Aşure Gününün Zikre Tahsis Edilmesi |
3498- İbn Abbas der ki:
Allah Resulü (Sallallahu aleyhi ve Sellem), Medine'ye hicret ettiği zaman Yahudiler
Aşure gününde oruç tutuyorlardı. Onlara: "Bu günde neden oruç
tutuyorsunuz?" diye sorunca: "Bu büyük günde Yüce Allah, Musa'yı
kurtarıp Firavun'u denizde boğmuştur. Hz. Musa şükür olarak bu günde oruç
tutardı. Onun için biz de tutuyoruz" dediler. Bunun üzerine Allah Resulü:
"Biz Musa peygambere sizden daha yakınız" buyurdu. Sonrasında
Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) hem kendisi bu günde oruç tuttu, hem
de ashabının bu günde oruç tutmalarını istedi.
Buhari ve Müslim bunu
Sahih'lerinde Süfyan b. Uyeyne kanalıyla rivayet ettiler.
Tahric: İsnadı sahihtir.
- Buhari (2/251, 4/126) ve Müslim 1/795, 796 (127, 128).
3499- Muavviz b.
Afri'nın kızı Rubeyyi' der ki: Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem), Aşure
gününde Medine'nin çevresinde ikamet eden Ensarlılara: "Bu günde oruçlu
olarak güne başlayan orucunu tamamlasm, oruçlu olmayan da günün kalan kısmını
oruçlu geçirsin" şeklinde haber gönderdi.
Ravileri güvenilirdir.
Humeyd rivayetinde şu
ziyade yer almıştır: "Daha sonrasında bu günde oruç tutar, küçük
çocuklarımıza da oruç tuttururduk. Çocuklarımızla Mescid'e gittiğimizde
yanımıza yünden yapılmış oyuncak da götürürdük. Çocuklar yemek için ağlamaya
başladıklarında bu oyuncağı ellerine verir iftar saatine kadar oyalardık."
Buhari ve Müslim bunu
Sahih'lerinde Bişr b. Mufaddal kanalıyla rivayet ettiler. - Buhari (2/242) ve
Müslim 1/798, 799 (136,137).
3500- Abdullah b. Ömer
der ki: Hz. Peygamber (yanında Aşure günü zikredilince): "Bu günün orucunu
tutmak isteyen tutsun, tutmak istemeyen de tutmasın" buyurdu.
Buhari ve Müslim bunu
Sahih'lerinde Leys kanalıyla bir başkası da Nafi' kanalıyla rivayet etti.
Tahric: İsnadı sahihtir.
- Buhari (2/226, 250, 251, 5/154) ve Müslim 1/792, 793, 795 (113, 116,
118,119,121, 126).
3501- İbn Abbas der ki:
''Resulullah (s.a.v.)'in Aşure günü ile Ramazan ayı dışında diğer günlerden
üstün tutarak oruçlu geçirmeye çalıştığı başka bir günü daha bilmiyorum.''
Ravileri güvenilirdir.
Buhari ve Müslim bunu
Sahi'h'lerinde İbn Uyeyne kanalıyla zikretmişlerdir. - Buhari (2/251) ve Müslim 1/797 (131).
3502- İbn Abbas'ın
bildirdiğine göre Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem):
"Ramazan ayı ile
Aşure günü dışında oruç konusunda bir günün diğer bir güne herhangi bir
üstünlüğü yoktur" buyurmuştur.
Tahric: İsnadı zayıftır.
İbn Adiy, el-Kamil (5/1962) ve Taberani, M. el-Kebir 11/126,127 (11252, 11253).
3503- Ebu Katade der ki:
Resulullah'a (Sallallahu aleyhi ve Sellem), Aşure gününde tutulan oruç hakkında
sorulunca, Allah Resulü (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "(Böylesi bir günde
tutulan oruç,) bir yılm günahlarına ketaret olur" buyurdu. Arefe gününde
tutulan oruç hakkında sorulunca da: "Böylesi bir günde tutulan oruç, bir
önceki ve bir sonraki yıl olmak üzere kişinin iki yıllık günahlarına ketaret
olur" buyurdu.
Tahric: Ravileri
güvenilirdir. Abdürrezzak, Musannef 4/284, 285, 286 (7827, 7832), Ahmed, Müsned
(5/304) ve Abd b. Humeyd, Muntehab 1/207 (194).
Yahya el-Kattan bunu bu şekilde
Sevri kanalıyla rivayet etti. - Abdürrezzak, Musannef4/284, 285 (7827),4/286
(7832), Ahmed, Müsned (5/296, 304), Abd b. Humeyd, el-Muntehab 1/207 (194) ve
Nesai, S. el-Kübra (9/241).
3504- Ebu Katade der ki:
Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Aşure gününde tutulan oruç bir
yılın günahlarına kefaret olur. Arefe gününde tutulan oruç ise bir önceki ve
bir sonraki yıl olmak üzere kişinin iki yıllık günahlarına kefaret olur"
buyurdu.
Tahric: İsnadında
tanımadığım birravi vardır. Nesai, S. el-Kübra (9/271).
Cerir bunu Mansur
kanalıyla rivayet etti. Ama isnadında: "Harmele b. İyas eş-Şeybani'nin,
Ebu Katade'den veya Ebu Katade'nin azatlısından, onun da Ebu Katade'den
bildirdiğine göre" demiştir. Ancak rivayetler içinde en sahih olanı daha
önce 3484. hadiste geçtiği üzere Abdullah b. Ma'bed ezZimmanı, Ebu Katade
kanalıyla şeklinde olan rivayettir.
Halimi der ki:
"Bize bildirilene göre büyük günahlardan sakınılması durumunda beş vakit
namazdan her biri kendinden önceki vakitle kendisi arasında işlenen günahlara,
cuma namazı daha önceki cuma ile kendisi arasında işlenen günahlara kefaret
olur. Buna göre beş vakit namazlardan her biri kendinden önceki vakitle kendisi
arasında, cuma namazı, daha önceki cuma ile kendisi arasında, sonra Ramazan orucu
önceki Ramazan'dan o ana kadar, sonra Arefe günü orucu önceki Arefe gününden o
güne kadar, sonra Aşure günü orucu önceki Aşure gününden o güne kadar olan
kötülükleri ne kadar olursa olsun büyük günahlardan sakınılması halinde hepsine
kefaret olur.
Bunların böylesi bir
değeri varsa, kişinin ne kadar günahı varsa, bunlar onları siliyor demektir.
Eğer kefaret ödemeyi gerektiren günahları yok ise o zaman bunlar kişinin
derecesinin yükselmesine sebep olur. Bu da: "Abdest temizliktir"
veya: "Abdest pisliği giderir" veya: "Köle azad etmek
(günahlara) kefarettir" denilmesi gibidir. Eğer kişinin temizleneceği bir
şeyi varsa abdest onu temizler veya kefaret ödemesi gereken bir şey varsa
bunlar ona kefaret olur. Eğer abdesti varsa alacağı abdest veya kefaret ödemesi
gerekmediği halde köle azat etmesi onun için ibadet, fazilet, iyilik olarak
yazılır ve sevabını alır."- Haliıni, el-Minhac (2/296, 297).
Sonrasında Halimi
açıklamalarına devam eder.
3505- Esved b. Yezid der
ki: "Resulullah'ın (Sallallahu aleyhi ve Sellem), Kufe'de bulunan ashabı
içinde Ali b. Ebi Talib ile Ebu Musa el-Eş'ari'den daha fazla Aşure gününde
oruç tutulmasını söyleyen kimseleri görmedim."
Tahric: Ravileri
güvenilirdir. İbnu'l-Ca'd, Müsned 2/912 (2618), Tayalisi, Müsned (sh. 168),
Abdürrezzak, Musannef4/287 (7836) ve İbn Ebi Şeybe, Musannef(3/56). '
Bir sonraki konu için aşağıdaki link’e
tıklayın:
Muharrem Ayının
Dokuzuncu Gününü Onuncu Günle Birlikte Oruçlu Geçirmek