ŞUABU’L-İMAN

23.ŞU’BE: ORUÇ

 

Oruç Hakkında Haber ve Hikayeler

 

3634- Suveyd b. Gafele der ki: Müminlerin emiri Ali b. Ebi Talib'in yanına bu köşke girdim. Önünde kayın biraderi vardı. Elinde de bir ekmek vardı, ekmeği bazen elinde bazen de dizi üzerinde parçalıyordu. Selamımı aldıktan sonra: "Yaklaş ve ye!" dedi. Kendisine: "Ben oruçluyum" dediğimde şu karşılığı verdi: "Resulullah'ın (Sallallahu aleyhi ve Sellem): ''Oruç her kimi, canının istediği yemekten ve içecekten men ederse, Allah o kimseye cennet meyvelerinden yedirir ve cennet şarabından içirir'' buyurduğunu işittim."

 

İsnadında tanımadığım bir ravi vardır. Diğer ravileri güvenilirdir.

 

 

 

3635- Alkame bildiriyor: Abdullah (b. Mes'ud)'un isteği üzerine kendisine içecek getirilince: "Bu içeceği buradakilere ikram et" dedi. Oradakiler: "Biz oruçluyuz" deyince: "Ama ben oruçlu değilim" dedi ve alıp içtikten sonra: "Onlar, kalplerin ve gözlerin dikilip kalacağı bir günden korkarlar''[Nur 37] ayetini okudu.

 

Tahric: İsnadının bir zararı yoktur. Abdürrezzak, Musannef 4/310 (7904), Hakim, Müstedrek (2/399) ve İbnEbi Şeybe, Musannef(13/304).

 

 

 

3636- Ebu Burde bildiriyor: Ebu Musa bir deniz yolculuğunda iken denizin ortasında bir münadinin: "Ey gemidekiler! Size, Allah'ın kendine verdiği ahdi haber vereyim mi?" diye seslendiğini işittiler. Ebu Musa: "Evet" deyince münadi: "Her kim dünyada iken sıcak bir günde Allah rızası için kendini susuz bırakırsa, Allah'ın onu kıyamet gününde suya kandırması artık üzerine haktır" karşılığını verdi.

 

(Bundan sonra) neredeyse Ebu Musa sıcak günlerde hep oruçlu olarak görülürdü,

 

İsnadımn bir zararı yoktur.

 

 

 

3637- Ebu Musa el-Eş'ari der ki: Biz bir gün savaş için deniz yolculuğunda iken bir münadi: "Ey gemidekiler! Durun size bir haber vereceğiz" diye seslendi. Ona: "Rüzgarın bizden yana estiğini, yelkenlerin açıldığını ve geminin engin denizde yol aldığını görmez misin?" dediğimde: "Size, Allah'ın kendi zatına verdiği ahdi haber vermeyeyim mi?" cevabını verdi. Ona: "Olur (ver)" dediğimde: "Her kim dünyada iken sıcak bir günde Allah rızası için kendini susuz bırakırsa, Allah'ın onu kıyamet gününde suya kandırması artık üzerine haktır" karşılığını verdi.

 

Ravileri güvenilirdir.

 

 

 

3638- Ali b. Ebi Talib der ki: Resulullah'ın (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle buyurduğunu işittim: "Yüce Allah, israil oğullarından bir peygambere: ''Kavmine bildir, hangi kul rızamı gözeterek bir gün oruç tutarsa, ben onun cismine sağlık ve afiyet veririm, mükafatını da büyütürüm'' diye vahyetti. ''

 

İsnadı zayıftır.

 

 

 

3639- Ubeydullah b. Ahmed'in yaşlı birinden bildirdiğine göre Ebu Zer şöyle derdi: "Ey insanlar! Ben size nasihat ediyorum. Ben size karşı şefkatliyim. Kabrin vahşetinden korunmak için gece yarısı namaz kılın. Kıyametin sıcağından korunmak için oruç tutun, en zor günün korkusundan uzak durmak için tasaddukta bulunun. Ey insanlar! Ben size nasihat ediyorum. Ben size karşı şefkatliyim.''

 

İsnadında meçhul bir ravi vardır.

 

 

 

3640- Malik bildiriyor: Amir b. Abdi Kays bir harabeye uğradığı zaman birkaç defa: "Ey harabe! Sahiplerin nerededir? Ey harabe! Kalk!" derdi. Sonra: "Yok olup gittiniz. Amir de izinizden gelmektedir" derdi. Kendisi Şam'da iken bir aslan yanına geldi ve yanında durup onu sabaha kadar korudu. Sabahlayınca bir rahip ona: "Olayın nedir?" diye sorunca:

"Muaviye beni buraya gönderdi" dedi. Rahip: "Sen insanların hayırlıları içinde kötü olanısın" dedi. Oysa Muaviye kendisine: "Sen bu şehre geldin geleli kendini nasıl buluyorsun?" dediğinde şu karşılığı vermişti: "Hayır içindeyim. Ancak burada üç şeyi bulamadım. Irak'ta iken ezan sesini işitir ve böylece seher vakti namaz için kalkardım. Oysa burada çan sesleri işitmekteyim. Irak'ta iken oruç tutar, sıcaktan ve susuzluktan dolayı bunalırdım. Ancak burası soğuk bir bölgedir. Orada hurmanın iyisini seçer gibi sözün iyisini seçen kimselerle otururdum. Ama burada öyle kişileri bulamıyorum."

 

Ravileri güvenilirdir.

 

 

 

3641- Abdurrahman b. Yezid b. Cabir der ki: Bir savaşta idik ve beraberimizde Ata el-Horasani bulunmaktaydı. O, geceyi namaz ile ihya ederdi. Gece yarısı olduğu zaman çadırından: "Ey Yezid b. Cabir! Ey Abdurrahman b. Yezid b. Cabir! Ey Hişam b, el-Gazi! Kalkın, abdest alın namaz kılın. Gece kalkıp namaz kılmak, gündüz oruç tutmak; kızgın demirlerle dağlanmaktan ve katrandan giysiler giymekten daha kolaydır. (Haydi) acele edin, (haydi) acele edin, (haydi) acele edin. Kurtuluşa (gelin) kurtuluşa (gelin)" diye seslenir ve namazına dönerdi.

 

İsnadında tanımadığım bir ravi vardır.

 

 

 

3642- Abdullah b. Rebah der ki: "Kıyamet gününde insanlar hesapta

iken, oruçlular için sofralar kurulur ve onlardan yerler."

 

İsnadı zayıftır.

 

 

 

3643- Ka'bu'l-Ahbar der ki: Kıyamet gününde bir münadi: "Her amel edene amelinin karşılığı fazlasıyla verilecektir. Ancak Kur'an ehli ve oruçlulara edrleri, hesapsız olarak verilecektir" diye seslenir.

 

Ravileri güvenilirdir,

 

 

 

3644- Haneş b. el-Haris der ki: "Esved b. Yezid'i gördüm. Çok (nafile) oruç tutmaktan dolayı gözünün biri görmez olmuştu."

 

Ravileri güvenilirdir.

 

 

 

3645- Reyyah en-Nehai der ki: "Esved yolculukta iken oruç tutar ve sıcak günlerde susuzluktan dolayı rengi değişirdi. (O kadar sıcak olurdu ki) bizden biri de Ramazan ayı dışında evinden çıkmadan önce birkaç defa su içerdi."

 

Tahric: İsm\dı hasendir. İbn Ebi Şeybe (13/409,410).

 

 

 

3646- Ali b. Müdrik bildiriyor: Alkame, Esved'e: "Niçin bu bedene bu kadar eziyet ediyorsun" dediğinde: "Ben aslında bu bedenin (ahirette) rahat etmesini istiyorum" karşılığını verirdi.3

 

İsnadı hasendir.

 

 

 

3647- Heysem b. Cemmaz der ki: Sıcak bir günde Yezid er-Rakkaşi'nin yanına girdim, ağlıyordu. O, kırk yıl boyunca nefsinin susuzluğunu bastırmış biriydi. Bana şöyle dedi: "Gir ve (yanıma) gel. (İleride gelecek olan, o en) sıcak günde, soğuk su (ya kavuşmak) için ağlayalım. Enes b. Malik'in bana bildirdiğine göre Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem): ''Kıyamet gününde herkes susuz olarak haşrolunacaktır'' buyurmuştur."

 

Tahric: İsnadı zayıftır. Ebu Nuayın, Hilye (3/54, 8/216) ve Hatib, Tarih (3/356).

 

 

 

3648- Katade bildiriyor: Amir b. Abdi Kays'ın ölüm anı gelince ağlıyordu. Kendisine: "Niçin ağlıyorsun?" denilince: "Ölüm korkusu veya dünya hırsıyla ağlamıyorum. Ancak sıcak günlerde oruç tutamayacağım ve (uzun) kış gecelerinde ibadet edemeyeceğim için ağlıyorum" karşılığını verdi.

 

İsnadında tanımadığım bir ravi vardır.

 

 

 

3649- Yezid er-Rakkaşi der ki: Bize bildirilene göre Amir b. Abdillah'in ölüm anı gelince ağlamaya başlamıştı. Kendisine: "Niçin ağlıyorsun?" denilince: "Bu ölüm her kişinin nihayetidir. Muhakkak biz Allah'ınız ve muhakkak biz O'na döneceğiz. Vallahi ölüm korkusuyla ağlamıyorum. Ancak sıcak günlerde oruç tutamayacağım ve (uzun) kış gecelerinde ibadet edemeyeceğim için ağlıyorum. Ben bu ölüm anımda Allah'tan yardım diliyorum" karşılığını verdi.

 

İsnadı zayıftır.

 

 

 

3650- Ubeydullah b. Muhammed et- Teymi hocalarından olan bir kişiden bildiriyor: "Bu ümmetin ileri gelenlerinden bir kişinin ölüm anı gelince çok korkmuş ve çok ağlamıştı. Kendisine bunun sebebi sorulunca: "Oruçlular oruç tutarken ben onların arasında olmayacağım. Namaz kılanlar namazlarını kılarken ben onlarla birlikte olmayacağım. Zikredenler zikir ederken ben yanlarında olmayacağım. İşte bu sebepten dolayı ağlıyorum" karşılığını verdi.

 

İsnadında adı belirlenmeyen bir ravi vardır.

 

 

3651- Ümmü Mansur b. el-Mu'temir der ki: "Oğlum Mansur vefat ettiği zaman Ramazan orucunu tutmuş ve gecelerini ibadetle geçirmişti. O, (Ramazan ayı bitene kadar) orucunu tutup gecesini ihya ettiği müddetçe ne yedi, ne de uyudu."

 

Başka biri bunu Ab du lvehh ab kanalıyla zikrederek rivayetinde: "O, Ramazan ayı orucunu tutar ve gecelerini ibadetle geçirirdi. Ramazan ayı bitinceye kadar yatıp uzanmazdı" demiştir.

 

 

3652- Abdullah b. Ebi Evfa der ki: Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Oruçlu kişinin uyuması ibadet. susması tesbihtir. Amelinin sevabı kat kat verilir. Duası kabul edilir ve günahları bağışlanır" buyurdu.

 

İsnadı zayıftıf ve içinde tanımadığım raviler vardıf.

 

 

 

3653- Abdullah b. Ebi Evfa'nın bildirdiğine göre Allah Resulü (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Oruçlu kişinin uyuması ibadet. susması tesb ih tir. Duasına icabet edilip ameli kabul edilir" buyurmuştur.

 

İsnadı zayıftıf.

 

Lafız İbn Abdan'ın lafzıdır. Ebu Abdullah rivayetinde şu ibare geçmiştir:

Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Amelinin sevabı kat kat verilir. Akşamlayana veya sabahlayan kadar da duası kabul edilir" buyurdu.

 

 

 

3654- Abdullah b. Ebi Evfa el-Eslemi der ki: Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem):

"Oruçlu kişinin uyuması ibadet. susması tesbihtir. Duası kabul edilir ve amelinin sevabı kat kat verilir" buyurdu.

Ma'ruf b. Hassan zayıf biridir. Süleyman b. Amr ise ondan daha zayıftır.

 

İsnadı zayıftır.

 

 

 

3655- Ebu Said el-Hudri der ki: Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Kış mevsimi müminin baharıdır. Gündüzleri kısa olduğu için oruç tutar. Geceleri de uzun olduğu için kalkar ibadet yapar" buyurdu.

 

Tahric: İsnadı zayıftır. Beyhaki, Sünen (4/297), Ahmed, Müsned (3/75), Ebu Ya'la,Müsned 2/525 (1386),2/324 (1061) ve Ebu Nuaym, Hilye (8/325).

 

 

 

3656- Amir b. Mes'ud el-Kureşi der ki: Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Kiş günlerinde tutulan oruç soğuk(ta kolayelde edilen bir) ganimettir. Onun gündüzleri kısa geceleri uzun olur" buyurdu.

Yakub der ki: "Amir, Resulullah'ın (Sallallahu aleyhi ve Sellem) sohbetlerinde

bulunmamıştır."

 

Tahric: Ravileri güvenilirdir. Ancak mürsel bir hadistir. Tirmizi 3/162 (797).

 

 

 

3657- Cabir der ki: Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Kış günlerinde tutulan oruç soğukrta kolayelde edilen bir) ganimettir" buyurdu.

 

Tahric: İsnadı zayıftır. İbn Adiy, el-Kamil (3/1075).

 

 

 

3658- Enes'in bildirdiğine göre Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Kiş günlerinde tutulan oruç soğukrta kolayelde edilen bir) ganimettir" buyurmuştur.

 

Ebu Beyhaki der ki: Katade'den bunu Said'den başka kimse rivayet etmemiştir. Said' den ise Velid'den başka kimse rivayet etmemiştir. Velid'den de Yakub b. Kab rivayet etmiştir.

 

Tahric: İsnadı zayıftır. İbn Adiy, el-Kamil (3/1210) ve Taberanİ, M. es-Sağir (1/254).

 

 

 

3659- Muhammed b. Abdilvehhab der ki: Ali b. Assam'a bunu (yani kış günlerinde tutulan oruç soğuk (ta kolay elde edilen bir) ganimettir ) dediğimde şu karşılığı verdi: "Ebu'l-Cevza visal yaparak yedi gün oruç tutardı. İbn Ebi Nu'm ise ayda bir defa iftar ederdi. et-Teyıni de ayda bir defa if tar ederdi. Bir defa bir üzüm tanesi alıp: "Bir aydan beri yediğim ilk şey budur" dedi.

 

 

 

3660- İbrahim et- Teymi der ki: "Kaç defa bir ay boyunca bir şey yemedim. Eğer ailem bana yemem için ısrarda bulunmasaydı karnımın ağrısına sebep olan o bir üzüm tanesini yemezdim. Ben bu haldeyken onların ihtiyaçlarını da alıyordum."

 

Ravileri güvenilirdir.

 

 

 

3661- Muğire der ki: "İbn Ebi Nu'man beş gün visal yapar ve bir şey yemezdi. O, hastaymış gibi ziyaret edilirdi."

 

Tahric: Fesevi, el-Ma'rife (2/574) ve Ebu Nuaym, Hilye (5/69).

 

 

 

3662- Suayr b. el-Hıms der ki: Bize ulaşan habere göre Revh b. Zinba bir bedeviyi yemeğe davet etti. Bedevi: "Günlerdir yemek yemiyorum" dedi. Revh: "Sen böylesi bir günde mi oruç tutuyorsun?" deyince, bedevi: "Günlerimi boş işlerle mi geçireyim?" cevabını verdi. Bunun üzerine Revh: "Ey bedevi! Sen günlerini boş şeylerle geçirmedin. Revh ise onların kıymetini bilmedi" karşılığını verdi.

 

 

 

3663- Said b. Salim der ki: Revh b. Zinba yaz gününde Mekke ile Medine arasında bir yerde konakladı. Yemeği getirildiği sırada bir çoban atından inip yanına geldi. Revh: "Ey çoban! Yemeğe buyur!" deyince, çoban: "Ben oruçluyum" karşılığını verdi. Revh: "Böylesi sıcak bir günde mi oruç tutuyorsun?" deyince, çoban: "Günlerimi boş işlerle mi geçireyim?" cevabını verdi. Bunun üzerine Revh: "Ey çoban! Sen günlerini boş şeylerle geçirmedin.

Ben, Revh b. Ziba ise onların kıymetini bilmedim" demeye başladı.

 

İsnadında tanımadığım Said b. Salim bulunmaktadır.

 

 

 

3664- Hasan b. Salih bildiriyor: Abdulazız b. Rufey': "Geçmiş günlerde yaptıklarınıza karşılık, afiyetle yiyin için"[Hakka 24] ayetini açıklarken: "Bu yapılanlardan kasıt oruçtur" dedi.

 

Tahric: Ravileri güvenilirdir. İbn Adiy, el-Kamil (2/725).

 

 

 

3665- Malik der ki: Bana ulaşan habere göre Hüseyn b. Rüstum el-Eylaı oruçlu iken bir topluluğun yanına girmiş ve oradakiler kendisine: "İftar et" deyince: "Ben Analı'a söz verdim ve Anah'a vermiş olduğum sözden geri dönmek istemiyorum" karşılığını vermiştir.

 

Ebu Bekr'in bildirdiğine göre ilim ehlinden olan biri şöyle demiştir: Bir topluluk bir adamı yemeklerine davet ettiler. O da: "Ben oruçluyum" dedi. Onlar: "Bu gün orucunu boz ve yarın oruç tut" deyince: "Yarını mı kim garanti eder ki!" karşılığını verdi.

 

Ravileri güvenilirdir.

 

Bir sonraki konu için aşağıdaki link’e tıklayın:

 

Kişinin Oruçluya İftar Vermesi