Mescidlere Yürüyerek Gitmenin Sevabı |
2620- Ebu Hureyre'nin
bildirdiğine göre Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle buyurdu: ''Kim
evince abdest aldıktan sonra Allah'ın farzlarından birini eda etmek üzere
Allah'ın evlerinden birine yürürse, bir adımıyla bir günahı silinir, diğer
adımıyla bir derece yükselir.''
Ravileri güvenilirdir.
Ruzbari ve Hurfi'nin
Resulullah'tan (Sallallahu aleyhi ve Sellem) olan rivayetinde hadis:
"Allah'ın {arzını yerine getirmek için yürürse, bir adımıyla bir günahı
silinir, diğer adımıyla bir derece yükselir" şeklindedir.
Müslim bu hadisi İshak
b. Mansur kanalıyla Zekeriyya b. Adiy'den rivayet etti. - Müslim, mesacid (282)
.
2621- Ebu Hureyre'nin
bildirdiğine göre Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle buyurdu:
"Kim sabah veya akşam camiye gider gelirse, her gidip geldiğinde Allah o
kimseye cennetteki ikramını hazırlar. ''
Müslim ve Buhari Sahih'te
Yezid b. Harun'dan nakletmiştir.
Tahric: İsnadı sahihtir.
- Müslim, mesacid (285) ve Buhari, ezan (161).
2622'- Ebu Hureyre'nin
bildirdiğine göre Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle buyurdu:
"Sizden biri mescide gitmek için çıktığı andan itibaren (her adımda)
ayaklarından biri bir sevap yazarken diğeri bir günahını siler. ''
Tahric: Ravileri
güvenilirdir. İbn Hibban, Sahih 3/73 (1620) ve Ahmed, Müsned (2/432).
2623- Ebu Ali el-Hanefi
bu hadisi İbn Ebi Zi'b'den nakletmiştir; ancak onun rivayetinde hadis:
"Evinden mescidine ... " şeklindedir.
Tahric: İsnadında
sakınca yoktur. Nesai (2/42).
2624- Abdullah b.
Ömer'in bildirdiğine göre Hz. Peygamber (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle
buyurdu: "Sizden biri güzelce abdest aldıktan sonra sadece' namaz kılmak
için mescide gitmek üzere evinden çıkarsa, mescide girinceye kadar (attığı her
adımla) sol ayağı bir günahını siler, sağ ayağı da bir sevap yazar. insanlar
yatsı ve sabah namazındaki sevabı bilselerdi emekleyerek te olsa
giderlerdi."
Tahric: Haşnam b. Beşir
hakkında bilgi bulamadım. Diğer ravileri güvenilirdir. Taberani, M. el-Kebir
12/355 (13328); Hakim, Müstedrek (1/217).
2625- Ubey b. Ka'b der
ki: Bir adam vardı; Medinelilerin içinde Müslümanlardan evi Mescid'e onunkinden
daha uzak olan bir kimseyi tanımıyorum. Bu adam Resulullah (Sallallahu aleyhi
ve Sellem) ile namazı hiç kaçırmazdı. Bu adama: "Bir eşek satın alsan da
şiddetli sıcak veya karanlıkta binsen" denilince: "Evimin Mescid'in
yanında olmasını istemiyorum" karşılığını verdi. Bu durum Resulullah'a
(Sallallahu aleyhi ve Sellem) anlatılınca, Hz. Peygamber (Sallallahu aleyhi ve
Sellem) adama böyle demesinin sebebini sordu. Adam şu cevabı verdi: "Ey
Allah'ın Resulü! Ben Mescid'e gidişimin ve ailemin yanına dönüşümün benim
lehime yazılmasını istedim." Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) ona:
"Allah senin istediğin şeylerin hepsini sana verdi" buyurdu.
Müslim bu hadisi
Süleyman et-Teymi'den rivayet etti.
Tahric: Isnadında sakınca
yoktur. - Müslim, mesacid (278).
2626- Ubey b. Ka'b der
ki: Ensar'dan, evi Medine'ki (Mescid'e) en uzak evi olan bir adam vardı ve bu
adam Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) ile namazı hiç kaçırmazdı. Ben
adama gidip: "Ey falan! Eğer sen bir merkep satın alsaydın, seni şiddetli
sıcaktan ve yerin zehirli hayvanlarından korurdu" deyince, adam:
"ValIahi, evimin Resulullah'ın (Sallallahu aleyhi ve Sellem) evinin
bitişiğinde olmasını istemem" karşılığını verdi. Ben adamın sözüne
alındım. Hatta Resulullah'a (Sallallahu aleyhi ve Sellem) giderek, adamın
söylediklerini anlattım. Bunun üzerine Hz. Peygamber (Sallallahu aleyhi ve
Sellem) adamı çağırtıp ona sordu. Adam da, bana dediğinin aynısını söyledi ve
(attığı adımların) izinden sevap umduğunu anlattı. Bunun üzerine Resulullah
(Sallallahu aleyhi ve Sellem):
"Gerçekten sana,
umduğun (sevap) vardır" buyurdu.
Müslim Sahih'te Muhammed
b. Ebi Bekr'den nakletti.
Tahric: Ravileri
güvenilirdir. - Müslim, mesacid (461).
2627- Enes der ki:
Seleme oğulları Mescid'e yakın bir yere taşınmak isteyince Resulullah
(Sallallahu aleyhi ve Sellem) Medine'nin (etrafının) boş ve ıssız bırakılmasını
çirkin gördü ve onlara: "Ey Seleme oğulları! Sizler ayak izlerinizin
sevabını hesaba almıyor musunuz?" buyurdu. Bunun üzerine onlar da Mescid'e
uzak olan yerlerinde ikamet ettiler.
İsnadı sahihtir.
Buhari bu hadisi
Muhammed b. Selam kanalıyla Mervan el-fezari'den nakletti.
2628- Cabir b. Abdillah
der ki: Seleme oğulları evlerini satıp Mescid'e yakın bir yere taşınmak
istediler. Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) bunu öğrenince:
"Ey Seleme
oğulları! Attığınız adımların sevabının yazılmasını istemez misiniz?"
buyurdu.
Tahric: Ravileri
güvenilirdir. Ahmed, Müsned (3/371, 390); İbn Cerir, Tefsir (22/154) ve Ebu
Ya'la,Müsned4/115 (393).
2629- Cabir b. Abdullah
der ki: Mescid'in etrafındaki arsalar boş kalınca Seleme oğulları Mescid'e
yakın bir yere taşınmak istediler. Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem)
bunu öğrenince şöyle buyurdu: "Öğrendiğime göre Mescid'e yakın bir yere
taşınmak istiyor muşsunuz." Onlar: "Evet ey Allah'ın Resulü! Öyle
yapmak istemiştik" karşılığını verince Hz. Peygamber (Sallallahu aleyhi ve
Sellem): "Ey Seleme oğulları! Yurtlarınızdan ayrılmayınız ki. adımlarınıza
sevap yazılsın. Yurtlarınızdan ayrılmayınız ki. adımlarınıza sev ap
yazılsın" buyurdu.
Ravileri güvenilirdir.
Müslim bu hadisi
Muhammed b. el-Müsenni'dan nakletti. - Müslim, mesacid (280).
2630- Ebu Said el-Hudri
der ki: Medine'nin kenarında olan Seleme oğulları Mescid'e yakın bir yere
taşınmak istemişlerdi. "Muhakkak Biz, ölüleri diriltiriz. Onların ileri
gönderdiklerini de, izlerini de yazarız. Biz, herşeyi önder bir kitabda tesbit
etmişizdir"[Yasin 12] ayeti nazil olunca, Resulullah (Sallallahu aleyhi ve
Sellem) onları çağırdı ve: "Attığınız adımların sevabi yazılmaktadır"
buyurup kendilerine ayeti okudu.
Tahric: İsnadı zayıftır.
Hakim'in hocası hakkında bilgi bulamadım. Tirmizi 5/363-364 (3226).
2631 - Ebu Musa'nın
bildirdiğine göre Hz. Peygamber (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle buyurdu:
"Namazdan en çok sevap kazanacak insanlar, uzak mesafelerden Mescid'e
yürüyerek gelenlerdir. Namazı imamla birlikte cemaatle kılmak için bekleyen
kimsenin sevabı, namazı tek başına kıldıktan sonra uyuyan kimseden daha
büyüktür. ''
Buhari ve Müslim, Ebu
Kureyb kanalıyla Ebu Usame'den rivayet ettiler.
Tahric: İsnadı sahihtir.
- Buhari, ezan (159) ve Müslim, mesacid (277).
2632- Ukbe b. Amir
el-Cüheni'nin bildirdiğine göre Hz. Peygamber (Sallallahu aleyhi ve Sellem)
şöyle buyurdu: "Kişi abdest aldıktan sonra mescide gidip namazı beklerse
katibi veya ka tip leri mescid'e gitmek için attığı her adımı için on sevap
yazar. Mescid'de oturup namazı bekleyen boyun eğerek Allah'a çokça itaat eden
gibidir. O kimseye, evinden çıktığı andan geri döndüğü vakte kadar namaz kılmış
gibi sevap yazılır. "
Tahric: Ravileri
güvenilirdir. Hakim, Müstedrek (1/211); İbn Huzeyme 2/374 (1492); Taberani, M.
el-Evsat 1/150 (187); İbnu'l-Mübarek, Zühd (139/410), Ahmed, Müsned (4/157) ve
Ebu Ya'la, Müsned 3/286 (1747).
2633- Said b.
el-Müseyyeb der ki: Ensar'dan bir adam vefat edeceği zaman ailesine: "Evde
kim var?" diye sorunca: "Ailen, kardeşlerin ve mesciddeki
dostların" cevabını verdiler. Adam: "Beni kaldırın" deyince, bir
adam onu kendisine yasladı. Adam gözlerini açıp oradakilere selam verince,
selamını aldılar ve ona güzel şeyler söylediler. Adam şöyle dedi: "Size
daha önce hiç kimseye anlatmadığım bir hadis anlatacağım. Bunu size bu gün sadece
Allah rızası için anlatıyorum: Resulullah'ın (Sallallahu aleyhi ve Sellem)
şöyle buyurduğunu işittim: "'Kim evinde güzelce abdest aldıktan sonra
mescide çıkıp Müslüman cemaatle namaz kılarsa, sağ ayağını her kaldırdığında
Allah ona bir sevap yazar. Sol ayağını her yere bastığında ondan bir günah
siler. Adam mescide gidip imamm arkasında namaz kıldıktan sonra gittiğinde
bağışlanmış bir şekilde gider. Namazın bir kısmına yetişip bir kısmını kaçıran
için de aynı şey geçerlidir. Mescide gittiğinde namazın kılınmış olduğunu
görüp, kendisi rüku ve secdelerinin hakkını vererek kılan için de aynı şey
geçerlidir ...
Tahric: İsnadı zayıftır.
Ebu Davud 1/380-381 (563).
2634- Ebu Hureyre'nin
bildirdiğine göre Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle buyurdu:
"'Kim evinde güzelce abdest aldıktan sonra mescide gider ve halkm namazı
kıldığını görürse, Allah ona namazın tamamma yetişenlere verdiği sevabm
aynısını verir. Bu, o cemaatin sevabından hiç bir şey eksiltmez ...
Tahric: İsnadında durumu
bilinmeyen biri vardır. Ebu Davud 1/381 (564) ve Nesai (2/111).
2635- Ata b. Ebi
Rabah'ın bildirdiğine göre Ebu Hureyre şöyle dedi: "Cemaate namazın
sonunda yetişen kişi, cemaat sevabı alır. Eğer yetiştiğinde imam selam vermişse
ancak dağılmamışlarsa yine cemaat sevabı alır." Şöyle denirdi: "Kişi
evinden cemaatle namaz kılmak niyetiyle çıkarsa, ister cemaate yetişsin ister
yetişmesin, cemaat sevabı alır."
2636- Ebu Hureyre'nin
bildirdiğine göre Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem):
"Allah'ın,
sayesinde günahları sileceği ve dereceleri yükselteceği şeyi size bildireyim
mi?" buyurunca, sahabe: "Evet ey Allah'ın Resulü!" karşılığını
verdiler. Bunun üzerine Hz. Peygamber (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle
buyurdu: "Güçlükler de olsa abdesti güzelce almak, mescidiere doğru çok
adım atmak, bir namazı kıldıktan sonra öteki namazı beklemek. işte nöbetiniz,
budur."
Ravileri güvenilirdir.
Müslim bu hadisi Yahya
b. Eyyüb'den rivayet etti. - Müslim, taharet (41).
2637- Davud b. Salih der
ki: Ebu Seleme b. Abdirrahman bana: "Yeğenim! ''Sabrediniz, sabır
yarışında bulununuz ve nöbet bekleyiniz''[Al-i İmran 200] ayetinin neden
indiğini biliyor musun?" diye sordu. Ben: "Hayır" cevabını
verince de şöyle dedi: "Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) zamanında
nöbet tutulan herhangi bir gazve olmamıştır. Fakat namazın arkasından başka bir
namazı beklemek vardı. Ayette kastedilen nöbet budur."
Ravileri güvenilirdir.
İbnu'l-Mübarek der ki:
Muhammed b. el-Mutarrif'in, Ala b. Abdirrahman b. Yakub kanalıyla Ebu
Hureyre'den bildirdiğine göre Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle
buyurdu: "Güçlükler de olsa namaz için abdest almak günahları bağışlatan
şeylerdendir. Mescidlere gitmek için çok adım atmak ta günahları bağışlatan
şeylerdendir. işte nöbet budur. işte nöbet budur." Kitabımda hadis bu
şekildedir. - İbnu'l-Mübarek, Zühd (138/409).
2638- Davud b. Salih der
ki: Ebu Seleme b. Ebdirrahman bana: "Yeğenim! ''Sabrediniz, sabır
yarışında bulununuz ve nöbet bekleyiniz''[Al-i İmran 200] ayetinin neden
indiğini biliyor musun?" diye sordu. Ben: "Hayır" cevabını
verince de şöyle dedi: "Yeğenim! Ebu Hureyre'nin şöyle dediğini işittim:
"Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) zamanında nöbet tutulan herhangi
bir gazve olmamıştır. Fakat namazın arkasından başka bir namazı beklemek
vardı."
Tahric: İsnadı zayıftır.
Hakim, Müstedrek (2/301); İbn Cerir, Tefsir (4/222); Vahidi, Esbabu'n-Nuzu/
(135) ve İbnu'l-Mübarek, Zühd (137-138/408).
2639- Ali b. Ebi Talib'in
bildirdiğine göre Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle buyurdu:
"Güçlükler de olsa abdest almak. mescidlere gitmek için yürümek ve bir
namazı kıldıktan sonra öteki namazı beklemek şu şekilde günahları temizler ...
Hadis bu isnadla nakledilmiştir.
Doğru isnadla olan rivayet taharet konusunda geçmiştir.
Tahric: Ravileri
güvenilirdir. Abd b. Humeyd, Muntehab 1/142 (91); Bezzar, Müsned (1/223); Ebu
Ya'la, Müsned 1/379 (488) ve Hakim, Müstedrek (1/132).
2640- Ebu Hureyre'nin
bildirdiğine göre Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Abdest alıp
namaz kılmak için yola çıkan, evine dönene kadar namazda sayilır" buyurdu.
Ravileri güvenilirdir.
2641- Sehl b. Sa'd'ın
bildirdiğine göre Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle buyurdu:
"Karanlıklarda (mescidlere) yürüyenleri tam nurla müjdele.''
Tahric: İsnadı has en
dir. Taberani, M. el-Kebir 6/181 (5800) ve İbn Huzeyme, Sahih 2/377 (1499).
Bu lafız Ebu
Zekeriyya'ya aittir. Ebu Abdullah'ın lafzı: "Kıyamet günü tam nurla ... ''
şeklindedir. Yahya b. el-H aris güvenilirdir. - İbn Mace 1/256 (780).
2642- Enes b. Malik'in
bildirdiğine göre Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle buyurdu:
"Gece karanlığında mescidlere yürüyenleri kıyamet günü tam nurla
müjdele."
Tahric: İsnadında
meçhullervardır. İbn Mace 1/256-257 (781).
2643- Bureyde
el-Eslemi'nin bildirdiğine göre ResululIah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle
buyurdu: "Karanlıklarda mescidlere yürüyenleri kıyamet günü tam nurla
müjdele.''
Isnadında sakınca
yoktur.
2644- Bu Hadis başka bir
kanalla da nakledilmiştir.
Tahric. Ebu Davud 1/379
(561) ve Tirmizi 1/435 (223).
2645- Ebu Derda'nın
bildirdiğine göre ResululIah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle buyurdu:
"Gece karanlığında mescidlere yürüyene kıyamet günü Allah bir nur verir.
''
Tahric: Ravileri
güvenilirdir. Darimi, salat (331) ve İbn Ebi Şeybe, Musannef (2/254).
2646- Mukatil b.
Süleyman, ''Rabbinizden bir bağışlanmaya ve genişliği gökler ve yer kadar olan
bir cennete koşun"[Hadid Sur. 21] ayetinden kastedilenin iftitah tekbiri
olduğunu söylemiştir.
Ravilerden Mukatil b.
Süleyman metruktur.
2647- Enes b. Malik,
''Rabbinizden bir bağışlanmaya ve genişliği gökler ve yer kadar olan bir
cennete koşun''[Hadid 21] ayetinden kastedilenin iftitah tekbiri olduğunu
söylemiştir.
Tahric: İsnadı zayıftır.
İbn Adiy, el-Kamil (5/1811).
2648- Ebu Derda'nın
bildirdiğine göre Hz. Peygamber (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle buyurdu:
"Her şeyin bir başlangıcı vardır. Namazın başlangıcı da iftitah
tekbiridir. Buna önem veriniz, ''
Ebu Ubeyd der ki: Bu
hadisi Reca b. Hayve'ye anlattığımda: "Bu hadisi bana Ümmü Derda, Ebu
Derda'dan nakletti" dedi.
Tahric: İsnadı zayıftır.
İbn Ebi Şeybe, Musannef (1/306) ve Bezzar 1/2S2 (S21).
2649- Ebu Hureyre'nin
bildirdiğine göre Hz. Peygamber (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle buyurdu:
"Her şeyin bir özü vardır, Namazın özüde da iftitah tekbiridir. ''
İsnadı zayıftır.
2650- A'meş aynı hadisi
nakletmiş, ancak: "imanın özü namaz. namazın özü de iftitah
tekbiridir" ibaresi geçmiştir.
Tahric: İsnadı zayıftır.
Ukayli, Duafa (1/244); İbn Adiy, el-Kamil (2/470) ve Bezzar (1/252-253).
2651- Hasan der ki: Ebu
Hureyre: "Altmış devemin olmasını, imamın ardında farz namazı kılmak için
mescide gittiğimde namazın zirvesi olan iftitah tekbirine yetişmiş olmaya
tercih etmem" dedi.
Bir başka sahabi ise:
"İki yüz devemin olmasını, imamın ardında farz namazı kılmak için mescide
gittiğimde iftitah tekbirine yetişmiş olmaya tercih etmem" dedi.
Ubade b. es-Samit:
"Güneşin üzerine doğduğu her şeyin benim olmasını, imamın ardında farz
namazı kılmak için mescide gittiğimde namazın zirvesi olan iftitah tekbirine
yetişmiş olmaya tercih etmem" dedi.
Bir başka sahabi şöyle
dedi: "Sabahtan akşama kadar namaz kılmış olmayı, imamın ardında farz
namazı kılmak için mescide gittiğimde iftitah tekbirine yetişmiş olmaya tercih
etmem. çünkü sabahtan akşama kadar kıldığım namaz bu tekbire denk
gelemez."
İsnadında meçhuller
vardır.
2652- Veki der ki:
"İftitah tekbirine yetişemeyenden hayır bekleme.''
Ravileri güvenilirdir.
2653- İbn Abbas: ''And
olsun ki, Tevrat'tan sonra ZEbur'da da yeryüzüne ancak iyi kullarımın mirasçı
olduğunu yazmıştık"[Enbiya 105] ayetini şu şekilde açıklamıştır:
"Yeryüzüne beş vakit namazı cemaatle kılanlar varis olacaklar. ''Şüphesiz
bunda Allah'a kulluk. eden bir toplum için yeterli bir mesaj vardır''[Enbiya
106] ayetinden kastedilen de cemaatle namazlarını kılan abid bir topluluktur."
İsnadı zayıftır.
2654-' İbn Abbas der ki:
"Bizim ayetterimize ancak o kimseler inanırlar ki, bunlarla kendilerine
öğüt verildiğinde, büyüklük taslamadan secdeye kapanırlar ve Rablerini hamd ile
tesbih ederler''[Secde 15] ayeti beş vakit namaz hakkında nazil olmuştur.
Ayetin manası şudur: "Tesbih ederek namaza giderler, yani Rablerinin
emriyle namaz kılarlar, cemaatle namaza gitme konusunda büyüklük
taslamazlar."
Tahric: Suyuti,
Dürrü'l-Mensur (6/545).
2655- Said b. Cubeyr,
"Onlar, sapasağlam oldukları zaman da secde etmeye
çağrılıyorlardı"[Kalem 43] ayetini açıklarken: "Ayette kastedilen
cemaatle namazdır" demiştir.
Tahric: Ravileri
güvenilirdir. Suyuti, Dürrü'l-Mensur (7/256).
2656- İbn Abbas,
"Onlar, sapasağlam oldukları zaman da secde etmeye çağrılıyorlardı"[Kalem
43] ayetini açıklarken: "Ayette kastedilen, ezanı duyduğu halde namaza
gitmeyendir" demiştir.
Tahric: Ravileri
zayıftır. Suyuti, Dürrü'l-Mensur (7/256).
2657- İbrahim( -i Nehai)
ve Mücahid, "Sabah akşam Rablerine, O'nun rızasını dileyerek dua edenlerle
birlikte ol''[Kehf 28] ayetini açıklarken: "Ayette kastedilen, beş vakit
namazdır" dediler.
Tahric: Ravileri
güvenilirdir. Suyuti, ed•Dürrü'I-Mensur (5/283).
2658- İbn Mes'ud der ki:
"Çarşı halkından bazıları ezanı duyunca eşyalarını bırakıp namaza
kalkmıştı. "Onlar, ne ticaret ne de alışverişin kendilerini Allah'ı
anmaktan, namaz kılmaktan ve zektU vermekten alıkoyamadığı
insanlardır"[Nur 37] ayetinde bunlar kastedilmektedir."
Tahric: İsnadında adı
verilmeyen bir kişi vardır. Diğer ravileri güvenilirdir. Taberani, M. el-Kebir
9/253 (9079) ve İbn Cerir, Tefsir (18/146).
Said b. Mansur'un, Halef
b. Halife kanalıyla Eban b. Yezid'den bildirdiğine göre İbrihim( -i Nehai),
"Onlar, ne ticaret ne de alışverişin kendilerini Allah'ı anmaktan, namaz
kılmaktan ve zekat vermekten alıkoyamadığı insanlardır''[Nur 37] ayetiyle
ilgili olarak: "Ayette kastedilenler, çarşıdayken namaz vakti gelince,
kendilerini namazdan başka hiçbir şeyin meşgul etmediği kabilelerdir"
dedi.
2659- İbn Cüreyc der ki:
Ata, . ''Ey iman edenler! Mallarınız ve evlatlarınız sizi, Allah'ı zikretmekten
alıkoymasın"[Münafikun 9] ayetinden kastedilenin farz namazlar olduğunu
söyledi.
Tahric: Ravileri
güvenilirdir. Suyuti, Dürrü'l-Mensur (8/180).
2660- Ata, ''Onlar, ne
ticaret, ne de alışverişin kendilerini Allah'ı anmaktan, namaz kılmaktan ve
zekat vermekten alıkoyamadığı insanlardır"[Nur 37] ayetinden kastedilenin
farz namazı cemaatle kılmak olduğunu söylemiştir.
Tahric: İsnadında gevşeklik
vardır. Suyuti, Dürrü'l-Mensur (6/207).
2661- Süfyan es-Sevri
''Onlar, ne ticaret ne de alışverişin kendilerini Allah'ı anmaktan, namaz
kılmaktan ve zeka,f vermekten alıkoyamadığı insanlardır''[Nur 37] ayetini
açıklarken şöyle dedi: "Ayette kastedilen kişiler alış veriş yaparlardı;
ancak bu, kendilerini cemaatle namazdan alıkoymazdı."
İsnadında meçhuller
vardır.
2662- İbn Abbas,
"(Bu nur,) Allah'ın, onların yüceltilmesine ve isminin zikredilmesine izin
verdiği evlerdedir"[Nur 36], "Onlar, ne ticaret ne de alışverişin
kendilerini Allah'ı anmaktan, namaz kılmaktan ve zekat vermekten alıkoyamadığı
insanlardır"[Nur 37] ayetini açıklarken şöyle dedi: "Allah bu nur'a
şu ayet le misal vermiştir: "O'nun nurunun temsili şudur: Duvarda bir
hücre; içinde bir kandil, kandil de bir cam fanus içinde. Fanus sanki inci gibi
parlayan bir yıldızdır ... "[Nur 35] Bu ayetlerde kastedilenler de
"Onlar, ne ticaret ne de alışverişin kendilerini Allah'ı anmaktan, namaz
kılmaktan ve zekat vermekten alıkoyamadığı insanlardır"[Nur 37] ayetinde
açıklanmıştır. Bahsedilen kişiler alışveriş yaparlardı ancak bu ticaretIeri
oları Allah'ı zikretmekten alıkoymazdı.
Tahric: Ahmed b. Ziyad
el-Fakih hakkında bilgi vereni bulamadım. Hakim, Müstedrek (2/398).
2663- Nafı der ki:
"İbn Ömer cemaatle namazı kaçırınca, diğer vakit gelene kadar namaz
kılardı. ikindi namazını (cemaatle) kılamayınca akşama kadar tesbih ederdi. Bir
defasında yatsı namazım cemaatle kılamayınca sabaha kadar namaz kıldı."
Tahric: İsnadı zayıftır.
Hatib, Tarih (12/97).
2664- Meymun b.
Mihran'ın bildirdiğine göre Said b. el-Müseyyeb kırk yıl boyunca halk mescidden
çıkarken kendisi girmedi (gecikmedi). Said (sabah namazı için) mescide şafak
sökmeden girerdi.
Tahric. Ravileri
güvenilirdir. Fesevi, el-Ma'rife (1/479) ve Ebu Nuaym, Hilye (2/162-163).
Yakub'un, İbrahim b.
el-Münzir kanalıyla Ma'n'dan, onun da Muhammed b. Hilal'den, Said b.
el-Müseyyeb'İn: "Kırk yıldır namazdan çıkanlarla karşılaşmadım (onlar
çıkarken ben mescide girmedim)" dediğini bildirir. - Fesevi, el-Ma'rife
(1/479).
2665- Said b.
el-Müseyyeb der ki: "Otuz yıldır ezanı ailemin yanındayken işitmedim
(Ezandan önce mescide gittim)."
Ravileri güvenilirdir.
2666- İmran'ın
bildirdiğine göre Said b. el-Müseyyeb kırk yıl boyunca cemaatle bir namazı bile
kaçırmadı, halkın davalarına baktı ve halk mescide bağlılıkta ona yetişemedi.''
Tahric: Ravileri
güvenilirdir. Ebu Nuaym, Hilye (2/163).
2667- Abdurrahman b.
Harmele'nin bildirdiğine göre Said b. el-Müseyyeb gözlerinden rahatsızlanınca:
"Ey Ebu Muhammed! Atik'e çıkıp yeşilliğe baksan ve yayla havası alsan,
bunun gözlerine faydası olur" denilince: "O zaman yatsı ve sabah
namazını cemaatle nasıl kılacağım" karşılığını verdi.
Tahric: Ravileri
güvenilirdir. Ebu Nuaym, Hilye (2/162).
2668- Hayyan'ın
bildirdiğine göre babası şöyle dedi: Rabi b. Haysem'i, felç olduğu için başkası
namaza götürürdü. Kendisine: "Ey Ebu Yezid! Evde namaz kılmana ruhsat
vardır" denilince: "Haydin namaza, haydin namaza, sözünü işitiyorum.
Eğer emekleyerek bile gidebiliyorsanız siz de gidin" karşılığını verdi.
Tahric: Ravileri
güvenilirdir. Fesevi, el-Ma'rife (2/571); İbn Ebi Şeybe, Musannef (1/350);
Ahmed, Zühd (sh. 339-340) ve Ebu Nuaym, Hilye (2/113).
2669- Rabia b. Yezid der
ki: "Kırk yıldır müezzin ne zaman öğle ezanını okuduysa ben, eğer hasta
veya yolcu değilsem hep mesciddeydim."
Tahric: Ravileri
güvenilirdir. Fesevi, el-Ma'rife (2/374).
2670- Nuaym b. Hammad
der ki: "Dımam b. İsmail mescide geldiğinde halkın namazı kıldığını
görünce, kendi kendine, ölene kadar mescidden çıkmayacağına dair söz verdi ve
ölene kadar mescidi kendine evi yaptı.''
İsnadı zayıftır.
2671- Evzai der ki:
Şöyle denirdi: "Şu beş şeye Resulullah'ın (Sallallahu aleyhi ve Sellem)
ashabı ve tabiun düşkündü: Cemaate katılmak, sünnete tabi olmak, mescidi imar
etmek, Kur'an okumak ve Allah yolunda cihad etmek."
Tahric: Ravileri
güvenilirdir. Ebu Nuaym, Hilye (6/142).
2672- Ebu'l-Payd
Zu'n-Nun b. İbrahim der ki: "Üç şey sünnetin alametlerindendir: Mestlere
meshetmek, cemaatle namaza dikkat etmek ve selefi sevmek."
Tahric: İsnadı açık
değildir. Zu'n-Nun'dan rivayet edenleri tanımıyorum.
2673- Başka bir kanalla
bu sözün aynısı rivayet olunmuştur.
2674- Ebu's-Seri:
"Eğer cuma ve cemaat olmasaydı kapıyı açılmamak üzere kapatırdım"
demiştir.
2675- Osman b. Affan'ın
bildirdiğine göre Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle buyurdu:
"Kim Allah için bir mescid inşa ederse, Allah onun için aynısını cennette
inşa eder. ..
Ravileri güvenilirdir.
Bu hadis Ebu Asım'ın
rivayetinde şu şekildedir: "Kim Allah için bir mescid inşa ederse, Allah
onun için cennette bir ev inşa eder."
Bu hadisi Müslim SaMh'te
İshak b. Raheveyh + Ebu Bekr el-Hanefi + Ebu Musa kanalıyla Ebu Asım'dan
rivayet etti. - Müslim, Zühd (2288).
2676- Ebu Hureyre'nin
bildirdiğine göre Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle buyurdu:
"Kim Allah için, helal malla Allah'a ibadet edilecek bir ev inşa ederse,
Allah onun için cennette inci ve yakuttan bir ev inşa eder. ''
Tahric: İsnadı zayıftır.
Ukayli, Duafa (2/126) ve Bezzar (1/205).
2677- Bu hadis başka bir
kanalla da nakledilmiştir.
Tahric: İsnadı zayıftır.
İbn Adiy, el-Kamil (3/1125).
2678- Hz. Aişe der ki:
Resulullah'ın (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Kim Allah için bir mescid
inşe ederse Allah ona Cennette bir ev inşa eder" buyurunca: "Ey
Allah'ın Peygamberi! Şu Mekke yolunda yapılan mescidlerde mi?" diye
sordum. Hz. Peygamber (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Evet. onlar da"
cevabını verdi.
Tahric: İsnadı zayıftır.
Bezzar, Müsned 1/205 (404); Tahavi, el-Müşkil (1/486) ve İbn Ebi Şeybe,
Musannef (1/310).
2679- Katade'nin
bildirdiğine göre Enes b. Malik, üzerinde mescid inşa edilen eski bir mezarlığa
uğrayınca: "Mezarların ortasında mescid yapılması kerili görülürdü"
dedi.
Ravileri güvenilirdir.
2680- Ebu Said
el-Hudri'nin bildirdiğine göre Hz. Peygamber (Sallallahu aleyhi ve Sellem)
şöyle buyurdu: "Mescidlere devam etmeyi alışkanlık haline getiren bir
adamı gördüğünüz zaman, onun gerçek mümin olduğuna şahitlik ediniz. Çünkü
Allah: ''Allah'ın mescidlerini, ancak Allah'a ve ahiret gününe inananlar ...
onarırlar''[Tevbe 18] buyurur ...
Tahric: İsnadı zayıftır.
Tirmizi 5/12 (2617), 5/277 (3093) ve İbn Mace 1/263 (S02).
2681- Ebu Zer'in
bildirdiğine göre Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle buyurdu:
"Bir kekliğin kalabileceği bir yer kadar dahi olsa, her kim Allah için bir
mescid bina edecek olursa, Allah da o kimseye cennette bir ev inşa eder ...
Kutbe b. Abdilaziz
hadisi A'meş'ten bu şekilde merfu olarak nakletmiştir.
Tahric: İsnadı hasendir.
İbn Mace 1/244 (73S).
2682- Amr b. Meymun
el-Evdi'nin sahabeden bildirdiğine göre Resulullah (Sallallahu aleyhi ve
Sellem) şöyle buyurdu: "Mescidier Allah'ın yeryüzündeki evleridir. Onu bu
evlerde ziyaret edenlere Allah'ın ikramda bulunması haktır. ''
Tahric: Abdürrezzak,
Musannef 11/296 (20584); İbn Ebi Şeybe, Musannef (13/318) ve Ahmed, Zühd (sh.
315).
2683- Şu'be bu hadisi
İshak'tan: "Ziyaret edilenin, ziyaret edene ikramda bulunması haktır"
lafzıyla nakletmiştir.
İsnadı zayıftır.
2684- Enes b. Malik'in
bildirdiğine göre Nebi (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle buyurdu: ''Allah'ın
evlerini imar edenler ehlullah'dır. (Allah dostlarıdır.)''
Tahric: Salih el-Murri
sebebiyle senedi zayıftır. Bezzar, Müsned (1/217); Ebu Ya'la, Müsned 6/132
(3406) ve Ebu Nuaym, Hilye (6/173).
2685- Enes b. Malik'in
bildirdiğine göre Hz. Peygamber (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle buyurdu:
"Yüce Allah şöyle buyurur: "Yeryüzü halkına bir azab düşünürüm,
evlerimi imar edenlere, Benim için birbirini sevenlere ve seher vakti istiğfar
edenlere bakıp vazgeçerim ...
Tahric: İsnadı zayıftır.
Suyuti, Dürrü'l-Mensur (4/140) ve Abdürrezzak, Musannef 11/204 (20329).
2686- Enes b. Malik'in
bildirdiğine göre Hz. Peygamber (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle buyurdu:
"Semadan bir musibet indiği zaman, mescidleri imar edenlerden başka yöne
yönlendirilir ...
Tahric: İsnadı zayıftır.
İbn Adiy, el-Kamil (3/1088) ve Ebu Nuayın, Ahbar Isbehan (1/159).
Beyhaki der ki: Enes'in
hadisini bu manada başka isnadlarla gelen rivayetler kuvvetlendirmektedir.
Allah en iyisini bilir.
2687- İbn Abbas der ki:
"MescidIer, Allah'ın yeryüzündeki evleridir. Onlar, yıldızların semada
ışık saçtıkları gibi yeryüzü halkına ışık saçarlar."
Tahric: Ravileri
güvenilirdir. Taberani, M. el-Kebir 10/319 (10608).
2688- İbn Ebi'd-Derda
der ki: Babam bana şöyle tavsiyede bulundu: Ey oğul! Mescid evin olsun. Ben
Resulullah'ın (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle buyurduğunu işittim:
"Mescidler Allah'ın evleridir. Allah, mescidier evi olanlara huzur ve
rahatlığı, Sırat'tan geçip cennete girmeyi garanti etmiştir. ''
Tahric: İsnadında
sakınca yoktur. İbn Ebi Şeybe, Musannef (13/317); Hennad, Zühd 2/471 (951).
Bu hadisi Ebu Ahmed
ez-Zübeyri, İsrail'den; Amr b. Cerir ise İsmail b.
Ebi Halid kanalıyla Kays
b. Hazım'dan, o da Ebu Derda'dan rivayet etti. - Ebu Ahmed, Zühd 1/217-218
(434).
2689- Ebu Osman en-Nehdi
der ki: Selman, Ebu Derda'ya şöyle yazdı: Kardeşim! Evin mescid olsun. Ben
Resulullah'ın (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle buyurduğunu işittim:
"Mescid, her takva sahibinin evidir. Allah, mescidler evi olanlara huzur
ve rahatlığı, Sırat'tan geçip Allah'ın rızasına kavuşmayı garanti etmiştir. ''
Tahric: İsnadı zayıftır.
Taberini, M. el-Kebir 6/313 (6143) ve Ebu Nuaym, Hilye (6/176). Bak:
Heysemi, Mecma (2/22).
2690- Şa'bi der ki:
"Evvelkiler bir işi bitirince mescide giderlerdi."
Ravileri güvenilirdir.
2691- Said b.
el-Müseyyeb der ki: "Mescidlerin, insanlardan olan direkleri vardır ve
onların meleklerden oturan arkadaşları vardır. Bu melekler onların yokluğunu
hissedince sorarlar. Eğer hastalarsa ziyaret ederler, bir ihtiyaçları varsa bu
ihtiyaçlarını karşılar."
Tahric: Ravileri
güvenilirdir. İbn Ebi Şeybe, Musannef (13/317-318)
2692- Abdullah b. Selam
der ki: "Mescidlerin, insanlardan olan direkleri vardır ve onların
meleklerden oturan arkadaşları vardır. Bu melekler onların yokluğunu hissedince
sorarlar. Eğer hastalarsa ziyaret ederler, bir ihtiyaçları varsa bu
ihtiyaçlarını karşılarlar."
Yahya'nın hadisinin
lafzı, Ebu Hazım'dan farklıdır. Yahya: "Onlarla oturan melekler
vardır" lafzını zikretmemiştir. Hasan b. Mukrim ise zikretmiştir.
Tahric: Ravileri
güvenilirdir. Hakim, Müstedrek (2/398) ve Suyuti, Dürrü'l-Mensur (4/14).
2693- Said b.
el-Müseyyeb der ki: Abdullah b. Selam mescide girdi ve şöyle dedi: "Ey
Müseyyeb! Bu mescidin ehlinden olan direkleri vardır. Onlar sabah akşam buraya
gelirler. Bunlardan biri gelmeyecek olursa melekler: ''Falan kişi bu sabah
neden gelmedi, falan kişi bu akşam neden gelmedi?'' derler. Eğer gelemeyen kişi
hastaysa ziyaret ederler, bir ihtiyacı varsa bu ihtiyaçlarını
karşılarlar."
İsnadında sakınca
yoktur.
2694- Ata el-Horasani,
Resulullah'a (Sallallahu aleyhi ve Sellem) dayandırdığı bir hadiste şöyle dedi:
"Mescidlerin. meleklerin onlarla beraber oturdukları ve yokluklarını
hissettikleri ileri gelenleri vardır. Bunların bir ihtiyacı olunca melekler bu
ihtiyaçlarını karşılarlar. Hastalandıkları zaman ziyaret eder. mescidlerden
geri kaldıkları zaman onları ararlar, geldikleri zaman da: ''Allah'ı zikredin,
Allah da sizi ansın'' derler. ''
Tahric: Ravileri
güvenilir, hadis mürseldir. Abdürrezzak, Musannef 11/297 (20585).
2695- Ebu İdris:
"Mescidler, iyi insanların meclisidir" demiştir.
Tahric: Ravileri
güvenilirdir. Ebu Nuaym, Hilye (5/123); Hatib, el-Cami (2/60-61) ve Suyuti,
edDürrü'l-Mensur (4/141).
2696- Evzai der ki:
Şöyle denirdi: "Şu beş şeye Resulullah'ın (Sallallahu aleyhi ve Sellem)
ashibı ve tabiun düşkündü: Cemaate katılmak, sünnete tabi olmak, mescidi imar
etmek, Kur'an okumak ve Allah yolunda cihad etmek.''
Tahric: Ravileri
güvenilirdir. EM Nuaym, Hilye (6/142).
2697- Hasan b. Ali'nin
bildirdiğine göre Resulullah {Sallallahu aleyhi ve Sellem} şöyle buyurdu:
"Allah, sabah namazını kıldıktan sonra namazgahında oturup güneş doğana
kadar Allah'ı zikreden, sonra iki rekat kuşluk namazı kılana cehennem in onu
yakmasını veya yemesini haram kılar."
Tahric: İsnadı zayıftır.
İbn Adiy, el-Kamil (3/1187).
2698- Cabir b. Semure
der ki: "ResuluIlah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) sabah namazını kılınca,
güneş doğana kadar namazgahında otururdu."
Müslim bu hadisi
Sevri'den rivayet etti.
Tahric: Ravileri
güvenilirdir. - Müslim, mesacid (287).
2699- Ebu Hureyre'nin bildirdiğine
göre ResuluIlah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle buyurdu: "Sizden biri
namazgahında olduğu süre içinde melekler ona dua ederler ve abdestli olduğu
müddetçe: ''Allahım! Bunu bağışla. Allahım. Buna merhamet et'' derler.''
Müslim bu hadisi Muhammed
b. Rafi kanalıyla Abdurrezzak'tan rivayet etti.
Tahric: İsnadı sahihtir.
- Müslim, mesacid (460,273).
2700- Ata b. es-Saib der
ki: Sabah namazını mescidde kıldıktan sonra namaz kıldığı yerde oturan Ebu
Abdirrahman'ın yanına gittim ve: "Kalkıp yatağına gitsen" dedim. Bana
şu karşılığı verdi: Ali b. Ebi Talib'i işittim; dedi ki: Resulullah'ın
(Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle buyurduğunu işittim: "Kişi namazını
kıldıktan sonra namazgahında oturduğu müddetçe melekler ona dua eder. Ona şu
şekilde dua ederler: ''Allahım! Bunu bağışla. Allahım! Buna merhamet et.''
Oturup namazı beklerse, yine melekler ona: ''Allahım! Bunu bağışla. Allahım!
Buna merhamet et'' şeklinde dua ederler."
Sünen kitabında,
namazdan sonra yapılan duayla ilgili rivayetler zikrettik.
Tahric: Ravilerden Ata
b. es-Saib'in ömrünün sonlarında ezberi bozulmuştur.
2701 - Hasane -ı
Basri)'nin bildirdiğine göre Hz. Peygamber (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle
buyurdu: "insanlara öyle bir zaman gelecek ki: mescidlerinde konuştukları
şey dünya işleri olacaktır. Siz onlarla oturmayın. Allah'ın onlara ihtiyacı
yoktur ...
Hadis bu şekilde mürsel
olarak geçmiştir.
Tahric: İsnadında adı
verilmeyen biri vardır ve hadis mürseldir. Hakim, Müstedrek (4/323).
2702- Ebu Hureyre'nin
bildirdiğine göre Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle buyurdu:
"Münafıkların kendisiyle tanındığı belirtileri vardır. Onların selamı
lanet, yemekleri çalıntı, ganimetieri hıyanetle kazanılan maldır. Mescidlere
geldiklerinde hemen ayrılmanın yollarını ararlar. Namaza vakti geçtikten sonra
giderler. Ne başkalarıyla kaynaşırlar, ne de başkaları onlarla kaynaşır.
Geceleri odun kesilirler, gündüz ise gürültü koparırlar. ''
Süleyman b. Bilal,
Abdulmelik b. Kudame'den rivayette bulunarak. buna mutabaat etmiştir.
Tahric: İsnadı zayıftır.
Ahmed, Müsned (2/293) ve Bezzar, Müsned 1/61•62 (85).
2703- Ukbe b. Amir der
ki: Hz. Peygamber (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Ümmetimden kitap ehli
ile gevşek olanlar helak olacaklardır" buyurduğunu işittim. "Ey
Allah'ın Resulü! Kitap ehlinden kastettiğin kimlerdir?" diye sorduğumda:
"Kur'an'ı, müminlerle tartışmak için öğrenen kimselerdir" buyurdu.
"Peki, gevşek olacaklarını söylediğin kişiler kimlerdir?" diye
sorduğumda ise: "Şehvetlerinin peşinden gidip namazlarını heba
edenlerdir" buyurdu.
Tahric: Ravileri
güvenilirdir. Hakim, Müstedrek (2/374); Taberani, M, el-Kebir 17/296 (817);
Ahmed (4/155) ve Ebu Ya'IB/2B5 (1746).
Bir sonraki konu için aşağıdaki link’e
tıklayın: