Kur'an Hakkında Çekişmekten Sakınmak |
2059- Ebu Hureyre'nin
bildirdiğine göre Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem):
"Kur'an hakkında
çekişmek küfürdür" buyurmuştur.
Tahric: Ravileri
güvenilirdir. Ebu Davud 5/9 (4603) ve Nesai, fadail 120 (118).
2060- Ebu Hureyre'nin
bildirdiğine göre Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem):
"Kur'an hakkinda
tartışmak küfürdür" buyurmuştur.
Tahric: Kanallarından
birinin isnadı zayıftır. Ahmed, Müsned (2/478) ve Hakim, Müstedrek (2/223).
2061 - Abdullah b.
Amr'ın bildirdiğine göre Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Kur'an
hakkinda başkalarıyla çekişmeyin. Zira Kur'an hakkinda çekişmek küfürdür"
buyurmuştur.
Ravileri güvenilirdir.
Halimi der ki: "Bu
da Allah doğrusunu bilir, kişinin bilmediği bir kıraati veya bir ayeti veya bir
kelimeyi başkasından işittiği zaman bunun yanlış olduğunu söylemesi veya
böylesi bir kıraatin Kur'an'dan olmadığını dile getirip onunla çekişip
tartışmasıdır. Veya herhangi bir ayetin tefsiri konusunda başkasından gelen ve
kendisinin bilmediği bir yorumun batıl olduğunu söylemesi ve yorum sahibiyle bu
konuda çekişmesidir. Kişinin de böyle yapmaması lazımdır. Zira böylesi bir
çekişme kişiyi haktan ayırabilir, hak ortaya çıksa da kişi bunu reddedip inkar
edebilir. Bundan dolayı Kur'an'la çekişmek yasaklanmış ve bunu yapmanın küfür
olduğu belirtilmiştir. Zira böylesi bir tavır kişiyi küfre doğru götürmektedir.
Böylesi bir çekişme ve tartışmada Kur'an'dan bir harfin veya bir kelimenin
varlığı veya yokluğunu ispatta, gerçek ortaya çıkmasına rağmen haktan ayrılan
taraf kafir olur. Zira böylesi bir durumda kişi ya Kur'an'dan bir şeyi inkar etmiş
ya da Kur'an'a bir şeyin eklendiğini söylemiş olacaktır. Doğrusunu da Allah
bilir. Çekişme (=müra) de izandan uzak bir şekilde sunulan delilin yanlış ve
batıl olduğu konusunda ısrar etmektir. Ancak her türlü sorunun kendisiyle
halledilip aşılacağı müzakare ise haram değildir. Doğrusunu da Allah
bilir." - Halimi, el-Minhac (2/235-236).
2062- Amr b. Şuayb,
babası kanalıyla dedesinden bildiriyor: Resulullah (Sallallahu aleyhi ve
Sellem) bir topluluğun Kur'an hakkında çekişmelerini işitince şöyle buyurdu:
"Sizden öncekiler bundan dolayı helak oldular. Zira kitaplarının
ayetlerini karşı karşıya getiriyorlardı. Kur'an, bazı ayetleri diğer ayetlerini
yalanlayacak şekilde değil. birbirini doğrulayacak şekilde indi. Bundan dolayı
hakkında bilginiz olan ayetler konusunda söz söyleyin, hakkında bilginiz
olmayan ayetleri de bilenlere bırakm. ''
Lafız Sülemi'nin
lafzıdır.
Tahric: Ravileri
güvenilirdir. İbn Mace 1/33 (85).
2063- Ebu İmran el-Cevnı
der ki: Abdullah b. Rebah el-Ensarı'ye Abdullah b. Amr'ın şöyle dediği
yazılmıştır: "Bir gün erkenden Resulullah'ın (Sallallahu aleyhi ve Sellem)
yanına gittim. Bir ayet konusunda iki adamın tartışma seslerini işitince
yanımıza çıktı. Öfkesi yüzünden okunuyordu. Onlara: ''Sizden öncekiler
kitapları hakkında bu şekilde tartışmalarından dolayı helak oldular''
buyurdu."
Müslim, Ebu Kamil'den
rivayet etti.
Tahric: İsnadı sahihtir.
Müslim, ilm (2).
2064- Cundub b.
Abdillah'ın bildirdiğine göre Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle
buyurmuştur: "Kalpleriniz üzerinde bir olduğu sürece Kur'an 'ı okuyun.
Hakkında ihtilafa düştüğünüz zaman da oradan kalkıp gidin. ''
Tahric: Ravileri
güvenilirdir. Taberani, el-Mu'cemu'l-Kebir 2/164 (1673).
2065- Başka bir kanalla
bu hadisin aynısı nakledilmiştir. Müslim, Yahya b. Yahya'dan rivayet etti.
