ŞUABU’L-İMAN

33.ŞUBE: Allah'ın Nimetleri ve Bu Nimetlere Şükür

 

Allah'tan Bir Nimet Olan Rüyalar

 

Gördüğümüz ve içeriği bazen müjdeli, bazen de başka bir şekilde olan rüyalar bunları bize bir gördürenin de bulunduğuna delalet etmektetir. Yüce Allah: "Dünya hayatında da, ahirette de onlar için müjde vardır"[Yunus 64] buyurmuştur.

 

İbn Abbas'tan naklen bize bildirildiğine göre Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) adasının perdesini aralayıp baktığında cemaatin Ebu Bekr'in ardında saflar halinde olduğunu gördü. Sonra: "Peygamberliğin müjdelerinden (mübeşşirat) geriye. müminin gördüğü veya kendisine gösterildiği salih rüyalardan başka bir şey kalmadı" buyurdu.

Başka bir kanalla Ebu Hureyre'den de aynısını rivayet edilmiştir.

 

Tahric: Müslim, saIat (207-208). - Buhari, ta'bıru'r-rü'ya (8/69).

 

 

 

4419- Hz. Aişe'nin bildirdiğine göre Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle buyurmuştur: "Benden sonra peygamberliğin müjdelerinden (mübeşşirat) geriye, kişinin gördüğü veya kendisine gösterildiği salih rüyalardan başka bir şey kalmadı. ''

 

Abdullah (b. Ahmed b. Hanbel) der ki: "Babamın Müsned'de bu hadisi Yahya b. Eyyub'den naklen aktardığını işittim."

 

Tahric: Ravileri güvenilirdir. Ahmed, Müsned (6/129) Bak: Suyuti, Dürrü'l-Mensur (4/376).

 

 

 

4420- Ebu Derda der ki: Resulullah'a (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Dünya

hayatında da ahirette de onlar için müjde va rdır"[Yunus 64] ayetini sorduğumda:

"Dünyadaki müjde müslümanın gördüğü veya kendisine gösterilen salih rüyadır. Ahiretteki müjde ise cennettir" buyurdu.

Abdulazız b. Rufey' bunu bu şekilde Ebu Salih'ten rivayet ederek mutabaat etmiştir. Muhammed b. el-Münkedir de Ata b. Yesar'dan rivayet ederek mutabaat etmiştir.

 

Tahric: İsnadında meçhul bir ravi vardır. Diğer ravileri ise güvenilirdir. Ahmed, Müsned (6/445, 447), İbn Cerir, Tefsir (11/133,134,135,136) ve Tahavi, Şerh Müşkili'l-Asar (3/47).

 

 

 

4421- AHi b. Yesar, Mısır ahalisinden bir adamdan bildiriyor: "Ebu'dDerda'ya, "Dünya hayatında da ahirette de onlar için müjde vardır"[Yunus 64] ayetini sordum ... "

 

Tahric: İsnadında meçhul bir ravi vardır. Diğer ravileri ise güvenilirdir. Tirmizi 4/534 (2273), 5/286 (3106).

 

Süfyan der ki: Daha sonra Abdulazız ile karşılaştığımda bunu bana Ebu Salih - Ata - Mısır ahalisinden bir adam - Ebu Hureyre kanalıyla Hz. Peygamber'den (Sallallahu aleyhi ve Sellem) aktardı.

Muhammed b. el-Münkedir ile karşılaştığımda o da bunu bana Ata b. Yesar - Mısır ahalisinden bir adam - Ebu Derda kanalıyla Hz. Peygamber'den (Sallallahu aleyhi ve Sellem) aktardı.

 

 

 

4422- Ebu Seleme b. Abdirrahman der ki: Ubade b. es-Samit, Resulullah'a (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Dünya hayatında da ahirette de onlar için müjde vardır ... ''[Yunus 64] ayetini sorduğunda: "(Dünyadaki) müjdeden kasıt müslümanın gördüğü veya kendisine gösterilen salih rüyadır" buyurdu."

 

Tahric: Ravileri güvenilirdir. Tirmizi 4/534 (2275).

 

 

 

4423- Enes'in bildirdiğine göre Hz. Peygamber (Sallallahu aleyhi ve Sellem):

"Müminin gördüğü rüya peygamberliğin kırk altı bölümünden bir bölümdür" buyurmuştur.

 

Ravileri güvenilirdir.

 

Başka bir kanalla bu hadisin aynısı rivayet edilmiştir.

Beyhaki der ki: "Sabit'in rivayetini Müslim, Muaz b. Muaz kanalıyla Şu'be'den rivayet etti. - Müslim, rüya (7).

Katade'nin rivayetini Buhari ile Müslim, Gunder kanalıyla Şu'be'den rivayet etti. - Buhari, ta'biru'r-rü'ya (8/69) ve Müslim, rüya (7).

Aynı şekilde Müslim, Abdurrahman b. Mehdi'den rivayet etti. - Müslim, rüya (7).

 

 

 

4424- Ebu Hureyre'nin bildirdiğine göre Hz. Peygamber (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Salih kişinin gördüğü rüya, peygamberliğin kırk altı bölümünden bir bölümdür" buyurmuştur.

 

Müslim, Sahih'de Muhammed b. Rafi' kanalıyla Abdurrezzak'tan rivayet etti. - Müslim, rüya (8). İbnu'l-Müseyyeb, Ebu Salih ve Ebu Seleme de bu şekilde rivayet etmişlerdir. Ancak bu konuda Ebu Hureyre'den gelen iki rivayet hepsinden sahihtir.

 

 

 

4425- İbn Ömer'in bildirdiğine göre Hz. Peygamber (Sallallahu aleyhi ve Sellem):

"Salih rüya, peygamberliğin yetmiş bölümünden bir bölümdür" buyurmuştur.

 

İsnadı sahihtir.

 

Müslim, Sahih'de Kuteybe'den rivayet etti. Müslimı rüya (9).

 

İki rivayetten biri Ebu Seleme - Ebu Hureyre kanalıyla aktarılınıştır.

Ebu Hureyre'den gelen ilk rivayet daha sahihtir.

Aynısı İbn Mes'ud'dan hem kendi sözü olarak hem de merfü olarak rivayet edilmiştir.

 

Tahric: Taberani M. el-Kebir 9/247 (9058), Abdurrezzak, Musannef 11/213 (20357) ve İbn Ebi Şeybe, Musannef (ı ı /53).  -  Taberani, M. el-Kebir 10/275 (10540) ile M. es-Sağir (2/56) ve Tahavi, Şerh Müşkili'l-Asar (3/45).

 

 

 

4426- Ebu Seleme b. Abdirralıman der ki: "Bazen gördüğüm bir rüyadan dolayı ateşim çıkardı, ancak örtünecek kadar olmazdı. Sonunda Ebu Katade bana Resulullah'ın (Sallallahu aleyhi ve Sellem); ''Rüya Allah 'tandır, hulm (kötü rüya) ise şeytandandır. Biriniz hoşlanmadığı bir rüya görürse sol tarafına üç defa tükürsün ve şeytandan Allah'a sığınsın. Böyle yaparsa bu rüya kendisine bir zarar vermez'' burduğunu söyledi."

 

1 İsnadı sahihtir.

 

Müslim, Sahıh'de İshak ve Abd b. Humeyd kanalıyla Abdurrezzak'tan rıvayet ettı' - Müslim, rüya (2/1771).

Başka kanallardan Buhari ile Müslim rivayet ettiler. - Buhari, ta'bir (4/68-69,8/72,74) ile tıb (7/24-25) ve Müslim, rüya (2).

 

Yunus b. Zeyd aynısını Zühri'den ", .. bu rüyasını da başkasına anlatmasın.

Güzel bir rüya gördüğü zaman da bu rüyasını sadece sevdiği kişilere anlatsm" eklemesiyle rivayet etti. - Müslim, rüya (2/1771).

Yalıya b. Said de bunu Ebu Seleme'den "Sonra diğer tarafına yatsm" eklemesiyle aktarır. - Müslim, rüya (2/1772).

 

 

 

4427- Ebu Seleme b. Abdirrahman der ki: Bazen gördüğüm bir rüyadan hastalanırdım, ancak örtünecek kadar olmazdı. Bunu Ebu Katade'ye anlattığımda şöyle dedi: "Ben de bazen gördüğüm rüyalardan dolayı hasta düşerdim. Sonunda Resulullah'ın (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle buyurduğunu işittim: "Salih rüya Yüce Allah'tandır. Biriniz hoşlandığı bir rüya gördüğü zaman sadece sevdiği kişilere anlatsın. Hoşlanmadığı bir rüya gördüğü zaman da uyandığında üç defa sol tarafına tükürsün ve hem bu rüyanın şerrinden hem de şeytandan Allah'a sığınsın, Bu rüyasını da kimselere anlatmasın. Bu şekilde bu rüyanın ona hiçbir zararı dokunmayacaktır."

Buhari ile Müslim, Sahih'de Şu'be'den rivayet ettiler.

 

Tahric: Buhari, ta'bir (8/83) ve Müslim, rüya (3,4).

 

 

 

4428- Ebu Katade der ki: Resulullah'ın (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle buyurduğunu işittim: "Rüyalar üç çeşittir. Biri kişinin günlük yaşantısında zihnini meşgul eden şeylerden kaynaklanan rüyadır ki böylesi rüyaların bir değeri yoktur. Biri de şeytandan olan rüyadır. Biriniz hoşlanmadığı bir rüya gördüğü zaman sol tarafına üç defa tükürsün, sonra bu rüyanın şerrinden Allah'a sığınsın. Bu şekilde bu rüyanın ona bir zararı dokunmayacaktır. Bir diğeri de Allah 'tan olan rüyadır. Biriniz hoşuna giden bir rüya gördüğü zaman bunu sadece doğru bir şekilde yorumlayabilecek birine anlatsın. Bunu yorumlayan kişi de ya hayırlı şeyler söylesin ya da onu hayra yorsun. Salih kulun rüyası peygamberliğin kırk altı bölümünden bir bölümdür. "

 

Bunun üzerine Avf b. Malik el-Eşcai: "Ey Allah'ın Resulü! Böylesi bir rüya peygamberlikte çakıllar içinde bir çakıl tanesi kadar olsa dahi yine de çok olurdu" dedi.

 

Tahric: İsnadında bir sakınca yoktur. İbn Mace 2/1285 (3907).

 

 

 

4429- Cabir'in bildirdiğine göre Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle buyurmuştur: "Biriniz rüyasında hoşlanmadığı bir şey gördüğü zaman üç defa sol tarafına tükürüp üç defa şeytandan Yüce Allah'a sığınsın. Sonra da diğer tarafına yatsın. ''

 

İsnadı sahihtir.

 

Ebu Zekeriya'nın hadisidir. Ebu Abdillah ise isnadında İbn Lehia'yı zikretmemiştir.

Müslim, Sahih'de Leys'ten rivayet etti. - Müslim, rüya (5).

 

 

 

4430- Ebu Hureyre'nin bildirdiğine göre Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle buyurmuştur: "Kıyamet saati yaklaştığı zaman müslümanın neredeyse yalan çıkan hiçbir rüyası olmayacaktır. Rüyası en doğru çıkanlar, sözü en doğru olanlardır. Müslümanın rüyası, peygamberliğin kırk altı bölümünden bir bölümdür. Rüyalar da üç çeşittir. Biri Allah'tan bir müjdedir. Diğeri insanın günlük yaşantısında zihnini meşgul eden şeylerden kaynaklanan rüyadır. Bir diğeri de şeytanın üzüntü verdiği rüyadır. Biriniz hoşlanmadığı bir rüya görürse onu kimseye anlatmasın ve kalkıp namaz kılsın. Ben rüyada pranga görülmesini severim, ancak boyuna vurulan zincirden hoşlanmam. Zira pranga dinde sebat demektir. ''

 

Buhari ile Müslim, Sahih'de farklı kanallarla Muhammed b, Sirin'den rivayet etti.

 

Tahric: İsnadı sahihtir. - Buhari, ta'bir (8/77) ve Müslim, rüya (2/1773).

 

 

Bazıları rivayet ederken son kısımda geçen pranga ve zincir bölümünü hadisin içinde zikretmişlerdir. Ma'mer ise bunu Eyyub kanalıyla İbn Sirin'den rivayet ederken son kısmını Ebu Hureyre'nin kendi sözü olarak nakletmiştir.

 

 

 

4431- Ebu Hureyre der ki: Hz. Peygamber (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle buyurdu: "Kıyamet saati yaklaştığı zaman müminin neredeyse yalan çıkan hiçbir rüyası olmayacaktır. Rüyası en doğru çıkanlar sözü en doğru olanlardır. Rüyalar da üç çeşittir. Biri salih rüyadır ki Allah'tan bir müjdedir. Diğeri insanın günlük yaşantısında zihnini meşgul eden şeylerden kaynaklanan rüyadır. Bir diğeri de şeytanın üzüntü verdiği rüyadır. Biriniz hoşlanmadığı bir rüya görürse onu kimseye anlatmasın ve kalkıp namaz kılsın. "

Ben rüyada pranga görülmesini severim, ancak boyuna vurulan zincirden hoşlanmam. Zira pranga dinde sebat demektir. Hz. Peygamber (Sallallahu aleyhi ve Sellem) yine: "Müminin rüyası, peygamberliğin kırk altı bölümünden bir bölümdür" buyurdu.

Müslim, Sahih'de Muhammed b. Rafi' kanalıyla Abdurrezzak'tan rivayet etti.

 

Tahric: Müslim, rüya (6).

 

 

 

4432- Abdullah b. Amr bildiriyor: "Dünya hayatında da ahirette de onlar için müjde vardır"[Yunus 64] ayeti hakkında Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle buyurdu: "Dünyadaki müjde, mümine müjde olarak verilen salih rüyalardır ve peygamberliğin kırk altı bölümünden bir bölümdür. Onun için müjde babından bir rüya gören kişi bunu sevdiği birine anlatsın. Bunlar dışında görülen kötü rüya ise şeytandandır ve bununla onu üzmek istemiştir. Onun için böylesi bir rüya gören kişi. sol tarafına üç defa tükürsün ve bu rüyayı kimseye anlatmasın."

 

Tahric: İsnadı zayıftır. Ahmed, Müsned (2/219-220) ve İbn Cerir, Tefsir (11/137) Bak: Suyuti, Dürrü'l-Mensur (4/374) ve Heysemi,Mecmau'z-Zevaid (7/36, 175).

 

 

 

4433- Cabir bildiriyor: Bedevinin biri: "Ey Allah'ın Resulü! Rüyamda başımın vurulduğunu ve peşinden gittiğimi gördüm" dedi. Hz. Peygamber (Sallallahu aleyhi ve Sellem) adama çıkıştı ve: "Rüyanda şeytanın seninle eğlenmesini başkalarına anlatma!" buyurdu.

 

 

Ebu Abdillah isnadında İbn Lehia'yı zikretmemiştir.

Müslim, Sahih'de Kuteybe kanalıyla Leys'ten rivayet etti.

 

Tahric: İsnadı sahihtir. - Müslim, rüya (14).

 

 

 

4434- Ebu Rezın der ki: Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Müminin gördüğü rüya başkasına anlatmadığı sürece bir kuşun ayağına bağlı kalır. Anlattığı zaman ise düşer" buyurdu. Sanırım yine: "Rüyanı da ancak sevdiğin akıllı birine anlat" buyurdu.

 

Tahric: Ravileri güvenilirdir. Ebu Davud 5/283 (5020).

 

 

 

4435- Ebu Rezın der ki: Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Müminin gördüğü rüya, peygamberliğin kırk bölümünden bir bölümdür. Kişi bu rüyayı başkasına anlatmadığı sürece bir kuşun ayağına bağlı kalır. Anlattığı zaman ise düşer" buyurdu. Sanırım yine: "Kişi rüyasını ancak sevdiği veya akıllı birine anlatsın" buyurdu.

 

Tahric: Ravileri güvenilir olan sahih bir hadistir. Tirmizi 4/536 (2278).

 

 

      

4436- Ebu Said el-Hudri'nin bildirdiğine göre Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "En fazla doğru çıkan rüyalar seher vaktinde görülen rüyalardır" buyurmuştur.

 

Tahric: İsnadı zayıftır. Tirmizi 4/534 (2274).

 

 

 

4437- İbrahim der ki: Kişi, hoşuna gitmeyen bir rüya görürse: "Ey Rahman! Bu gecenin rüyasından, onun dinime ve dünyama vereceği zarardan, Allah'ın meleklerinin ve peygamberlerinin sığındığına sığınırım" desin.

 

Tahric: Ravileri güvenilirdir. Abdurrezzak, Musannef 11/214, 216 (20359, 20366) ve İbn Ebi Şeybe,Musannef (10/337,11/83).

 

Bize bildirilene göre Katade şöyle demiştir: Ömer b. el-Hattab, Ebu Musa'ya yazdığı mektupta şöyle dedi: "Biriniz rüya görüp onu kardeşine anlatınca, dinleyen kişi: ''Bizim için hayır, düşmanlarımız için şer olsun'' desin.''- Abdurrezzak, Musannef 11/213 (20356).

 

 

 

4438- İbn Ömer'in bildirdiğine göre Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "En büyük yalanlardan biri, kişinin rüyasında görmediği bir şeye gördüm demesidir" buyurmuştur.

Buhari, Sahih'de Ali b. Müslim kanalıyla Abdussamed b. Abdilvaris'ten rıvayet etti.

 

Tahric: İsnadı sahihtir.- Buhari, ta 'bir (8/83).

 

 

 

4439- İbn Abbas'ın bildirdiğine göre Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle buyurmuştur: "Kim bir canlı resmi yaparsa kıyamet gününde o resme ruh vermekle sorumlu tutulacak, ancak bunu yapamayacaktır. Görmediği rüyayı görmüş gibi anlatan kişi kıyamet gününde iki arpa tanesine düğüm atmakla sorumlu tutulacak, ancak bunu yapamayacaktır. Bir topluluğu istemedikleri halde gizlice dinleyen kişinin kulaklarına kıyamet gününde kurşun dökülecektir."

Lafız Müsedded'in lafzıdır.

 

Süleyman b. Harb bunu: "Görmediği rüyayı görmüş gibi anlatan kişi, kıyamet gününde arpa tanesine düğüm atmakla sorumlu tutulacak, ancak bunu yapamayacaktır" lafzıyla rivayet etmiş ve: "(Metinde geçen) Anik de eritilmiş kurşundur" eklemesini yapmıştır.

Buhari, Sahih'de Müsedded'in lafzıyla İbn Uyeyne kanalıyla Eyyüb'den rıvayet etti.- Buhari) ta'bır (8/82-83).

 

 

 

4440- Ebu Hureyre bildiriyor: Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) sabah namazını kıldırdıktan sonra: "İçinizden bu gece rüya gören oldu mu? Zira benden sonra nübüvvetten geriye salih rüyalardan başka bir şey kalmayacaktır" buyururdu.

 

Tahric: Ravilerinin tümü güvenilirdir. Ebu Davud 5/280-281 (5017).

 

Hadisin ilk cümlesi uzun bir metinle Semure b. Cundub'den gelen hadisin içinde zikredilmiştir. Bu hadisi de Azabu'I-Kabr eserinde zikrettik. - Buhari) ta'bir (8/84-86).

 

 

 

4441- Ziyid b. Nuaym bildiriyor: Hz. Ebu Bekr sabah olduğunda: "İçinizden salih bir rüya gören varsa bize anlatsın" derdi. Yine: "Abdestini güzelce almış müslüman birinin beni rüyasında görmesi benim için şundan şundan daha değerlidir" derdi.

Son kısmı Abdullah b. Amr'ın sözü olarak da rivayet edilmiştir.

 

Ravileri güvenilirdir.

 

 

 

4442- Hareşe b. el-H ur anlatıyor: Medine Mescid'inde bir halkada oturmuştum. İçlerinde de yaşlı bir adam vardı. Bu yaşlı adam çok güzel şeyler anlattı. Cemaat: "Cennet ahalisinden birini görmek isteyen kişi şu adama baksın" demeye başlayınca adam oradan kalktı. İçimden: "Vallahi onu takip edecek ve nerede oturduğunu öğreneceğim" dedim ve peşine takıldım. Adam o kadar uzun süre gitti ki neredeyse Medine dışına çık! yordu. Sonra evine girdi. Ben de girmek için izin istediğimde izin verdi. Bana: "Yeğenim! Ne istiyorsun?" diye sorunca: "Sen kalktığında cemaatin senin için ''Cennet ahalisinden birini görmek isteyen kişi şu adama baksın'' dediğini işittim ve seninle birlikte oturmak istedim" karşılığını verdim.

 

Adam şöyle dedi: Kimlerin cennetlik olduğunu Yüce Allah daha iyi bilir.

 

Ancak neden öyle dediklerini sana anlatayım. Zamanında rüyamda yanıma bir adam geldi ve: "Kalk!" dedi. Sonra elimden tutup beni yanında götürdü. Onunla birlikte giderken sol tarafımda geniş bir cadde gördüm. Bu caddeye girmek istediğimde bana: "Bu caddeye girme! Zira bu yol, amel defterleri soldan verilenlerin yoludur" dedi. Sonra sağ tarafımda geniş bir cadde gördüm. Bana: "Bu caddeye gir!" dedi. O caddeye girip bir dağın dibine geldik. Bana: "Tırman!" deyince tırmanmaya çalıştım. Ancak tırmanmaya çalıştıkça kalçamın üzerine düşüyordum. Bu şekilde bir kaç defa denedikten sonra adam elimden tutup beni bir ucu yerde, diğer ucu semada olan bir direğin yanına getirdi. Direğin ucunda da bir halka vardı. Bana: "Tırman!" deyince: "Ucu semaya kadar uzanmışken nasıl tırmanayım?" karşılığını verdim. Elimden tutup atınca kendimi ucundaki halkaya aslı buldum. Adam direğe vurup aşağıya kadar indi. Ben de sabaha kadar halkaya asılı kaldım.

Sabah olunca Resulullah'a (Sallallahu aleyhi ve Sellem) gelip bu rüyamı anlattım.

Hz. Peygamber (Sallallahu aleyhi ve Sellem) rüyamı şöyle yorumladı: "Sol tarafında gördüğün yol. amel defterleri soldan verilecek olanların yoluydu. Sağ tarafında gördüğün yol. amel defterleri sağdan verilecek olanların yolu olan islam yoludur. Gördüğün dağ, şehitlerin yeridir ve sen o konuma ulaşamayacaksın. Gördüğün direk islam direğidir. Sıkıca tutunduğun kulp ise islam'ın kulpudur ve ölene kadar sen o kulpu bırakmayacaksın. "

 

Sonrasında Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) bana: "Yüce Allah'ın mahlukatı nasıl yarattığını biliyor musun?" diye sordu. "Bilmiyorum" dediğimde şöyle . buyurdu: "Yüce Allah. Adem'i yarattı ve: ''Senden filan çocuk gelecek! Sonra filan kız olacak! Sonra falan kişiden filan çocuk olacak. Sonra filan kadın filan kızı doğuracak. Bunlardan her birinin eceli şudur, ameli şöyledir, rızkı şu kadardır'' buyurdu. Sonra içine ruhu üfledi. "

Yaratma ile ilgili son kısmı hariç Müslim, Sahih'de İshak b. İbrahim'den rıvayet etti 

 

Tahric: Müslim, fedail (150).

 

Yaratma ile ilgili son kısmı Abdullah b. Selam'ın kendi sözüne benziyor.

Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem), ondan sonra ashabı, onlardan sonra da müslümanlardan salih bütün kullar rüyalarında gördükleri şeyleri gerçek hayatta da görmüşlerdir. Delailu'n-Nübüvve'de bu yöndeki en önemli rivayetleri zikrettim. Bütün bu rivayetler de Yüce Allah'ın rüyalarda bize ihsan ettiği nimetlere işaret etmektedir. - Beyhaki, Deldlü'n-Nübüvve (7/7-49).

 

 

 

4443- Katade anlatıyor: Adamın biri Said b. el-Müseyyeb'e geldi ve: "Rüyamda elimde kan damlası gördüm. Yıkadıkça da daha çok kendini gösteriyordu" dedi. Said b. el-Müseyyeb de rüya tabir etmeyi herkesten daha iyi bilirdi. Adama: "Sen çocuğunun senden olmadığını söylüyorsun. Allah'tan kork ve onu kendi çocuğun say" dedi.

 

Abdurrezzak der ki: Ma'mer'in şöyle dediğini işittim: Adamın biri İbn Sirin'e geldi ve: "Rüyamda bir güvercin gördüm. Bu güvercin bir inci tanesini yedi. Ancak yediğinden daha iri bir şekilde onu çıkardı. Yine bir inci tanesini yiyen başka bir güvercin daha gördüm. Bu güvercin de inciyi yediğinden daha küçük bir şekilde çıkardı. Yine bir inci tanesini yiyen başka bir güvercin gördüm. Bu güvercin de inciyi yediği gibi aynı büyüklükte çıkardı" dedi. İbn Sirın adamın bu rüyasım şöyle yorumladı:

"Yendiğinden daha iri bir şekilde çıkan inci, Hasan'dır. Zira Hasan bir sözü işittiği zaman onu daha güzel bir şekilde ifade edip vaazlarında başkalarına aktarır. Yendiğinden daha küçük bir şekilde çıkan inci ise Muhammed b. Sirın'dir. Zira Muhammed duyduğu sözü başkalarına aktarırken eksiltir. Yendiği gibi çıkan inci ise Katade'dir. Zira insanlar için hafızası en güçlü olan kişi odur."

 

 

 

4444- Eyyub es-Sahtiyani der ki: Muhammed b. Sirın ile çarşıdayken adamın biri yanına geldi ve: "Rüyamda namaz kılarken bulamaç yediğimi gördüm" dedi. İbn Sirın: "Bulamaç, tatlı ve yumuşak olan bir yiyecektir. Ancak namazda yenilmesi doğru değildir. Sanırım oruçluyken karım öpüyorsun" deyince, adam: "Evet!" karşılığını verdi. İbn Sirin: "Bunu yapma!" dedi.

 

Tahric: İsnadı zayıftır. İbn Ebi Şeybe, Musannef (11/82).

 

 

 

4445- Hişam b. Hassan der ki: Muhammed b. Sirin ile çarşıdayken adamın biri yanına geldi ve: "Rüyamda boynumun vurulduğunu gördüm" dedi. İbn Sirin: "Azat edileceksin" dedi. Daha sonra adam gelip aynı rüyayı gördüğünü anlatınca, İbn Sirin: "Efendin ölecek" şeklinde yorumladı. Kölenin efendisi bundan haberdar olunca: "Hayret! İbn Sirin gaybtan haber veriyor" dedi. Ancak çok geçmeden o köle azat edildi, efendisi de öldü.

Yine yanına bir adam geldi ve: "Rüyamda başımda altın bir taç olduğunu gördüm" dedi. İbn Sirin: "Baban gurbette ve gözlerini kaybetti" dedi. Adamla İbn Sirin henüz ayrılmışken adama bir mektup geldi. Mektupta da babasının gözlerini kaybettiği yazıyordu.

 

Beyhaki der ki: "Rüyalar konusunda hikaye ve haberler çoktur. Burada sadece konumuzu açıklamaya yetecek kadarını zikretmekle yetindik."

 

Tahric: Beyhaki'nin hocası ve onun da hocasını tanımıyoruz. Ebu Nuaym, Hilye (2/78).

 

 

 

4446- Selman der ki: "Hz. Yüsuf'un gördüğü rüya ile yorumunun gerçekleşmesi arasında kırk yıl vardı."

 

Tahric: İsnadı hasendir. İbn Cerir, Tefsir (12/69, 13/69,70) ve Hakim, Müstedrek (11/82-83) Bak: Suyuti, Dürrü'l-Mensur (4/588).

 

 

 

4447- Abdullah b. Şeddid der ki: "Hz. Yusuf'un gördüğü rüya, üzerinden kırk yıl geçtikten sonra gerçekleşti. Bir rüyanın gerçekleşmesi için geçmesi gereken en uzun süre de budur."

 

Tahric: İsnadı ceyyiddir. İbn Cerir, Tefsir (12/69, 13/69, 70) Bak: Suyuti, Dürrü'l-Mensur (4/588).

 

Bir sonraki konu için aşağıdaki link’e tıklayın:

 

Kişinin Gereksiz Yerlerde Dilini Tutması