Cuma Namazının Fazileti |
Yüce Allah şöyle
buyurur: "Ey iman edenler! Cuma gunu namaza çağırıldığı (ezan okunduğu) zaman,
hemen Allah'ı anmaya koşun ve alışverişi bırakın. Eğer bilmiş olsanız, elbette
bu, sizin için daha hayırlıdır. "[Cuma 9], "Şahittik edene ve
şahitlik edilene andolsun ki"[Buruc 3] Bize bildirildiğine göre Ebu
Hureyre: "Şahitlik eden cuma günü, şahitlik edilen ise Arefe günüdür"
dedi.
Bu, ondan merfu olarak
ta nakledilmiştir...
2699- Ebu Hureyre,
"Şahitlik edene ve şahittik edilene andolsun ki''[Buruc 3] ayetini
açıklarken: "Şahitlik eden cuma günü, şahitlik edilen ise Arefe
günüdür" demiştir.
İsnadı sahihtir,
2705- Abdulvehhab der
ki: Said b. Ebi Arube'ye cuma namazının fazileti sorulunca, Ebu Katade'nin,
"Ey iman edenler! Cuma günü namaza çağırıldığı (ezan okunduğu) zaman,
hemen Allah'ı anmaya koşun ve alışverişi bırakın. Eğer bilmiş olsanız, elbette
bu, sizin için daha hayırlıdır"[Cuma 9] ayetiyle ilgili olarak şöyle
dediğini söyledi: "Ey Ademoğlu! Koşmak kalbinle ve amelinle koşmandır. Bu
da cuma namazına gitmek için yürümektir." Ebu Katade: "Babasıyla
beraber yürüyüp gezecek çağa erişince ... ''[Saffat 102] ayetini:
"Onunla yürüyecek
yaşa gelince" olarak tevil etmiştir. Kelbi der ki:
"Babasıyla beraber
yürüyüp gezecek çağa erişince ... "[Saffat 102] ayetinden kastedilen, onun
gibi amel edecek yaşa gelmesidir." Zannedersem Kelbi'nin sözünü
Abdulvehhab Kelbi'den rivayet etti.
Tahric: İsnadında
sakınca yoktur. İbn Cerir, Tefsir (28/99) Bak: Suyüti, Dürrü'l-Mensur (8/162).
2706- Ebu Hureyre ile
Huzeyfe'nin bildirdiğine göre Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle
buyurdu: "Allah bizden öncekilere cumayı kaybettirmiştir. Cumartesi günü
Yahudiler için. pazar günü de Hıristiyanlar içindi. Allah bizi getirdi ve bizi
cuma gününe eriştirdi. Böylece cuma. cumartesi ve pazarı farz kılmış oldu.
Onlar burada olduğu gibi kıyamet günü de bize tabidirler. Dünya halkından
sonuncular biziz. kıyamet günü ise ilkler iz. Kıyamet günü haklarında hüküm
verilecek olanlar da biziz. "
Müslim bu hadisi
Sahih'te, Ebu Kureyb'den mevsul olarak nakletmiştir.
Buhari ve Müslim de
A'rec ve başkası kanalıyla Ebu Hureyre'den rivayet ettiler.
Tahric: Ravileri
güvenilirdir. Müslim, cumua (22,19) ve Buhari, cuma (211).
2707- Muhammed b. el-Eş'
as der ki: Hz. Aişe'nin yanına girdiğimizde şöyle dedi: Ben Resulullah'ın
(Sallallahu aleyhi ve Sellem) yanında otururken, Yahudilerden bir grup geldi.
İçlerinden biri izin isteyerek girip: "Essamu aleykum (ölüm üzerinize
olsun)" deyince Hz. Peygamber (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Senin
de" karşılığını verdi. Sonra diğeri girip: "Essamu aleykum (ölüm
üzerinize olsun)" deyince Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) ona da:
"Senin de" karşılığını verdi. Ben kendime hakim olamadım ve:
"Asıl ölüm sizin üzerinize olsun. Allah size yapacağım yapsın, nitekim
yapmıştır da" dedim. Resulullah'ın (Sallallahu aleyhi ve Sellem)
konuşmasından, bu sözlerime kızdığım anladım. Onlar gidince bana: "Neden
böyle yaptın?" diye sordu. Ben: "Ey Allah'ın Resulü! Söylediklerini
işitince kendime hakim olamadım" dedim. Hz. Peygamber (Sallallahu aleyhi
ve Sellem): "Onlara cevap verdiğimi görmedin mi? Onlar bize zarar
veremezler. Bizim neyimizi kıskandıklarını biliyor musun?" buyurdu. Ben:
"Allah ve Resulü daha iyi bilir" cevabım verince: "Bizim
yönlendirildiğimiz onlarınsa kaybettikleri cuma ve imamın ardından amin dememizi
kıskanırlar" buyurdu.
Tahric: Ravileri
güvenilirdir. Buhari, cihad (243), edeb (80), istizan (133), dua (164,166) ve
Müslim, selam (10,11).
2708- Enes'in
bildirdiğine göre Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle buyurdu:
"Allah, benden önce kimseye vermediği üç özellik verdi: Saf tutarak namaz
kılmak, cennet ehlinin selamı gibi selam vermek ve amin demek. Allah sadece Hz.
Musa dua ederken Harun'un amin demesine izin verdi."
Tahric: İsnadı zayıftır.
İbn Adiy, el-Kamil (3/1094).
2709- Ebu Hureyre'nin
bildirdiğine göre Hz. Peygamber (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle buyurdu:
"Güneşin doğduğu en hayırlı gün, cuma günüdür. Hz. Adem o gün yaratıldı, o
gün cennete konuldu, o gün cennetten çıkanidi. Kıyamet te cuma günü kopacaktır
...
Müslim bu hadisi
Harmele'den rivayet etti.
Tahric: Ravileri
güvenilirdir. - Müslim, cumua (17).
