ŞUABU’L-İMAN

19.ŞU’BE: KUR’AN’A SAYGI

 

Kur'an'ı Zanna Göre Tefsir Etmemek

 

Yüce Allah bu yönde: ''De ki: Rabbim ancak, açık ve gizli çirkin işleri, günahı, haksız saldırıyı, hakkında hiçbir delil indirmediği herhangi bir şeyi Allah'a ortak koşmanızı ve Allah'a karşı bilmediğiniz şeyleri söylemenizi haram kılmıştır''[A'raf 33] buyurur. Yine: "Hakkında kesin bilgi sahibi almadığın şeyin peşine düşme,''[İsra 36] buyurmuştur.

 

 

 

2079- İbn Abbas'ın bildirdiğine göre Res-Cdullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Bilgisi olmadığı halde Kur'an hakkında konuşan (hüküm veren) cehennemdeki yerine hazırlansin" buyurmuştur.

 

Tahric: İsnadı zayıftır. Tirmizi (2950, 2951).

 

 

 

2080- İbn Abbas'ın bildirdiğine göre Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Bilgisi olmadığı halde Kur'an hakkında konuşan (hüküm veren) cehennemdeki yerine hazırlansın" buyurmuştur.

 

Tahric: İsnadı zayıftır. Nesai fedail 114 (110).

 

 

 

2081- Cundub'un bildirdiğine göre Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Kur'an hakkında kendi görüşüne göre konuşan (hüküm veren) isabet etse de hata etmiş saydır" buyurmuştur.

 

Tahric: İsnadı zayıftır. Ebu Davud 4/63 (365), Nesai fedail 114 (111) ve Tirmizi 5/220 (2952).

 

 

Beyhaki der ki: "Hadis sahih ise bundan kasıt, Allah doğrusunu bilir, kişinin elinde herhangi bir delil olmamasına rağmen kalbine daha doğru gelen görüşe göre konuşmasıdır. Fetva (nevazil) konusunda böylesi bir zanna dayanan görüşlere göre hareket etmek doğru değildir. Aynı şekilde böylesi bir zanna göre de Kur'an', tefsir etmek doğru değildir. Ancak delile dayanan görüşlere göre fetva verilip Kur'an tefsiri yapılabilir. Hz. Ebu Bekr'den nakledilen bir sonraki söz de bu yöndedir."

 

 

 

2082- Hz. Ebu Bekr der ki: "Allah'ın Kitab'ı konusunda kendi görüşüme göre konuşacak olsam hangi gök beni altında, hangi yer üstünde tutabilir?''

 

Tahric: İsnadı zayıf, mürsel bir hadistir. Hatib, el-Cami' (2/193), Taberi, Tefsir (1/35), İbn Abdilber, Camiu Beyt'ini'l-İlm (2/52) ve İbn Ehi Şeybe, Musannef ( 10/5 13 ).

 

 

İbn Ebi Muleyke de Ebu Bekr'den bu şekilde mürsel olarak bunu:

"Allah'ın Kitab'ındaki bir ayeti Allah'ın kastetmediği bir şekilde yorumlayacak olsam ... " lafzıyla rivayet etmiştir. - Beyhaki, Medhal 430 (792).

 

 

2083- Abdullah b. Mes'üd der ki: "Kur'an Allah'ın kelamıdır. Budan dolayı kişi Kur'an hakkında konuşurken ne söylediğine dikkat etsin! Zira Allah adına söz söylüyor demektir.''

 

İsnadı leyyindir.

 

 

 

2084- Enes b. Malik bildiriyor: Ömer b. el-Hattab, "..........."[Abese 27-31] ayetlerini okudu ve: "Hepsini anladık da bu 'Eb' ifadesi ne anlama geliyor?" dedi. Sonra elindeki bastonu bıraktı ve şöyle dedi: "Allah'a andolsun ki kişinin olmadık işlere kendini koşması (tekellüf) budur. Siz bu Kitab'ta size açıklanan şeylere uyun.''

 

Tahric: Ravilerİ güvenilirdir. Hakim, Müstedrek (2/514),. İbn Ebi Şeybe, Musannef (10/512-513), İbn Sa'd, Tabakat (3/327) ve İbn Cerir, Tefsir (30/60-61).

 

 

 

2085- Muhammed (b. Sirin) der ki: Ubeyde'ye Allah'ın Kitab'ından bir ayeti sorduğumda: "Bu konuda doğruluğu kesin olan şeylerin peşinden git. Zira Kur'an'ın nüzul sebeplerini bilenler ölüp gitti" dedi.

 

Tahric: Ravileri güvenilirdir. İbn Ebi Şeybe, Musannef (10/511) ve İbn Cerir, Tefsir (1/38).

 

 

 

2086- İbrahim et-Teymi der ki: Bir gün Ömer b. el-Hattab yalnız kalınca kendi kendine konuşmaya başladı. Sonra haber gönderip İbn Abbas'ı yanına çağırdı. Gelince ona: "Kitab'ları bir, peygamberleri bir ve kıbleleri bir olmasına rağmen bu ümmet nasıl ihtilafa düşer?" diye sordu. İbn Abbas şöyle dedi: "Ey müminlerin emiri! Kur'an bizlere nazil olunca onu okuduk, nüzul sebeplerini de biliyoruz. Ancak bizden sonra öyle topluluklar gelecek ki Kur'an'ı okuyacaklar, ayetlerin nüzul sebeplerini ise bilmeyecekler. Bundan dolayı her birinin kendine göre bir görüşü olacak. İnsanlar Kur'an'ı kendi görüşlerine göre yorumladıklarında ise ihtilafa düşeceklerdir. İhtilafa düştüklerinde de birbirleriyle savaşacaklardır."

 

İbn Abbas böyle deyince Hz. Ömer ona çıkışıp azarladı. Bunun üzerine İbn Abbas oradan ayrıldı. Ancak daha sonra ne demek istediğini anlayınca tekrar yanına çağırdı ve: "Doğru söylüyorsun! Söylediklerini tekrar et!" dedi.

 

Tahric: Ravileri güvenilirdir. Hatib) el-Cami' 2/194 (1587).

 

 

 

2087- Mesruk der ki: "Resulullah'ın (Sallallahu aleyhi ve Sellem) ashabına ne sorsak bunun cevabını Allah'ın Kitab'ında buluyoruz. Ancak biz kendimiz bunu göremiyoruz."

 

İsnadında bir sakınca yoktur.

 

 

 

2088- Mervan el-Asğar der ki: Said b. Cübeyr'in yanında oturmuşken adamın biri ona Allah'ın Kitab'ından bir ayeti sordu. Said: "Allah daha iyi bilir" cevabını verdi. Adam: "Allah seni ıslah etsin! Ayet hakkında kendi görüşünü söyle" deyince, Said: "Allah'ın Kitab'ı hakkında kendi görüşümle mi konuşayım mı?" karşılığını verdi. Adam aynı şeyi iki veya üç defa sordu, ama Said ona bir cevap vermedi.

 

İsnadı hasendir.

 

 

 

2089- İbrahim( -i Nehai) der ki: "Öncekiler (Sahabe ve Tabiun) Kur'an hakkında (şahsi görüşleriyle) konuşmaktan hoşlanmazlardı."

 

Tahric: Ravileri güvenilirdir. İbn Ebi Şeybe, Musannef (10/512) ve Ebu Nuaym, Hilye (4/222).

 

 

 

2090- Yahya b. Süleyman b. Fadla der ki: Malik b. Enes'in: "Arapların dilinin alimi olmadığı halde Kur'an'ı tefsir etmeye çalışan biri bana getirilirse onu insanlara ibret yaparım" dediğini işittim.

 

Bir sonraki konu için aşağıdaki link’e tıklayın:

 

Kur'an'ı Düşman Topraklarına Götürmemek