ŞUABU’L-İMAN

23.ŞU’BE: ORUÇ

 

Şaban Ayının On Beşinci (Berat) Gecesi

 

3542- Ali b. Ebi Talib der ki: Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle buyurdu:

"Şaban ayının on beşinci gecesi olduğu zaman kalkıp o geceyi ihya edin ve gündüzünü oruçla geçirin. şüphesiz ki Yüce Allah o gece sabah olana kadar: ''Yok mu bağışlanma dileyen? Onu bağışlayayım! Yok mu rızık isteyen? Ona rızık vereyim. Yok mu bir şey isteyen? Ona istediğini vereyim! Yok mu şöyle olan? Yok mu şöyle olan?'' buyurur."

 

Tahric: İsnadı çok zayıftır. İbn Mace 1/444 (923).

 

Ebu Abdillah el-Hafız, Ali b. Hamşaz kanalıyla İbrahim b. Ebi Talib'den, o da Hasan b. Ali el-Hulvani'den aynısını zikretmiştir. Rivayetinde Allah'ın (dünyaya en yakın göğe) inmesini zikredip: "Yok mu şifa dileyen, onu iyileştireyim! Yok mu şöyle olan?" demiştir. Ancak isnadında: "Muhammed b. Abdillah b. Cafer'in babasından bildirdiğine göre" demiş ve Ali'yi zikretmemiştir. İbrahim b. Ebi Talib rivayetinde:

"Zeyneb binti Calış'ın azatlısı İbrahim b. Muhammed'in bildirdiğine göre" ibaresi geçmiştir.

 

 

 

3543- Hz. Aişe der ki: Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Şaban ayının on beşinci gecesi Yüce Allah. Kelb kabilesinin koyunlarının tüyleri sayısından daha fazla günahları bağışlar" buyurdu.

 

Abdullah der ki: Bu hadisin Haccac b. Ertat kanalıyla Yahya b. Ebi Kesir'den mürsel olarak rivayet edildiği bilinmektedir.

 

Tahric: İsnadında tanımadığım bir ravi vardır ve munkatı' bir hadistir. Yahya b. Ebi Kesir, Urve' den hadis işitmemiştir.

 

 

 

3544- Yahya b. Ebi Kesir der ki: Bir gece Hz. Peygamber (Sallallahu aleyhi ve Sellem) dışarı çıkınca, Hz. Aişe'de Baki'de ona bakmak için arkasından çıktı. Resulullah'ı (Sallallahu aleyhi ve Sellem) başını semaya kaldırmış bir şekilde buldu. Allah Resulü (Sallallahu aleyhi ve Sellem), kendisine: "Allah ve Resulünün sana haksızlık etmelerinden mi korktun?" buyurunca, Hz. Aişe: "Ey Allah'ın Resulü! Hanımlarından birisinin yanına gittiğini zannetmiştim" dedi. Bunun üzerine Hz. Peygamber (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Şaban ayının on beşinci gecesi Yüce Allah, Kelb kabilesinin koyunlarının tüyleri sayısından daha fazla (günahları) bağışlar" buyurdu.

 

Ravileri güvenilirdir, ancak mürsel bir hadistir.

 

Bu hadisin Hz. Aişe, Ebu Bekr es-Sıddik ve Ebu Musa el-Eş'ari'nin hadislerinden şahitleri vardır. Ancak bunlardan birinde müşriki ve kindar kişiyi, birinde müşriki, yol keseni, anne babasına asi olanı ve kindar kişiyi istisna etmiştir.

 

Muhammed b. Mesleme el-Vasiti bunu Yezid b. Harun kanalıyla bir sonraki hadiste geçtiği üzere mevsul olarak zikretmiştir.

