Kur'an'ı Zanna Göre Tefsir Etmemek |
Yüce Allah bu yönde:
''De ki: Rabbim ancak, açık ve gizli çirkin işleri, günahı, haksız saldırıyı, hakkında
hiçbir delil indirmediği herhangi bir şeyi Allah'a ortak koşmanızı ve Allah'a
karşı bilmediğiniz şeyleri söylemenizi haram kılmıştır''[A'raf 33] buyurur.
Yine: "Hakkında kesin bilgi sahibi almadığın şeyin peşine düşme,''[İsra
36] buyurmuştur.
2079- İbn Abbas'ın
bildirdiğine göre Res-Cdullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Bilgisi
olmadığı halde Kur'an hakkında konuşan (hüküm veren) cehennemdeki yerine
hazırlansin" buyurmuştur.
Tahric: İsnadı zayıftır.
Tirmizi (2950, 2951).
2080- İbn Abbas'ın
bildirdiğine göre Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Bilgisi
olmadığı halde Kur'an hakkında konuşan (hüküm veren) cehennemdeki yerine
hazırlansın" buyurmuştur.
Tahric: İsnadı zayıftır.
Nesai fedail 114 (110).
2081- Cundub'un bildirdiğine
göre Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Kur'an hakkında kendi
görüşüne göre konuşan (hüküm veren) isabet etse de hata etmiş saydır"
buyurmuştur.
Tahric: İsnadı zayıftır.
Ebu Davud 4/63 (365), Nesai fedail 114 (111) ve Tirmizi 5/220 (2952).
Beyhaki der ki:
"Hadis sahih ise bundan kasıt, Allah doğrusunu bilir, kişinin elinde
herhangi bir delil olmamasına rağmen kalbine daha doğru gelen görüşe göre
konuşmasıdır. Fetva (nevazil) konusunda böylesi bir zanna dayanan görüşlere
göre hareket etmek doğru değildir. Aynı şekilde böylesi bir zanna göre de
Kur'an', tefsir etmek doğru değildir. Ancak delile dayanan görüşlere göre fetva
verilip Kur'an tefsiri yapılabilir. Hz. Ebu Bekr'den nakledilen bir sonraki söz
de bu yöndedir."
2082- Hz. Ebu Bekr der
ki: "Allah'ın Kitab'ı konusunda kendi görüşüme göre konuşacak olsam hangi
gök beni altında, hangi yer üstünde tutabilir?''
Tahric: İsnadı zayıf,
mürsel bir hadistir. Hatib, el-Cami' (2/193), Taberi, Tefsir (1/35), İbn
Abdilber, Camiu Beyt'ini'l-İlm (2/52) ve İbn Ehi Şeybe, Musannef ( 10/5 13 ).
İbn Ebi Muleyke de Ebu
Bekr'den bu şekilde mürsel olarak bunu:
"Allah'ın
Kitab'ındaki bir ayeti Allah'ın kastetmediği bir şekilde yorumlayacak olsam ...
" lafzıyla rivayet etmiştir. - Beyhaki, Medhal 430 (792).
2083- Abdullah b. Mes'üd
der ki: "Kur'an Allah'ın kelamıdır. Budan dolayı kişi Kur'an hakkında
konuşurken ne söylediğine dikkat etsin! Zira Allah adına söz söylüyor
demektir.''
İsnadı leyyindir.
2084- Enes b. Malik
bildiriyor: Ömer b. el-Hattab, "..........."[Abese 27-31] ayetlerini
okudu ve: "Hepsini anladık da bu 'Eb' ifadesi ne anlama geliyor?"
dedi. Sonra elindeki bastonu bıraktı ve şöyle dedi: "Allah'a andolsun ki
kişinin olmadık işlere kendini koşması (tekellüf) budur. Siz bu Kitab'ta size
açıklanan şeylere uyun.''
Tahric: Ravilerİ
güvenilirdir. Hakim, Müstedrek (2/514),. İbn Ebi Şeybe, Musannef (10/512-513),
İbn Sa'd, Tabakat (3/327) ve İbn Cerir, Tefsir (30/60-61).
2085- Muhammed (b. Sirin)
der ki: Ubeyde'ye Allah'ın Kitab'ından bir ayeti sorduğumda: "Bu konuda
doğruluğu kesin olan şeylerin peşinden git. Zira Kur'an'ın nüzul sebeplerini
bilenler ölüp gitti" dedi.
Tahric: Ravileri
güvenilirdir. İbn Ebi Şeybe, Musannef (10/511) ve İbn Cerir, Tefsir (1/38).
2086- İbrahim et-Teymi
der ki: Bir gün Ömer b. el-Hattab yalnız kalınca kendi kendine konuşmaya
başladı. Sonra haber gönderip İbn Abbas'ı yanına çağırdı. Gelince ona:
"Kitab'ları bir, peygamberleri bir ve kıbleleri bir olmasına rağmen bu
ümmet nasıl ihtilafa düşer?" diye sordu. İbn Abbas şöyle dedi: "Ey
müminlerin emiri! Kur'an bizlere nazil olunca onu okuduk, nüzul sebeplerini de
biliyoruz. Ancak bizden sonra öyle topluluklar gelecek ki Kur'an'ı okuyacaklar,
ayetlerin nüzul sebeplerini ise bilmeyecekler. Bundan dolayı her birinin
kendine göre bir görüşü olacak. İnsanlar Kur'an'ı kendi görüşlerine göre
yorumladıklarında ise ihtilafa düşeceklerdir. İhtilafa düştüklerinde de
birbirleriyle savaşacaklardır."
İbn Abbas böyle deyince
Hz. Ömer ona çıkışıp azarladı. Bunun üzerine İbn Abbas oradan ayrıldı. Ancak
daha sonra ne demek istediğini anlayınca tekrar yanına çağırdı ve: "Doğru
söylüyorsun! Söylediklerini tekrar et!" dedi.
Tahric: Ravileri
güvenilirdir. Hatib) el-Cami' 2/194 (1587).
2087- Mesruk der ki:
"Resulullah'ın (Sallallahu aleyhi ve Sellem) ashabına ne sorsak bunun
cevabını Allah'ın Kitab'ında buluyoruz. Ancak biz kendimiz bunu
göremiyoruz."
İsnadında bir sakınca
yoktur.
2088- Mervan el-Asğar
der ki: Said b. Cübeyr'in yanında oturmuşken adamın biri ona Allah'ın
Kitab'ından bir ayeti sordu. Said: "Allah daha iyi bilir" cevabını
verdi. Adam: "Allah seni ıslah etsin! Ayet hakkında kendi görüşünü
söyle" deyince, Said: "Allah'ın Kitab'ı hakkında kendi görüşümle mi
konuşayım mı?" karşılığını verdi. Adam aynı şeyi iki veya üç defa sordu,
ama Said ona bir cevap vermedi.
İsnadı hasendir.
2089- İbrahim( -i Nehai)
der ki: "Öncekiler (Sahabe ve Tabiun) Kur'an hakkında (şahsi görüşleriyle)
konuşmaktan hoşlanmazlardı."
Tahric: Ravileri
güvenilirdir. İbn Ebi Şeybe, Musannef (10/512) ve Ebu Nuaym, Hilye (4/222).
2090- Yahya b. Süleyman
b. Fadla der ki: Malik b. Enes'in: "Arapların dilinin alimi olmadığı halde
Kur'an'ı tefsir etmeye çalışan biri bana getirilirse onu insanlara ibret
yaparım" dediğini işittim.
Bir sonraki konu için aşağıdaki link’e
tıklayın:
Kur'an'ı Düşman
Topraklarına Götürmemek