ŞUABU’L-İMAN

30.ŞU’BE: Köle Azadı

 

Köle Azat Etme ve Bunun Allah'a Yaklaşma Vesilesi Olması

 

Yüce Allah: "Fakat o, sarp yokuşu aşamadı. O sarp yokuş nedir bilir misin? Köle azat etmektir. Veya açlık gününde yemek yedirmektir. Yakınlığı olan bir yetime veya hiçbir şeyi olmayan yoksula. Sonra iman edenlerden, birbirlerine sabrı tavsiye edenlerden ve birbirlerine acımayı öğütleyenlerden olmaktır"[Beled 11-17] buyurmuştur.

 

Halimi der ki: "Fakat o, sarp yokuşu aşamadı''[Beled 11] ayeti "O sarp yokuşu aşmaya çalışsaydı ya" anlamında, emredilen şeyin yapılmaması ve ağırdan alınmasına yönelik bir ifadedir. Sarp yokuştan kasıt da cehennem yokuşudur. Yüce Allah bu yönde: "Ben onu dimdik bir yokuşa sardıracağım"[Müddessir 17] buyurmuştur. Bunda da kasıt "Bu yokuşu aşmayı kolaylaştıracak amellerde bulunsalardı ya" şeklindedir.

 

Sarp yokuştan (akabe) kasıt kişinin ilerde karşılaşacağı yeniden dirilme, hesaba çekilme, iyi mi kötü mü olduğu belli olmayan ceza da olabilir. Zira kişi diğerine ulaşılması sıkıntılı ve zor olan bir iş konusunda: "Bu iş aramızda ikab olsun" der. Sonrasında Yüce Allah bu sarp yokuşu aşmanın nasıl kolay bir hale geleceğinden bahsetmiştir. Bunu kolaylaştıran şey de köle azat etme ve başkalarına yemek yedirmektir. Bu da bu işlerden her birinin Allah'a yaklaşma vesilesi olduğunu gösterir.- Halimi, el-Minhac (2/505).

 

 

 

4026- Bera der ki: Bedevinin biri Resulullah'a (Sallallahu aleyhi ve Sellem) geldi ve: "Ey Allah'ın Resulü! Beni cennete sokacak bir amel öğret" dedi. Hz. Peygamber (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Sözü kısa, ama isteği büyük tuttun. Bir köleyi özgürlüğüne kavuştur veya bir köleyi azat et" buyurdu. Bedevi: "İkisi bir değil mi ki?" diye sorunca, Allah Resulü (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "HayırI Köleyi özgürlüğüne kavuşturma (ıtku'n-neseme) tek başına onu azat etmendir. Köle azat etme (fekku ra ka be) ise onun azat edilmesinde yardımda bulunmandır" karşılığını verdi ve şöyle devam etti: "Sağmal hayvanını sütünden faydalanması için birine ver. Seninle bağlarını kesen akrabalarını mali yardımlarla gözet. Şayet bunları yapmaya gücün yetmezse aç birinin karnını doyur, susamış olan birine su ikram et, iyiliği emredip kötülükten alıkoy. Bunu da yapamazsan diline Mkim ol ve hayır dışında bir şey konuşma. ''

 

Tahric: Ravileri güvenilirdir. Tayalisi, Müsned (s. 100), Beyhaki, Sünen (10/272-273), Ahmed, Müsned (4/299) ve Beğavi, Şerhü's-Sünne 9/354 (2419).

 

 

 

4027- Ebu Hureyre'nin bildirdiğine göre Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle buyurmuştur: "Kişi bir köleyi azat ettiği zaman Yüce Allah azat ettiği kölenin her bir uzvu karşılığında onun bir uzvunu, hatta kölenin tenasül uzvu karşılığında onun tenasül uzvunu cehennem ateşinden kurtanr."

 

Tahric: İsnadı sahih, ravilerinin tümü güvenilirdir. Beyhaki, Sünen (6/273).

 

 

 

4028- Başka bir kanalla bu hadisin aynısı "Her kim mümin bir köleyi azat ederse" ile "uzuvlarından birini cehennem ateşinden kurtarır" lafızlarıyla bildirilmiştir.

Müslim, Sahih'de Davud b. Ruşeyd'den ve Buhari Saika kanalıyla Davud'dan rivayet etti.

 

Tahric: İsnadı sahih, ravilerinin tümü güvenilirdir. - Müslim, ıtk (22). - Buhari, keffarat (7/237) ve Müslim, ıtk (23).

 

 

 

4029- Ali b. Hüseyn'in arkadaşı Said b. Mercane der ki: Ebu Hureyre'nin: "Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem): ''Müslüman biri müslüman bir köleyi azat ettiği zaman Yüce Allah azat ettiği kölenin her uzvuna karşılık onun bir uzvunu cehennem ateşinden kurtarır'' buyurdu" dediğini işittim. Bu hadisi Ebu Hureyre'den işittikten sonra Ali b. Hüseyn'e zikrettim. Bunun üzerine Ali, İbn Cafer'in satması için kendisine on bin dirhem veya bin dinar verdiği kölesini azat etti.

 

Müslim, Sahıh'de Humeyd b. Mes'ade'den ve Buhari Ahmed b. Yunus kanalıyla Asım'dan rivayet etti. - Müslim, ıtk (24). - Buhari, ıtk (3/117).

 

 

 

4030- Ebu Hureyre der ki: "Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem): ''Kişinin azat ettiği mümin köle, onun cehennemden kurtuluş fidyesi olur. Öyle ki kölenin eli karşılığında onun eli, kölenin ayağı karşılığında onun ayağı, kölenin ağzı karşılığında onun ağzı, kölenin tenasül uzvu karşılığında onun tenasül uzvunu ateşten kurtulur'' buyurdu."

 

Ravi der ki: Said b. Mercane bunu rivayet edince Ali b. Hüseyn ona:

"Sen bunu bizzat Ebu Hureyre'den işittin mi?" diye sordu. Said: "Evet!" karşılığını verince, Ali: "En değerli kölem olan Mutarrif'i bana çağırın" dedi. Gelince de onu azat etti.

Müslim, Sahıh'de Yahya b. el-Kattan kanalıyla Abdullah b. Said b. Ebi Hind'den rivayet etti.

 

Tahric: İsnadı sahihtir, ancak tanımadığımız ravisi vardır. - Müslim, ıtk (21).

 

 

 

4031 - Amr b. Abese'nin bildirdiğine göre Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle buyurmuştur: "Müslüman bir erkek. müslüman iki cariyeyi azat ettiği zaman cariyelerin her bir uzvuna karşılık onun bir uzvu cehennem ateşinden kurtulur. Müslüman bir kadın müslüman bir cariyeyi azat ettiği zaman cariyenin her bir uzvuna karşılık onun bir uzvu cehennem ateşinden kurtulur. ''

 

Beyhaki der ki: "İsnadından Ma'din b. Ebi Talha düşmüştür."

 

Tahric: Ravileri güvenilirdir, ancak isnadında kopukluk vardır. Tirmizi 4/117-118 (1547), Nesai, cihad (6/27) ve Ebu Davud 4/275 (3966).

 

 

 

4032- Ebu Nuceyh es-Sülemi der ki: Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) ile birlikte Taif sarayını kuşatmıştık. Hz. Peygamber'in (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Kişinin Allah yolunda isabet ettirdiği her bir akla bir köleyi azat etmiş gibi olur" buyurduğunu işittiğimde o kuşatmada on altı oku düşmana isabet ettirdim. Resulullah'ın (Sallallahu aleyhi ve Sellem) yine şöyle buyurduğunu işittim: "Kişinin Allah yolunda attığı her bir ok. cennette kendisi için bir derece olur. islam yolunda kişinin ağaran saçı. kıyamet gününde kendisine nur olur. Müslüman bir erkek, müslümanlardan bir köleyi azat ettiği zaman Yüce Allah, (kıyamet gününde) azat edilen kölenin kemiklerinden her birine karşılık onun bir kemiğini cehennem ateşinden korur. Müslüman bir kadın, müslümanlardan bir cariyeyi azat ettiği zaman Yüce Allah, (kıyamet gününde) azat edilen cariyenin kemiklerinden her birine karşılık onun bir kemiğini cehennem ateşinden korur. ''

 

Tahric: İsnadı sahih, ravilerinin tümü güvenilirdir. Ebu Davud 4/274 (3965) ve Nesai, cihad (6/26).

 

 

 

4033- Asım b. Muhammed el-Umeri, babasından bildirir: Abdullah b. Cafer, Nafi'yi kendisine satması için Abdullah b. Ömer'e on bin dirhem (veya bin dinar) verdi. Ona: "Ey Ebu Abdirrahman! Neyi bekliyorsun? Satsana!" dediğimde: "çünkü bundan daha hayırlı bir şeyi yapacağım. Allah için Nafi' artık özgürdür" karşılığını verdi. İbn Ömer'in bunu ''Sevdiğiniz şeylerden Allah yolunda harcamadıkça iyiliğe asla erişemezsiniz''[AI-i İmran 92] ayetini kastederek söylediğini düşünürdüm.

 

Ravileri güvenilirdir.

 

 

 

4034- Ebu Zer der ki: Resulullah'a (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "En üstün amel hangisidir?" diye sordum. Allah Resulü (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Yüce Allah'a iman ile O'nun yolunda cihad etmektir" buyurdu. "Hangi kölelerin azat edilmesi daha faziletlidir?" diye sorduğumda, Hz. Peygamber (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Sahibinin gözünde de en değerli olan kölenin azat edilmesidir" buyurdu. "Böylesi bir köleyi azat etme imkanım olmazsa?" diye sorduğumda, Allah Resulü (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Azat olmak isteyen ve mesleği olan köleye yardım eder veya iş bilmeyen köleye azat olmasında (maddi olarak) yardımcı olursun" buyurdu. "Bunu da yapamazsam?" diye sorduğumda da: "O zaman insanlara zarar vermemeye çalışırsın. Bunu yapman kendi ad ma verdiğin bir sadaka gibidir" buyurdu.

 

Buhari, Ubeydullah b. Musa'daıi ve Müslim başka bir kanalla Hişam'dan rivayet etti.

 

Tahric: İsnadı sahihtir. - Buhari, ıtk (3/117). - Müslim, iman (136).

 

 

 

4035- Şebib b. Şeybe anlatıyor: Sıcak bir günde Mekke'den çıkmış Bağdat'a doğru gidiyorduk. Yemek için oturduğumuzda yanımıza bir bedevi geldi. Yanında da zenci bir cariye vardı. Bize: "Ey topluluk! İçinizden Allah'ın kelamını okumayı (okuma) bilen var mı? Varsa bir belge yazdırmak istiyorum" dedi. Ona: "Önce yemeğimizden ye, sonra istediğini sana yazarız" dediğimizde: "Oruçluyum" karşılığını verdi. Öylesi bir yerde onun oruçlu olmasına çok şaşırdık. Yemeği bitirdiğimizde onu çağırdık ve:

"Ne istiyorsun?" diye sorduk. Adam şöyle dedi: "Ey adam! Ben yokken dünya vardı. Ben yok olduğumda da dünya var olmaya devam edecek. Bu zenci cariyemi Allah rızası ve akabe günü için az at etmek istiyorum. Akabe'nin ne olduğunu biliyor musun? Yüce Allah'ın: ''Fakat O, sarp yokuşu aşamadı. O sarp yokuş nedir bilir misin? Köle azat etmektir''[Beled 11-13] buyruğunda zikredilen sarp yokuştur. Söyleyeceklerimi bir harf dahi katmadan aynısıyla yaz: "Filanın hizmetçisi olan filan (şu) cariyeyi Allah rızası ve akabe günü için azat ediyorum."

 

Basra'ya gelip Bağdat'a gittiğimde bu olayı (halife) Mehdi'ye anlattım. Mehdi: "Bedevinin söylediği söz üzere ben de yüz köleyi azat ediyorum" dedi.

 

İsnadı sahihtir.

 

 

 

4036- Ebu Eyyub'un azatlısı Eflah bildiriyor: Muaz b. Afra bana bir giysi gönderdi ve onu satıp parasıyla bir köle almamı söyledi. Satıp beş köle aldığımda da bana: "Bunları azat et" emrini verdi ve: "İki parçalık giysiyi giymeyi bu kölelerin azat edilmesine tercih eden kişi, pek kıt görüşlü biridir" dedi.

 

Tahric: Ravileri güvenilirdir. Ebu Ubeyd, Garibu'l-Hadis (1/229) Bak: İbnu'l-Esir, en-NiMye (4/65) ve Zamahşeri, el-Faik (3/197).

 

 

 

4037- Esma der ki: "Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) Güneş tutulmalarında köle azat etmeyi emretmiştir."

Buhari, Rabi' b. Yahya ve başkaları kanalıyla Zaide'den rivayet etti. - Buhari, küsuf (2/28-29) ile ıtk (3/117).

 

 

 

4038- Ebu Derda'nın bildirdiğine göre Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Ölüm anında köle azat eden kişi, doyduktan sonra yemek ikramında bulunan kişi gibidir" buyurmuştur.

 

Tahric: İsnadında tanımadığımız ravi vardır. Ebu Davud 4/276 (3968), Tirmizi 4/435 (2123) ve Nesai, vasaya (6/38).

 

Bir sonraki konu için aşağıdaki link’e tıklayın:

 

31.Şu’be: Suçlarda Ödenmesi Gereken Kefaretler