ŞUABU’L-İMAN

23.ŞU’BE: ORUÇ

 

Orucun Fazileti

 

3304- Ebu Hureyre der ki: Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle buyurdu:

"Ademoğlu işlediği iyiliğin karşliığını on katından yedi yüz katına kadar alır. Yüce Allah: ''Ancak oruç bunun dışındadır. Zira oruç benim içindir ve onun mükafatını bizzat ben vereceğim. Oruçlu kişi yemeğinden ve şehvetinden benim için uzak durur'' buyurmaktadır. Oruçlu kimse için iki sevinç vardır. Biri i{tar vaktindeki sevinci. diğeri de Rabbine kavuştuğu zamanki sevincidir. Oruçlu kimsenin ağız kokusu, Allah katında misk kokusundan daha hoştur. Oruç kalkandir, oruç kalkandir. ''

Lafız Veki'nin lafzıdır.

 

Tahric: İsnadı zayıftır. Birinci isnadında Ahmed b. Abdilcebbar el-Utaridi bulunmaktadır. İkinci isnadının bütün ravileri güvenilirdir.

 

 

Ebu Muaviye rivayetinde: "Ademoğlu işlediği her bir iyiliğin karşılığını on katından yedi yüz katına kadar alır" demiş ve: "Bir diğer sevinci de kıyamet günündeki sevincidir" ibaresi geçmiştir, Ancak: "Oruç kalkandır" ifadesini yer almamıştır.

Müslim bunu Sahih'te Ebu Bekr b, Ebi Şeybe - Ebu Muaviye ve Ebu'l-Feth kanalıyla ve Buhari bunu Ebu Nuaym - A'meş kanalıyla bir sonraki hadiste geçtiği gibi rivayet ettiler. 

 

Tahric: Müslim 1/807 (164). - Buhari (8/197).

 

 

 

3305- Ebu Hureyre der ki: Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle buyurdu:

"Yüce Allah: ''Oruç benim içindir ve onun mükafatını bizzat ben vereceğim. Oruçlu kişi şehvetinden. yemeğinden ve içeceğinden benim için uzak durur'' buyurmaktadır. Oruç kalkandır. Oruçlu kimse için iki sevinç vardır. Biri iftar vaktindeki sevinci. diğeri de Rabbine kavuştuğu zamanki sevincidir. Oruçlu kimsenin ağız kokusu, Allah katında misk kokusundan daha hoştur. ''

 

Tahric: İsnadı sahihtir. Buhari (2/238) ve Müslim 1/807 (163),

 

 

 

3306- Ebu Hureyre ile Ebu Said der ki: Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle buyurdu: "Yüce Allah: ''Oruç benim içindir ve onun mükafatını bizzat ben vereceğim'' buyurmaktadır. Oruçlu kimse için iki sevinç vardır. Biri i{tar vaktindeki sevinci, diğeri de Rabbine kavuştuğu zamanki sevincidir. Oruçlu kimsenin ağız kokusu, Allah katında misk kokusundan daha hoştur.''

 

Müslim bunu Sahıh'te İshak b. Ömer b. Salit kanalıyla rivayet etti.

 

Tahric: Ravileri güvenilirdir. - Müshm 1/807 (165).

 

 

 

3307- Mutarrif b. Abdullah b. eş-Şıhhir der ki: Osman b. Ebi'ı-As'ın yanına girdiğimde benim için sağmal bir deveden süt getirilmesini emretti. Kendisine: "Ben oruçluyum" dediğimde: "Ben, Resulullah'ın (Sallallahu aleyhi ve Sellem): ''Oruç, Allah'ın azabına karşı bir kalkandır'' buyurduğunu işittim" karşılığını verdi.

 

Tahric: Ravileri güvenilirdir. Ahmed, Müsned (4/217).

 

 

 

3308- Cabir b. Abdillah der ki: Resulullah {Sallallahu aleyhi ve Sellem} şöyle buyurdu:

"Yüce Rabbimiz: ''Oruç, kulumun kendisiyle cehenneme karşı korunacağı bir kalkandır. Oruç benim içindir ve onun mükafatını bizzat ben vereceğim'' buyurmaktadır. ''

 

Tahric: Ravileri güvenilirdir. İbn Vehb'in, İbn Lehia'dan olan rivayeti sahihtir.

 

 

Beyhaki der ki: Allah'ın: "Oruç benim içindir ve onun mükafatını bizzat ben vereceğim" buyruğu şu anlamdadır: "Onun mükafatını ancak ben bilirim. Hakkıyla oruç tutan kimsenin mükafatı size haber verdiğim gibi bir iyiliğin karşılığının on katıyla verilmesi gibi veya Allah yolunda verilen sadakanın bir buğday tanesinin her birinde yüz buğday tanesi olan yedi başak vermesi gibi değildir. Orucun sevabı bunlardan daha büyüktür. Onu ancak ben bilirim. Onun mükafatını da bizzat ben vereceğim. Çünkü Ademoğlu bütün amellerini itaat olarak işler ve bu itaatle bedeninden bir şeyeksilmez. Ancak oruçla kişi helak olabilecek kadar zayıf düşebilir. Oruçlu kimse orucuyla severek Rabbine yönelir ve ona teslim olur." Bu sebeple oruç Allah'a mahsustur. En doğrusunu Allah bilir.

"Oruçlu kimse için iki sevinç vardır. Biri if tar vaktindeki sevinci, diğeri de Rabbine kavuştuğu zamanki sevincidir" buyruğu ise şu manadadır: "Kişinin if tar edeceği zaman kendisine sadece Allah'ın bildiği sevabın vacip olması, if tar için kendisine izin vermesi, çabucak helakine sebep olacak oruca gecenin de eklenmesinin emredilmemesi ve: "Oruçlu kimsenin if tar vakti kabul olunmuş bir duası vardır" hadisinin olmasıdır. Kıyamet günündeki sevinci ise erişeceği sevap ve mükafattan dolayıdır. En doğrusunu Allah bilir.

Ağız kokusunun miskten daha güzel olması ise insanlar arasında eziyet verici bir şeyolmasına rağmen Allah katında o, razı olunandır. Onun kokusuı şehit kanının yıkamakla gitmemesi gibi misvakla veya başka bir şeyle gitmeyen bir şeydir. Yemeğe ve içmeye sabrettiği gibi onun da sevabını alır. En doğrusunu Allah bilir.

ibn Uyeyne kanalıyla: "Oruç benim içindir" buyruğu hakkında bir sonraki hadiste şöyle bahsedilmiştir...

 

 

 

3309- İshak b. Eyyub b. Hassan el-Vasiti, babasından bildiriyor: Bir adam Süfyan b. Uyeyne'ye: "Ey Ebu Muhammed! Allah Resulü'nün (Sallallahu aleyhi ve Sellem) kudsi hadisinde: ''Oruç dışında Ademoğlunun bütün amelleri kendisi içindir. lira oruç benim içindir ve onun mükafatını bizzat ben vereceğim'' buyurması hakkında ne dersin?" dediğinde, İbn Uyeyne şu karşılığı verdi: "Bu, en güzel ve en sağlam olan hadislerden biridir. Kıyamet gününde Yüce Allah kulunu hesaba çeker ve zulmüne karşılık diğer amellerinden ödeme yapar. Ta ki sadece oruç kalıncaya kadar. Diğer borçlarını Allah yüklenir ve o kulunu orucundan dolayı cennete geçirir" karşılığını verdi.

 

Tahric: İsnadında tanımadığım bir ravi vardır. Beyhaki, Sünen (4/274,305).

 

 

 

3310- Ebu Ubeyd (Kasım b. Selam) der ki: Bütün iyi amellerin Allah için olduğunu ve sevabının Allah'ın vereceğini biliyoruz. Ancak orucun mükafatını bizzat kendisinin vereceğini görüyoruz. çünkü oruç insanın söz ve davranış olarak işlemiş olduğu bir hareket değildir ki hafaza melekleri onu yazsınlar. Zira o, sadece kalp ile olan bir niyet, yemeden ve içmeden kesilmektir. Yüce Allah: "Onun mükafatını dilediğim kadar arttırarak bizzat ben vereceğim. Onun yazılmış belli bir mükafatı yoktur" buyurmaktadır. Resulullah'ın (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Oruçta riya yoktur" buyruğu da bunu göstermektedir.

 

Ebu Ubeyd der ki: Şebabe, Leys kanalıyla Akil'den, o da İbn Şihab'dan bildirerek Allah Resulü'nün (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Çünkü bütün ameller belli bir hareket ile olmaktadır. Ancak oruçtaki hususiyet daha fazladır. Çünkü oruç gizli bir şeydir. Başkasına görünecek bir mahiyette değildir. Kişi içinden niyet edince nasıl riya olsun ki!" buyurduğunu bildirmiştir. Hadisin manası bence budur. En doğrusunu Allah bilir.

Bana ulaşan habere göre Süfyan b. Uyeyne oruç hakkındaki bu konuyu:

"Oruç sabrın kendisidir. Kişi yemekten, içmekten ve cinsel ilişkiden kesilip sabretmektedir" şeklinde açıklamış ve: "Sabredenlere mükafatları elbette hesapsız olarak verilir"[Zümer 10] ayetini okumuştur. Yani orucun hesap edilemeyecek kadar çok sevabı vardır. Allah'ın "...."[Tevbe 112] buyruğunun tefsiri de Ebu Süfyan'ın açıklamasını kuvvetli kılmaktadır. Zira oruç tutan da seyyah konumundadır.

 

 

 

3311- Sehl b. Sa'd bildiriyor: Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Cennette sekiz kapı vardır. Onlardan bir tanesi kendisine "Reyyan" denilen kapıdır. Ondan sadece oruçlu kimseler girer" buyurdu.

 

Ebu Abdurrahman es-Sülemi dışındaki ravileri güvenilirdir.

 

 

Darimi'nin rivayetinde ise: "Cennetin sekiz kapısı vardır" şeklindedir.

Ayrıca: ".....''' (cennete (ondan) ancak oruçlu kimseler girer" ifadesi yerine: ".......''' (ondan ancak oruçlu kimseler girer) ifadesini kullanmıştır.

 

Buhari bunu Sahih'te Said b. Ebi Meryem kanalıyla rivayet etti. - Buhari (4/88).

 

 

 

3312- Sehl b. Sa'd bildiriyor: Resulullah {Sallallahu aleyhi ve Sellem} şöyle buyurdu:

"Şüphesiz ki cennette kendisine ''Reyyan'' denilen kapı vardır. Kıyamet gününde ondan sadece oruçlu kimseler girer. Onlarla birlikte başka kimse girmez. O zaman: ''Oruçlu kimseler nerededir?'' denilir ve ondan girerler. (Oruçlulardan) sonuncu kişi girdiği zaman da kapanır ve başka kimse giremez."

 

Buhari bunu Sahıh'te Halid b. Mahled kanalıyla ve Müslim bunu Ebu Bekr b. Ebi Şeybe - Halid kanalıyla rivayet etti.

 

Tahric: Biyografisini bulamadığım Beyhaki'nin hocası dışındaki ravileri güvenilirdir. - Buhari (2/226). - Müslim 1/808 (166).

 

 

 

3313- Habib el-Ensarı der ki: Leyla adında bir azatlımızın şöyle dediğini işittim: "Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Selleml, Ümmü Umare binti Ka'b'ın evine geldi. Ümmü Umare, Resulullah'a (Sallallahu aleyhi ve Sellem) yemek ikram edince, Allah Resulü (Sallallahu aleyhi ve Sellem) ona: "Sende ye!" buyurdu. Ümmü Umare: "Ben oruçluyum" deyince, Hz. Peygamber (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Muhakkak ki oruçlu kimsenin yanında yemek yenildiği zaman onlar yemeği bırakıncaya kadar veya doyuncaya kadar melekler oruçlu için dua ve istiğfar ederler" buyurdu.

Lafız el-fakih'in lafzıdır.

 

İsnadı hasendir.

 

el-Mukri'nin, Ensar'dan birinin hanımı, Ka'b'ın kızı ninesi Ümmü Umare'den olan rivayetinde ise: "Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem): ''Oruçlu kimsenin yanında yemek yenildiği zaman onlar yemeği bırakıncaya kadar melekler oruçlu için dua ve isUğfar ederler'' buyurdu" şeklindedir.

 

 

 

3314- Süleyman b. Büreyde, babasından bildiriyor: Bilal, yemek yemekte olan Resulullah'ın (Sallallahu aleyhi ve Sellem) yanına girdi. Hz. Peygamber (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Ey Bild{l Yemeğe (otur)'" buyurunca, Bilal: "Ey Allah'ın Resulü! Ben oruçluyum" dedi. Bunun üzerine Allah Resulü (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Biz rızkımızı yiyoruz. Bildi'in rızkının fazlası ise cennettedir. Ey Bilal! Oruçlu kimsenin kemiklerinin tesbih ettiğini. yanında yemek yenildiği zaman meleklerin ona dua ve isUğfar ettiğini biliyor musun?" buyurdu.

 

Tahric: İsnadı zayıftır. İbn Mace 1/556 1749).

 

 

 

3315- Ebu Umame der ki: Resulullah'a (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Ey Allah'ın Resulü! Bana kendisiyle amel edebileceğim bir amel öğret" dediğimde: "Oruç tutmaya bak. Çünkü ona eşit bir şey yoktur" buyurdu.

 

Tahric: İsnadında meçhul bir ravi vardır. Nesai (4/165).

 

 

 

3316- Zeyd der ki: Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle buyurdu: "Allah katında ameller yedidir. Birisi misliyle karşılığı olan amel. birisi yine misliyle karşılığı olan am eL. birisi on katı karşılığı olan amel, birisi yedi yüz katı karşıliğı olan amel. birisi vacip kılan amel, birisi yine vacip kılan amel, birisi öyle bir ameldir ki sevabını Allah'tan başka kimse bilmez. Mislince karşılığı olan amel kişinin bir kötülük yapması ve ona bir kötülük yazılmasıdır. Yine mislince karşılığı olan amel, kişinin bir iyi amel için niyet etmesi ve onu yapmamasıdır. Bu da ona bir iyilik olarak yazılır. Kişi bir iyilik edince ona on sevap yazılir. Kişi Allah yolunda bir iş yapar veya bir şey infak ederse ona yedi yüz sev ap yazılır. Vacip kılan amel. kişinin Allah'a ortak koşmadan ihlasla kulluk etmesidir ki cennet ona vacip olur. Yine vacip kılan amel kişinin Allah'a ortak koşarak ölmesidir ki cehennem ona vacip olur. Sevabını Allah'tan başka kimsenin bilmediği amel ise oruçtur ...

 

İbn Vehb bunu bu şekilde munkatı' olarak. rivayet etti. Ebu Ukayl ise bir sonraki hadiste geçtiği üzere rivayet etti. 

 

Ravileri güvenilirdir. Ancak mürsel bir hadistir.

 

 

 

3317- İbn Ömer der ki: Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle buyurdu: "Allah katında ameller yedidir. ikisi vacip kılan amel, ikisi misliyle karşılığı olan amel, birisi on katl karşılığı olan amel, birisi yedi yüz katı karşılığı olan amel ve birisi öyle bir ameldir ki sevabını Allah 'tan başka kimse bilmez. Vacip kılan iki amelden birisi. kişinin Allah'a ortak koşmadan ihlasla kulluk etmesidir ki cennet ona vacip olur. Diğeri de kişinin Allah'a ortak koşarak ölmesidir ki cehennem ona vacip olur. Mislince karşılığı olan amel, kişinin bir kötülük yapması ve ona bir kötülük yazılmasıdır." -Sanırım ravi: "Mislince karşılığı olan amel, kişinin bir iyi amel için niyet etmesi ve onu yapmamasıdır. Bu da ona bir iyilik olarak yazılır" demiştir. Ancak bu, kitabımdan düşmüştür.- "Kişi bir iyilik edince ona on sevap yazılır. Kişi Allah yolunda bir şey infak ederse ona her bir dirhemi yedi yüz dirhem ve her bir dinarı yedi yüz dinar olarak arttırılır. Allah için oruç tutan kişinin sevabını da Allah'tan başka kimse bilmez. ''

 

İsnadı zayıftır.

 

 

 

3318- Seleme b. Kaysar bildiriyor: Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle buyurdu: "Her kim Allah rızasını gözeterek bir gün oruç tutarsa, Allah onu cehennemden bir karganın yavruyken uçmaya başlayıp ihtiyarlayıp ölene kadar uçtuğu mesafe kadar uzaklaştırır. ..

 

Tahric: İsnadı zayıftır. Ebu Ya'la, Müsned 2/222 (921), Taberani, M. el-Kebir 7/64 (6365), Ahmed, Müsned (2/521) ve Bezzar (1/487).

 

 

 

3319- Hz. Aişe der ki: Resulullah'ın (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle buyurduğunu işittim: "Oruçlu olarak sabahlayan hiçbir kul yoktur ki gökyüzü kapıları ona açılmasın. Onun bütün uzuvları tesbih eder ve dünya seması ehli güneş batıncaya kadar onun bağışlanması için dua ederler. Eğer bir veya iki rekat namaz kılarsa gökyüzü onun için nur saçar (ışıkla aydınlanır). Huru'l-In'den olan eşleri: ''Allahım! Onu bize kavuştur. Biz onu özledik'' derler. Eğer tehlil veya tesbih ederse veya tekbir getirirse yetmiş bin melek onu karşılar ve güneş batıncaya kadar bu sözlerini yazarlar ...

 

Tahric: İsnadı zayıftır. İbn Adiy, el-Kamil (2/547, 548).

 

 

 

3320- Mesruk bir önceki hadisi aynı mana ile Hz. Aişe kanalıyla merfü olarak rivayet etti.

 

İsnadı zayıftır.

 

 

 

3321- İbn Şihab bildiriyor: Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Oruçta riya yoktur" buyurdu.

 

Bu isnad ile bu şekilde munkatı' olarak zikredilmiştir.

 

Tahric: Ravileri güvenilirdir. Ancak mürsel hadistir. Hennad, Zühd 2/358 (680).

 

 

 

3322- Manslir b. Ammar bunu Muğire b. Ebi Salt'ın azatlısı olan Sehl kanalıyla İbn Şihab'dan, o da Ebu Seleme'den naklederek şöyle demiştir: Ebu Hureyre'nin bildirdiğine göre Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle buyurmuştur: "Oruçta riya yoktur. Allah: ''Oruç benim içindir ve mükafatını bizzat ben vereceğim. Çünkü kişi yemeğinden ve içeceğinden benim için uzak durur'' buyurmaktadır. ''

 

İsnadında meçhul bir ravi vardır. Ebu Abdillah'ı ve hocasını tanımıyorum.

 

 

 

3323- Ebu Hureyre der ki: Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Üç dua vardır ki kabul edilir. Bunlar oruçlunun duası, yolcunun duası ve mazlumun duasıdır" buyurdu.

 

Tahric: Beyhaki' nin hocasını tanımıyorum. Diğer ravileri güvenilirdir. Taberani (1286) ve Ukayli (1/72).

 

 

 

3324- Osman b. Maz'un der ki: Resulullah'a (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Ey Allah'ın Resulü! Gazvede bekarhk bana ağır gelmektedir. Kendimi hadım edeyim mi?" dediğimde: "Ey ibn Maz'un! Oruç tutmaya bak. Zira oruç tutmak, hadım edilmek demektir" buyurdu.

 

 

Tahric: İsnadı zayıftır. Taberanl, M. el-Kebir 9/26 (8320) ve Hüseyn el-Mervezl, Zevaid ez-Zühd sh. 291 (1106).

 

 

 

3325- Enes b. Malik der ki: Allah Resulü (Sallallahu aleyhi ve Sellem) Mescid'de bulunan genç ashabının yanına çıktı ve: ''Evlenmeye gücü yeten kimse evlensin. Buna gücü olmayan da oruç tutmaya baksın. Çünkü oruç şehvet kırıcıdır" buyurdu.

 

Tahric: Ravileri güvenilirdir. Bezzar, Keşfu'l-Estar 2/148, 149).

 

Bir sonraki konu için aşağıdaki link’e tıklayın:

 

Ramazan Ayının Fazileti