2710- Ebu Hureyre'nin
bildirdiğine göre Hz. Peygamber (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle buyurdu:
"Günlerin efendisi cuma günüdür. Hz. Adem o gün yaratıldı, o gün cennete konuldu,
o gün cennetten çıkanidi. Kıyamet te cuma günü kopacaktır."
Tahric: İsnadında
sakınca yoktur. İbn Huzeyme, Sahih 3/115 (1728) ve Hakim, Müstedrek (1/277).
2711- Ebu Hureyre'nin
bildirdiğine göre Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) cuma gününden
bahsedip şöyle buyurdu: "Bu günde öyle bir zaman vardır ki. şayet bir
müslüman namaz kılarken o vakte rastlar da Allah'tan bir şey isterse. Allah ona
dileğini mutlaka verir." Hz. Peygamber (Sallallahu aleyhi ve Sellem) böyle
derken eliyle bu zamanın kısa bir zaman olduğunu işaret etti.
İsnadı sahihtir.
Buhari bu hadisi
el-Ka'nebi'den, Müslim de Yahya b. Yahya kanalıyla, Malik'ten rivayet ettiler.
- Buhari, cumua (224), talak (175) - Müslim, cumua (13,14)
2712- Ebu Lubabe b.
Abdilmünzir'in bildirdiğine göre Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle
buyurdu: "Allah katında günlerin efendisi ve en büyüğü cuma günüdür. Cuma
günü Allah katında Ramazan bayramı ve kurban bayramı günlerinden daha büyüktür.
Bu günün beş özelliği vardır: Allah Adem'i o gün yarattı. Allah o gün Adem'i
yeryüzüne indirdi. Allah, Adem'in o gün canını aldı. Bu günde öyle bir zaman
vardır ki, şayet bir kul o vakte rastlar da Allah'tan haram olmayan bir şey
isterse, Allah ona dileğini mutlaka verir. Hiçbir mukarreb melek, sema,
yeryüzü, dağ ve deniz yoktur ki, cuma günü kıyametin kopmasından korkmamış
olsunlar. "
Tahric: İsnadı hasendir.
İbn Mace 1/344 (1084)
2713- Sa'd b. Ubade der
ki: Ensar'dan bir adam Resulullah'a (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Ey
Allah'ın Resulü! Bize cuma gününden haber ver" deyince Resulullah
(Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle buyurdu: "Bu günün beş özelliği
vardır. Hz. Adem bu gün yaratıldl, bu gün yeryüzüne indirildi. Allah Adem'i bu
gün vefat ettirdi. Bu günde öyle bir an vardır ki kul duasını bu ana denk
getirebilirse haram olmadıktan sonra ne isterse Yüce Allah bu isteklerini ona
verir. Kıyamet bu günde kopacaktır. Bundan dolayı mukarreb melek olsun, sema
olsun. yer olsun, rüzgar olsun, dağ olsun. deniz olsun ne kadar şey varsa
böylesi bir günden çekinirler."
Tahric: İsnadı hasendir.
Ahmed, Müsned (5/284); Bezzar, Müsned 1/294 (615) ve Abd b.
Humeyd, el-Münteha-b
1/275 (309).
2714- Ebu Hureyre der
ki: Tur'a gittiğimde Ka'bu'l-Ahbar'la karşılaştım ve onunla oturdum. O bana Tevrat'tan,
ben de ona Resulullah'tan (Sallallahu aleyhi ve Sellem) anlattım. Ona
anlattıklarımdan biri de şudur: Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle
buyurdu: "Güneşin doğduğu en hayırlı gün cuma günüdür. Hz. Adem bu gün
yaratıldı, bu gün yeryüzüne indirildi. Bu gün tövbesi kabul edildi. Bugün öldü
ve bugün kıyamet kopacaktır. insanlar ve cinlerden başka hiçbir canlı yok ki
kıyametin kopmasından korkarak cuma günü sabah olunca güneş doğuncaya kadar
kulak kabartmasın. Bu günde öyle bir zaman vardır ki, şayet bir müslüman namaz
kılarken o vakte rastlar da Allah'tan bir şey isterse. Allah ona dileğini
mutlaka verir. "
Ebu Hureyre der ki:
Ka'b: "Her yılda bir gün" deyince, ben: "Aksine, her cuma"
karşılığını verdim. Ka'bu'l-Ahbar Tevrat'ı okudu ve: "Resulullah
(Sallallahu aleyhi ve Sellem) doğru söylemiş" dedi. Ebu Hureyre der ki:
Basra b. Ebi Basra el-Gifari'yle karşılaşınca: "Nereden geldin?" diye
sordu. Ben: "Tur'dan cevabını verince şöyle dedi: "Keşke sen oraya
gitmeden önce sana yetişseydim. Resulullah'ın {Sallallahu aleyhi ve Sellem}
şöyle buyurduğunu işittim: "Sadece şu üç mescid için yolculuk yapılır:
Mescid-i Haram, şu mescidim (Mescid-i Nebevi) ve Mescidu'l-lla veya
Beytu'I-Makdis." -Ravi hangisi olduğu konusunda şüpheye düşmüştür.-
Ebu Hureyre ekledi:
Sonra Abdullah b. Selam ile karşılaştım ve Ka'bu'lAhbar ile oturmamı ve cuma
günüyle ilgili söylediklerimi anlatıp: "Ka'b: ''Bu, her yılın bir günü
için geçerlidir'' diyor" dedim. Abdullah: "Ka'b yalan söylüyor"
karşılığını verince, ben: "Evet. Sonra Ka'b bana Tevrat'ı okudu ve: ''Bu,
her cuma için geçerlidir'' dedi" dedim. O zaman Abdullah: "Ka'b doğru
söylüyor" deyip şöyle devam etti: "Ben bu saatin hangi saat olduğunu
biliyorum." Ben: "Bana bu saati söyle" deyince, Abdullah b.
Selam: "Cuma gününün son saati" karşılığını verdi. Ebu Hureyre der
ki: Ben: "Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) "Müslüman namaz
kılarken o vakte tesadüf etmez ki ... " buyurduğu halde o an, nasıl cuma
gününün son saati olur, halbuki bu vakitte namaz kılınmaz" deyince,
Abdullah: "Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem): ''Bir kimse bir yerde
namazı bekleyerek oturursa, namazı kılıncaya kadar namazda gibidir'' buyurmadı
mı?" dedi. Bunun üzerine ben: "Doğru, dediğin gibidir" dedim.
Tahric: İsnadı sahihtir.
Ebu Davud 1/634-635 (1046) ve Tirmizi 2/362-363 (491).
2715- Cabir b.
Abdillah'ın bildirdiğine göre Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle
buyurdu: "Cuma günü on iki saattir. Bu saatlerde öyle bir saat vardır ki;
şayet bir müslüman o vakte rastlar da Allah'tan bir şey isterse, Allah ona
dileğini mutlaka verir. Bu vakti son saatte; ikindiden sonra arayın."
Bunun isnadı zayıftır.
Aynı hadis, Resulullah'ın (Sallallahu aleyhi ve Sellem) kızı Hz.
Fatıma'dan nakledilmiş,
ancak farklı olarak: "Güneşin batmak üzere olduğu vakittir" ibaresi
yer almıştır.
Tahric: Ravileri
güvenilirdir. Ebu Davud 1/636 (1048)
2716- Resulullah'ın
(Sallallahu aleyhi ve Sellem) kızı Hz. Fatıma der ki: Nebi (Sallallahu aleyhi
ve Sellem): "Cuma gününde bir saat vardır ki. şayet bir müslüman o vakte
rastlar da Allah'tan bir şey isterse. Allah ona dileğini mutlaka verir"
buyurdu. Ben: "Babacığım! O saat hangi saattir?" diye sorunca
Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Güneşin yarısı batınca"
cevabını verdi.
Hz. Fatıma cuma günü
Zeyd adındaki hizmetçisine damlara çıkmasını söyler ve: "Güneşin yarısı
batınca bana haber ver" dedi. Zeyd damlara çıkar ve güneşin yarısı batınca
ona haber verir, Hz. Fatıma da kalkıp Mescid'e girer, güneş batana kadar namaz
kılardı.
Tahric: İsnadı zayıftır.
Heysemi, Mecma (2/166).
Beyhaki der ki: Bu
hadisi Ahmed b. Ömer el-Vekil, Abdurrahman b. Muhammed el-Muharibi'den aynı
isnad ve manayla nakletmiştir. Ahmed b. Ömer'in rivayetinde Zeyd b. Ali,
Mercane'den demeyip bir kişiden demiş ve: "Güneşin yarısının battığını
görünce ezan oku" ibaresi geçmiştir.
2717- Bu hadis başka bir
kanalla nakledilmiştir.
İsnadı zayıftır.
2718- Aynı manada bir
hadis başka bir kanalla nakledilmiştir.
İsnadı kopuktur.
2719- Ebu Seleme der ki:
Ben: "Vallahi, Ebu Said el-Hudri'ye gidip şu (Cuma) saatini sorsam. Belki
o bu saatin ne zaman olduğunu bilir" dedim ve yanına gidip: "Ey Ebu
Said! Ebu Hureyre bize cuma saatiyle (duanın kabul olacağı zamanla) ilgili bir
şey söyledi. Senin bu konuda bilgin var mı?" diye sordum. Ebu Said şöyle
cevap verdi: "Bunu Resulullah'a (Sallallahu aleyhi ve Sellem) sorduğumuzda
şöyle cevap verdi: "O saati biliyordum, ancak sonra Kadir gecesinin
unutturulduğu gibi bu saatin ne zaman olduğu da bana unutturuldu." Sonra
Ebu Said'in yanından çıkıp Abdullah b. Selam'ın yanına girdim, bana hadisini
aktardı.
Tahric: Ravileri
güvenilirdir. Bezzar, Müsned (1/296-298) ve Ahmed, Müsned (3/65); İbn Huzeyme,
Sahih 3/122 (1741) ve Hakim, Müstedrek (1/279-280).
2720- Burde b. Ebi Musa el-Eş'ari
der ki: Abdullah b. Ömer bana: ''Babandan, cuma saati hakkında Resulullah'tan
(Sallallahu aleyhi ve Sellem) bir şey haber verdiğini duydun mu?" diye
sorunca şu karşılığı verdim: Babamın şu sözünü işittim: Resulullah'ın
(Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle buyurduğunu işittim: "Bu saat, imam'ın
(minbere) oturuşu ve namazın bitimi arasındaki zamandır. "
Tahric: İsnadındaki
Ebu't- Tahir Muhammed b. Abdillah el-Cevni'yi tanımıyorum. Ebu Davud 1/536
(1049).
Müslim bu hadisi Ahmed
b. İsa ve başkası kanalıyla İbn Vehb'den rivayet etti. Bu, cuma saatiyle ilgili
en sahih rivayettir. Bu hadisi Ebu Musa'nın, Resulullah'a (Sallallahu aleyhi ve
Sellem) bu saat unutturulmadan nakletmiş olması muhtemeldir. Bu hadis başka bir
yolla da nakledilmiştir.
2721- Kesir b. Abdullah
b. Amr b. Avf, babası kanalıyla dedesinden bildiriyor: Hz. Peygamber
(Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Cuma günü gündüz öyle bir saat vardır ki;
kul o saatte Allah'tan ne isterse verir" buyurdu. Resulullah'a (Sallallahu
aleyhi ve Sellem): "Bu saat hangi saattir ey Allah'ın Resulü?" diye
sorulunca: "Kametin getirilmesiyle namazın bitmesi arasındaki
zamandır" cevabını verdi. Kesir der ki: "Yani, cuma namazı."
Bu hadisi Deraverdi,
Kesir'den nakletmiş ve: "imamın minberden inmesiyle namazın bitimi
arasındaki zamandır" ibaresi geçmiştir.
Tahric: İsnadı zayıftır.
İbn Mace 1/360 (1138) ve Tirmizi 2/361 (490).
2722- Ebu Hureyre der
ki: "Beş vakit namazIa iki cuma, büyük günahlardan sakınıldığı müddetçe aralarında
işlenen küçük günahlara kefarettir."
Ravh b. Ubade hadisi bu
şekilde mevküf olarak nakletmiştir.
Tahric: İsnadında
kopukluk vardır. Haşim b. Hassan, Ebu Hureyre'ye yetişmemiştir.
2723- Ebu Hureyre'nin
bildirdiğine göre Hz. Peygamber (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle buyurdu:
"Beş vakit namazia iki cuma, aralarında işlenen günahlara kefarettir. ''
Ravileri güvenilirdir.
Müslim bu hadisi Nasr b.
Ali'den rivayet etti. Abdurrahman b. Yakub ve Zaide'nin azatlısı İshak bu
hadisi Ebu Hureyre kanalıyla Resulullah'tan (Sallallahu aleyhi ve Sellem) merfu
olarak nakletmiş ve hadiste "Büyük günahlardan sakınlıdıkça ... "
ibaresini kullanmışlardır. - Müslim, taharet (16).
2724- Selman der ki:
Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Cuma gününün ne olduğunu
biliyor musunuz?" diye sorunca, ben: "Allah ve Resulü daha iyi
bilir" cevabını verdim. Sonra bir daha: "Cuma gününün ne olduğunu
biliyor musunuz?" diye sorunca, ben: "Allah ve Resulü daha iyi
bilir" cevabını verdim. Üçüncü veya dördüncüde: "Babanın -veya
babanızın- bir araya geldiği (yaratıldığı) gündür" dedim. Hz. Peygamber
(Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle buyurdu: "Size cuma günüyle ilgili
haber vereceğim. Abdest aldıktan sonra mescide yürüyüp. sonra imam namazı
bitirinceye kadar susan hiç kimse yoktur ki; öldürücü (büyük) günahlardan
sakınıldığı müddetçe bu cuma ve önceki cuma arasında işlediği günahlara kefaret
olmasın.''
Sehl b. Bezzar hadisi
Ebu Avane'den bu manayla nakletmiştir.
Tahric: Ravileri
güvenilirdir. Nesai (3/104).
2725- Ebu Avane bu
hadisi başka bir kanalla nakletmiştir ancak farklı olarak şu ibare yer
almıştır: Ben, "Allah ve Resulü daha iyi bilir" deyince Resulullah
(Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle buyurdu: "Bugün. anne babanızın bir
araya getirildiği gündür. O gün güzelce abdest alıp cuma namazı için mescide
giden hiçbir Müslüman yoktur ki: öldürücü (büyük) günahlardan sakınlidığı
müddetçe bu ve önceki cuma arasında işlenen günahlara kefaret olmasın."
Önceki hadis daha
sahihtir.
Ravileri güvenilirdir.
2726- Ebu Hureyre'nin
bildirdiğine göre Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle buyurdu:
"Güzelce abdest alıp cuma namazı için mescidde susarak (hutbeyi) dinleyen
kimsenin bu ve önceki cuma arasındaki günahlar, üç gün ziyadesiyle (birlikte)
bağışlanır."
Tahric: Ahmed b.
Abdilcebbar el-Utaridi sebebiyle senedi zayıftır. Hadis ise sahihtir.
Müslim bu hadisi Yahya b. Yahya ve başkası kanalıyla
Ebu Muaviye'den rivayet etti. - Müslim, cumua (27).
2727- Ebu Hureyre ile
Ebu Said'in bildirdiğine göre Hz. Peygamber (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle
buyurdu: "Kim cuma günü gusül eder, yanında varsa (güzel) koku sürünür, en
güzel elbisesini giyer, sonra da mescide gelip insanların omuzlarına basmaz ve
Allah'ın kendisine yazdığı ve takdir ettiği kadar namaz kılar; imam (hutbe
için) çıktığı zaman namazını bitirinceye kadar susarsa, (onun bu durumu) bu ve
önceki cuma arasındaki günahlar için kefarettir. "
Ebu Hureyre der ki:
"Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) üç gün daha ilave etti ve bir
iyiliğe on kat sevap verileceğini bildirdi."
Tahric: Ravileri
güvenilirdir. Ebu Davud 1/244-245 (343,345)
2728- Evs es-Sekafi'nin
bildirdiğine göre Hz. Peygamber (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle buyurdu:
"Kim cuma günü her türlü temizliğini yapar ve boy abdesti alırsa cuma
namazı için camiye erkenden gider imama yakın olur, hutbeyi susup dinlerse bu
yolda attığı her adıma bir senelik oruç ve namazının sevabını alır. ''
Tahric: Ravileri
güvenilirdir. Ebu Davud, 2/346 (345), Tirmizi2 367•368 (496) ve Nesai (3/97).
Beyhaki der ki: Allah en
iyisini bilir, ama yıkanmaktan kasıt başındaki yaş koku gibi şeyleri
temizlemektir.
2729- Ali b. Havşeb der
ki: MekhuI'e: "Yıkamak ve yıkanmayı sorduğumda: "Başını ve bedenini
yıkamaktır" cevabını verdi.
Ebu Davud der ki: Bu
hadisi Muhammed b. el-Velid ed-Dımaşki, Ebu Misher kanalıyla Said b.
Abdulaziz'den: "Yıkar ve yıkanır..." şeklinde nakletmiştir. Said:
"Başını ve bedenini yıkarsa ... " demiştir.
Beyhaki der ki: Bu hadis
bize bazı tariklerle: "Kim cuma günü başını yıkayıp yıkanırsa ... "
şeklinde gelmiştir.
Tahric: İsnadı hasendir.
Ebu Davud 1/248-249 (349, 350).
2730- Tavus el-Yemani
der ki: Abdullah b. Abbas'a dedim ki: Resulullah'ın (Sallallahu aleyhi ve
Sellem): ''Cuma günü, cünüp olmasanız bile yıkanın ve başınızı yıkayıp güzel
koku sürün'' dediğini iddia ediyorlar." İbn Abbas şöyle karşılık verdi:
"Güzel koku sürün deyip demediğini bilmiyorum. Yıkanmaya gelince, evet
doğrudur."
Tahric: Ravileri
güvenilirdir. Ahmed, Müsned (1/265, 330) ve İbn Huzeyme, Sahih 3/129 (1759).
Şuayb b. Ebi Hamza bu
hadisi Zührı'den bu şekilde nakletmiştir. Buhari de hadisi bu yolla
nakletmiştir. Bu hadis bizim gusletmekle ilgili söylediğimizi desteklemektedir.
Yıkanmaktan kastın, hanımıyla ilişkiye girdikten sonra yıkamak olduğu da
söylenmiştir. Ancak önceki görüş daha sahihtir. - Buhari, cumua (213).
2731- Ebu Hureyre'nin
bildirdiğine göre ResululIah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle buyurdu:
"Sizden biri her cuma hanımıyla ilişkiye girmekten aciz mi? Bu kişi
bununla biri kendisinin, diğeri hanımının gusletmesi olan iki ecir alır. ''
Tahric: İsnadı zayıftır.
Ravilerden Bakiyye müdellistir.
Beyhaki der ki:
Bakiyye'nin rivayeti hakkında görüş bildirilmiştir. Eğer sahihse, haberde
nakledilen ma na sahihtir. Eğer erkek böyle yaparsa cuma namazına gidince
gözlerini harama bakmaktan korumuş olur. Çünkü daha önce kadınlar da cuma
namazına katılmaktaydı. Allah en doğrusunu bilir.
2732- Enes'in bildirdiğine
göre ResululIah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle buyurdu: "Ey
Müslümanlar! Cuma, toplanmaktan gelmektedir. Sizden birine bulabilirse. cuma
günü için iş elbiselerinden başka iki giysi temin etmesinde ve (kendisinin yok
ise) ailesinin güzel kokusundan sürmesinde sakınca yoktur. Misvak kullanmayı da
ihmal etmeyin. ''
Tahric: İbn Lehia
sebebiyle senedi zayıftır. Ebu Davud 1/650 (1078).
2733- Ebu Hureyre'nin
bildirdiğine göre Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle buyurdu:
"Kim cuma günü cünüplükten dolayı gusleder, sonra erkenden cuma namazına
giderse bir deve kurban etmiş gibi sevap kazanır. ikinci saatte giderse bir
inek, üçüncü saatte giderse koç kurban etmiş gibi sevap kazanır. Dördüncü
saatte giderse bir tavuk, beşinci saatte giderse bir yumurta sadaka vermiş gibi
sevap elde eder. imam minbere çıkınca melekler hutbeyi dinlemek üzere orada
hazır bulunurlar ...
İsnadı sahihtir.
2734- Bu hadis başka bir
kanalla Enes'ten nakledilmiştir.
Buhari bu hadisi
Sahih'te Abdullah b. Yusuf kanalıyla Malik'ten rivayet etti. Müslim4 de Kuteybe
kanalıyla Malik'ten rivayet etti.
Tahric: İsnadı sahihtir.
- Buhari, cumua (213) 4 Müslim, cumua (10).
2735- Alkame b. Kays der
ki: Abdullah b. Mes'ud ile beraber cuma namazına gittiğimde, üç kişinin
kendisinden önce gitmiş olduğunu gördü ve: "Dört kişinin dördüncüsüyüm.
Dördüncü olan (ilahi ikram ve rahmetten) uzak değildir" dedikten sonra
ekledi: Resulullah'ın (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle buyurduğunu işittim:
"insanlar cumalara birinci. ikinci. üçüncü ve dördüncü olarak erken gidiş
sırasına göre kıyamet günü Allah'a yakın olurlar." Sonra Abdullah:
"Ben dört kişinin dördüncüsüyüm. Dördüncü olan (ilahi ikram ve rahmetten)
uzak değildir" dedi.
Beyhaki der ki:
"Yakınlıktan maksadın Arş'a veya Allah'ın ikramına yakın olmayı kasdetmiş
olabilir."
Tahric: Abdülmecid b.
Abdilaziz ve Mervan b. Salim sebebiyle senedi zayıftır. İbn Mace 1/348 (1094).
2736- Cabir b. Abdullah
der ki: Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) hutbe verirken İbn Mes'ud
Mescid'e girdi ve Ubey'in yanında oturup bir şey sordu veya söyledi; ancak Ubey
cevap vermedi. İbn Mes'ud, Ubey'in kendisine kırgm olduğu için cevap
vermediğini düşünüp Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) namazı bitirdikten
sonra: "Ey Ubey! Neden bana cevap vermedin?" diye sordu.
Ubey: "Cumada
bizimle beraber değildin" cevabını verince, İbn Mes'ud:
"Neden?" diye
sordu. Ubey: "Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) hutbe verirken
konuştun" cevabını verince, İbn Mes'ud kalkıp Resulullah'ın (Sallallahu
aleyhi ve Sellem) yanına girdi ve Ubey'in söylediklerini ona anlattı. Bunun
üzerine Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Ubey doğru söylemiş
-veya Ubey'e itaat et" buyurdu.
Hadis, Cabir'den bu
şekilde nakledilmiştir.
Tahric: İsnadı zayıftır.
Ebu Ya'la, Müsned 3/335 cı 799) ve İbn Hibban, Sahih 4/200 (2873).
2737- Ata b. Yesar, Ebu
Zer'den bildiriyor: Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) cuma günü hutbe
verirken Mescid'e girdim ve Ubey b. Kab'ın yanında oturdum. Resulullah
(Sallallahu aleyhi ve Sellem) Tevbe Suresini okuyunca, Ubey'e: "Bu sure ne
zaman nazil oldu?" diye sordum; ancak Ubey bana cevap vermedi. Resulullah
(Sallallahu aleyhi ve Sellem) namazı kılınca Ubey'e: "Seninle konuştum;
ancak cevap vermedin" dediğimde, Ubey şöyle karşılık verdi:
"Namazından sana ancak boş konuşmadığın kısım vardır." Resulullah'a
(Sallallahu aleyhi ve Sellem) gidip olanları anlatınca Hz. Peygamber
(Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Ubey doğru söylemiş" buyurdu.
Tahric: Ravileri
güvenilirdir. İbn Mace 1/352-353 (1111).
2738- Bekr b. Abdilah
el-Müzeni anlatıyor: Medine'ye gittim ve dostlarımdan bir şey yapmasını
istedim. Sonra Mescid'e gidip oturdum. O şeyi istediğim kişi gelip istedim şeyi
nasıl yaptığını anlattı. Ben ise susmuştum. Sonra ona: "Sus!" dedim.
Mescid'den çıkınca Abdullah b. Ömer'e gidip bunu anlattım. Abdullah:
"Senin cuman yoktur. Arkadaşın ise eşektir" dedi.
Tahric: İsnadı zayıftır.
İbn Ebi Şeybe (2/125).
Beyhaki der ki: göründüğüne
göre ibn Ömer bu sözü, Resulullah'ın (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Cuma
günü imam hutbe verirken arkadaşma sus desen boş (yanlış) söz söylemiş
olursun" hadisine dayanarak söylemiştir.
2739- Aynı hadis Ebu
Hureyre'den nakledilmiştir. Ancak farklı olarak: "İmam hutbe verirken ...
" ibaresi yoktur.
Buhari ve Müslim bu
hadisi Sahih'te rivayet ettiler. - Buhari, cumua (224) ve Müslim, (583).
Tahric: İsnadı sahihtir.
Beyhaki der ki: Bu
hadiste "Senin cuman yoktur veya sevabın yoktur" sözünden namazın
iadesi kastedilmiş olabilir.
2740- Sehl b. Muaz'ın,
babasından bildirdiğine göre Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle
buyurdu: "Cuma günü kim insanların omuzlarından aşarak öne geçerse
Cehenneme giden bir köprü kurmuş olur. ''
Bu hadis İbn Lehia
-Zebban b. Faide kanalıyla da nakledilmiştir.- Ahmed, Müsned (3/437) ve
Taberani, M. el-Kebir20/189 (418).
Tahric: İsnadı zayıftır.
Tirmizi 2/388 (SB).
2741- Enes b. Malik der
ki: Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) hutbe verirken bir adam insanların
omuzlarından aşarak ve onları rahatsız ederek öne geçti. Resulullah (Sallallahu
aleyhi ve Sellem) namazı bitirince: "Ey falan! Neden bizimle cuma namazına
katılmadın?" diye sordu. Adam: "Ey Allah'ın Resulü! Beni göreceğin
bir yerde durmak istedim" cevabını verince Hz. Peygamber (Sallallahu
aleyhi ve Sellem) şöyle buyurdu: "insanların omuzlarından aşarak ve onları
rahatsız ederek geçtiğini gördüm. Müslümanlara eziyet eden, bana eziyet etmiş
olur. Bana eziyet eden Allah'a eziyet etmiş olur. ''
Tahric: İsnadı zayıftır.
Heysemi, Mecma (2/179).
2742- Amr b. Şuayb'ın,
babası kanalıyla dedesinden bildirdiğine göre Hz. Peygamber (Sallallahu aleyhi
ve Sellem) şöyle buyurdu: "Cumaya üç türlü insan gelir:
Birincisi gevezelik
yapmaya gelen insandır. Onun cumadan nasibi, yaptığı gevezeliktir. ikincisi,
dua etmek için cumaya gelen kimsedir. O, Allah'a dua etmiştir; Allah dilerse
verir, dilerse vermez. Üçüncüsü de susarak konuşmadan (hutbe dinlemek için)
hiçbir müslümanın omzuna basmadan, kimseye eziyet etmeden cumaya gelendir. işte
onun bu yaptıkları, ondan sonra gelecek olan cumaya kadar üç gün de ilavesi ile
günahlarına kefarettir. Çünkü Allah: ''Her kim bir hayır işlerse kendisine,
onun on misli sevab vardır''[En'am 160] buyurur. ''
Tahric: İsnadı hasendir.
Ebu Davud 1/665-666 (1113).
2743- Ebu'l-Ca'd
ed-Damri'nin bildirdiğine göre Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem):
"Kim ihmal edip özürsüz olarak cumayı üç kere bırakırsa, Allah o kimsenin
kalbini mühürler" buyurdu.
Tahric: Ravileri
güvenilirdir. Ebu Davud 1/638 (1052) ve Tirmizi 2/373 (500).
2744- Cabir b.
Abdullah'ın bildirdiğine göre Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem):
"Kim özürsüz olarak
cumayı üç kere peşpeşe bırakırsa, Allah o kimsenin kalbini mühürler" buyurdu.
İbn Vehb'in rivayetinde
"Peşpeşe ... " ibaresi yoktur.
Tahric: Ravileri
güvenilirdir. İbn Mace 1/357 (1126).
2745- Muhammed b.
Abdirrahman der ki: Amcamın bildirdiğine göre Resulullah (Sallallahu aleyhi ve
Sellem): "Kim cuma günü ezanı işittiği halde namaza gelmezse, Allah o
kimsenin kalbini mühürler ve kalbini münafık kalbi yapar" buyurdu.
Tahric: Ravileri
güvenilirdir ancakhadis mürseldir. Münziri, et-Terğib (1/512).
2746- İbn Abbas der ki:
"Kim özürsüz olarak cumayı üç kere peşpeşe bırakırsa, İslam'ı sırtından
atmış olur."
Bu hadisi Esid, Said b.
Amir -Avf- Said b. Ebi'l-Hasan kanalıyla aynı manada bir rivayette bulunmuştur.
Tahric: Ravileri
güvenilirdir. Abdürrezzak, Musannef 3/166 (s 169).
2747- Avf tan yapılan
rivayette ise: "Bu hadis, üç cumayı peşpeşe bırakmayı kasdetmektedir"
ibaresi geçmiştir.
Tahric: Ravileri
güvenilirdir. İbn Ebi Şeybe, Musannef (2/154) ve Ebu Ya'la, Müsned 5/102
(2712).
2748- Abdullah b. Ömer ile
Ebu Hureyre'nin bildirdiğine göre Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem)
minberde şöyle buyurdu: "Bazıları ya cuma namazlarını terk etmekten
vazgeçerler veya Allah onların kalbini mühürler, sonra gafillerden olurlar. ''
Hadis, İbn Şu ayb' ın
rivayetinde: ''Veya Allah onları kalbini mühürler ya da gafillerden
yazılırlar" şeklindedir.
Bu hadisi Müslim
Sahih'te Hasan b. Ali el-Hulvani kanalıyla Ebu Tevbe'den rivayet etti.
Tahric: Ravileri
güvenilirdir. - Müslim, cumua (40).
2749- Ukbe b. Amir el-Cüheni
der ki: Hz. Peygamber'in (Sallallahu aleyhi ve Sellem):
"Ümmetimden kitap
ehli ile gevşek olanlar helak olacaklardır" buyurduğunu işittim. "Ey
Allah'ın Resulü! Kitap ve gevşeklikten kastettiğin nedir?" diye sorulunca:
"Kur'an '1 öğrenirler ve onu nazil oluş sebebine muhalif bir şekilde tevil
ederler, gevşek olmalan ise cemaat ve cumayı terk edip çöle / kırsala
çıkmalarıdır" buyurdu.
Tahric: İsnadı hasendir.
Fesevi, el-Ma'rife (2/507).
Ebu Kabil der ki: Ukbe
b. Amir'den sadece bu hadisi işittim. Ebu Abdirrahman der ki: İbn Lehla, Yezid
b. Ebi Habib kanalıyla Ebu'l-Hayr Mersed'den, o da Ukbe'den, o da
Resulullah'tan (Sallallahu aleyhi ve Sellem) aynı rivayette bulundu. Yaküb:
"Hadisin lafzı Mukri'ye aittir" demiştir.
2750- İbn Ömer'in
bildirdiğine göre Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle buyurdu:
"Dikkat edin. Muhtemeldir ki sizden biriniz bir davar sürüsü edinir, sonra
onları iki üç mil ötede otlatırken cuma saati gelir de (sürü sebebiyle) cumaya
katılmaz. Sonra bir cuma daha gelir. ona da katılmaz, sonra bir cuma daha
gelir, ona da katılmaz ve sonunda Allah onun kalbini mühürler. ''
Tahric: İsnadı zayıftır.
İbn Adiy, el-Kamil (1/229) ve Heyzemi, Mecma (2/193).
2751- Ebu Hureyre'nin
bildirdiğine göre ResululIah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle buyurdu:
"Muhtemeldir ki sizden biriniz bir davar sürüsü edinir, orada ot temini
imkansızlaşır da daha uzaklara gidince cuma saati gelir de (sürü sebebiyle)
cumaya katılmaz. Sonra bir cuma daha gelir. ona da katılmaz, sonra bir cuma
daha gelir. ona da katılmaz ve sonunda kalbi mühürlenir. ..
Tahric: İsnadı zayıftır.
İbn Mace 1/357 (1127).
2752- Cabir der ki:
Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) cuma günü bize hube vermek için kalktı
ve: "Muhtemeldir ki sizden biri Medine'den bir mil uzaktayken cuma
namazına katılmaz" buyurdu. İkinci cuma da: "Muhtemeldir ki sizden
biri Medine'den iki mil uzaktayken cuma namazına katılmaz" buyurdu. Üçüncü
cumada: "Muhtemeldir ki sizden biri Medine'den iki mil uzaktayken cuma
namazına katılmaz. Sonunda Allah onun kalbini mühürler" buyurdu.
Tahric: İsnadında
gevşeklik vardır. Ebu Ya'la, Müsned 4/140-141 (2198); Münzir et-Terğib (1/510)
ve Heysemi, Mecma (2/193).
2753- Cabir'in
bildirdiğine göre Hz. Peygamber (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle buyurdu:
"Allah'a ve ahiret gününe iman eden cuma namazına katılmakla yükümlüdür.
Hasta, yolcu, çocuk veya köle müstesnadır. Her kim bir oyalanma yada bir
ticaret ile bu namazdan müstağni olacak olursa, Allah da ondan müstağnidir.
Şüphesiz ki Allah başkasına muhtaç olmayan ve hamdedilmeye layık olandır. ''
Tahric: İsnadı zayıftır.
İbn Adiy, el-Kamil (6/2425).
2754- Cabir b. Abdullah
der ki: Bir cuma günü ResuluIlah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) bize hutbe verdi
ve şöyle buyurdu: "Ey insanlar! Ölmeden Önce Rabbinize tövbe ediniz.
Meşgul olmadan önce salih amellere koşunuz. Rabbinizi çok anmakla ve gizli açık
bol sadaka ile O'nun, sizin üzerinizdeki hakkı yerine ulaştırınız ki
rızıklanasınız ve yardım olunasınız. Bilmiş olunuz ki içinde bulunduğum bugün,
ayımda; burada Allah size cuma namazını farz kıldi. Ben hayatta iken veya
benden sonra, başında adil veya zalim bir devlet başkanı varken kim cuma
namazını küçümseyerek veya farziyetini inkar ederek terkederse Allah onun işini
düzene sokmasın ve işinde ona bereket vermesin. Bilmiş olunuz ki tövbe
etmedikçe böylesinin ne namazı, ne zekatı, ne orucu, ne haccı, ne de hiç bir
hayrı kabul edilmez. Kim de tövbe ederse Allah tövbesini kabul eder. Bilmiş
olunuz ki. hiç bir bedevi hiç bir muhacire imam olamaz. Hiç bir kadın hiç bir
erkeğe namaz kıldıramaz. Hiç bir fasık, hiç bir mümine, eğer mümin, fasıkm
kılıcı ve sopasından korkmuyorsa, namaz kıldıramaz ...
Bazıları bu hadisi Hamza
b. Hassan kanalıyla Ali b. Zeyd'den rivayet etti.
Tahric: İsnadı
zayıftır.İbn Mace 1/343 (1081).
2755- İbn Ömer der ki:
"Gusül, cuma namazına gidecek için gereklidir.
Cuma da ailesiyle
birlikte olan için gereklidir."
İsnadında kopukluk
vardır.
2756- Semure b. Cundub'un
bildirdiğine göre Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle buyurdu:
"Kim cuma namazını özürsüz olarak terk ederse bir dinar (altın) tasaddukta
bulunsun. Eğer bulamazsa yarım dinar versin. ''
Başka bir kanalla bu
hadisin aynısı rivayet olunmuştur.
Tahric: İsnadı zayıftır.
Ebu Davud 1/638 (1053)i Nesai (3/89) ve İbn Mace 1/357-358 (1128).
2757- Semure b.
Cundub'un bildirdiğine göre Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem):
"Cuma namazına katlim ve ima ma yakın olun. Kişi cumadan geri durmakla.
cennetlik olduğu halde cennetten geri kalmış olur" buyurdu.
Tahric: İsnadı zayıftır.
Ebu Davud 1/663 (1108).
2758- Hasan b.
Ebi'l-Hasan der ki: Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) cuma günü halka
hutbe verirken bir koyun sürüsü ile biraz yağ getirilince halk oraya doğru
yöneldi ve Mescid'de az sayıda kişi kaldı. Bunun üzerine Resulullah (Sallallahu
aleyhi ve Sellem): "Eğer hepiniz çıkmış olsaydınız bu vadi ateşle
dolardı" buyurdu.
Hadis bu şekilde mürsel
olarak gelmiştir.
Tahric: Ravileri
güvenilirdir. Fesevl, el-Ma'rife (2/479) Bak: Suyuti, Dürrü'l-Mensur (8/167).
2759- Ebu Bekr
es-Sıddik'in bildirdiğine göre bir bedevi Resulullah'a (Sallallahu aleyhi ve
Sellem) gelerek şöyle dedi: "Ey Allah'ın Resulü! Bana ulaşan habere göre
sen: ''iki cuma ve beş vakit namaz, büyük günahlardan sakınan kimsenin aralarda
işlenen (küçük) günahlarına kefarettir'' buyurmuşsun." Resulullah
(Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Evet" cevabını verip şöyle devam
etti: "Cuma günü alınan gusül de kefarettir. Cumaya yürüyerek gitmek de
kefarettir. Bunun için atılan her adım. yirmi yıllık amel gibidir. (Kişi) cuma
namazından çıktıktan sonra ise iki yüz senelik amelle mükafatiandırılır. "
Ali b. Bahr bu hadisi
Suveyd b. Abdilaziz'den, bu şekilde nakletmiş, Ebu Nusayra el-Vasıti'nin adını
Ebu Nasra el-Vasıti şeklinde zikretmiştir.
İsnadı zayıftır.
2760- Ebu Bekr es-Sıddik
ile İmran b. Husayn'ın bildirdiğine Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem)
şöyle buyurdu: "Cuma günü gusledenin günahları ve hatalan bağışlanır. Cuma
namazına gitmek için yürüyünce de bu kişiye her adım için yirmi yıllık amel
sevabı yazılır. Cuma namazını kılınca da ona iki yüz yıllık amel sevabı
verilir. ''
Tahric: İsnadı zayıftır.
Taberani, M. el-Kebir 18/139-140 (292) ve İbn Adiy, el-Kamil (4/1418).
2761- Ebu Hureyre der
ki: "Cuma günü gusletmeyi, siyah gözlü yüz dişi devemin olmasına tercih
ederim."
Tahric: İsnadı hasendir.
Fesevi, el-Ma'rife (1/566).
2762- Zadan der ki:
Resulullah'ın (Sallallahu aleyhi ve Sellem) ashabından iki adam birbirine
sövünce biri diğerine: "O zaman ben cuma günü gusletmeyen biri
gibiyim" dedi.
Ravileri güvenilirdir.
2763- Ka'b(u'l-ahbar)
der ki: "Özürsüz olarak cuma namazını kaçırmaktan dolayı kaybettiğim
sevabı, dışarı çıkınca insanların namazı bitirdiğini gördükten sonra, Allah
yolunda kullanacağım yüz siyah deveye tercih etmem.''
Tahric: Musa b. Ubeyde
er-Rebezi sebebiyle senedi zayıftır.
2764- Bedr b. Halil der
ki: Testi'deki suyu ısıtan Şakik'in yanına girip: "Sen ihtiyarsın. Cuma
namazına gitme" dedim. Şakik şu karşılığı verdi: Abdullah b. Mes'üd'un bir
şey hakkında: "Ben, cuma günü gusletmeyen kişiden daha aciz ve
ahmağım" dediğini işittim.
Ravileri güvenilirdir.
2765- Evzai der ki:
"Yanımızda cuma günü, cuma namazını beklemeden yolculuğa çıkıp avlanan bir
avcı vardI. Bu adam bir gün ava çıkınca katırıyla beraber yere batırıldı ve
geriye katırın sadece kulağı kaldı.''
İsnadında sakınca
yoktur.
2766- Mücahid'in
bildirdiğine göre bir topluluk cuma günü zeval vakti yolculuğa çıkınca, ateş
görmemelerine rağmen bütün çadırları yandı.
İsnadı hasendir.
2767- Abdullah b.
Ömer'in bildirdiğine göre Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem):
"Sizden kim cuma
namazına gelirse gusletsin" buyurdu.
Ravileri güvenilirdir.
İbn Şihab'ın, Abdullah
b. Abdullah b. Ömer kanalıyla Abdullah b. Ömer' den bildirdiğine göre
Resulullah {Sallallahu aleyhi ve Sellem} minberdeyken: "Sizden kim cuma
namazına gelirse gusletsin" buyurdu. - Ravileri güvenilirdir. Buhari,
cumua (215, 220) ve Müslim, cumua (1).
Müslim bu hadisi
Sahih'te Abdurrezzak'tan rivayet etti.
Bir sonraki konu için aşağıdaki link’e
tıklayın: