Orucun Fazileti |
3304- Ebu Hureyre der
ki: Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle buyurdu:
"Ademoğlu işlediği iyiliğin
karşliığını on katından yedi yüz katına kadar alır. Yüce Allah: ''Ancak oruç
bunun dışındadır. Zira oruç benim içindir ve onun mükafatını bizzat ben
vereceğim. Oruçlu kişi yemeğinden ve şehvetinden benim için uzak durur''
buyurmaktadır. Oruçlu kimse için iki sevinç vardır. Biri i{tar vaktindeki
sevinci. diğeri de Rabbine kavuştuğu zamanki sevincidir. Oruçlu kimsenin ağız
kokusu, Allah katında misk kokusundan daha hoştur. Oruç kalkandir, oruç
kalkandir. ''
Lafız Veki'nin lafzıdır.
Tahric: İsnadı zayıftır.
Birinci isnadında Ahmed b. Abdilcebbar el-Utaridi bulunmaktadır. İkinci
isnadının bütün ravileri güvenilirdir.
Ebu Muaviye rivayetinde:
"Ademoğlu işlediği her bir iyiliğin karşılığını on katından yedi yüz
katına kadar alır" demiş ve: "Bir diğer sevinci de kıyamet günündeki
sevincidir" ibaresi geçmiştir, Ancak: "Oruç kalkandır" ifadesini
yer almamıştır.
Müslim bunu Sahih'te Ebu
Bekr b, Ebi Şeybe - Ebu Muaviye ve Ebu'l-Feth kanalıyla ve Buhari bunu Ebu
Nuaym - A'meş kanalıyla bir sonraki hadiste geçtiği gibi rivayet ettiler.
Tahric: Müslim 1/807
(164). - Buhari (8/197).
3305- Ebu Hureyre der
ki: Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle buyurdu:
"Yüce Allah: ''Oruç
benim içindir ve onun mükafatını bizzat ben vereceğim. Oruçlu kişi şehvetinden.
yemeğinden ve içeceğinden benim için uzak durur'' buyurmaktadır. Oruç
kalkandır. Oruçlu kimse için iki sevinç vardır. Biri iftar vaktindeki sevinci.
diğeri de Rabbine kavuştuğu zamanki sevincidir. Oruçlu kimsenin ağız kokusu,
Allah katında misk kokusundan daha hoştur. ''
Tahric: İsnadı sahihtir.
Buhari (2/238) ve Müslim 1/807 (163),
3306- Ebu Hureyre ile
Ebu Said der ki: Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle buyurdu:
"Yüce Allah: ''Oruç benim içindir ve onun mükafatını bizzat ben
vereceğim'' buyurmaktadır. Oruçlu kimse için iki sevinç vardır. Biri i{tar
vaktindeki sevinci, diğeri de Rabbine kavuştuğu zamanki sevincidir. Oruçlu
kimsenin ağız kokusu, Allah katında misk kokusundan daha hoştur.''
Müslim bunu Sahıh'te
İshak b. Ömer b. Salit kanalıyla rivayet etti.
Tahric: Ravileri
güvenilirdir. - Müshm 1/807 (165).
3307- Mutarrif b.
Abdullah b. eş-Şıhhir der ki: Osman b. Ebi'ı-As'ın yanına girdiğimde benim için
sağmal bir deveden süt getirilmesini emretti. Kendisine: "Ben
oruçluyum" dediğimde: "Ben, Resulullah'ın (Sallallahu aleyhi ve
Sellem): ''Oruç, Allah'ın azabına karşı bir kalkandır'' buyurduğunu
işittim" karşılığını verdi.
Tahric: Ravileri
güvenilirdir. Ahmed, Müsned (4/217).
3308- Cabir b. Abdillah
der ki: Resulullah {Sallallahu aleyhi ve Sellem} şöyle buyurdu:
"Yüce Rabbimiz:
''Oruç, kulumun kendisiyle cehenneme karşı korunacağı bir kalkandır. Oruç benim
içindir ve onun mükafatını bizzat ben vereceğim'' buyurmaktadır. ''
Tahric: Ravileri
güvenilirdir. İbn Vehb'in, İbn Lehia'dan olan rivayeti sahihtir.
Beyhaki der ki:
Allah'ın: "Oruç benim içindir ve onun mükafatını bizzat ben
vereceğim" buyruğu şu anlamdadır: "Onun mükafatını ancak ben bilirim.
Hakkıyla oruç tutan kimsenin mükafatı size haber verdiğim gibi bir iyiliğin
karşılığının on katıyla verilmesi gibi veya Allah yolunda verilen sadakanın bir
buğday tanesinin her birinde yüz buğday tanesi olan yedi başak vermesi gibi
değildir. Orucun sevabı bunlardan daha büyüktür. Onu ancak ben bilirim. Onun
mükafatını da bizzat ben vereceğim. Çünkü Ademoğlu bütün amellerini itaat
olarak işler ve bu itaatle bedeninden bir şeyeksilmez. Ancak oruçla kişi helak
olabilecek kadar zayıf düşebilir. Oruçlu kimse orucuyla severek Rabbine yönelir
ve ona teslim olur." Bu sebeple oruç Allah'a mahsustur. En doğrusunu Allah
bilir.
"Oruçlu kimse için
iki sevinç vardır. Biri if tar vaktindeki sevinci, diğeri de Rabbine kavuştuğu
zamanki sevincidir" buyruğu ise şu manadadır: "Kişinin if tar edeceği
zaman kendisine sadece Allah'ın bildiği sevabın vacip olması, if tar için
kendisine izin vermesi, çabucak helakine sebep olacak oruca gecenin de
eklenmesinin emredilmemesi ve: "Oruçlu kimsenin if tar vakti kabul olunmuş
bir duası vardır" hadisinin olmasıdır. Kıyamet günündeki sevinci ise
erişeceği sevap ve mükafattan dolayıdır. En doğrusunu Allah bilir.
Ağız kokusunun miskten
daha güzel olması ise insanlar arasında eziyet verici bir şeyolmasına rağmen
Allah katında o, razı olunandır. Onun kokusuı şehit kanının yıkamakla gitmemesi
gibi misvakla veya başka bir şeyle gitmeyen bir şeydir. Yemeğe ve içmeye
sabrettiği gibi onun da sevabını alır. En doğrusunu Allah bilir.
ibn Uyeyne kanalıyla:
"Oruç benim içindir" buyruğu hakkında bir sonraki hadiste şöyle
bahsedilmiştir...
3309- İshak b. Eyyub b.
Hassan el-Vasiti, babasından bildiriyor: Bir adam Süfyan b. Uyeyne'ye: "Ey
Ebu Muhammed! Allah Resulü'nün (Sallallahu aleyhi ve Sellem) kudsi hadisinde:
''Oruç dışında Ademoğlunun bütün amelleri kendisi içindir. lira oruç benim
içindir ve onun mükafatını bizzat ben vereceğim'' buyurması hakkında ne
dersin?" dediğinde, İbn Uyeyne şu karşılığı verdi: "Bu, en güzel ve
en sağlam olan hadislerden biridir. Kıyamet gününde Yüce Allah kulunu hesaba
çeker ve zulmüne karşılık diğer amellerinden ödeme yapar. Ta ki sadece oruç
kalıncaya kadar. Diğer borçlarını Allah yüklenir ve o kulunu orucundan dolayı
cennete geçirir" karşılığını verdi.
Tahric: İsnadında
tanımadığım bir ravi vardır. Beyhaki, Sünen (4/274,305).
3310- Ebu Ubeyd (Kasım
b. Selam) der ki: Bütün iyi amellerin Allah için olduğunu ve sevabının Allah'ın
vereceğini biliyoruz. Ancak orucun mükafatını bizzat kendisinin vereceğini
görüyoruz. çünkü oruç insanın söz ve davranış olarak işlemiş olduğu bir hareket
değildir ki hafaza melekleri onu yazsınlar. Zira o, sadece kalp ile olan bir
niyet, yemeden ve içmeden kesilmektir. Yüce Allah: "Onun mükafatını
dilediğim kadar arttırarak bizzat ben vereceğim. Onun yazılmış belli bir mükafatı
yoktur" buyurmaktadır. Resulullah'ın (Sallallahu aleyhi ve Sellem):
"Oruçta riya yoktur" buyruğu da bunu göstermektedir.
Ebu Ubeyd der ki:
Şebabe, Leys kanalıyla Akil'den, o da İbn Şihab'dan bildirerek Allah Resulü'nün
(Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Çünkü bütün ameller belli bir hareket ile
olmaktadır. Ancak oruçtaki hususiyet daha fazladır. Çünkü oruç gizli bir
şeydir. Başkasına görünecek bir mahiyette değildir. Kişi içinden niyet edince
nasıl riya olsun ki!" buyurduğunu bildirmiştir. Hadisin manası bence
budur. En doğrusunu Allah bilir.
Bana ulaşan habere göre
Süfyan b. Uyeyne oruç hakkındaki bu konuyu:
"Oruç sabrın
kendisidir. Kişi yemekten, içmekten ve cinsel ilişkiden kesilip
sabretmektedir" şeklinde açıklamış ve: "Sabredenlere mükafatları
elbette hesapsız olarak verilir"[Zümer 10] ayetini okumuştur. Yani orucun
hesap edilemeyecek kadar çok sevabı vardır. Allah'ın "...."[Tevbe
112] buyruğunun tefsiri de Ebu Süfyan'ın açıklamasını kuvvetli kılmaktadır.
Zira oruç tutan da seyyah konumundadır.
3311- Sehl b. Sa'd
bildiriyor: Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Cennette sekiz kapı
vardır. Onlardan bir tanesi kendisine "Reyyan" denilen kapıdır. Ondan
sadece oruçlu kimseler girer" buyurdu.
Ebu Abdurrahman
es-Sülemi dışındaki ravileri güvenilirdir.
Darimi'nin rivayetinde
ise: "Cennetin sekiz kapısı vardır" şeklindedir.
Ayrıca: ".....'''
(cennete (ondan) ancak oruçlu kimseler girer" ifadesi yerine:
".......''' (ondan ancak oruçlu kimseler girer) ifadesini kullanmıştır.
Buhari bunu Sahih'te
Said b. Ebi Meryem kanalıyla rivayet etti. - Buhari (4/88).
3312- Sehl b. Sa'd
bildiriyor: Resulullah {Sallallahu aleyhi ve Sellem} şöyle buyurdu:
"Şüphesiz ki
cennette kendisine ''Reyyan'' denilen kapı vardır. Kıyamet gününde ondan sadece
oruçlu kimseler girer. Onlarla birlikte başka kimse girmez. O zaman: ''Oruçlu
kimseler nerededir?'' denilir ve ondan girerler. (Oruçlulardan) sonuncu kişi
girdiği zaman da kapanır ve başka kimse giremez."
Buhari bunu Sahıh'te
Halid b. Mahled kanalıyla ve Müslim bunu Ebu Bekr b. Ebi Şeybe - Halid
kanalıyla rivayet etti.
Tahric: Biyografisini
bulamadığım Beyhaki'nin hocası dışındaki ravileri güvenilirdir. - Buhari
(2/226). - Müslim 1/808 (166).
3313- Habib el-Ensarı
der ki: Leyla adında bir azatlımızın şöyle dediğini işittim: "Resulullah
(Sallallahu aleyhi ve Selleml, Ümmü Umare binti Ka'b'ın evine geldi. Ümmü
Umare, Resulullah'a (Sallallahu aleyhi ve Sellem) yemek ikram edince, Allah
Resulü (Sallallahu aleyhi ve Sellem) ona: "Sende ye!" buyurdu. Ümmü
Umare: "Ben oruçluyum" deyince, Hz. Peygamber (Sallallahu aleyhi ve
Sellem): "Muhakkak ki oruçlu kimsenin yanında yemek yenildiği zaman onlar
yemeği bırakıncaya kadar veya doyuncaya kadar melekler oruçlu için dua ve
istiğfar ederler" buyurdu.
Lafız el-fakih'in
lafzıdır.
İsnadı hasendir.
el-Mukri'nin, Ensar'dan
birinin hanımı, Ka'b'ın kızı ninesi Ümmü Umare'den olan rivayetinde ise:
"Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem): ''Oruçlu kimsenin yanında yemek
yenildiği zaman onlar yemeği bırakıncaya kadar melekler oruçlu için dua ve
isUğfar ederler'' buyurdu" şeklindedir.
3314- Süleyman b.
Büreyde, babasından bildiriyor: Bilal, yemek yemekte olan Resulullah'ın
(Sallallahu aleyhi ve Sellem) yanına girdi. Hz. Peygamber (Sallallahu aleyhi ve
Sellem): "Ey Bild{l Yemeğe (otur)'" buyurunca, Bilal: "Ey
Allah'ın Resulü! Ben oruçluyum" dedi. Bunun üzerine Allah Resulü
(Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Biz rızkımızı yiyoruz. Bildi'in rızkının
fazlası ise cennettedir. Ey Bilal! Oruçlu kimsenin kemiklerinin tesbih ettiğini.
yanında yemek yenildiği zaman meleklerin ona dua ve isUğfar ettiğini biliyor
musun?" buyurdu.
Tahric: İsnadı zayıftır.
İbn Mace 1/556 1749).
3315- Ebu Umame der ki:
Resulullah'a (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Ey Allah'ın Resulü! Bana
kendisiyle amel edebileceğim bir amel öğret" dediğimde: "Oruç tutmaya
bak. Çünkü ona eşit bir şey yoktur" buyurdu.
Tahric: İsnadında meçhul
bir ravi vardır. Nesai (4/165).
3316- Zeyd der ki:
Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle buyurdu: "Allah katında ameller
yedidir. Birisi misliyle karşılığı olan amel. birisi yine misliyle karşılığı
olan am eL. birisi on katı karşılığı olan amel, birisi yedi yüz katı karşıliğı
olan amel. birisi vacip kılan amel, birisi yine vacip kılan amel, birisi öyle
bir ameldir ki sevabını Allah'tan başka kimse bilmez. Mislince karşılığı olan
amel kişinin bir kötülük yapması ve ona bir kötülük yazılmasıdır. Yine mislince
karşılığı olan amel, kişinin bir iyi amel için niyet etmesi ve onu
yapmamasıdır. Bu da ona bir iyilik olarak yazılır. Kişi bir iyilik edince ona
on sevap yazılir. Kişi Allah yolunda bir iş yapar veya bir şey infak ederse ona
yedi yüz sev ap yazılır. Vacip kılan amel. kişinin Allah'a ortak koşmadan
ihlasla kulluk etmesidir ki cennet ona vacip olur. Yine vacip kılan amel
kişinin Allah'a ortak koşarak ölmesidir ki cehennem ona vacip olur. Sevabını
Allah'tan başka kimsenin bilmediği amel ise oruçtur ...
İbn Vehb bunu bu şekilde
munkatı' olarak. rivayet etti. Ebu Ukayl ise bir sonraki hadiste geçtiği üzere
rivayet etti.
Ravileri güvenilirdir.
Ancak mürsel bir hadistir.
3317- İbn Ömer der ki:
Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle buyurdu: "Allah katında
ameller yedidir. ikisi vacip kılan amel, ikisi misliyle karşılığı olan amel,
birisi on katl karşılığı olan amel, birisi yedi yüz katı karşılığı olan amel ve
birisi öyle bir ameldir ki sevabını Allah 'tan başka kimse bilmez. Vacip kılan
iki amelden birisi. kişinin Allah'a ortak koşmadan ihlasla kulluk etmesidir ki
cennet ona vacip olur. Diğeri de kişinin Allah'a ortak koşarak ölmesidir ki
cehennem ona vacip olur. Mislince karşılığı olan amel, kişinin bir kötülük
yapması ve ona bir kötülük yazılmasıdır." -Sanırım ravi: "Mislince
karşılığı olan amel, kişinin bir iyi amel için niyet etmesi ve onu yapmamasıdır.
Bu da ona bir iyilik olarak yazılır" demiştir. Ancak bu, kitabımdan
düşmüştür.- "Kişi bir iyilik edince ona on sevap yazılır. Kişi Allah
yolunda bir şey infak ederse ona her bir dirhemi yedi yüz dirhem ve her bir
dinarı yedi yüz dinar olarak arttırılır. Allah için oruç tutan kişinin sevabını
da Allah'tan başka kimse bilmez. ''
İsnadı zayıftır.
3318- Seleme b. Kaysar
bildiriyor: Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle buyurdu: "Her
kim Allah rızasını gözeterek bir gün oruç tutarsa, Allah onu cehennemden bir
karganın yavruyken uçmaya başlayıp ihtiyarlayıp ölene kadar uçtuğu mesafe kadar
uzaklaştırır. ..
Tahric: İsnadı zayıftır.
Ebu Ya'la, Müsned 2/222 (921), Taberani, M. el-Kebir 7/64 (6365), Ahmed, Müsned
(2/521) ve Bezzar (1/487).
3319- Hz. Aişe der ki:
Resulullah'ın (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle buyurduğunu işittim:
"Oruçlu olarak sabahlayan hiçbir kul yoktur ki gökyüzü kapıları ona
açılmasın. Onun bütün uzuvları tesbih eder ve dünya seması ehli güneş batıncaya
kadar onun bağışlanması için dua ederler. Eğer bir veya iki rekat namaz kılarsa
gökyüzü onun için nur saçar (ışıkla aydınlanır). Huru'l-In'den olan eşleri:
''Allahım! Onu bize kavuştur. Biz onu özledik'' derler. Eğer tehlil veya tesbih
ederse veya tekbir getirirse yetmiş bin melek onu karşılar ve güneş batıncaya
kadar bu sözlerini yazarlar ...
Tahric: İsnadı zayıftır.
İbn Adiy, el-Kamil (2/547, 548).
3320- Mesruk bir önceki
hadisi aynı mana ile Hz. Aişe kanalıyla merfü olarak rivayet etti.
İsnadı zayıftır.
3321- İbn Şihab
bildiriyor: Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Oruçta riya
yoktur" buyurdu.
Bu isnad ile bu şekilde
munkatı' olarak zikredilmiştir.
Tahric: Ravileri
güvenilirdir. Ancak mürsel hadistir. Hennad, Zühd 2/358 (680).
3322- Manslir b. Ammar
bunu Muğire b. Ebi Salt'ın azatlısı olan Sehl kanalıyla İbn Şihab'dan, o da Ebu
Seleme'den naklederek şöyle demiştir: Ebu Hureyre'nin bildirdiğine göre
Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle buyurmuştur: "Oruçta riya
yoktur. Allah: ''Oruç benim içindir ve mükafatını bizzat ben vereceğim. Çünkü
kişi yemeğinden ve içeceğinden benim için uzak durur'' buyurmaktadır. ''
İsnadında meçhul bir
ravi vardır. Ebu Abdillah'ı ve hocasını tanımıyorum.
3323- Ebu Hureyre der
ki: Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Üç dua vardır ki kabul
edilir. Bunlar oruçlunun duası, yolcunun duası ve mazlumun duasıdır"
buyurdu.
Tahric: Beyhaki' nin
hocasını tanımıyorum. Diğer ravileri güvenilirdir. Taberani (1286) ve Ukayli
(1/72).
3324- Osman b. Maz'un
der ki: Resulullah'a (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Ey Allah'ın Resulü!
Gazvede bekarhk bana ağır gelmektedir. Kendimi hadım edeyim mi?"
dediğimde: "Ey ibn Maz'un! Oruç tutmaya bak. Zira oruç tutmak, hadım
edilmek demektir" buyurdu.
Tahric: İsnadı zayıftır.
Taberanl, M. el-Kebir 9/26 (8320) ve Hüseyn el-Mervezl, Zevaid ez-Zühd sh. 291
(1106).
3325- Enes b. Malik der
ki: Allah Resulü (Sallallahu aleyhi ve Sellem) Mescid'de bulunan genç ashabının
yanına çıktı ve: ''Evlenmeye gücü yeten kimse evlensin. Buna gücü olmayan da
oruç tutmaya baksın. Çünkü oruç şehvet kırıcıdır" buyurdu.
Tahric: Ravileri
güvenilirdir. Bezzar, Keşfu'l-Estar 2/148, 149).
Bir sonraki konu için aşağıdaki link’e
tıklayın: