İki Bayram Gecesi ve Günü |
3426- Enes b. Malik der
ki: Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Medine'ye geldiğimde Medinelilerin
eğlenip oynadıkları iki günleri vardi. şüphesiz ki Allah size bu günlerin
yerine daha hayırlı olan Kurban ve Ramazan Bayramı günlerini verdi"
buyurdu.
Tahric: Ravileri
güvenilirdir. Ebu Davud 1/675 (1134) ve Nesai (3/179).
3437- Enes b. Malik der
ki: Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) Medine'ye geldiğinde Medinelilerin
eğlenip aynadıkları iki günleri vardı. Allah Resulü (Sallallahu aleyhi ve
Sellem): "şüphesiz ki Allah size bu günlerin yerine daha hayırlı olan
Kurban ve Ramazan Bayramı günlerini verdi" buyurdu.
Hasan rivayetinde şu
ziyade yer almıştır: "Ramazan bayramı günü namaz ve sadaka günüdür. Kurban
bayramı günü ise namaz ve kurban kesme günüdür. "
Ravileri güvenilirdir.
3438- Ebu Derda der ki:
"Kim sevabını Allah'tan umarak iki bayram gecesini ihya ederse, kalplerin
öldüğü gün onun kalbi ölmeyecektir."
Tahric: İsnadı
zayıftır.İbn Mace 1/587 (1782).
Şafii der ki: Bize
ulaşan habere göre Ebu Derda şöyle derdi: "Beş gece vardır ki bu gecelerde
dualar kabul buyrulur. Bunlar cuma gecesi, Kurban bayramı gecesi, Ramazan
bayramı gecesi, Receb ayının ilk gecesi ve Şabin ayının on beşinci gecesi (yani
Berat gecesi)dir."
3439- Aynı isnad ile
Şafii'nin bildirdiğine göre İbrahim b. Muhammed:
"Medine ahalisinden
ileri gelen yaşlıların bayram gecesi Allah Resulü'nün (Sallallahu aleyhi ve
Sellem) Mescid'inde toplanıp gecenin bir kısmı geçene kadar dua edip Allah'ı
zikrettiklerini gördüm" demiştir.
Şafii der ki: "Hz.
Ömer de Ceme gecesini ihya ederdi. Ceme gecesı bayram gecesi demektir. Zira o
günün sabahı kurban kesilmektedir."
3440- İbn Ömer der ki:
"Beş gece vardır ki bu gecelerde dualar geri çevrilmez. Bunlar cuma
gecesi, Receb ayının ilk gecesi, Şabin ayının on beşinci gecesi (yani Berat
gecesi), Ramazan bayramı gecesi ve Kurban bayramı gecesidir."
İsnadı zayıftır ve
içinde meçhul bir ravi vardır.
3441- Abdullah (b. Ömer)
bildiriyor: Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) bayram günleri yüksek bir
sesle tehlil edip tekbir getirerek demireilerin yolundan namazgaha giderdi.
Namazı bitirdiği zaman da ayakkabıcılar yolundan evine geri dönerdi.
3442- Hasan b. Ali der
ki: "Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) bayram günü en güzel
giysilerimizi giymeyi, bulabildiğimiz en güzel kokudan sürünmeyi,
bulabildiğimiz en besili hayvanı kesmemizi, sığırı yedi kişi ortak
kesebileceğimizi, deveyi de yine yedi kişi ortak kesebileceğimizi, açık bir
şekilde tekbir getirmemizi, sükunet ve vakar içinde olmamızı emretti. "
Tahric: İsnadı zayıftır.
Hakim, Müstedrek (4/230) ve Taberani, M. el-Kebir 3/93 (2756).
3443- Cafer b. Burkan
bildiriyor: Bize Ömer b. Abdilaziz'in bir mektubu geldi. Onda şöyle yazılıydı:
"Bayram namazından önce sadaka verin. Zira Yüce Allah: "Temizlenen, Rabbinin
adını anıp O'na kulluk eden kimse kuşkusuz kurtuluşa ermiştir"[A'la 14,15]
buyurmaktadır. Siz de babanız (Hz. Adem) gibi: "Ey Rabbimiz! Biz kendimize
zulmettik. Eğer bizi bağışlamaz ve bize acımazsan mutlaka ziyan edenlerden
oluruz''[A'raf 23] deyin. Hz. Nuh gibi: "Eğer beni bağışlamaz ve
esirgemezsen, ben ziyana uğrayanlardan olurum!''[Hud 47] deyin. Hz. İbrahim
gibi: "Hesap günü hatalarımı bağışlayacağını umduğum O'dur''[Şuara 82]
deyin. Hz. Musa gibi: ''Doğrusu kendime zulmettim (başıma iş açtım). Beni
bağışla''[Kasas 16] deyin. "Allah da onu bağışladı. Çünkü, çok
bağışlayıcı, çok esirgeyici olan ancak O'du''[Kasas 16] Zü'n-Nun'un (Hz.
Yunus'un) dediği gibi: "Senden başka hiçbir tanrı yoktur. Seni tenzih
ederim. Gerçekten ben zalimlerden oldum!''[Enbiya 87] deyin. Yine onda:
"Yanında sadaka olarak verecek bir şey bulamayan kimse oruç tutsun"
yazdığını zannediyorum. Sanırım bayramdan sonra oruç tutmayı kasdetmekteydi. En
doğrusunu Allah bilir.
Tahric: Yahya b. Rabi'in
biyografisini bulamadım. Diğer ravileri güvenilirdir. Beyhaki, Sünen (4/175).
3444- Enes b. Malik'in
bildirdiğine göre Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle buyurmuştur:
"Kadir gecesinde Cebrail bir grup melekle birlikte yeryüzüne iner ve
ayakta olsun oturarak olsun Yüce Allah 'ı zikreden her bir kişiye hayır
dualarda bulunurlar. Bayram geldiği zaman da Allah meleklere karşı kullarıyla
övünür ve: ''Ey meleklerim! Ücretle tutulan bir işçi işini yapıp bitirdi mi
onun karşılığı nedir?'' buyurur. Melekler: ''ilahımız! Ona verilecek karşılık,
ücretinin kendisine verilmesidir'' derler. Bunun üzerine Yüce Allah:
''Meleklerim! Erkek ve kadın kullarım kendilerine farz kıldığım şeyi yerine
getirdiler, sonra da dua etmeye yöneldiler. izzetim celalim, cömertliğim,
yüceliğim ve yüksek makamım adına onların dualarına icabet edeceğim!'' buyurur.
Sonra da kulları için: ''Sizleri bağışladım! Bağışlanmış olarak geri dönün!''
buyurur. Bu şekilde (bayram namazına çıkanlar) bağışlanmış bir şekilde geri
dönerler."
Tahric: İsnadı zayıftır.
İbn Hibban, el-Mecruhin (1/172,173) ve İbn Adiy, el-Kamil (1/396).
Beyhaki der ki: Muhammed
b. Yahya bunu Asram b. Havşeb elHemdanı'den rivayette tek kalmıştır. Ayrıca
bunu Kadir Gecesi bölümünde daha uzun bir metinle zikrettik. Yine Ka'bu'l-Ahbar
kanalıyla Ramazan Ayı Orucu ve Ramazan Bayramında Müslümanların Bayrama
Çıkmaları bölümünde zikredilmiştir.
3445- Ka'bu'l-Ahbar der
ki: Yüce Allah, Hz. Musa'ya şöyle vahyetti: "şüphesiz ki Ben orucu
kullarıma farz kıldım. O da Ramazan ayıdır. Ey Musa! Kim kıyamet gününde on
Ramazan orucunu tutmuş olduğu defterinde yazılı halde gelirse o kimse
abdallardan olur. Kim kıyamet gününde yirmi Ramazan orucunu tutmuş olduğu
defterinde yazılı halde gelirse o kimse mütevazı kişilerden olur. Kim kıyamet
gününde otuz Ramazan orucunu tutmuş olduğu defterinde yazılı halde gelirse o
kimse benim katımda sevap olarak şehitlerin en üstünlerinden olur. Ey Musa!
Ramazan ayı geldiği zaman Arş'ımı taşıyan meleklere ibadetleri bırakmalarını ve
Ramazan ayında oruçlu kimselerin dua etmeleri halinde onlara: ''Amin''
demelerini emrederim. Ramazan ayı orucunu tutan kimsenin duasını
reddetmeyeceğime dair kendi nefsime yemin ettim."
Aynı isnad ile
Ka'bu'l-Ahbar der ki: "Yüce Allah, Hz. Musa'ya şöyle vahyetti: Ey Musa!
Gökyüzüne, yeryüzüne, dağlara, kuşlara, hayvanlara ve haşerelere Ramazan ayı
orucunu tutanlara istiğfar etmelerini ilham ederim. Ey Musa! Ramazan ayı
orucunu tutan üç kişiyle birlikte 01. Onlarla dön, onlarla namaz kıl ve onlarla
ye iç. çünkü intikamım ve azabım Ramazan ayı orucu tutan üç kişinin bulunduğu
bir yerde olmaz. Ey Musa! Hasta olduğun zaman seni onlara ( oruçluIara)
götürmelerini emret. Yolculuğa çıktığında Ramazan ayında oruç tutan kimselerin
seninle birlikte çıktıkları gibi lohusa olan kadınlara, adet gören kadınlara, büyüklere
ve küçüklere seninle birlikte çıkmalarını söyle. Eğer gökyüzü ve yeryüzünü
kendi haline bıraksam, onlara selam verir, onları konuşturur ve onlara
vereceğim mükafattan dolayı kendilerini müjdelerlerdi. Ramazan ayı orucunu
tutan kullarıma şöyle derim: "Artık evlerinize dönün (işlerinize bakın).
Sizler beni razı ettiniz. Orucunuzun sevabı ile sizi ateşten azad edecek ve
hesabınızı kolay kılacağım. Dünyada yaşadığınız müddetçe rızkınızı bol kılacak
ve nafakanızı garanti edeceğim. Sizi hiç kimse karşısında rezil etmeyeceğim.
İzzetime yemin olsun ki bu günden sonra Ramazan ayında bir araya gelişinizden
dolayı ahiret için ne istiyorsanız size vereceğim. Eğer dünyalık isterseniz
(sizin için hayırlı olup olmadığına) bakarım.
Tahric: İsnadında meçhul
raviler vardır ve ravilerinin çoğunu tanımıyorum.
3446- Ömer b.
Abdilazız'in azatlısı Edhem der ki: İki bayramda da Ömer'e: "Ey müminlerin
emıri! Allah bizden de sizden de (bayram namazını) kabul buyursun" derdik.
O bize cevap verir ve böyle dememize karşı çıkmazdı.
Tahric: İsnadında
tanımadığım bir ravi vardır. Beyhaki, Sünen (3/319).
3447- İbn Bureyde,
babasından bildiriyor: "Allah Resulü (Sallallahu aleyhi ve Sellem), Kurban
bayramında namazdan dönüp kurbanından yemeden önce bir şey yemezdi. Ramazan
bayramında da hurma yemeden (namaza) çıkmazdı''
Tahric: Ravileri
güvenilirdir. İbn Mace 1/558 (1756) ve Tirmizi 2/426 (542).
3448- Enes b. Malik der
ki: Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem), Ramazan bayramında üç veya beş
veya yedi veya bundan daha az veya daha çok hurma yemeden (namaza)
çıkmazdı."
Tahric: Ravileri
güvenilirdir. İbn Mace 1/558 (1754) ve Tirmizi 2/427 (543).
3449- Süleyman b. Müslim
el-Hutulli der ki: Gazvan er-Rakkaşi bayram günü gelip insanların izdiham
içinde olduğunu görünce ağlayarak: "Kıyamet gününe bundan daha fazla
benzeyen bir gün görmedim" dedi ve hasta olarak evine geri döndü.
İsnadında tanımadığım
bir ravi vardır.
3450- Cafer der ki: Şumayt
b. Aclan'ın şöyle dediğini işittim: "Bayram günlerinde insanların
kaynaşmasına ve toplanmasına bakın. Onların üzerinde ancak eskiyecek bir hırka
veya ileride toprağın yiyeceği etten başka bir şey göremezsiniz.''
Tahric: İsnadının bir
zararı yoktur. Ebu Nuaym, Hilye (3/129).
3451- Muhammed b. Yezid
b. Huneys der ki: Bir gün Vuheyb b. elVerd'in bayram namazını kıldığını gördüm.
Namaz bitince insanlar yanından geçmeye başladı. Kendisi de onlara bakıp
gözleri yaşardı ve: "Eğer bunlar Ramazan oruçlarının kabul edildiğine
kanaat getirmiş olsalardı bunun için şükür ile meşgul olurlardı. Eğer kabul
edilmediğine kanaat etmiş olsalardı bundan daha fazla kendilerini ibadete
vermekle meşgul olurlardı" dedi.
Tahric: Ebu Nuaym, Hilye
(8/149).
3452- Muhammed b. Yezid
b. Huneys der ki: Bir gün bayram namazından sonra insanlar Vuheyb'in yanından
geçmeye başladılar. Vuheyb bir müddet onlara baktıktan sonra şöyle dedi:
"Allah bizi de sizi de bağışlasın. Eğer sizler doğru kimseler iseniz Yüce Allah
sizin bu ayınızı (orucunuzu) kabul buyurur ve sizinde şükür babından bu
bulunduğunuz duruma devam etmeniz gerekir. Eğer diğeri ise yani sizden ayınızı
kabul etmemesinden korkuyorsanız bu gün bulunduğunuz durumdan daha fazla
kalplerinizi Allah ile meşgul etmeniz gerekir."
Ravileri güvenilirdir.
3453- Süfyan der ki:
Vüheyb, Ramazan Bayramında gülüşen bir gurup insan'a bakarak: ''Eğer bunların
oruçları kabul edildiyse, bu yaptıkları şükredenlerin fiili değildir. Eğer
bunların orucu kabul edilmediyse, bu yaptıkları korkanların yaptığı bir mı
değildir" dedi.
Tahric: İsnadı zayıftıf.
İbn Dünya, Kitabu'ş-Şükr (97).
3454- Süleym b. Amir der
ki: Allah Resulü'nün (Sallallahu aleyhi ve Sellem) ashabından olan Abdullah b.
Kurt el-Ezdi'nin Kurban veya Ramazan Bayramı gününde insanlar üzerinde renkli
giysiler görünce minberde şöyle dediğini işittim: "Bu renkler ne büyük bir
nimettir, ne güzel bir görünümdür. Bir kavim böylesi bir nimeti kaybederse bir
daha onu geri çevirme ye güç yetiremez. Zira nimeti sabit kılmak kendisine
nimet verilen kimsenin nimeti verene şükretmesiyle olur."
Tahric: İbn Ebi
Dünya'nın hocası İbrahim b. AbdUmelik'in biyografisini bulamadım.
3455- İbn Abbas der ki:
Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle buyurdu: "Kim Ramazan ayma
Mekke'de yetişip başından sonuna kadar orucunu tutar ve gecesini ibadetle ihya
ederse, ona Mekke dışında yüz bin Ramazan ayı orucunu tutma sevabı yazılır. Her
günü karşılığında ona bir bağışlanma ve bir şefaat hakkı vardır. Her gecesi
karşılığında da Allah yolunda düşmana hücum eden bir at(lı) sevabı yazılır. Her
gün onun kabul edilen bir duası vardır. ''
Rivayette güçlü olmayan
Abdurrahim b. Zeyd bunu rivayette tek kalmıştır.
Tahric: İsnadı zayıftır.
İbn Mace 2/1014 (3117).
Bir sonraki konu için aşağıdaki link’e
tıklayın:
Şevval Ayından
Altı Gün Oruç Tutmak