ŞUABU’L-İMAN

21.ŞU’BE: NAMAZ

 

Cuma Namazının Fazileti

 

Yüce Allah şöyle buyurur: "Ey iman edenler! Cuma gunu namaza çağırıldığı (ezan okunduğu) zaman, hemen Allah'ı anmaya koşun ve alışverişi bırakın. Eğer bilmiş olsanız, elbette bu, sizin için daha hayırlıdır. "[Cuma 9], "Şahittik edene ve şahitlik edilene andolsun ki"[Buruc 3] Bize bildirildiğine göre Ebu Hureyre: "Şahitlik eden cuma günü, şahitlik edilen ise Arefe günüdür" dedi.

Bu, ondan merfu olarak ta nakledilmiştir...

 

 

 

2699- Ebu Hureyre, "Şahitlik edene ve şahittik edilene andolsun ki''[Buruc 3] ayetini açıklarken: "Şahitlik eden cuma günü, şahitlik edilen ise Arefe günüdür" demiştir.

 

İsnadı sahihtir,

 

 

 

2705- Abdulvehhab der ki: Said b. Ebi Arube'ye cuma namazının fazileti sorulunca, Ebu Katade'nin, "Ey iman edenler! Cuma günü namaza çağırıldığı (ezan okunduğu) zaman, hemen Allah'ı anmaya koşun ve alışverişi bırakın. Eğer bilmiş olsanız, elbette bu, sizin için daha hayırlıdır"[Cuma 9] ayetiyle ilgili olarak şöyle dediğini söyledi: "Ey Ademoğlu! Koşmak kalbinle ve amelinle koşmandır. Bu da cuma namazına gitmek için yürümektir." Ebu Katade: "Babasıyla beraber yürüyüp gezecek çağa erişince ... ''[Saffat 102] ayetini:

"Onunla yürüyecek yaşa gelince" olarak tevil etmiştir. Kelbi der ki:

"Babasıyla beraber yürüyüp gezecek çağa erişince ... "[Saffat 102] ayetinden kastedilen, onun gibi amel edecek yaşa gelmesidir." Zannedersem Kelbi'nin sözünü Abdulvehhab Kelbi'den rivayet etti.

 

Tahric: İsnadında sakınca yoktur. İbn Cerir, Tefsir (28/99) Bak: Suyüti, Dürrü'l-Mensur (8/162).

 

 

 

2706- Ebu Hureyre ile Huzeyfe'nin bildirdiğine göre Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle buyurdu: "Allah bizden öncekilere cumayı kaybettirmiştir. Cumartesi günü Yahudiler için. pazar günü de Hıristiyanlar içindi. Allah bizi getirdi ve bizi cuma gününe eriştirdi. Böylece cuma. cumartesi ve pazarı farz kılmış oldu. Onlar burada olduğu gibi kıyamet günü de bize tabidirler. Dünya halkından sonuncular biziz. kıyamet günü ise ilkler iz. Kıyamet günü haklarında hüküm verilecek olanlar da biziz. "

Müslim bu hadisi Sahih'te, Ebu Kureyb'den mevsul olarak nakletmiştir.

Buhari ve Müslim de A'rec ve başkası kanalıyla Ebu Hureyre'den rivayet ettiler.

 

Tahric: Ravileri güvenilirdir. Müslim, cumua (22,19) ve Buhari, cuma (211).

 

 

 

2707- Muhammed b. el-Eş' as der ki: Hz. Aişe'nin yanına girdiğimizde şöyle dedi: Ben Resulullah'ın (Sallallahu aleyhi ve Sellem) yanında otururken, Yahudilerden bir grup geldi. İçlerinden biri izin isteyerek girip: "Essamu aleykum (ölüm üzerinize olsun)" deyince Hz. Peygamber (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Senin de" karşılığını verdi. Sonra diğeri girip: "Essamu aleykum (ölüm üzerinize olsun)" deyince Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) ona da: "Senin de" karşılığını verdi. Ben kendime hakim olamadım ve: "Asıl ölüm sizin üzerinize olsun. Allah size yapacağım yapsın, nitekim yapmıştır da" dedim. Resulullah'ın (Sallallahu aleyhi ve Sellem) konuşmasından, bu sözlerime kızdığım anladım. Onlar gidince bana: "Neden böyle yaptın?" diye sordu. Ben: "Ey Allah'ın Resulü! Söylediklerini işitince kendime hakim olamadım" dedim. Hz. Peygamber (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Onlara cevap verdiğimi görmedin mi? Onlar bize zarar veremezler. Bizim neyimizi kıskandıklarını biliyor musun?" buyurdu. Ben: "Allah ve Resulü daha iyi bilir" cevabım verince: "Bizim yönlendirildiğimiz onlarınsa kaybettikleri cuma ve imamın ardından amin dememizi kıskanırlar" buyurdu.

 

Tahric: Ravileri güvenilirdir. Buhari, cihad (243), edeb (80), istizan (133), dua (164,166) ve Müslim, selam (10,11).

 

 

 

2708- Enes'in bildirdiğine göre Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle buyurdu: "Allah, benden önce kimseye vermediği üç özellik verdi: Saf tutarak namaz kılmak, cennet ehlinin selamı gibi selam vermek ve amin demek. Allah sadece Hz. Musa dua ederken Harun'un amin demesine izin verdi."

 

Tahric: İsnadı zayıftır. İbn Adiy, el-Kamil (3/1094).

 

 

 

2709- Ebu Hureyre'nin bildirdiğine göre Hz. Peygamber (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle buyurdu: "Güneşin doğduğu en hayırlı gün, cuma günüdür. Hz. Adem o gün yaratıldı, o gün cennete konuldu, o gün cennetten çıkanidi. Kıyamet te cuma günü kopacaktır ...

Müslim bu hadisi Harmele'den rivayet etti.

 

Tahric: Ravileri güvenilirdir. - Müslim, cumua (17).

 

 

 

2710- Ebu Hureyre'nin bildirdiğine göre Hz. Peygamber (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle buyurdu: "Günlerin efendisi cuma günüdür. Hz. Adem o gün yaratıldı, o gün cennete konuldu, o gün cennetten çıkanidi. Kıyamet te cuma günü kopacaktır."

 

Tahric: İsnadında sakınca yoktur. İbn Huzeyme, Sahih 3/115 (1728) ve Hakim, Müstedrek (1/277).

 

 

 

2711- Ebu Hureyre'nin bildirdiğine göre Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) cuma gününden bahsedip şöyle buyurdu: "Bu günde öyle bir zaman vardır ki. şayet bir müslüman namaz kılarken o vakte rastlar da Allah'tan bir şey isterse. Allah ona dileğini mutlaka verir." Hz. Peygamber (Sallallahu aleyhi ve Sellem) böyle derken eliyle bu zamanın kısa bir zaman olduğunu işaret etti.

 

İsnadı sahihtir.

 

Buhari bu hadisi el-Ka'nebi'den, Müslim de Yahya b. Yahya kanalıyla, Malik'ten rivayet ettiler. - Buhari, cumua (224), talak (175) - Müslim, cumua (13,14)

 

 

 

2712- Ebu Lubabe b. Abdilmünzir'in bildirdiğine göre Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle buyurdu: "Allah katında günlerin efendisi ve en büyüğü cuma günüdür. Cuma günü Allah katında Ramazan bayramı ve kurban bayramı günlerinden daha büyüktür. Bu günün beş özelliği vardır: Allah Adem'i o gün yarattı. Allah o gün Adem'i yeryüzüne indirdi. Allah, Adem'in o gün canını aldı. Bu günde öyle bir zaman vardır ki, şayet bir kul o vakte rastlar da Allah'tan haram olmayan bir şey isterse, Allah ona dileğini mutlaka verir. Hiçbir mukarreb melek, sema, yeryüzü, dağ ve deniz yoktur ki, cuma günü kıyametin kopmasından korkmamış olsunlar. "

 

Tahric: İsnadı hasendir. İbn Mace 1/344 (1084)

 

 

 

2713- Sa'd b. Ubade der ki: Ensar'dan bir adam Resulullah'a (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Ey Allah'ın Resulü! Bize cuma gününden haber ver" deyince Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle buyurdu: "Bu günün beş özelliği vardır. Hz. Adem bu gün yaratıldl, bu gün yeryüzüne indirildi. Allah Adem'i bu gün vefat ettirdi. Bu günde öyle bir an vardır ki kul duasını bu ana denk getirebilirse haram olmadıktan sonra ne isterse Yüce Allah bu isteklerini ona verir. Kıyamet bu günde kopacaktır. Bundan dolayı mukarreb melek olsun, sema olsun. yer olsun, rüzgar olsun, dağ olsun. deniz olsun ne kadar şey varsa böylesi bir günden çekinirler."

 

Tahric: İsnadı hasendir. Ahmed, Müsned (5/284); Bezzar, Müsned 1/294 (615) ve Abd b.

Humeyd, el-Münteha-b 1/275 (309).

 

 

 

2714- Ebu Hureyre der ki: Tur'a gittiğimde Ka'bu'l-Ahbar'la karşılaştım ve onunla oturdum. O bana Tevrat'tan, ben de ona Resulullah'tan (Sallallahu aleyhi ve Sellem) anlattım. Ona anlattıklarımdan biri de şudur: Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle buyurdu: "Güneşin doğduğu en hayırlı gün cuma günüdür. Hz. Adem bu gün yaratıldı, bu gün yeryüzüne indirildi. Bu gün tövbesi kabul edildi. Bugün öldü ve bugün kıyamet kopacaktır. insanlar ve cinlerden başka hiçbir canlı yok ki kıyametin kopmasından korkarak cuma günü sabah olunca güneş doğuncaya kadar kulak kabartmasın. Bu günde öyle bir zaman vardır ki, şayet bir müslüman namaz kılarken o vakte rastlar da Allah'tan bir şey isterse. Allah ona dileğini mutlaka verir. "

Ebu Hureyre der ki: Ka'b: "Her yılda bir gün" deyince, ben: "Aksine, her cuma" karşılığını verdim. Ka'bu'l-Ahbar Tevrat'ı okudu ve: "Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) doğru söylemiş" dedi. Ebu Hureyre der ki: Basra b. Ebi Basra el-Gifari'yle karşılaşınca: "Nereden geldin?" diye sordu. Ben: "Tur'dan cevabını verince şöyle dedi: "Keşke sen oraya gitmeden önce sana yetişseydim. Resulullah'ın {Sallallahu aleyhi ve Sellem} şöyle buyurduğunu işittim: "Sadece şu üç mescid için yolculuk yapılır: Mescid-i Haram, şu mescidim (Mescid-i Nebevi) ve Mescidu'l-lla veya Beytu'I-Makdis." -Ravi hangisi olduğu konusunda şüpheye düşmüştür.-

 

Ebu Hureyre ekledi: Sonra Abdullah b. Selam ile karşılaştım ve Ka'bu'lAhbar ile oturmamı ve cuma günüyle ilgili söylediklerimi anlatıp: "Ka'b: ''Bu, her yılın bir günü için geçerlidir'' diyor" dedim. Abdullah: "Ka'b yalan söylüyor" karşılığını verince, ben: "Evet. Sonra Ka'b bana Tevrat'ı okudu ve: ''Bu, her cuma için geçerlidir'' dedi" dedim. O zaman Abdullah: "Ka'b doğru söylüyor" deyip şöyle devam etti: "Ben bu saatin hangi saat olduğunu biliyorum." Ben: "Bana bu saati söyle" deyince, Abdullah b. Selam: "Cuma gününün son saati" karşılığını verdi. Ebu Hureyre der ki: Ben: "Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) "Müslüman namaz kılarken o vakte tesadüf etmez ki ... " buyurduğu halde o an, nasıl cuma gününün son saati olur, halbuki bu vakitte namaz kılınmaz" deyince, Abdullah: "Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem): ''Bir kimse bir yerde namazı bekleyerek oturursa, namazı kılıncaya kadar namazda gibidir'' buyurmadı mı?" dedi. Bunun üzerine ben: "Doğru, dediğin gibidir" dedim.

 

Tahric: İsnadı sahihtir. Ebu Davud 1/634-635 (1046) ve Tirmizi 2/362-363 (491).

 

 

 

2715- Cabir b. Abdillah'ın bildirdiğine göre Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle buyurdu: "Cuma günü on iki saattir. Bu saatlerde öyle bir saat vardır ki; şayet bir müslüman o vakte rastlar da Allah'tan bir şey isterse, Allah ona dileğini mutlaka verir. Bu vakti son saatte; ikindiden sonra arayın."

 

Bunun isnadı zayıftır. Aynı hadis, Resulullah'ın (Sallallahu aleyhi ve Sellem) kızı Hz.

Fatıma'dan nakledilmiş, ancak farklı olarak: "Güneşin batmak üzere olduğu vakittir" ibaresi yer almıştır. 

 

Tahric: Ravileri güvenilirdir. Ebu Davud 1/636 (1048)

 

 

 

2716- Resulullah'ın (Sallallahu aleyhi ve Sellem) kızı Hz. Fatıma der ki: Nebi (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Cuma gününde bir saat vardır ki. şayet bir müslüman o vakte rastlar da Allah'tan bir şey isterse. Allah ona dileğini mutlaka verir" buyurdu. Ben: "Babacığım! O saat hangi saattir?" diye sorunca Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Güneşin yarısı batınca" cevabını verdi.

 

Hz. Fatıma cuma günü Zeyd adındaki hizmetçisine damlara çıkmasını söyler ve: "Güneşin yarısı batınca bana haber ver" dedi. Zeyd damlara çıkar ve güneşin yarısı batınca ona haber verir, Hz. Fatıma da kalkıp Mescid'e girer, güneş batana kadar namaz kılardı.

 

 

Tahric: İsnadı zayıftır. Heysemi, Mecma (2/166).

 

 

Beyhaki der ki: Bu hadisi Ahmed b. Ömer el-Vekil, Abdurrahman b. Muhammed el-Muharibi'den aynı isnad ve manayla nakletmiştir. Ahmed b. Ömer'in rivayetinde Zeyd b. Ali, Mercane'den demeyip bir kişiden demiş ve: "Güneşin yarısının battığını görünce ezan oku" ibaresi geçmiştir.

 

 

 

2717- Bu hadis başka bir kanalla nakledilmiştir.

 

İsnadı zayıftır.

 

 

 

2718- Aynı manada bir hadis başka bir kanalla nakledilmiştir.

 

İsnadı kopuktur.

 

 

 

2719- Ebu Seleme der ki: Ben: "Vallahi, Ebu Said el-Hudri'ye gidip şu (Cuma) saatini sorsam. Belki o bu saatin ne zaman olduğunu bilir" dedim ve yanına gidip: "Ey Ebu Said! Ebu Hureyre bize cuma saatiyle (duanın kabul olacağı zamanla) ilgili bir şey söyledi. Senin bu konuda bilgin var mı?" diye sordum. Ebu Said şöyle cevap verdi: "Bunu Resulullah'a (Sallallahu aleyhi ve Sellem) sorduğumuzda şöyle cevap verdi: "O saati biliyordum, ancak sonra Kadir gecesinin unutturulduğu gibi bu saatin ne zaman olduğu da bana unutturuldu." Sonra Ebu Said'in yanından çıkıp Abdullah b. Selam'ın yanına girdim, bana hadisini aktardı.

 

Tahric: Ravileri güvenilirdir. Bezzar, Müsned (1/296-298) ve Ahmed, Müsned (3/65); İbn Huzeyme, Sahih 3/122 (1741) ve Hakim, Müstedrek (1/279-280).

 

 

 

2720- Burde b. Ebi Musa el-Eş'ari der ki: Abdullah b. Ömer bana: ''Babandan, cuma saati hakkında Resulullah'tan (Sallallahu aleyhi ve Sellem) bir şey haber verdiğini duydun mu?" diye sorunca şu karşılığı verdim: Babamın şu sözünü işittim: Resulullah'ın (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle buyurduğunu işittim: "Bu saat, imam'ın (minbere) oturuşu ve namazın bitimi arasındaki zamandır. "

 

Tahric: İsnadındaki Ebu't- Tahir Muhammed b. Abdillah el-Cevni'yi tanımıyorum. Ebu Davud 1/536 (1049).

 

 

Müslim bu hadisi Ahmed b. İsa ve başkası kanalıyla İbn Vehb'den rivayet etti. Bu, cuma saatiyle ilgili en sahih rivayettir. Bu hadisi Ebu Musa'nın, Resulullah'a (Sallallahu aleyhi ve Sellem) bu saat unutturulmadan nakletmiş olması muhtemeldir. Bu hadis başka bir yolla da nakledilmiştir.

 

 

2721- Kesir b. Abdullah b. Amr b. Avf, babası kanalıyla dedesinden bildiriyor: Hz. Peygamber (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Cuma günü gündüz öyle bir saat vardır ki; kul o saatte Allah'tan ne isterse verir" buyurdu. Resulullah'a (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Bu saat hangi saattir ey Allah'ın Resulü?" diye sorulunca: "Kametin getirilmesiyle namazın bitmesi arasındaki zamandır" cevabını verdi. Kesir der ki: "Yani, cuma namazı."

 

Bu hadisi Deraverdi, Kesir'den nakletmiş ve: "imamın minberden inmesiyle namazın bitimi arasındaki zamandır" ibaresi geçmiştir.

 

Tahric: İsnadı zayıftır. İbn Mace 1/360 (1138) ve Tirmizi 2/361 (490).

 

 

 

2722- Ebu Hureyre der ki: "Beş vakit namazIa iki cuma, büyük günahlardan sakınıldığı müddetçe aralarında işlenen küçük günahlara kefarettir."

Ravh b. Ubade hadisi bu şekilde mevküf olarak nakletmiştir.

 

Tahric: İsnadında kopukluk vardır. Haşim b. Hassan, Ebu Hureyre'ye yetişmemiştir.

 

 

 

2723- Ebu Hureyre'nin bildirdiğine göre Hz. Peygamber (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle buyurdu: "Beş vakit namazia iki cuma, aralarında işlenen günahlara kefarettir. ''

 

Ravileri güvenilirdir.

 

Müslim bu hadisi Nasr b. Ali'den rivayet etti. Abdurrahman b. Yakub ve Zaide'nin azatlısı İshak bu hadisi Ebu Hureyre kanalıyla Resulullah'tan (Sallallahu aleyhi ve Sellem) merfu olarak nakletmiş ve hadiste "Büyük günahlardan sakınlıdıkça ... " ibaresini kullanmışlardır. - Müslim, taharet (16).

 

 

 

2724- Selman der ki: Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Cuma gününün ne olduğunu biliyor musunuz?" diye sorunca, ben: "Allah ve Resulü daha iyi bilir" cevabını verdim. Sonra bir daha: "Cuma gününün ne olduğunu biliyor musunuz?" diye sorunca, ben: "Allah ve Resulü daha iyi bilir" cevabını verdim. Üçüncü veya dördüncüde: "Babanın -veya babanızın- bir araya geldiği (yaratıldığı) gündür" dedim. Hz. Peygamber (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle buyurdu: "Size cuma günüyle ilgili haber vereceğim. Abdest aldıktan sonra mescide yürüyüp. sonra imam namazı bitirinceye kadar susan hiç kimse yoktur ki; öldürücü (büyük) günahlardan sakınıldığı müddetçe bu cuma ve önceki cuma arasında işlediği günahlara kefaret olmasın.''

 

Sehl b. Bezzar hadisi Ebu Avane'den bu manayla nakletmiştir.

 

Tahric: Ravileri güvenilirdir. Nesai (3/104).

 

 

 

2725- Ebu Avane bu hadisi başka bir kanalla nakletmiştir ancak farklı olarak şu ibare yer almıştır: Ben, "Allah ve Resulü daha iyi bilir" deyince Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle buyurdu: "Bugün. anne babanızın bir araya getirildiği gündür. O gün güzelce abdest alıp cuma namazı için mescide giden hiçbir Müslüman yoktur ki: öldürücü (büyük) günahlardan sakınlidığı müddetçe bu ve önceki cuma arasında işlenen günahlara kefaret olmasın."

Önceki hadis daha sahihtir.

 

Ravileri güvenilirdir.

 

 

 

2726- Ebu Hureyre'nin bildirdiğine göre Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle buyurdu: "Güzelce abdest alıp cuma namazı için mescidde susarak (hutbeyi) dinleyen kimsenin bu ve önceki cuma arasındaki günahlar, üç gün ziyadesiyle (birlikte) bağışlanır."

 

Tahric: Ahmed b. Abdilcebbar el-Utaridi sebebiyle senedi zayıftır. Hadis ise sahihtir.

 

Müslim  bu hadisi Yahya b. Yahya ve başkası kanalıyla Ebu Muaviye'den rivayet etti. - Müslim, cumua (27).

 

 

 

2727- Ebu Hureyre ile Ebu Said'in bildirdiğine göre Hz. Peygamber (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle buyurdu: "Kim cuma günü gusül eder, yanında varsa (güzel) koku sürünür, en güzel elbisesini giyer, sonra da mescide gelip insanların omuzlarına basmaz ve Allah'ın kendisine yazdığı ve takdir ettiği kadar namaz kılar; imam (hutbe için) çıktığı zaman namazını bitirinceye kadar susarsa, (onun bu durumu) bu ve önceki cuma arasındaki günahlar için kefarettir. "

 

Ebu Hureyre der ki: "Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) üç gün daha ilave etti ve bir iyiliğe on kat sevap verileceğini bildirdi."

 

Tahric: Ravileri güvenilirdir. Ebu Davud 1/244-245 (343,345)

 

 

 

2728- Evs es-Sekafi'nin bildirdiğine göre Hz. Peygamber (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle buyurdu: "Kim cuma günü her türlü temizliğini yapar ve boy abdesti alırsa cuma namazı için camiye erkenden gider imama yakın olur, hutbeyi susup dinlerse bu yolda attığı her adıma bir senelik oruç ve namazının sevabını alır. ''

 

Tahric: Ravileri güvenilirdir. Ebu Davud, 2/346 (345), Tirmizi2 367•368 (496) ve Nesai (3/97).

 

Beyhaki der ki: Allah en iyisini bilir, ama yıkanmaktan kasıt başındaki yaş koku gibi şeyleri temizlemektir.

 

 

 

2729- Ali b. Havşeb der ki: MekhuI'e: "Yıkamak ve yıkanmayı sorduğumda: "Başını ve bedenini yıkamaktır" cevabını verdi.

 

Ebu Davud der ki: Bu hadisi Muhammed b. el-Velid ed-Dımaşki, Ebu Misher kanalıyla Said b. Abdulaziz'den: "Yıkar ve yıkanır..." şeklinde nakletmiştir. Said: "Başını ve bedenini yıkarsa ... " demiştir.

 

Beyhaki der ki: Bu hadis bize bazı tariklerle: "Kim cuma günü başını yıkayıp yıkanırsa ... " şeklinde gelmiştir.

 

Tahric: İsnadı hasendir. Ebu Davud 1/248-249 (349, 350).

 

 

 

2730- Tavus el-Yemani der ki: Abdullah b. Abbas'a dedim ki: Resulullah'ın (Sallallahu aleyhi ve Sellem): ''Cuma günü, cünüp olmasanız bile yıkanın ve başınızı yıkayıp güzel koku sürün'' dediğini iddia ediyorlar." İbn Abbas şöyle karşılık verdi: "Güzel koku sürün deyip demediğini bilmiyorum. Yıkanmaya gelince, evet doğrudur."

 

Tahric: Ravileri güvenilirdir. Ahmed, Müsned (1/265, 330) ve İbn Huzeyme, Sahih 3/129 (1759).

 

Şuayb b. Ebi Hamza bu hadisi Zührı'den bu şekilde nakletmiştir. Buhari de hadisi bu yolla nakletmiştir. Bu hadis bizim gusletmekle ilgili söylediğimizi desteklemektedir. Yıkanmaktan kastın, hanımıyla ilişkiye girdikten sonra yıkamak olduğu da söylenmiştir. Ancak önceki görüş daha sahihtir. - Buhari, cumua (213).

 

 

 

2731- Ebu Hureyre'nin bildirdiğine göre ResululIah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle buyurdu: "Sizden biri her cuma hanımıyla ilişkiye girmekten aciz mi? Bu kişi bununla biri kendisinin, diğeri hanımının gusletmesi olan iki ecir alır. ''

 

Tahric: İsnadı zayıftır. Ravilerden Bakiyye müdellistir.

 

 

Beyhaki der ki: Bakiyye'nin rivayeti hakkında görüş bildirilmiştir. Eğer sahihse, haberde nakledilen ma na sahihtir. Eğer erkek böyle yaparsa cuma namazına gidince gözlerini harama bakmaktan korumuş olur. Çünkü daha önce kadınlar da cuma namazına katılmaktaydı. Allah en doğrusunu bilir.

 

 

 

2732- Enes'in bildirdiğine göre ResululIah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle buyurdu: "Ey Müslümanlar! Cuma, toplanmaktan gelmektedir. Sizden birine bulabilirse. cuma günü için iş elbiselerinden başka iki giysi temin etmesinde ve (kendisinin yok ise) ailesinin güzel kokusundan sürmesinde sakınca yoktur. Misvak kullanmayı da ihmal etmeyin. ''

 

Tahric: İbn Lehia sebebiyle senedi zayıftır. Ebu Davud 1/650 (1078).

 

 

 

2733- Ebu Hureyre'nin bildirdiğine göre Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle buyurdu: "Kim cuma günü cünüplükten dolayı gusleder, sonra erkenden cuma namazına giderse bir deve kurban etmiş gibi sevap kazanır. ikinci saatte giderse bir inek, üçüncü saatte giderse koç kurban etmiş gibi sevap kazanır. Dördüncü saatte giderse bir tavuk, beşinci saatte giderse bir yumurta sadaka vermiş gibi sevap elde eder. imam minbere çıkınca melekler hutbeyi dinlemek üzere orada hazır bulunurlar ...

 

İsnadı sahihtir.

 

 

 

2734- Bu hadis başka bir kanalla Enes'ten nakledilmiştir.

 

Buhari bu hadisi Sahih'te Abdullah b. Yusuf kanalıyla Malik'ten rivayet etti. Müslim4 de Kuteybe kanalıyla Malik'ten rivayet etti.

 

Tahric: İsnadı sahihtir. - Buhari, cumua (213) 4 Müslim, cumua (10).

 

 

 

2735- Alkame b. Kays der ki: Abdullah b. Mes'ud ile beraber cuma namazına gittiğimde, üç kişinin kendisinden önce gitmiş olduğunu gördü ve: "Dört kişinin dördüncüsüyüm. Dördüncü olan (ilahi ikram ve rahmetten) uzak değildir" dedikten sonra ekledi: Resulullah'ın (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle buyurduğunu işittim: "insanlar cumalara birinci. ikinci. üçüncü ve dördüncü olarak erken gidiş sırasına göre kıyamet günü Allah'a yakın olurlar." Sonra Abdullah: "Ben dört kişinin dördüncüsüyüm. Dördüncü olan (ilahi ikram ve rahmetten) uzak değildir" dedi.

 

Beyhaki der ki: "Yakınlıktan maksadın Arş'a veya Allah'ın ikramına yakın olmayı kasdetmiş olabilir."

 

Tahric: Abdülmecid b. Abdilaziz ve Mervan b. Salim sebebiyle senedi zayıftır. İbn Mace 1/348 (1094).

 

 

 

2736- Cabir b. Abdullah der ki: Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) hutbe verirken İbn Mes'ud Mescid'e girdi ve Ubey'in yanında oturup bir şey sordu veya söyledi; ancak Ubey cevap vermedi. İbn Mes'ud, Ubey'in kendisine kırgm olduğu için cevap vermediğini düşünüp Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) namazı bitirdikten sonra: "Ey Ubey! Neden bana cevap vermedin?" diye sordu.

 

Ubey: "Cumada bizimle beraber değildin" cevabını verince, İbn Mes'ud:

"Neden?" diye sordu. Ubey: "Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) hutbe verirken konuştun" cevabını verince, İbn Mes'ud kalkıp Resulullah'ın (Sallallahu aleyhi ve Sellem) yanına girdi ve Ubey'in söylediklerini ona anlattı. Bunun üzerine Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Ubey doğru söylemiş -veya Ubey'e itaat et" buyurdu.

Hadis, Cabir'den bu şekilde nakledilmiştir.

 

Tahric: İsnadı zayıftır. Ebu Ya'la, Müsned 3/335 cı 799) ve İbn Hibban, Sahih 4/200 (2873).

 

 

 

2737- Ata b. Yesar, Ebu Zer'den bildiriyor: Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) cuma günü hutbe verirken Mescid'e girdim ve Ubey b. Kab'ın yanında oturdum. Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) Tevbe Suresini okuyunca, Ubey'e: "Bu sure ne zaman nazil oldu?" diye sordum; ancak Ubey bana cevap vermedi. Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) namazı kılınca Ubey'e: "Seninle konuştum; ancak cevap vermedin" dediğimde, Ubey şöyle karşılık verdi: "Namazından sana ancak boş konuşmadığın kısım vardır." Resulullah'a (Sallallahu aleyhi ve Sellem) gidip olanları anlatınca Hz. Peygamber (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Ubey doğru söylemiş" buyurdu.

 

Tahric: Ravileri güvenilirdir. İbn Mace 1/352-353 (1111).

 

 

 

2738- Bekr b. Abdilah el-Müzeni anlatıyor: Medine'ye gittim ve dostlarımdan bir şey yapmasını istedim. Sonra Mescid'e gidip oturdum. O şeyi istediğim kişi gelip istedim şeyi nasıl yaptığını anlattı. Ben ise susmuştum. Sonra ona: "Sus!" dedim. Mescid'den çıkınca Abdullah b. Ömer'e gidip bunu anlattım. Abdullah: "Senin cuman yoktur. Arkadaşın ise eşektir" dedi.

 

Tahric: İsnadı zayıftır. İbn Ebi Şeybe (2/125).

 

Beyhaki der ki: göründüğüne göre ibn Ömer bu sözü, Resulullah'ın (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Cuma günü imam hutbe verirken arkadaşma sus desen boş (yanlış) söz söylemiş olursun" hadisine dayanarak söylemiştir.

 

 

 

2739- Aynı hadis Ebu Hureyre'den nakledilmiştir. Ancak farklı olarak: "İmam hutbe verirken ... " ibaresi yoktur.

 

Buhari ve Müslim bu hadisi Sahih'te rivayet ettiler. - Buhari, cumua (224) ve Müslim, (583).

 

Tahric: İsnadı sahihtir.

 

Beyhaki der ki: Bu hadiste "Senin cuman yoktur veya sevabın yoktur" sözünden namazın iadesi kastedilmiş olabilir.

 

 

 

2740- Sehl b. Muaz'ın, babasından bildirdiğine göre Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle buyurdu: "Cuma günü kim insanların omuzlarından aşarak öne geçerse Cehenneme giden bir köprü kurmuş olur. ''

 

Bu hadis İbn Lehia -Zebban b. Faide kanalıyla da nakledilmiştir.- Ahmed, Müsned (3/437) ve Taberani, M. el-Kebir20/189 (418).

 

Tahric: İsnadı zayıftır. Tirmizi 2/388 (SB).

 

 

 

2741- Enes b. Malik der ki: Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) hutbe verirken bir adam insanların omuzlarından aşarak ve onları rahatsız ederek öne geçti. Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) namazı bitirince: "Ey falan! Neden bizimle cuma namazına katılmadın?" diye sordu. Adam: "Ey Allah'ın Resulü! Beni göreceğin bir yerde durmak istedim" cevabını verince Hz. Peygamber (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle buyurdu: "insanların omuzlarından aşarak ve onları rahatsız ederek geçtiğini gördüm. Müslümanlara eziyet eden, bana eziyet etmiş olur. Bana eziyet eden Allah'a eziyet etmiş olur. ''

 

Tahric: İsnadı zayıftır. Heysemi, Mecma (2/179).

 

 

 

2742- Amr b. Şuayb'ın, babası kanalıyla dedesinden bildirdiğine göre Hz. Peygamber (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle buyurdu: "Cumaya üç türlü insan gelir:

Birincisi gevezelik yapmaya gelen insandır. Onun cumadan nasibi, yaptığı gevezeliktir. ikincisi, dua etmek için cumaya gelen kimsedir. O, Allah'a dua etmiştir; Allah dilerse verir, dilerse vermez. Üçüncüsü de susarak konuşmadan (hutbe dinlemek için) hiçbir müslümanın omzuna basmadan, kimseye eziyet etmeden cumaya gelendir. işte onun bu yaptıkları, ondan sonra gelecek olan cumaya kadar üç gün de ilavesi ile günahlarına kefarettir. Çünkü Allah: ''Her kim bir hayır işlerse kendisine, onun on misli sevab vardır''[En'am 160] buyurur. ''

 

Tahric: İsnadı hasendir. Ebu Davud 1/665-666 (1113).

 

 

 

2743- Ebu'l-Ca'd ed-Damri'nin bildirdiğine göre Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Kim ihmal edip özürsüz olarak cumayı üç kere bırakırsa, Allah o kimsenin kalbini mühürler" buyurdu.

 

Tahric: Ravileri güvenilirdir. Ebu Davud 1/638 (1052) ve Tirmizi 2/373 (500).

 

 

 

2744- Cabir b. Abdullah'ın bildirdiğine göre Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem):

"Kim özürsüz olarak cumayı üç kere peşpeşe bırakırsa, Allah o kimsenin kalbini mühürler" buyurdu.

 

İbn Vehb'in rivayetinde "Peşpeşe ... " ibaresi yoktur.

 

Tahric: Ravileri güvenilirdir. İbn Mace 1/357 (1126).

 

 

 

2745- Muhammed b. Abdirrahman der ki: Amcamın bildirdiğine göre Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Kim cuma günü ezanı işittiği halde namaza gelmezse, Allah o kimsenin kalbini mühürler ve kalbini münafık kalbi yapar" buyurdu.

 

Tahric: Ravileri güvenilirdir ancakhadis mürseldir. Münziri, et-Terğib (1/512).

 

 

 

2746- İbn Abbas der ki: "Kim özürsüz olarak cumayı üç kere peşpeşe bırakırsa, İslam'ı sırtından atmış olur."

 

Bu hadisi Esid, Said b. Amir -Avf- Said b. Ebi'l-Hasan kanalıyla aynı manada bir rivayette bulunmuştur.

 

Tahric: Ravileri güvenilirdir. Abdürrezzak, Musannef 3/166 (s 169).

 

 

 

2747- Avf tan yapılan rivayette ise: "Bu hadis, üç cumayı peşpeşe bırakmayı kasdetmektedir" ibaresi geçmiştir.

 

Tahric: Ravileri güvenilirdir. İbn Ebi Şeybe, Musannef (2/154) ve Ebu Ya'la, Müsned 5/102 (2712).

 

 

 

2748- Abdullah b. Ömer ile Ebu Hureyre'nin bildirdiğine göre Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) minberde şöyle buyurdu: "Bazıları ya cuma namazlarını terk etmekten vazgeçerler veya Allah onların kalbini mühürler, sonra gafillerden olurlar. ''

 

Hadis, İbn Şu ayb' ın rivayetinde: ''Veya Allah onları kalbini mühürler ya da gafillerden yazılırlar" şeklindedir.

Bu hadisi Müslim Sahih'te Hasan b. Ali el-Hulvani kanalıyla Ebu Tevbe'den rivayet etti.

 

Tahric: Ravileri güvenilirdir. - Müslim, cumua (40).

 

 

 

2749- Ukbe b. Amir el-Cüheni der ki: Hz. Peygamber'in (Sallallahu aleyhi ve Sellem):

"Ümmetimden kitap ehli ile gevşek olanlar helak olacaklardır" buyurduğunu işittim. "Ey Allah'ın Resulü! Kitap ve gevşeklikten kastettiğin nedir?" diye sorulunca: "Kur'an '1 öğrenirler ve onu nazil oluş sebebine muhalif bir şekilde tevil ederler, gevşek olmalan ise cemaat ve cumayı terk edip çöle / kırsala çıkmalarıdır" buyurdu.

 

Tahric: İsnadı hasendir. Fesevi, el-Ma'rife (2/507).

 

Ebu Kabil der ki: Ukbe b. Amir'den sadece bu hadisi işittim. Ebu Abdirrahman der ki: İbn Lehla, Yezid b. Ebi Habib kanalıyla Ebu'l-Hayr Mersed'den, o da Ukbe'den, o da Resulullah'tan (Sallallahu aleyhi ve Sellem) aynı rivayette bulundu. Yaküb: "Hadisin lafzı Mukri'ye aittir" demiştir.

 

 

 

2750- İbn Ömer'in bildirdiğine göre Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle buyurdu: "Dikkat edin. Muhtemeldir ki sizden biriniz bir davar sürüsü edinir, sonra onları iki üç mil ötede otlatırken cuma saati gelir de (sürü sebebiyle) cumaya katılmaz. Sonra bir cuma daha gelir. ona da katılmaz, sonra bir cuma daha gelir, ona da katılmaz ve sonunda Allah onun kalbini mühürler. ''

 

Tahric: İsnadı zayıftır. İbn Adiy, el-Kamil (1/229) ve Heyzemi, Mecma (2/193).

 

 

 

2751- Ebu Hureyre'nin bildirdiğine göre ResululIah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle buyurdu: "Muhtemeldir ki sizden biriniz bir davar sürüsü edinir, orada ot temini imkansızlaşır da daha uzaklara gidince cuma saati gelir de (sürü sebebiyle) cumaya katılmaz. Sonra bir cuma daha gelir. ona da katılmaz, sonra bir cuma daha gelir. ona da katılmaz ve sonunda kalbi mühürlenir. ..

 

Tahric: İsnadı zayıftır. İbn Mace 1/357 (1127).

 

 

 

2752- Cabir der ki: Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) cuma günü bize hube vermek için kalktı ve: "Muhtemeldir ki sizden biri Medine'den bir mil uzaktayken cuma namazına katılmaz" buyurdu. İkinci cuma da: "Muhtemeldir ki sizden biri Medine'den iki mil uzaktayken cuma namazına katılmaz" buyurdu. Üçüncü cumada: "Muhtemeldir ki sizden biri Medine'den iki mil uzaktayken cuma namazına katılmaz. Sonunda Allah onun kalbini mühürler" buyurdu.

 

Tahric: İsnadında gevşeklik vardır. Ebu Ya'la, Müsned 4/140-141 (2198); Münzir et-Terğib (1/510) ve Heysemi, Mecma (2/193).

 

 

 

2753- Cabir'in bildirdiğine göre Hz. Peygamber (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle buyurdu: "Allah'a ve ahiret gününe iman eden cuma namazına katılmakla yükümlüdür. Hasta, yolcu, çocuk veya köle müstesnadır. Her kim bir oyalanma yada bir ticaret ile bu namazdan müstağni olacak olursa, Allah da ondan müstağnidir. Şüphesiz ki Allah başkasına muhtaç olmayan ve hamdedilmeye layık olandır. ''

 

Tahric: İsnadı zayıftır. İbn Adiy, el-Kamil (6/2425).

 

 

 

2754- Cabir b. Abdullah der ki: Bir cuma günü ResuluIlah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) bize hutbe verdi ve şöyle buyurdu: "Ey insanlar! Ölmeden Önce Rabbinize tövbe ediniz. Meşgul olmadan önce salih amellere koşunuz. Rabbinizi çok anmakla ve gizli açık bol sadaka ile O'nun, sizin üzerinizdeki hakkı yerine ulaştırınız ki rızıklanasınız ve yardım olunasınız. Bilmiş olunuz ki içinde bulunduğum bugün, ayımda; burada Allah size cuma namazını farz kıldi. Ben hayatta iken veya benden sonra, başında adil veya zalim bir devlet başkanı varken kim cuma namazını küçümseyerek veya farziyetini inkar ederek terkederse Allah onun işini düzene sokmasın ve işinde ona bereket vermesin. Bilmiş olunuz ki tövbe etmedikçe böylesinin ne namazı, ne zekatı, ne orucu, ne haccı, ne de hiç bir hayrı kabul edilmez. Kim de tövbe ederse Allah tövbesini kabul eder. Bilmiş olunuz ki. hiç bir bedevi hiç bir muhacire imam olamaz. Hiç bir kadın hiç bir erkeğe namaz kıldıramaz. Hiç bir fasık, hiç bir mümine, eğer mümin, fasıkm kılıcı ve sopasından korkmuyorsa, namaz kıldıramaz ...

Bazıları bu hadisi Hamza b. Hassan kanalıyla Ali b. Zeyd'den rivayet etti.

 

Tahric: İsnadı zayıftır.İbn Mace 1/343 (1081).

 

 

 

2755- İbn Ömer der ki: "Gusül, cuma namazına gidecek için gereklidir.

Cuma da ailesiyle birlikte olan için gereklidir."

 

İsnadında kopukluk vardır.

 

 

 

2756- Semure b. Cundub'un bildirdiğine göre Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle buyurdu: "Kim cuma namazını özürsüz olarak terk ederse bir dinar (altın) tasaddukta bulunsun. Eğer bulamazsa yarım dinar versin. ''

Başka bir kanalla bu hadisin aynısı rivayet olunmuştur.

 

Tahric: İsnadı zayıftır. Ebu Davud 1/638 (1053)i Nesai (3/89) ve İbn Mace 1/357-358 (1128).

 

 

 

2757- Semure b. Cundub'un bildirdiğine göre Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Cuma namazına katlim ve ima ma yakın olun. Kişi cumadan geri durmakla. cennetlik olduğu halde cennetten geri kalmış olur" buyurdu.

 

Tahric: İsnadı zayıftır. Ebu Davud 1/663 (1108).

 

 

 

2758- Hasan b. Ebi'l-Hasan der ki: Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) cuma günü halka hutbe verirken bir koyun sürüsü ile biraz yağ getirilince halk oraya doğru yöneldi ve Mescid'de az sayıda kişi kaldı. Bunun üzerine Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Eğer hepiniz çıkmış olsaydınız bu vadi ateşle dolardı" buyurdu.

Hadis bu şekilde mürsel olarak gelmiştir.

 

Tahric: Ravileri güvenilirdir. Fesevl, el-Ma'rife (2/479) Bak: Suyuti, Dürrü'l-Mensur (8/167).

 

 

 

2759- Ebu Bekr es-Sıddik'in bildirdiğine göre bir bedevi Resulullah'a (Sallallahu aleyhi ve Sellem) gelerek şöyle dedi: "Ey Allah'ın Resulü! Bana ulaşan habere göre sen: ''iki cuma ve beş vakit namaz, büyük günahlardan sakınan kimsenin aralarda işlenen (küçük) günahlarına kefarettir'' buyurmuşsun." Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Evet" cevabını verip şöyle devam etti: "Cuma günü alınan gusül de kefarettir. Cumaya yürüyerek gitmek de kefarettir. Bunun için atılan her adım. yirmi yıllık amel gibidir. (Kişi) cuma namazından çıktıktan sonra ise iki yüz senelik amelle mükafatiandırılır. "

 

Ali b. Bahr bu hadisi Suveyd b. Abdilaziz'den, bu şekilde nakletmiş, Ebu Nusayra el-Vasıti'nin adını Ebu Nasra el-Vasıti şeklinde zikretmiştir.

 

İsnadı zayıftır.

 

 

 

2760- Ebu Bekr es-Sıddik ile İmran b. Husayn'ın bildirdiğine Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle buyurdu: "Cuma günü gusledenin günahları ve hatalan bağışlanır. Cuma namazına gitmek için yürüyünce de bu kişiye her adım için yirmi yıllık amel sevabı yazılır. Cuma namazını kılınca da ona iki yüz yıllık amel sevabı verilir. ''

 

Tahric: İsnadı zayıftır. Taberani, M. el-Kebir 18/139-140 (292) ve İbn Adiy, el-Kamil (4/1418).

 

 

      

2761- Ebu Hureyre der ki: "Cuma günü gusletmeyi, siyah gözlü yüz dişi devemin olmasına tercih ederim."

 

Tahric: İsnadı hasendir. Fesevi, el-Ma'rife (1/566).

 

 

 

2762- Zadan der ki: Resulullah'ın (Sallallahu aleyhi ve Sellem) ashabından iki adam birbirine sövünce biri diğerine: "O zaman ben cuma günü gusletmeyen biri gibiyim" dedi.

 

Ravileri güvenilirdir.

 

 

 

2763- Ka'b(u'l-ahbar) der ki: "Özürsüz olarak cuma namazını kaçırmaktan dolayı kaybettiğim sevabı, dışarı çıkınca insanların namazı bitirdiğini gördükten sonra, Allah yolunda kullanacağım yüz siyah deveye tercih etmem.''

 

Tahric: Musa b. Ubeyde er-Rebezi sebebiyle senedi zayıftır.

 

 

 

2764- Bedr b. Halil der ki: Testi'deki suyu ısıtan Şakik'in yanına girip: "Sen ihtiyarsın. Cuma namazına gitme" dedim. Şakik şu karşılığı verdi: Abdullah b. Mes'üd'un bir şey hakkında: "Ben, cuma günü gusletmeyen kişiden daha aciz ve ahmağım" dediğini işittim.

 

Ravileri güvenilirdir.

 

 

 

2765- Evzai der ki: "Yanımızda cuma günü, cuma namazını beklemeden yolculuğa çıkıp avlanan bir avcı vardI. Bu adam bir gün ava çıkınca katırıyla beraber yere batırıldı ve geriye katırın sadece kulağı kaldı.''

 

İsnadında sakınca yoktur.

 

 

 

2766- Mücahid'in bildirdiğine göre bir topluluk cuma günü zeval vakti yolculuğa çıkınca, ateş görmemelerine rağmen bütün çadırları yandı.

 

İsnadı hasendir.

 

 

 

2767- Abdullah b. Ömer'in bildirdiğine göre Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem):

"Sizden kim cuma namazına gelirse gusletsin" buyurdu.

 

Ravileri güvenilirdir.

 

 

İbn Şihab'ın, Abdullah b. Abdullah b. Ömer kanalıyla Abdullah b. Ömer' den bildirdiğine göre Resulullah {Sallallahu aleyhi ve Sellem} minberdeyken: "Sizden kim cuma namazına gelirse gusletsin" buyurdu. - Ravileri güvenilirdir. Buhari, cumua (215, 220) ve Müslim, cumua (1).

 

Müslim bu hadisi Sahih'te Abdurrezzak'tan rivayet etti.

 

Bir sonraki konu için aşağıdaki link’e tıklayın:

 

Cuma Günü ve Gecesi Resulullah'a (Sallallahu aleyhi ve Sellem) Salavat Getirmenin ve Kelıf Suresini Okumanın Fazileti