ŞUABU’L-İMAN

19.ŞU’BE: KUR’AN’A SAYGI

 

KUR'AN'I SIK SIK OKUMAK

 

Yüce Allah, Kur'an'ı okumayı adet haline getirenleri överken: "Secdeye kapanarak Allah'ın ayetlerini okuyan bir topluluk da vardır''[Al-i İmran 113] buyurur. Yine: "Sana geçmişin haberlerinden bir kısmını böylece anlatıyoruz. Şüphe yok ki sana katımızdan bir zikir (Kur'an) verdik. Kim ondan yüz çevirirse şüphesiz ki o, kıyamet gününde ağır bir günah yükü yüklenecektir. Bu kimseler, onda (o günah yükünün altında) ebedi kalırlar. Onlar için kıyamet gününde bu ne kötü bir yüktür!"[Ta ha 99-101] buyurmuş ve Kur'an'ı Zikir olarak isimlendirerek ondan yüz çevirenlere, öğrendikten sonra onu unutanlara da gözdağı vermiştir.

 

Daha sonrasında ise: "Her kim de benim zikrimden (Kur'an'dan) yüz çevirir se mutlaka ona dar bir geçim vardır. Bir de onu kıyamet gününde kör olarak haşrederiz. O da: ''Rabbim! Dünyada gören bir kimse olduğum halde, niçin beni kör olarak haşrettin?'' deyince Allah ''Evet, öyle. Ayetlerimiz sana geldi de sen onları unuttun. Aynı şekilde bugün de sen unutuluyorsun'' der''[Ta ha 124-126] buyurmuştur .

 

 

 

1809- Ebu Musa'nın bildirdiğine göre Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle buyurmuştur: "Kur'an'ı sık sık okuyun! Muhammed'in canı elinde olana yemin olsun ki Kur'an (tekrar edilmediği zaman), devenin bağından kurtulup gitmesinden daha kolay bir şekilde kişiden çekip gidebilir."

Buhari ve Müslim, Sahıh'te Ebu Kureyb kanalıyla Ebu Usame'den rivayet ettiler.

 

Tahric: Buhari, fedailu'l-kur'an (6/109) ve Müslim, salatu'l-müsafirin (231).

 

 

 

1810- İbn Ömer'in bildirdiğine göre Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle buyurmuştur: "Kur'an hafızı olan kişi. develeri bağlı olan kişi gibidir. Şayet kişi develerini sık sık kontrol ederse onları elinde tutar. Kendi haline bırakırsa da elinden kaçırır."

 

Buhari, Sahih'te Abdullah b. Yusuf kanalıyla Malik'ten(1) ve Müslim Yahya b. Yahya'dan rivayet etti.(2)

 

Tahric: (1): Buhari, fedailu'l-kur'an (6/109). (2): Müslim, salatu'l-müsafirin (226).

 

 

 

1811- İbn Ömer'in bildirdiğine göre Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle buyurmuştur: "Kur'an (akılda tutulması bakımından) bağlı develere benzer. Şayet kişi develerini sık sık kontrol ederse onları elinde tutar. Kendi haline bırakırsa da elinden kaçırır. Kur'an hafızı da geceleri ve gündüzleri onu okursa aklında tutar. Okumadığı zaman da unutur. ''

 

Müslim, Kuteybe'den rivayet etti.(2)

 

Tahric: İsnadı sahihtir. Müslim, salatu'l-müsafirin (227).

 

 

 

1812- Abdullah (b. Mes'ud)'un bildirdiğine göre Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle buyurmuştur: "Birinizin şu şu ayeti unuttum demesi ne kötü bir şeydir. Oysa o ayetler ona unutturulmuştur. Kur'an'ı sık sık okuyun. Zira Kur'an'ın kişinin kalbinden yok olması, devenin bağını çözüp de gitmesinden daha kolay olur. "

 

İsnadı sahihtir.

 

Buhari, Osman b. Ebi Şeybe kanalıyla Cerir'den ve Müslim, İshak b. İbrahim ve başkalarından rivayet etti.

 

Tahric: Buhari, fedailu'l-kur'an (6/109). Müslim, salatu'l-müsafirin (228, 229, 230). 4 Şura Sur. 30

 

 

 

1813- Dahhak b. Müzahim der ki: "Kişinin Kur'an'ı öğrendikten sonra unutması mutlaka işlediği bir günahtan dolayıdır. Zira Yüce Allah: ''Başınıza her ne musibet gelirse, kendi yaptıklarınız yüzündendir''  buyurur."

 

Tahric: Beyhaki'nin hocası dışında ravileri güvenilirdir. Beyhaki'nin hocası hakkında da tenkitler vardır. İbnu'l-Mübarek, Zühd 28 (85), Ebu Ubeyd, Garibu'l-Hadis (1/145), İbn Ebi Şeybe, Musannef (10/478) ve Bağavi, Şerhu's-Sünne (4/495).

 

 

 

 

1814- Enes b. Malik'in bildirdiğine göre Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle buyurdu: HKişinin mescidden alıp dışarıya attığı bir çöpün sevabına varıncaya kadar ümmetimin bütün sevaplan bana arz edildi. Yine bana ümmetimin günahları gösterildi. Bunlar içinde en büyük günahın kişinin Kur'an'dan bir sure veya bir ayet öğrendikten sonra onu unutması olduğunu gördüm."

 

Tahric: İsnadı zayıftır. Ebu Davud 1/316 (461) ve Tirmizi 5/178 (2916).

 

 

 

1815- Ukbe b. Amir'in bildirdiğine göre Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle buyurmuştur: HKur'an'l öğrenin, onu güzel bir sesle okuyun ve yayın. Canım elinde olana yemin olsun ki Kur'an, devenin bağından kurtulup gitmesinden daha kolay bir şekilde kişiden uzaklaşır.''

 

Tahric: Ravileri güvenilirdir. Nesai, fedail (59, 60).

 

 

 

1816- Semure b. Cundub el-Pezarı anlatıyor: Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) ashabına sık sık: "içinizden rüya gören var mı?" diye sorardı. Gören varsa da Hz. Peygamber (Sallallahu aleyhi ve Sellem) rüyasım ona yorumlardı. Bir gün kendi rüyasım bizlere şöyle anlattı: "Dün gece bana iki kişi geldi. Beni beraberlerinde götürmek isteyip: ''Bizimle beraber yürü!'' dediler. Ben de onlarla beraber gittim. Uzanmış bir adamın yanına geldik. Onun da başucunda elinde taş olan bir adam durmuştu. Taşı uyuyan adamın kafasına atıyor, adamın başı yarılıyordu. Taş sağa sola yuvarlanıyor, adam da taşın peşinden gidiyordu. Taşı alıp geri geldiğinde uzanmış adamın kafası eski haline dönüyordu. Taşı getiren adam da tekrar uzanan adamın yanına geliyor ve ilkinde yaptığının aynısı tekrar ediyordu. Yanımdakilere: ''Sübhanallah! Bunlar ne yapıyor?'' diye sorduğumda, bana: ''Devam et! Yürü!'' dediler ... "

 

Sonrasında ravi söz konusu hadisin devamını zikrettikten sonra Resulullah'ı (Sallallahu aleyhi ve Sellem) götüren kişinin bu rüyayı yorumlarken şöyle dediğini nakleder: "ilk gördüğün ve başı taşla yarılan adam. Kur'an'ı öğreniyor, ancak onunla amel etmiyordu ve kılması gereken farz namazını kılmayıp uyuyordu. ''

 

İsnadı sahihtir.

 

Buhari, Avf kanalıyla rivayet etti.- Buhari, ta'bir (8/84-86).

 

 

 

1817- Sa'd b. Ubade'nin bildirdiğine göre Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle buyurmuştur: "Kur'an'ı öğrendikten sonra onu unutan kişi, kıyamet gününde Yüce Allah'ın huzuruna organları kesilmiş bir şekilde çıkar. On kişiye dahi olsa yönetici olan kişi kıyamet gününde Allah'ın huzuruna elleri bağlı olarak çıkar ve ellerini çözecek tek şey de onları adil bir şekilde yönetmiş olmasıdir. ''

 

Tahric: İsnadı zayıftır. Bezzar 2/254 (1642), Ahmed, Müsned (5/284), Abd b. Humeyd, Müsned 1/272-273 (306), Taberitni, el-Mu'cemu'l-Kebir 6/26-27 (5387, 5390), Darimi,fadail (833) ve Hatibı el-Cami' (1/110).

 

 

Bu şekilde Şu'be'den rivayet edilmiştir, ancak hatalıdır. Doğrusu İsa b. Faid'den rivayet edilmesidir. Ebu Ubeyd bunu doğru bir şekilde Haccac kanalıyla Şu'be'den rivayet etmiştir. Başkası ise Şu'be - Yezid - İsa b. Faid kanalıyla rivayet etmiştir.

 

 

 

1818- Sa'd b. Ubade'nin bildirdiğine göre Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle buyurmuştur: "On kişiye dahi olsa yönetici olan kişi, kıyamet gününde huzura elleri bağlı olarak çıkar ve ellerini çözecek tek şey de onları adil bir şekilde yönetmiş olmasıdir. Kur'an'ı öğrendikten sonra onu unutan kişi de kıyamet gününde Yüce Allah'ın huzuruna organları kesilmiş bir şekilde çıkar ...

 

Tahric: İsnadı zayıftır. Ebu Davud 2/158 (1474).

 

 

 

1819- Abdullah b. Ömer der ki: Resulullah'ın (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle buyurduğunu işittim: "Sadece iki kişiye gıpta edilebilir. Bunlardan biri Allah'ın kendisine bahşettiği Kur'an 'la gece gündüz amel etmeye çalışan kişidir. Diğeri de Yüce Allah'ın kendisine bahşettiği malı gece gündüz infak eden kişidir."

 

İsnadı sahihtir.

 

 

Buhari, Sahih'te Ebu'l-Yeman'dan(1) ve Müslim de Süfyan ve Yunus kanalıyla Zühri'den rivayet etti.(2)

 

(1) Buhari,fadailu'l-kur'an (6/108). (2): Müslim, salatu'l-müsafirın (266,267) ve Buhari, tevhid (8/209).

 

 

 

1820- Yezid b. el-Ahnes der ki: Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle buyurdu: "Ancak iki şey hususunda aranızda rekabet olabilir. Biri, Allah'ın kendisine verdiği Kur'an'la gece gündüz amel etmeye çalışan ve içindekilere uyan kişidir ki böylesi bir durumda kişi: ''Şayet Allah filan kişiye verdiğini bana verseydi ben de onun gibi yapardım'' diyebilir. Bir diğeri de Allah'ın kendisine verdiği malı infak ve tasadduk eden kişidir ki böylesi bir durumda da kişi: ''şayet Allah filan kişiye verdiğini bana verseydi ben de onun gibi tasaddukta bulunurdum'' diyebilir."

 

Adamın biri: "Ey Allah'ın Resulü! Peki birinde bulunan cesaret konusunda ne dersin?" diye sorunca, Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Bu onlar gibi değildir. Zira cesur olan kişi, bazen sadece yakınları için cesaretini gösterebilir" buyurdu.

 

Tahric: İsnadında önemli olmayan bir zayıflık vardır. Ahmed, Müsned (4/105), Taberani, elMu' cemu'l- Kebir 22/239 (626), Ebu' ş-Şeyh, Emsal (199) ve Hattabi, Garibu'l-Hadis (1/194).

 

 

 

1821 - Ebu Musa'nın bildirdiğine göre Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle buyurmuştur: "Kur'an okuyan mümin turunca benzer. Kokusu hoş, tadı da güzeldir. Kur'an okumayan mümin ise hurma gibidir. Kokusu yoktur, ancak tadı güzeldir. Kur'an okuyan münafık reyhana benzer. Kokusu hoş, tadı ise acıdır. Kur'an okumayan münafık ise Ebucehil karpuzu gibidir ve tadı da kokusu da pistir. ''

 

Tahric: Ravileri güvenilirdir. Tayalisi, Müsned (s. 67).

 

 

Başka bir kanalla bu aynısı  ''(Kur'an okumayan münafık ise) Ebu Cehil karpuzu gibidir. Tadı acı, kokusu  da yoktur.''

Buhari ve Müslim, Hudbe'den rivayet ettiler. - Buhari,fadailu'l-kur'an (6/107) ile tevhid (8/218) ve Müslim, salatu'l-müsafirin (1/549).

 

 

 

1822- Hz. Aişe'nin bildirdiğine göre Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle buyurmuştur: "Kur'an'ı gereği gibi güzel okuyan kimse, şerefli ve saygılı olan katip meleklerle beraberdir. Kur'an'ı zorlanarak okuyan kimseye de sevabı iki katıyla verilir. ''

 

İsnadı sahihtir.

 

Buhari, Sahih'te Şu'be'den (1) ve Müslim ise Hişam ed-Destuvai'den rivayet etti.(2)

Başka bir kanalla bu hadisin aynısı: "(Kur'an okumayan münafık ise) Ebucehil karpuzu gibidir. Tadı acı, kokusu da yoktur" lafzıyla rivayet olunmuştur.

 

(1) Buhari, tefsir (6/80). (2): Müslim, salatu'l-müsafirin (1/549, 550).

 

 

 

1823- Ebu Hureyre'nin bildirdiğine göre Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle buyurmuştur: ''... Kim ilim öğrenmek için yol tutarsa Yüce Allah ona cennete doğru giden bir yolu kolaylaştırır. Yüce Allah'ın evlerinden birinde Kur'an't okumak ve aralarında mütalaa etmek için bir araya gelen topluluğu melekler kuşatır, üzerine sükunet iner, rahmet onları sarar ve Allah onları katındakilerin yanında anar. Ameli, geride kalan kişiyi soyu sopu ileriye geçiremez. ''

 

Tahric: İsnadı sahihtir. Başka bir kanalla 1572. hadiste zikredilmişti.

 

Müslim, Muhammed b. Abdillah b. Numeyr kanalıyla Abdullah b. Numeyr'den rivayet etti. - Müslim, dua (3/2074).

 

 

 

1824- Abdurrahman b. Ebi Leyla bildiriyor: Useyd b. Hudayr: "Ey Allah'ın Resulü! Sürelerden birini okurken arkamdan bir çatırtı duydum ve bağlı olan atımın çözüldüğünü zannettim" deyirıce, Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Ey Ebu Atık! Okumaya devam et!" diye araya girdi. Useyd: "Dönüp arkama baktığımda gökyüzünden aşağıya doğru kandilleri anımsatan bir şeylerin indiğini gördüm" diye devam edince, Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) yine araya girip: "Ey Ebu Atik! Okumaya devam et!" dedi. Useyd: "Ey Allah'ın Resulü! Bunu görünce namazıma devam edemedim" deyince, Hz. Peygamber (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Onlar okuduğun Kur'an'ı dinlemek için inen meleklerdi. Şayet namazına devam etseydin şaşılacak şeyler görecektin" buyurdu.

Ebu Said'in lafzıdır.

 

Tahric: Ebu Bekr İsmail'in hocası dışında ravileri güvenilirdir. Buhari, fadailu'l-kur'an (6/106).

 

Abdullah'ın lafzı ise şöyledir: " ... Bakara Süresi'ni okuyordum. Sürenin sonuna geldiğimde arkamda bir çatırtı işittim ... " Bu hadisi yine bu eserde Ebu Said - Useyd b. Hudayr kanalıyla zİkrettİk ki Buhari ve Müslim de aynı kanalla rivayet ettiler.- Müslim, salatu'l-müsafirin (242).

 

 

 

1825- İbn Abbas der ki: Ebu Hureyre şöyle anlatırdı: Adamın biri Hz.

Peygamber'e (Sallallahu aleyhi ve Sellem) geldi ve gördüğü rüyayı şöyle anlattı:

"Rüyamda bir bulut gördüm. İçinden yağ ve bal akıyordu. İnsanlar da kimi çok, kimi de az o bal ve yağdan alıyorlardı. O esnada gökten yere doğru uzanmış bir ip gördüm. Ey Allah'ın Resulü! Sen o ipten tutup yukarıya doğru çıktın. Sonra başka bir adam ipe tutunup yukarıya tırmandı. Yüce Allah onu da yükseltti. İkinizin ardından bir adam daha ipe tutunup tırmandı. Sonra bir adam gelip ipi tuttu, ancak ip koptu. Daha sonra ip tekrar bağlandı ve adam ipten tırmandı."

 

Ebu Bekr: "Ey Allah'ın Resulü! Anam babam sana feda olsun! Bana izin ver de bu rüyayı yorumlayayım" deyince, Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Yorumla" buyurdu. Ebu Bekr şöyle yorumladı: "Gördüğü bulut İslam dinidir. Akan şey de -İbn İshak'ın rivayetinde "Akan yağ ve bal ise" şeklinde geçer- Kur'an ve onun yumuşaklığı ile tadıdır. Çok veya az alanlar ise Kur'an'dan nasibini az veya çok almış kimselerdir. Gökten yere doğru uzatılan ip ise üzerinde bulunduğun hak olan İslam'dır. Sen ona tutununca Yüce Allah seni YÜkseltiyor. Senden sonra gelen kişi gelip tırmanınca Allah onu da YÜkseltiyor. Onun ardından gelen kişi gelip ona tutunuyor ve Allah onu da YÜkseltiyor. Onun ardından gelen birisi gelip ipe tutununca ip kopuyor. Sonra onun için ip tekrar bağlanıp tırmanıyor ve o da yükseliyor."

 

Ebu Bekr daha sonra: "Ey Allah'ın Resulü! Doğru mu yorumladım?" diye sorunca, Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Bazı yerlerde doğru bazı yerlerde de yanlış yorumladın" buyurdu. Ebu Bekr: "Ey Allah'ın Resulü! Yemin olsun ki yanıldığım yerleri bana söyleyeceksin!" deyince, Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Yemin etme!" buyurdu.

 

İsnadı sahihtir.

 

Müslim, Sahih'de Muhammed b. Rafi' kanalıyla Abdürrezzak'tan zikretmiş, ancak "İbn Abbas veya Ebu Hureyre'den" demiştir. - Müslim, rüya (17) ve Buhari, ta'bir (8/72,83-84).

 

 

 

1826- İbn Abbas der ki: "Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) ashabına: "içinizde rüya gören varsa anlatsın da ona bu rüyayı yorumlayayım" buyururdu. Bir defasında adamın biri geldi ... "

 

Sonrasında ravi bir önceki hadisin aynısını zikredip şöyle devam eder: Hz. Ebu Bekr: "Ey Allah'ın Resulü! Bana izin ver de bu rüyayı yorumlayayım" deyince, Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Yorumla" buyurdu. Ebu Bekr de Resulullah'tan (Sallallahu aleyhi ve Sellem) sonra insanlar içinde en iyi rüya yorumlayan kişiydi. Adamın da rüyasını şöyle yorumladı: "Gördüğü bulut İslam dinidir. Akan yağ ve bal ise Kur'an'dır. Zira Kur'an bal gibi tatlı, süt gibi de yumuşaktır. Çok veya az alanlar ise Kur'an hafızlarıdır..."

 

Müslim, Abdullah b. Abdirrahman ed-Darimi kanalıyla Muhammed b. Kesir'den rivayet etti. - Müslimı rüya (2/1778-1779).

 

 

 

Beyhaki der ki: "Alimlerden bazıları da Ebu Bekr'in bu rüyayı yorumlarken yaptığı hatanın bal ile yağı sadece Kur'an olarak yorumlaması olduğunu söylemiştir. Oysa bunlar iki şeydir ve birini Kur'an, diğerini de sünnet şeklinde yorumlamasılazımdı. Doğrusunu da Allah bilir.'' - Tahavi, Şerh Müşkili'l-Asar (1/290).

 

 

 

1827- Ebu Umame'nin bildirdiğine göre Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle buyurmuştur: "Kur'an'ı okuyun' Zira o, kıyamet gününde onu okuyanlara şefaatçi olacaktır! lşık saçan surelerden olan Bakara ile AI-i imran surelerini okuyun. Zira onlar kiyamet gününde iki bulut veya iki gölgelik veya tüylü iki kuş sürüsü gibi kendilerini okuyanların (üzerinde durup) lehine şahitlik edeceklerdir. Bakara Suresi'ni okuyun, zira onu okumak bereket. onu bırakmak ise mahrumiyettir. Sihirbazlar dahi ona güç yetiremezlerl"

 

Müslim, Sahih'de Muaviye b. Selam kanalıyla kardeşi Zeyd'den rivayet etti. - Müslimı salatu'l-müsafirin (252).

 

 

 

1828- Ebu Hureyre'nin bildirdiğine göre Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle buyurmuştur: "Yüce Allah'ın Kitabından bir ayet okuyan kişiye bu okuduğu ayet kıyamet gününde bir nur olur. Yüce Allah'ın Kitabından bir ayet dinleyen kişiye de karşılığı fazlasıyla verilecek olan bir iyilik olarak yazılır. "

 

Tahric: İsnadı zayıftır. Ahmed, Müsned (2/341) ve Abdurrezzak, Musannef 3/373 (6013).

 

 

 

1829- Hz. Aişe'nin bildirdiğine göre Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle buyurmuştur: "Yıldızlar dünyadakilere nasıl görünüyorsa içinde Kur'an okunan ev de semada bulunanlara öyle görünür. ''

 

İsnadında belirsizlik vardır.

 

 

 

1830- Avf b. Malik el-Eşcai'nin bildirdiğine göre Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Selleml şöyle buyurmuştur: "Kur'an'dan bir harf okuyan kişiye Yüce Allah bir iyilik sevabı yazar. (Besmele'deki) "Bism" sadece bir harftir demiyorum. "Ba" bir harf, "Sin" bir harf, "Mım" de bir harftir. Yine "Elif Lam Mim''[Bakara 1] bir harftir demiyorum. Bunlardan "Elir bir harf, "Lam" bir harf ve "Mım" de bir harftir. ''

 

Tahric: İsnadı zayıftır. İbn Ebi Şeybe, Musannef (10/461) ve Taberani, el•Mu'cemu'l-Kebir 18/7677 (141,142).

 

 

İsnadının sahih olması durumunda buradan kasıt yazılan bu iyiliğin karşılığının fazlasıyla verileceğidir.

 

 

 

1831- Abdullah b. Mes'üd'un bildirdiğine göre Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle buyurdu: "Yüce Allah'ın Kitab'ından bir harf okuyan kişiye bir iyilik sevabı vardır. Bu iyiliğe de karşılığı on katıyla verilir. "Elif Lam Mim"[Bakara 1] bir harftir demiyorum. Bunlardan "Elif" bir harf, "Lam" bir harf ve "Mım" de bir harftir. ''

 

Tahric: İsnadında belirsizlik vardır. Tirmizi 5/175 (2910).

 

 

Bu yönde başka bir kanalla İbn Mes'üd'dan hem merm, hem de mevkUf olarak rivayetler gelmiştir. Merfu olanı zikredilmiştİ. Bir sonraki rivayet de mevküf alanıdır.

 

 

 

1832- Abdullah b. Mes'üd der ki: "Bu Kur'an Allah'ın bir ziyafetidir. Bundan dolayı elinizden geldiği kadarıyla bundan istifade edip öğrenin. Bu Kur'an Allah'ın ipidir, apaçık ve faydalı olan bir nurdur. O, kendisine tutunanları günahlardan korur, peşinden gidenleri kurtuluşa erdirir. Kur'an(a uyan) eğrilmez ki doğrultulsun. Doğru yoldan sapmaz ki kınansın. Onun şaşırtıcı yönleri tükenmez. O çok okunmaktan eskimez. Onu okuyun, zira Yüce Allah ondan okuduğunuz her bir harf için size on iyilik sevabı verir. Ben size "Elif Lam Mım"[Bakara 1] bir harftir demiyorum. Bunlardan "Elif" bir harf, "Lam" bir harf ve "Mim" de bir harftir."

 

Alevi'nin rivayetinde ise şöyle geçer: "Ben size "Elif Lam Mım''[Bakara 1] için on iyilik sevabı verilir demiyorum. Bunlardan "Elif' için on, "Lam" için on, "Mim" için de on iyilik sevabı verilir.''

 

Tahric: İbrahim el-He ce ri dolayısıyla isnadı zayıftır. Darimi, fedailu'l-kur'an (827), Abdurrezzakı Musannef 3/375-376 (6017), Taberani el-Mu'cemu'l-Kebir 9/139 (8646) ve Ebu Nuaym, Ahbaru Isbehan (2/272).

 

 

Başka bir kanalla bu hadisin aynısı nakledilmiştir, ancak başında: "Bu Kur'an'da Allah'tan size bir ziyafet vardır" lafzı ile "Kur'an sadra şifa olan bir sözdür" ibaresi geçmiştir. - İbn Ebi Şeybe, Musannef 10/482-483 (10057).

 

 

 

1833- Abdullah (b. Mes'ud)'un bildirdiğine göre Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle buyurmuştur: "En değersiz evler, içinde Allah'ın Kitab'ından bir şeyler bulunmayan evlerdir. KUr'an 'ı okuyun, zira okuduğunuz her bir harfi için size on iyilik sevabı yazılacaktır. Ben size "Elif Lam Mım"[Bakara 1] bir harftir demiyorum, Bunlardan "Elir bir harf, "Lam" bir harf ve "Mim" de bir harftir, ''

 

Tahric: Ravileri güvenilirdir. Hakim, Müstedrek (1/566) ve İbn Ebi Şeybe, Musannef 10/486).

 

 

 

1834- Abdullah b. Mes'ud der ki: "Kur'an'ı öğrenip okuyun. Zira okuduğunuz her bir harf için size on iyilik sevabı verilir. Ben size ''Elif Lam Mım''[Bakara 1] bir harftir demiyorum. Bunlardan "Elir' için, "Lam" için ve "Mim" için ayrı ayrı on iyilik sevabı verilecektir.''

 

Tahric: İsnadında ezberini karıştırmaya başlamış biri olan Ata b. es-Saib vardır. Diğer ravileri ise güvenilirdir. Darimi, fedailu'l-kur'an (825), İbn Ebi Şeybe, Musannef (10/462), Taberani, elMu' cemu'l-Kebir 9/140 (8648, 8649) ve Ahmed, Zühd (311).

 

 

Başka bir kanalla Ata'dan merfü olarak da rivayet edilmiştir. - Hatib, Tarih (1/285-286) ile el-Cami' (ı/l07).

 

 

 

1835- Abdullah b. Bureyde, babasından bildirir: Resulullah'ın (Sallallahu aleyhi ve Sellem) yanında otururken: "Bakara Suresi'ni öğrenin. Bakara suresini okuyun; zira onu okumak, bereket onu bırakmak ise mahrumiyettir. Sihirbazlar bile ona güç yetiremezler" buyurduğunu işittim. Hz. Peygamber (Sallallahu aleyhi ve Sellem) bir müddet sustuktan sonra şöyle devam etti: "Işık saçan surelerden olan Bakara ile Al-i imran surelerini okuyun. Zira onlar kıyamet gününde iki bulut veya iki gölgelik veya tüylü iki kuş sürüsü gibi kendilerini okuyanlara gölge yaparlar. Kıyamet günü kişinin mezarı yarıldığı zaman Kur'an rengi solmuş bir adam suretinde kabrin başında durur ve: ''Beni tanıyor musun?'' diye sorar. Kişi: ''Tanımıyorum'' cevabını verince. Kur'an: ''Ben. seni sıcaklarda susuz. gecelerde uykusuz bırakan Kur'an'ım. Şüphesiz ticaretle uğraşan herkes ticaretinin ardından kazanç bekler. Bugün de ben senin için ticaretinin kazancı olacağım'' der. Ardından sağ eline mülk. sol eline ebedilik verilir; başına da vakar tacı konulur. Anne babasına tüm dünyadan daha değerli olan iki elbise giydirilir. ''Bunlar bize neye karşılık giydirildi?'' diye sorduklarında: ''çocuğunuzun Kur'an'ı öğrenmesine karşılık'' cevabı verilir. Sonra ona: ''Oku ve cennetin basamaklarından odalarına çıkı'' denilir. Bunun üzerine hdı olsun yavaş yavaş olsun okuduğu sürece yükselip durur ...

 

Tahric: İsnadı güçlü değildir. Ahmed, Müsned (5/348, 352, 361), Darimi, fedailu'l-kur'an (846), Bağavi, Şerhu's-Sünne 4/453 (1190), Hakim, Müstedrek (1/560), Ukayli, ed-Du'afa (1/144), İbn Adiy, el-Kamil (2/454) ve İbn Ebi Şeybe, Musannef cı 0/492-493).

 

 

Lafız Ebu Katade'nin lafzıdır. Ebu Abdillah'ın rivayeti ise daha kısadır.- Hakim, Müstedrek (1/560).

 

Başka bir kanalla bu hadisin aynısı nakledilmiştir, ancak: ''...Kıyamet gününde Kur'an okuyan kişinin kabri yarıldığı zaman karşısına rengi solmuş bir adam çıkıp: ''Beni tanıyor musun?'' diye sorar ... " ibaresi geçmiştir.

 

 

 

1836- Ebu Hureyre'nin bildirdiğine göre Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle buyurmuştur: "Kur'an kendisini okuyan, gece ve gündüz onunla amel eden, helallerini helal, haramlarını da haram sayan kişinin etine ve kanına kadar işler ve bu kişi şerefli ve saygm katib meleklerle beraber olur. Kıyamet gününde Kur'an: ''Rabbim! Dünyadayken çalışan her bir kişi dünyadayken bu çalışmasının karşılığını alıyordu. Filan kişi hariç! Zira bu kişi gece ve gündüz benimle amel eder, helallerimi helal. haramlarımı da haram sayardı. Rabbim ona da mükafatını ver'' diyerek onun lehinde şahitlik eder. Bunun üzerine Yüce Allah o kişiye mülkün tacını takıp keramet giysilerinden giydirir. Sonra Kur'an 'a: ''Razı oldun mu 7'' diye sorar. Kur'an: ''Rabbim' Bundan daha fazlasını vermeni isterdim'' deyince Yüce Allah o kişinin sağ eline mülkü, sol eline de ebediyeti verir ve Kur'an'a: ''Şimdi razı oldun mu?'' diye sorar. Kur'an: ''Rabbim' Evet, razı oldum'' der. Büyükken Kur'an'ı öğrenen ve arada unutmaya maruz kalan kişi ise onu okumanın sevabını iki katıyla alır. ''

 

Tahric: İsnadı zayıftır. Cuzekani, el-Ebatil (2/283).

 

 

 

1837- Muaz b. Cebel'in bildirdiğine göre Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle buyurmuştur: "Kur'an 'ı okuyan, içindekilerle amel eden ve cemaatin içindeyken ölen kişiyi Yüce Allah kıyamet gününde şerefli ve saygm melekler içinde haşreder. Kişi Kur'an 'ı unutabilecek bir çağda öğrenip okuduğu zaman da Yüce Allah bunun sevabını ona iki katıyla verir. Kişi okurken zorlanmasına rağmen bırakmaz ve ısrarla okumaya çalışırsa kıyamet gününde Allah onu ailesinin eşrafıyla birlikte haşreder ve karta Im diğer kuşlara üstünlüğü gibi diğer insanlardan üstün tutulurlar. Sonra bir münadi: ''Deve çobanlığı kendilerini Kitab'ımı okumaktan alıkoymayan kişiler nerede?'' diye seslenir. Bunlar kalkınca bu kişiye keramet tacı giydirilir, temenni sağ eline, ebedilik de sol eline verilir. Şayet anne babası müslüman ise onlara tüm dünya ve içindekilerden daha hayırlı olan bir giysi giydirilir. Anne babası: ''Bunlar bize nasil ve hangi amelimize karşılık verildi?'' dediklerinde kendilerine: ''çocuğunuz Kur'an okurdu'' karşılığı verilir. ''

 

Tahric: İsnadı zayıftır. Taberani) el-Mu'cemu'I-Kebir 20/72 (136).

 

 

 

1838- Ebu Umame'nin bildirdiğine göre Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle buyurmuştur: "Kur'an'ın üçte birini okuyan kişi, nübüvvetin üçte birini elde etmiş olur. Kur'an'ın yarısını okuyan kişi, nübüvvetin yarısını elde etmiş olur. Kur'an'ın üçte ikisini okuyan kişi, nübüvvetin üçte ikisini elde etmiş olur. Kur'an'ın tümünü okuyan kişi de nübüvvetin tümünü elde etmiş olur. Kıyamet gününde de ona: ''Oku ve okuduğun her bir ayet ile (cennette) yüksel'' denilir. Kişi Kur'an 'dan bildiği ayetleri okuyarak yükselirken bildiği ayetler bitince de ona: ''Ellerini kapatl'' denilir. Ellerini kapatınca ona: ''Ellerinde ne var biliyor musun?'' diye sorulur. Ellerini açınca sağ elinde ebediyetin, diğer elinde de nimetlerin olduğunu görür ...

 

Tahric: İsnadı zayıftır. İbn Adiy, el-Kamil (2/440), İbn Hibban, el-MecrCihin (1/178), İbnu'l-Cevzı, el-Mevduat (1/252-253) ve Hatib, Tarih (12/446).

 

 

 

1839- Abdullah b. Amr'ın bildirdiğine göre Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle buyurmuştur: "Oruç ile Kur'an kıyamet gününde kişiye şefaatçi olurlar. Oruç: ''Rabbim! Gündüzleri ben onu yemekten ve şehvetlerinden alıkoydum. Beni ona şefaatçi kıl'' der ve ona şefaatçi olur. Kur'an da: ''Ben geceleri onu uykudan aırkoydum. Beni ona şefaatçi kıl'' der ve ona şefaatçi olur. ..

 

Tahric: İsnadında tanımadığım bir ravi vardır. Hadis de hasen bir hadistir. Hakim, Müstedrek (1/554), Ahmed, Müsned (2/174), İbnu'!-Mübarek, Zühd 114 (385), Ebu Nuaym, Hilye (8/161) ve Cüzekanı, el-Ebatil (2/280).

 

 

 

1840- A'meş'in bildirdiğine göre Ebu Hureyre veya Ebu Said -tereddüt A'meş'e aittir- şöyle demiştir: "Kur'an okuyan kişiye kıyamet gününde: ''Oku ve yüksel! Meskenin son ayeti okuduğun yerde olacaktır'' denilir.''

 

Tahric: Ravileri güvenilirdir. İbn Mace 2/1242 (3780).

 

 

 

1841 - Ebu Hureyre'nin bildirdiğine göre Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle buyurmuştur: "Dünyadayken Kur'an okuyan kişi kıyamet gününde huzura çıktığı zaman Kur'an: ''Rabbim! Onu giydir'' der. Bu kişiye keramet tacı giydirilince Kur'an: ''Rabbim! Daha fazlasını ver ey Rabbim! Ondan razı aif'' der. Yüce Allah ondan razı olur. Sonra bu kişiye: ''Oku ve (cennette) yüksel'' denilir. Okuduğu her bir ayette de kendisine bir iyilik sevabı yazılır. "

 

Tahric: İsnadı has en dir. Hakim (1/552).

 

 

 

1842- Ebu Hureyre'nin bildirdiğine göre Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle buyurmuştur: "Dünyadayken Kur'an okuyan kişi kıyamet gününde huzura çıktığı zaman Kur'an: ''Rabbim! Onu giydir'' der. Bu kişiye keramet tacı giydirilince Kur'an: ''Rabbim' Daha fazlasını'' der. Bu kişiye keramet giysisi giydirilince Kur'an: ''Ondan razı aif'' der. Sonra bu kişiye: ''Oku ve (cennette) yüksel'' denilir. Okuduğu her bir ayette de kendisine iki giysi daha verilir. ''

 

Tahric: İsnadı hasendir. Tirmizi 5/178 (2915).

 

Lafız Abdussamed'in lafzıdır. Muhammed b. Cafer ise bunu merfü olarak rivayet etmemiştir. Nasr b. Ali de bunu Abdussamed'den rivayet ederken: "Okuduğu her bir ayette de kendisine bir iyilik sevabı yazılır" lafzını kullanır.

 

 

 

1843- Hz. Aişe'nin bildirdiğine göre Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle buyurmuştur: "Cennetin basamaklarının sayısı. Kur'an ayetleri sayısı kadardır. Kur'an ehlinden cennete giren kişinin daha üstünde bir derece olmaz. "

Hakim der ki: "İsnadı sahihtir. Bu metin de sadece bu isnadla gelmiştir ve şazdır."

 

Tahric: İsnadı güçlü değildir. Suyuti} el-Camiu's-Sağir (3693),

 

 

 

1844- Abdullah b. Amr'ın bildirdiğine göre Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle buyurmuştur: "Kur'an ehlinden olan birine (kıyamet gününde): ''Dünyadayken nasıl okuduysan şimdi de onu oku ve yüksel! Meskenin son ayeti okuduğun yerde olacaktır'' denilir. ''

 

Tahric: Ravileri güvenilirdir. Ebu Davud 2/153 (1464), Tirmizi 5/177 (2914) ve Nesai, fadail (81),

 

 

 

1845- Abdullah b. Amr b. el-As'ın bildirdiğine göre Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle buyurmuştur: "Kişinin Kur'an 'dan okuduğu her ayet, kendisi için cennette bir derece ve nurdan bir kandil olur. "

 

Tahric: İsnadı zayıftır. İbnu'l-Mübarek, Zühd 272-273 (789).

 

 

 

1846- İbn Abbas der ki: Adamın biri Hz. Peygamber'e (Sallallahu aleyhi ve Sellem):

"Ey Allah'ın Resulü! En üstün ameller hangileridir?" diye sordu. Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Konaklayıp tekrar yola koyulan biri gibi of" buyurdu. Ashab:

"Ey Allah'ın Resulü! Konaklayıp tekrar yola koyulmak ne demektir?" diye sorduklarında da: "Kişinin Kur'an 'ı başından sonuna kadar okuması, bitirdikten sonra okumaya yeni baştan başlamasıdir" buyurdu.

 

Tahric: İsnadı zayıftır. Tirmizi 5/197-198 (2948).

 

 

 

1847- Ebu Said ile Ebu Hureyre'nin bildirdiğine göre Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle buyurmuştur: "Kıyamet gününde üç grup insan halis misk yığınları üzerinde duracak. o günün korkularından emin olup hesaptan kurtulacaklardır. Bunlardan biri. Allah rızası için Kur'an okuyan ve onunla cemaate rızaları dahilinde imamlık yapan kişidir. Diğeri, Allah rızası için mescidde ezan okuyup Allah'a ibadet çağrısı yapan kişidir. Bir diğeri de, dünyadayken köle olmasına rağmen köleliği onu ahiretine yönelik amelden alıkoymayan kişidir ...

 

Tahric: İsnadı zayıftır. Tirmizi 4/355 (1986).

 

 

 

1848- İbn Abbas'ın bildirdiğine göre Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle buyurmuştur: "Ey tacirler! Biriniz çarşıdan (ticaretinden) döndüğü zaman on ayet dahi okuyamaz mı? Bunu yaparsa okuduğu her bir ayete karşılık ona bir iyilik sevabı yazılır. ..

 

Tahric: Ravileri güvenilirdir. İbn Adiy, el•Kamil (1/249) ve Taberini, el-Mu'cemu'I•Kebir 11/398 (12119).

 

 

İbnu'l-Mübarek bunu Rikak'ta Fıtr kanalıyla ve aynı isnadla İbn Abbas'ın sözü olarak: "Biriniz çarşıdan veya işinden evine döndükten sonra neden Kur'an okumasın? Bunu yaparsa okuduğu her bir harfe karşılık ona on iyilik sevabı yazılır" şeklinde rivayet etmiştir ve doğru olan da budur.- İbnu'I-Mübarek, Zühd 278 (807).

 

 

 

1849- Abdullah b. ez-Zübeyr'in bildirdiğine göre Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle buyurmuştur: "Ezberinden veya bakarak Kur'an okuyan kişiye cennette öyle bir ağaç verilir ki bu ağacın bir yaprağı altında karganın biri yavrulasa, bu yavru da gelişip uçmaya başlasa yaşlanmasına rağmen bir yaprağı bile aşamazdı. ''

 

Tahric: İsnadı zayıftır. İbn Adiy, el-Kamil (3/1234-1235), Zehebi, Mizan (2/139), İbn Hibban, el-Mecruhin (11317), Ukayli, ed-Du'afa (4/38) ve Hakim, Müstedrek (3/554) .

 

 

 

1850- Saib b. Yezid der ki: Resulullah'ın (Sallallahu aleyhi ve Sellem) yanında Şurayh el-Hadrami zikredilince: "O, Kur'an okumadan uyumayan bir adamdır" buyurdu.

 

Tahric: Ravileri güvenilirdir. İbnu'l-Mübarek, Zühd 426 (1210), Ahmed, Müsned (3/449), İbn Sa'd, Tabakat (4/363), Beyhaki, el-Esma ve's-Sifat (337) ve Taberani, el-Mu'cemu'I-Kebir 7/176 (6654).

 

 

İbnu'l-Mübarek ile İbn Velıb de bunu bu şekilde Yunus'tan rivayet etmişlerdir. Ebu Salih de Leys kanalıyla Yunus'tan bu şekilde rivayet etmiş ve Şurayh el-Hadrami yerine Mahreme b. Şurayh ismini kullanmıştır.- İbn Abdilber, İstiab (3/396).

 

Nu'man b. Raşid de bunu Zühri'den rivayet ederken aynı ismi kullanmıştır.

 

 

 

1851- Saib b. Yezid der ki: Resulullah'ın (Sallallahu aleyhi ve Sellem) yanında Mahreme b. Şurayh el-Hadrami zikredilince: "O Kur'an okumadan uyumayan bir adamdır" buyurdu.

 

Tahric: Taberani, el-Mu'cemu'l-Kebir 7/176-177 (6655).

 

Muhammed b. Velid ez-Zübeydi de bunu bu şekilde Zühri'den rivayet etmiştir.

Muhammed b. Yahya der ki: "Leys'in Yunus'tan olan rivayeti, Zübeydi'nin mutabaatı ile birlikte daha doğru olan rivayettir."

 

 

 

1852- Sahabeden biri olan Ubeyde el-Muleyki'nin bildirdiğine göre Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle buyurmuştur: "Ey Kur'an ehli! Kur'an okumadan uyumayın. Geceleri ve gündüzleri onu hakkıyla okuyun. Açıktan, güzel bir sesle ve içindekileri de düşünerek okuyun ki kurtuluşa eresiniz. Onun aceleyle okumayın, zira yavaş yavaş okumanın sevabı vardır. ''

 

Tahric: İsnadı zayıftır. Ebu Nuaym, Ahbaru Isbehan (1/260) Bak: Tebrizi, el-Mişkat 1/676 (2210).

 

 

 

1853- Muhasir b. Habib der ki: Hz. Peygamber'in (Sallallahu aleyhi ve Sellem) ashabından biri olan Ubeyde el-Umluki: "Kur'an okumadan uyumayın" dedi.

 

Tahric: İsnadı zayıftır. Buhari, Tarıh (2/83-84) ve İbn Ebi Hatimı el-Cerh ve't-Ta'dil (6/90)

 

 

 

1854- Muhasir b. Habib der ki: Hz. Peygamber'in (Sallallahu aleyhi ve Sellem) ashabından biri olan Ubeyde el-Umluki şöyle derdi: "Ey Kur'an ehli! Ey Kur'an ehli! Ey Kur'an ehli! Kur'an okumadan uyumayın. Geceleri ve gündüzleri onu hakkıyla okuyun. Güzel bir sesle, güzel bir şekilde ve içindekileri de düşünerek okuyun ki kurtuluşa eresiniz. Sevabını elde etmekte acele davranmayın. Onu sevabını şüphesiz bir şekilde alacaksınız."

 

İsnadı zayıftır.

 

Bu iki isnadla bu şekilde mevküf olarak rivayet edilmiştir. Bakiyye ise Ebu Bekr'den merfü olarak rivayet etmiştir. Başka bir yolla da Ebu Bekr b. Ebi Meryem bunu Muhasir b. Habib kanalıyla Hz. Peygamber'den (Sallallahu aleyhi ve Sellem) mürsel olarak rivayet etmiştir.

 

 

 

1855- Cabir'in bildirdiğine göre Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle buyurmuştur: "Kur'an şefaat edip şefaati kabul gören, kişiyi savunup onu tasdik edendir. Kur'an kendisini rehber edinen kişiyi cennete, ondan yüz çeviren kişiyi de cehenneme götürür. ''

 

Tahric: Ravileri güvenilirdir. Bezzar, Keşfu'l-Estar 1/78 (122) ve İbn Hibban 443 (1793).

 

Ebu Ahmed der ki: "Bu ,Rabi' b. Bedr'in rivayeti olarak bilinir." Abdullah b. el-Eclah da A'meş'ten mevküf olarak rivayet etmiş, yine A'meş - Ebu Süfyan - Cabir kanalıyla başka bir hadisle desteklemiştir.

 

 

 

1856- Şeddad b. Evs es-Sekafi'nin bildirdiğine göre Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle buyurmuştur: "Uyumadan önce Allah'ın Kitab'ından bir sure okuyan kişiye Yüce Allah bir meleği görevlendirir. Bu melek de onu uyanana kadar zarar verebilecek her türlü şeyden korur. ''

 

Tahric: Yezid b. Abdillah b. eş-Şıhhir dışında ravileri güvenilirdir. Yezid de Şeddad b. Evs'e yetişmiş biri değildir. Tirmizi 5/476 (3407).

 

 

 

1857- Mutarrif b. Semure b. Cundub'un, babasından bildirdiğine göre Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle buyurmuştur: "Her ziyafet sahibi bu ziyafete gelinmesini ister. Allah'ın ziyafeti de Kur'an'dır. Bundan dolayı ondan uzak durmayın. "

 

Tahric: İsnadında belirsizlik vardır. Zehebi, Mizan (3/338).

 

 

 

1858- Ebu Şurayh el-Huzaı der ki: Bir defasında Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) yanımıza çıktı ve: "Allah 'tan başka ilah olmadığına, benim de Allah 'in Resulü olduğuma şahadet etmiyor musunuz?" diye sordu. "Tabi ki ediyoruz" karşılığını verdiğimizde ise şöyle buyurdu: "Bilin ki bu Kur'an, bir ucu Allah'ın elinde, diğer ucu da sizin elinizde olan bir ip gibidir. Ona iyice tutunun ki ona tutunduktan sonra bir daha asla dalalete düşmez ve helak olmazsınız. ''

 

Tahrici Daha önce 1792. hadiste geçti.

 

 

 

1859- İbn Ömer der ki: Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Suya değen demirin paslanması gibi kalpler de paslanır" buyurdu. "Ey Allah'ın Resulü! Bu pas nasıl temizlenir?" diye sorulunca da: "Ölümü çokça zikredip Kur'an okuyarak" buyurdu.

İmam Ebu't-Tayyib'in lafzı bu şekildedir.

 

Tahric: İsnadı zayıftır. Muhammed b. Nasr el-Mervezi, Kıyamull-Leyl (121) ve İbn Adiy, el-Kamil (5/1921)

 

Ebu'l-Fakih'in rivayetinde ise "Ey Allah'ın Resulü! Bu pas nasıl temizlenir?" sorusuna Resulullah'ın (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Kur'an'ı okuyarak" buyurduğu zikredilir ve ölüm ile suya değen demirden bahsedilmez.

 

 

 

1860- Ebu Said'in bildirdiğine göre Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle buyurmuştur: "Yüce Allah buyurur ki: "Kur'an okuması kendisini beni anmaktan ve benden bir şeyler istemekten alıkoyan kişiye benden bir şeyler isteyenlere verdiğimin daha üstün olanını veririm. Kur'an kelamının diğer sözlere üstünlüğü de Allah'ın mahlukata üstünlüğü gibidir. ''

Başka bir kanalla bu hadisin aynısı nakledilmiştir.

 

Tahric: İsnadı zayıftır. Tirmizi 5/184 (2926).

 

 

 

1861- Abdullah (b. Mes'ud) der ki: "Allah'ı ve Resulünü sevip sevmediğini öğrenmek isteyen kişi, Kur'an'ı sevip sevmediğine baksın. Şayet Kur'an'ı seviyorsa Allah'ı ve Resulünü de seviyor demektir.''

 

Tahric: Ravileri güvenilirdir. Taberani, el-Mu'cemu'l-Kebir 9/142 (8657) ve Mervezi, Kıyamu'l-Leyl (124).

 

 

 

1862- Şakik der ki: "Abdullah'a: "Neden az oruç tutuyorsun?" diye soruldu ... " Sonrasında ravi bir öncekinin aynısını aktardı.

 

Tahric: Ravileri güvenilirdir. İbn Ebi Şeybe, Musannef (10 / 509).

 

 

 

1863- Ferve b. Nevfel el-Eşcai der ki: Habbab b. el-Eret'in komşusuydum. Bir defasında Mescid'den çıktığımızda elimden tuttu ve: "Ey adam! Elinden geldiği kadarıyla Allah'a yaklaşmaya çalış. Ancak Allah'a kendi kelamından (Kur'an'dan) daha iyi bir şeyle yaklaşacak değilsin" dedi.

 

Tahric: Ravileri güvenilirdir. Hakim, Müstedrek (2/441), Ahmed, Zühd (202), İbn Ebi Şeybe, Musannef (10/510-511) ve Mervezi, Kıyamu'l-Leyl (122).

 

 

 

1864- İbn Abbas der ki: ''Münafıklar için taş taşımak, Kur'an okumaktan daha kolay gelir.''

 

Tahric: İsnadı zayıftır. İbn Ebi Şeybe,Musannef(14/44) ve Ebu Nuaym, Hilye (3/80).

 

 

 

1865- Nu'man b. Beşir'in bildirdiğine göre Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem):

"Ümmetimin yapacağı en iyi ibadet. Kur'an okumaktır" buyurmuştur.

 

Tahric: İsnadı zayıftır. Suyuti, el-Camius's-Sağir' de zikretmiş ve zayıf olduğunu belirtmiştir .

 

 

 

1866- Ebu Müsa der ki: "Bu Kur'an, sizin ıçın mükafat vesilesidir. Kıyamete yönelik sizin için bir azıktır. Aynı zamanda günaha girmenize vesiledir. Siz Kur'an'a tabi olun, ancak Kur'an'ı kendinize tabi kılmayın. Kur'an, kendisine tabi olan kişileri cennet bahçelerine yerleştirir. Kişi Kur'an'ı kendine tabi kıldığı zaman ise Kur'an arkasından iterek sonunda onu cehennem ateşine atar."

 

Tahric: İbn Ebi Şeybe, Musannef (10/484, 13/486-487), Darimı, fadail (s. 830) ve Mervezı, Kıyıimu'l-Leyl (124).

 

 

Başka bir kanalla bu hadisin aynısı: "Kur'an sizin için hem sevaba, hem de günaha vesiledir" lafzıyla nakledilmiştir.

 

Ebu Ubeyd der ki: "Kur'an'a tabi olmak ifadesinden kasıt, Kur'an'ı rehber edinerek onu okumaktır. "Kur'an', size tabi kılmayın" ifadesinden kasıt ise bazılarının onu anlamı dışında olan şeylere yormasıdır. Kişi kendisine haksızlık eden birinin peşine düşmesi gibi Kur'an da kendisini heba eden kişilerin peşine düşecektir."- Ebu Nuaym, Hilye (1/257).

 

"Kur'an'ı size tabi kılmayın" ifadesinin anlamı konusunda benim için bundan daha güzel başka bir açıklama vardır. O da şöyledir: "Kur'an'la amel etmeyi bırakmayın! Zira onunla amel etmeyi bıraktığınızda ona sırt çevirmiş olursunuz."

 

 

 

1867- Abdullah (b. Mes'ud) der ki: "Bu yolda herkes bulunur, hatta şeytanlar da yolunuzda durup: "Ey Allah'ın kulu! Doğru yol budur!" diyerek yollarına çağırırlar. Siz Allah'ın ipine tutunun. Allah'ın ipi de Kur'an'dır."

 

Tahric: Ravileri güvenilirdir. Darimi, fadail (828), İbn Cerir, Tefsir (4/31), Taberani, elMu' cemu'l- Kebir 9/240 (903 ı) ve Suyuti, Dürrü'l-Mensur (2/284).

 

 

 

1868- Naciye b. Abdillah, babasından bildirir: İbn Mes'ud: "Kur'an sizden alınmadan onu okuyun. Zira Kur'an sizden alınmadan kıyamet kopmaz" dedi. Ona: "Elimizdeki mushaflar alınabilir de insanların hafızasında olan nasıl alınacak?" diye sorulunca şöyle dedi: "Bir gece vakti gelir ve insanların hafızalarından alınır. Sabah uyandıklarında ''Sanki bir şeyler biliyorduk'' demeye başlarlar. Ardından şiire yönelirler."

Ebu Bekr der ki: "Naciye b. Abdillah b. Utbe b. Mes'ud'un bundan başka rivayeti yoktur."

 

Tahric: Ravileri güvenilirdir. İbnu'l-Mübarek, Zühd 277 (803) ve Darimi,fadail (834).

 

 

 

1869- Şeddad b. Ma'kil der ki: Abdullah b. Mes'üd'un: "Dininizden ilk kaybedeceğiniz şeyemanet olacaktır. Geriye en son namaz kalacaktır. Şu an ellerinizde bulunan Kur'an'ın alınması çok uzak değildir" dediğini işittim. Ona: "Yüce Allah onu içimize işlemişken ve onu mushaflara yazmışken bu nasıl olacak?" diye sorulunca: "Bir gece ansızın alınır ve içinizde olan Kur'an'dan bir şey kalmaz" dedi ve: ''Andolsun, dileseydik biz sana vahyettiğimizi tamamen ortadan kaldırırdık; sonra bu konuda bize karşı kendine hiçbir yardımcı da bulamazdın"[İsra 86] ayetini okudu.

 

Tahric: Ravileri güvenilirdir. Hakim, Müstedrek (4/504), Taberani, el-Mu'cemu'l-Kebir 9/153 (8699),9/361 (9562),9/412 (9754), İbn Ebi Şeybe, Musannef (10/534, 14/93, 102, 15/175) ve Abdurrezzak, Musannef 3/363 (5981).

 

 

 

1870- Huzeyfe'nin bildirdiğine göre Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle buyurmuştur: "Yeni giysinin renklerinin solup gitmesi gibi islam da eskiyip solacak, oruç nedir, sadaka nedir, ibadetler nedir bilinemeyecek hale gelinecektir. Bir gecede de Yüce Allah'ın Kitab'ı çekilip almacak yeryüzünde ondan bir ayet dahi kalmayacaktır. Geriye yaşlı insanlardan: "Biz babalarımızın ''La ilahe illallah'' dediğini işitirdik, biz de aynısını diyoruz" diyen bir topluluk kalacaktır.''

 

Tahric: Ravileri güvenilirdir. İbn Mace 2/1344-1345 (4049).

 

Rib'i der ki: Huzeyfe bu hadisi rivayet edince orada bulunan Sı la ona: "Oruç nedir, sadaka nedir, ibadet nedir bilmiyorlarsa ''La ilahe illallah'' demenin onlara ne faydası olacak?" diye sordu. Ancak Huzeyfe cevap vermedi. Aynı sözü üç defa tekrar etmelerine rağmen her defasında Huzeyfe ilgilenmedi. Üçüncüsünde de: "Ey Sıla! Bu söz onları cehennemden kurtarır! Cehennemden kurtarır!" dedi.

 

 

 

1871- İbn Abbas der ki: "Kur'an'ı okuyup içindekilerle amel eden kişiyi Yüce Allah dalaletten hidayete erdirir ve kıyamet gününde kötü bir hesaptan korur. Zira Yüce Allah: ''Kim benim yol göstericime uyarsa artık o, ne (dünyada) sapar, ne de (ahirette) sıkıntı çeker''[Ta Ha 123] buyurmuştur.''

 

Tahric: Ahmed b. Abdikebbar el-Utaridi dolayısıyla isnadı zayıftır. Hakim, Müstedrek (2/381), İbn Ebi Şeybe, Musannef (10/467-468), Abdurrezzak, Musannef 3/382 (6033), İbn Cerir, Tefsir (16/325) ve Taberani, el-Mu' cemu'l-Kebir 12/48 (12437) .

 

 

 

1872- Harun b. Antere, babasından bildirir: İbn Abbas'a: "En üstün amel hangisidir?" diye sorulunca: "En büyüğü Allah'ı zikretmektir" karşılığını verdi ve bunu üç defa tekradadı. Sonra şöyle dedi: "Allah'ın evlerinden birinde Allah'ın Kitab'ını okumak ve mütalaa etmek için oturan bir topluluk Allah'ın misafiri sayılır. Bu topluluğa melekler kanatlarıyla gölge yapar. Başka bir konuya dalana kadar da Allah'ın misafiri gibi olurlar. İlim talep etmek üzere yola çıkan kişiye Yüce Allah cennete doğru bir yolu kolaylaştırır. (Kıyamet gününde) ameli kendisini geride bıraktığı kişiyi soyu sopu ileriye geçirecek değildir."

 

Tahric: İsnadı güçlü değildir. İbn Ebi Şeybe, Musannef (10/564-565), Darimi, mukaddime (101), Suyuti, ed-Dürrü'/-Mensur (6/467) ve İbn Hacer, Metalibu'l-Aliye (3/242).

 

 

 

1873- Yunus b. Cübeyr der ki: Cundub'u uğurlamaya çıkmıştık. Hisnu'lMukateb denilen yere ulaştığımızda ona: "Bize öğütte bulun" dedik. Cundub bize şöyle bir öğütte bulundu: "Allah'a karşı takva sahibi olmanızı ve Kur'an'a sarılmanızı öğütlüyorum. Zira Kur'an karanlık gecelerde sizin için bir nur, gündüzleri de yol göstericidir. Zorluklarda ve sıkıntılarda onunla amel edin. Belaya maruz kaldığın zaman canını malınla koru. Bu belayı defedemediğin zaman dinini malınla ve canınla koru. Zira kazanınış kişi dinini koruyan kişidir. Kaybetmiş kişi de dinini kaybeden kişidir. Cehenneme giren kişi için artık zenginlik, cennete nail olan kişi için de artık yoksunluk yoktur. Cehennemin esirinin kurtuluşu, fakirinin de zenginliği yoktur."

 

Tahric: Ravileri güvenilirdir. Ahmed, Zühd (202), Mervezi, Kıyamu'l-Leyl (s. 123) ve İbn Ebi Şeybe, Musannef (ı 0/483).

 

Mahfüz olanı bu şekilde Cundub'un sözü olarak rivayet edilmesidir. Said b. Ebu Arube de Katade'den bu şekilde rivayet etmiştir.

 

 

 

1874- Semure b. Cunade der ki: Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) ashabından bazılarına şöyle öğütte bulundu: "Allah'a karşı takvalı olmanızı ve Kur'an'a sarılmanıxı öğütlüyorum. Zira Kur'an karanlık gecelerde sizin için bir nur, gündüzleri de yol göstericidir. Zorluklarda ve sıkıntılarda onunla amel edin. Belaya maruz kaldığınız zaman canınızı malınızia koruyun. Bu belayı defedemediğiniz zaman dininizi malınızla ve canınızla koruyun. Zira kaybetmiş kişi dinini kaybeden kişidir. Kazanmış kişi de dinini koruyan kişidir. Cennete nail olan kişi için artik yoksunluk, cehenneme giren kişi için de artık zenginlik yoktur. Cehennem in fakirinin zenginliği, esirinin de kurtuluşu yoktur. "

 

Abdulkuddıls b. Habib eş-Şami zayıf biridir. Bu metnin isnadında da kasıtlı değilse hata yapmıştır.

 

Tahric: İsnadı zayıftır. Deylemi, Firdevs 1/518 (1745).

 

 

 

1875- Enes'in bildirdiğine göre Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Evlerinizi namazia ve Kur"an okuyarak nurlandırın" buyurmuştur.

 

İsnadı zayıftır.

 

 

 

1876- Ebu Ubeyde der ki: Kadının biri Hz. İsa'ya: "Seni taşıyan karna ne mutlu! Seni emziren göğse ne mutlu!" deyince, İsa: "Allah'ın Kitab'ını okuyan ve onunla amel edene ne mutlu!" karşılığını verdi.

 

Tahric: Ebu Said'in hocasının adını okuyamadım. Diğer ravileri ise güvenilirdir. Ahmed, Zühd (57), İbn Ebi Şeybe, Musannef(11/548, 13/193) ve Ebu Nuaym, Hilye (4/119).

 

 

 

1877- Muhammed b. Fudayl b. İyad der ki: Rüyamda Abdullah b. elMübarek'i gördüm. Ona: "Ey Ebu Abdirrahman! Rabbin sana ne yaptı?" diye sorduğumda: "Bağışlama üstüne bağışlamayla beni bağışladı" dedi. Ona: "Neye karşılık?" diye sorduğumda: "Kur'an okumama karşılık" dedi ve eliyle işaret ederek cihad etmeyi gösterdi. Sonra: "Ey Ebu Muhammed! Bugün cennette benimle huriler konuştu" dedi.

 

Tahric: Zehebi, Siyer (8/419).

 

 

 

1878- Abdullah (b. Mes'ud) der ki: Hz. Peygamber'e (Sallallahu aleyhi ve Sellem) Kur'an okuduğumda bana: "Güzel okudunı" buyurdu.

 

Tahric: Ravileri güvenilirdir. Buhari,fadail (6/10) ve Müslim, salatu'l-müsafirin (249).

 

Bir sonraki konu için aşağıdaki link’e tıklayın:

 

KUR'AN'I KALPTEN VE DÜŞÜNEREK OKUMAK