ŞUABU’L-İMAN

22.ŞU’BE: ZEKAT

 

İsteyeni Geri Çevirmek ve Allah'a Karşı (İsyana) Düşkün Olandan Başka Kimsenin Helak Olamayacağı

 

3124- Hüseyin b. Ali'nin bildirdiğine göre Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "At üzerinde gelse bile. dilenenin hakkı vardır" buyurdu.

 

Tahric: Sendi zayıftır. Ebu Davud 2/307 (1665).

 

 

 

3125- Bu hadis başka bir kanalla Hz. Ali'den nakledilmiştir.

 

Tahric: İsnadında meçhuller vardır. Ebu Davud 2/307 (1666).

 

 

 

3126- Hz. Aişe'nin bildirdiğine göre Hz. Peygamber (Sallallahu aleyhi ve Sellem) "Eğer dilenciler yalan söylemeselerdi onları reddedenler temize çıkamazlardı" buyurdu.

 

Yine Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Yarım hurma verecek olsanız bile dilenciyi boş çevirmeyiniz" buyurdu.

 

Tahric: İsnadı zayıftır. Ukayli, Duafa (2/156); İbn Adiy, el-Kamil (5/1670); ve Taberani, M. el-Kebir 8/294 (7967,7968).

 

 

 

3127- Muhammed b. Buceyd el-Ensari el-Harisl'nin, ninesi Havva'dan bildirdiğine göre Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Yanmış bir paça verecek olsanız dahi sizden bir şey isteyeni geri çevirmeyin" buyurdu. Bu hadis başka bir yerde: "Yanmış bir paça verecek olsanız dahi sizden bir şey isteyen dilenciyi geri çevirmeyin" şeklindedir.

 

Tahric: Ravileri güvenilirdir. Nesai (5/81).

 

 

 

3128- Amr b. Muaz el-Ensari'nin, ninesi Havva'dan bildirdiğine göre Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Yanmış bir paça verecek olsanız dahi sizden bir şey isteyen dilenciyi geri çevirmeyin" buyurdu.

 

Tahric: Ravileri güvenilirdir. Buhari, Tarih 3/2 (262-263), el-Edebu'l-Müfred (42/122); Ahmed, Müsned (6/435); Taberani,M. el-Kebir24/220 (557, 558) ve Milik,Muvatta (931).

 

 

 

3129- Ebu Hureyre'nin bildirdiğine göre Hz. Peygamber (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle buyurdu: "Ey Muhammed'in kızı Fatıma! Nefsini Cehennemden satın al. Çünkü ben senin için bir şey yapamam. Ey Abdulmuttalib'in kızı Safiyye! Ey Resulullah'ın halası Safiyye! Nefsini Cehennemden satın al. Çünkü ben senin için bir şey yapamam. Ey Aişe! Yarım hurmayla da olsa nefsini cehennemden satın aL. Ey Aişe! Dilenene bir paça verecek olsan dahi boş çevirme. ''

 

Tahric: İsnadında sakınca yoktur. Bezzar, Müsned 1/444 (938) ve Heysemi, Mecma (3/106).

 

 

 

3130- Ebu Hureyre'nin bildirdiğine göre ResUlullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle buyurdu: "Allah israil oğullarından, biri alaca hastalığe diğeri kör üçüncüsü kel olan üç kişiyi sınamak istedi ve bir melek gönderdi. Melek alaca hastası olana gelip: ''En çok sevdiğin şey nedir?'' diye sordu. Adam: ''Güzel bir renk ve güzel bir ten ve benden tiksinmelerine sebep olan bu halimin giderilmesi isterim'' deyince melek onu sıvazladı ve adamın hastalığı gitti, kendisine güzel bir renk ve ten verildi. Sonra melek: ''Hangi malı daha çok seversin?'' diye sorunca, adam: ''Develeri veya sığırlan -emin olmayan Ebu İshak'tır; alacalı ve kel olanlardan biri deve, diğeri sığır demiştir- severim'' cevabını verdi. Adama gebe bir deve verildi ve melek ona: ''Allah bu devene bereket versin'' dedi. Sonra kel olan adamı yanına gidip: ''Kendin için ne istersin?'' diye sordu. Kel: ''Güzel bir saçımin olmasını ve insanların benden tiksinmelerine sebep olan bu halimin benden gitmesini isterim'' cevabını verdi. Melek onu sıvazladı ve adamın hastalığı gitti, kendisine güzel saç verildi. Melek: ''En çok hangi malı seversin?'' diye sorunca, adam: ''ineği'' cevabını verdi. Adama gebe bir inek verildi ve melek: ''Allah bunu sana mübarek kılsın'' dedi. Sonra melek kör olan adama gidip: ''En çok sevdiğin şey nedir?'' diye sordu. Kel: ''Allah'In gözlerimi açmasını ve tekrar görmeyi isterim'' cevabını verdi. Melek onu sıvazladı ve Allah adamın gözlerini açtı. Melek: ''En çok hangi malı seversin?'' diye sorunca, adam: ''Koyun'' cevabını verdi. Bunun üzerine ona doğumu yakın bir koyun verildi.

 

Önceki iki kişinin deve ve ineği yavruladı berikinin koyunu da doğurdu. Birinin bir vadi dolusu devesi. diğerinin bir vadi dolusu ineği. diğerinin de bir vadi dolusu koyunları oldu. Daha sonra o melek alaca hastası olan kişinin eski suret ve kılığında yanına gelerek: ''Ben yoksul bir adamım. Yolculuğum esnasında bütün çarelerim tükendi. Artık bugün ancak Allah sayesinde ve senin yardımın ile yerime ulaşabilirim. Senden, sana şu güzel rengi. şu güzel teni ve şu malı verenin hakkı için bu yolculuğumda üzerine binerek yerime ulaştıracak bir deve istiyorum'' dedi. Adam: ''Haklar çoktur'' diye cevap verdi. Melek: "Ben seni tanıyor gibiyim. Sen daha önce insanların kendisinden tiksindiği alaca hastası ve fakir bir kişi iken Allah sana daha sonra bunca malı vermişti değil mi'' diye sorunca. adam: ''Hayır, ben bu malı babadan. atadan miras aldım'' cevabını verdi. Bu sefer melek: ''Eğer yalan söylüyorsan, Allah seni önceki haline döndürsün'' dedi.

 

Sonra melek kel adamın yanına gitti ve önceki adama söylediklerinin aynısını ona da söyledi. O da aynı cevabı verdi. Bunun üzerine melek ona da: ''Eğer yalan söylüyorsan, Allah seni önceki haline döndürsün'' dedi. Sonra kör olan adamın yanına, onun eski suretinde gitti ve: ''Ben yoksul bir adamım. Yolda kaldım. Bu yolculuğumda bütün çarelerim tükendi. Bugün yerime ancak Allah'ın lütfuyla, ondan sonra da senin yardımınla ulaşabilirim. Sana görmeni geri verenin hakkı için senden bu yolculuğumda beni yerime ulaştıracak bir koyun istiyorum'' dedi. Adam: ''Ben de önceleri kördüm. Allah bana görmemi geri verdi. istediğini aL, istediğini bırak. Allah'a yemin ederim, bugün ne alırsan Allah için ondan dolayı sana zorluk çıkarmayacağım'' karşılığını verdi. Bunun üzerine melek: ''Malın tut. Sizler sınandınız. Senden razı olundu, iki arkadaşma ise gazap edildi'' dedi. ''

 

Müslim bu hadisi Sahih'te Şeyban b. Ferrüh'tan, Buhari de başka bir yolla Hemmam'dan rivayet etti.

 

Tahric: İsnadı sahihtir. - Müslim, zühd (10) - Buhari, enbiya (146-147).

 

 

 

3131- Enes b. Malik'in bildirdiğine göre Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle buyurdu: "Hz. Yakub'un bir kardeşliği vardı ve bu kardeşliği bir gün: ''Ey Yakub! Gözlerini kör eden ve belini büken şey nedir?'' diye sordu. Hz. Yakub: ''Gözlerimin kör olmasının sebebi Yusuf'a ağlamamdır. Belimi büken şey ise Bünyamin için üzülmemdir'' cevabını verince Cibril gelip: ''Ey Yakub! Allah sana selam söylüyor ve: "Beni başkasına şikayet etmeye utanmıyor musun" diyor'' dedi. Hz. Yakub: ''Ben gam ve kederimi sadece Allah'a arzediyorum'' karşılığını verince, CibrTI: ''Şikayet ettiğin şeyi Allah daha iyi biliyor, ey Yakub'' dedi. Sonra Hz. Yakub şöyle dedi: ''Ey Rabbimi Şu yaşlı adama merhamet etmeyecek misin? Gözlerimi aldın ve belimi büktün. Bana, ölmeden önce onu bir defa koklamam için reyhanımı (Yusuf) geri ver. Sonra bana dilediğini yap.'' Cibril gelip şöyle dedi: ''Ey Yakub! Allah sana selam söylüyor ve: "Sevin, kalbin mutlu olsun. izzetime yemin ederim ki, eğer oğulların ölü olsalar bile onları senin için diriltirim. Miskinler için yemek yap. Çünkü kullarım içinde en çok sevdiklerim peygamberler ve miskinlerdir. Gözlerini neden kör ettiğimi, belini neden büktüğümü, Yusuf'un kardeşlerinin ona neden böyle yaptığını biliyor musun? Bir oğlak kestiniz ve size oruç olan bir miskin gelince ona oğlaktan bir şey yedirmediniz" buyuruyor.'' Hz. Yakub, yemek yiyeceği zaman bir münadinin: ''Yemek yemek isteyen miskinler Yakub ile yesinler'' diye seslenmesini emrederdi. Oruçlu olduğu zaman ise bir münadiye: ''Oruçlu olan miskinler Yakub ile if tar etsin'' diye seslenmesini emrederdi. "

 

Tahric: İsnadı zayıftır. Taberani, M. es-Sağir (2/33); Heysemi, Mecma (7/40) Bak: Suyuti, Dürrü'l-Mensur (4/574) ve İbn Kesir, Tefsir (2/488).

 

 

 

3132- Bu hadis başka bir kanalla: "Hz. Yakub'un bir kardeşliği vardı. ... " şeklinde başlayıp nakledilmiştir.

 

Tahric: İsnadı zayıftır ve Yahya ile Enes arasında kopukluk vardır. Hakim) Müstedrek (2/348).

 

 

Beyhaki der ki: Hüseyin b. Amr b. Muhammed el-Kureşi bu hadisi babasından, "ZMir -Yahya b. Abdulmelik -bir adam -Enes b. Malik" kanalı yla Resulullah 'tan (Sallallahu aleyhi ve Sellem) nakletmiştir.

 

 

 

3133- Ebu Hureyre'nin bildirdiğine göre Hz. Peygamber (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle buyurdu: "Bir keresinde adamın birisi düzlük bir yerde bulunurken bir buluttan: ''Filanın bahçesini sula'' diye bir ses işitti. O bulut bir kenara ayrıldı ve suyunu kara taşilk bir arazi üzerinde akıttı. Orada bulunan bir su yoluna yağan bütün yağmurlar toplandı. Adam o suyu takib etti. Bahçesinde ayakta duran ve elindeki kazmasıyla suyun yönünü değiştiren bir adam gördü. Ona: ''Ey Allah'ın kulu, adın nedir?'' diye sorunca, O: ''Ey Allah'ın kulu, sen bana adımı ne diye soruyorsun?'' karşılığını verdi. Adam: ''Ben şu suyu yağdıran bulutta senin adını söyleyerek: "Filanın bahçesini sula" diyen bir ses işittim. Sen bunu ne yapıyorsun?'' diye sordu. O da şu cevabı verdi: ''Madem sen bunu söylüyorsun (ben de sana anlatayım): Ben buradan aldığım mahsulü üçe ayırıyorum. Onun üçte bana ve aileme, geri kalan üçte birini ise tekrar buraya (tohum olarak) iade ediyorum, üçte birini de fakirlere, dilencilere ve yolculara veriyorum''. ''

 

Tahric: Ravileri güvenilirdir. Müslim, zühd (2288).

 

 

 

3134- Ebu Hureyre'nin bildirdiğine göre Hz. Peygamber (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle buyurdu: "Bir keresinde adamın birisi düzlük bir yerde bulunurken bir buluttan: ''Filanın bahçesini sula'' diye bir ses işitti. O bulut bir kenara ayrıldı ve suyunu kara taşlık bir arazi üzerinde akıttı. Orada bulunan bir su yoluna yağan bütün yağmurlar toplandı. Adam o suyu takib etti. Bahçesinde ayakta duran ve elindeki kazmasıyla suyun yönünü değiştiren bir adam gördü. Ona: ''Ey Allah'ın kulu, adın nedir?'' diye sorunca, o da bulutta söylendiğini işittiği adı söyledi. Daha sonra adam sorana: ''Ey Allah'ın kulu, sen bana adımı ne diye soruyorsun?'' dedi.

 

Adam: ''Ben şu suyu yağdıran bulutta senin adını söyleyerek: "Filanın bahçesini sula" diyen bir ses işittim. Sen bunu ne yapıyorsun?'' diye sordu. O da cevabı verdi: ''Madem sen bunu söylüyorsun (ben de sana anlatayım): Ben buradan aldığım mahsulün üçte birini tasadduk ediyorum, ben ve çocuklarım üçte birini yiyoruz, üçte birini de tekrar buraya (tohum olarak) iade ediyorum.''"

 

Müslim bu hadisi Sahih'te Ahmed b. Abde kanalıyla Ebu Davud'dan ve Ebu Bekr b. Şeybe kanalıyla Yezid b. Harun'dan rivayet etti.

 

Tahric: İsnadı sahihtir. Müslim, zühd (45).

 

 

 

3135- Ali b. Assam der ki: Bir dilenci kalkıp şöyle dedi: "Tartılar eksildi, adar cılızlaştı, bolluğa ulaşanlar azaldı, aramızda falan oğullarıyla bir davar var. Biz ihtiyaç sahibi kimseler olduğumuz halde kimse bize bakmıyor. Kim Allah'a güzel bir ödünç verir. Allah olmayandan ödünç istemez; ancak hayırlı olan kişileri sınar ve amellerin karşılığını verir."

 

Ravileri güvenilirdir.

 

 

 

3136- Şafii der ki: Bir bedevi AbduImelik b. Mervan'ın yanında durup selam verdikten sonra: "Allah sana merhamet etsin. Üç yıl geçti, bunlardan biri hayvanlarımızı telef etti, ikincisi et bırakmadı, üçüncüsü ise bir kemik bir deri bıraktı. Sende ise mal var. Eğer bu mal Allah'ın ise onu Allah'ın kullarına ver.' Eğer seninse bize tasadduk et. Şüphesiz ki Allah tasadduk edenleri ödüllendirir." Bunun üzerine Abdulmelik ona on bin dirhem verdi ve: "İnsanlar böyle güzel isteyebilselerdi, kimseyi mahrum bırakmazdık" dedi.

 

Tahric: Ravileri güvenilirdir. Ebu Nuayın, Hilye (9/136).

 

 

 

3137- Ebu Hureyre'nin bildirdiğine göre Hz. Peygamber (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle buyurdu: Yüce Allah: ''Ey Ademoğlu! infak et ki sana infakta bulunayım'' buyurur ...

 

Müslim bu hadisi Sahih'te Züheyr b. Harb ile İbn Numayr kanalıyla Süfyan'dan rivayet etti.

 

Tahric: İsnadı sahihtir. - Müslim, zekat (36).

 

 

 

3138- Ebu Hureyre'nin bildirdiğine göre Hz. Peygamber (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle buyurdu: "Sadaka hiçbir zaman malı eksiltmez, Allah affetmesiyle kişinin şerefini artım. Allah için tevazu gösteren bir kimsenin derecesini Allah yükseltir."

 

Müslim bu hadisi Sahih'te Kuteybe b. İsmail'den rivayet etti.

 

Tahric: Ravileri güvenilirdir. - Müslim, birr (69).

 

 

 

3139- Ebu Derda'nın bildirdiğine göre Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle buyurdu: "Güneşin doğduğu her bir günde yanında görevli iki melek, insan ve cinler dışında Allah'ın yarattığı tüm mahlukatın duyacağı bir şekilde: ''Ey insanlar! Rabbinize yönelin! Az ve yeterli olan çok olup oyalayandan daha hayırlıdır!'' diye seslenir. Yine her bir gün güneş batarken yanında görevli iki melek. insan ve cinler dışında Allah'ın yarattığı tüm mahlukatın duyacağı bir şekilde: ''Allahım! infak edene infak ettiğini telafi et! Vermeyip elinde tutanın da malını telef et'' diye seslenir." Yüce Allah da bunlar hakkında ayet indirmiştir. Meleklerin: "Ey insanlar! Rabbinize yönelin!" demesi konusunda: "Allah, esenlik yurduna çağırır ve dilediğini doğru yola iletir"[Yunus 25] buyurmuştur. "Allahım! İnfak edene infak ettiğini telafi et! Vermeyip elinde tutanın da malını telef et" demeleri konusunda da: "Bürüyüp örttüğü zaman geceye, açılıp ağardığı vakit gündüze, erkeği ve dişiyi yaratana yemin ederim ki işleriniz başka başkadır. Elinde buluna,ndan verenin, Allah'a karşı gelmekten sakınanın, en güzel söz olan Allah'ın birliğini doğrulayanın işlerini kolaylaştırırız. Ama, cimrilik eden, kendini Allah'tan müstağni sayan, en güzel sözü yalanlayan kimsenin güçlüğe uğramasını kolaylaştırırız''[Leyl 1-10] buyurmuştur.

 

Tahric: Ravileri güvenilirdir. İbn Cerir, Tefsir (11/104, 30/22ı); Ahmed, Müsned (5/197), Zühd (18); Tayalisi, Müsned (131); Hakim, Müstedrek (2/445) ve İbn Hibban, Sahih 2/38 (685).

 

 

 

3140- Ebu Hureyre'nin bildirdiğine göre Hz. Peygamber (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle buyurdu: "Kişi. sadaka veya akrabayı gözetme niyetiyle bir şey verirse, Allah onun malını çoğaItır. Kişi malını çoğaltmak maksadıyla insanlardan bir şeyler isterse Allah onun malını azaltır.''

 

Tahric: Ravileri güvenilirdir. Ahmed, Müsned (2/436) ve Heysemi, Mecma (8/189-190).

 

 

 

3141- Ka'b(ul-ahbar) der ki: "Kul Allah katında değerlendiği zaman mutlaka başındaki musibetin şiddeti artar. Kişinin malının zekatını vermesiyle, bu malı eksilmez, vermeyince de artmaz. Hırsız bir şey çalınca, çaldığı bu şey rızkından düşülür."

 

Tahric: İsnadı zayıftır. Ebu Nuayın, Hilye (5/365).

 

Bir sonraki konu için aşağıdaki link’e tıklayın:

 

Nafile Sadakada Tercih