ŞUABU’L-İMAN

23.ŞU’BE: ORUÇ

 

Kadir Gecesini Ramazan Ayının Son On Günündeki Tekli Gecelerde Aramak

 

3399- Hz. Aişe bildiriyor: Allah Resulü (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Kadir gecesini Ramazan ayının son on günündeki tekli (yirmi bir, yirmi üç, yirmi beş, yirmi yedi. yirmi dokuzuncu) gecelerde arayınız" buyurdu.

 

Buhari bunu Kuteybe kanalıyla İsmail b. Cafer'den rivayet etti.

 

Tahric: İsnadı sahihtir ve ravileri güvenilirdir. - Buhari (2/254).

 

 

 

3400- Ebu Said el-Hudri der ki: Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem), Ramazan ayının ortasındaki on günü itikafta geçirirdi. Yine bir Ramazan ayında itikafa girdi. Her yıl itikafından çıktığı yirmi birinci günün gecesinde cemaate şöyle buyurdu: "Benimle birlikte itikafa girenler aym son on gününü de itikafta geçirsinler. Kadir gecesinin hangi günde olduğunu gördüm, ama bana unutturuldu. Bu gecenin sabahında su ve çamurun içinde secde ettiğimi de gördüm. Siz de bu geceyi Ramazan ayının son on günü içinde ve tekli günlerin gecelerinde arayın." Aynı gecede de yağmur yağdı. Mescid'in tavanı ağaç dallarıyla kapatılmış olduğu için yağmur suları Mescid'in içine de girdi. Yirmi birinci günün sabahında namaz sonrası Resulullah'ın (Sallallahu aleyhi ve Sellem) yüzüne baktığımda alnı ile burnunun su ve çamura bulanmış olduğunu gördüm.

 

Buhari bunu Sahih'te İbn Ebi Uveys kanalıyla Malik'ten rivayet etti.

 

Tahric: Ravileri güvenilirdir. - Buhari (2/255, 256).

 

Buhari ve Müslim bunu başka bir yolla Yezid b. el-Had kanalıyla: "Resulullah'ın (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Kadir gecesinin hangi gecede olduğu gösterildi, ama bana unutturuldu. Bu gecenin sabahında su ve çamurun içinde secde ettiğim de gösterildi" buyurdu. Yirmi üçüncü gece yağmur yağdı. Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) namaz kıldırıp bize doğru dönünce alnı ile burnunun su ve çamura bulanmış olduğunu gördüm" şeklinde rivayet ettiler. Abdullah b. Uneys buna muhalefet etmiştir. - Buhari (2/254) ve Müslim 1/824, 825 (214,216).

 

 

 

3401- Ancak Abdullah b. Uneys te bu gecenin yirmi üçüncü gece olduğunu söylerdi.

 

Müslim bunu Sahih'te Ali b. Haşrem kanalıyla rivayet etti.

 

Tahric: Ravileri güvenilirdir. - Müslim 1/827 (218).

 

 

 

3402- Abdullah b. Uneys el-Cüheni der ki: Resulullah'a (Sallallahu aleyhi ve Sellem):

"Ey Allah'ın Resulü! Benim evim Mescid'e uzak bir yerde. Bana bir gece söyle de o gece (Kadir gecesi için) Mescid'e geleyim" dediğimde, Allah Resulü (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Ramazan ayının yirmi üçüncü gecesinde gel" buyurdu.

 

Abdullah b, Uneys'e yetişmeyen Ebu Nadr dışındaki ravileri güvenilirdir.

 

Malik bunu Ebu'n-Nadr kanalıyla bu şekilde mürsel olarak zikretmiştir.

Başka iki yolla da zikredilmiştir - Ebu Davud 2/108 (1380),

 

İbn Abdullah b, Uneys bunu babasından mevsul olarak rivayet etti, Bunlardan birinde de Abdullah b. Uneys, Kadir gecesini: "Hangi gecededir?" diye sorunca, Allah Resulü (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Yirmi ikinci gecededir" buyurmuştur. Sonra: "Veya bir sonraki gecedir (yirmi üçüncü gece)" buyurmuştur. Bu sebeple bu konuda kesin bir şey yoktur.

 

 

 

3403- Zühri der ki: Damra b. Abdillah b. Uneys'e: "Kadir gecesi konusunda Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) babana ne dedi?" diye sorduğumda, Damra şu karşılığı verdi: Babam şehir dışında köyde oturan birisiydi. Resulullah'a (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Ey Allah'ın Resulül Bana bir gece söyle de o gece (Kadir gecesi için) Mescid'e geleyim" deyince, Hz. Peygamber: "(Ramazan ayının) yirmi üçüncü gecesinde gel" karşılığını verdi. Babam oradan ayrılınca da Allah Resulü (Sallallahu aleyhi ve Sellem) diğer Müslümanlara: "Kadir gecesini (Ramazan ayının) son on günü içinde araym" buyurdu.

 

Tahric: Ravileri güvenilirdir. Ebu Davud 2/107, 108 (1379).

 

 

 

3404- Abdullah b. Ömer bildiriyor: Resulullah'ın (Sallallahu aleyhi ve Sellem) ashabından bazıları rüyalarında Kadir gecesinin Ramazan'ın son yedi günü içinde olduğunu gördüler. Bunun üzerine Hz. Peygamber (Sallallahu aleyhi ve Sellem):

"Kadir gecesinin Ramazan ayının son yedi günü içinde olduğu konusunda rüyalarınızın tevafuk ettiğini görüyorum. Bu geceyi bekleyenler onu son yedi gün içinde arasınlar" buyurdu.

 

Buhari ve Müslim bunu Malik kanalıyla rivayet ettiler.

 

Tahric: İsnadı sahihtir. - Buhari (2/253) ve Müslim 1/823, 824 (205).

 

 

 

3405- Ubade b. es-Samit der ki: Hz. Peygamber (Sallallahu aleyhi ve Sellem), Kadir gecesının hangi günde olduğunu bize bildirmek üzere çıktı. Müslümanlardan iki kişi bir konuda çekişince, Allah Resulü (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle buyurdu: "Ben size Kadir gecesinin hangi günde olduğunu bildirmek için çıkmıştım. Ama Müslümanlardan filan kişi ile filan kişi bir konuda çekiştiği için bu bilgi benden alındı. Belki de böylesi sizin için daha hayırlıdır. Siz onu (Ramazan ayından geriye kalan) dokuzuncu (yirmi birinci), yedinci (yirmi üçüncü) ve beşinci (yirmi beşinci) gecelerde arayın. ''

 

Buhari bunu Sahih'te Humeyd kanalıyla rivayet etti.

 

Tahric: İsnadı sahihhr. - Buhari (ı/18).

 

 

 

3406- Ubade b. es-Samit bildiriyor: Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem), Kadir gecesinin hangi günde olduğunu ashabına bildirmek üzere çıktı. Ancak Müslümanlardan iki kişi aralarında çekişince, Allah Resulü (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle buyurdu: "Ben size Kadir gecesinin hangi günde olduğunu bildirmek için çıkmıştım. Ama iki kişi aralarında çekiştiği için bu bilgi benden alındı. Siz onu Ramazan ayının son on günü içinde; geriye kalan yedinci (yirmi üçüncü) veya dokuzuncu (yirmi birinci) veya beşinci (yirmi beşinci) gecelerde arayın. ''

İkrime bunu aynı mana ile İbn Abbas kanalıyla rivayet etti.-.''

 

Tahric: Ravileri güvenilirdir. Ahmed, Müsned (5/213).

 

 

 

3407- İbn Abbas bildiriyor: Allah Resulü (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Kadir gecesini Ramazan ayının son on günü içerisinde; geriye kalan dokuzuncu (yirmi birinci), yedinci (yirmi üçüncü) ve beşinci (yirmi beşinci) gecelerde arayın" buyurdu.

 

Buhari bunu Musa b. İsmail kanalıyla rivayet etti.

 

Ebu Bekre Nufey' bunu bu mana ile daha uzun bir metinle rivayet etti.

 

Tahric: Biyografisini bulamadığım Beyhaki'nin hocası Ebu'I-Kasım Abdulazız b. Abdillah et-Tacir dışındaki ravileri güvenilirdir. - Buhari (2/254).

 

 

 

3408- Abdurrahman b. Cevşen, babasından bildiriyor: Ebu Bekre'nin yanında Kadir gecesi konusu açılınca: "Ben, Kadir gecesini Ramazan ayının son on günü içerisinde; geriye kalan dokuzuncu (yirmi birinci) veya yedinci (yirmi üçüncü) veya beşinci (yirmi beşinci) veya üçüncü (yirmi yedinci) gecelerde veya son (yirmi dokuzuncu) gecesinde aramaktayım" dedi. Bunun içindir ki Ebu Bekre, Ramazan ayının ilk yirmi gününde diğer günler gibi namazını kılardı, ancak son on günde kendini daha fazla ibadete verirdi.

 

Tahric: Ravileri güyenilirdir. Tirmizi3 / 160 (794).

 

 

Beyhaki der ki: "Burada dokuzuncu geceden kasıt Ramazan ayının yirmisinden sonra geriye kalan günlerden dokuzuncu (yirmi dokuzuncu) gece de olabilir. Bu durumda verilen diğer günler için de aynı şey geçerli olur. Bunun hangisi olduğu konusu da bu geceyi Ramazan ayının son on günü içindeki tekli gecelerde arama konusunda daha önce gelen iki rivayete dayanmaktadır. Bundan kasıt, Ramazan ayının yirmi ikinci veya yirmi dördüncü gecesi de olabilir. Bu durumda verilen diğer günler için de aynı şey geçerli olur. Yani sayısı verilen geceden bir sonraki gece olmasıdır. Ebu Nadra'nın Ebu Said el-Hudrı'den zikrettiği bir sonraki rivayet de buna delalet etmektedir."

 

 

 

3409- Ebu Said el-Hudri der ki: Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle buyurdu: "Kadir gecesini Ramazan ayının son on günü içerisinde: dokuzuncu, yedinci ve beşinci gecelerde arayın "

 

Ravileri güvenilirdir.

 

 

Ravi Ebu Nadra der ki: Ebu Said'e: "Ey Ebu Said! Sayılar konusunu siz bizden daha iyi bilirsiniz" dediğimde: "Evet, biliriz" karşılığını verdi. "O zaman dokuzuncu, yedinci ve beşinci gecelerden kasıt nedir?" diye sorduğumda: "Yirmi birinci gece geçtiği zaman ondan sonraki gece (son) dokuzuncu gecedir. Yirmi üçüncü gece geçtiği zaman ondan sonraki gece (son) yedinci gecedir. Yirmi beşinci gece geçtiği zaman da ondan sonraki gece beşinci gecedir" dedi.

 

Müslim bunu Muhammed b. el-Musenna kanalıyla daha uzun bir metinle rivayet etti. - Müslim, Sahıh 1/826,827 (217).

 

Bunu es-Sünenü 'l-Kübra'da ali bir isnadla zikrettim. Ebu Zer bunu bu mana ile bir sonraki hadiste geçtiği üzere aktarmıştır. 

 

 

 

3410- Ebu. Zer der ki: Ramazan ayında Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) ile birlikte' oruca başladık. Ayın geriye kalan yedinci gecesine yani yirmi dördüne kadar bize gece namazı kıldırmadı. Ancak yirmi dördüncü gecede gecenin üçte biri geçene kadar bizlere namaz kıldırdı. Diğer gün olan yirmi beşinci gecede ise bize gece namazı kıldırmadı. Ayın geriye kalan beşinci gecesinde yani yirmi altıncı gecede gecenin yarısı geçene kadar bizlere namaz kıldırdı. "Ey Allah'ın Resulü! Gecenin kalan kısmını da nafile ibadetle geçirsek olmaz mı?" diye sorduğumda, Allah Resulü: "Hayır! Kişi imam gidene kadar onunla birlikte namaz kıldığı zaman kendisine gecenin tümünü ibadet le geçirmiş gibi sevap yazılır" buyurdu. Diğer gün yani ayın yirmi yedinci gecesinde bize gece namazı kıldırmadı. Ayın yirmi sekizinci gecesi olunca Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) ailesini de getirdi ve bizlere gece namazı kıldırdı. Bu gece neredeyse sahur vaktini geçecek kadar namaz kıldık. Ramazan ayının kalan günlerinde ise bize gece namazı kıldırmadı.

 

Tahric: Ravileri güvenilirdir. Ebu Davud 2/105 (1375), Tirmizi 3/169 (806), Nesai, Kıyamü'l-Leyl (3/202) ve İbn Mace 1/420 (1327).

 

 

Beyhaki der ki: "Saymaya ayın sonundan başlanması durumunda bu geceyi Ramazan ayının son on günü içindeki tekli gecelerde arama konusunda daha önce gelen iki rivayete muvafık olunabilir. Belki de Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) Kadir gecesinin, saymaya Ramazan ayının son on gününün başından başlamak suretiyle tekli gecelerde olduğunu bildiği bir yılda bu sözü söylemiştir. Bundan dolayı müslümanları Kadir gecesini bu gecelerde bu sıralamayla aramaya teşvik etmiştir. Başka bir yılda ise Kadir gecesinin, saymaya Ramazan ayının son on gününün sonundan başlamak suretiyle tekli gecelerde olduğunu bildiği bir yılda bu sözü söylemiştir. Bu yılda da müslümanları Kadir gecesini bu gecelerde bu sıralamayla aramaya teşvik etmiştir.

 

Ebu Kılabe'den gelen bir rivayette ise bu gecenin Ramazan ayının son o günü arasında dolaştığı bildirilmiştir. Böylesi bir durumda Kadir gecesi bir yıl yirmi birinci gecede iken başka bir yıl başka bir günde olabilir.

 

Bunu söyleyenler bu gecenin faziletinin Kur'an'ın ve Allah'ın izniyle meleklerin inişinden sonra olduğunu da söylemişlerdir. Zikredilen geceler arasında hangi gece olduğu konusunda da ihtilaf edilmiştir. Kişi amelini bu geceye denk getirdiği zaman da amelinin karşılığını kat kat fazlasıyla alır. Ubey b. Ka'b ise bu gecenin yirmi yedinci gece olduğu görüşündedir."

 

 

 

3411- Zir b. Hubeyş der ki: Ubey b. Ka'b'a Kadir gecesini sordum. Ubey bu gecenin Ramazan ayının yirmi yedinci gecesi olduğuna dair emin bir şekilde yemin etti. Ona: "Ey Ebu'l-Munzir! Bunu neye dayanarak söylüyorsun?" diye sorduğumda, Ubey: "Resulullah'ın (Sallallahu aleyhi ve Sellem) bize bildirdiği alamete dayanarak söylüyorum. Hz. Peygamber (Sallallahu aleyhi ve Sellem) bu konuda: "Güneş doğar. ancak ıŞığı parlak değil sönük olur" karşılığını verdi.

 

Müslim bunu Süfyan kanalıyla rivayet etti.

 

Ravileri güvenilirdir. - Müslim 1/828 (220), (180).

 

Bu rivayet de bu geceye yönelik istidli'ıl babındandır. Zira başka günlerde de Güneş'in ışıklarının bu şekilde olduğu görülmüştür. Resuluilah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) Kadir gecesinin sabahında Güneş ışıklarının bu şekilde olduğunu görmüş ve bunu dile getirmiştir.

 

 

 

3412- İbn Abbas der ki: Hz. Ömer'in yanında idim. Yanında arkadaşları da bulunmaktaydı. Onlara: "Resulullah'ın (Sallallahu aleyhi ve Sellem): ''Kadir gecesini son on günün tekli gecelerinde arayın'' buyruğu hakkında ne dersiniz? Sizce bu gece hangi gecedir?" diye sordu. İçlerinden biri: "Bu gece Ramazan ayının yirmi birinci gecesidir" dedi. Başka biri: "Yirmi üçüncü gecedir" dedi. Başka biri: " Yirmi beşinci gecedir" dedi. Başka biri de: "Yirmi yedinci gecedir" dedi. Ben de susmuş onları dinliyordum. Ömer bana: "Sen neden konuşmuyorsun?" diye sorunca, ben: "Onlar konuşmalarını bitirene kadar konuşmamamı istemiştin" karşılığını verdim. Ömer: "Seni konuşmak için buraya davet ettim" deyince de şu cevabı verdim: "Yüce Allah'ın yedi gök ile yerden bir o kadarını yaratması, insanı yedi aşamada yaratması, yedi tür bitki yaratması gibi yedi rakamını çokça zikrettiğini işittim." Ömer: "Bildiğim şeyleri bana söyledin. Ancak yedi tür bitki konusunu bilmiyordum, o nedir?" diye sorunca, şöyle dedim: "Yüce Allah: "Sonra yeryüzünü iyice yardık. Orada taneler, üzümler, yoncalar, zeytinler, hurmalıklar, sık ağaçlı bahçeler, meyveler ve çayırlar ortaya çıkardık"[Abese 26-31] buyurur. Sık ağ aç lı bahçelerden kasıt, hurma ve diğer ağaçlarla dolu olan bahçelerdir. çayırlardan kasıt da insanların yemediği, sadece ehli ve yabani hayvanların yediği bitkilerdir."

Ömer bu cevabımı duyunca oradakilere: "Henüz genç olan şunun gibi cevap veremiyor musunuz?" dedi ve bana dönüp şöyle devam etti: "Vallahi ben de bu konuda senin gibi düşünüyorum."

 

Tahric: Ahmed b. Abdikebbar el-Utaridi dışındaki ravileri güvenilirdir. İbn Huzeyme 3/322, 323 (2172), Hakim, Müstedrek (1/437, 438), Muhammed b. Nasr, Kıyamu'l-Leyl (sh. 182, 183), Beyhaki, Sünen (4/313) ve İbnEbi Şeybe, Musannef(2/513).

 

 

Beyhaki der ki: Bu rivayet de bu geceye yönelik istidlal babındandır.

İkrime bunu İbn Abbas kanalıyla zikretmiş ve şöyle demiştir: "Ben: "Benim bu konuda bilgim var ve sanırım tam olarak hangi gecede olduğunu biliyorum" dediğimde, Ömer: "Hangi gecede?" diye sordu. "Ramazan ayının son on günü içinden ya geçen yedinci (yirmi yedinci) ya da geriye kalan yedinci (yirmi üçüncü) gecedir" dedim. Ömer: "Böyle olduğunu nereden biliyorsun?" diye sorunca şöyle dedim: "Yüce Allah yedi kat gök ile yedi kat yer yaratmıştır. Yedi gün yaratmış, tüm zamanı da yedi gün (bir hafta) arasında döndürüp durmaktadır. İnsanı yedi aşamada yaratmış ve yiyeceğini de yedi şeyde kılmıştır. Secdede iken yedi uzvumuz yere değmektedir. Kabe'nin etrafında yedi defa dönülür ve zikredilen bazı sebeplerden dolayı da şeytana yedi taş atılır."

 

 

 

3413- İbn Abbas der ki: Hz. Ömer, Resulullah'ın (Sallallahu aleyhi ve Sellem) ashabından bazılarını çağırdı ve onlara Kadir gecesini sordu. Sonunda bu gecenin Ramazan ayının son on günü içinde olduğu konusunda ittifak ettiler. Ben de: "Benim bu konuda bilgim var ve sanırım tam olarak hangi gecede olduğunu biliyorum" dedim. Sonrasında ravi söz konusu hadisi aktarıp şu ifadeyi de eklemiştir: "Ömer bunları duyunca: ''Bizim aklımıza gelmeyen şeyler senin aklına gelmiş'' dedi."

 

Tahric: Ravileri güvenilirdir. Abdürrezzak, Musannef 4/246, 247 (7679), Taberani, M. el-Kebir 10/322 (10618), Beyhaki, Sünen (4/313) ve İbn Huzeyme, Sahih 3/324 (2174).

 

 

 

3414- İbn Abbas bildiriyor: Adamın biri Hz. Peygamber'e (Sallallahu aleyhi ve Sellem) geldi ve: "Ey Allah'ın Resulü! Yaşlı biriyim ve gece kıyamına katkmak bana güç geliyor. Katkmam için bir gece söyle de belki Yüce Allah o geceyi Kadir gecesine denk getirir" dedi. Bunun üzerine Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Yedinci (yirmi üçüncü) gecede kalk" buyurdu.

 

Tahric: İsnadı kavi değildir. Ahmed, Müsned (1/240), İbn Adiy, el-Kamil (6/2426), Muhammed b. Nasr, Kıyamu'l-Leyl (sh. 185) ve Beyhaki, Sünen (4/312,313).

 

 

 

3415- Ebu Yahya b. Ebi Meserre der ki: "Ramazan'ın yirmi yedinci gecesinde Kabe'yi tavaf ettiğimde meleklerin de havada Kabe'nin çevresinde tavaf ettiklerini gördüm."

 

Ravileri güvenilirdir.

 

 

 

3416- Abde b. Ebi Lubabe der ki: "Ramazan'ın yirmi yedinci gecesinde deniz suyundan içtiğimde onun tatlı su gibi olduğunu gördüm."

 

Ravileri güvenilirdir.

 

 

 

3417- Eyyub b. Halid der ki: "Deniz yolculuğunda iken Ramazan ayının yirmi üçüncü gecesinde (cünüp oldum ve) deniz suyuyla yıkandığımda onun tatlı su gibi olduğunu gördüm."

 

İsnadı zayıftır.

 

Beyhaki der ki: Bize bildirilene göre Abdullah b. Mes'ud: "Yıl boyunca gece kıyamına kalkan kişi bu geceyi idrak eder" derdi. - Beyhaki, Sünen (4/312).

 

Yine bize bildirilene göre Abdullah b. Mes'ud: "Kadir gecesini (Ramazan ayında) son yedi gün içinde arayın. Bu gecenin sabahında Güneş dolunay gibi doğar" demiştir. - İbn Ebi Şeybe, Musannef (3/75,76).

 

Başka bir yolla İbn Mes'ud'dan bildirildiğine göre, Allah Resulü (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Kadir gecesini Ramazan ayının on yedinci, yirmi birinci ve yirmi üçüncü gününde arayın" buyurmuştur.

Bütün bunları es-Sünenü'l-Kübra'da da zikrettik.

 

 

 

3418- Havt el-Abdi der ki: Zeyd b. Erkam'a, Kadir gecesi sorulunca istisna etmeksizin ve bir şüpheye düşmeksizin: "Kadir gecesi (Ramazan'da) on dokuzuncu gecedir" dedi ve: "Eğer Allah'a ve hakkı batıldan ayıran o günde, iki topluluğun karşılaştığı günde kulumuza indirdiğimize inanıyorsanız' ayetini okudu.

 

Tahric: İsnadı zayıftır. Buhari, Tarih M. el-Kebir (1/2/91).

 

 

Beyhaki der ki: Diğer yıl bize bildirilene göre Allah Resulü (Sallallahu aleyhi ve Sellem), Kadir gecesini ikinci on günde arardı. Sonra kendisine son on günde olduğu gösterildi. Ancak son on günün hangi gününde olduğunu unuttu.

Halimi der ki: "Bu haberler de Resulullah'ln (Sallallahu aleyhi ve Sellem), Kadir gecesinin hangi gecede olduğunu biliyor olduğunu, ancak bunu bildirmesine izin verilmediğini göstermektedir. Bu sebeple sonradan bu kendisine unutturulmuştur. Eğer öyle bir izin verilseydi insanlar bunu bilir ve diğer tekli geceleri bırakıp sadece o geceyi ihya ederlerdi. Oysa şimdi tekli gecelerin tümünü ihya etmekte ve ona tevafuk etmekteler.

Abdullah (b. Mes'ud) insanların bu şekilde hareket etmelerini ister ve: "Yıl boyunca gece kıyamına kalkan kişi bu geceyi idrak eder" derdi. Ubey b. Ka'b der ki: Valiahi Ebu Abdirrahman (Abdullah b. Mes'ud) bu gecenin Ramazan ayında olduğunu bilmektedir. Fakat insanların o geceye güvenmelerini önlemek için bunu bildirmemiştir. Ancak bu gecenin hangi gecede olduğu Allah Resulü'ne (Sallallahu aleyhi ve Sellem) unutturulmuştur. Yoksa Resulullah'a (Sallallahu aleyhi ve Sellem) din hakkında sorulacak ve Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) bildiği halde haber vermeme durumunda kalacaktı. Zira Allah Resulü'nün (Sallallahu aleyhi ve Sellem) hamuru insanların en cömerdi ve en iyisi olarak yoğrulmuştur. Allah, Resulullah'ın (Sallallahu aleyhi ve Sellem) ümmetine olan şefkatini ve bilgisi dahilinde olan bir şey hakkında kendisine sorulduğunda bunu gizli tutmanın kendisine ağır geleceğini bildiği için bu gecenin hangi gecede olduğu kendisine unutturulmuştur. Böylece bu konu hakkında kendisine sorulduğunda yanında olan bir bilgiyi gizlememiş olacaktır. En doğrusunu Allah bilir. - Halimi, el-Minhac (2/383, 384).

 

 

 

3419- İbn Abbas'ın bildirdiğine göre Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem), Kadir gecesi konusunda: "Kadir gecesi pırıl pırıl ve tertemizdir. Ne sıcak ne de soğuktur. Bu gecenin sabahında Güneş kırmızı renkte ve sönük bir şekilde doğar" buyurmuştur.

 

Tahric: İsnadı zayıftır. Ebu Nuaym, Ahbar lsbehan (2/26). Muhammed. b. Nasr, Kıyamü'l-Leyl (186), İbn Huzeyme, Sahih 3/331, 332 (2192) ve Bezzar,Müsned 1/485,486 (1034).

 

 

 

3420- Beyhaki der ki: Muaviye b. Yahya'nın, Zührı: kanalıyla Muhammed b. Ubade b. es-Samit'ten, onun da babasından bildirdiğine göre Allah Resulü (Sallallahu aleyhi ve Sellem), Kadir gecesinin fazileti konusunda: "Kadir gecesinin alameti; tertemiz, pırıl pırıl, sakin, ne sıcak ne de soğuk bir gece olmasıdır ve sanki içinde parlidayan bir Ay var gibidir. Bu gecenin sabahında Güneş pürüzsüz, net ve şuasız bir şekilde doğar" buyurdu.

Her iki isnadında da zayıflık vardır.

 

İsnadı zayıftır.

 

 

 

3421- Abdullah b. Abbas bildiriyor: Resulullah'ın (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle buyurduğunu işittim: "Şüphesiz ki cennet. seneden seneye Ramazan ayının girmesiyle süslenir. Ramazan ayının ilk gecesinde Arş'ın altından kendisine Musire denilen bir rüzgar eser. Bu rüzgar cennet ağaçlarının yapraklarını, kapı kanatlarının halkalarını hareket ettirir. işitenlerin daha güzelini asla duymadıkları bir ses işitilir. Cennet hurileri gelir ve cennetin yüksek köşklerinin arasında durarak: ''Allah'tan (bize) talip olacak kimse yok mu? Onunla bizi evlendirsin'' diye seslenirler. Sonra huriler: ''Ey cennetin Rıdvan'ı! Bu gece ne gecesidir?'' diye sorarlar. O da: ''Buyurun'' diyerek onlara karşılık verir ve: ''Bu gece Ramazan ayının ilk gecesidir. Bu gece Muhammed'in ümmetinden oruç tutanlara cennetin kapılan açıldı'' der. Yüce Allah: ''Ey Rıdvan! Cennetlerin kapılarını aç. Ey Maliki Muhammed'in ümmetinden oruç tutanlara karşı Cehennemin kapılarını kapat. Ey Cibril! Yeryüzüne in ve şeytanların azgınlarını zincirlere vur, onları bukağılarla bağla. Sonra da onları denize at ki Habibim Muhammed'in ümmeti aleyhine oruçlarını bozmasınlar'' buyurur.

 

Yine Yüce Allah, Ramazan ayının her bir gecesinde bir münadiye, üç defa: ''Dua edip isteyen yok mu? Ona istediğini vereyim. Tövbe eden yok mu? Onun tövbesini kabul edeyim. Mağfiret dileyen yok mu? Ona mağfiret edeyim. Zengin olana, yoksul olmayana, zulmetmeden ödeyene kim borç verir?'' diye seslenmesini emreder.

 

Yüce Allah'ın, Ramazan ayının her günü if tar vaktinde, hepsi de cehenneme girmeyi hak eden, ancak cehennemden azat ettiği bir milyon azatlısı vardır. Ramazan ayının son günü oldu mu Yüce Allah o günde ayın başından sonuna kadar azat ettiği kadarını daha azat eder. Kadir gecesi olduğunda Yüce Allah, Cibril'e emir verir, o da beraberlerinde yeşil sancak bulunan meleklerden kalabalık bir toplulukla birlikte iner. Bu bayrağı Kobe'nin damma dikerler. Cibril'in yüz kanadı vardır. Bu yüz kanadın iki kanadını sadece o gecede açar ve doğudan batıya her yeri kaplar. Cibril bu gece melekleri teşvik eder, onlar da ayakta duran, oturan, namaz kılan, zikreden herkese selam verirler. Onlarla tokalaşırlar, dualarına: ''Amin'' derler. Böylece tan yeri ağarana kadar bu şekilde devam eder. Tan yeri ağardığı zaman Cibril: ''Ey melekler topluluğu! Artık dönüyoruz, artık dönüyoruz'' der. Melekler: ''Ey Cibril! Allah, Muhammed ümmetinden olan müminlerinin ihtiyaçlarını ne yaptı?'' diye sorarlar. Cibril: ''Bu gece Allah onlara (rahmet bakışıyla) baktı ve onları affetti. Dört kimse bunların dışındadır'' der."

 

Biz: "Ey Allah'ın Resulü! Bu dört kişi kimlerdir?" dediğimizde, Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Sürekli içki içen, anne babasına karşı asi olan, akrabalık bağını koparan ve müşahin olandır" buyurdu. Biz: "Ey Allah'ın Resulü! Müşahin ne demektir?" dediğimizde, Hz. Peygamber (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şu karşılığı verdi: "O kişi kin besleyen kimsedir. Ramazan bayramı gecesi olduğunda bu geceye: ''Mükafat Gecesi'' adı verilir. Bayram sabahı Yüce Allah. melekleri her yerleşim yerine gönderir. Onlar da yeryüzüne inerler. Yol ağızlatında durarak cinler ve insanlar dışında Yüce Allah'ın yarattığı bütün mahlukatın duyacakları bir sesle: ''Ey Muhammed ümmeti! Haydi, kerim, bağışı pek çok pek büyük günahları atfeden bir Rabbin huzuruna çıkmız'' diye seslenirler. Namaz kılacakları yere çıktıklarında Yüce Allah, meleklere: ''Ücretle tutulan bir işçi işini yapıp bitirdi mi onun karşılığı nedir?'' buyurur. Melekler: ''ilahımız! Efendimiz! Ona verilecek karşılık, kendisine ücretini eksiksiz vermendir'' derler. Bunun üzerine Yüce Allah: ''Ey meleklerim! Sizleri şahit tutuyorum ki: benim onlarınRamazan ayındaki oruçlarına ve kıidıkları namazlarına karşılık vereceğim sevap. benim rızam ve mağfiretim olacaktır'' buyurur.

 

Yine Allah şöyle buyurur: ''Ey kullarım! Benden isteyiniz. izzetim ve Celalime yemin olsun ki bugün siz bu kalabalık halinizle ohiretiniz için her ne isterseniz mutlaka vereceğim. Eğer dünyalık isterseniz (sizin için hayırlı olup olmadığına) bakarım. izzetim ve Celalime yemin olsun ki siz benim gözetimim altında olduğunuzu bilerek davrandığınız sürece yaptığınız hatalarınızı örteceğim. izzetim ve Celalime yemin olsun ki sizi perişan etmeyeceğim, hak sahipleri arasında sizi rezil rüsva etmeyeceğim. Haydi, günahlarınız bağışlanmış olarak geri dönünüz. Siz Beni razı ettiniz, ben de sizden razı oldum.'' Ramazan ayından sonra if tar edince Yüce Allah'ın bu ümmete verdikleri sebebiyle melekler sevinir ve birbirleriyle müjdeleşirler. "

 

İsnadı zayıftır ve munkatı' bir hadistir.

 

 

 

3422- Hz. Ali der ki: VAllahi Ömer b. el-Hattab'ı Ramazan ayında gece ibadetine teşvik eden benim. Ömer'e, yedinci kat semada adına Haziratu'l-Kuds denilen ilahi bir mekan olduğunu, bu mekanda adlarına Ruh -başka bir lafızda Ruhaniyyun- denilen meleklerin bulunduğunu, Kadir gecesinde bu meleklerin yeryüzüne inmek için Rablerinden izin istediğini, izin verilip indiklerinde de içinde namaz kılınan her mescide veya karşılaştıkları her bir kişiye dua ettiklerini, bu dualarla insanların bereketlere nail olduğunu haber verdim.

Ravi der ki: Ömer, Ali'ye: "Ey Ebu'l-Hasan! Bu berekete nail olmaları için insanları namaza teşvik etmelidir" dedi ve Müslümanların gece namazına kalkmalarım söyledi.

 

İsnadı zayıftır.

 

 

 

3423- Esbağ b. Nubate der ki: Ali b. Ebi Talib: "Vallahi Ömer b. el-Hattab'ı Ramazan ayında gece ibadetine teşvik eden benim" dedi. Kendisine: "Ey müminlerin emiri! Bu nasıl oldu?" diye sorulunca da şöyle dedi: Ömer'e, yedinci kat semada adına Hazıratu'l-Kuds denilen ilahi bir mekan olduğunu, bu mekanda adlarına Ruh (başka bir lafızda Ruhaniyyun) denilen meleklerin bulunduğunu, Kadir gecesinde bu meleklerin yeryüzüne inmek için Rablerinden izin istediğini, izin verilip indiklerinde de içinde namaz kılınan her mescide veya karşılaştıkları her bir kişiye dua ettiklerini, bu dualarla insanların bereketlere nail olduğunu anlattığımda, Ömer: "İnsanlara hayrı bildirmemiz gerekmez mi?" dedi ve Müslümanların gece namazına kalkmalarını söyledi.

 

İsnadı zayıftır.

 

 

Beyhaki der ki: Bu, Ubeyd b. ishak el-Attar kanalıyla Seyf b. Ömer'den zikredilen bir rivayettir. Bu daha önceki müsned hadisle sahih olmakla birlikte Kadir gecesi meleklerin (yeryüzüne) inerek Müslümanlara selam verdiklerinin, onlara bağışlanma dilediklerinin haber verilmesidir. Allah'ın Kitab'ında da indikleri ve selam verdikleri beyan edilmektedir. Allah fazileti ve rahmetiyle bizi bu gecenin bereketine, o meleklerin bağışlanma diledikleri ve selam verdikleri kişilerden olmaya nail olanlardan eylesin.

 

 

 

3424- Ebu İshak bildiriyor: Şa'bi: "(Melekler ve Ruh o gecede, Rablerinin izniyle) her türlü iş için iner dururlar. O gece, tan yerinin ağarmasına kadar bir esenliktir"[Kadir 4,5] ayetlerini açıklarken: "Bundan kasıt meleklerin şafak sökene dek mescidlerde bulunanlara esenlik dilemesidir" demiştir.

 

Ravileri güvenilirdir. 

 

 

 

3425- A'meş'in bildirdiğine göre Mücahid: "O gece, tan yerinin ağarmasına kadar bir esenliktir''[Kadir 5] ayetini açıklarken: "Bu gece esenliktir, zira sabaha dek şeytan ne bir kötülük yapabilir, ne de birilerini rahatsız edebilir" demiştir.

 

Ravileri güvenilirdir.

 

 

 

3426- Hz. Aişe der ki: Allah Resulü'ne (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Ey Allah'ın Resulü! Şayet denk getirirsem Kadir gecesinde nasıl dua edeyim?" diye sorduğumda, Hz. Peygamber şöyle buyurdu: "Şu duayı yap: "Allahım' Sen ki affedicisin. Affetmeyi seversin, beni de affet."

 

Yezid rivayetinde: "(Hz. Aişe'nin sorusu üzerine ona) Allah Resulü'nün (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Üç defa (şu du ayı yap)" dediğini biliyorum" ibaresi geçmiştir.

 

Tahric: Ravileri güvenilirdir. Tirmizi 5/534 (3513), Nesai, Amelu'l-Yevm ve'l-Leyle (765, 873) ve İbn Mace 2/1265 (3850).

 

 

 

3427- Müminlerin annesi Hz. Aişe der ki: "Ey Allah'ın Resulü! Şayet bilirsem (denk getirirsem) Kadir gecesinde Rabbimden ne isteyip nasıl dua edeyim?" diye sorduğumda, Hz. Peygamber şöyle buyurdu: "Şu duayı yap: "Allahım! Sen ki affedicisin. Affetmeyi seversin, beni de affet. ''

 

Tahric: İsnadının bir zararı yoktur. Nesai, Amelu'l-Yevm ve'l-Leyle (875).

 

 

 

3428- Hz. Aişe: "Şayet Kadir gecesinin hangi gece olduğunu bilseydim böylesi bir gecede Yüce Allah'tan afiyetten başka bir şey istemezdim" demiştir.

 

Tahric: İsnadı zayıftırve sahih bir senede zikredilmiştir. İbn Ebi Şeybe, Musannef (10/206).

 

 

 

3429- Ebu Amr b. Ebi Cafer el-HM der ki: Ebu Osman Said b. İsmail'in kendi meclisinde ve başka meclislerde de çokça: "Affet" dediğini işittim. Sonra şöyle derdi: "Ey affeden! Beni affet. Hayatta iken beni affet. Ölüm anımda beni affet, mezarda beni affet. Diriliş günü beni affet. Sahifelerin uçuştuğu anda beni affet. Kıyainet gününde beni affet. Hesap münakaşasında beni affet. Sırat köprüsünü geçerken beni affet. Mizan'da beni affet. He durumda beni affet. Ey affeden! Beni affet."

 

Ravileri güvenilirdir.

 

Ebu Ömer der ki: Ebu Osman vefat ettikten sonra (biri tarafından) rüyada görülüp kendisine: "Dünyadaki amellerinden hangisi ile fayda gördün?" denildiğinde: "Affet, Affet, demekle" karşılığını verdi.  Lafız Ebu Abdullah'ın lafzıdır.

 

 

 

 

 

3430- Said b. el-Müseyyeb der ki: "Her kim Kadir gecesinde yatsı namazında cemaatte hazır bulunursa o geceden payını almış olur.''

 

Tahric: Malik'e kadar olan isnadı sahihtir.

 

 

 

3431- Hz. Ali der ki: "Ramazan ayı boyunca yatsı namazlarını kılan kişi bu ayın gece kıyamını yapmış gibi olur.''

 

İsnadı zayıftır.

 

Ravi der ki: Sanırım burada cemaatle kılınan yatsı namazı kastedilmektedir.

Bu konuda merfa olarak bir hadis zikredilmiştir. ibn Huzeyme kitabında bunun tahricini yapmıştır.

 

 

 

3432- Ebu Hureyre'nin bildirdiğine göre Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem):

"Ramazan aYi boyunca yatsi namazını cemaatle kılan kişi. Kadir gecesini idrak etmiş olur" buyunnuştur.

Başka bir yolla bir sonraki rivayette de zikredilmiştir.

 

Tahric: İsnildında meçhul bir ravi vardır. İbn Huzeyme, Sahih 3/333 (2195) ve Zehebi, el-Mizan (3/85).

 

 

 

3433- Enes b. Malik'in bildirdiğine göre Allah Resulü (Sallallahu aleyhi ve Sellem):

"Ramazan ayı boyunca akşam ve yatsı namazını cemaatle kılan kişi. Kadir gecesinden nasibini tam olarak almış olur" buyurmuştur.

 

İsnildı zayıftır.

 

 

 

3434- Hz. Aişe'nin bildirdiğine göre Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Ramazan ayı salim olursa bütün sene salim olur. Cuma günü salim olursa diğer bütün günler salim olur" buyurmuştur.

 

Beyhaki der ki: Bu hadis Hişam kanalıyla sahih değildir. Ebu Muti' el-Hakem b. Abdullah el-Belhi zayıfbiridir.

 

İsnadı zayıftır.

 

 

 

3435- Bu hadis Abdulaziz b. Eban Ebu Halid el-Kureşi kanalıyla Süfyan'dan bilinmektedir. Bu da tamamıyla zayıfbir hadistir.

Ebu Ahmed b. Adiy der ki: Bu hadis Sevri kanalıyla batıldır ve aslı yoktur. İbrahim b. Said: "Ebu Halid el-Kureşi" demiş ve zayıf olduğunu söylememiştir.

 

Tahric: İsnadı zayıftır. İbn Adiy, el-Kamil (5/1926, 1927) ve Ebu Nuayın, Hilye (7/140).

 

Bir sonraki konu için aşağıdaki link’e tıklayın:

 

İki Bayram Gecesi ve Günü