Tahric: Müslim, ilm (3).
Buhari de bunu Hammad b.
Zeyd ile Selam b. Ebi Muti' kanalıyla Ebu İmran'dan merfU olarak rivayet etmiş
ve hem bunu, hem de başkasını şahid olarak zikretmiştir.
Şu'be, Hammad b. Seleme
ve Hemmam b. Yahya gibileri ise bunu Cundub'un sözü olarak rivayet etmişlerdir.
Buhari der ki: "İbn
Avn, Ebu İmran kanalıyla Abdullah b. es-Samit'ten naklen bunu Hz. Ömer'in sözü
olarak rivayet etmiştir."
Tahric: Buhari, fedail
(6/115) ile i'tisam (8/161) ve Müslim, ilm (4).
2066- Abdullah b.
es-Samit'in bildirdiğine göre Hz. Ömer: "Üzerinde ittifak ettiğiniz sürece
Kur'an'ı birlikte okuyun. Hakkında ihtilafa düştüğünüz zaman da okumayı
bırakın" demiştir.
Tahric: Ravileri
güvenilirdir. Nesai, fedail 122 (124).
2067- Başka bir kanalla
bu hadisin aynısı nakledilmiştir.
Ravileri güvenilirdir.
2068- Abdullah (b.
Mes'ud) der ki: "Kur'an'ın yol feneri gibi ışığı vardır. Bundan dolayı
içinden bilip tanıdığınız şeylerle amel edin, size şüpheli gelen şeyleri de
bırakın."
lsnadında kopukluk
vardır.
2069- Ebu Cuheym
el-Ensari bildiriyor: Resulullah'ın (Sallallahu aleyhi ve Sellem) ashabından
iki adam bir ayet konusunda tartıştılar. Her ikisi de ayeti bizzat
Resulullah'tan (Sallallahu aleyhi ve Sellem) işittiğini iddia ediyordu. Sonunda
birlikte yürüyerek Hz. Peygamber'e (Sallallahu aleyhi ve Sellem) gittiler.
Vardıklarında her ikisi de söz konusu ayeti ondan işittiğini dile getirdi.
Bunun üzerine Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Bu Kur'an yedi
harf (lehçe) üzere nazil olmuştur. Onun hakkında çekişmeyin, zira onun hakkında
çekişmek küfürdür" buyurdu.
Tahric: Ravileri
güvenilirdir. Bağavi, Şerhu's-Sünne 4/505-506 (U28), Ahmed, Müsned (4/169170)
ve İbn Cerir, Tefsir (1/19).
2070- Amr b. el-As'ın
bildirdiğine göre Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle buyurmuştur:
"Kur'an'ı yedi harf (lehçe) üzerinden okuyabilirsiniz. Hangisiyle
okursanız da geçerli olur. Ancak onun hakkında çekişmeyin, zira onun hakkında çekişmek
küfürdür. ''
Tahric: İsnadı hasendir.
Ahmed, Müsned (4/204) ve İbn Ebi Şeybe, Musannef (10/528).
2071- Ömer b. el-Hattab
anlatıyor: Hz. Peygamber (Sallallahu aleyhi ve Sellem) zamanında Hişam b: Hakim
b. Hizam'ın Furkan Süresi'ni okuduğunu işittim. Okumasına kulak verdiğimde
Resulullah'ın (Sallallahu aleyhi ve Sellem) bana öğretmediği değişik harfler
(lehçeler) üzerinden okuduğunu işittim. Namazda olmasına rağmen az kalsın
üzerine atılacaktım, Ancak namazı bitirmesini bekledim. Selam verince:
"Okuduğunu işittiğim bu süreyi sana bu şekilde kim okuttu?" diye
sordum. "Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) okuttu"
karşılığınıverince: "Yalan söylüyorsun. Senin okuduğun bu süreyi bana da
Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) (farklı bir şekilde) okuttu"
dedim. Sonra onu çekerek Resulullah'a (Sallallahu aleyhi ve Sellem) götürdüm,
Hz. Peygamber'e (Sallallahu aleyhi ve Sellem); "Ey Allah'ın Resulü! Bu
adamın Furkan Süresi'ni bana öğrettiğinden farklı bir şekilde okuduğunu
işittim, Bu süreyi de bana okutan sensin" dediğimde, Resulullah
(Sallallahu aleyhi ve Sellem) ona: "Ey Hişam! Okul" buyurdu. Hişam da
okuduğunu işittiğim şekilde sureyi Resulullah'a (Sallallahu aleyhi ve Sellem)
okuyunca, Hz. Peygamber (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Sure bu şekilde
nazil oldu" buyurdu. Sonra bana: "Ey Ömer! Sen okul" buyurunca,
Resulullah'ın (Sallallahu aleyhi ve Sellem) bana öğrettiği şekilde sureyi
okudum. Bitirince yine: "Sure bu şekilde nazil oldu" buyurdu ve şöyle
devam etti: "Bu Kur'an yedi harf (lehçe) üzere nazil oldu. Kolayınıza
gelen harf (lehçe) ile okuyun" buyurdu.
Hakim'in hocasını
tanımıyorum. Diğer ravileri güvenilirdir.
Buhari, Sahıh'te
Ebu'l-Yeman'dan(1) ve Buhari ve Müslim başka bir kanaldan rivayet ettiler.(2)
Tahric: (1) Buhari,
fadeil (6/11). (2) Buhari, istitabetu'l-mürteddin (8/53-54), fadail (6/100),
tevhid (8/215) ile husumat (3/90) ve Müslim, salatü'l-müsafirin (271).
2072- Abdullah (b.
Mes'ud) der ki: "Kur'an hafızlarından olan ilk insanları işittim. Onların
da kıraaderinin birbirine yakın olduğunu gördüm. Siz de öğrendiğiniz şekilde
kıraatinizi yapın. Ancak sakın farklı olan harfler üzerinden ihtilafa düşmeyin.
Zira farklı harf denilen (mesela) "Gel" ifadesinin "Akbil"
ya da "Helumme" ya da ''Teale'' şeklinde söylenmesinden başka bir şey
değildir."
Tahric: Ravileri
güvenilirdir. İbn Ebi Şeybe, Musannef (10/488), Taberani, el-Mu'cemu'l-Kebir
9/149 (8680), İbn Cerir, Tefsir (1/22) ve Beyhaki, Sünen (2/385).
2073- Abdullah (b.
Mes'üd) der ki: "Kur'an yedi harf (lehçe) uzerıne nazil olmuştur. Farklı
harf denilen de (mesela) "Acele et" ifadesinin HA 'cil" ya da
"Esri'" ya da "Tevvih" şeklinde söylenmesinden başka bir
şey değildir."
İsnadı hasendir.
2074- Abdurrahman b.
Abis, bir adamdan bildirir: Abdullah b. Mes'üd'un yanına Kufe ahalisinden
bazıları geldi. Onları selamladıktan sonra, Allah'a karşı takvalı olmalarını,
Kur'an hakkında ihtilafa düşüp çekişmemelerini öğütledi. Kur'an'ın içinde
çelişkiler olmayacağını, içinde söylenen bir şeyin sonradan unutulmayacağını,
ne kadar tekrar edilse de güzelliklerinin bitmeyeceğini söyledi ve şöyle devam
etti: "Kur'an'daki İslam şeriatının sınırları, farzları ve Allah'ın
emirleriyle birlikte aynı olduğunu görmüyor musunuz? Şayet kıraatlerden birinde
emredilen bir şey başka bir kıraatte yasaklanıyor olsaydı bu durumda çelişki
ortaya çıkacaktı. Ancak kıraatler farklı olsa da söylenen aynıdır. Bugün
aranızda fıkıh ve ilimde en hayırlı insanların çıkmış olmasını umuyorum.
Muhammed'e (Sallallahu aleyhi ve Sellem) nazil olanı (dini) benden daha iyi
bilen birinin var olduğunu öğrensem ulaşım imkanı da varsa deveme binip ilmime
ilim katmak için yanına giderdim. Resulullah'ın (Sallallahu aleyhi ve Sellem)
her yıl Kur'fm'ı bir defa Cebrail'e okuduğunu biliyorum. Vefat ettiği yıl ise
onu Cebrail'e iki defa okumuştu. Ben de önünde Kur'an'ı okuduğum zaman güzel
okuduğumu söylerdi. Bundan dolayı Kur'an'ı benim kıraatime göre okuyan kişi
başka bir kıraati tercih etmek için benim kıraatimi bırakmasın. Herhangi bir
kıraate göre okuyan kişi de başka bir kıraati tercih etmek için bu kıraatini
bırakmasın. Zira Kur'an'ın bir harfini inkar eden tümünü inkar etmiş
olur."
Tahric: İsnadında meçhul
bir ravi vardır. Taberani, el-Mu'cemu'l-Kebir 10/119-120 (10076) ve Ahmed,
Müsned (1/ 40S).
2075- İbn Abbas'ın
bildirdiğine göre Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle buyurmuştur:
"Cebrail Kur'an 'ı bana bir harf (lehçe) üzerine okuttu. Daha fazla harf
(lehçe) ile okutmasına yönelik israrlarım üzerine sonunda yedi harf (lehçe)
üzerine okuttu."
İsnadı sahihtir.
İbn Şihab der ki:
"Bana ulaşana göre bu yedi harf, bir helali haram veya haramı helal
kılmayan şeyler konusundadır."
Buhari, İsmail b. Ebi
Uveys'ten rivayet etti. - Buhari, bed'ul-halk (4/80) ve Müslim, salatu'l-müsafirin
(2n, 273).
Beyhaki der ki: Yedi
harften kasıt, Kur'an'da kullanılan yedi lehçe olsa gerektir. Ebu Ubeyd de bu
şekilde düşünmüştür. ibn Mes'ud'dan naklen bize rivayet edilen de bu yöndedir.
Zira o da farklı harf denilen şeyin mesela "Gel" ifadesinin
"Akbil" ya da "Helumme" ya da "Teale" şeklinde
söylenmesinden başka bir şeyolmadığını söylemiştir. Bu bakımdan rehberimiz olan
Kur'an'ın diğer kıraat şekillerinden ziyade sahabenin icmasıyla mushafta
zikredilen ve onlar tarafından aktarılan harflerle okunması caizdir. Bunun
yanında azapla biten bir ayet rahmetle veya rahmetle biten bir ayet de azapla
bitirilmedikten sonra diğer harflerle okunması da caizdir.
Bu hadisin de isnadında
bir sakınca Yoktur. (Burada cümleyi muallakta bırakacak bir ifadenin düşmüş
olması muhtemeldir. )
Ancak Buhari ile Müslim
Sahih'lerinde bunu zikretmemişlerdir. Hadisteki açıklama da ravilerden birinin
açıklaması olabilir. Zira Abdurrahman b. Ebi Leyla ve başkaları Ubey b.
Ka'b'dan rivayet etmiş, ancak bu açıklamayı zikretmemişlerdir. Aynı hadisi
Resulullah'tan (Sallallahu aleyhi ve Sellem) nakleden Osman, ibn Abbas ve
başkalarının rivayetinde de bu açıklama yoktur. Şayet rivayet doğru ise bundan
kasıt, Kur'an'da nazil olmuş ve bir yerde kullanılmış herhangi bir ifadeyi yeri
dışından başka bir yerde kullanmaktır. Buna göre rahmetle biten bir ayeti
azapla veya azap la biten bir ayeti rahmetle bitirmedikten sonra kıraatı diğer
harflerle okumanın bir günahı yoktur.
2076- Abdullah (b.
Mes'üd) der ki: "Kişinin "Şüphesiz, Allah çok bağışlayandır, çok
merhamet edendir"[Bakara 173] yerine "Allah, gerçekten mutlak güç
sahibidir, hüküm ve hikmet sahibidir"[Bakara 209] demesi yanlış olmaz.
Yanlış olan Kur'an'dan olmayan bir şeyi Kur'an'darunış gibi okumak ya da rahmetle
biten bir ayeti azapla, azapla biten bir ayeti de rahmetle bitirmektir."
Tahric: Ravileri
güvenilirdir. Taberani, el-Mu'cemu'l-Kebir 9/150 (8683).
Beyhaki der ki: ''Bundan
kasıt, Allah doğrusunu bilir bu şekilde okumanın kişiyi günaha sokmayacağıdır.
Zira yerinde okunmayan bu ifadeler yine Kur'an'da bulunan ve Allah'ın
isimlerinden olan ifadelerdir. Kişi bunları asıl yerlerinden başka bir yerde
zikrettiği zaman günaha girmez. Doğrusunu da Allah bilir."
2077- Şuayb b. el-Habhab
der ki: Ebu'I-Aliye, yanında biri farklı bir kıraatte okuduğu zaman "Aslı
bu okuduğu gibi değildir" demek yerine: "Ben bunu şu şu şekilde
okuyorum" derdi. Bunu İbrahim'e zikrettiğimde: "Sanırım arkadaşın,
Kur'an'dan bir harfi inkar edenin tümünü inkar etmiş sayılacağını söyleyen sözü
işitmiş" dedi.
Tahric: Ravileri
güvenilirdir. İbn Ebi Şeybe, Musannef (10/513-514) ve İbn Cerir, Tefsır (1/23).
2078- Ebu'I-Aliye der
ki: "İki ayet Kur'an hakkında tartışanlar için çok ağırdır. Bunlardan
biri: "Allah'ın ayetleri hakkında inkar edenlerden başkası tartışmaya
girişmez"[Gafir 4] ayetidir. Diğeri de: "Kitap hakkında ayrılığa
düşenler doğrusu derin bir çıkmazdadırlar"[Bakara 176] ayetidir.''
Tahric: Ravileri
güvenilirdir. Suyuti, Dürrü'l-Mensur (1/410).
Bir sonraki konu için aşağıdaki link’e
tıklayın:
Kur'an'ı Zanna
Göre Tefsir Etmemek