29.ŞU’BE: Ganimetin Humusu |
Ganimetin Beşte Birini (Humsu) İmama veya Onun
Görevlendirdiği Kişiye Vermek |
Yüce Allah: "Eğer
Allah'a ve hakkı batıldan ayıran o günde, iki topluluğun karşılaştığı günde
kulumuza indirdiğimize inanıyorsanız, bilin ki, ele geçirdiğiniz ganimetin
beşte biri Allah'ın, Peygamber'in ve yakınlarının, yetimlerin, düşkünlerin ve
yolcularındır. Allah her şeye Kadir'dir"[Enfal 41] buyurmuş ve ganimetin
beşte birinin, sayılan beş sınıfa vermenin imandan olduğunu belirtmiştir.
4018- İbn Abbas
anlatıyor: Abdulkays kabilesinin heyeti geldiği zaman: "Ey Allah'ın
Resulü! Biz Rabia kabilesindeniz. Mudar kabilesinin kafirleri engel olduğu için
ancak haram aylarda yanına gelebiliyoruz. Bize bir şeyler söyle ki onunla amel
edelim ve geride bıraktığımız kişileri de buna davet edelim" dediler.
Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle buyurdu: "Size dört şeyi
yapmanızı emrediyor, dört şeyden de uzak durmanızı istiyorum. Yapmanızı
emrettiğim şeyler Allah'tan başka ilah olmadığına şahadet getirip O'na iman
etme, namazı kılma, zekatı ödeme ve ganimetten elde etiğinizin beşte birini
(humsu) vermenizdir. Kabak, testi. içi oyulmuş kütük ve içi ziftlenmiş küpler
içinde yapılan şıradan da uzak durmanızı istiyorum."
Lafız Ahmed b. Abde'nin
lafzıdır.
Müslim, Sahih'de Halef
b. Hişam'dan ve Buhari Müsedded ile başkası kanalıyla Hammad b. Zeyd'den
rivayet etti.
Tahric: Müslim, ıman
(23) ile eşribe (2/1579). - Buhari, zekat (2/109), hums (4/44), menakib (4/157)
ile meğazı (5/116).
4019- Ebu Cemre der ki:
"İbn Abbas beni divanında oturturdu. Bir defasında bana: "Benim
yanımda kal, kendi malımdan sana da bir pay vereyim" deyince yanında iki
ay kaldım. Ancak bu iki ayın birini hasta, birini de sağlıklı bir şekilde
geçirdim ... " Ravi söz konusu hadisi aktardıktan sonra şöyle devam eder:
İbn Abbas'a bir konuyu sorduklarında şöyle dedi: "Abdulkays oğullarının
heyeti, Resulullah'a (Sallallahu aleyhi ve Sellem) geldiğinde: "Bu
topluluk kimlerden?" veya: "Bu heyet kimlerden?" diye sordu.
Onlar: "Rabia kabilesinden" deyince, Hz. Peygamber (Sallallahu aleyhi
ve Sellem): "Heyet hoş gelmiş" veya: "Topluluk hoş gelmiş.
Mahçup ve pişman olmayacaksınız" diyerek onları karşıladı. Onlar: "Ey
Allah'ın Resulü! Seninle aramızda da Kureyş'in kafir Mudar kabilesi bulunduğu
için ancak haram aylarda yanına gelebiliyoruz. Bize bir şeyler söyle ki onunla
amel ettiğimiz zaman cennete girebilelim ve geride bıraktıklarımıza da bunu
bildirelim" dediler. İçecekler konusunu da ona sordular. Allah Resulü
(Sallallahu aleyhi ve Sellem) onlara dört şeyi emretti, dört şeyden de uzak
durmalarını söyledi.
Onlara Allah'a imanı
emretti ve: "Allah'a iman ne demektir biliyor musunuz?" diye sordu.
Onlar: "Allah ve Resulü daha iyi bilir" dediklerinde, Resulullah
(Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle buyurdu: "Allah'tan başka ilah
olmadığına, Muhammed'in de Allah'ın Resulü olduğuna şahadet etmektir. Bunun yanında
namazı kılmak, zekatı vermek, Ramazan ayını oruçlu geçirmek ve ganimetten elde
ettiğinizin beşte birini (hums) vermenizdir. " Allah Resulü (Sallallahu
aleyhi ve Sellem) testi, kabak, içi oyulmuş fıçılar ve ıçı ziftlenmiş küp
içinde yapılan şıradan içmelerini de yasakladı ve onlara: "Bunları iyice
aklınızda tutun ve geride kalan kabilenize de bildirin" buyurdu."
Buhari ile Müslim,
Sahih'de Şu'be'den rivayet ettiler.
Tahric: İsnadı salıilı,
raYileri güvenilirdir. - Buhari, iman (1/19), ahad (8/136) ile ilm (1/30) ve
Müslim, iman (24).
Halimi der ki:
"Şayet ganimetin beşte birini (humsu) vermek imandan ise bu durumda
ganimetten payalan her bir kişinin hums olarak ödemesi gereken miktarı kendisi
getirip diğer kişilerin vereceği miktarın üzerine koyması da imandandır. Henüz
paylaştırılmamış olan ganimet malından bir şeyler almak da fasıklıktır ve
kişinin yiyeceği miktar ile bineğinin yemi dışında böylesi bir ganimetten bir
şeyalması helal değildir.''- Halimi, el-Minhac (2/501).
Bu yöndeki rivayetleri
de es-Sünenü'I-Kübra'da Siyer ile Ganimetierin Paylaşımı konusu içinde
zikrettik.
4020- Abdullah b. Şakik,
Balkin'den bir adamdan, o da amcası oğlundan bildiriyor: Vadi'l-Kura'da olan
Resulullah'ın (Sallallahu aleyhi ve Sellem) yanına geldim ve: "Ey Allah'ın
Resulü! Sana verilen emir nedir?" diye sordum. Hz. Peygamber (Sallallahu
aleyhi ve Sellem): "Allah'tan başka ilah olmadığını söyleyen e, namazı
kılıp zekatı da verene kadar insanlarla savaşmam emredildi" karşılığını
verdi. Ona: "Sana göre bunlar kimdir?" diye sorduğumda: "Bunlar
gazaba uğramış olan Yahudiler ile sapıtmış olan Hıristiyanlardır" buyurdu.
Ona: "Hums olan mal konusunda ne diyorsun?" diye sorduğumda: "Bunun
da beşte biri Allah'ın, kalan beşte dörtlük kısım da müslümanlarındır"
buyurdu. Ona: "Onu başkalarından daha fazla hak eden var mı?" diye
sorduğumda: "Hayır! Sana saplanmış oku çıkardığın zaman bile o ok üzerinde
diğer müslüman kardeşinden daha fazla hakkm olmaz" buyurdu.
Tahric: Ravilerinin tümü
güvenilirdir. Ebu Ubeyd, Kitabu'l-Emval (s. 428), İbn Ebi Şeybe, Musannef
(12/430), Beyhaki, Sünen (6/336) Bak: Suyuti, Dürrü'l-Mensur (1/41).
4021- Ebu Hureyre der
ki: Bir gün Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) kalkıp bir konuşma yaptı.
Konuşmasında ganimet malları konusunda yapılan ihanetten, böylesi bir ihanetin
ne kadar tehlikeli ve büyük bir günah olduğundan bahsetti. Sonra şöyle buyurdu:
"Ey insanlar! Sakın kıyamet gününde birinizi boynunda böğüren bir deveyi
taşırken ve: ''Ey Allah'ın Resulü' Bana yardım et!'' derken görmeyeyim! Çünkü o
zaman ona: ''Ben zamanında sana tebliğimi yapmıştım. Artık sana herhangi bir
faydam dokunamaz'' diyeceğim. Sakın kıyamet gününde birinizi boynunda meleyen
bir koyun taşırken ve: ''Ey Allah'ın Resutü! Bana yardım eti'' derken
görmeyeyim! Çünkü o zaman ona: ''Ben zamanında sana tebliğimi yapmıştım. Artık
sana herhangi bir faydam dokunamaz'' diyeceğim. Sakın kıyamet gününde birinizi
boynunda möleyen bir ineği taşırken ve: ''Ey Allah'ın Resulü! Bana yardım eti''
derken görmeyeyim' Çünkü o zaman ona: ''Ben zamanında sana tebliğimi yapmıştım.
Artık sana herhangi bir faydam dokunamaz'' diyeceğim. Sakın kıyamet gününde
birinizi boynunda giysiler taşırken ve: ''Ey Allah'ın Resulü! Bana yardım eti''
derken görmeyeyim! Çünkü o zaman ona: ''Ben zamanında sana tebliğimi yapmıştım.
Artık sana herhangi bir faydam dokunamaz'' diyeceğim. Sakın kıyamet gününde
birinizi boynunda altın ile gümüşü taşırken ve: ''Ey Allah'ın Resulü' Bana
yardım eti'' derken görmeyeyim! Çünkü o zaman ona: ''Ben zamanında sana
tebliğimi yapmıştım. Artık sana herhangi bir faydam dokunamaz'' diyeceğim.
Sakın kıyamet gününde birinizi boynunda feryat eden bir canla ve: ''Ey Allah'ın
Resulü' Bana yardım eti'' derken görmeyeyim! Çünkü o zaman ona: ''Ben zamanında
sana tebliğimi yapmıştım. Artık sana herhangi bir faydam dokunamaz''
diyeceğim."
Müslim, Sahih'de Ebu
Bekr b. Şeybe'den ve Buhari ile Müslim başka bir kanalla Ebu Hayyan
et-Teymi'den rivayet ettiler.
Tahric: İsnadı sahih
ravileri güvenilirdir. - Müslim, imaret (24). - Buhari, cihad (4/36-37) ve
Müslimı imaret (24).
4022- Ömer b. el-Hattab
der ki: Hayber savaşında müslümanlardan bir grup öldürülünce toplanma çağrısı
yapıldı. Ashabdan bir grup da Resulullah'a (Sallallahu aleyhi ve Sellem) geldi
ve: "Filan kişi şehit oldu, filan kişi şehit oldu" diye saymaya
başladılar. Bir adamın da adını anıp: "Filan kişi de şehit oldu"
dediklerinde, Hz. Peygamber (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Hayır (bu adam
şehit değildir)! Zira bu adamı çaldığı bir elbise veya bir aba yüzünden ateşte
gördüm" buyurdu. Sonra: "Ey ibnu'I-Hattab! Git insanlara: ''Cennete
ancak mümin olanlar girecektir!'' diye seslen" buyurdu. Ben de çıkıp
insanlara bu çağrıyı yaptım.
Müslim, Sahıh'de başka
bir kanaHa İkrime b. Ammar'dan rivayet etti.
Tahric: İsnadı sahihtir.
- Müslim, iman (182).
4023- Zeyd b. Halid
el-Cühenı bildiriyor: Hayber savaşında Cüheyne kabilesinden bir adam öldü.
Resulullah'a (Sallallahu aleyhi ve Sellem) haber verdiklerinde:
"Arkadaşınızın
namazını siz kılın!" buyurdu. Resulullah'ın (Sallallahu aleyhi ve Sellem)
verdiği bu karşılık karşısında Müslümanların yüzünün rengi değişti. Bunu gören
Hz. Peygamber (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Arkadaşınız Yüce Allah
yolunda iken hıyanette bulundu" buyurdu. Adamın eşyalarını aradığımızda da
Yahudilerden elde edilen ganimetten alınmış boncuklar bulduk ki valIahi ancak
iki dirhem ederdi
Tahric: Ravileri
güvenilirdir. Ebu Davud 3/155 (2710), Nesal, cenaiz (4/64) ve İbn Mace 2/950
(2848).
4024- Ebu Rafi' der ki:
Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) ikindi namazını kıldıktan sonra
Abduleşhel oğullarının yanına gider akşam çökünceye kadar onlarla sohbet
ederdi. (Böylesi bir sohbetten sonra) Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem)
akşam namazı için aceleyle dönüyordu. Baki mezarlığının yanından geçerken
Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Yazık sana! Yazık sana!"
deyince bana söylediğini zannedip biraz geride kaldım. Resulullah (Sallallahu
aleyhi ve Sellem) bana: "Neyin var? Yürüsene!" buyurunca, ben: "Bir
şey mi yaptım da bana öyle dedin" diye sordum. Hz. Peygamber (Sallallahu
aleyhi ve Sellem): "Hayır! Sana demedim. Ancak şu (mezardaki) kişiyi,
filan oğullarına (zekat toplamak) için göndermiştim de zimmetine bir kaftan
geçirmişti. Şimdi ise kendisine ateşten bir kaftan giydirilmiş olduğunu
gördüm" buyurdu.
Tahric: İsnadında
tanımadığımız ravi vardır. Nesai, imamet (2/115).
4025- İbn Bureyde'nin,
babasından bildirdiğine göre Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle
buyurmuştur: "Yedi deve ağırlığında bir kaya parçası cehenneme atlidığı
zaman dibe ancak yetmiş sene sonra ulaşır. Bu şekilde kişinin ihanet ederek
aldığı mal bu taşla birlikte atliır. Sonra onu alan kişinin bu malı getirmesi
istenir. işte Yüce Allah'ın: ''Kim hıyanet ederse, kıyamet günü, hıyanet ettiği
şeyle birlikte gelir''[Al-i imran 161] buyruğu da bunu anlatmaktadır."
Tahric: İsnadı zayıftır.
Taberani, M. el-Kebir 2/3 (1158) Bak: Suyuti, ed-Dürrüll-Mensur (2/365).
Bir sonraki konu için aşağıdaki link’e
tıklayın:
30.Şu’be: Köle
Azat Etme ve Bunun Allah'a Yaklaşma Vesilesi Olması