 

 

 

3545- Hz. Aişe der ki: Bir gece Resulullah'ın (Sallallahu aleyhi ve Sellem) yanımda olmadığını fark ettim ve ona bakmaya gittim. Ararken de Baki mezarlığında başını semaya kaldırmış durduğunu gördüm. "Ey Aişe! Allah ile Resulü'nün sana haksızlık yapacaklarını mı düşünmüştün?" diye sorunca, ben: "Neden öyle düşüneyim! Ama eşlerinden birinin yanına gittiğini düşündüm" dedim. Bunun üzerine Allah Resulü: "Yüce Allah, Şaban ayının on beşinci gecesinde dünya semasına iner ve Kelb kabilesinin koyunlarının tüyleri sayısından daha fazla kişiyi bağışlar" buyurdu.

 

Tahric: Ravileri güvenilirdir. Ancak Yahya, Urve'den hadis işitmemiştir. Tirmizi 3/116 (739) ve İbn Mace 1/444 (1389).

 

 

Beyhaki der ki: Allah'ın dünya semasına inmesi, Resulullah'ın (Sallallahu aleyhi ve Sellem) inme diye adlandırdığı bir şeydir. Hakikatte Allah'ın inmesi kastedilmemekte veya Allah'ın emriyle bir meleğin dünya semasına inmesi kastedilmektedir. En doğrusunu Allah bilir. Başka bir yerde bunu açıklanmış bir şekilde zikrettik.

 

 

 

3546- Kasım b. Muhammed b. Ebi Bekr'in, babası veya amcası kanalıyla dedesinden bildirdiğine göre Allah Resulü (Sallallahu aleyhi ve Selleml: "Şaban ayının on beşinci gecesi Yüce Allah dünya semasına inip müşrik ve birine düşmanlık besleyen kişi dışında her şeyi bağışlar" buyurmuştur.

 

Tahric: İsnadı zayıftır. Bezzar, Müsned 2/435 (2045), İbn Ebi Asım, es-Sünne 1/222 (509), İbn Huzeyme, Tevhid (1/325, 326), Ukayli, ed-Duafa (3/29), İbn Adiy, el-Kamil (5/1946), Ebu Nuayın, Ahbaru Isbehan (2/2) ve el-Lalekal, Şerh es-Sünne 2/438 (750).

 

 

 

3547- Ebu Bekr es-Sıddik, Allah Resulü'nden (Sallallahu aleyhi ve Selleml bir önceki hadisin aynısını zikretmiştir. Ancak rivayetinde: "Kalbinde kin olan ve Allah'a şirk koşan kimseler dışında her kişiyi (bağışlar)" ibaresi geçmiştir.

 

İsnadı zayıftır.

 

 

 

3548- Abdullah b. Vehb aynı isnad ile söz konusu hadisi zikretmiştir. Ancak isnadında: "Babası ve amcası kanalıyla Ebu Bekr es-Sıddik'ten bildirdiğine göre" demiş ve ayrıca rivayetinde: "Anne babasına asi olan ve birine düşmanlık besleyen kişi dışında her mümini (bağışlar)" ibaresi geçmiştir.

 

 

 

3549- Mekhül der ki: "şüphesiz ki Yüce Allah, Şaban ayının on beşinci gecesi dünya ahalisine nazar edip kafir ve birine düşmanlık besleyen olmak üzere iki kişi dışında herkesi bağışlar."

 

Tahric: Ravileri güvenilirdir. Ancakmaktu' bir hadistir. el-Lalekai, Şerh es-Sünne (2/451, 452).

 

Bu şekilde isnadı Mekhül'den ileriye gitmemiştir. Mekhül kanalıyla bir başkasından hem mürsel, hem de mevsül olarak Hz. Peygamber'den de (Sallallahu aleyhi ve Sellem) rivayet edilmiştir. 

 

 

 

3550- Kesir b. Murra el-Hadrami'nin bildirdiğine göre Allah Resulü (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Şaban ayının on beşinci gecesinde Yüce Allah yeryüzü ahalisinin tümünü bağışlar. Ancak müşrik ve birine düşmanlık besleyen kişiler bunun dışındadır" buyurmuştur.

 

Tahric: Müdellis olan Haccac (b. Ertat) dışındaki ravileri güvenilirdir. Abdürrezzak, Musannef 4/316,317 (7923, 7924).

 

 

Bu, mürsel bir hadistir. Başka bir yolla Mekhul -Ebu Sa'lebe el-Huşeni kanalıyla Resulullah'tan (Sallallahu aleyhi ve Sellem) aktarılmıştır. Bir sonraki rivayette de ceyyid bir isnadla Mekhul -Ebu Sa'lebe kanalıyla mürsel olarak rivayet edilmiştir. -.!t

 

 

 

3551- Ebu Sa'lebe el-Huşeni bildiriyor: Allah Resulü (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Şaban ayının on beşinci gecesi geldiği zaman Yüce Allah insanlara nazar edip müminleri bağışlar. kafirlere de mühlet verir. Kindarlara gelince, onlar bu kinden vazgeçene kadar Allah onları kinleriyle baş başa bırakır" buyurdu.

 

Tahric: İsnadı güçlü değildir. Mekhul, Ebu Sa'lebe' den hadis işitmemiştir. İbn Ebi Asım, es-Sünne 1/223 (590), Taberani, M. el-Kebir 22/223,224 (590, 593) ve el-Lalekai, Şerh es-Sünne 2/445 (760).

 

 

 

3552- Muaz b. Cebel'in bildirdiğine göre Allah Resulü (Sallallahu aleyhi ve Sellem):

"Yüce Allah, Şaban ayının on beşinci gecesinde insanlara nazar eder ve müşrik veya kindar olan kişiler dışında herkesi bağışlar" buyurmuştur.

 

Tahric: Ravileri güvenilirdir. Ancak Mekhul, Malik b. YuMmir ile karşılaşmamıştır. İbn Ebi Asım, es-Sünne 1/224 (512), İbn Hibban, Sahih 7/470 (5636), Taberani, M. el-Kebir 20/108 (215) ve Ebu Nuaym, Hilye (5/191).

 

el-Mıssisi ise bunu rivayet ederken "Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle buyurdu" lafzını kullanır, gerisini ise aynı şekilde aktarır.

Bu hadis farklı kanallarla bize bildirilmiştir. Bu rivayetler de bize bu hadisin aslının Mekhul'ün rivayetine dayandığına işaret etmektedir.

 

 

 

3553- İbn Lehia bunu Zübeyr b. Süleym kanalıyla Dahhak b.

Abdirrahman kanalıyla babasından naklederek Ebu Musa el-Eş'ari'nin:

"Resulullah'ın (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle buyurduğunu işittim" dediğini ve nüzul (Allah'ın dünya semasına inme) ifadesini kullanarak mana olarak aynısını zikrettiğini söylemiştir.

 

Tahric: İsnadı zayıftır. İbn Mace (1/445).

 

 

 

3554- Hz. Aişe anlatıyor: Bir gece Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) namaza durdu. Ancak secdede o kadar uzun kaldı ki ruhunu teslim ettiğini düşündüm. Bunu görünce yanına gittim ve (ayak) başparmağına dokundum. Allah Resulü (Sallallahu aleyhi ve Sellem) parmağını hareket ettirince geri yerime döndüm. Secdeden kalkıp namazını da bitirdiği zaman: "Ey Aişe!" veya: "ey Humeyra! Peygamberin sana haksızlık edeceğini mi düşündün?" diye sordu. "Hayır! Ama secden uzun sürünce ruhunu teslim ettiğini sandım" karşılığını verdim. Allah Resulü (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Bu gecenin hangi gece olduğunu biliyor musun?" diye sorunca, ben: "Allah ve Resulü daha iyi bilir" dedim. Bunun üzerine Allah Resulü (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle buyurdu: "Bu gece Şaban ayının on beşinci gecesidir. Yüce Allah, Şaban ayının on beşinci gecesinde kullarına nazar eder. Bağışlanma dileyenleri bağışlar, merhamet isteyenlere merhamet eder. Kindar olanları ise öylece bırakır. ''

 

(Ravi) el-Ezheri der ki: Kişinin arkadaşını (ortağını) mağdur edip ona hakkını vermemesi halinde ona haksızlık ettiği söylenir. Bu, mürsel bir hadistir.

Yüksek ihtimalle Ala b. el-H aris bunu Mekhul kanalıyla rivayet etti. En doğrusunu Allah bilir.

 

Ravileri güvenilirdir.

 

Bu konuda ravileri meçhul olan münker hadisler rivayet edilmiştir. Biz de Da'vat kitabında bunlardan ikisini zikrettik.

 

 

 

3555- Osman b. Ebi'ı-As'ın bildirdiğine göre Allah Resulü (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle buyurmuştur: "Şaban ayının on beşinci gecesinde gökten bir münadi: ''Yok mu bağışlanma dileyen onu bağışlayayımı Yok mu bir şey isteyen ona istediğini vereyimı'' diye seslenir. Zina eden kadın ve müşrik biri dışında bu gecede kim bir şey isterse istediği kendisine verilir. ''

 

İsnadı zayıftır.

 

 

 

3556- Ebu Ruhm bildiriyor: Ebu Said el-Hudd, Hz. Aişe'nin yanına girince Hz. Aişe ona: "Ey Ebu Said! Sen bana, Resulullah'tan (Sallallahu aleyhi ve Sellem) işitmiş olduğun bir şeyi anlat. Ben de sana onun yaptığını gördüğüm bir şey anlatayım" deyince, Ebu Said şöyle dedi: "Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) sabah namazı için çıktığı zaman: "Allahım! Kulaklarımı ve gözlerimi. önümü ve arkamı, sağımı ve solumu. üstümü ve altımı nur ile doldur. Rahmetinle nurumu kuvvetli kıl" diye dua ederdi." Muhammed'in rivayetinde ise: "Bana kuvvetli bir nur kıl" şeklindedir.

Bunun üzerine Hz. Aişe şöyle dedi: "Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) yanıma girdi. Cübbesini çıkardı, ancak henüz yeni çıkarmışken kalkıp tekrar giydi ve çıktı. Kendi sıramda kumalarımdan birine gittiğini düşündüğüm için beni bir kıskançlık sardı. Bunun üzerine peşinden çıktım. Baki' (u'lGarkad) mezarlığında kendisine yetiştiğimde mümin erkek ile kadınlara ve şehitlere bağışlanma dilediğini gördüm. Kendi kendime: "Anam babam sana feda olsun! Sen Rabbinin isteğinin uğraşı içindeyken ben dünyalık bir işin peşine düşmüşüm" dedim ve aceleyle evime geri döndüm. Eve geldiğimde nefes nefese kalmıştım. Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) yanıma geldiğinde: "Ey Aişe! Neden nefes nefessin?" diye sordu. "Anam babam sana feda olsun. Yanıma geldiğinde cübbeni çıkardın, ancak çok zaman geçmedi ki kalkıp geri giydin ve çıktın. Benim sıramda kumalarımdan birine gittiğini düşündüğüm için beni bir kıskançlık sardı. Bunun üzerine peşinden çıktım. Ancak Baki' mezarlığında ne yaptığını gördüm" dedim. Bunun üzerine Hz. Peygamber şöyle buyurdu: "Ey Aişe! Allah ile Resulü'nün sana haksızlık yapacaklarını mı düşünmüştün? Oysa yanıma Cebrail geldi ve şöyle dedi: "Bu gece Şaban ayının onbeşinci gecesidir. Yüce Allah da bu gecede Kelb kabilesinin koyunlarının tüyleri kadar kişiyi Cehennem ateşinden azat eder. Ancak bu gecede müşrik, kindar, akrabalık bağını koparmış, kibirli, anne babasına asi veya içki müptelası olanların yüzüne bakmaz."

 

Daha sonra cübbesini çıkardı ve: "Ey Aişe! Bu geceyi ibadetle geçirmeme müsaade eder misin?" diye sordu. "Anam babam sana feda olsun, tabi ki!" karşılığını verdim. Kalkıp namaza durdu. Ancak secdeye gittiğinde o kadar uzun bir süre durdu ki ruhunu teslim ettiğini düşündüm. Yanına kalkıp elimle ayağının altına dokundum. Ayağını hareket ettirince sevindim. Secdede iken de: "Cezandan affına sığınıyorum. Öfkenden rızana sığınıyorum. Senden yine sana sığınıyorum. Şanın pek yücedir. Seni ne kadar övmeye çalışsam da bunu yeteri kadar yapamam. Zira sen kendini övdüğün gibisin" şeklinde dua ettiğini işittim. Sabah olunca ettiği duayı kendisine hatırlattım. Bana: "Bu duayı öğrendin mi?" diye sorunca: "Evet!" dedim. Bunun üzerine: "Bu duayı öğren ve başkalarına da öğret. Zira bu duayı Cebrail bana öğretti ve secdelerimde bunu tekrarlamamı söyledi" buyurdu.

Bu zayıf bir isnaddır. Başka bir yolla bir sonraki hadiste geçtiği üzere zikredilmiştir.

 

İsnadı zayıftır.

 

 

 

3557- Hişam b. Urve'nin, babasından bildirdiğine göre Hz. Aişe şöyle demiştir: "Şaban ayının on beşinci gecesi benim sıramdı. Resulullah ta (Sallallahu aleyhi ve Sellem) yanımdaydı. Ancak gece vakti onun yanımda olmadığını fark ettim. Diğer insanlar gibi beni de bir kıskançlık sardı ve örtümü aldım. Vallahi bu örtü saf ipek veya ham ipek veya atlas veya pamuk veya ketenden değildi." Kendisine: "Ey müminlerin annesi! Ya neden idi?" denilince: "Uzunlamasına olan işlemesi kıldan enine olan işlemesi ise deve yününden idi" deyip şöyle devam etti: "Sonra diğer eşlerinin odalarını dolaştım. Ancak onu bulamayınca adama geri döndüm. Döndüğümde de odada onu yere atılmış eski bir giysi gibi secde ederken gördüm. Secdede iken: "Karartım da hayalim de sana secdeye kapandı. Kalbim sana iman etti. işte ellerim ve onlarla kendime yaptığım haksızlıklarım. Sen ki büyük olan her şeyin kendisinden istendiği büyüksün. Ey büyük olan AlahiımI Büyük günahlarımı bağışla. Yüzüm kendisini yaratanın önünde secdeye gitti. işitmesini de bakışlarını da ona yöneltti" diye dua etti. Başını secdeden kaldırdıktan sonra bir daha secdeye gitti. Secdede iken de: "Öfkenden rızana sığınıyorum. Cezandan affına sığınıyorum. Senden yine sana sığınıyorum. Seni ne kadar övmeye çalışsam da bunu yeteri kadar yapamam. Zira sen kendini övdüğün gibisin. Ben de kardeşim Davud'un dediği gibi: ''Efendim için yüzümü toprağa sürüyorum ki efendim kendisine secde edilmesini hak ediyor'' diyorum" diye dua etti.

 

Sonra başını secdeden kaldırdı ve: "Allahım! Bana her türlü kötülükten arınmış, katı ve bedbaht olmayan tertemiz bir kalp ihsan et" diye dua etti. Daha sonra gelip yanıma çarşafın altına girdi. Benim nefes nefese kaldığımı görünce: "Ey Humeyra! Neden nefes nefessin?" diye sordu. Yaptığımı ona anlattığımda elleriyle dizlerimi silerken: "Yazık! Şaban ayının on beşinci gecesinde bu dizler neler çekmiş! Yüce Allah böylesi bir gecede dünya semasına iner ve müşrik ile kindar olanların dışında bütün kullarını bağışlar" buyurdu.

 

İsnadı zayıftır.

 

 

 

3558- Osman b. Muhammed b. el-Muğire b. el-Ahnes der ki: "Her yıl Şaban ayından diğer yılın Şaban ayına kadar eceller tayin edilir. Bundan dolayı bazen kişi evlenir ve çocuğu olur; ancak ismi o yıl ölecekler arasında çıkmıştır."

 

Zühri der ki: Yine Osman b. Muhammed b. Muğire'nin bana bildirdiğine göre Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle buyurmuştur: "Güneş, doğduğu her bir gün mutlaka: ''Elinden hayır yapmak gelen kişi. bundan geri durmasın ve yapsın! Zira bir daha gelmeyeceğim'' diye seslenir. Her gün de mutlaka semadan iki münadiden biri: ''Ey hayrın peşinden giden kişi' Gitmeye devam eti'' diye seslenir. Diğeri de: ''Ey kötülüğün peşinden giden kişi' Bundan uzak dur!'' diye seslenir. Yine ilki: ''Allahım! Malını infak eden kişinin infak ettiğinin yerine yenisini ver!'' derken, diğeri: ''Allahım! Malını infak etmeyip elinde tutan kişinin bu malını telef eti'' der."

 

Bu, munkatı' bir hadistir ve bir kısmını mevsul olarak zikrettik.

 

Ravileri güvenilirdir. Ancak munkatı' bir hadistir.

3139. hadise bakınız.

 

 

 

3559- Hz. Ali der ki: Şaban ayının on beşinci gecesinde Resulullah'ın (Sallallahu aleyhi ve Sellem) namaza kalktığını gördüm. On dört rekat kıldıktan sonra oturdu. Oturunca on dört defa Fatiha Süresi'ni, on dört defa İhHıs Süresi'ni, on dört defa Felak Süresi'ni, on dört defa Nas Süresi'ni, bir defa Ayetu'lKürsi'yi ve "Andolsun, size kendi içinizden öyle bir peygamber gelmiştir ki, sizin sıkıntıya düşmeniz ona çok ağır gelir. O, size çok düşkün, müminlere karşı da çok şefkatli ve merhametlidir"[Tevbe 128] ayetini okudu. Bu şekilde namazını bitirince ona bu yaptıklarını sordum. Hz. Peygamber (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şu karşılığı verdi: "Bu yaptıklarımı yapan kişiye kabul görmüş yirmi hac sevabı ile yine kabul edilmiş yirmi yıllık oruç sevabı verilir. Şayet bunu yaptığı gecenin sabahında da oruç tutarsa biri geçen yılın. biri de gelecek yılın yerine olmak üzere iki yıl oruç tutmuş gibi sevap alır ...

 

Beyhaki der ki: "Uydurma bir hadise benzemekte olup münker bir hadistir. İsnadında da Osman b. Said'den önce meçhul olan raviler vardır."

 

İsnadı zayıftır ve uydurma bir hadise benzemektedir.

 

 

 

3560- Hz. Ali der ki: Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem), Arafe akşamı şöyle dua ederdi: "Allahım! Söylediğimiz ve söylediğimizden daha hayıril biçimde sana hamdolsun. Allahım! Namazım tüm ibadetlerim hayatım ve ölümüm senin içindir. Allahım! Kabir azabından, kalbimin vesvesesinden sana sığınırım. Allahım! Rüzgarın getireceği hayırdan diler ve getireceği afetlerin şerrinden sana sığınırım ...

 

Tahric: İsnadı zayıftır. Tirmizi 5/537 (3520).

 

Bir sonraki konu için aşağıdaki link’e tıklayın:

 

Her Ayda Üç Gün Oruç Tutmak; Pazartesi, Perşembe ve Cuma Günleri Oruç Tutmak ve Hz. Davud'un Orucu Hakkında Gelen Rivayetler