasını sorunca, Süfyan şöyle dedi: "Kişinin gizlice yaptığı bir ibadetin açığa çıkması durumunda kendisine uyulacağı için buna sevinmesi konusunda rivayet edilen en sağlam ve en güzel hadislerden biridir. Zira kişiye: "Filan kişi de senin yaptığının aynısını yaptı" denilince buna sevinecektir. Resulullah'ın (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "iyi bir yol (çığır) açan kişi hem bunun sevabını, hem de bu konuda ona uyanların sevabının aynısını alır" sözü de bu yöndedir."

 

Bir sonraki rivayet de Abdurrahman b. Mehdi'nin yaptığı açıklamaya yöneliktir.

 

İsnadı hasendir.

 

 

 

6611- Ebu Ubeyd bildiriyor: Adamın biri Resulullah'a (Sallallahu aleyhi ve Sellem); "Ey Allah'ın Resulül Bazen gizlice yaptığım bir amel açığa çıktığı zaman buna seviniyorum" deyince, Hz. Peygamber'in (Sallallahu aleyhi ve Sellem); "sevabını biri aleniyet, biri de gizlilik için olmak üzere iki katıyla alacaksın" buyurdu.

 

Ravileri güvenilirdir.

 

Ebu Ubeyd der ki: "Bunu bize Ebu Muaviye, A'meş kanalıyla Habib b. Ebi Sabit'ten, o da Ebu Salih'ten merfU olarak rivayet etmiştir. Yine bunu bana İbn Mehdi, Süfyan kanalıyla Habib b. Ebi Sabit'ten, o da Ebu Salih'ten merfU olarak rivayet etti. İbn Mehdi de: "Bana göre bunun anlamı kişinin gizlice yaptığı amelin açığa çıkması durumunda kendisinden sonra bu konuda ona uyulacağı için buna sevinmesidir" dedi. Yani kişinin sevinci temize çıkarılıp hayırla anılacağı için değildir. Bana göre de hadisin İbn Mehdi'nin getirdiği açıklama dışında bir anlamı yoktur.'' - Bkz: Ebu Ubeyd, Garibu'l-Hadis (2/217-218) .

 

 

Sonrasında Ebu Ubeyd, HalimI'nin ibn Uyeyne kanalıyla zikrettiği, gece namazına kalkan adamın komşusunun da namaz kılmasına vesile olması olayını buna kanıt olarak getirir. Ebu Ubeyd bu konuda hem ibn Mehdı'nin açıklamasını, hem de ibn Uyeyne'nin bu rivayetini kanıt olarak kullanır.

 

 

 

6612- İbn Ömer'in bildirdiğine göre Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle buyurmuştur: "Gizlice yapılan amel, açıktan yapılan amelden daha hayırlıdır. Örnek almak isteyenler için ise açıktan yapılan amel gizilden yapılandan daha hayırlıdır. ''

Bakiyye bunu Abdulmelik b. Mihran'dan rivayette tek kalmıştır.

 

Tahric: İsnadı zayıftır. İbn Hacer, el-Lisan (4/69), Zehebi, Mizan (2/665) ve Suyuti, Dürrü'lMensur (2/77).

 

 

 

6613- Ebu'l-Ahvas der ki: Ebu İshak: "Gençler! Gençliğinizi iyi değerlendirin! Ben her gece bin ayet okuyorum. Bir rekatta Bakara Suresi'ni okuyorum. Haram ayları, her aydan üç günü ve Pazartesi ile Perşembe günlerini oruçlu geçiriyorum" dedi ve: 'Yalnızca Rabbinin nimetini anlat!"[Duha 11] ayetini okudu.

 

Tahric: Hakim'in hocasını tanımıyorum diğer ravileri ise güvenilirdir. Hakim, Müstedrek (2/528).

 

 

 

6614- İmran b. Meymun der ki: Önceleri kişi kardeşlerinden biriyle karşılaştığı zaman: "Yüce Allah dün gece bana şu kadar namaz kılmayı ihsan etti. Şu kadar da hayır bahşetti" derdi.

 

Tahric: Ravileri güvenilirdir. İbn Ebi Şeybe, Musannef (13 /425).

 

 

 

6615- Galabi, babasından bildiriyor: Süfyan b. Uyeyne'ye: "Mekke ahalisi senin tavafının az olduğunu söylüyor" denilince buna öfkelendi ve: "Vallahi Kabe'de tavaf edenlere yaklaştığımda onlardan üzerime şu kadar toz bulaşıyor. Şu oluyor, bu olUYOL" karşılığını verdi. Adamın biri ona: "Ey Ebu Muhammed! Yüce Allah sana giysi bahşedip ihsanlarda bulunmuşken bunun neyinden rahatsız oluyorsun?" diye sorulunca, Süfyan: "İnsanların ''Süfyan hayırda zahid biridir'' demelerini istemiyorum" dedi.

 

Ravileri güvenilirdir.

 

 

 

6616- Ebu Sehl el-Medaini der ki: Adamın biri Süfyan b. Uyeyne'ye: "Ey Ebu Muhammed! Kişinin Allah rızası için müezzinlik veya imamlık yapması veya bir kardeşine yardım etmesi veya hayırlı bir iş yapması ve buna karşılık kendisine bir şeyler verilmesi konusunda ne dersin?" deyince, Süfyan: "Kendisine verilen şeyi kabul eder. Hz. Musa'nın da işçilik yapmak için değil, Allah rızası için çalıştığında kendisine Allah'tan bir rızık teklif edilince bunu kabul ettiğini görmüyor musun?" karşılığını verdi ve: "O sırada, kadınlardan biri utana utana yürüyüp ona geldi: ''Babam sana sulama ücretini ödemek için seni çağırıyor'' dedi"[Kasas 25] ayetini okudu.

 

Tahric: İsnadında mestur bir ravi vardır. Hatib, Tarih (14/406-407).

 

 

 

6617- Hüseyn b. Mansur der ki: Ali b. Assam'a, "O sırada, kadınlardan biri utana utana yürüyüp ona geldi''[Kasas 25] ayeti zikredilince, Ali: "Başlangıçta niyeti sırf Allah rızası olduğundan Hz. Musa ücreti almak için kadınla birlikte gitmekte bir sakınca görmedi" dedi.

 

Ravileri güvenilirdir.

 

 

 

6618- İbn Abbas'ın bildirdiğine göre Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle buyurmuştur: "Cennetlik olan kişi. kulaklarını işittiği hayırlı şeylerle doldurmuş olan kişidir. Cehennemlik olan kişi de, kulaklarını işittiği kötü şeylerle doldurmuş olan kişidir. "

 

Müslim der ki: "Bana ulaşana göre isnadındaki Ukbe, bir kuşu çağırdığı zaman kuş yanına gelirmiş."

 

Tahric: İsnadı hasendir. İbn Mace 2/1412 (224).

 

 

 

6619- Humeyd b. Abdirralıman b. Safvan bildiriyor: Mervan kapıcısına: "Ey Rafi'! İbn Abbas'ın yanına git ve: ''İçimizden yaptığı her bir işe sevinen veya yapmadığı şeylerden dolayı övülmeyi isteyen her bir kişi cezalandırılacaksa hepimiz cezalandırılacağız demektir'' de" dedi. İbn Abbas buna karşılık: "Bu ayetten size ne! Zira bu ayet Ehl-i kitab hakkında nazil oldu" dedi ve: ''Allah, kendilerine kitap verilenlerden, ''Onu mutlaka insanlara açıklayacaksınız, onu gizlemeyeceksiniz'' diyerek söz almıştı. Onlar ise bunu kulak ardı ettiler, onu az bir dünyalığa değiştiler. Yaptıkları alışveriş ne kadar kötü!"[Al-i İmran 187] ayetini okudu. Sonra ekledi: "Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) Ehl-i kitab'dan olanlara bir şeyler sormuştu. Onlar da sorulan sorunun cevabını gizleyip başka konuda bir şeyler söylediler ve sorulan soruya cevap verdiklerini gösterdiler. Bununla da ondan teşekkür beklediler. Sorulan soruya kendi kitaplarından cevap vermelerine de sevindiler."

Buhari ile Müslim Sahih'de rivayet ettiler.

 

Tahric: İsnadı sahihtir. - Buhari, tefsir (S/L 74) ve Müslim, münafikun (8).

 

 

 

6620- Ziyad b. Ebi Ziyad el-Cassas der ki: Muaviye b. Kurra şöyle dedi:

Yüce Allah'ın sana farz kıldığı her bir şeyi açıktan yapmak, gizli yapmaktan daha iyidir. Örneğin kişinin: "Filan mescitte namaz kıldım" veya: "Filan mescide namaz kılmaya gidiyorum" veya: "Malımın zekatını filan ayda verdim" demesi gibi.

 

Tahric: İsnadı zayıftır. Suyuti, Dürrü'l-Mensur (2/78) .

 

Bir sonraki konu için aşağıdaki link’e tıklayın:

 

Her günah için tövbe etmek