KUR’AN’I ÖĞRENMEK |
1783- Osman b. Affan'ın
bildirdiğine göre Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "En
üstününüz Kuran'ı
öğrenen ve öğretendir" buyurmuştur.
Buhari, Ebu Nuaym'dan
rivayet etti.
Tahric: İsnadı sahihtir.
Buhari, fadailu'l-kur'an (6/108).
1784- Osman b. Affan'ın
bildirdiğine göre Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "En üstününüz
Kuran'ı öğrenen ve öğretendir" buyurmuştur.
Tahric: Ravileri
güvenilirdir. Ebu Nuaym,Ahbaru lsbehan (2/34).
1785- Osman b. Affan'ın
bildirdiğine göre Resulullah {Sallallahu aleyhi ve Sellem}: "En
hayırlınız. Kuran'ı öğrenen ve öğretendir" buyurmuştur.
Sa'd b. Ubeyde der ki: Kur'an
öğreten biri olan Ebu Abdirrahman bu hadisi naklettikten sonra: "Beni bu
mecliste oturtan şey de budur" dedi.
Buhari, Haccac b. Minhal
kanalıyla Şu'be'den rivayet etti.
Tahric: İsnadı sahihtir.
Buhari,fadailu'l-kur'an (6/108).
1786- Abdullah (b.
Mes'ud)'un bildirdiğine göre Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle
buyurmuştur: "Bu Kur'an Allah'ın bir ziyafetidir. Bundan dolayı elinizden
geldiği kadanyla bundan istifade edip öğrenin. Bu Kur'an Allah'ın ipidir,
apaçık bir nur ve faydalı olan şifadır. O, kendisine tutunanları günahlardan
korur, peşinden gidenleri kurtuluşa erdirir. Kur'an(a uyan) eğrilmez ki
doğrultulsun. Doğru yoldan sapmaz ki kınansın. Onun şaşırtıcı yönleri tükenmez.
O çok okunmaktan eskimez. Yüce Allah ondan okuduğunuz her bir harf için size on
iyilik sevabı verir. Size ''Elif Lam Mım''[Bakara 1] bir harftir demiyorum.
-İbn Bişran rivayetinde şu eklemeyi yapar:- Bunlardan "Elif" bir
harf, "Lam" bir harf ve "Mim" de bir harftir. Bunun için de
size otuz sevap verilecektir. ''
Tahric: İsnadı zayıftır.
İbn Ebi Şeybe, Musannef (10/483), Muhammed b. Nasr el-Mervezi, Kıyamu'l-Leyl
(2l2), İbn Hibban, el-Mecruhin (1/86), Hakim, Müstedrek (1/555), Hatib, elCami'
(1/107), Ebu Nuaym, Ahbaru Isbehan (2/278k Abdurrezzak, Musannef (3/375),
Darimi,fadailu'l-kur'an (827) ve İbnu'l-Mübarek, Zühd 279 (808).
Ebu İshak, İbrahim
el-Heceri'dir.
Salih b. Amr ve Yahya b.
Osman da bunu bu şekilde İbrahim'den merfu olarak rivayet etmişlerdir.
Cafer b. Avn ile İbrahim
b. Tahman ise Abdullah b. Mes'ud'dan mevkUf olarak rivayet etmişlerdir. - Darimi,Müsned (827).
1787- Ukbe b. Amir der
ki: Bir gün biz Suffe'deyken yanımıza Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem)
çıktı ve: "içinizden kim sabah Buthan veya Akık'e gidip günaha bulaşmadan
ve akrabalarıyla ilişkiyi kesmeyecek şekilde iri hörgüçlü ve gösterişli iki
deve ile dönmek ister?" diye sordu. Biz: "Ey Allah'ın Resulü! Hepimiz
bunu isteriz" dediğimizde ise şöyle buyurdu: "Birinizin sabah
Mescid'e gelip Allah'ın Kitab'ından iki ayet öğrenmesi iri hörgüçlü iki
devesinin olmasından daha hayırlıdır. Üç ayet üç deveden, dört ayet de dört
deveden daha hayırlıdır. Öğrenilecek ayetler aynı sayıdaki deveden daha
hayırlıdırlar. "
Başka bir kanalla
Müslim, Musa b. Ali'den rivayet etti.
Tahric: Müslim,
salatu'l-müsafirin (2Sı).
1788- Hilris el-A'var
der ki: Mescid'e uğradığımda cemaatin kendi aralarında boş konuştuklarını
gördüm. Bunun üzerine Ali b. Ebi Talib'in yanına girdim ve: "Ey müminlerin
emiri! İnsanların boş konuşmalara nasıl daldıklarını görmüyor musun?"
dedim. "Gerçekten bunu yapıyorlar mı?" diye sorunca:
"Evet!" karşılığını verdim. Bunun üzerine şöyle dedi: Resulullah'ın
(Sallallahu aleyhi ve Sellem): "ilerde büyük bir fitne olacakı"
buyurduğunu işittim. "Ey Allah'ın Resulül Bu fitneden kurtuluş yolu
nedir?" diye sorduğumda da şöyle buyurdu: "Yüce Allah'ın Kitab'ında
sizden öncekiler ve sonrakiler hakkında bilgi ve haberler, aranızdaki meseleler
için de hükümler bulunmaktadır. içindekiler boş sözlerden uzak, hak sözlerdir.
Her kim büyüklenerek onu bırakırsa Yüce Allah onun işini bitirir. Doğru yolu
veya ilmi Kur'an'dan başka bir yerde arayanı Allah dalalete düşürür. Kur'an,
Allah'ın kopmaz ipidir. Hikmetli sözleridir, dosdoğru yoludur. Kur'an'la
arzular bozulmaz, diller dolaşmaz. Alimler Kur'an 'a doymaz, çok tekrarlansa da
bıkkınlık vermez, şaşırtıcı yönleri de tükenmez. Öyle bir kitaptır ki cinler
onu duyduklarında uzak duramazlar ve: "Doğrusu biz, doğru yola götüren,
hayrete düşüren bir Kuran dinledik de ona inandık"[Cin 1,2] derler. Ona
göre konuşan doğru söyler. onunla amel eden sevap kazanır. onunla hüküm veren
adil davranmış olur. ona çağıra'n dosdoğru yola iletir ...
Başka bir kanalla bu
hadisin aynısı rivayet olunmuştur.
Tahric: İsnadı zayıftır.
Tirmizi 5/172 (2906).
1789- Vehb b. Cerir,
babasından bildiriyor: Kays b. Sa'd'ın bir adamdan naklen bildirdiği bir
hadiste "Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem): ''Kur'an apaçık bir
nurdur. Hikmetli sözlerdir ve dosdoğru yoldur'' buyurdu" dediğini işittim.
Tahric: İsnadında ismi
verilmeyen bir ravi vardır. Suyuti, Dürrü'I-Mensur (1/39).
1790- Ebu Vail
bildiriyor:. Abdullah (b. Mes'ud) "Bizi doğru yola eriştir"[Fatiha 6]
ayetini açıklarken: "Doğru yoldan kasıt, Allah'ın Kitab'ıdır"
demiştir.
Tahric: Ravileri
güvenilirdir. Hakim, Müstedrek (2/258), İbn Cerir, Tefsır (1/74) ve Ebu Nuaym,
TarıhuIsbehan (2/103).
Beyhaki derki: Sübut
bulmuş bir hadisle Zeyd b. Erkam'dan bize bildirildiğine göre Resulullah
(Sallallahu aleyhi ve Sellem) hutbesinde: "Size iki ağır emanet bırakıyorum.
Bunlardan biri içinde hidayetin ve nurun bulunduğu Allah'ın Kitab'ıdır.
Allah'ın Kitab'ına tutunup ona göre hareket edin" buyurmuş, bu yönde
onlara teşviklerde ve öğütlerde bulunmuştur.
Tahric: Müslim,
fedailu's-sahabe (36).
Başka bir rivayette:
"Allah'ın Kitab'ı (kendisine tutunmasını emrettiği) Allah'ın ipidir. Ona
tabi olan hidayette, onu bırakan da dalalette olur" lafzıyla rivayet
edilir. -- Müslim, fedailu's-sahabe (37).
1791- Huzeyfe der ki:
"Ey Allah'ın Resulü! İçinde bulunduğumuz bu hayırlardan sonra sakınmamız
gereken kötü şeyler de gelecek mi?" diye sorduğumda: "Ey Huzeyfe! Sen
Allah'ın Kitab'ına sardı Onu öğren ve içindekilere uy" buyurdu. Bunu üç
defa tekrarlayınca da ben: "Tamam" dedim.
Tahric: Ravileri güvenilirdir.
Ebu Davud 4/447 (4246) ve Nesai, fedailu'l-kur'an 84 (57).
1792- Ebu Şurayh
el-Huzai der ki: Bir defasında Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem)
yanımıza çıktı ve: "Allah'tan başka ilah olmadığına benim de Allah'ın
Resulü olduğuma şahadet etmiyor musunuz?" diye sordu. "Tabi ki
ediyoruz" karşılığını verdiğimizde ise şöyle buyurdu: "Bilin ki bu
Kur'an, bir ucu Allah'ın elinde, diğer ucu da sizin elinizde olan bir ip
gibidir. Ona iyice tutunun ki ona tutunduktan sonra bir daha asla dalaIete
düşmez ve helak olmazsınız. ''
Tahric: İsnadı sahihtir.
İbn Ebi Şeybe, Musannef (10 /481), Abd b. Humeyd, Müsned 1/432 (482), İbn
Hibban, Mevarid (1792), Taberani, el-Mu'cemu'l-KEbir 22/188 (491) ve Muhammed
b. Nasr el-Mervezi, Kıyamu'l-Leyl (s. 127).
Leys b. Sa'd, Said
el-Makburi kanalıyla Nafı' b. Cübeyr'den, o da Hz. Peygamber'den (Sallallahu
aleyhi ve Sellem) bunu mürsel olarak rivayet etmiş, Buhari:
"Bu diğerinden daha
sahilıtir" demiştir.
Tahric: Bezzar,
Keşfu'l-Estar (1/77) ve Taberani, el-Mu'cemu'l-Kebir 2/126 (1539) ile M.
es-Sağir (2/98).
1793- İbn Abbas'ın
bildirdiğine göre Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "İçinde
Kur'an'dan bir şeyler bulunmayan kişi, harabe bir ev gibidir" buyurmuştur.
Tahric: İsnadı güçlü
değildir. Tirmizi 5/177 (2913).
1794- Ebu Umame
anlatıyor: Adamın biri Hz. Peygamber'e (Sallallahu aleyhi ve Sellem) geldi ve:
"Ey Allah'ın Peygamberi! Filan oğullarının arazisini satın aldım ve ondan
şu kadar kar ettim" dedi. Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem):
"Bundan daha çok kar getiren bir şeyi size söyleyeyim mi?" buyurunca,
adam: "Böyle bir şey var mı ki?" diye sordu. Hz. Peygamber
(Sallallahu aleyhi ve Sellem): "On ayet öğrenen kişi (daha fazla kar etmiş
olur)" buyurunca, adam gitti. On ayet öğrendikten sonra da Resulullah'a
(Sallallahu aleyhi ve Sellem) gelip bunu söyledi.
Başka bir kanalla bu
hadisin aynısı rivayet olunmuştur.
Tahric: İsnadı hakkında
tenkitler vardır.
Taberani,
el-Mu'cemu'I-Kebir 8/311 (8012).
1795- Ali b. Ebi
Talib'in bildirdiğine göre Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle
buyurmuştur: "Kur'an'ı ezberleyen. helalini helal, haramlarını da haram
sayan kişiyi Yüce Allah cennete sokar ve onu ailesinden on kişiye şefaatçi
kılar ...
İsnadı zayıftır.
Hocamızın nüshasında bu
şekilde "Cafer b. Süleyman ed-Dubbai" ismiyle rivayet edilip bu
şekilde gelmiştir. Ancak bunda karıştırma vardır ve doğrusu "Hafs b.
Süleyman el-Mukri" şeklinde olmalıdır. (Bunu söyleyen kişi, hadisi
Beyhaki'den rivayet edenlerden biri ya da bizzat Beyhaki'nin kendisidir. )
1796- Ali b. Ebi
Talib'in bildirdiğine göre Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle
buyurmuştur: "Kur'an '1 okuyup ezberleyen, helalini helal, haramlarını da
haram sayan kişiyi Yüce Allah cennete sokar ve onu ailesinden cehennemi hak
etmiş on kişiye şefaatçi kılar ...
Tahric: İsnadı zayıftır.
İbn Adiy, el-Kamil (2/788).
Ebu Ahmed der ki:
"Bu hadisi Hafs b. Süleyman, Kesir b. Zazan'dan rivayet eder. Kesir'den
Hafs dışında da rivayet edenler vardır."
Beyhaki der ki: Ebu İsa
et-Tirmizi de bunu Ali b, Hacer kanalıyla Hafs'tan rivayet etmiş ve: "Tek
kanallı hadistir. Hadisi sadece bu kanalla biliyoruz ve isnadı sahih
değildir" demiştir.
Tahric: Tirmizi 5/171
(2905) ve İbn Mace 1/78 (216).
Hafs b. Süleyman, Kufelidir
ve hadiste zayıf biridir. Fadail kitabının sonunda Muhammed b. Bekkar er-Reyyan
kanalıyla Hafs'tan aynısı rivayet edilmiştir. -- Abdullah b. Ahmed,
Zevaidu'l-Müsned (1/149).
Hafs bunu rivayette tek
kalmıştır ve hadis alimlerine göre hadisleri zayıf görülmüştür.
1797- Sehl b. Muaz b.
Enes el-Cuheni'nin, babasından bildirdiğine göre Resulullah (Sallallahu aleyhi
ve Sellem) şöyle buyurmuştur: "Kur'an'ı okuyan ve onunla amel edenin anne
babasına kıyamet gününde bir taç giydirilir. Bu tacın ıŞığı, dünyada güneşin
evlerinize verdiği ışıktan daha fazladır. Kur'an'la amel eden kişinin
mükafatının ne olacağını düşünüyordunuz?"
Tahric: İsnadı zayıftır.
Ebu Davud 2/148 (1453).
1798- İbn Abbas'ın bildirdiğine
göre Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Henüz ihtilam olmadan önce
Kur'an'ı okuyan kişiye çocukken hikmet verilmiş olur" buyurmuştur.
Tahric: İsnadı zayıftır.
Beyhaki, Medhal 374 (639) ve Suyuti, ed-Dürrü'I-Mensur (5/485).
1799- Ebu Hureyre'nin
bildirdiğine göre Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Kişi Kuran'ı
henüz küçük yaşta öğrendiği zaman Yüce Allah Kuran'ın etine ve kanına kadar
işlemesini sağlar" buyurmuştur.
Başka bir kanalla bu
hadisin aynısı rivayet olunmuştur.
Tahric: İsnadında bir
sakınca yoktur. Buhari, Tarihu'l-Kebir 2 (1/95).
1800- Ebu Hureyre'nin
bildirdiğine göre Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle buyurmuştur:
"Kişinin henüz küçükken öğrendiği Kuran onun etine ve kanına kadar işler.
Büyük yaşta öğrenen kişi ise unutup tekrar ezberlediğinde sevabını iki katıyla
alır. ''
Tahric: İsnadında bir
sakınca yoktur. Beyhaki, Medhal 373-374 (637, 638) ve İbn Adiy, el-Kamil
(5/1703).
İki kanalın
rivayetlerinin lafzı aynıdır. İbn Naciye'nin rivayetinde "Ömer b.
Talha" yerine "Leysilerin azatlısı Ömer b. Talha" ibaresi
geçmiştir.
1801- Abdullah (b.
Mes'üd) der ki: "Resulullah'tan (Sallallahu aleyhi ve Sellem), on Kur'an
ayeti öğrendiğimiz zaman bu ayetler in içindekileri iyice öğrenmeden sonrasında
nazil olan diğer on ayeti öğrenmeye geçmezdik."
Şazan der ki: Şerik'e:
"Ayetlerin içindekilerden kasıt ilim mi?" diye sorulunca:
"Evet!" dedi.
Tahric: İsnadında
ezberini karıştırmaya başlamış biri olan Ata b. es-Saib vardır. Hakim,
Müstedrek (1/557) ve Muhammed b. Nasr el-Mervezi, Kıyamu'l-Leyl (127).
1802- Başka bir kanalla
Şerik bir öncekinin aynısını: "Resulullah'tan (Sallallahu aleyhi ve
Sellem), on Kur'an ayeti öğrendiğimiz zaman bu ayetlerin içinde bize bildirilen
bilgileri iyice öğrenmeden sonrasında nazil olan diğer on ayeti öğrenmeye
geçmezdik" lafzıyla rivayet etmiştir.
Tahric: İsnadında
ezberini karıştırmaya başlamış biri olan Ata b. Saib vardır.
1803- İshak b. İsa der
ki: Malik'in bir şeyleri yaparken acele etmeyi kınadığı gün ayrıca: "İbn
Ömer, Bakara Süresi'ni sekiz senede okumuştu (ahkamıyla birlikte
öğrenmişti)" dediğini işittim.
Ravileri güvenilirdir.
1804- Malik bildiriyor:
"Bana bildirilene göre Abdullah b. Ömer, sadece Bakara Suresi'ni öğrenmek
için sekiz yıl harcamıştır."
Tahric: Malik, Muvatta
(205).
1805- İbn Ömer der ki:
"Ömer b. el-Hattab sadece Bakara Suresi'ni öğrenmek için on iki yıl
harcadı. Sureyi bitirince de develer kurban etti."
Tahric: İsnadı zayıftır.
Suyuti, Dürrü'l-Mensur'de (1/54) geçtiği üzere Hatib, er-Ruvatu an Malik'te
rivayet etti.
1806- Halid b. Dinar der
ki: Ebu'ı-Aliye bize: "Kur'an ayetlerini beşer beşer öğrenin. Zira
Resulullah da (Sallallahu aleyhi ve Sellem) Cebrail'den ayetleri beşer beşer
alırdı" dedi.
Tahric: Ahmed b. Abdilcebbar
el-Utaridi dolayısıyla isnadı zayıftır. İbn Ebi Şeybe, Musannef (10/461) ve Ebu
Nuaym, Hilye (2/219).
1807- Hz. Ömer der ki:
"Kur'an ayetlerini beşer beşer öğrenin. Zira Cebrail, Resulullah'a
(Sallallahu aleyhi ve Sellem) ayetleri beşer beşer indirmiştir."
Ali b. Bekkar der ki:
Alimlerden biri: "Kur'an ayetlerini beşer beşer öğrenen kişi onları
unutmaz" demiştir.
Tahric: İsnadında mesrur
bir ravi vardır. Hatib, Tarih (13/287) ve Ebu Nuaym, Hilye (9/319).
Beyhaki der ki:
"Veki' bunu Ömer'e dayandırma konusunda diğerlerine muhalefet etmiştir ve
onun rivayeti daha sahih olan rivayettir."
1808- İbn Mes'ud der ki:
"İlim öğrenmek isteyen Kur'an'ı okusun. Zira içinde öncekilerin de,
sonrakilerin de haberlerini bulacaktır."
Tahric: İsnadı güçlü
değildir. İbn Ebi Şeybe, Musannef (10 /485).
Şu'be ise bunu Ebu
İshak'tan: "(İlim öğrenmek isteyen) Kur'an'a baksın. Zira içinde
öncekilerin de, sonrakilerin de bilgilerini bulacaktır" lafzıyla rıvayet
etmıştır. ... -- Taberani, el-Mu'cemu'l-Kebir 9/145-146 (8664, 8665, 8666),
Ahmed, Zühd (157) ve İbnu'l- Mübarek, Zühd 280 (814).
Bir sonraki konu için aşağıdaki link’e
tıklayın: