ZEKAT |
Namaz ile bir ikili
olarak birlikte ele alınan zekat hakkında Yüce Allah; "Oysa onlar, doğruya
yönelerek, dini yalnız Allah'a has kılarak O'na kulluk etmek, namazı kılmak ve
zekatı vermekle emrolunmuşlardı. Dosdoğru olan din de budur"[Beyyine 5],
"Namazı kılın, zekatı verin"[Bakara 43] buyurmuştur. Bu ayetlere
benzer birçok ayette namaz ile zekat beraber zikredilmiştir. Namazia beraber
zekattan başkası da zikredilmemiştir. Bu sebeple, imanın şartının ikincisi
namaz olduğu gibi, üçüncüsü de zekattır. Bunun için zekata gereken önem
verilmeli ve islam'daki yeri bilinmelidir. Resulullah (Sallallahu aleyhi ve
Sellem) de namaz ve zekatı hadislerinde beraber zikretmiştir.
3021- Abdullah'ın
bildirdiğine göre Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle buyurdu:
"islam beş şey üzerine kurulmuştur: Allah'tan başka ilah olmadığına ve
Muhammed'in (Sallallahu aleyhi ve Sellem) Allah'ın kulu ve elçisi olduğuna
şahittik etmek, namaz kılmak, zekat vermek, Beytullahlı haccetmek ve Ramazan
orucunu tutmak."
Müslim bu hadisi
Sahih'te Ubeydullah b. Muaz'dan rivayet etti.
Tahric: Ravileri
güvenilirdir. - Müslim, iman (21).
3022- İbn Abbas'ın
bildirdiğine göre Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) Muaz'ı Yemen'e
gönderirken kendisine şöyle buyurdu: "Kitab ehli olan bir topluluğa
gidiyorsun. Onları (ilk önce) Allah'tan başka ilah olmadığına şahittik etmeye
çağır. Eğer kabul ederlerse, Allah'ın, onlara günde beş vakit namazı farz
kıldığını onlara bildir. Eğer kabul ederlerse, Allah'ın, zenginlerinden almıp
fakirlerine verilmek üzere onlarınüzerine zekatı farz kıldığını onlara bildir.
Eğer kabul ederlerse, sakın mallarının en iyisini alma. Mazlumun bedduasından
da sakın. Çünkü onunla Allah arasında bir perde yoktur. ''
Ravileri güvenilirdir.
Başka bir kanalla bu
hadisin aynısı rivayet olunmuştur. Buhari bu hadisi Sahih'te Yahya kanalıyla Veki'den
ve Müslim de Ebu Bekr b. Ebi Şeybe'den ve İshak'tan rivayet etti. - Buhari,
mezalim (99). - Müslim, ıman (29).
3023- Ebu Hureyre'nin
bildirdiğine göre Hz. Peygamber (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle buyurdu:
"insanlar, ''La ilahe illallah'' deyinceye, namaz kılıncaya ve zekat
verinceye kadar onlarla savaşmam emredildi. Eğer bunu yaparlarsa kanları ve
malları bana haram olur, (içlerindeki) hesapları da Allah'a kalmıştır ...
Tahric: Beyhaki'nin
hocası dışındaki ravileri güvenilirdir. O da eleştirilmiştir.
3024- Cerir b. Abdullah
der ki: "Resulullah'a (Sallallahu aleyhi ve Sellem), namaz kılmak, zekat
vermek ve her müslümana karşı samimi olmak üzere biat ettim."
Buhari ve Müslim bu
hadisi İsmail b. Ebi Halid'den rivayet ettiler . - Buhari, ıman (20), mevakit
(133), şurut (173), büyu (27), zekat (110) ve Müslim, iman (97).
3025- İbnu'l-Hasasiyye
der ki: Resulullah'a (Sallallahu aleyhi ve Sellem) İslam üzere biat etmek üzere
gittiğimde bana şu şartları koştu: "Allah 'tan başka ilah olmadığına,
Muhammed'in Allah'ın kulu ve elçisi olduğuna şahitlik edeceksin, beş vakit
namazı kılacaksın, Ramazan orucunu tutacaksın, zekatı vereceksin, Beytullah't
ziyaret edeceksin ve Allah yolunda cihad edeceksin." Ben şöyle karşılık
verdim: "Ey Allah'ın Resulü! İki şeye gücüm yetmez. Biri zekattır. Yanımda
ailemin geçim kaynağı ve bineği olan on devem vardır. Cihada gelince, savaş
meydanından kaçanın Allah'ın gazabına uğrayacağını söylüyorlar. Savaşa
katıldığım takdirde nefsimin korkuya kapılıp ölmek istememesinden
korkarım." Bunun üzerine Hz. Peygamber (Sallallahu aleyhi ve Sellem)
avucunu kapatıp: "Ne zekat ne ci had; peki neyle cennete gireceksin?"
buyurdu. Ben: "Ey Allah'ın Resulü! (Bütün bunları yerine getirmek üzere)
sana biat ediyorum" deyince, Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem)
bütün şartları yerine getirmem üzerine biatımı kabul etti.
Tahric: İsnadı sahendir.
Hakim, Müstedrek (2/79-80) ve Ahmed,Müsned (5/224).
3026- Abdullah b.
Muaviye el-Gadiri'nin bildirdiğine göre Resulullah (Sallallahu aleyhi ve
Sellem) şöyle buyurdu: "Şu üç şeyi yapan, imanın tadını tatmış olur:
Sadece Allah'a kulluk
eden; Allah'tan başka ilah olmadığına inanan; malının zekatını gönül rızasıyla
her yıl veren. Zekatını da yaşlı, uyuzlu, değersiz, hasta hayvanlardan değil,
mallarının orta hallilerinden verir. Zira Allah ne en iyisinden vermenizi
emretmiştir, ne de en adisinden olana razı olmuştur; birde nefsini
arıtan." Bir adam: "Ey Allah'ın Resulü! Kişinin nefsini arıtması da
ne demektir?" diye sorunca Hz. Peygamber (Sallallahu aleyhi ve Sellem):
"Nerede olursa olsun, Allah'ın kendisiyle beraber olduğunu
bilmesidir" cevabını verdi.
Tahric: İsnadı hasendir.
Ebu Davud (2/239-240).
3027- Ebu Hureyre der ki:
Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) vefat edince hilafete Ebu Bekr
getirildi. Araplardan (bedevilerden) bazıları küfre dönünce, Ömer b. el-Hattab,
Ebu Bekr'e: "Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem): ''insanlar La ilahe
illallah deyinceye kadar onlarla savaşmam emredildi. La ilahe illallah diyen
malını ve canını benden korumuş olur. Ancak (zekat ve kısas gibi) hakkı hariç.
(içlerindeki) hesaplan ise Allah'a aittir" dediği halde insanlarla nasıl
savaşacaksın?" dedi. Ebu Bekr şöyle karşılık verdi: "VAllahi, namazIa
zekatı birbirinden ayıranla savaşırım. Zekat malın hakkıdır. VAllahi;
Resulullah'a (Sallallahu aleyhi ve Sellem) verdikleri bir yuları bile bana
vermeyecek olurlarsa onlarla savaşırım." Hz. Ömer der ki: "VAllahi
durum bu merkezde iken Allah'ın, Ebu Bekr'in göğsüne huzur verdiğini gördüm;
savaşma konusunda kendisinin hak üzerinde olduğunu anladım."
Müslim bu hadisi
Kuteybe'den; Buhari ise Yahya b. Bukeyr kanalıyla Leys'ten nakletmiş,
"yular" yerine "dişi oğlak" demiştir.
Tahric: Ravileri
güvenilirdir. - Müslim, iman (32). - Buhari, istitabetu'l-murteddin (50-51) ve
zekat (109-110).
3028- Ebu Eyyüb der ki:
Bir adam Resulullah'a (Sallallahu aleyhi ve Sellem) gelerek:
"Bana, beni cennete
yaklaştırıp cehennemden uzaklaştıracak bir amel göster" deyince Hz.
Peygamber (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle buyurdu: "Allah'a ibadet et
ve Ona hiçbir şeyi ortak koşmaman. namaz kılman. zekat vermen ve akrabalarını
gözetmendir." Adam dönüp giderken Resulullah (sallallahu aleyhi vesallam):
"Eğer ona emrettiğim şeye tutunursa cennete girer" buyurdu.
Müslim bu hadisi
Sahih'te Yahya b. Yahya'dan rivayet etti.
Tahric: İsnadı sahihtir.
- Müslim, iman (14), 12)
Bir sonraki konu için aşağıdaki link’e
tıklayın: