Haram Maldan El Çekmek; Hırsızlığın ve Yol Kesmenin
Haram Kılınması |
Yüce Allah:
"Aranızda mallarınızı haksızlıkla yemeyin; bildiğiniz halde günaha girerek
insanların mallarından bir kısmını yemek için onu hakimlere
aktarmayın"[Bakara 188] buyurmaktadır. Bu şekilde hakkı olmayan bir şeyi
hakimin hükmü ile elde etmek için malın (davanın) hakime aktarılmasını haram
kılmıştır. Kişi bu şekilde (bir şeyi) haksız olarak aldığını bilmektedir. Yalan
yeminle mal alma konusunda ise: "şüphesiz, Allah'a verdikleri sözü ve
yeminlerini az bir karşılığa değişenler var ya, işte onların ahirette bir payı
yoktur. Allah, kıyamet günü onlarla konuşmayacak, onlara bakmayacak ve onları
temizlemeyecektir. Onlar için elem dolu bir azap vardır"[Al-i İmran 77]
buyurmaktadır. Yahudileri kınamak hakkında ise: 'Yahudilerin haksızlıklarından,
çoklarını Allah yolundan menetmelerinden, yasak edilmişken faiz almaları ve
insanların mallarını haksızlıkla yemelerinden ötürü kendilerine helal kılınan
temiz şeyleri onlara haram kıldık. Onlardan inkar edenlere, elem verici azab
hazırladık"[Nisa 161] buyurmaktadır. Ölçü ve tartı işinde hile yapmanın
büyük bir günah olduğunu bildirerek: "İnsanlardan, kendileri bir şeyi
ölçerek aldıkları zaman tam alan; ama onlara bir şeyi ölçüp tartarak
verdiklerinde eksik tutan kimselerin, vay haline''[Mutaffifin 1-3]
buyurmaktadır. Yine bu konuda: "Bir şeyi ölçtüğünüz zaman, ölçüyü tam
tutun, doğru teraziyle tartın. Böyle yapmak, sonuç itibariyle daha güzel ve
daha iyidir"[İsra 35] buyurmaktadır.
Ayrıca bu konuda başka
ayetler de bulunmaktadır.
Kumar hakkında:
"Dikili taşlar üzerine boğazlananlar ile fal oklarıyla kısmet aramanız
size haram kılındı; bunlar fasıklıktır."[Maide 3] "İçki, kumar,
putlar ve fal okları şüphesiz şeytan işi pisliklerdir, bunlardan
kaçının''[Maide 90] buyurmaktadır. Hırsızlık hakkında ise: "Erkek hırsız
ve kadın hırsızın, yaptıklarından ötürü Allah tarafından ibret verici bir ceza
olarak, ellerini kesin"[Maide 38] buyurmaktadır. Allah ve Resulü'ne karşı
savaşanlar hakkında ise:
"Allah ve Resulüne
karşı savaşanların ve yeryüzünde (hak) düzeni bozmaya çalışanların cezası ancak
ya (acımadan) öldürülmeleri, ya asılmaları yahut el ve ayaklarının çaprazlama
kesilmesi yahut da bulundukları yerden sürülmeleridir''[Maide 33]
buyurmaktadır.
5102- Ebu Bekre der ki:
Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Selleml, Kurban bayramı günü bize hutbe verdi
ve: "Bu gün hangi gündür?" veya: "Bu günün hangi gün olduğunu
biliyor musunuz?" diye sordu. Biz: "Allah ve Resulü daha iyi
bilir" dediğimizde, Hz. Peygamber {Sallallahu aleyhi ve Selleml sustu; biz
bu günü başka bir isimle isimlendireceğini zannettİk. Sonra: "Kurban günü
değil midir?" buyurdu. Biz: "Evet" deyince: "Bu ay hangi
aydır?" veya: "Bu aym hangi ay olduğunu biliyor musunuz?" diye
sordu. Biz: "Allah ve Resulü daha iyi bilir" dediğimizde, Hz.
Peygamber (Sallallahu aleyhi ve Selleml yine sustu; biz bu ayı başka bir isimle
isimlendireceğini zannettik. Sonra: "Zilhicce değil midir?" buyurdu.
Biz: "Evet" deyince: "Bu hangi beldedir?" veya: "Bu
beldenin hangi belde olduğunu biliyor musunuz? Bu belde bizim beldemiz değil
midir?" diye sordu. Biz: "Evet" deyince, Hz. Peygamber
(Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Bu gününüzün, bu ayınızın, bu beldenizin
haramlığı gibi kıyamet gününe dek kanlarınız ve mallarınız birbirinize
haramdır. Tebliğimi ifa ettim mi?" buyurdu. Biz: Evet" deyince:
"Allahım' Buna şahid ol. Burada hazır bulunanlar bunu burada hazır
bulunmayanlara bildirsin. Zira kendisine aktarılan nice kişi vardır ki, bunu
bizzat duyandan daha iyi kavrayabilir. Dikkat edin. Sakın benden sonra
birbirinizin boyunlarını vurarak kafirlere dönmeyin" buyurdu.
Tahric: Ravileri
güvenilirdir. Ahmed, Müsned (5/49) ve Beyhaki, Sünen (5/140).
5103- Abdurrahman b. Ebi
Bekre babasından bildiriyor: Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) Mina'da
bize hutbe verip şöyle buyurdu: ''Bu gününüzün bu ayınızın, bu beldenizin
haramlığı gibi kıyamet gününe dek kanlarınız, mallarınız ve namuslarınız
birbirinize haramdır. Allahım' Buna şahid ol!''
İsnadı sahihtir.
Buhari ve Müslim bunu
Sahih'lerinde Ebu Amir el-Akadi kanalıyla rivayet etmişlerdir. - Buhari, hac
(1/24, 25, 2/191,192) ve Müslim 2/1305,1306,1307 (29, 30, 31).
5104- İbn Ömer
bildiriyor: Allah Resulü (Sallallahu aleyhi ve Sellem) hutbesinde şöyle
buyurdu: "Hiç kimse sahibinin izni olmaksızın başka birinin hayvanını
sağmasın. Sizden biri izni olmadan maşrabasına varılıp içilmesini ve kilerine
gidilip kapısı kırılarak zahiresinin alınmasını hoş görür mü? Hayvanların
memeleri sahipleri için yiyecek biriktirir. Bu sebeble herhangi biriniz,
sahibinin izni olmaksızın başka birinin hayvanını sağmasın."
Müslim bunu Sahih'te
Kuteybe kanalıyla ve Buhari ve Müslim bunu Sahih'lerinde Nafi' - Malik
kanalıyla rivayet etmişlerdir. - Müslim (2/1352). - Buhari, lukata (3/95) ve
Müslim 2/1352 (13).
5105- Ebu Harre
er-Rakkaşi'nin amcasından bildirdiğine göre Resulullah (Sallallahu aleyhi ve
Sellem): "Müslümanın malı, gönül rızası ile olmadıkça (bir başkasına)
helal değildir" buyurmuştur.
Tahric: İsnadı zayıftır.
Ahmed, Müsned (5/72, 73), Bezzar, Müsned (2/204), Ebu Ya'la, Müsned 3/140
(1570) ve Beyhaki, Sünen (6/100).
5106- Ebu Humeyd
es-Saidi'nin bildirdiğine göre Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle
buyurmuştur: "Kişinin (müslüman) kardeşinin gönül rızaSi olmadan bastonunu
bile alması helal değildir. Bu, Yüce Allah'ın, Müslümanın malını başka müslümana
şiddetle haram kıldığı içindir. ''
Tahric: Ravileri
güvenilirdir. Ahmed, Müsned (5/425), İbn Hibban, Sahih 7/587 (5946), Bezzar,
Müsned (2/134) ve Tahavi, Müşkilü'l-Asar (4/41) ve Meani'ı-Asar (4/241).
5107- Abdullah b.
es-Saib b. Abdillah'ın, babası kanalıyla dedesinden bildirdiğine göre
Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle buyurmuştur: "Sizden biri
ne şaka ne ciddi olarak arkadaşının eşyasını almasın. Eğer sizden biri
arkadaşının bastonunu almış olsa bile onu geri versin. ''
Tahric: Ravileri
güvenilirdir. Ebu Davud 5/273 (5003) ve Tirmizi 4/462 (2160).
5108- Ümmü Seleme'nin
bildirdiğine göre Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle buyurmuştur:
"Davalaşmak üzere yanıma gelmektesiniz. Sizden biri delilini diğerinden
daha güzel ifade edebilir. Ben de hükmü ondan işittiğime göre vermekteyim. Bu
sebeple bir kimseye kardeşinin hakkını vermiş olursam onu almasın. Böylesi bir
durumda ona ancak ateşten bir parça kesip vermişim demektir ...
Müslim bunu Sahih'te
Yahya b. Yahya kanalıyla rivayet etmiştir.
Tahric: İsnadı sahihtir.
- Buhari, şahadet (8/62) ve Müslim 2/1337 (4).
5109- Ebu Hureyre'nin
bildirdiğine göre Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle
buyurmuştur:
"Hırsızlık eden kişi bunu yaparken mümin biri değildir. Zina eden kişi bu
işi yaparken mümin biri değildir. içki içen kişi bunu içerken mümin biri
değildir. Muhammed'in canı elinde olana yemin olsun ki sizden biri müminlerin
gözü önünde değerli bir şeyi mümin olarak yağma yapmaz. Sizden biri (ganimette)
hainlik ettiği sırada mümin olarak hainlik etmez. (Bunlardan) sakının, sakının.
"
Müslim bunu Sahih'te
Muhammed b. Rafi' - Abdurrezzak kanalıyla ve Buhari ile Müslim bunu başka bir
yolla rivayet etmişlerdir - Müslim 1/77 (103).
5110- İbn Ebi Evfa'nın
bildirdiğine göre Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle buyurmuştur:
"Zina eden kul bu işi yaparken mümin biri değildir. Hırsızlık eden kişi
bunu yaparken mümin biri değildir. içki içen kişi bunu içerken mümin biri
değildir. Kişi müminlerin gözü önünde değerli bir şeyi yağma yaparken mümin
biri değildir. .. 2
Tahric: İsnadı hasendir.
Ahmed, Müsned (4/352,353) ve İbn Ebi Şeybe, Musannef(Il/32, 33).
Başka bir kanalla Allah
Resulü'nden (Sallallahu aleyhi ve Sellem) aynısı rivayet edilmiştir. - İbnu'I-Ca'd,
Müsned 1/338 (269), Tayalisi, Müsned (sh. 110) ve Abd b. Humeyd, Muntehab sh.
186 (525).
5111- Ebu Said el-Hudri
der ki: "Ey insanlar! Darlık, sizi helal olmayan yoldan rızık aramaya sevk
etmesin. Zira Resulullah'ın (Sallallahu aleyhi ve Sellem): ''Allahım! Beni
fakir olarak öldür, zengin olarak öldürme. Beni yoksulların zümresinde haşret.
Çünkü en bedbaht kimse; üzerinde Dünyanın fakirtiği ile ahiretin azabı birleşen
kimsedir'' buyurduğunu işittim.
Tahric: İsnadı zayıftır.
İbn Adiy, el-Kamil (3/884) ve Hakim, Müstedrek (4/422).
5112- Ebu Hureyre'nin
bildirdiğine göre Allah Resulü (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Her kim
çalınmış olduğunu bildiği halde bir şeyi satın alırsa o rezalete ve hırsızlığa
ortak olur" buyurmuştur.
İsnadında bir sakınca
yoktur.
5113- Said b. Zeyd der
ki: Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Kim bir araziden bir karış
yeri çalarsa (sınırla oynayarak elde ederse), o yedi kat yer (kıyamet gününde)
cehennem ateşinden boynuna takdır" buyurdu.
Diğer tarikiyle isnadı
sahihtir.
Buhari ve Müslim bunu
Sahih'lerinde başka bir yolla Hişam kanalıyla rivayet etmişlerdir.- Buhari,
bed'uZ-halk (4/174) ve Müslim 2/1231 (139).
5114- Abdullah b. Amr b.
el-As der ki: "Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) rüşvet veren ve
rüşvet alan kimseyi lanetlemiştir."
Tahric: İsnadı hasendir.
Ebu Davud 4/9 (3580), Tirmizi 3/623 (1337) ve İbn Mace 2/775 (2313).
5115- Sevban der ki:
Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem), rüşvet veren, rüşvet alan ve ikisi
arasında aracılık yapan kimseyi lanetledi ve şöyle buyurdu: "Bu ganimetten
ne bir iplik, ne de bir iğne almak helal değildir. Ondan ne alınir, ne de
verilir. (Sebepsiz olarak) boşanmak isteyen kadınlar ve açıl ip saçılan
kadınlar münafikların kendisidir. Hiçbir sorun olmadan kocasından boşanmak
isteyen kadın cennetin kokusunu bile alamayacaktır ...
Tahric: İsnadı zayıftır.
Ahmed, Müsned (5/279) ve Hakim, Müstedrek (4/103).
Başka bir kanalla rüşvet
veren, rüşvet alan ve ikisi arasında aracılık yapan kimse hakkında aynısı
rivayet edilmiştir.- İbn Ebi Şeybe, Musannef(6/549, 587) ve Bezzar,Müsned
(2/124).
5116- Mesruk b. el-Ecda'
der ki: Abdullah (b. Mes'ud)'a, suht hakkında sorup: "Bu, hükümde var
mıdır?" dediğimde: "Allah'ın indirdiği (hükümler) ile hükmetmezse
işte onlar kafirlerin ta kendileridir"[Maide 44] ayetinin tamamını okudu
ve şöyle devam etti: "Suht, kişinin bir idarecinin zulmüne yardımcı olması
ve sonunda ona hediye vermesidir. Bir adam İbn Ziyad'ın memurunun kendisini
mağdur etmesi sonunda Mesruk'tan yardım istedi. Mesruk ta ona (maddi) yardımda
bulundu. Bunun üzerine bu kişi Mesruk'a bir cariye hediye etti. Mesruk bunu
kabul etmeyip şöyle dedi: "Hiçbir ihtiyacın karşılanmasın. Ben
Abdullah'ın: ''Bu, suhttur (haramdır)'' dediğini işittim."
Tahric: Ravileri
güvenilirdir. Beyhaki, Sünen (10/139), Abdurrezzak, Musannef (8/147, 148), İbn
Cerir, Tefsir (6/257) ve Taberani, M. el-Kebir 9/258 (9101).
5117- Avn b. Ebi Cuhayfe'nin,
babasından bildirdiğine göre Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem), faizi
yiyen ve yediren kimseyi lanetlemiştir.
Buhari bunu Sahih'te
Ebu'l-Velid - Şu'be kanalıyla rivayet etmiştir. - Buhari, buyu' (3/12).
5118- Cabir b. Abdillah
der ki: Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem), faizi yiyen ve yediren
kimseyi, ona şahitlik edenleri, faiz akdini yazan kimseyi lanetlemiş ve:
"Bunların hepsi (günahta) eşittir" buyurmuştur.
Ravileri güvenilirdir.
Müslim bunu Sahih'te
Muhammed b, es-Sabbah ve bir başkası da Huşeym kanalıyla rivayet etmiştir. -
Müslim 2/1219 (106).
5119- Abdullah b, Mes'ud
der ki: "Faizi yiyen, yediren, faiz olduğunu bildikleri halde böylesi bir
akdi yazan ve şahitlik eden, dövme yapan ve yaptıran, zamanı geçene kadar
vereceği zekatı bekleten ve hicret ettikten sonra özürsüz olarak tekrar yurduna
dönen kıyamet gününde Muhammed'in (Sallallahu aleyhi ve Sellem) diliyle
lanetlenmiştir."
Tahric: Ahmed, Müsned
(1/409, 430,464, 465), Nesai (8/147), İbn Ebi Şeybe, Musannef(6/558, 559),
Abdurrezzak, Musannef 3/144, 145,6/269, 8/315) ve İbn Hibban, Sahih 5/103, 104
(3241),
5120- Hz. Ali der ki:
"Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şu on kişiyi lanetledi:
Faiz yiyeni, yedireni,
şahitlerini, faiz akdini yazanı, dövme yapanı ve yaptıranı, sadakaya engel
olanı, hulle yapanı ve yaptıranı.''
Tahric: İsnadı zayıftır.
Ahmed, Müsned (1/83, 87, 158, 159), Ebu Ya'la, Müsned (1/323),
5121 - Semure'nin bildirdiğine
göre Allah Resulü (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle buyurmuştur: "İsra
(Mirac) gecesi götürüldüğüm zaman bir adamın bir nehirde yüzdüğünü ve nehrin
içindeki taşlan yuttuğunu gördüm. ''Bu kimdir?'' diye sorduğumda: ''Bu, faiz
yiyen kişidir'' denildi. ''
Tahric: Ravileri
güvenilirdir. Ahmed, Müsned (5/19). Abdurrezzak, Musannef (6/269) ve Nesai
(8/147).
5122- Semure b. Cundub
bildiriyor: Allah Resulü (Sallallahu aleyhi ve Sellem) rüyasını şöyle anlattı:
"Bir nehire geldik" -Ravi: "Sanırım: "Nehrin rengi kan
kırmızısı idi" buyurdu" dedi- Bir de baktım ki nehirde bir adam
yüzmektedir. Nehrin kıyısında da yanında bir yığın taş toplamış bir adam vardı.
Yüzen adam kıyıda taş yığmış olan adamın yanına gelip ağzını açıyor, o da ağzına
bir taş koyuyordu. Sonra geri dönüp yüzüyor ve bir daha kıyıdaki adamın yanına
dönüyordu. Her gelişinde ağzını açıyor ve kıyıdaki adam onun ağzına bir taş
koyuyordu. ''Bu nedir?'' dediğimde, bana: ''Yürüt'' dedi." Sonrasında ravi
söz konusu hadisin devamını aktardı. Sonra Allah Resulü (Sallallahu aleyhi ve
Sellem) rüyanın açıklamasını yapıp: "Nehirde yüzüp taşları yutan adam faiz
yiyen kimsedir" buyurdu.
İsnadı sahihtir.
Buhari bunu Sahih 'te
Avf kanalı yla rivayet etmiştir. - Buhari, ta'bır (8/84-88).
5123- Abdullah (b.
Mes'ud)'un bildirdiğine göre Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem):
"Faiz mail çoğaltıyor gibi görünse de akıbeti azalmaya doğru
olacaktır" buyurmuştur.
Tahric: İsnadı hasendir.
Ahmed, Müsned (1/395), Ebu Ya'la, Müsned 8/456 (5042) ve Taberani,
M.el-Kebır9/275 (10538).
5124- Abdullah b.
Mes'ud'un bildirdiğine göre Allah Resulü (Sallallahu aleyhi ve Sellem):
"Faizden mal çoğaltan hiç kimse yoktur ki akıbeti malın azalmasına
dönüşmüş olmasın" buyurmuştur.
Tahric: İsnadı sahihtir.
İbn Mace 2/765 (2279).
5125- Ümmü'd-Derda der
ki: Musa b. İmran: "Ey Rabbim! Yarın Cennette kim kalacak ve hiçbir
gölgenin olmadığı gün senin Arş'ın gölgesi altında kim gölgelenecek?" diye
sorunca Yüce Allah: "Ey Müsa! Gözleriyle zinaya bakmayanlar, mallarına
faiz karıştırmayanlar, hüküm verirken rüşvet almayanlardır. Ne mutlu onlara ki
onları ne güzel bir gelecek beklemektedir" buyurdu.
Bu, mevküf bir hadistir.
İsnadı zayıftır.
5126- Abdullah b. Selam
der ki: "Faizin günahı yetmiş iki çeşittir. Bunun en küçüğü, kişinin
Müslüman olduktan sonra annesiyle zina yapması gibidir. Faizden alınan bir
dirhem, otuz küsur zinadan daha kötüdür. Kıyamet günü Yüce Allah, iyilere ve
kötülere kalkma izni verecek. Faiz yiyen: "Mahşerde ancak şey tan ın
kalktığı gibi kalkar"[Bakara 275] ve diğerleri gibi kalkmasına izin
verilmez.
Tahric: İsnadı hasendir.
Abdurrezzak, Musannef 1 0/461 (19706).
5127- Abdullah b. Selam
der ki: "Faizin günahı yetmiş iki çeşittir. Bunun en küçüğü, kişinin
annesiyle zina yapması veya annesinin üzerine yatması gibidir. Bunun daha ağın
ise sanırım kişinin haksız yere Müslüman kardeşinin namusuna dil
uzatmasıdır."
Bu şekilde mevküf olarak
rivayet edilmiştir.
İsnadı hasendir.
5128- Ka'b(u'l-ahbar)
der ki: "Otuz üç defa zina etmem benim için faiz olarak bir dirhem
yememden ve Yüce Allah'ın bunu faiz olarak yediğimi bilmesinden daha
iyidir."
Tahric: Ravileri
güvenilirdir. Ahmed, Müsned (S/225), İbn Ebi Şeybe, Musannef (6/558) ve
Abdurrezzak, Musannef 8/315 (15349).
Başka bir kanalla bu
hadisin aynısı rivayet edilmiştir. -- Buhari, Tarihu'l-Kebir (3/2/423) ve
Ukayli, ed-Duafa (3/296).
5129- Abdullah b. Selam
der ki: "Faizin günahı yetmiş çeşittir. Bunların en hafifi ise kişinin annesiyle
zina etmesi gibidir. Faizin en ağın ise kişinin haksız yere Müslüman kardeşinin
namusuna dil uzatmasıdır."
(Sanırım) İbn Vehb şöyle
demiştir: İbn Cüreyc bunu İbn Ebi Müleyke'den rivayet ederken şu eklemeyi
yapar: "Abdullah b. Hanzala b. er-Rahib, Ka'b'ın, Hicr'de şöyle dediğini
işitmiştir: "Kişinin bilerek bir dirhem faiz yemesi, (günah olarak)
kıyamet gününde Allah katında otuz altı defa zina etmesinden daha
ağırdır."
Tahric: Ukayli, ed-Duafa
(2/258) ve Taberani, M. el-Evsat 3/330 (2703).
5130- İbn Abbas'ın
bildirdiğine göre Allah Resulü (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Bir dirhem
faiz Allah katında (günah olarak) otuz altı zinadan daha ağırdır"
buyurmuştur. Yine: "Kimin eti haramla beslenirse o ateşe daha
layıktır" buyurmuştur.
Tahric: İsnadı zayıftır.
Ebu Nuaym, Ahbaru, Asbahan (1/284).
5131- Abdullah (b.
Mes'ud) der ki: Allah Resulü (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Faiz yetmiş
üç bölümdür. En hafifi kişinin annesiyle zina etmesi gibidir. Faizin en ağırı
ise kişinin haksız yere Müslüman kardeşinin namusuna dil uzatmasıdır"
buyurmuştur.
Tahric: İsnadı sahihtir.
İbn Mace 2/764 (2275).
Beyhaki der ki:
"İsnadı sahih, metni ise bu isnadla münkerdir. Bildiğim kadarıyla
isnadındaki ravileri bazı ravileri aktarırken karıştırmışlardır."
5132- Ebu Hureyre'nin
bildirdiğine göre Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Faiz yetmiş
bölümdür. En hafifi kişinin annesiyle zina etmesi gibidir" buyurmuştur.
Tahric: İsnadında bir
sakınca yoktur. Ukayıi, ed-Duafa (2/258) ve İbn Adiy, el-Kamil (5/1913).
Beyhaki der ki: "Bu
isnadla tek kanallı bir hadistir. Zira bunun Abdullah b. Ziyad kanalıyla
İkrime'den rivayet edildiği bilinmektedir. Abdullah b. Ziyad hadisleri münker
birisidir."
5133- Ebu Hureyre'nin bildirdiğine
göre Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Faiz yetmiş bölümdür. En
hafifi kişinin annesiyle zina etmesi gibidir" buyurmuştur.
Tahric: İsnadı zayıftır.
Ukayli, ed-Duafa (2/257) ve İbn Adiy, el-Kamil (5/1913).
5134- Ebu Hureyre'nin bildirdiğine
göre Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Faiz yetmiş bölümdür. En
hafifi kişinin annesiyle zina etmesi gibidir. Faizin en ağın ise kişinin haksız
yere (Müslüman) kardeşinin namusuna dil uzatmasidır" buyurmuştur.
Tahric: İsnadı güçlü değildir.
İbn Mace 2/764 (227).
Beyhaki der ki: Ebu
Ma'şer ve oğlu kavi kişiler değildir. Başka bir kanalla bu hadisin aynısı
rivayet edilmiştir.
5135- Enes b. Malik der
ki: Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) bize hutbesinde faizden bahsedip
onun ne büyük bir vebal olduğunu vurguladı ve: "Kişinin faiz ile
kazanması, Allah katında günah olarak, o kişinin otuz altı defa zina etmesinden
daha ağırdır. Faizin en ağırı ise kişinin haksız yere (Müslüman) kardeşinin
namusuna dil uzatmasıdır" buyurdu.
Abdullah b. Keysan
el-Mervezi bunu Sabit kanalıyla rivayette tek kalmıştır. Aynı zamanda hadisleri
münker birisidir.
Tahric: İsnadı zayıftır.
İbn Adiy, el-Kamil (4/1548), İbn Ebi Dünya, es-Samt (175) ve İbnu'lCevzi,
el-Mevdu'at (2/245).
5136- Abdullah b.
Mes'ud'un bildirdiğine göre Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle
buyurmuştur: "Yüce Allah, aranızda rızıklarınızı taksim ettiği gibi
ahlakınızı da taksim etmiştir. Muhakkak ki Allah dünyalığı hem sevdiğine, hem
de sevmediğine verir. imanı ise sadece sevdiğine verir. Allah imanı kime
vermişse muhakkak onu sevmiştir. Canım elinde olana yemin olsun ki kulun kalbi
ve dili müslüman olmadıkça kendisi (gerçek bir) müslüman olamaz. Komşusu,
kötülüklerinden emin olmadıkça da iman etmiş olamaz." Oradakiler:
"Kişinin kötülüğü nelerdir?" diye sorunca, Allah Resulü (Sallallahu
aleyhi ve Sellem): "Zulmetmesidir" buyurdu ve şöyle devam etti:
"Bir kul haramdan mal kazanıp ondan infakta bulunsa. o mal kendisine
bereket getirmez, Ondan sadaka verse sadakası kabul olunmaz, Miras olarak
bıraktıklan, kendisi için cehenneme azık olur. Yüce Allah kötülüğü kötülükle
yok etmez; kötülüğü ancak iyilikle yok eder. Pis bir şey de pis olan diğer bir
şeyi temizlemez. ''
Lafız Ebu Abdillah'ın
lafzıdır.
Tahric: İsnadı zayıftır.
Ahmed, Müsned (1/387), Ebu Nuaym, Hilye (4/166), Beğavl, Şerh esSünne (8/9,10),
Hakim, Müstedrek (2/447)ve İbn EbiAsım, Zühd (209).
5137- Abdullah b.
Mes'ud'un bildirdiğine göre Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle
buyurmuştur: "Kan akıtan cömert kimse sizi aldatmasın. Çünkü Allah katında
bu kişinin ölmeyen bir katili vardır. Yine haram ile mal kazanan kişi sizi
aldatmasın. Zira o maldan infak etse veya tasaddukta bulunsa kendisinden kabul
olunmaz. Bıraktığı ise bereketli kılınmaz. Kendisinden geriye kalan ise kendisi
için sadece cehenneme azık olur.''
Tahric: İsnadı
çokzayıftır. Taberani, M. el-Kebir 10/131 (1011 1) ve Ukayli, ed-Duafa (4/289).
5138- İbn Abbas'ın
bildirdiğine göre Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Kan akıtan
cömert kimse sizi aldatmasın. Yine haram ile mal kazanan kişi sizi aldatmasın.
Zira o maldan sadaka verse kabul olunmaz. Kendisinden geriye kalan ise kendisi
için sadece cehenneme azık olur.
İsnadı güçlü değildir.
5139- İbn Ömer'in
bildirdiğine göre Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle buyurmuştur:
"Dünya yeşil ve tatıldır. Kim onda helalden kazanır ve hakkıyla infak
ederse Allah ona sevabını verir ve onu cennetine sokar. Kim onda haramdan
kazanıp haksız bir yerde kullanırsa Allah ahirette ona zelil mekanı hak kılar.
Allah ve Resulü'nün malında nice mal savuranlar vardır ki, onlar kıyamet
gününde cehennemdedir. Zira Yüce Allah: ''Cehennemin ateşi dindikçe, onlara
çılgın ateşi artırırız''[İsra 97] buyurmaktadır ...
İsnadı hasendir.
5140- Said b. Abdilaziz
der ki: "İyilik yapan kimse bunun sevabını ümid etsin. Kötülük yapan kimse
de cezasına şaşırmasın. Hak etmediği bir şekilde izzet sahibi olan kişiyi Yüce
Allah hak edeceği bir şekilde zelil eder. Haksız yere mal biriktireni de, Allah
ona zulmetmeksizin fakir düşürür."
İsnadı hasendir.
5141- Mansur, Musa b.
Abdillah'tan bildiriyor: Babası bir kölesini dört bin dirhemle Isbahan'a
gönderdi. Dört bin dirhemi yaklaşık olarak on altı bin dirhem olmuştu. Sonra bu
kölesinin öldüğü haberini aldı. Bunun üzerine malını almak için gitti.
Kölesinin faizle uğraştığı haberini alınca sadece (anamalı olan) dört bin
dirhemi aldı ve geriye kalanı almadı.
Tahric: Ravileri
güvenilirdir. Abdurrezzak, Musannef8/316 (15354) ve İbn Ebi Şeybe, Musannef
(6/564).
5142- Ebu Hureyre'nin
bildirdiğine göre Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Şu dört
kişiyi Cennete sokmamak ve nimetlerinden tattırmamak Allah'ın kendi üzerine
vacib kıldığı bir haktır. Bunlar sürekli içki içen, faiz yiyen, haksız yere
yetim malı yiyen ve ana babasına asi olanlardır" buyurmuştur.
Tahric: İsnadı çok
zayıftır. Hakim, Müstedrek (2/37).
5143- İbn Abbas der ki:
Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem), olgunlaşmadan meyvelerin satışını
yasakladı ve: "Bir yerde zina ve faiz yaygınlaştığı zaman kendilerine
Allah'ın azabını hak etmiş olurlar" buyurdu.
Tahric: Ravileri
güvenilirdir. Hakim, Müstedrek (2/37).
5144- Enes der ki:
"(Müslüman) bir kardeşine borç verdiğin zaman artık onun bineğine binme ve
hediyesini kabul etme. Ancak daha önce aranızda öyle şeyler vaki olmuşsa bunda
bir sakınca yoktur''
Yahya b. Said'den bu
şekilde rivayet edilmiştir. Başka biri bunu Yahya b.
Yezıd el-Hunaı
kanalıyla; başka bir kişi de bunu merfu olarak rivayet etti.
Tahric: Ravileri
güvenilirdir. İbn Ebi Şeybe, Musannef (6/175) ve Beyhaki, Sünen (5/350),
5145- Ebu Burde der ki:
Medine'ye geldim ve Abdullah b. Selam ile
karşılaştım. Bana:
"Sana kavut ve hurma ikram etmem için evime gelmeyecek misin?"
deyince, evine gidip kavut ve hurma yedik. Sonra bana:
"Sen faizin yaygın
olduğu bir beldede bulunuyorsun. Birisinde alacağın varsa, o adam sana bir yük
yonca veya arpa veya saman hediye edecek olursa onu kabul etme. çünkü bu
(hediye) faizdendir" dedi.
Tahric: Ravileri
güvenilirdir. Beyhaki, Sünen (5/350).
Bir sonraki konu için aşağıdaki link’e
tıklayın: