İhram ve Telbiyede Sesi Yükseltmek |
3731- Zeyd b. Halid
el-Cuheni der ki: Cibril, Allah Resulü'ne (Sallallahu aleyhi ve Sellem) gelip:
"Ashabına telbiyede seslerini yükseltmelerini söyle. Zira telbiyede sesi
yükseltmek haccın şiarındandır" dedi.
Tahric: Ravileri
güvenilirdir. İbn Mke 2/975 (2923),
Abdulmelik b. Ebi Bekr,
Hallad b. es-Saib kanalıyla babasından, o da Allah Resulü'nden (Sallallahu
aleyhi ve Sellem) aynısını rivayet etmiştir. - Ebu Davud 2/404, 405 (1814),
Tirmizi 3/191,192 (829), Nesai, (5/162) ve İbn Mace 2/975 (2922).
3732- Sehl b. Sa'd'ın
bildirdiğine göre Allah Resulü (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle buyurmuştur
-İbn Abdan'ın rivayetinde ise: "Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem)
şöyle buyurdu" şeklindedir-: "Telbiye getiren hiçbir kimse yok ki;
sağından ve solundan, şu ve şu istikametten yeryüzünün sonuna kadar her taş,
her ağaç ve toprak telbiye getirmesin. "
Tahric: İsnadı güçlü
değildir. Tirmizi 3/189 (828) ve İbn Mace 2/974, 975 (2921).
3733- Ebu Bekr es-Sıddik
bildiriyor: Resulullah'a (Sallallahu aleyhi ve Sellem):
"Amellerin hangisi
daha üstündür?" diye sorulunca: "Yüksek sesle telbiye edilen ve kurban
kanları akıtılan(hac)dır" buyurdu.
Lafız Muhammed b.
Yakub'un lafzıdır. Ubeyd rivayetinde: "Ac, telbiye getirmek, sec ise
kurban kesmektir" ziyadesi yer almıştır.
Tahric: İsnadında
kopukluk vardır. Tirmizi 3/189 (828) ve İbn Mace 2/975 (2924).
3734- İbn Abbas der ki:
Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem), Ezrak. vadisine geldiğinde: "Bu
vadi hangi vadidir?" diye sordu. Kendisine: "Ezrak. vadisidir"
denilince: "Musa b. imran'ın buradan Yüce Allah'a gür sesi ile telbiye
ederek geçişini görür gibiyim" buyurdu. Sonra Herşa tepesine geldiğinde:
"Bu tepe hangi tepedir?" diye sordu. Kendisine: "Bu, Herşa
tepesidir" denilince: "Yunus b. Matta'nın buradan Sırtında yün olan,
yulan hurma lifinden olan kırmızı kıvırcık tüylü deve üzerinde, telbiye ederek
geçtiğini görür gibiyim" buyurdu.
Tahric: Ravileri
güvenilirdir. Müslim 1/1S2 (268).
Huşeym: "Hulbe
ifadesi ile hurma lifi kastedilmektedir" dedi. Abdullah der ki: Telbiye
kişinin: "Lebbeyk Allahumme Lebbeyk" demesidir. Bu da Yüce Allah, Hz.
İbrahim'e: "İnsanları hacca çağır"[Hac 27] buyurması üzerine
çağrısına verilen cevaptır.
Rivayet edildiğine göre
hacceden kimseler İbrahim'in bu çağrısına daha erkeklerin sulbünde ve
kadınların rahminde iken: "Lebbeyk Allahumme Lebbeyk!" diyerek icabet
etmiştir. Şimdi de hac ve umre edecek her kişinin icabeti bu şekildedir.
3735- İbn Aişe der ki:
Telbiye, işte sana hızlı bir şekilde geldim. İşte ben yanındayım anlamındadır.
Bir bedevi bir kölesini çağırınca köle gelmekte ağır davrandı ve:
"Emrindeyim" dedi. Bunun üzerine bedevi: "Bacakların birbirine
yapışsın" deyince, köle: "İşte ben icabette sopanın dövülen kişiye
yakın olması gibi yanındayım" karşılığını verdi.
Şeyh Beyhaki der ki:
Müslim bunu Ahmed b. Hanbel kanalıyla rivayet etti.
İbn Aişe, Ubeydullah b.
Muhammed b. Hafs'ın kendisidir ve güvenilirdir.
3734. hadiste geçmiştir.
3736- Ebu Hureyre'nin
bildirdiğine göre Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem):
"Ailenin evinden
ihrama girmen, haccı eksiksiz olarak tamamlamak demektir" buyurmuştur.
Tahric: İsnadı zayıftır.
İbn Adiy, el-Kamil (2/ 544) ve Beyhaki, Sünen (5/30).
Şeyh Beyhaki der ki:
Cabir b. Nuh bunu rivayette tek kalmıştır. Bu, Hz. Ali'nin sözü olarak bilinen
bir hadistir. Selefilerden bir kişi, kişinin ihramlı iken ihramm gerektirdiği şartlara
uyamayıp taksirat yapmasından çekinerek mıkat yerinde ihrama girilmesini
müstehab görmüştür.
3737- Ümmü Seleme'nin
bildirdiğine göre Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Her kim umre
veya hac için Beytü'l-Makdis'ten ihrama girip telbiye getirirse, Allah, o
kimsenin geçmiş günahlarını bağışlar" buyurmuştur.
Tahric: İsnadı zayıftır.
İbn Mace 2/999 (3001).
3738- Ümmü Seleme'nin
bildirdiğine göre Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Her kim umre
ve hac için Mescid-i Aksd'dan, Beytü'l-Makdis'e kadar ihrama girerse, Allah, o
kimsenin gelmiş geçmiş günahlarını bağışlar ve cennet ona vacip olur" bu
yurmuştur.
Tahric: İsnadı zayıftır.
Beyhaki, Sünen (S/30) ve Taberani, M. el-Kebir 23/361 (849).
Ahmed b. Salih bunu İbn
Ebi Fudeyk kanalıyla aktarmış ve rivayetinde: "umre veya hac için"
ifadesini kullanmıştır. Ayrıca rivayetinin sonunda:
"Allah. o kimsenin
gelmiş geçmiş günahlarını bağışlar" veya "cennet ona vacip olur"
ibaresi geçmiştir. - Ebu Davud 2/355 (1741).
Ravi der ki: Abdullah
(Ahmed'in) hangisini söylediği konusunda şüpheye düşmüştür.
3739- Abdullah b. Amir
b. Rabia'nın, babasından bildirdiğine göre Resulullah (Sallallahu aleyhi ve
Sellem): "(Allah rızası için) gününü akşama kadar güneş altında geçiren
hiç bir ihramlı yoktur ki günahları güneşle beraber batmasın (bağışlanmasın) ve
annesinden doğduğu günkü gibi günahsız hale dönüşmesin" buyurmuştur.
Tahric: İsnadı zayıftır.
İbn Mace 2/976 (2925),
3740- Ebu Hureyre'nin
bildirdiğine göre Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Telbiye
getiren hiç kimse yoktur ki güneş onun günahlarıyla batıp gitmesin"
buyurmuştur.
İsnadının bir zararı
yoktur.
Bir sonraki konu için aşağıdaki link’e
tıklayın: