ŞUABU’L-İMAN

19.ŞU’BE: KUR’AN’A SAYGI

 

BAZI SURE ve AYETLERİN FAZİLETLERİ

 

Yüce Allah: "Andolsun ki, biz sana tekrar edilen yedi yi ve yüce Kur'an'ı verdik''[Hicr 87] buyurmuş ve Resulullah'a (Sallallahu aleyhi ve Sellem) tekrarlanan yedi (Seb'ul-Mesani) ile yüce Kur'anı bahşettiğini bildirmiştir.

 

 

FATİHA SURESİNİN FAZİLETLERİ

 

2137- Ebu Hureyre'nin bildirdiğine göre Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle buyurmuştur: ''Fatiha Suresi Ümmü'l-Kur'an'dır ve Seb'ul-Mesani'dir.''

Lafız Adem'in rivayetinin lafzıdır.

 

Tahric: İsnadı sahih, ravileri güvenilirdir, Buhari fedail (6/222),

 

Yezid ise bunu "Fatihatu'l-Kitab'dır, Seb'ul-Mesani'dir, Kur'an-ı Azim'dir" lafzıyla rivayet etmiştir. - Bağavi, Zevaidu Müsned İbnu'/-Ca'd 2/1017 (2945), Ahmed, Müsned (2/448) ve İbn Cerir, Tefsir (1/47,14/59),

 

 

 

2138- Ebu Said b. el-Mualla el-Ensari anlatıyor: Namaz kılarken Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) beni çağırdı. Ben de namazımı bitirip öyle geldim. Hz. Peygamber (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Seni çağırdığımda neden bana cevap vermedin?" diye sorunca: "Namaz kıhyordum" dedim. Bunun üzerine: "Yüce Allah: ''Ey inananlar! Allah ve Peygamber, sizi, hayat verecek şeye çağırdığı zaman icabet edin''[Enfal 24] buyurmuyor mu?" buyurdu ve: "Sana Kur'an sureleri içinden en değerli olan sureyi öğreteyim mi?" diye sordu. Sonrasında ise sanki bunu unuttu veya kendisine unutturuldu. Ona: "Ey Allah'ın Resulü! Bana bir şey öğreteceğini söylemiştim" diye hatırlattığımda Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Fatiha Suresi'dir. Bu sure Seb'ul-Mesani'dir ve bana verilen Kuran-ı Azim'dir" buyurdu.''

Lafız Vehb b. Cerir'in lafzıdır.

 

Tahric: İsnadı sahihtir. Buhari, tefsir (5/146,199) ile fedail (6/103).

 

 

Aynısını Ebu Abdullah el-Hafız ve Muhammed b. Musa, Ebu'l-Abbas el-Asam'dan, o da İbrahim b. Merzuk'tan, o da Vehb b. Cerir'den, o da Şu'be'den rivayet etmiştir.

Amr b. Merzuk'un ifadeleri ise şöyledir: Namaz kılarken Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) beni çağırınca cevap veremedim. Namazımı bitirip öyle geldiğimde Hz. Peygamber (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Seni çağırdığımda neden bana cevap vermedin? Yüce Allah: ''Ey inananlar! Allah ve Peygamber, sizi, hayat verecek şeye çağırdığı zaman icabet edin''[Enfal 24]  buyurmuyor mu?" buyurdu ve: "Mescid'den çıkmadan sana Kur'an sureleri içinde en değerli olan sureyi öğreteceğim" diye ekledi. Sonra birlikte yürümeye başladık. Kapıya varıp Mescid'den çıkmak üzereyken ona sözünü hatırlattım. Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Fatiha Suresi'dir. Bu sure Seb'ul-Mesani'dir ve bana verilen Kur'an-ı Azım'dir" buyurdu. Benzeri Ubey b. Ka'b'dan bir sonraki rivayette zikredilmiştir.

 

 

 

2139- Ubey b. Ka'b der ki: Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) bana: "Sana Tevrana, incil'de, ZEbur'da ve Kur'an'da benzeri indirilmemiş bir süreyi öğreteyim mi?" diye sorunca: "Ey Allah'ın Resulü! Tabi ki öğret" dedim. Hz. Peygamber (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Mescid'den çıkmadan bu süreyi öğrenmiş olmanı umuyorum" buyurdu ve kalktı. Ben de onunla birlikte kalktım. Elimden tutarak ve benimle sohbet ederek çıkışa doğru yürümeye başladık. Söz konusu sureyi bana öğretmeden Mescid'den çıkmasını istemediğim için de yavaş yürümeye çalışıyordum. Kapıya yaklaştığımızda: "Ey Allah'ın Resulü! Bana bir sureyi öğretme sözü vermiştim" dedim. Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Namaza durduğun zaman kıraate ne ile başlıyorsun?" diye sorunca: "Fatiha Suresi'yle başlıyorum" dedim. Hz. Peygamber (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "işte odur! Odur' Yüce Allah'ın: ''Andolsun ki, biz sana tekrar edilen yediyi ve yüce Kur'an'ı verdik'' [Hicr 87] ayetinde zikrettiği ve bana verdiği tekrarlanan yedi (Seb'ulMesani) bu süredir" buyurdu.

 

Tahric: Ravileri güvenilirdir. Tirmizi, tefsir 5/297 (3125) ile fadail (2875) ve Nesai, iftitah (2/139).

 

 

Beyhaki der ki: Abdulhamid b. Cafer bunu Ala'dan bu şekilde rivayet etmiştir. Cahdam b. Abdullah b. el-Ala ise bunu babasından, o da Ebu Hureyre'den, o da Resulullah'tan (Sallallahu aleyhi ve Sellem) rivayet etmiş ve Abdulhamid, babasının bunu Ebu Hureyre'ye sorduğunu zikretmiştir.

 

Muhammed b. Cafer b. Ebi Kesir, Ala'dan, o da babasından, o da Ebu Hureyre'den aynısını şu şekilde rivayet eder: "Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) Ubey b. Ka'b'a rastladı." Sonrasında hadisi aktarır. Bu rivayette Ubey'in Resulullah'ın (Sallallahu aleyhi ve Sellem) çağrısına cevap vermesini de zikreder.

 

Tahric: İbn Cerir, Tefsir (14/59), Beyhaki, Sünen (2/375-376) ve Bağavi, Şerhu's-Sünne 4/446 (1188).

 

Ravh b. el-Kasım da bunu bu şekilde Ala b. Abdirralıman'dan rivayet etmiştir.(1)

Daha kısa bir metinle Şu'be, Ala'dan, o da babasından, o da Ubey b.

Ka'b'dan rivayet etmiştir.(2)

 

Tahric: (1): Nesai, el-Kübra (10/227) ve İbn Cerir, Tefsir (14/59). (2): Hakim, Müstedrek (1/558) ve İbn Cerir, Tefsir (14/55).

 

 

Malik b. Enes, Ala b. Abdirralıman'dan, o da Amir b. Kureyz'in azatlısı Ebu Said'den aynısını şu şekilde rivayet eder: "Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) namazını kıldıktan sonra Ubey b. Ka'b'a şöyle buyurdu ... " Sonrasında ravi hadisi mürsel olarak aktarır. - İbn Cerir, Tefsir (14/58) ve Hakim, Müstedrek (1/557-558). 51427. hadise bakınız.

 

Resulullah'a (Sallallahu aleyhi ve Sellem) saygı konusu içinde başka bir yolla bu yönde Ubey'in kıssası konusunda Ebu Hureyre'den bir rivayet zikredilmişti.5 Bu söz de Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) tarafından hem Ubey, hem de Ebu Said b. elMualla'ya söylenmişe benziyor. Ancak ibnu'l-Mualla'nın rivayetinin ravileri, diğerinden daha sağlamdır. Doğrusunu da Allah bilir.

 

 

 

 

2140- Ebu Hureyre'nin bildirdiğine göre Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Ümmü'l-Kur'an (Fatiha Suresi), Seb'ul-Mesani ve Kur'an-ı Azim'dir" buyurmuştur.

 

İsnadında durumu bilinmeyen ravi vardır.

 

Buhari, Sahih'de Adem'den rivayet etti. - Buhari, fedail (6/222).

 

 

 

2141- Hz. Ali der ki: "Seb'ul-Mesani denilen Fatiha Suresi'dir.''

 

Tahric: Ravileri güvenilirdir. İbn Cerir, Tefsir (14/54,55) ve Beyhaki, Sünen (2/45).

 

 

Bu konuda aynısı; Hz. Ömer, Abdullah b. Mes'ud, Ebu Hureyre ve tabiundan bir topluluktan bildirilmiştir. - İbn Cerir, Tefsir (14/54-57) ve Suyuti, Dürrü'l-Mensur (5/94-95).

 

Yine bize bildirildiğine göre Katade: "Farz olsun nafile olsun her rekatta tekrarlandığı için Fatiha Suresi'ne Seb'ul-Mesani (tekrarlanan yedi) denilmiştir" demiştir. - İbn Cerir, Tefsir (14/56).

 

 

 

2142- Ebu Salih bildiriyor: İbn Abbas, "Andolsun ki, biz sana tekrar edilen yediyi ve yüce Kur'an'ı verdik"[Hicr 87] ayetini açıklarken: "Her namazda her iki rekatta tekrarlandığı için Fatiha Suresi'ne Seb'ul-Mesani (tekrarlanan yedi) denilmiştir" dedi.

 

Seb'ul-Mesanl'nin yedi uzun sure (Seb'ut-Tival) olduğu da söylenmiştir.

 

İsnadı zayıftır. Suyuti, Dürrü'l-Mensur (5/95).

 

 

 

2143- İbn Abbas der ki: "Seb'ul-Mesani'den kasıt yedi uzun suredir (Seb'ut- Tival) ki Hz. Peygamber'den (Sallallahu aleyhi ve Sellem) başka hiç kimseye bunlar verilmiş değildir. Sadece Hz. Musa'ya bu surelerden iki tane verilmişti. ''

 

Tahric İsnadında bir sakınca yoktur. İbn Cerir, Tefsir (14/152).

 

 

Seb'ul-Mesani konusunda ibn Abbas böyle demiştir. Ancak bu yönde gelen merfu hadisten dolayı Seb'ul-Mesanı konusunda bir önceki hadiste ibn Abbas'tan gelen açıklama daha makbuldür.

 

 

 

2144- Enes b. Malik der ki: Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) bir yolculuğundayken mola verip yürüyüşe çıktı. Ashabından bir adam da yanında yürümeye başladı. Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) ona doğru dönüp: "Kur'an'daki en hayırlı sureyi sana söyleyeyim mi?" buyurdu ve ona Fatiha Suresi'ni okudu.

 

Tahric: Ravileri güvenilirdir. Nesai fedail (36).

 

Başka bir kanalla bu hadisin aynısı "Ashabından bir adam bineğinden inip Resulullah'ın (Sallallahu aleyhi ve Sellem) yanında yürümeye başladı" lafzıyla rivayet olunmuştur.

 

 

 

2145- İbn Abbas der ki: Cebrail, Resulullah'ın (Sallallahu aleyhi ve Sellem) yanında oturuyorken, başının üstünden bir çatırdama sesi işitti. Bunun üzerine Cebrail başını kaldırdı ve: "Bu gökten açılan bir kapıdır. Daha önce hiç açılmamıştı ve ilk defa bugün açılıyor" dedi. Kapıdan bir melek inince Cebrail: "Bu melek daha önce hiç yeryüzüne inmemişti, ilk defa iniyor" dedi. Melek Resulullah'ın (Sallallahu aleyhi ve Sellem) yanına gelip selam verdi ve şöyle dedi: "Ey Muhammed! Müjdeler olsun' Daha önce hiçbir Peygambere verilmeyen iki nur sana veriliyor. Bunlar Fatihatu'l-Kitab (Fatiha Suresi) ile Bakara Suresi'nin son ayetleridir. Onlardan okuduğun her harf te mutlaka istediğin sana verilir."

 

Müslim, Sahih'de Hasan b. er-Rabi' ile Ahmed b. Cevvas'tan rivayet etti.

 

Tahric: Müslim, salatü'l-müsafirin (254).

 

 

 

2146- Hişam b. Zühre'nin azatlısı Ebu's-Saib anlatıyor: Ebu Hureyre'nin:

"Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem): ''Fatiha Suresi'ni okumadan namaz kılan kişinin namazı eksiktir, eksiktir, eksiktir! Tam değildir'' buyurdu" dediğini işittim. Ona:

"Ey Ebu Hureyre! Bazen imamın arkasında kılıyorum. O zaman ne yapayım?" diye sorduğumda koluma dokunup: "Ey Farisı! O zaman içinden oku" dedi ve şöyle devam etti: Zira Resulullah'ın (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle buyurduğunu işittim: "Yüce Allah şöyle buyurur: Namazı (Fatiha Suresi'ni) kulumla kendi aramda iki kısma ayırdım. Yarısı benim yarısı da kulum içindir. Kuluma da (namazda) istediği verilecektir." Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) devamında şöyle buyurdu: "Fatiha Suresi'ni okuyunuz. Zira kul: ''Hamd, Alemlerin Rabbi Allah'a mahsustur''[Fatiha 2] dediği zaman Yüce Allah: ''Kulum bana hamdetti'' buyurur. Kul: ''O, Rahman ve Rahım'dir''[Fatiha 3] dediği zaman Yüce Allah: ''Kulum beni övdü'' buyurur. Kul: ''Din Gününün sahibidir''[Fatiha 4] dediği zaman Yüce Allah: ''kulum beni yüceltti'' buyurur. Kul: ''Ancak Sana kulluk eder ve yalnız Senden yardım dileriz''[Fatiha 5] dediği zaman Yüce Allah: ''Bu, benimle kulum arasındaki müşterek ayettir. Kuluma istediği verilecektir'' buyurur. Kul: ''Bizi doğru yola eriştir. Nimete erdirdiğin kimselerin yoluna; gazaba uğrayanların, ya da sapıtanların yoluna değil''[Fatiha 6,7] dediği zaman Yüce Allah: ''Bu istekler kulumundur ve kuluma istediği verilecektir'' buyurur. ..

 

İsnadı sahihtir.

 

Müslim, Sahih'de Malik'ten rivayet etti.- Müslim, salat (38,41)

 

Halimi der ki: Resulullah'ın (Sallallahu aleyhi ve Sellem) hadiste söze "Hamd, Alemlerin Rabbi Allah'a mahsustur''[Fatiha 2] ile başlaması Besmele'nin bu surenin ilk ayeti olmadığına dair delil değildir ve Hz. Peygamber (Sallallahu aleyhi ve Sellem) burada bunu kastetmiş değildir. Buradan anlamamız gereken, kul Besmele ile birlikte "Hamd, Alemlerin Rabbi Allah'a mahsustur''[Fatiha 2] ayetine ulaştığı zaman Yüce Allah'ın: "Kulum bana hamdetti" buyurmasıdır. Çünkü Yüce Allah'ın böyle buyurması surenin iki ayetini de içine alan ilk bölümü içindir. Başka bir rivayette Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "imam ''Veleddallin''[Fatiha 7] dediği zaman siz ''Amin'' deyin" buyurmuştur. - Buhari, ezan (1/190) ile tefsir (5/146).

 

Buradan kastı imamın kıraatte "Veleddallin" kısmına ulaşmasıdır. Burada "Amin" nasıl öncesindeki her iki ayet için söyleniyorsa "Kulum bana hamdetti" buyruğu da öncesindeki iki ayet içindir. Doğrusunu da Allah bilir. - Halimi, el-Minhac (2/239-240).

 

Yüce Allah'ın Fatiha Suresi'ni (kulu ile kendisi arasında) iki kısma ayırması, ayet sayısı bakımından değildir. Bu sureyi Besmele ile birlikte kelime ve harf sayısı bakımından iki kısma ayırdığımız zaman da hadiste belirtilen iki kısma ayırma işi gerçekleşmiş olur. Doğrusunu da Allah bilir.

 

İki kısma ayırma işinden kasıt, ayet olsa dahi ilk kısmı ikinci kısmından daha uzun olabilir. Zira 29 gün çeken bir ayı ikiye ayırmak istediğimiz zaman ilk kısmı 15 gün, ikinci kısmı da 14 gün olur. Kişi böylesi bir ayda karısına: "Bu ay yarıya ulaştığı zaman boşsun!" dese on beş gün geçtikten sonra karısı boş olur. Bu süreden bir gün eksik olsa söz konusu boşama gerçekleşmez.

 

 

 

2147- İbn Abbas bildiriyor: Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle buyurdu:

"Yüce Allah daha önce hiçbir nebi ve resule indirmediği bir sureyi bana indirdi. Bu konuda Yüce Allah: ''Namazı kullarımla aramda iki kısma ayırdım. Fatiha Suresi'nin yarısı bana yarısı da kullarıma aittir. Bir ayeti de benimle onlar arasında müşterektir'' buyurdu. Kul: ''Rahman ve Rahım olan Allah'ın adıyla''[Fatiha 1] dediği zaman Yüce Allah: ''Kulum beni, biri diğerinden daha yumuşak olan iki isimle çağırdı. Rahım ismi Rahman 'dan daha yumuşaktır. ikisi de yumuşaktır'' buyurur. Kul: ''Hamd, Alemlerin Rabbi Allah'a mahsustur''[Fatiha 2] dediği zaman, Yüce Allah: ''Kulum bana şükredip hamdetti ve benim alemlerin Rabbi olduğuma yani cinlerin, insanların, meleklerin, şeytanların, diğer mahlukatın ve her şeyin Rabbi olduğuma şahitlik etti'' buyurur. Kul: ''O, Rahman ve Rahim'dir''[Fatiha 3] dediği zaman, Yüce Allah: ''Kulum beni yüceltti'' der. Kul: ''Din (hesap) Gününün sahibidir''[Fatiha 4] dediği zaman dediği zaman, Yüce Allah: ''Kulum hesap gününün benden başka sahibi olmadığına şahitlik etti. Bununla da beni övmüş oldu'' buyurur. Kul: ''Ancak Sana kulluk eder ve yalnız Senden yardım dileriz''[Fatiha 5] deyip de sadece Allah'a kulluk ettiğini ve onu tevhid ettiğini dile getirdiği zaman Yüce Allah şöyle buyurur: ''Bu, benimle kulum arasında müşterek bir ayettir. Ayetin "Ancak Sana kulluk ederiz" kısmı bana aittir. "Yalnız Senden yardım dileriz" kısmı da kuluma aittir ve kuluma istediği verilecektir''. "

 

Surenin devamı ve açıklaması şöyledir: "Bizi doğru yola eriştir"[Fatiha 6] buyruğunda doğru yoldan kasıt, islam dinidir. Çünkü islam dışında tevhıdı olmayan hiçbir yol doğru (müstakım) değildir. "Nimete erdirdiğin kimselerin yoluna"[Fatiha 7] buyruğundaki yoldan kasıt peygamberlerin ve Allah tarafından islam ve nübüvvetle nimetlendirilen müminlerin yoludur. "Gazaba uğrayanların ya da sapıtanların yoluna değil"[Fatiha 8] buyruğunda gazaba uğrayanlar Yahudilerdir. Burada Allah'tan, onların yolundan uzak tutulma istenmektedir. Sapıtanlar da hidayetten sonra isyanları yüzünden Allah'ın dalalete düşürdüğü Hıristiyanlardır. Allah'tan, onların da yolundan uzak tutulma istenmektedir. Yüce Allah bunlar hakkında: "içlerinden maymunlar ve domuzlar çıkardığı kimseler ile tağuta tapan kimselerdir. işte bunların yeri daha kötüdür ve onlar doğru yoldan daha çok sapmışlardır"[Maide 60] buyurmuştur. Tağuttan kasıt şeytandır. Bunların yerinin dünya ve ahirette de en kötü yer olacağı belirtilmiş, ahirette yerlerinin cehennem in en kötü yeri olacağı ifade edilmiştir. Saptıkları doğru yol da müminlerin takip ettiği doğru yoldur."

Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle buyurdu: "imam: ''Veleddallin''[Fatiha 7] dediği zaman, siz: ''Amin'' deyin ki Allah istediklerinize icabet etsin."

 

Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) yine şöyle buyurdu: "Yüce Allah bana: ''Ey Muhammed! Senin, ümmetinin ve dinine tabi olanların cehennemden kurtuluşu budur'' buyurdu. ''

 

Tahric: İsnadında durum mechuller olduğu için zayıftır. Suyuti, Dürrü'l-Mensur (ı/25).

 

 

Hadiste "Rahman ve Rahım" sıfatları için kullanılan "Rakik" ifadesi asıl nushada yer alan bir hatadır. Doğrusu 'Refik" olmalıdır ki Allah'ın isimlerinden biridir.

 

 

 

2148- Enes'in bildirdiğine göre Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle buyurmuştur: "Yüce Allah bana pek çok ihsanda bulunmuş ve: ''Sana olan ihsanlarımdan biri de Fatiha Suresi'dir. Bu sure Arş'ımın hazinelerinden biridir ve onu yarısı senin, yarısı da benim olacak şekilde ikiye ayırdım'' buyurmuştur. ''

 

Tahric: İsnadı zayıftır. Suyuti, Dürrü'l-Mensur (1/16).

 

 

 

2149- Ma'kil b. Yesar'ın bildirdiğine göre Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem):

"Fatiha Suresi bana ArŞ'ın altından verildi. Mufassal sureler de onun yanında bir hediye olarak verildi" buyurmuştur.

 

Tahric: İsnadı zayıftır. Hakim, Müstedrek (1/559).

 

 

 

2150- Harice b. es-Salt bildiriyor: Amcam bir toplulukla karşılaşınca ona:

"Şu adamın (Resulullah'ın) yanından bazı haberlerle geldin. Bizim şu adama efsun yap!" dediler ve zincirlerle bağladıkları bir adam getirdiler. Amcam adama üç gün boyunca Fatiha Süresi'ni okudu. Süreyi her bitirişinde ağzında biriktirdiği tükürüğünü adama doğru tüflüyordu. Nihayetinde adam bağlarından kurtulmuş gibi canlandı ve kendine geldi. Buna karşılık amcama (maddi) bir şeyler verdiler. Amcam Resulullah'a {Sallallahu aleyhi ve Sellem} gelip verdikleri şeyi zikredince: "Onu yiyebilirsin! Ömrüme andolsun ki kişi batli bir şeyokuma karşılığında aldığı ücreti yiyemez. Ama sen hak olan bir şeyi okuyarak aldığın ücreti yiyorsun" buyurdu.

 

Tahric: Ravileri güvenilirdir. Ebu Davud, tıb (3896, 3897, 39012) ile ticaret (3420).

 

 

 

2151 - Ebu Said el-Hudri anlatıyor: Resulullah'ın {sallallahu alayhi vasellem} ashabından bir grup uğradıkları Arap kabilelerinden birinde misafir olmak istediler, ancak kabile onları ağırlamayı kabul etmedi. Bir ara bu kabileden olanlar müslümanlara: "İçinizde efsun yapabilecek biri var mı? Zira kabilemizin reisi zehirli hayvan tarafından sokuldu (veya yaralandı)" dediklerinde, müslümanlardan biri kalktı ve: "Evet, var" karşılığını verdi. Müslümanlardan olan bu kişi kabile reisine FiHiha Suresi'ni okuyunca reis iyileşti. Buna karşılık ona bir koyun sürüsü vermek istediler, ama almayı kabul etmedi ve: "Resulullah'a sormadan almam" dedi. Adam bu olayı Hz. Peygamber'e {Sallallahu aleyhi ve Sellem} anlattı ve: "Ey Allah'ın Resulü! Efsun olarak sadece Fatiha Suresi'ni okudum" dedi. Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Bu surenin efsun olarak okunacağını nereden biliyorsun? Koyunları alabilirsiniz, fakat paylaştırırken bana da bir hisse ayırm" buyurdu.

 

İsnadı sahihtir.

 

Müslim, Yahya'dan zikretmiştir. - Müslim, selam (65).

 

Buhari ve Müslim de bunu Şu'be kanalıyla Bişr'den: "Bunun üzerine müslüman, reise Fatiha Suresi'ni okumaya, okudukça tükürüğünü biriktirip ona tüflemeye başladı. Bu şekilde reis iyileşti" eklemesiyle rivayet ettiler. - Buhari, tıb (5/22-23,7/23) ile fadail (6/103) ve Müslim, selam (65,66).

 

 

 

2152- Cabir b. Abdullah anlatıyor: Resulullah'ı (Sallallahu aleyhi ve Sellem) gördüğümde küçük abdestini bozuyordu. Yanında durup: "es-Selamu aleyke" dedim, ama selamıma karşılık vermedi. Bir daha: "Ey Allah'ın Resulü! es-Selamu aleyke" dedim, ama yine karşılık vermedi. Bir daha: "Ey Allah'ın Resulü! es-Selamu aleyke" dedim, yine karşılık vermedi. İşini bitirince de odalarından birine girdi. Ben de Mescid'e gittim ve direklerinin birinin yanında mutsuz ve üzgün bir şekilde oturdum. Bu şekilde oturmuşken Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) abdest almış bir şekilde yanıma geldi ve: ''Ve aleyke's-selamu ve rahmetullahl Ve aleyke's-selamu ve rahmetullahl Ve aleyke's-selamu ve rahmetullah!" diyerek selamıma karşılık verdi. Sonra da: "Ey Cabir! Sana Kur'an'da indirilmiş olan en hayırlı sürenin hangisi olduğunu söyleyeyim mi?" diye sordu. "Ey Allah'ın Resulü! Tabi ki" dediğimde: "Fatiha Süresi'dir" buyurdu.

 

Ravi Ali b. Hişam der ki: Babam rivayet ederken sanırım Resulullah'ın (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Bu sürede her hastalığa şifa vardır" buyurduğunu da zikretti.

 

Tahric: İsnadında tanımadığım ravi vardır. Ahmedı Müsned (4/177).

 

 

 

2153- Ebu Said el-Hudri'nin bildirdiğine göre Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem):

"Fatiha Süresieni okumak) zehirlenmelere karşı şifa verir" buyurmuştur.

 

Tahric: İsnadı zayıftır. Suyuti, Dürrü'l-Mensur (1/14).

 

 

Beyhaki der ki: "Benim yanımda bu hadis Muhammed b. Sırın'in, kardeşinden, onun da Ma'bed b. Sırın'den, onun da Ebu Saidıden zehirli hayvan tarafından sokulan kişiye efsun olarak Fatiha Süresi'ni okuma yönünde gelen uzunca hadisten kısa bir bölümdür. Uzun metinli söz konusu hadisi de Ma'rife isimli eserimizde zikrettik (1) ki Harice b. es-Salt tarafından zincirlerle bağlanmış adam hakkında rivayet edilen hadisin benzeridir."

 

(1): Buhari,fadail (6/103) ve Müslim, selam (66).

 

 

 

2154- Abdulmelik b. Umeyr'in bildirdiğine göre Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Fatiha Suresi her hastalığa devadır" buyurmuştur.

İsnadında kopukluk vardır. Bir önceki hadisin şahididir.

 

Tahric: İsnadında kesiklik vardır. Darimi (841).

 

 

 

2155- Hasan( -ı Basri) der ki: "Yüce Allah semadan yüz on dört kitap indirmiştir. Bu kitapların tümündeki bilgileri Tevrat, ZEbur, İncil ve Kur'an olmak üzere dört kitapta topladı. Sonra Tevrat, ZEbur ve İncil'deki tüm bilgileri Kur'an'da topladı. Sonra Kur'an'daki bilgileri Mufassal sürelerde topladı. Sonra Mufassal sürelerdeki bilgileri Fatiha Süresi'nde bir araya getirdi. Bundan dolayı Fatiha Süresi'nin tefsirini bilen kişi Yüce Allah'ın indirdiği tüm kitapların tefsirini biliyor demektir.''

 

Tahric: İsnadında bir beis yoktur. Suyüti, Dürrü'l-Mensur (1/16).

 

Bir sonraki konu için aşağıdaki link’e tıklayın:

 

BAKARA ile AL-İ İMRAN SURELERİNİN FAZİLETLERİ