Borçtan Sakındırma |
5146- Abdullah b. Ebi
Katade'nin babasından bir rivayete göre Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem),
bir gün sahabesi arasında kalkıp Allah yolunda cihadın ve Allah'a iman etmenin
Allah katında en üstün amellerden olduğundan bahsedince, bir adam: "Ey
Allah'ın Resulü! Eğer Allah yolunda öldürülürsem bu, günahlarıma kefaret olur
mu?" diye sordu. Hz. Peygamber (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Evet,
eğer Allah yolunda sabrederek ve sevabını sadece Allah'tan ümid ederek
kaçmaksızın ilerlersen (kefaret olur)" buyurdu. Sonra Resulullah
(Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Nasli demiştin?" diye sorunca, adam:
"Sence, eğer Allah
yolunda öldürülürsem bu, günahlarıma kefaret olur mu?" dedi. Bunun üzerine
Hz. Peygamber (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Evet, eğer Allah yolunda
sabrederek ve sevabını sadece Allah'tan ümid ederek kaçmaksızın ilerlersen.
Ancak borç bunun dışındadır. Bunu bana Cibril söyledi" buyurdu.
Müslim bunu Sahih'te
Kuteybe - Leys b. Sa'd kanalıyla rivayet etmiştir.
Tahric: İsnadı sahihtir.
Müslim 2/1501,1502 (117, 118).
5147- Muhammed b. Cahş
der ki: Bir gün Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) ile birlikte
cenazelerin konulduğu yerde oturmaktaydık. Hz. Peygamber (Sallallahu aleyhi ve
Sellem) semaya doğru baktı. Sonra başını eğip elini alnına koyarak:
"Sübhanallah. Ne
kadar ağır bir hüküm indi" buyurdu. Biz sustuk ve (bu konuda Resulullah'a
(Sallallahu aleyhi ve Sellem) bir şey sormadan) oradan ayrıldık. İkinci gün:
"Ey Allah'ın Resulü! İnen ağır hüküm neydi?" diye sorduğumda:
"Borç hakkında indi. Canım elinde olana yemin olsun ki eğer bir adam Allah
yolunda öldürülür ve tekrar diriltilirse, sonra bir daha öldürülür ve tekrar
diriltilirse, sonra bir daha öldürülür ve tekrar diriltilirse ve borcu varsa
borcu ödenene kadar Cennete giremez" buyurdu.
Tahric: İsnadı hasendir.
Nesai (7/314,315), Beğavi, Şerh es-Sünne 8/201 (2145), Beyhaki, Sünen (5/355),
Taberani, M. el-Kebir 19/247, 248 (556,557,558,559) ve Hakim, Müstedrek (2/25).
5148- Bukeyr b. Abdillah
bildiriyor: Abdullah b. Ebi Katade, Nafı' b. Cübeyr'in yanında iken Necran'lı
bir adam: "Bir zamanlar iki dinar borcu olan bir adam ölmüş ve namazını
kıldırması için Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) çağrılmıştı. Ebu
Katade adamın borcunu yükleninceye kadar da Allah Resulü (Sallallahu aleyhi ve
Sellem), adamın namazını kılmamıştı. Bu hadis hakkında ne dersin? Bu konuda
babanın bir şeyanlattığını işittin mi?" diye sorunca, Abdullah b. Ebi
Katade: "Hayır, ancak ailemden kendisine (yalancılıkla) ithamda
bulunamayacağım biri bana bu hadisi anlatmıştı" karşılığını verdi. Bunun
üzerine Necranlı adam şöyle devam etti: Abdullah (1) b. Amr b. el-As'ın şöyle
dediğini işittim: Bir adam Resulullah'a (Sallallahu aleyhi ve Sellem) gelip:
"Ey Allah'ın Resulül Allah yolunda öldürülürsem benim için (mükafat
olarak) ne vardır?" diye sordu. Hz. Peygamber (Sallallahu aleyhi ve
Sellem): "Cennet vardır" buyurdu. Adam dönüp giderken, Resulullah
(Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Geri gel, Cibril bana şimdi: ''Borç bunun
dışındadır. Çünkü o senden alınır'' dedi" buyurdu.(2)
(1) Ahmed, Müsned
(2/220) ve Rikim, Müstedrek (2/119).
(2) Ravileri
güvenilirdir.
5149- Seleme b. el-Ekva'
der ki: Biz, Allah Resulü (Sallallahu aleyhi ve Sellem) ile birlikte iken bir
cenaze getirildi ve kendisine: "Ey Allah'ın Resulü! Namazını
kıldırsan" denildi. Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Geriye
bir borç bıraktı mı?" diye sorunca: "Hayır (bırakmadı)" dediler.
Allah Resulü (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Geriye bir şey bıraktı
mı?" diye sorunca, yine: "Hayır (bırakmadı)" dediler. Bunun
üzerine Hz. Peygamber (Sallallahu aleyhi ve Sellem) namazını kıldırdı. Sonra
başka bir cenaze getirildi ve: "Ey Allah'ın Resulü! Namazını
kıldırsan" denildi. Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Geriye
bir borç bıraktı mı?" diye sorunca: "Hayır (bırakmadı)" dediler.
Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Geriye bir şey bıraktı
mı?" diye sorunca, yine: "Üç dinar bıraktı" dediler. Bunun
üzerine Allah Resulü (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "(Bundan dolayı onun
için) üç dağlama (vardır)" buyurdu. Sonra üçüncü cenaze getirildi ve:
"Ey Allah'ın Resulü! Namazını kıldırsan" denildi. Hz. Peygamber
(Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Geriye bir borç bıraktı mı?" diye
sorunca: "Evet" dediler. Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem):
"Geriye bir şey bıraktı mı?" diye sorunca, yine: "Hayır
(bırakmadı)" dediler. Bunun üzerine Allah Resulü (Sallallahu aleyhi ve
Sellem): "Arkadaşınızın namazını kılın" buyurdu. Ebu Katade:
"(Ey Allah'ın Resulü!) Sen namazını kıldır, onun borcunu ben
üstleniyorum" deyince, Allah Resulü (Sallallahu aleyhi ve Sellem) namazını
kıldırdı.
Buhari bunu Sahih'te Ali
b. Asım - Yezid kanalıyla rivayet etmiştir. - Buhari, havale (3/55, 56).
5150- Esma binti Yezid
der ki: Allah Resulü (Sallallahu aleyhi ve Sellem), Ensar'dan bir kişinin
cenazesi için çağrıldı. Cenaze musallaya konulduğu zaman, Resulullah
(Sallallahu aleyhi ve Sellem) namazını kıldırmak için yaklaştı ve:
"Arkadaşınızın borcu var mıdır?" diye sordu. Oradakiler. "Ey
Allah'ın Resulü! iki dinar borcu vardır" deyince: "O zaman
arkadaşınızın namazıni kılm" buyurdu. Ebu Katade el-Ensari: "Ey
Allah'ın Resulü! Onun iki dinar borcunu ben üstleniyorum" deyince, Allah
Resulü (Sallallahu aleyhi ve Sellem) namazını kıldırdı.
Yakub der ki: "Bu
kişi Ömer b. Abdilaziz'in korumalarından olan Amr b. Muhacir'in kardeşidir.
ikisi de Şam'ın güvenilir kişilerindendir. ikisinin de büyük güzel hadisleri
vardır."
Tahric: Ravileri
güvenilirdir. Taberani, M. el-Kebir 24/184, 1B5 (465,466).
5151 - Sevban'ın
bildirdiğine göre Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Her kim
kibirden. (ganimette) hainlik etmekten ve borçlanmaktan berı bir şekilde
ölürse; (şirke düşmemesi halinde mutlaka) cennete girecektir" buyurmuştur.
Tahric: İsnadısahihtir.
Tirmizi 4/13B, 139 (1572, 1573).
Beyhaki der ki:
"Ebu Abdillah'tan aldığım rivayette "Kibir" yerine "kenz
(mal biriktirme)" ifadesi geçmektedir. Doğrusu Ebu Avane'nin rivayetinde
de geçtiği gibi "kibir" olmalıdır."
Tirmizi der ki: Ebu
Avane rivayetinde "kibir" ifadesini kullanırken, Said b. Ebi Arube
bunu Katade'den rivayet ederken "kenz" lafzını kullanmıştır.
5152- Ebu Burde b. Ebi
Musa el-Eş'ari'nin, babasından bildirdiğine göre Resulullah (Sallallahu aleyhi
ve Sellem): ''AlIah katında, yasaklamiş olduğu büyük günahlardan sonraki en büyük
günah, kişinin borçlu olarak ölmesi ve o borcu ödeyecek bir tereke
bırakmamasidırH buyurmuştur.
Tahric: İsnadı salihtir.
Ebu Davud 3/637 (3342).
5153- Ebu Abdirralıman
el-Mukri bildiriyor: Said b. Ebi Eyyub: "Cafer b. Rabia ile oturup sohbet
eden Ebu Abdillah el-Kureşi'nin şöyle dediğini işittim" dedi ve isnadıyla
bir önceki hadisin aynısını aktardı.
Tahric: İsnadı
ceyyiddir. Ahmed, Müsned (4/392).
Buhari bunu Tarih'te
el-Mukri - Said kanalıyla zikretmiş ve şöyle demiştir: "Ebu Abdillah'ın:
"İbn Vehb Ebu Abdillah şöyle dedi" dediğini işittim."
5154- Ebu Hureyre'nin
bildirdiğine göre Allah Resulü (Sallallahu aleyhi ve Sellem):
"Müminin ruhu,
borcu olduğu sürece borcuna bağlı kalır" buyurmuştur.
Tahric: Ravileri
güvenilirdir. Ahmed, Müsned (2/440, 475) ve Taberani, M.es-Sağir (2/133).
5155- Ebu Hureyre'nin
bildirdiğine göre Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem):
"Müminin ruhu,
ödeninceye kadar borcuna bağlı kalır" buyurmuştur.
Tahric: Ravileri
güvenilirdir. Tirmizi 3/389, 390 (1079) ve Beyhaki, Sünen (6/76).
5156- Semure b. Cundub
bildiriyor: Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) bir gün bir cenaze
namazını kıldıktan sonra: "Burada filan oğullarından kimse var mı?" diye
sordu. Ona kimse cevap vermedi. çünkü Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem)
bir söze başladığı zaman ashab susup dinlerdi. Allah Resulü (Sallallahu aleyhi
ve Sellem) bir daha: "Burada filan oğullarından kimse var mı?" diye
sorunca adamın biri kalktı ve: "Filan kişi vardır (ben varım)" dedi.
Bunun üzerine Hz. Peygamber (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Arkadaşınız
borcu yüzünden hapsedilmiş durumda (cennete sokulmuyor)" buyurdu. Bunun
üzerine bir adam o kişinin bütün borçlarını ödedi.
Tahric: Ravileri
güvenilirdir. Ahmed, Müsned (5/11, 13, 20), Taberani, M. el-Kebir 7/213, 214
(6754), Hakim, Müstedrek (2/25) ve Beyhaki, Sünen (6/76).
Firas b. Yahya bunu
Şa'bi kanalıyla zikretmiş ve rivayetinde: "Eğer dilerseniz borcunu ödeyin.
Dilerseniz de Allah'ın azabına teslim edin" ziyadesinde bulunmuştur. Ancak
borcu ödeme kısmını zikretmemiştir. - Tayalisi, Müsned (sh. 121), Taberani, M.
el-Kebir 7/212, 213 (6750, 6752, 6753) ve Hakim, Müstedrek (2/25).
Başka bir kanalla bu
hadisin aynısı rivayet edilmiştir. - Ebu Davud 3/637 (3341).
5157- Enes b. Sirin der
ki: Abdullah b. Ömer'e: "Kişinin ileride ödemek niyetiyle borca bir
şeyalması ve borcu ödeyecek bir şey bırakmadan ölmesi halinde durumu ne
olur?" diye sorduğumda: "Allah Resulü (Sallallahu aleyhi ve Sellem):
''Her hainin kıyamet gününde kendisiyle tanınacağı bir sancağı olacaktır''
buyurdu" karşılığını verdi.
Tahric: İsnadı hasendir.
Ahmed, Müsned (2/49).
5158- Enes b. Malik'in
bildirdiğine göre Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem):
"Adam'ın değişik
renklerde (değişik kumaşlardan) bir giysi giymesi yanında karşılığı olmayan bir
borca girmesinden daha hayırlıdır" buyurmuştur.
Ebu Abdillah der ki: Ebu
Ali'ye: "Ebu Umare'nin babası kimdir?" dediğimde: "Avvam'ın
kardeşi Tilab b. Havşeb'dir" dedi. Bunu Yahya b. elYeman'dan başka kimse
rivayet etmemiştir.
Tahric: İsnadında meçhul
birravi vardır. Ahmed, Müsned (3/243, 244), Ahmed, Zühd (sh. 26) ve Ebu Nuaym,
Ahbaru lsbehan (1/327).
5159- Suheyb b. Sinan'ın
bildirdiğine göre Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle buyurmuştur:
"Kim (evleneceği zaman) bir kadına belli bir mehir tayin eder, Allah da
onun mehri ödememe niyetinde olduğunu bUirse ve kişi böylelikle Allah adına onu
aldatıp cinsel organından batıl bir yolla istifade ederse, kıyamet gününde
Allah'ın huzuruna zinakar olarak çıkar. Kim de birinden bir borç alır. Allah da
o borcu ödememe niyetinde olduğunu bUirse ve kişi böylelikle Allah ad ma onu
aldatıp malından batıl bir yolla istifade ederse, kıyamet gününde Allah'ın
huzuruna hırsız olarak çıkar ...
Tahric: İsnadında adı
belirlenmeyen bir ravi vardır. Diğer ravileri güvenilirdir. Ahmed, Müsned
(4/332), Ebu Nuaym, Hilye (1/154) ve Beyhaki, Sünen (7/242).
5160- Suheyb'in bildirdiğine
göre Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle buyurmuştur: "Kim
evlenir ve mehri ödememe niyetinde olduğu halde ölürse zinakar olarak ölür. Kim
bir borç alır ve borcu ödememe niyetinde olduğu halde ölürse hırsız olarak ölür
...
Tahric: İsnadında bir
sakınca yoktur. İbn Mace 2/805, 806 (2410).
5161- Ebu Hureyre
bildiriyor: Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Her kim ödemek
niyetiyle insanların mallarını, ödünç alırsa, Allah ona ödemeyi nasip eder. Her
kim de telef etmek niyetiyle alırsa, Yüce Allah onu(n malını) telef eder"
buyurdu.
İsnadı hasendir.
Buhari, Süleyman b.
Bilal -Sevr kanalıyla rivayet etmiştir.- Buhari, istikrad (3/82).
5162- Hz. Aişe'nin
bildirdiğine göre Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Ümmetimden
her kim borçlanir, borcu ödemek için zorluk çeker (çalışır) ve ödemeden ölürse
ben onun borcunun öderim" buyurmuştur.
Tahric: Ravileri
güvenilirdir. Ahmed, Müsned (6/74, 154), Ebu Ya'la, Müsned 8/252 (482) ve
Beyhaki, Sünen (7/22)0
5163- Ukbe b. Amir
bildiriyor: Allah Resulü (Sallallahu aleyhi ve Sellem), ashabına:
"Nefisleri"
veya: "Nefislerinizi boğmayın" buyurunca, ashab: "Nasıl
boğabiliriz ki?" diye sorunca Allah Resulü (Sallallahu aleyhi ve Sellem):
"Borç ile" buyurdu.
Tahric: İsnadı hasendir.
İbn Hibban, Sikat (4/356), Buhari, et-Tarihu'l-Kebir (2/2/219), Ahmed, Müsned
(4/154), Ebu Ya'la, Müsned 3/180 (1739), Taberanı, M. el-Kebir 17/328 (906) ve
Beyhaki, Sünen (5/355).
5164- Safvan b. Süleym bildiriyor:
Allah Resulü (Sallallahu aleyhi ve Sellem):
"Yasaklamalardan
sonra kalplerinizi korkuya düşürmeyin" buyurdu. Kendisine:
"Ey Allah'ın
Resulü! Kalplerimizi korkuya düşürecek şey nedir?" denilince:
"Borçtur"
karşılığını verdi.
İsnadı hasen dir.
5165- Muaviye b. Ebi
Süfyan: "Özgür kimsenin esareti borçtur" dedi.
Tahric: İsnadı hasendir.
Beyhaki, Sünen (5/355)0
5166- Enes b. Malik'in
bildirdiğine göre Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem):
"Borçtan sakının.
Zira borçlanma gece vakti dert, gündüz ise şahsiyetten ödün vermektir"
buyurmuştur.
İsnadı çok zayıftır.
5167- Said b. Mes'ud der
ki: "Kalbine borç korkusu giren hiç kimse yoktur ki, mutlaka akImdan bir
şeyler gider ve ölene kadar bir daha geri dönmez.''
İsnadı zayıftır.
5168- Amr der ki:
Resulullah'ın (Sallallahu aleyhi ve Sellem) bir adama nasihatte bulunarak:
"Günahlarını azalt ki ölüm sana kolay gelsin. Borcu da az yap ki özgürce
yaşayasin" buyurduğunu işittim.
Beyhaki: "İsnadı
zayıftır" dedi.
İsnadı zayıftır.
5169- Ebu Halbes'in
bildirdiğine göre Hz. İsa b. Meryem: "İyilik yapan kimse bunun sevabını
ümid etsin. Kötülük yapan kimse de cezasına şaşırmasın. Hak etmediği bir
şekilde izzet sahibi olan kişiyi Yüce Allah hak edeceği bir şekilde zelil eder.
Haksız yere bir malı ele geçireni de, Allah ona zulmetmeksizin fakir
düşürür" demiştir.
Ravileri güvenilirdir.
5170- Abdullah b. Amr b.
el-As der ki: Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle buyururdu:
"Borç sahibi borcunu ödemeden ölürse kıyamet günü borcu kendisinden tahsil
edilir. Ancak şu üç şey için borçlanan bir kimse bunun dışındadır. Bunlardan
biri kişinin gücü Allah yolunda (savaşta) zayıflaması halinde borçlanıp bununla
Allah'ın ve kendi düşmanının karşısında güçlü olması için borçlanmasıdır. Biri,
kişinin yanında müslüman birinin ölmesi ve onun tekfin ve defni için borçtan
başka bir şey bulamaması halinde borçlanması ve borcunu ödemeden ölmesidir. Bir
diğeri de kişinin bekartık yüzünden nefsinin günaha girmesinden korkması
halinde dinini korumak için (borca) evlenmesidir. Yüce Allah kıyamet günü
bunların yerine borçlarını öder ...
Başka bir kanalla Allah
Resulü'nden (Sallallahu aleyhi ve Sellem) mana olarak bu hadisin aynısı rivayet
edilmiştir.
Tahric: İsnadı zayıftır.
İbn Mace 2/814 (2435).
5171 - Başka bir kanalla
yukarıdaki hadisin aynısı rivayet edilmiştir.
İsnadı güçlü değildir.
5172- Muaviye'nin
azatlısı Süleyman b. Abdirrahman'ın bildirdiğine göre Resulullah (Sallallahu
aleyhi ve Sellem) kaç defa şöyle buyurmuştur: "Her kim ödemek niyetiyle
borçlanır, borcu ödemek arzusunda olur ve borcunu ödemeden ölürse, muhakkak ki
Allah (kıyamet gününde) alacaklısını yanından bir şey ile razı edip borçlu
olarak ölen kişiyi bağışlamaya kadirdir. Her kim de borçlanır, borcunu ödememe
niyetinde olur ve borcunu ödemeden ölürse, (kıyamet gününde) kendisine:
''Senden alıp da filan kişiye olan borcunu ödemeyeceğimizi mi sandın?''
denilir.
Sonra borçlunun
sevaplarından alınır ve alacaklıya verilir. Eğer borçlunun sevabı yoksa
alacaklının günahlarından alınır ve borçlunun günahları üzerine yüklenir.
"
Bu hadis bu şekilde
mürsel olarak rivayet edilmiştir.
Ravileri güvenilirdir,
ancak mürsel bir hadistir.
5173- Ebu Hureyre'nin
bildirdiğine göre Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem):
"Uhud dağı kadar
altınım olsa dahi üçüncü gece gelirken yanımda ondan bir miktar kalsın istemem.
Ancak üzerimdeki bir borç sebebiyle (bir şey) kaldırmam (saklamam) bunun
dışındadır" buyurmuştur.
Ravileri güvenilirdir.
5174- Ebu Hureyre'nin
bildirdiğine göre Ebu'l-Kasım şöyle buyurmuştur: "Uhud dağı kadar altınım
olsa dahi üçüncü gece gelirken yanımda ondan bir dinar bile kalmasını istemem.
Ancak üzerimdeki bir borç sebebiyle bir dinar kaldırmam bunun dışındadır.
Müslim bunu Sahıh'te
Abdurrahman b. Selam - Rabi' b. Müslim kanalıyla rivayet etmiştir.
Tahric: İsnadı sahihtir.
- Müslim 1/687 (31).
5175- Ebu Hureyre'nin
bildirdiğine göre Allah Resulü (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle buyurmuştur:
"Uhud dağı kadar altınım olsa dahi yanımda bir dinar olduğu halde ölmeyi
istemem. Ancak alacaklı kimse için bir şey kaldırmam (saklamam) bunun
dışındadır. "
Müslim bunu Sahih'te
Gunder - Şu'be kanalıyla rivayet etmiştir.
Tahric: İsnadı sahihtir.
- Müslim (1/687).
5176- Hz. Aişe
bildiriyor: Allah Resulü (Sallallahu aleyhi ve Sellem) kötülükten ve borçtan
Allah'a sığınırdı. Kendisine: "Ey Allah'ın Resulü! Borçtan ne kadar çok
Allah'a sığınıyorsun" dediğimde: "Borçlanan söz verir ve sözünde
durmaz, söz söyleyince de yalan söyler" buyurdu.
Buhari ve Müslim bunu Şu
ayb b. Ebi Cemre ve Kurre - Zühri kanalıyla rivayet etmişlerdir.
Tahric: Buhari, ezan
(1/202,3/84, 85) ve Müslim 1/412 (129).
5177- Ebu Hureyre'nin
bildirdiğine göre Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "insanlar üzerine
öyle bir zaman gelecek ki kişi malı helalden mi, haramdan mı, kazandı
önemsemeyecektir" buyurmuştur.
Buhari bunu Sahih'te
Adem - İbn Eb'i Zi'b kanalıyla rivayet etmiştir.2
Tahric: İsnadı zayıftır.
Ancak diğer tarikiyle sahih bir hadistir.
Buhari, buyu' (3/6,11).
Bir sonraki konu için aşağıdaki link’e
tıklayın:
39. Şube:
Yiyecekler, İçecekler ve Bu Yönde Sakınılması Gereken Şeyler