Receb Ayının Zikre Tahsis Edilmesi |
3519- Osman b. Hakim der
ki: Said b. Cübeyr'e Receb ayında oruç
tutmayı sorduğumda şu
karşılığı verdi: "İbn Abbas'ın bana bildirdiğine göre Resulullah
(Sallallahu aleyhi ve Sellem), Recep ayında öyle peşpeşe oruç tutardı ki bu
ayın tümünü oruçlu geçirecek sanırdık. Yine bu ayda oruca öyle peşpeşe ara
verirdi artık bu ayda hiç oruç tutmayacak sanırdık."
Müslim bunu Sahih'te
Osman b. Hakim kanalıyla rivayet etti.
Tahric: Ravileri
güvenilirdir. - Müslim 1/811,812 (178, 179, 180) ve Buhari (2/244).
3520- Abdulaziz b.
Said'in, babasından bildirdiğine göre Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem)
şöyle buyurmuştur: "Receb ayında bir gün oruç tutan kişi, bütün bir yılı
oruçlu geçirmiş gibi sevap alır. Bu aydan yedi gün oruç tutan kişiye
Cehennemden yedi kapı da kendisine kapanır. Bu aydan sekiz gün oruç tutan
kişiye Cennetin sekiz kapısı da açılır. Bu aydan on gün oruç tutan kişi, Yüce
Allah'tan ne dilerse ona verilir. Bu aydan on beş gün oruç tutan kişiye gökten
birisi: ''Geçmiş günahların bağışlandı. Amellerine devam et. Geçmişte
yaptıkların kötülükler de iyiliğe çevrildi'' diye seslenir. Bu aydan daha fazla
oruç tutan kişiye de Yüce Allah'ın ihsanı daha fazla olur. Nuh peygamber Recep
ayında gemiye bindi. Hem kendisi oruç tuttu, hem de beraberinde olanlara oruç
tutmalarını söyledi. Gemi onlarla altı ay boyunca, Muharrem ayının on'una kadar
yol aldı. ''
Beyhaki der ki:
"Yanımda Receb ayında her gün yapılan zikir hakkında başka bir hadis daha
vardır. Ancak uydurma hadis olduğu için tahricini yapmadım."
Tahric: İsnadı zayıftır.
Taberani, M. el•Kebir 6/83,84 (5538).
3521- Amir b. Şibl der
ki: Ebu Kılabe'nin: "Cennette Receb ayından oruç tutanlar için özel bir
saray vardır" dediğini işittim.
Beyhaki der ki: Rivayet
Ebu Kılabe'nin sözüdür. Ebu Kılabe de tabiundan biridir. Böylesi bir durumda
olan kişi de bunu ancak vahyin nazil oluşu sırasında bulunan kişilerden naklen
söyleyebilir Muvaffakiyet Allah'tandır.
3522- Ebu Hureyre'nin
bildirdiğine göre Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem), Ramazan dışında
sadece Receb ile Şaban aylarında oruç tutardı.
İsnadı zayıftır.
İsnadı zayıftır. Bu
konuda ravileri meçhul ve zayıf olan münker hadisler zikredilmiştir. Ben de
onları zikretmekten Allah'a sığınırım. Bunlardan bir kısmı daha önce geçmiştir
ve bir tanesi bir sonraki hadistir.
3523- Hz. Aişe der ki:
Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle buyurdu: "Recep ayı
Allah'ın ayıdır ve Asam (Sağır ay) olarak isimlendirilir. Cahiliye döneminde
Receb ayı girdiği zaman bitene kadar silahlarını asıp kaldırırlardı. Bu ayda
insanlar uyuduğu zaman yollar güvenli olur, kimse kimselerden korkmazdı. ..
İsnadı zayıftır.
Bu hadiste rivayet
edilen, tarihte ilim ehli yanında meşhur bir hadistir.
Haram aylarda durum
burada zikredildiği gibiydi. Bu hadisin münker olması hadisin Resulullah'a
(Sallallahu aleyhi ve Sellem) dayandırılması ve kendisinden rivayet edilmesidir.
islam'ın ilk döneminde de bu aylarda savaş yapılmazdı. Sonra Yüce Allah bütün
vakitlerde müşrikler ile savaşmaya izin verdi. Sadece haram ayların haramlılığı
kaldı. Bu aylarda iyiliğin de kötülüğün de karşılığı katlanarak verilir. Yüce
Allah bu aylarda kötülükleri ve zulmü daha fazla menetmek için bu ayları has
olarak haram kıldı ve: "Allah'a göre ayların sayısı on ikidir. Bunlardan
dördü karam aylardır. Bu dosdoğru bir nizamdır. Öyleyse o aylarda kendinize
zulmetmeyin. Topyekun sizinle savaşan putperestlerle siz de topyekun
savaşın"[Tevbe 36] buyurdu. Bu sebeple Şafii haram aylarda hata ile
öldüren kişinin cezasını ağırlaştırmıştır. Bu konuda ibn Ömer ve ibn Abbas
kanalıyla rivayetler de vardır.
3524- Ebu Bekre
bildiriyor: Allah Resulü (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle buyurdu:
"Bilin ki zaman
Yüce Allah'ın gökleri ve yeri yarattığı gündeki durumuna geri dönmüştür. Bir
yıl on iki aydır. Bu aylardan dördü haram aylardır. Haram aylardan üçü peşpeşe
gelir ki bunlar Zilka'de, Zilhicce ve Muharrem aylandır. Diğeri de
Cemadiye'l-ahir ile Şaban ayı arasında olan Mudar kabilesinin Receb ayıdır ...
Müslim bunu Ebu Bekr b.
Ebi: Şeybe kanalıyla rivayet etti.
Buhari ise bunu Muhammed
b. el-Müsenna kanalıyla Abdulvehhab'dan .. rıvayet ettı'
Tahric: Ravileri
güvenilirdir. - Müslim 2/1305 (29). - Buhari (4/74,5/ 126, 127,8/185, 186).
3525- Ali b. Ebi Talha
bildiriyor: İbn Abbas: "Allah'a göre ayların sayısı on ikidir. Bunlardan
dördü haram aylardır. Bu, dosdoğru bir nizamdır. Öyleyse o aylarda kendinize
zulmetmeyin"[Tevbe 36] buyruğunu açıklarken şöyle dedi: "Yüce Allah:
''Bu aylarda kendinize zulmetmeyin'' buyurdu. Sonra bunlardan dört tanesini
seçip haram aylar olarak belirledi ve bu aylarda işlenen bir günahın diğer
aylara nazaran daha ağır olduğunu, bu aylarda yapılan ameli salihin diğer
aylara nazaran daha değerli olduğunu bildirdi.''
Ravileri güvenilirdir.
Ancak Ali b. Ebi Talha, İbn Abbas ile karşılaşmamıştır.
3526- Beyan der ki:
Receb ayını zikrettiğimizde Kays b. Ebi Hazım'ın:
"İçimizdeki
kutsallığından dolayı Cahiliye döneminde Receb ayını ''Asam (sağır)'' diye
isimlendirirdik" dediğini işittim.
İsnadı zayıftır.
3527- Ebu Reca
el-Utaridi der ki: Cahiliye döneminde Receb ayı girdiği zaman: "Keskin
demirleri yere düşüren ay geldi" derdik. Sonrasında ay bitene kadar mızrak
ve oklardaki demirleri söker atardık.
Ravileri güvenilirdir.
3528- Mehdi bir önceki
hadisin aynısını zikretmiştir. Ancak rivayetinde:
"Ayın
kutsallığından dolayı (ay bitene kadar mızrak ve oklardaki demirleri)
sökerdik" ibaresi geçmiştir.
Buhari bunu Salt b.
Muhammed kanalıyla Mehdi b. Meymun'dan Museylemetu'l-Kezzab'ın kıssasında
bundan daha uzun bir metinle zikretmiştir.
Tahric: Ravileri
güvenilirdir. - Buhari (5/119).
3529- 3529- İbn Abbas anlatıyor:
Biz bir gün Ömer b. el-Hattab'ın yanında divanda iken oradan kılavuzuna zahmet
veren kör ve topal olan bir adam geçti. Ömer adamın bu halini görüp şaşırınca:
"Bunu tanıyan var mı?" diye sordu. Oradakilerden bir kişi: "Bu
kişi Sabğa oğullarından kendisine Berik tarafından beddua edilmiş bir
adamdır" dedi. Ömer: "Berik kimdir?" diye sorunca, adam:
"Yemenli bir kişidir" dedi. -Başka biri rivayetinde: "Adı
İyad'dır" ziyadesinde bulunmuştur- Ömer: "Sen bu olaya şahit oldun
mu?" deyince, Adam: "Evet" dedi. Bunun üzerine adam Ömer'in
yanına getirilince ona: "Seninle Sabğa oğulları arasında ne vardı?"
diye sordu. Adam şöyle anlatmaya başladı: "Sabğa oğulları on iki
kişiydiler. Bunlar cahiHye döneminde komşum olduktan sonra malımı yemeye ve
namusuma dil uzatmaya başladılar. Onlardan Allah aşkına, akrabalık aşkına bunu
yapmamalarını istedim. Ancak onlar aynı şeyleri yapmaktan geri durmadı. Ben de
onları bıraktım. Haram ay geldiği zaman Allah'a şöyle dua ettim: "Allahım!
Sana içten bir dua ediyorum Biri dışında Sabğa oğulları'nı helak et. Sonra da o
adamı yatalak ve kör et. Sonra onu bizden birine muhtaç et."
Daha bir yıl geçmemişti
ki bir kişi dışında hepsi helak oldu. O da işte gördüğün gibi ona bu şekilde
zahmet vermektedir." Bunun üzerine Ömer: "Sübhanallah bu ibret verici
ve şaşırtıcı bir şeydir" dedi. Oradakilerden başka bir kişi: "Ey
müminlerin emiri! Sana bunun gibisini ve bundan daha fazla şaşırtıcı olan bir
şeyi anlatayım mı?" deyince, Ömer: "Olur" dedi ve adam şöyle
anlatmaya başladı: "Huza'alılardan bir grup kendilerinden olan birine
komşu oldular ve onunla olan akrabalık bağlarını kesip ona kötü davranmaya
başladılar. Adam Allah için böyle yapmamalarını istedi, ama onlar adamın
hoşlanmayacağı şeyler yapmaktan geri durmadı. O da onları bıraktı. Haram ay
geldiği zaman Allah'a şöyle dua etti: "Güven ve korku içinde bulunan her
kişinin Rabbi olan Allahım!
Sana seslenen her
kişinin sesini işiten Allahım! Huza'alılar gelip malımı aldı ve bir şey kalmadı
Onlar bana hakkımı vermedi ve adaletli davranmadı. Onların sevenlerini toplayıp
bir araya getir
Hepsini birden kötü bir
şekilde yok edip bitir."
Bu kimseler bir kuyunun
yanında kimi içinde, kimi yukarıda olup suyunu çekerken kuyu göç tü ve hepsinin
mezarı oldu." Bunun üzerine Ömer: "Sübhanallah bu ibret verici ve
şaşırtıcı bir şeydir" dedi. Oradakilerden başka bir kişi: "Ey
müminlerin emiri! Sana bunun gibisini ve bundan daha fazla şaşırtıcı olan bir
şeyi anlatayım mı?" deyince, Ömer:
"Olur" dedi ve
adam şöyle anlatmaya başladı: "Huzeyl'den bir adam içinde bulunduğu
kabileden bir akrabasına varis oldu. Kabiledeki bütün akrabaları öldü ve
hepsine varis olup bir çok mal topladı. Sonra kendini ve malını savunmaları
için kavminden olan ve kendisine Müemmil oğulları denilen bir grubun yanına
gitti. Ancak onlar malının çokluğuna hased edip mallarını elinden aldılar.
Sonra malını yemeye ve namusuna dil uzatmaya başladılar. Adam Allah için adil
olmalarını istedi, ama onlar adamın hoşlanmayacağı şeyler yapmaktan geri
durmadı. O da onları bıraktı. Haram ay geldiği zaman da Allah'a şöyle dua etti:
"Allahım! Müemmil
oğullarını oldukça uzaklaştır sen benden,
Onları, başlarına kaya
atarak veya orduyla yok etmeni isterim senden. Onları sevdiklerinin arasında
mahvedip yok et
Onlar gibi olmayan
Rebah'ı onlardan istisna et."
Bir gün bu kimseler bir
dağın dibinde konaklamışken bir kaya yuvarlanarak önüne çıkan herkesi ezip
geçti. Evlerini de yerle bir edip Rebah dışında onların hepsini öldürdü."
Bunun üzerine Ömer: "Sübhanallah bu ibret verici ve şaşırtıcı bir şeydir"
dedi. Oradakilerden başka bir kişi: "Ey müminlerin emiri! Sana bunun
gibisini ve bundan daha fazla şaşırtıcı olan bir şeyi anlatayım mı?"
deyince, Ömer: "Olur" dedi ve adam şöyle anlatmaya başladı:
"Cahiliye döneminde Cüheyneli bir adam, Damra oğullarına komşu oldu. Damra
oğullarından kendisine Rişe denilen biri vardı. Bu kişi Cüheyneli adamın yanına
gelir ve her gelişinde adamın bir devesini keserdi. Adam bu konuda kavmi ile
konuşunca: "Biz onu bıraktık, sen onu öldürebilirsin" dediler.
Cuheyneli, adamın bundan vazgeçmediğini görünce onu bıraktı ve haram ay geldiği
zaman da onun için Allah'a şöyle dua etti: "Rışe sadık mıdır Damra
oğullarına karşı? t\lIah'ın kudreti yetmez mi sanki ona karşı? Devamlı günün
başlangıcında veya ortasında gelir Elinde parlak bir kılıç veya bir bıçakla
belirir
Kötü bir şekilde de bir
devemi hep kesiverir. Allahım! Hakkıma tecavüz ediyorsa helak et onu Ona gözler
önünde öyle bir şey gönder ki Mezarına geldiğinde bu şey yiyip yok etsin
onu."
Daha bir yıl geçmeden
Allah ona bir hayvanı musallat etti ve hayvan onu yedi."
Bunun üzerine Ömer şöyle
dedi: "Sübhanallah bu ibret verici ve şaşırtıcı bir şeydir. Allah cahiliye
döneminde insanları birbirinden kurtarmak için böyle yapmaktaydı. İslam geldiği
zaman da cezayı kıyamet gününe bıraktı. Bu sebeple Allah Kitab'ında:
"Doğrusu hüküm günü hepsinin bir arada bulunacağı gündür."[Duhan 40]
"Bilakis kıyamet onlara vaad edilen asıl saattir ve o saat daha belalı ve
daha acıdır.''[Kamer 46] ''Eğer Allah, yaptıkları yüzünden insanları (hemen) cezalandırsaydı,
yeryüzünde hiçbir canlı yaratık bırakmazdı. Fakat Allah, onları belirtilmiş bir
süreye kadar erteliyor"[Fatır 45] buyurmaktadır.
İçinde İbn Lehia'nın
bulunmasından dolayı İsnadı zayıftır.
Beyhaki der ki: Muhammed
b. İshak b. Yesar bunu Damra oğullarını zikretmeksizin Meğazi bölümünde İkrime
kanalıyla İbn Abbas'tan rivayet etmiştir. Bu da İbn Lehia'nın rivayetini
kesinleştirmektedir. Başka bir yolla Şihab b. Hiraş'tan rivayet edildiğine göre
Nusayr b. Ebi'l-Eş'as rivayetinde: "Ömer b. el-Hattab yemin ederek kör
adama baktı ... " demiş ve söz konusu hadisi aktarmıştır. Bu konuda münker
olarak rivayet edilen hadislerden biri de bir sonraki hadistir.
3530- Selman el-Farisi
der ki: Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle buyurdu:
"Receb ayında bir
gündüz ile gece var ki bu gündüzü oruçla geceyi de ibadetle geçiren kişi yüz
yıl oruç tutup yüz yıl ibadet etmiş gibi sevap alır, Bu gündüz ile gece de
Receb ayının son üç günündedir, Yüce Allah da Muhammed'i bu ayda gönderdi"
Bir sonraki hadiste de
başka bir isnadla bundan daha zayıf bir şekilde zikredilmiştir.
İsnadı zayıftır,
3531 - Enes'in
bildirdiğine göre Allah Resulü (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle buyurmuştur:
"Receb ayında bir gece var ki bu gecede ibadet te bulunan kişiye yüz
yıllık iyilik sevabı yazılır, Bu gece de Receb ayının son üç günü içindedir, Bu
gecede her rekatında Fatiha Suresi ile Kur'an 'dan bir sure okuyan, her iki
rekatta teşehhüdde bulunup sonunda selam veren, sonrasında yüz defa: ''Allah'ın
her türlü eksiklikten tenzih ederim. Hamd ancak Allah'a mahsustur. Allah'tan
başka ilah yoktur. Allah büyükler büyüğüdür'' diyen, yüz defa bağışlanma
dileyen, yüz defa Peygambere salavat getiren ve o gecenin sabahına da oruçlu
başlayan kişi Allah'a isyan olan bir konuda olmadıktan sonra dünya ve ahiretine
yönelik edeceği her türlü duaya Yüce Allah icabet eder."
İsnadı zayıftır.
3532- Enes b. Malik der
ki: Resulullah {Sallallahu aleyhi ve Sellem} şöyle buyurdu:
"Aylar içinde Yüce
Allah'ın seçtiği ay Receb ayıdır. Bu ay Allah'ın ayıdır. Receb ayma gereken
saygıyı gösteren kişi Yüce Allah'a gereken saygıyı göstermiş demektir. Yüce
Allah da kendisine gereken saygıyı gösteren kişiyi Naim Cenneti'ne sokar, büyük
rızasına mazhar kılar. Şaban ayı da benim ayımdır. Şaban ayma gereken saygıyı
gösteren kişi bana gereken saygıyı göstermiş demektir. Bana gereken saygıyı
gösteren kişinin de kıyamet gününde öncüsü ve azığı olurum. Ramazan ayı ise
ümmetimin ayıdır. Ramazan ayma gereken saygıyı gösteren, bu ayda haram kılman
şeylere riayet edip haddini aşmayan, bu aym gündüzlerini oruçla gecelerini de
ibadetle geçiren, bütün uzuvlarını haram olan şeylerden koruyan kişi Ramazan
ayından, Allah'ın kendisinden hesabını soracağı tek bir günahı dahi olmadan
çıkar."
İsnadı zayıftır.
Beyhaki der ki: Bu,
tamamıyla münker bir isnaddır. Enes kanalıyla bundan başka bir hadis
zikredilmiştir. Ancak ben münker olduğundan şüphe ettiğim hadisleri değil de
uydurma olduğunu bildiğim hadislerden hoşlanmadığım için onu zikretmedim. Allah
rahmetiyle bizi bağışlasın. Bir sonraki hadis şöyledir:
3533- İbn Abbas'ın
bildirdiğine göre Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem), Receb ayının tümünü
oruçlu geçirmeyi yasaklamıştır.
Tahric: İsnadı zayıftır.
İbn Mace 1/554 (1743).
Davud b. Ata bunu bu şekilde
zikretmiştir ve güçlü bir ravi değildir. Bu bölümün başında İbn Abbas kanalıyla
Resulullah'ın (Sallallahu aleyhi ve Sellem) böyle yapması konusunda bir
rivayette bulunmuştuk. Ancak yapma fiili nehyetme diye tahrif edildi. En
doğrusunu Allah bilir.
3534- Enes der ki:
Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem), Receb ayı girdiği zaman:
"Allahım! Receb ve
Şaban ayını bize bereketli kılıp bizi Ramazan ayına kavuştur" diye dua
ederdi. Ayrıca: "Cuma gecesi parlak bir gece ve cuma günü ak bir
gündür" buyururdu.
Ziyad en-Numeyri bunu
rivayette tek kalmıştır. Zaide b. Ebi'r-Rukad da bunu Ziyad en-Numeyrı
kanalıyla rivayet etti.
Buhari der ki:
"Zaide b. Ebi'r-Rukad'ın, Ziyad en-Numeyri kanalıyla rivayet ettiği
hadisler münkerdir."
Bir sonraki konu için aşağıdaki link’e
tıklayın: