ŞUABU’L-İMAN

22.ŞU’BE: ZEKAT

 

Sadaka Vermeye Teşvik

 

Yüce Allah'ın "İyilik, yüzlerinizi doğu ve batı tarafına çevırmenız değildir"[Bakara 177] buyurarak ayetin sonunda zekatla namazı beraber zikredilmesi, "(Allah'ın rızasını gözeterek) yakınlara, yetimlere, yoksullara, yolda kalmışlara, dilenenlere ve kölelere sevdiği maldan harcar" sözüyle zekatın kastedilmediğini göstermektedir. Burada kastedilen, nafile olan sadakadır. "Sevdiğiniz şeylerden sarf etmedikçe iyiliğe erişemezsiniz''[AI-i İmran 92], ''Allah'a, kat kat karşılığını arttıracağı güzel bir ödünç takdiminde kim bulunur?''[Bakara 245], ''Allah'a gönül hoşluğuyla ödünç verin. Kendiniz için önden (dünyada iken) ne iyilik hazırlarsanız Allah katında onu bulursunuz''[Müzzemmil 20], "Mallarını gece ve gündüz, gizli ve açık hayra sarf edenler var ya, onların mükafatları Allah katındadır. Onlara korku yoktur, üzüntü de çekmezler."[Bakara 245] Bu ve benzeri birçok ayet nafile olan sadakaya işaret edip teşvik etmektedir.

 

 

 

3047- İbn Ömer der ki: ''Allah yolunda mallarını harcayanların örneği, yedi başak bitiren bir dane gibidir ki, her başakta yüz dane vardır. Allah dilediğine kat kat fazlasını verir. Allah'ın lütfu geniştir, O her şeyi bilir"[Bakara 261] ayeti nazil olunca Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Ey Rabbim! Ümmetime daha fazla ver" diye dua etti. Bunun üzerine: ''Verdiğinin kat kat fazlasını kendisine ödemesi için Allah'a güzel bir borç (isteyene faizsiz ödünç) verecek yok mu? Darlık veren de bolluk veren de Allah'tır. Sadece O'na döndürüleceksiniz"[Bakara 245] ayeti nazil oldu. Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) yine: "Ümmetime daha fazla ver" deyince: ''Yalnız sabredenlere, müMfatları hesapsız ödenecektir"[Zümer 10] ayeti nazil oldu.

 

Tahric: İsnadı zayıftır. SuyUn, ed-Dürrü'I-Mensur (1/747).

 

 

 

3048- Cerir b. Abdullah der ki: Günün ortasında Hz. Peygamber (Sallallahu aleyhi ve Sellem) ile beraber otururken, ayağı ve başı çıplak, yün giysi giymiş, kılıçları kınından çıkmış hepsi de Mudar kabilesinden olan bir topluluk geldi. Onların muhtaç durumunu görünce Resulullah'ın (Sallallahu aleyhi ve Sellem) yüzü değişti. İçeri girdi, sonra çıktı. Bilal'e emretti, ezan okudu ve namaz için kamet getirdi. Öğle namazını kıldıktan sonra hutbe okudu ve: ''Ey insanlar; sizi bir tek nefisten yaratan ... Rabbinizden korkun. Muhakkak ki Allah; sizin üzerinizde tam bir gözeticidir"[Nisa 1] ayetini sonuna kadar okudu. Sonra "Ve herkes, yarın için ne hazırladığına bir baksın"[Haşr 18] ayetini okuyunca herkes dinarı, dirhemi, elbisesi ve buğdayından ve hurmasından ne kadarı varsa tasadduk etti, hatta bir hurma parçası olan bile onu tasadduk etti. Ensar'dan bir kişi elinin alamayacağı kadar bir kese getirdi. Hatta kese avucuna sığınıyordu. Adam keseyi ResululIalı'a (Sallallahu aleyhi ve Sellem) verdi. Sonra insanlar sadaka vermek için birbirlerini izlediler. Öyle ki Resulullah'ın (Sallallahu aleyhi ve Sellem) önünde yiyecek ve içecekten iki küme gördüm. Nihayet Resulullah'ın (Sallallahu aleyhi ve Sellem) yüzünün parladığını gördüm. Hz. Peygamber (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle buyurdu: "Kim, İslam'da hayırlı bir çığır açar ve kendisine uyulursa, bu kişi kendisine uyanların sevapları kadar sevap aILr ve kendisine uyanların sevabından bir şey eksiltilmez. Kim de İslam'da kötü bir çığır açar ve kendisine uyulursa, bu kişi kendisine uyanların günahları kadar günah kazanır ve kendisine uyanların günahından bir şey eksiltilmez. ''

 

Müslim bu hadisi Sahih'te değişik yollarla Şu'be'den rivayet etti.

 

Tahric: Ravileri güvenilirdir. - Müslim, zekat (69).

 

 

 

3049- Munzir b. Cerir'in bildirdiğine göre babası şöyle anlattı: Resulullah'ın (Sallallahu aleyhi ve Sellem) yanında otururken, yün elbiseler giyinmiş ve kılıçlarını kuşanmış bir grup geldi. Üzerlerinde ne izar, ne de başka bir şey vardı. Hepside Mudar'dandı. Hz. Peygamber (Sallallahu aleyhi ve Sellem) onları öylesine zor durumda üryan ve aç olarak görünce yüzü değişti. Sonra kalkıp evine girdi. Sonra Mescid'e giderek öğle namazım kıldı ve minbere çıkıp Allah'a hamdü sena ederek şöyle buyurdu: "Derim ki. Allah Kitab'ında şöyle buyurur: ''Ey insanlar! Sizi bir tek nefisten yaratan ve ondan da eşini yaratan ve ikisinden birçok erkekler ve kadınlar üretip yayan Rabbinizden sakının.''[Nisa 1] ''Ey inananlar! Allah'tan sakının; herkes yarına ne hazırladığına baksın; Allah'tan sakının, çünkü Allah işlediklerinizden haberdardır. Allah'ı unutup da, Allah'ın da onları kendilerine unutturduğu kimseler gibi olmayın; onlar, yoldan çıkmış kimselerdir. Cehennemliklerle cennetlikler bir olmaz. Cennetlikler kurtuluşa erenlerin ta kendileridir''[Haşr 18-20] buyurmaktadır. Sadaka veremeyecek duruma gelmeden önce sadaka verin. Sadaka ile aranızda bir engel konulmadan sadaka verin. Kişi dinarından, dirheminden, buğdayından, hurmasından ve arpasından sadaka versin. Sadaka olarak vereceği hiçbir şeyi küçümsemesin ki bu, yarım hurma olsa bile. "

 

Bunun üzerine Ensar'dan bir kişi elinde bir keseyle kalkarak onu halen minberde bulunan Resulullah'a (Sallallahu aleyhi ve Sellem) verdi. Keseyi minberdeyken alan Resulullah'ın (Sallallahu aleyhi ve Sellem) sevinci yüzünden belli oluyordu. Sonra Hz. Peygamber (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle buyurdu: "Kim, islam'da hayırh bir çığır açar ve kendisine uyulursa, bu kişi kendisine uyanların sevaplan kadar sevap alır ve kendisine uyanların sevabından bir şey eksiltilmez, Kim de islam 'da kötü bir çığır açar ve kendisine uyulursa, bu kişi kendisine uyanların günahları kadar günah kazanır ve kendisine uyanların günahından bir şey eksiltilmez," Bunun üzerine halk kalkıp dağıldı. Kimisinden dinar, kimisinden dirhem, kimisinden yiyecek, kimisinden ve kimisinden derken bir şeyler toplandı. Sonra Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) bunları onların arasında taksim etti.

 

Müslim bu hadisi Sahih'te Ubeydullah b. Ömer el-Kavarırı ve başkası kanalıyla Ebu Avane'den rivayet etti.

 

Tahric: İsnadı sahihtir. - Müslim, zekat (70).

 

 

 

3050- Huzeyfe b. el- Yeman anlatıyor: Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) zamanında bir dilenci bir şey isteyince oradakiler sustu. Sonra bir adam dilenciye bir şeyler verince, oradakiler de verdiler. Bunun üzerine Hz. Peygamber (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle buyurdu: "Kim, hayırlı bir çığır açar ve kendisine uyulursa, bu kişi kendisine uyanların sevaplan kadar sevap alır ve kendisine uyanların sevabından bir şey eksiltilmez, Kim de kötü bir çığır açar ve kendisine uyulursa, bu kişi kendisine uyanların günahları kadar günah kazanır ve kendisine uyanların günahından bir şey eksiltilmez." Huzeyfe bunu dedikten sonra: "İnsanoğlu, ne yaptığını ve ne yapmadığını görür"[İnfıtar 5] ayetini okudu.

 

Tahric: Ravileri güvenilirdir. İbnu'l-Mübarek, Zühd 512/1462); Hakim, Müstedrek (2/516-517); Ahmed, Müsned (5/387) ve Bezzar 1/89 (150).

 

 

 

3051- Adiy b. Hatim'in bildirdiğine göre Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle buyurdu: "Allah, sizin her biriniz ile tercümansız konuşacaktır. Kişi sağ tarafına bakacak, ahirete gönderdiklerinden başka bir şey göremeyecektir. Önüne bakacak, karşısında cehennemden başka bir şey göremeyecektir. O halde artik bir hurmanın yarısı ile de olsa, kendinizi cehennem ateşinden koruyun. ..

 

Ravileri güvenilirdir.

 

Başka bir kanalla bu hadisin aynısı rivayet olunmuştur; ancak farklı olarak şu ilave yer almıştır: "Soluna bakacak, gönderdiklerinden başka bir şey göremeyecektir. Önüne bakacak, karşısında cehennemden başka bir şey göremeyecektir. O halde yarım hurmayla da olsa, kendinizi cehennem ateşinden koruyun ...

 

Buhari bu hadisi Sahih'te Yusuf b. Musa kanalıyla Ebu Usame'den; Müslim de başka bir yolla A'meş'ten rivayet etti. - Buhari, tevhid (185). - Müslim, zekat (67).

 

 

 

3052- Adiy b. Hatim'in bildirdiğine göre Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) Cehennemden bahsedip ondan Allah'a sığındı ve yüzünü çevirdi. Sonra tekrar cehennem ateşini zikredince ondan Allah'a sığınıp yüzünü çevirdi. Sonra şöyle buyurdu: "Yarım hurma ile de olsa kendinizi cehennem ateşinden koruyun. Bunu da bulamayan, güzel bir söz ile kendisini korusun. ''

 

Buhari bu hadisi Sahih'te Ebu'l-Velid'den; Müslim de başka bir yolla Şu'be'den rivayet etti.

 

Tahric: İsnadı sahihtir. - Buhari, edeb (97) - Müslim, zekat (704).

 

 

 

3053- Ebu Hureyre'nin bildirdiğine göre Hz. Peygamber (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle buyurdu: "insanlardan selamette olan her insanin güneşin doğduğu her gün için sadaka vermesi gerekir. iki kişi arasinda adaletli olmak sadakadır. Bir insanin bineğine binmesine yardım etmek veya eşyasını yüklemek sadakadır. Güzel söz sadakadır. Namaz için attığı her adım sadakadır. Yolda rahatsız eden bir şeyi kaldırmak sadakadır. ''

 

Buhari ve Müslim bu hadisi Sahih'te, Abdürrezzak'tan naklettiler.

 

Tahric: İsnadı sahihtir. - Buhari, cihad (224). - Müslim, zekat (56).

 

 

 

3054- Said b. Ebu Burde b. Ebi Musa el-Eş'ari'nin, babası kanalıyla dedesinden bildirdiğine göre Hz. Peygamber (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Her müslümanın sadaka vermesi gerekir" buyurunca, sahabe: "Eğer bulamazsa?" diye sordular. Hz. Peygamber (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Eliyle çalışıp hem kendine faydalı olur, hem de sadaka verir" cevabını verdi. Sahabe: "Buna gücü yetmezse veya yapamazsa?" diye sorunca Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "ihtiyaç sahibi olan mazluma yardım eder" cevabını verdi. Sahabe: "Bunu yapamazsa?" diye sorunca Hz. Peygamber (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Hayn veya iyiliği emreder" buyurdu. Sahabe: "Bunu da yapamazsa?" diye sorunca Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Kendini kötülük yapmaktan alikoyar. Bu da onun için sadakadır" buyurdu.

 

Tahric: İsnadı zayıftır, ancak hadis sahihtir.

 

Buhari, bu hadisi Sahih'te Adem'den, Müslim2 ise başka bir yolla Şu'be'den rivayet etti. - Buhari, edeb (79) - Müslim, zekat (55).

 

 

 

3055- Ebu Zer ile beraber oturan Ebu Kesir, babasından bildiriyor: Bir hadisle ilgili olarak Ebu Zer'e gittim ve onun Orta Şeytan'da oturduğunu, etrafında da insanlar olduğunu gördüm. Dizim dizine değecek şekilde oturdum; ancak ona zikredeceğim hadisi unuttum ve başımı semaya kaldırarak hatırlamaya çalıştım. Ona: "Ey Ebu Zer! Bana, bir kulun yaptığı takdirde cennete gireceği bir ameli söyle" dedim. Ebu Zer şöyle karşılık verdi:

Bunu Resulullah'a (Sallallahu aleyhi ve Sellem) sordum ve: "Ey Allah'ın Peygamberi!

Bana, bir kulun yaptığı takdirde cennete gireceği bir ameli söyle" dedim. Hz. Peygamber (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Allah'a iman etsin" karşılığını verince: "Ey Allah'ın Resulü! İmanla beraber amel gerekir" dedim. Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Allah'ın kendisine verdiği rızıktan başkasına versin" buyurunca, ben: "Ey Allah'ın Resulü! Eğer hiçbir şeyi yoksa" deyince Hz. Peygamber (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Diliyle iyi söz söylesin" buyurdu. Ben: "Ey Allah'ın Resulü! Eğer bir şeyanlatmaktan aciz biriyse?" diye sorunca Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Zor durumda kalana destek olsun" cevabını verdi. Ben: "Eğer zayıfsa ve buna gücü yoksa?" diye sorunca: "Akıl zayıf olan kişiye işinde yardım etsin" buyurdu. Ben: "Eğer bu kişinin aklı da zayıfsa?" diye sorunca Hz. Peygamber (Sallallahu aleyhi ve Sellem) bana dönüp: "Arkadaşma hiçbir hayır bırakmak istemiyor musun? O zaman insanlara eziyet etmesin" buyurdu. Ben: "Ey Allah'ın Resulü! Bütün bu söylediklerin kolaydır" deyince Hz. Peygamber (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle buyurdu: "Canım elinde olana yemin ederim ki; kul sadece Allah rızası için bu hasletlerden birini yaparsa, bu iyilik kıyamet günü onun elinden tutar ve cennete sokuncaya kadar bırakmaz. "

 

Tahric: Ebu Kesir'in babası dışındaki raviler güvenilirdir. Onun hakkında bilgi vereni bulamadım. Hakim, Müstedrek (1/63); İbn Hibban (219/863) ve Hennad, Zühd 2/515 (1061).

 

 

 

3056- Ebu Zer'in bildirdiğine göre Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle buyurdu: "Kovandan, kardeşinin kovasına bir şey boşaltman sadakadır. iyiliği emredip kötülükten sakındırman sadakadır. İnsanların geçtiği yoldan taş, diken ve kemikleri kaldırman sadakadır. Yabancısı bulunduğu bir bölgedeki kimseye yol göstermek bir sadakadır.''

 

Tahric: İsnadı hasendir. Tirmizi 4/339-340 (1956).

 

 

 

3057- Ebu Zer der ki: Resulullah'a (Sallallahu aleyhi ve Sellem), kulu hangi şeyin cehennemden kurtaracağını sorduğumda: "Allah'a iman etmesi" cevabını verdi. Ben: "Ey Allah'ın Resulü! İmanla beraber amel gerekir" dedim. Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Allah'ın sana verdiği (lzıktan başkasına vermendir" buyurunca, ben: "Ey Allah'ın Resulü! Eğer bu kişi fakirse ve verecek hiçbir şeyi yoksa" deyince Hz. Peygamber (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "iyiliği emredip kötülükten sakındırsın" buyurdu. Ben: "Eğer iyiliği emredip kötülükten sakındırmaya gücü yoksa?" diye sorunca Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Akıl zayıf olan kişiye işinde yardım etsin" buyurdu. Ben: "Ey Allah'ın Resulü! Eğer bunu güzel yapamazsa?" diye sorunca, Hz. Peygamber (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Bir mazluma yardım etsin" buyurdu. Ben: "Ey Allah'ın Peygamberi! Bu kişi zayıfsa ve mazluma yardım edemezse?" diye sorunca: "Arkadaşma hiçbir hayır bırakmak istemiyor musun? O zaman insanlara eziyet etmesin" buyurdu. Ben: "Ey Allah'ın Resulü! Eğer bunları yaparsa cennete girer mi?" diye sorunca, Hz. Peygamber (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Bu hasletlerden birine sahip olan mümini bu haslet elinden tutar ve cennete sokar" buyurdu.

 

Tahric: Taberani, M. el-Kebir (1650).

 

 

 

3058- Ömer b. el-Hattab dedi ki: "Ameller övünürler ve sadaka: ''Ben sizin en üstününüzüm'' der.''

 

Tahric: İsnadı zayıftır. Hakim, Müstedrek (1/416).

 

 

 

3059- Huzeyfe'nin bildirdiğine göre Hz. Peygamber (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Her iyilik sadakadır" buyurdu.

 

Müslim bu hadisi başka bir yolla Ebu Malik'ten, Buhari de Cabir b.

Abdillah'tan rivayet etti.

 

Tahric: İsnadı sahihtir. - Müs]im, zekat (52). - Buhari, edeb (79).

 

 

 

3060- Abdullah (b. Mes'ud)'un bildirdiğine göre Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Kim varisinin malını kendi malından daha çok sever?" diye sorunca, sahabe: "Hepimiz kendi malımızı varislerimizin malından daha çok severiz" cevabını verdiler. Bunun üzerine Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle buyurdu:

"Bilin ki; hepiniz, varislerinizin malını kendi malınızdan daha çok seviyorsunuz. Senin malın önceden gönderdiğindir. Varisinin malı ise geriye bıraktığındır. ''

 

Buhari bu hadisi Sahih'te Ömer b. Hafs kanahyla babasından, o da A'meş'ten rivayet etti.

 

Tahric: Ahmed b. Abdilcebbar el-Utaridi sebebiyle senedi zayıf, hadis sahihtir. - Buhari, rakaik (176)

 

 

 

3061 - Mutarrif b. Abdillah b. eş-Şıhhir, babasından bildiriyor: Resulullah'ın (Sallallahu aleyhi ve Sellem) yanına gittiğimde Tekasür Suresini okuduğunu ve şöyle buyurduğunu gördüm: "Ademoğlu malım malım der. Oysa senin malından senin olan, yiyip tükettiğin veya giyip eskittiğin ya da sadaka vererek ahirete gönderdiğin şeydir. ''

 

İsnadında gevşeklik vardır.

 

Müslim bu hadisi Sahih'te Muhammed b. el-Müsenna kanalıyla Muaz b.

Hişam'dan rivayet etti. - Müslim, zühd (2273)

 

 

 

3062- Ebu Hureyre'nin bildirdiğine göre Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle buyurdu: "Kul; malım der ancak malından ona şu üç şey vardır: yiyip tükettiği veya giyip eskittiği ya da sadaka vererek ahirete gönderdiği. Bunu dışındakiler, ölüp insanlara bırakacağı şeydir. ''

 

Müslim bu hadisi Sahih'te "es-Sağani -İbn Ebi Meryem -Muhammed b. Cafer" kanalıyla rivayet etti.

 

Tahric: İsnadında gevşeklik vardır. - Müslim, zühd (2273)

 

 

 

3063- Ebu Hureyre'nin bildirdiğine göre Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle buyurdu: "Cennete ilk önce girecekler şu üç kişidir: Şehit, çoluk çocuk sahibi olan (dilenmekten utanan) iffetli fakir, Allah'a kulluğunu güzelce yapıp efendilerinin hakkını ödeyen köle. ilk cehenneme girecek üç kişi de şunlardır. (Halkına) musallat olan idareci, malındaki Allah hakkını ödemeyen servet sahibi ve böbürlenen fakir. ''

 

Bu hadis bize Tayalisi'den, efendilerin köleler üzerindeki hakkı konusunda nakledilmiştir.

 

Tahric: İsnadı zayıftır. Tirmizi 4/176 (1642).

 

 

 

3064- İbrahim b. Abdirrahman b. Avf'ın babasından bildirdiğine göre Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle buyurdu: "Ey ibn Avf' Sen zenginlerdensin ve cennete ancak sürünerek gireceksin. O halde Rabbine ödünç ver ki. ayaklarını çözsün." İbn Avf: "Ey Allah'ın Resulü! Ne ödünç vereyim?" diye sorunca Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Sahip olduğun bütün malı elinden çıkar" buyurdu. İbn Avf: "Ey Allah'ın Resulü! Hepsinden mi?" diye sorunca Hz. Peygamber (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Evet" cevabını verdi. İbn Avf söyleneni yapmak için çıkınca Cibril gelip şöyle dedi: "İbn Avf'a, misafire ikram etmesini, miskini doyurmasını, dilenene vermesini ve buna yakınlarından başlamasını söyle. Eğer bunları yaparsa malik olduğu şeyi (malları) temizlemiş olur."

 

Tahric: İsnadı zayıftır. Hakim, Müstedrek (3/311).

 

 

 

3065- Kays b. Asım der ki: Resulullah'a (Sallallahu aleyhi ve Sellem) gittim ve: "Ey Allah'ın Resulü! ! Çok olsa bile misafirle veya başkasıyla paylaşılmayan mal hakkında ne dersin?" diye sorunca, Hz. Peygamber (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle buyurdu: "Malın en iyisi kırk tane alanıdır. Eğer daha çoksa altmış tane alanıdır. iki yüz tanesi olana yazıklar olsun. Ancak besili alanını kurban eden, yiyen, yediren ve güzelini veren bunun dışındadır." Ben: "Benim hayvanlarımın bulunduğu vadiye, hayvanların çokluğundan dolayı inilemez bile" deyince Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Ödünç olarak ne veriyorsun?" diye sordu. Ben: "(Yününden ve sütünden faydalansınlar diye) yüz deve ödünç veriyorum" cevabını verince Hz. Peygamber (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Damızlık olanları ne yapıyorsun?" diye sordu. Adam: "İnsanlar yularları alıp- geliyorlar ve damızlıklara yular takıp götürüyorlar. İşleri bitince de geri getiriyorlar" cevabını verince, Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Kendi malını ml, yoksa varislerinin malını mı daha çok seversin?" diye sordu. Ben: "Kendi malımı" cevabını verince Hz. Peygamber (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Malından, yiyip tükettiğin, verip gönderdiğin şeyler senindir. Diğeri ise varislerinindir" buyurdu. Ben: "Ey Allah'ın Resulü! Vanahi eğer malımın yanına dönersem sayılarını azaltacağım" dedim.

 

Kasım b. Asım vefat edeceği zaman ev halkını topladı ve şöyle dedi:

"Beni dinleyin, size benden daha iyi nasihat edecek yoktur. Ardımdan ağıt yakmayın. çünkü Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) ağıt yakmayı yasaklamıştı. Sakın kimseden bir şey istemeyin. çünkü bu, kişinin son kazancıdır. En büyüğünüzü başınıza geçirin. Hala aranızda babanızın yerine geçecek biri vardır."

 

Sa'k'a: "Sen bunu Hasan'dan işittin mi?" diye sorulunca şöyle cevap verdi: "Hayır, Yunus b. Ubeyd kanalıyla Hasan'dan işittim." Ona: "Yunus'tan işittin mi?" diye sorulunca da: "Hayır, Kasım b. Mutayyib kanalıyla Yunus'tan, o Hasan'dan, o da Kays b. Asım'dan işittim" cevabını verdi.

 

Tahric: Ravileri güvenilirdir ancak Sa'k b. Hazn, Hasan'dan hadis dinlememiştir. Buhari, elEdEbu'l-Müfred (245/246 (953); Hakim, Müstedrek (3/612); Taberani, M. el-Kebir 18/339- . 340 (870); Bezzar 2/137-138 (1378) ve İbn Sa'd, Tabakat (7/36-37).

 

 

 

3066- Amr b. Şuayb, babası kanalıyla dedesinin şöyle dediğini bildirir:

Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) Bedevilerden güçlü bir adamı görünce: "Kimlerdensin?" diye sordu. Adam: "Beni Kuşeyr'den" cevabını verince Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Ne kadar malın var?" diye sordu. Adam: "Bir vadiye sığmaz" cevabını verince Hz. Peygamber (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Ne kadarını (kendisinden faydalanılmak üzere) ödünç veriyorsun?" diye sordu. Adam: "Yüze deve veriyorum" cevabını verince Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem):

"Damdık olanları ne yapıyorsun?" diye sordu. Adam: "insanlar yularlan alıp geliyorlar ve damızlıklara yular takıp götürüyorlar. işleri bitince de geri getiriyorlar" cevabını verince Hz. Peygamber (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Hangisini yemek için kesiyorsun?" diye sordu. Ben: "Sütü az olanları ve yaşlıları" cevabını verince Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Kendi malını ml, yoksa varislerinin malını mı daha çok seversin?" diye sordu. Ben: "Kendi malımı" cevabını verince Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Maimdan, yiyip tükettiğin, giyip eskittiğin veya verip gönderdiğin şeyler senindir. Bil ki; malın ya senindir, ya varislerinindir veya düşmanlarınındır. Sen bu üçünden en acizini tercih etme" buyurdu.

 

Tahric: İsnadı zayıftır.

 

 

 

3067- Ebu Hureyre'nin bildirdiğine göre Hz. Peygamber (Sallallahu aleyhi ve Sellem) yanında bir hurma yığını olan Bilal'in yanına girdi ve: "Bu nedir ey Bilal?" diye sordu. Bilal: "Bunları yarın için kaldırmıştım" cevabını verince Resulullah: "Bunlardan dolayı Cehennem ateşinin dumanına maruz kalmaktan korkmuyor musun? Ey Bilal! Bunları infak et ve Arş sahibi varken kıtlıktan yana bir korkun olmasın" buyurdu.

 

Bişr b. el-fadl ve Yezid b. Zurey' bu hadisi Yunus b. Ubeyd'den, Ebu Hureyre'yi zikretmeden mürsel olarak naklettiler.

 

Tahric: İsnadı hasendir. Taberani,M. el-Kebir 1/342 (1026).

 

 

 

3068- Enes b. Malik'in bildirdiğine göre Hz. Peygamber (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle buyurdu: "Üç şey mümini ölümünden sonra takib eder: Ailesi, malı ve ameli. Bunlardan ikisi geri döner, biri kalır. Ailesi ve malı geri döner, ameli kendisiyle kalır ...

 

Buhari bu hadisi Humeydi; Müslim de Yahya b. Yahya kanalıyla Süfyan'dan rivayet etti.

 

Tahric: İsnadı sahihtir. - Buhari, rekaik (192/193). - Müslim, zühd (5).

 

 

 

3069- Enes b. Malik'in bildirdiğine göre Hz. Peygamber (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle buyurdu: "Her kulun üç dostu vardır. Bir dostu: ''infak ettiğin senindir. Elinde tuttuğun ise senin değildir'' der. Bu, malıdir. Diğer dostu ise: ''Ben seninleyim, Melik'in kapısına geldiğin zaman ise seni bırakıp dönerim'' der. Bu da, ailesi ve hizmetçileridir. Öbür dostu ise şöyle der: ''Ben her girdiğin ve çıktığın yerde seninteyim.'' Bu da, amelidir. Ameli bu kişiye: ''Ben senin için üç dostunun en önemsiziydim'' der."

 

Tahric: İsnadı hasendir. Hakim, Müstedrek (1/74,75 371) Bak: Heysemi, Mecma (2/122, 10/252).

 

İbrahim b. Tahman, "Haccac b. el-Haccac -Katade -Enes" kanalıyla Resulullah'tan (Sallallahu aleyhi ve Sellem) aynı manada bir rivayette bulunmuştur ve bu hadis Müstedrek'te geçmektedir. Simak b. Harb, Nu'man b. Beşir kanalıyla Resulullah'tan (Sallallahu aleyhi ve Sellem) aynı rivayette bulundu. Bu hadisi kısa emelli olmak ve zühd konusunda Ebu Hureyre'den naklettik.

 

 

 

3070- Muğire b. Abdullah el-Cu'fi der ki: Hasafa veya İbn Hasafa adında bir sahabinin yanında otururken şişman bir adama baktığını gördüm ve: "Neden ona bakıyorsun?" diye sordum. Sahabi şöyle cevap verdi.

 

Resulullah'tan (Sallallahu aleyhi ve Sellem) işittiğim bir hadisi hatırladım. Nebi (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Kuvvetlinin kim olduğunu biliyor musunuz?" diye sordu. Biz: "Birıni yere' çalan kişidir" cevabını verince Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Aslı kuvvetli; kızgm olduğu zaman nefsine hakim olandır" buyurup: "Rakub'un kim olduğunu biliyor musunuz?" diye sorunca, biz: "çocuğu olmayan kişidir" cevabını verdik. Hz. Peygamber (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Rakub. çocuğu olan. ancak bunlardan hiç birini kendinden önce ohirete göndermemiş biridir" buyurdu ve: "Fakirin kim olduğunu biliyor musunuz?" diye sordu. "Malı olmayan kişidir" dediğimizde Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Fakir kişi malı olup da ondan bir şey vermeyendir" buyurdu.

 

Tahric: İsnadında tanımadığım bir kişi vardır. Ahmed, Müsned (5/267) ve Heysemi, Mecma

(3/11)

 

 

 

3071 - Hasan( -1 Basri)'nin bildirdiğine göre Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) buyurdu ki: "Yüce Allah şöyle buyurur: "Ey Ademoğlu! Senin malından yanımda emanet bırak. Bu mal yanmaz, batmaz ve çalınmaz. En fazla ihtiyacın olduğu zaman da onu,sana geri ödeyeceğiyim. ''

Hadis mürseldir.

 

Tahric: İsnadında gevşeklik vardır ve hadis mürseldir. Bak: İbnu'l-Münzir, et-Terğib (2/16-17).

 

 

 

3072- İbn Ömer'in bildirdiğine göre Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Allah'a bir şeyemanet bırakildığında Allah onu muhafaza eder" buyurmuştur.

 

Tahric: Ravileri güvenilirdir. Ebu Davud 3/76 (2600); Tirmizi 5/499 (3442) ve İbn Mice 2/943 (2886).

 

 

 

3073- İbn Ömer'in bildirdiğine göre Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Selleml şöyle buyurdu: "Lokman Hekim. ''Allah'a bir şeyemanet bırakildığında Allah onu muhafaza eder" derdi. ''

 

İsnadı makbuldür. Nesai (520).

 

 

 

3074- Sa'sa'a b. Muaviye der ki: Ebu Zer'i bulup: "Neyin var?" dedim. "Amelim yoktur" karşılığını verince: "Bana anlat, Allah sana merhamet etsin" dedim. Ebu Zer şöyle dedi. Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle buyurdu: "Henüz ergenlik çağına ulaşmamış üç çocuğu ölen her Müslüman anne babayı Allah, çocuklara olan rahmet ve şefkati sebebiyle cennete sokar. Müslüman olan bir kul. malından Allah yolunda bir çiftini infak ederse, cennetin kapıcıları onu karşılar ve her biri kendi beklediği kapıdan girmesi için davet eder." Ben: "Bu nasıl olur?" diye sorunca ise: "Diyelim ki malı deve cinsindendir, iki deve: davar cinsindendir, iki davar infak eder" buyurdu.

 

Tahric: Ravileri güvenilirdir. Nesai (4/24).

 

 

 

3075- Ebu Hureyre'nin bildirdiğine göre Hz. Peygamber (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle buyurdu: "Bir kimse helal bir kazançtan bir tek hurma sadaka olarak verirse, mutlaka Allah onu sağ eliyle aILr ve sizden herhangi bir kimsenin tayını ya da deve yavrusunu büyütüp beslemesi gibi büyütür, ta ki bir dağ gibi veya ondan daha büyük miktara ulaşır. ''

 

İsnadı sahihtir.

 

Müslim bu hadisi Kuteybe'den rivayet etti. Buhari ile Müslim de Said b. Yesar kanalıyla Ebu Hureyre'den: "Allah ancak temiz olanı kabul eder" ilavesiyle rivayet ettiler. - Müslimı zekat (63,64,702) ve Buhari, zekat (113), tevhid (177-178).

 

 

 

3076- Ukbe b. Amir'in bildirdiğine göre Hz. Peygamber (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle buyurdu: "Sadaka kendisini verenlerin kabir hararetini giderir. Mümin, Kıyamet günü sadakasının gölgesinde gölgelenir. ''

 

Tahric: İsnadı zayıftır. Taberani, M. el-Kebir 17/286 (788,787) ve Heysemi, Mecma (3/110).

 

 

 

3077- Ukbe b. Amir'in bildirdiğine göre Hz. Peygamber (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle buyurdu: "insanların hesaba çekilmesi bitinceye -veya insanlar arasında hüküm verilinceye- kadar herkes sadakasının gölgesinde kalacaktır."2

 

Yezid der ki: Ebu'l-Hayr, her gün mutlaka, bir çörek veya soğan da olsa sadaka verirdi.

 

Tahric: İsnadında tanımadıklarım vardır. İbnu'l-Mübarek, Zühd (227/645), Ahmed, Müsned (4/147-148); İbn Huzeyme, Sahih 4/94 (2431); Ebu Ya'la, Müsned 3/301 (1766); İbn Hibban, Sahih 5/131-132 (3299); Hakim, Müstedrek(l/416); Ebu Nuaym, Hilye (8/181); Beğavi, Şerhu's-Sünne 6/136 (1637) ve Taberani, M. el-Kebir 17/280 (771).

 

 

 

3078- Muaz b. Cebel der ki: Resulullah'a (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Ey Allah'ın Resulü! Bana, beni cennete sokacak bir amel söyle" dediğimde Hz. Peygamber (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle buyurdu: "Bana çok büyük bir soru sordun, ama bu mesele, Allah'ın kolaylaştırdığı kimseler için çok kolaydır. Farz namazları kıl ve farz olan zekatı ver. Sana işin başını, direğini ve zirvesini bildireyim mi? işin başı islam 'dır. Müslüman olan kurtulur, Direği namazdır. Zirvesi ise Allah yolunda cihaddır. Sana hayır kapılarını bildireyim mi? Oruç kalkandır. Sadaka günahları bağışlatır. Kulun gece yarısı kalkıp ibadet etmesi günahları bağışlatır." Sonra Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Korkuyla ve umutla Rablerine yalvarmak üzere (ibadet ettikleri için); vücutları yataklardan uzak kalır ve kendilerine verdiğimiz rızıktan Allah yolunda harcarlar"[Secde 16] ayetini okudu.

 

Tahric: İsnadında sakınca yoktur. 2549 da geçmiştir.

 

 

 

3079- Muaz b. Cebel der ki: Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) ile beraber bir yolculukta beraberken bir sabah yakınında yürüyordum. Bana şöyle buyurdu: "Sana hayır kapilarını bildireyim mi? Oruç kalkandır. Sadaka, suyun ateşi söndürdüğü gibi günahları söndürür. kulun gece yarısı kalkıp ibadet etmesi günahları bağışlatır." Sonra Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem):"Korkuyla ve umutla Rablerine yalvarmak üzere (ibadet ettikleri için), vücutları yataklardan uzak kalır ve kendilerine verdiğimiz rızıktan Allah yolunda harcarlar"[Secde 16] ayetini okudu.

 

Tahric: Ravileri güvenilirdir. Ebu Vail'in, Muaz' dan hadis dinleyip dinlemediği konusunda ihtilaf vardır. Abdürrezzak, Musannef 11/194 (20303); Abd b. Humeydı Muntehab 1/60 (112) ve Ahmed, Müsned (5/231).

 

 

 

3080- Enes'in bildirdiğine göre Hz. Peygamber (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Sadaka, Rabbin gazabını söndürür ve kötü ölüme engel olur" buyurdu.

 

Tahric: İsnadı zayıftır. Tirmizi 3/52 (664).

 

 

 

3081- İbrahim( -i Nehai) der ki: "Onlar (Sahabe ve TabiUn) mazlum olan sadaka verince bu zulmün kendisinden giderildiğine inanırdı.''

 

Ravileri güvenilirdir.

 

 

 

3082- Enes b. Malik'in bildirdiğine göre Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle buyurdu: "Sadaka vermekte erken davranın. Çünkü bela sadakayı aşamaz.''

 

Tahric: İsnadı çok zayıftır. İbn Adiy, el-Kamil (2/448) ve Hatib, Tarih (9/340).

 

 

 

3083- Bu hadis başka bir kanalla Enes'in sözü olarak nakledilmiştir.

 

İsnadı zayıftır.

 

 

 

3084- Enes b. Malik'in bildirdiğine göre Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle buyurdu: "Sadaka verınız. Çünkü sadaka sizin cehennemden kurtuluş vesilenizdir. ''

 

İsnadı zayıftır.

 

 

 

3085- Talha'nın, Resulullah'ın (Sallallahu aleyhi ve Selleml hanımlarından birinden bildirdiğine göre, Hz. Peygamber'in (Sallallahu aleyhi ve Sellem) bu hanımı bir oğlak kesti ve: "Ey Allah'ın Resulü! Omuzu dışında hepsini tasadduk ettik" dedi. Bunun üzerine Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Omuzu dişında (oğlağın) hepsi sizindir" buyurdu.

 

Ravileri güvenilirdir. Hadisin senedinde kopukluk vardır.

 

 

 

3086- Hz. Aişe der ki: Ölmek üzere olan bir oğlağımızı kesip dağıttık. Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) gelip: "Ey Aişe! Oğlağınızı ne yaptınız?" diye sorunca: "Ölmek üzere olduğu için onu kestik ve dağıttık. Yanımızda sadece bir omuz kaldı" cevabını verdim. Bunun üzerine Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Omuzu dişında oğlağın hepsi sizindir" buyurdu.

 

Sevri hadisi Ebu İshak kanalıyla Amr b. Şurahbil'den, o da Hz. Aişe'den bu şekilde nakletmiştir.

 

Tahric: İsnadı zayıftır. Tirmizi 4/644 (2470).

 

Bir sonraki konu için aşağıdaki link’e tıklayın:

 

Yemek Yedirmek ve Su İçirmek