ŞUABU’L-İMAN

23.ŞU’BE: ORUÇ

 

Receb Ayının Zikre Tahsis Edilmesi

 

3519- Osman b. Hakim der ki: Said b. Cübeyr'e Receb ayında oruç

tutmayı sorduğumda şu karşılığı verdi: "İbn Abbas'ın bana bildirdiğine göre Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem), Recep ayında öyle peşpeşe oruç tutardı ki bu ayın tümünü oruçlu geçirecek sanırdık. Yine bu ayda oruca öyle peşpeşe ara verirdi artık bu ayda hiç oruç tutmayacak sanırdık."

Müslim bunu Sahih'te Osman b. Hakim kanalıyla rivayet etti.

 

Tahric: Ravileri güvenilirdir. - Müslim 1/811,812 (178, 179, 180) ve Buhari (2/244).

 

 

 

3520- Abdulaziz b. Said'in, babasından bildirdiğine göre Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle buyurmuştur: "Receb ayında bir gün oruç tutan kişi, bütün bir yılı oruçlu geçirmiş gibi sevap alır. Bu aydan yedi gün oruç tutan kişiye Cehennemden yedi kapı da kendisine kapanır. Bu aydan sekiz gün oruç tutan kişiye Cennetin sekiz kapısı da açılır. Bu aydan on gün oruç tutan kişi, Yüce Allah'tan ne dilerse ona verilir. Bu aydan on beş gün oruç tutan kişiye gökten birisi: ''Geçmiş günahların bağışlandı. Amellerine devam et. Geçmişte yaptıkların kötülükler de iyiliğe çevrildi'' diye seslenir. Bu aydan daha fazla oruç tutan kişiye de Yüce Allah'ın ihsanı daha fazla olur. Nuh peygamber Recep ayında gemiye bindi. Hem kendisi oruç tuttu, hem de beraberinde olanlara oruç tutmalarını söyledi. Gemi onlarla altı ay boyunca, Muharrem ayının on'una kadar yol aldı. ''

 

Beyhaki der ki: "Yanımda Receb ayında her gün yapılan zikir hakkında başka bir hadis daha vardır. Ancak uydurma hadis olduğu için tahricini yapmadım."

 

Tahric: İsnadı zayıftır. Taberani, M. el•Kebir 6/83,84 (5538).

 

 

 

3521- Amir b. Şibl der ki: Ebu Kılabe'nin: "Cennette Receb ayından oruç tutanlar için özel bir saray vardır" dediğini işittim.

 

Beyhaki der ki: Rivayet Ebu Kılabe'nin sözüdür. Ebu Kılabe de tabiundan biridir. Böylesi bir durumda olan kişi de bunu ancak vahyin nazil oluşu sırasında bulunan kişilerden naklen söyleyebilir Muvaffakiyet Allah'tandır.

 

 

 

3522- Ebu Hureyre'nin bildirdiğine göre Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem), Ramazan dışında sadece Receb ile Şaban aylarında oruç tutardı.

 

İsnadı zayıftır.

 

İsnadı zayıftır. Bu konuda ravileri meçhul ve zayıf olan münker hadisler zikredilmiştir. Ben de onları zikretmekten Allah'a sığınırım. Bunlardan bir kısmı daha önce geçmiştir ve bir tanesi bir sonraki hadistir.

 

 

 

3523- Hz. Aişe der ki: Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle buyurdu: "Recep ayı Allah'ın ayıdır ve Asam (Sağır ay) olarak isimlendirilir. Cahiliye döneminde Receb ayı girdiği zaman bitene kadar silahlarını asıp kaldırırlardı. Bu ayda insanlar uyuduğu zaman yollar güvenli olur, kimse kimselerden korkmazdı. ..

 

İsnadı zayıftır.

 

 

Bu hadiste rivayet edilen, tarihte ilim ehli yanında meşhur bir hadistir.

 

Haram aylarda durum burada zikredildiği gibiydi. Bu hadisin münker olması hadisin Resulullah'a (Sallallahu aleyhi ve Sellem) dayandırılması ve kendisinden rivayet edilmesidir. islam'ın ilk döneminde de bu aylarda savaş yapılmazdı. Sonra Yüce Allah bütün vakitlerde müşrikler ile savaşmaya izin verdi. Sadece haram ayların haramlılığı kaldı. Bu aylarda iyiliğin de kötülüğün de karşılığı katlanarak verilir. Yüce Allah bu aylarda kötülükleri ve zulmü daha fazla menetmek için bu ayları has olarak haram kıldı ve: "Allah'a göre ayların sayısı on ikidir. Bunlardan dördü karam aylardır. Bu dosdoğru bir nizamdır. Öyleyse o aylarda kendinize zulmetmeyin. Topyekun sizinle savaşan putperestlerle siz de topyekun savaşın"[Tevbe 36] buyurdu. Bu sebeple Şafii haram aylarda hata ile öldüren kişinin cezasını ağırlaştırmıştır. Bu konuda ibn Ömer ve ibn Abbas kanalıyla rivayetler de vardır.

 

 

 

3524- Ebu Bekre bildiriyor: Allah Resulü (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle buyurdu:

"Bilin ki zaman Yüce Allah'ın gökleri ve yeri yarattığı gündeki durumuna geri dönmüştür. Bir yıl on iki aydır. Bu aylardan dördü haram aylardır. Haram aylardan üçü peşpeşe gelir ki bunlar Zilka'de, Zilhicce ve Muharrem aylandır. Diğeri de Cemadiye'l-ahir ile Şaban ayı arasında olan Mudar kabilesinin Receb ayıdır ...

 

Müslim bunu Ebu Bekr b. Ebi: Şeybe kanalıyla rivayet etti.

Buhari ise bunu Muhammed b. el-Müsenna kanalıyla Abdulvehhab'dan .. rıvayet ettı'

 

Tahric: Ravileri güvenilirdir. - Müslim 2/1305 (29). - Buhari (4/74,5/ 126, 127,8/185, 186).

 

 

 

3525- Ali b. Ebi Talha bildiriyor: İbn Abbas: "Allah'a göre ayların sayısı on ikidir. Bunlardan dördü haram aylardır. Bu, dosdoğru bir nizamdır. Öyleyse o aylarda kendinize zulmetmeyin"[Tevbe 36] buyruğunu açıklarken şöyle dedi: "Yüce Allah: ''Bu aylarda kendinize zulmetmeyin'' buyurdu. Sonra bunlardan dört tanesini seçip haram aylar olarak belirledi ve bu aylarda işlenen bir günahın diğer aylara nazaran daha ağır olduğunu, bu aylarda yapılan ameli salihin diğer aylara nazaran daha değerli olduğunu bildirdi.''

 

Ravileri güvenilirdir. Ancak Ali b. Ebi Talha, İbn Abbas ile karşılaşmamıştır.

 

 

 

3526- Beyan der ki: Receb ayını zikrettiğimizde Kays b. Ebi Hazım'ın:

"İçimizdeki kutsallığından dolayı Cahiliye döneminde Receb ayını ''Asam (sağır)'' diye isimlendirirdik" dediğini işittim.

 

İsnadı zayıftır.

 

 

 

3527- Ebu Reca el-Utaridi der ki: Cahiliye döneminde Receb ayı girdiği zaman: "Keskin demirleri yere düşüren ay geldi" derdik. Sonrasında ay bitene kadar mızrak ve oklardaki demirleri söker atardık.

 

Ravileri güvenilirdir.

 

 

 

3528- Mehdi bir önceki hadisin aynısını zikretmiştir. Ancak rivayetinde:

"Ayın kutsallığından dolayı (ay bitene kadar mızrak ve oklardaki demirleri) sökerdik" ibaresi geçmiştir.

 

Buhari bunu Salt b. Muhammed kanalıyla Mehdi b. Meymun'dan Museylemetu'l-Kezzab'ın kıssasında bundan daha uzun bir metinle zikretmiştir.

 

Tahric: Ravileri güvenilirdir. - Buhari (5/119).

 

 

 

3529- 3529- İbn Abbas anlatıyor: Biz bir gün Ömer b. el-Hattab'ın yanında divanda iken oradan kılavuzuna zahmet veren kör ve topal olan bir adam geçti. Ömer adamın bu halini görüp şaşırınca: "Bunu tanıyan var mı?" diye sordu. Oradakilerden bir kişi: "Bu kişi Sabğa oğullarından kendisine Berik tarafından beddua edilmiş bir adamdır" dedi. Ömer: "Berik kimdir?" diye sorunca, adam: "Yemenli bir kişidir" dedi. -Başka biri rivayetinde: "Adı İyad'dır" ziyadesinde bulunmuştur- Ömer: "Sen bu olaya şahit oldun mu?" deyince, Adam: "Evet" dedi. Bunun üzerine adam Ömer'in yanına getirilince ona: "Seninle Sabğa oğulları arasında ne vardı?" diye sordu. Adam şöyle anlatmaya başladı: "Sabğa oğulları on iki kişiydiler. Bunlar cahiHye döneminde komşum olduktan sonra malımı yemeye ve namusuma dil uzatmaya başladılar. Onlardan Allah aşkına, akrabalık aşkına bunu yapmamalarını istedim. Ancak onlar aynı şeyleri yapmaktan geri durmadı. Ben de onları bıraktım. Haram ay geldiği zaman Allah'a şöyle dua ettim: "Allahım! Sana içten bir dua ediyorum Biri dışında Sabğa oğulları'nı helak et. Sonra da o adamı yatalak ve kör et. Sonra onu bizden birine muhtaç et."

 

Daha bir yıl geçmemişti ki bir kişi dışında hepsi helak oldu. O da işte gördüğün gibi ona bu şekilde zahmet vermektedir." Bunun üzerine Ömer: "Sübhanallah bu ibret verici ve şaşırtıcı bir şeydir" dedi. Oradakilerden başka bir kişi: "Ey müminlerin emiri! Sana bunun gibisini ve bundan daha fazla şaşırtıcı olan bir şeyi anlatayım mı?" deyince, Ömer: "Olur" dedi ve adam şöyle anlatmaya başladı: "Huza'alılardan bir grup kendilerinden olan birine komşu oldular ve onunla olan akrabalık bağlarını kesip ona kötü davranmaya başladılar. Adam Allah için böyle yapmamalarını istedi, ama onlar adamın hoşlanmayacağı şeyler yapmaktan geri durmadı. O da onları bıraktı. Haram ay geldiği zaman Allah'a şöyle dua etti: "Güven ve korku içinde bulunan her kişinin Rabbi olan Allahım!

 

Sana seslenen her kişinin sesini işiten Allahım! Huza'alılar gelip malımı aldı ve bir şey kalmadı Onlar bana hakkımı vermedi ve adaletli davranmadı. Onların sevenlerini toplayıp bir araya getir

Hepsini birden kötü bir şekilde yok edip bitir."

 

Bu kimseler bir kuyunun yanında kimi içinde, kimi yukarıda olup suyunu çekerken kuyu göç tü ve hepsinin mezarı oldu." Bunun üzerine Ömer: "Sübhanallah bu ibret verici ve şaşırtıcı bir şeydir" dedi. Oradakilerden başka bir kişi: "Ey müminlerin emiri! Sana bunun gibisini ve bundan daha fazla şaşırtıcı olan bir şeyi anlatayım mı?" deyince, Ömer:

"Olur" dedi ve adam şöyle anlatmaya başladı: "Huzeyl'den bir adam içinde bulunduğu kabileden bir akrabasına varis oldu. Kabiledeki bütün akrabaları öldü ve hepsine varis olup bir çok mal topladı. Sonra kendini ve malını savunmaları için kavminden olan ve kendisine Müemmil oğulları denilen bir grubun yanına gitti. Ancak onlar malının çokluğuna hased edip mallarını elinden aldılar. Sonra malını yemeye ve namusuna dil uzatmaya başladılar. Adam Allah için adil olmalarını istedi, ama onlar adamın hoşlanmayacağı şeyler yapmaktan geri durmadı. O da onları bıraktı. Haram ay geldiği zaman da Allah'a şöyle dua etti:

"Allahım! Müemmil oğullarını oldukça uzaklaştır sen benden,

Onları, başlarına kaya atarak veya orduyla yok etmeni isterim senden. Onları sevdiklerinin arasında mahvedip yok et

Onlar gibi olmayan Rebah'ı onlardan istisna et."

Bir gün bu kimseler bir dağın dibinde konaklamışken bir kaya yuvarlanarak önüne çıkan herkesi ezip geçti. Evlerini de yerle bir edip Rebah dışında onların hepsini öldürdü." Bunun üzerine Ömer: "Sübhanallah bu ibret verici ve şaşırtıcı bir şeydir" dedi. Oradakilerden başka bir kişi: "Ey müminlerin emiri! Sana bunun gibisini ve bundan daha fazla şaşırtıcı olan bir şeyi anlatayım mı?" deyince, Ömer: "Olur" dedi ve adam şöyle anlatmaya başladı: "Cahiliye döneminde Cüheyneli bir adam, Damra oğullarına komşu oldu. Damra oğullarından kendisine Rişe denilen biri vardı. Bu kişi Cüheyneli adamın yanına gelir ve her gelişinde adamın bir devesini keserdi. Adam bu konuda kavmi ile konuşunca: "Biz onu bıraktık, sen onu öldürebilirsin" dediler. Cuheyneli, adamın bundan vazgeçmediğini görünce onu bıraktı ve haram ay geldiği zaman da onun için Allah'a şöyle dua etti: "Rışe sadık mıdır Damra oğullarına karşı? t\lIah'ın kudreti yetmez mi sanki ona karşı? Devamlı günün başlangıcında veya ortasında gelir Elinde parlak bir kılıç veya bir bıçakla belirir

 

Kötü bir şekilde de bir devemi hep kesiverir. Allahım! Hakkıma tecavüz ediyorsa helak et onu Ona gözler önünde öyle bir şey gönder ki Mezarına geldiğinde bu şey yiyip yok etsin onu."

 

Daha bir yıl geçmeden Allah ona bir hayvanı musallat etti ve hayvan onu yedi."

Bunun üzerine Ömer şöyle dedi: "Sübhanallah bu ibret verici ve şaşırtıcı bir şeydir. Allah cahiliye döneminde insanları birbirinden kurtarmak için böyle yapmaktaydı. İslam geldiği zaman da cezayı kıyamet gününe bıraktı. Bu sebeple Allah Kitab'ında: "Doğrusu hüküm günü hepsinin bir arada bulunacağı gündür."[Duhan 40] "Bilakis kıyamet onlara vaad edilen asıl saattir ve o saat daha belalı ve daha acıdır.''[Kamer 46] ''Eğer Allah, yaptıkları yüzünden insanları (hemen) cezalandırsaydı, yeryüzünde hiçbir canlı yaratık bırakmazdı. Fakat Allah, onları belirtilmiş bir süreye kadar erteliyor"[Fatır 45] buyurmaktadır.

 

İçinde İbn Lehia'nın bulunmasından dolayı İsnadı zayıftır.

 

 

Beyhaki der ki: Muhammed b. İshak b. Yesar bunu Damra oğullarını zikretmeksizin Meğazi bölümünde İkrime kanalıyla İbn Abbas'tan rivayet etmiştir. Bu da İbn Lehia'nın rivayetini kesinleştirmektedir. Başka bir yolla Şihab b. Hiraş'tan rivayet edildiğine göre Nusayr b. Ebi'l-Eş'as rivayetinde: "Ömer b. el-Hattab yemin ederek kör adama baktı ... " demiş ve söz konusu hadisi aktarmıştır. Bu konuda münker olarak rivayet edilen hadislerden biri de bir sonraki hadistir.

 

 

 

3530- Selman el-Farisi der ki: Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle buyurdu:

"Receb ayında bir gündüz ile gece var ki bu gündüzü oruçla geceyi de ibadetle geçiren kişi yüz yıl oruç tutup yüz yıl ibadet etmiş gibi sevap alır, Bu gündüz ile gece de Receb ayının son üç günündedir, Yüce Allah da Muhammed'i bu ayda gönderdi"

Bir sonraki hadiste de başka bir isnadla bundan daha zayıf bir şekilde zikredilmiştir.

 

İsnadı zayıftır,

 

 

 

3531 - Enes'in bildirdiğine göre Allah Resulü (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle buyurmuştur: "Receb ayında bir gece var ki bu gecede ibadet te bulunan kişiye yüz yıllık iyilik sevabı yazılır, Bu gece de Receb ayının son üç günü içindedir, Bu gecede her rekatında Fatiha Suresi ile Kur'an 'dan bir sure okuyan, her iki rekatta teşehhüdde bulunup sonunda selam veren, sonrasında yüz defa: ''Allah'ın her türlü eksiklikten tenzih ederim. Hamd ancak Allah'a mahsustur. Allah'tan başka ilah yoktur. Allah büyükler büyüğüdür'' diyen, yüz defa bağışlanma dileyen, yüz defa Peygambere salavat getiren ve o gecenin sabahına da oruçlu başlayan kişi Allah'a isyan olan bir konuda olmadıktan sonra dünya ve ahiretine yönelik edeceği her türlü duaya Yüce Allah icabet eder."

 

İsnadı zayıftır.

 

 

 

3532- Enes b. Malik der ki: Resulullah {Sallallahu aleyhi ve Sellem} şöyle buyurdu:

"Aylar içinde Yüce Allah'ın seçtiği ay Receb ayıdır. Bu ay Allah'ın ayıdır. Receb ayma gereken saygıyı gösteren kişi Yüce Allah'a gereken saygıyı göstermiş demektir. Yüce Allah da kendisine gereken saygıyı gösteren kişiyi Naim Cenneti'ne sokar, büyük rızasına mazhar kılar. Şaban ayı da benim ayımdır. Şaban ayma gereken saygıyı gösteren kişi bana gereken saygıyı göstermiş demektir. Bana gereken saygıyı gösteren kişinin de kıyamet gününde öncüsü ve azığı olurum. Ramazan ayı ise ümmetimin ayıdır. Ramazan ayma gereken saygıyı gösteren, bu ayda haram kılman şeylere riayet edip haddini aşmayan, bu aym gündüzlerini oruçla gecelerini de ibadetle geçiren, bütün uzuvlarını haram olan şeylerden koruyan kişi Ramazan ayından, Allah'ın kendisinden hesabını soracağı tek bir günahı dahi olmadan çıkar."

 

İsnadı zayıftır.

 

 

Beyhaki der ki: Bu, tamamıyla münker bir isnaddır. Enes kanalıyla bundan başka bir hadis zikredilmiştir. Ancak ben münker olduğundan şüphe ettiğim hadisleri değil de uydurma olduğunu bildiğim hadislerden hoşlanmadığım için onu zikretmedim. Allah rahmetiyle bizi bağışlasın. Bir sonraki hadis şöyledir:

 

 

 

3533- İbn Abbas'ın bildirdiğine göre Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem), Receb ayının tümünü oruçlu geçirmeyi yasaklamıştır.

 

Tahric: İsnadı zayıftır. İbn Mace 1/554 (1743).

 

Davud b. Ata bunu bu şekilde zikretmiştir ve güçlü bir ravi değildir. Bu bölümün başında İbn Abbas kanalıyla Resulullah'ın (Sallallahu aleyhi ve Sellem) böyle yapması konusunda bir rivayette bulunmuştuk. Ancak yapma fiili nehyetme diye tahrif edildi. En doğrusunu Allah bilir.

 

 

 

3534- Enes der ki: Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem), Receb ayı girdiği zaman:

"Allahım! Receb ve Şaban ayını bize bereketli kılıp bizi Ramazan ayına kavuştur" diye dua ederdi. Ayrıca: "Cuma gecesi parlak bir gece ve cuma günü ak bir gündür" buyururdu.

Ziyad en-Numeyri bunu rivayette tek kalmıştır. Zaide b. Ebi'r-Rukad da bunu Ziyad en-Numeyrı kanalıyla rivayet etti.

Buhari der ki: "Zaide b. Ebi'r-Rukad'ın, Ziyad en-Numeyri kanalıyla rivayet ettiği hadisler münkerdir."

 

Bir sonraki konu için aşağıdaki link’e tıklayın:

 

Şaban Ayında Oruç