ŞUABU’L-İMAN

17.ŞUBE: İLMİ TALEB ETME

 

İLİM’İN FAZİLETİ / DEĞERİ

 

Yüce Allah: "Allah, melekler ve ilim sahiPleri, ondan başka ilah olmadığına adaletle şahittik ettiler''[Al-i İmran 18] buyurmuş ve alimleri meleklerle, melekleri de kendi ismiyle birlikte zikretmiştir. Onlara yaptığı ihsandan dolayı nasıl meleklere gereken değerin verilmesi gerekiyorsa aynı şekilde onlara ihsanından dolayı alimlere de gereken değerin verilmesi gerekmektedir. 

 

Yine: "Allah'a karşı ancak; kulları içinden alim olanlar derin saygı duyarlar"[Fatır 28] buyurmuş ve böylesi derin bir saygının ancak ilimle olacağını belirtmiştir. Bu yönde yine: "Hiç bilenlerle bilmeyenler bir olur mu?"[Zümer 9] buyurmuştur.

 

Resulullah'a (Sallallahu aleyhi ve Sellem) olan lütfundan bahsederken: "Allah sana kitabı (Kur'anYı) ve hikmeti indirmiş ve sana bilmediğin şeyleri öğretmiştir. Allah'ın sana lütfu çok büyüktür"[Nisa 113] buyurmuştur. Yine: "Biz dilediğimiz kimsenin derecelerini yükseltiriz. Her ilim sahibinin üstünde daha iyi bir bilen vardır''[Yusuf 76] buyurmuştur. ilim üzere müslüman olanlar konusunda da: "Allah içinizden inananların ve kendilerine ilim verilenlerin derecelerini yükseltir. Allah yaptıklarınızdan hakkıyla haberdardır''[Mücadele 11] buyurmuştur.

 

 

 

1572- Ebu Hureyre'nin bildirdiğine göre Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle buyurmuştur: "Kim bir müminin dünya sıkıntılarından birini giderirse, Yüce Allah onun kıyamet günü sıkıntılarından birini giderir. Kim darda kalana yardım edip işini kolaylaştırırsa, Yüce Allah hem dünya, hem de ahirette ona kolaylık sağlar. Kim de bir müslümanın ayıbını örterse, Yüce Allah hem dünya, hem de ahirette onun ayıbını örter. Kul kardeşinin yardımcısı olduğu sürece onun da yardımcısı Yüce Allah olur. Kim ilim öğrenmek için yol tutarsa Yüce Allah ona cennete doğru giden bir yolu kolaylaştırır. Yüce Allah'ın evlerinden birinde Kuran 'ı okumak ve aralarında mütalaa etmek için bir araya gelen topluluğun üzerine ilahi huzur iner, melekler onları kuşatır, rahmet onları sarar ve Yüce Allah onları katındakilerin yanında anar. Ameli geride kalan kişiyi soyu sopu ileriye geçiremez ...

 

Tahric: Ahmed b. Abdilcebbar el-Utaridi dolayısıyla isnadı zayıftır.

 

Müslim, Sahih'te Yahya b. Yahya ve başkaları kanalıyla Muaviye'den rivayet etti. - Müslim, zikr (38).

 

 

 

1573- Kesir b. Kays anlatıyor: Dimaşk mescidinde oturan Ebu'dDerda'nın yanına geldim ve: "Ey Ebu Derda! Bana bildirildiğine göre Resulullah'tan (Sallallahu aleyhi ve Sellem) naklen bir hadis rivayet ediyormuşsun. Resulullah'ın (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şehrinden (Medine'den) sırf bu hadisi senden öğrenmek için geldim" dedim. Ebu Derda: "Sadece bu hadisi öğrenmek için mi geldin? Yani bir iş veya ticaret için gelmedin mi?" diye sorunca: "Hayır, sadece öğrenmek için geldim" karşılığını verdim. Bunun üzerine Ebu Derda şöyle dedi: "Resulullah'ın (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle buyurduğunu işittim: "ilim öğrenmek için yol tutan kişiyi Yüce Allah cennet yollarından birine yönlendirir. Melekler, ilim öğrenmek için evinden çıkan kişiden razı olup ona kanat gerer. Alimin, abid'e üstünlüğü mehtaplı gecedeki Ay'ın diğer gezegenlere üstünlüğü gibidir. Alim olana gökte ve yerde olanlar, hatta suda ki balıklar bile bağışlanma dilerler. Alimler peygamberlerin varisleridir. Peygamberler geriye ne bir dinar, ne de bir dirhem bırakmışlardır. Geriye (miras olarak) bıraktıkları sadece ilimdir. Bundan dolayı her kim ilim elde ederse (bu mirastan) yeteri miktarda bir hisse elde etmiş olur. ..

 

Tahric: İsnadı zayıftır. Ebu Davud 4/57 (3641), İbn Mace 1/81 (223) ve Tirmizi 5/48 (2682).

 

 

 

1574- Ebu Derda der ki: Resulullah'ın (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle buyurduğunu işittim: "ilim öğrenmek için yol tutan kişiyi Yüce Allah cennet yollarından birine yönlendirir. Melekler, ilim öğrenmek için evinden çıkan kişiden razı olup ona kanat gerer. Alim olana sudaki balıklar dahil bütün hayvanlar bağışlanma dilerler. Alimin, abide üstünlüğü mehtaplı gecedeki Ay'ın diğer gezegenlere üstünlüğü gibidir. Alimler peygamberlerin varisleridir. Peygamberler geriye ne bir dinar, ne de bir dirhem bırakmışlardır. Geriye (miras olarak) bıraktıkları sadece ilimdir. Bundan dolayı her kim ilim elde ederse (bu mirastan) yeteri miktarda bir hisse elde etmiş olur. "

 

Tahric: İsnadı zayıftır. ibn Abdilber (1 (37).

 

Abdurrezzilk bunu İbnu'l-Mübarek kanalıyla Evzai'den bu şekilde rivayet etmiştir. Bişr b. Bukeyr ise Evzai'den, o da Abdusselam b. Süleym'den, o da Yezid b. Semure'den, o da Kesir b. Kays'tan, o da Ebu'dDerda'dan rivayet etmiştir ki öncekinden daha salıihtir. Bunu da Buhari söylemiştir. - Acurri, Ahlaku'I-Ulema (s. 41, 42).

 

 

 

1575- Ebu Hureyre der ki: Resulullah'ın (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle buyurduğunu işittim: "Benim bu Mescid'ime sadece hayırlı bir şeyi öğrenmek veya öğretmek için gelen kişi. Allah yolunda savaşan kişinin mertebesinde olur. Bundan başka bir şey için gelen kişi ise (bir şeyelde etmeden) başkasının malını seyretmekle yetinen kişi gibidir. ''

 

Tahric: İsnadı güçlü değildir. İbn Mace 1/82 (227).

 

Osman b. Ebi Sevde kanalıyla Ebu Derda'dan da rivayet edilmiştir.

 

 

 

1576- Ebu Derda der ki: Resulullah'ın (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle buyurduğunu işittim: "Allah rızası için ilim öğrenmek maksadıyla sabah yola çıkan kişiye Yüce Allah cennete doğru bir yol açar. Melekler altına kanatlarını sererler. Gökteki melekler ile denizdeki balıklar ona bağışlanma dilerler. Alimin, abid'e üstünlüğü mehtaplı gecedeki Ay'ın gökteki en küçük gezegene üstünlüğü gibidir. Alimler peygamberlerin varisleridir. Peygamberler geriye ne bir dinar, ne de bir dirhem bırakmışlardır. Geriye (miras olarak) bıraktıkları sadece ilimdir. Bundan dolayı her kim ilim elde ederse bu yöndeki payını almış olur. Alimin ölümü telafisi olmayan bir musibet, kapanması mümkün olmayan bir açıktır. Ölen dUm ışığı sönmüş yıldız gibidir. Bir kabilenin tümden ölmesi bir dUmin ölümünden daha hafiftir. ''

 

Tahric: İsnadı zayıftır. Münziri, et-Terğib (1/105-107).

 

 

 

1577- Hz. Aişe'nin bildirdiğine göre Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) ''Melekler ilim öğrenmek isteyen kişi'ye kanat gerer.'' buyurmuştur.

 

Tahric: İsnadı zayıftır. Bezzar, Keşfu'l-Estar 1/83 (135).

 

 

 

1578- Ebu Hureyre'nin bildirdiğine göre Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle buyurmuştur: "insanlar madenler gibi çeşit çeşittir. Cahiliye döneminde hayırlı olanları dini iyice anlamalan halinde Müslüman olduktan sonra da hayırlı kişi olarak kalırlar. ''

 

Tahric: Ravileri güvenilirdir. Ebu'ş-Şeyh, Emsal (158, 178).

 

 

İbn Avn muhalefet edip bunu mevkuf olarak rivayet etmiştir.

Sübut bulmuş bir hadisle Muaviye b. Ebi: Süfyan'dan bize bildirildiğine göre kendisi Resulullah'ın (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Yüce Allah kime hayır dilerse onu dinde fakih kılar" buyurduğunu işitmiştir. - Buhari, hums (4/49), i'tisam (8/149) ve Müslim, zekat (100).

 

Sa'd'ın (1) ve Huzeyfe'nin (2) bildirdiğine göre Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem):

"Fazla ilim benim için fazla ibadetten daha iyidir" veya: "daha hayırlıdır. Dininizin en hayırlı yönü ise veradır (günah korkusudur)" buyurmuştur.

 

Tahric: (1) Beyhaki, Medhal 303 (454), Zühd (817), el-Erbdin es-Suğrd 103 (91) ile Adab 508-509 (1149) ve Hakim, Müstedrek (1/92).

(2) Beyhaki, Medhal 303 (455), Bezzar, Keşfu'l-Estar (1/85) ve Ebu Nuaym, Hilye (2/211212).

 

 

Sahih bir rivayetle Mutarrif b. Abdillah b. eş-Şıhhir'in sözü olarak da zikredilmiştir.

 

Abdullah b. Amr'dan bize bildirildiğine göre Resulullah'ın (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Az fıkıh, çok ibadetten daha hayırlıdır. Allah'a kulluk etmesi de kişiye fıkıh olarak yeterlidir" buyurduğunu işitmiştir.  - Beyhaki, Medhal 302 (453), Buhari, Tarih (1/341), Hatib, el-Fakih ve'l-Mütefakkih (1/15), Ebu Nuaym, Hilye (5/173), İbn Abdilber, Camiu Beyani'l-İlm (1/21) ve Heysemi, Mecmau'z-Zevaid (1/120).

 

 

 

1579- Mutarrif der ki: "Fazla ilim fazla ibadetten daha üstündür. Dininizin en hayırlı yönü ise veradır (günah korkusudur)."

 

Tahric: İsnadı sahihtir. Beyhaki, Medhal 304 (457), Ahmed, Zühd (s. 240), İbn Sa'd, Tabakat (7/142), Fesevi,Ma'rife (2/82-83) ve İbn Abdilber, CamiuBeyani'I-İlm (1/23-24,44).

 

 

 

el-Ba's isimli eserimizde şefaat konusunda Hz. Osman'dan naklen Resulullah'ın (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Kıyamet gününde önce peygamberler, sonra alimler, sonra da şehitler şefaatte bulunur" buyurduğunu zikrettik. - İbn Mace 2/1443 (4313).

 

ilmin ve alimlerin fazileti konusunda pek çok rivayet bulunmaktadır ve bu rivayetleri Medhal eserimizin sonlarında zikrettik. Bu konuda daha fazla bilgi isteyen kişi söz konusu yere müracaat edebilir.

 

 

 

1580- Ebu Hureyre der ki: Resulullah'ın (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle buyurduğunu işittim: "Dünya lanetlenmiştir. Allah'ın zikredilmesi. alim veya ilim öğrenenler dışında içindeki her şey de lanetlenmiştir...

 

Tahric: İsnadı hasendir. İbn Mace 2/1377 (4112) ve Tirmizi 4/561 (2322).

 

 

 

1581- Abdurrahman b. Ebi Bekre'nin, babasından bildirdiğine göre Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle buyurmuştur: "Güne ilim öğreten veya ilim öğrenen veya ilim dinleyen veya ilmi seven biri olarak başla. Beşincisi (bunlar dışında biri) olma ki helak olursun. "

 

Tahric: Ravileri güvenilirdir. Ebu Nuaym, Hilye (7/237), İbn Abdilber, Camiu Beyani'/-İ/m (ı/30), Bezzar, Müsned 1/83 (134) ve Taberani, M. es-Sağir (2/9) Bak: Heysemi, Mecmau'zZevaid (1/122).

 

 

Ubeyd b. Cunad'ın Ata'dan bildirdiğine göre Mis'ar b. Kidam kendisine şöyle demiştir: "Ey Ata! Bu hadisi rivayet ederken eklemede bulundun ki bu ekleme yanımızdaki rivayetlerde bulunmamaktadır. Bizde bulunan rivayet: "Güne ilim öğreten veya ilim öğrenen veya ilim dinleyen biri olarak başla. Dördüncüsü (bunlar dışında biri) olma ki helak olursun" şeklindedir. Ey Ata! Bunlardan birini taşımayan kişiye yazıklar olsun!"

 

 

 

1582- Ubeyd b. Cunad el-Halebi aynı isnadla bu hadisi bildirir. Ancak sonunda: "Ey Ata! Bu özelliklerden birini taşımayan kişiye yazıklar olsun" ifadesini kullanır.

 

Ravileri güvenilirdir.

 

Ata el-Haffaf bunu rivayette tek kalmıştır. Zira bu hadis Abdullah b. Mes'ud ile Ebu Derda'dan (1), (2) kendilerinin bir sözü olarak. rivayet edilir. Ebu Derda'dan gelen rivayette "İlim dinleyen" ifadesi yerine "İlmin peşinde olan" ifadesi geçer.

 

Tahric: (1) Darimi, mukaddime (s. 79), Veki', Zühd 3/827,829 (513, 516), Ebu Hayseme, İlm 137 (116), Buhari, Tarih (2/99), Beyhaki, Medhal 268-269 (380), İbn Abdilber, Camiu Beyani'l-İlm (1/29), İbn Ebi Şeybe,Musannef (8/54ı) ve Taberani, el-Mu'cemu'I-Kebir9/163 (8752).

(2) Beyhaki, Medhal 269 (381) ve İbn Abdilber, Camiu Beyani'l-İlm (1/28-29).

 

 

 

1583- İbn Ömer'in bildirdiğine göre Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Dinde fakih olmaktan daha iyi bir şeyle Allah'a ibadet edilebilmiş değildir" buyurmuştur.

 

Tahric: İsnadında bir sakınca yoktur. Ebu Nuaym, Ahbaru Isbehan (1/79) ve Hatib, el-Fakih ve'lMütefakkih (1/21).

 

İsa b. Ziyad bu isnadla bunu rivayette tek kalmıştır. Başka bir kanalla rivayet edilmişse de zayıftır. Mahfüz olanı Zühri'den bu lafızIa rivayet edilenidir. - Ebu Nuaym, Hilye (3/365).

 

 

 

1584- Ebu Hureyre der ki: Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem): 'Dinde fakih olmaktan daha iyi bir şeyle Allah'a ibadet edilebilmiş değildir. Bir fakih şeytana bin abidden daha çetin gelir. Her şeyin bir direği vardır, dinin direği de fıkıhtır" buyurdu. Bundan dolayı dini ilimIeri öğrenme için bir saat oturmak benim için bir geceyi ibadetle ihya etmekten daha iyidir.

 

Tahric: İsnadı zayıftır. Acurri, Ahlaku'l-Vlema (s. 43), Hatib, el-Cami' (2/110) ile el-Fakih ve'lMütefakkih (1/25-26), Ebu Nuaym, Hilye (2/192) ve İbn Ab dilb er (1/26).

 

Başka bir kanalla bu hadisin aynısı nakledilmiştir Yezid b. İyad hadiste zayıf biridir. Doğrusunu Allah bilir .

 

 

 

1585- Ebu Cafer der ki: "İblis için bir alimin ölmesi yetmiş abidin ölmesinden daha iyidir."

 

İsnadı zayıftır.

 

 

 

1586- İbn Abbas'ın bildirdiğine göre Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Bir fakih şeytana bin abid'den daha çetin gelir" buyurmuştur.

 

Ravh b. Cunah bunu rivayette tek kalmıştır.

 

Tahric: İsnadı zayıftır. İbn Mace 1/81 (222) ve Tirmizi 5/48 (2681).

 

 

 

1587- Ebu Hureyre'nin bildirdiğine göre Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle buyurmuştur: "Her şeyin bir payandası vardır. islam'ın payandası da dinde fakihliktir. Bir fakih şeytana bin abid'den daha çetin gelir. ''

Ebu'r-Rabi' bunu Ebu'z-Zinad'dan rivayette tek kalmıştır.

 

Tahric: İsnadı çok zayıftır. İbn Adiy, el-Kamil (1/369), Hatib, el-Fakih ve'l-Mütefakkih (1/25) ile Tarih (2/402) ve İbnu'l-Cevzi, İlelü'l-Mütenahiye (1/127)

 

 

 

1588- Cabir b. Abdillah'ın bildirdiğine göre Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle buyurmuştur: "Alim ile abid tekrar diriltildikten sonra abid olana: ''Cennete gir'' denilir. Alim olana ise: ''İnsanları güzel bir şekilde eğitmenden dolayı burada bekle de onlara şefaatte bulun'' denilir. ''

 

Mükatil b. Süleyman bunu rivayette tek kalmıştır.

 

Tahric: İsnadı zayıftır. İbn Adiy, el-Kamil (2/819, 6/2430) ve İbn Abdilber, Camiu Beyani'/-İ/m (1/22).

 

 

 

1589- Hubeyre b. Yerim ile Ebu'l-Ahvas bildiriyor: Ebu Mes'ud:

"Yaşadığınız her bir yıl bir öncekinden daha kötü olacak" dedi. Ona: "Bazen bir yılımız bereketli geçiyor, başka bir yıl ise bereketsiz 'oluyor" dediklerinde, Ebu Mes'ud: "Vallahi bundan kastım, sizin bereketiniz değildi. Bundan kastım ilmin ve alimlerin gitmesidir. Geçen yıl Ömer vardı, bu yılanun benzerini bana gösterin!" karşılığını verdi.

 

Tahric: İsnadında Ebu Ahmed el-Hakim tarafından tenkit edilen Yahya b. Ebi Taıib vardır.

Darimi, mukaddime (s. 65), Taberani, el-Mu'cemu'l-Kebir 9/109 (8551), Beyhaki, Medhal (s. 187), Hatib, el-Fakih ve'l-Mütefakkih (1/82) ve İbn Abdilber, Camiu Beyani'/-İ/m (2/135-136).

 

 

 

1590- Ebu Mes'ud: "Bir ilimin ölümüyle açılan gediği dünya durdukça hiçbir şey kapatamaz" demiştir.

Haccac b. Müslim, Sahih'in sahibi Müslim'dir.

 

Tahric: İsnadında tanımadığım raviler vardır. Ahmed, Zühd (s. 262), Darimi, mukaddime (s. 94), İbn Abdilber, Camiu Beyani'l-İ/m (1/ 1 53) ve Bezzar, Müsned (1/ 124).

 

 

 

1591- Ebu Derda der ki: "Size bu yönde ihtiyaç duyulmadan önce ilmi öğrenin. Zira insanların en ibidi ilim olan kişidir. Alim, ilmine ihtiyaç duyulduğunda ilmiyle insanları faydalandırır. ihtiyaç duyulmadığında ise Allah'ın kendisine bahşettiği ilminden kendisi faydalanır. Neden ilimIeriniz ölüp giderken cahilleriniz bir şey öğrenmiyor? Şiyet ilim ilmini arttırmak istese artırır ve bu ilimden bir şey eksiltmez. Cahil de öğrenmek istese gereken ilmi hazır bulacaktır."

 

Tahric: İsnadı zayıftır. İbn Ebi Şeybe, Musannef (13/313), Darimi, mukaddime (78), Ebu Nuaym, Hilye (1/222) ve İbn Abdilber, Camiu Beyani'l-İ/m (1/156).

 

 

 

1592- Ebu Hureyre der ki: "Kendimin ve yanlarına döneceklerimin ıslahı niyetiyle ilim öğrenmek için evden çıkmam benim için bir yıllık oruç ile bir yıllık gece namazından daha iyidir. çünkü şeytan, Ademoğluna: ''Keşke bildiklerinle amel etseydin'' der ve onun ilim öğrenmesine engel olmak ister. Şayet az ilim kişi için yeterli olsaydı içinde her şeyin açıklandığı levhalara sahip olan Hz. Musa onlarla yetinirdi. Oysa (yol arkadaşına): ''Sana öğretilen bilgilerden bana, doğruya iletici bir bilgi öğretmen için sana tabi olayım mı?''[Kehf 66] demiştir."

 

İsnadı zayıftır.

 

 

 

1593- Ebu Hureyre'nin bildirdiğine göre Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle buyurmuştur: "Oturup hikmetli sözleri dinleyip de bunlardan sadece kötü olanlarını başkalarına anlatan kişi bir çobana gelip de: ''Ey çoban! Koyunlarından bana kesimlik bir tane ver'' diyen kişi gibidir. Zira çoban ona: ''Git ve birini kulağından tutup götür'' dediği zaman gidip sürünün köpeğinin kulağından tutmuştur. "

 

Tahric: İsnadı zayıftır. İbn Mace 2/1396 (4172).

 

 

 

1594- Ebu Hureyre'nin bildirdiğine göre Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle buyurmuştur: "Akrabalarınızla ilişkilerinizi canlı tutacak kadar soyunuzu öğrenin ve daha ileri gitmeyin. Allah'ın Kitab'ını irab edebilecek kadar Arapça'yı öğrenin ve daha ileri gitmeyin. Karada ve denizde gece vakti yönünüzü bulabilecek kadar yıldız ilmini (astronomiyi) öğrenin ve daha ileri gitmeyin. ''

 

Tahric: İsnadı zayıftır. Baş tarafını Tirmizi 4/351 (1979) zikretmiştir.

 

 

 

1595- Ebu Bekr b. Ayyaş der ki: "Resulullah'tan (Sallallahu aleyhi ve Sellem) en çok hadisi Ensar'dan şu ailenin bildiğini gördüm. Birinin yanına geldiğim zaman da bana: "Uyuyor!" derlerdi. Şayet istesem onu uyandırabilirlerdi, ancak oturup dışarıya çıkmasını ve hadis aktarmasını beklerdim."

 

Tahric: İsnadında sakınca yoktur. Aynısını İbn Abbas'tan Ebu Hayseme, İlm 141 (133), Hatib, el-Cami' (1/159) ve Beyhaki, Medhal 386-387 (674) rivayet etmiştir.

 

 

 

1596- Ebu Hureyre'nin bildirdiğine göre Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle buyurmuştur: "Ümmetime dinleri konusunda faydası olan kırk hadisi öğrenen kişi kıyamet gününde alimlerden biri olarak haşredilir. Alim kişi de abid kişiden yetmiş derece daha üstündür ki iki derece arasının ne kadar olduğunu ancak Allah bilir. ''

 

Tahric: İsnadı çok zayıftır. İbn Adiy, el-Kamil (3/912, 6/2227) ile el-İlelü'l-Mütenahiye (1/114-115) ve İbn Abdilber, Camiu Beyani'/-İ/m (1/43,44) Bak: ZehEbi, Mizan (3/595),.

 

 

 

1597- Ebu Derda der ki: Resulullah'a (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Kişinin fakih biri sayılabilmesi için bilmesi gereken ilim miktarı nedir?" diye sorulunca:

"Ümmetime dinleri konusunda faydası olan kırk hadisi öğrenen kişiyi Yüce Allah (kıyamet gününde) fakih biri olarak haşreder. Ben de kıyamet gününde bu kişinin şefaatçisi ve (lehinde) şahidi olurum" buyurdu.

 

Tahric: İsnadı zayıftır. İbn Hibban, Mecruhin (2/128) ve İbn Adiy, İlelü'l-Mütenahiye (ı/113).

 

 

 

1598- Abdulmelik b. Harun b. Antere başka bir kanalla (Ebu'dDerda'dan) bir öncekinin aynısını bildirir. Ancak soruyu soranın Ebu'dDerda olduğunu, Resulullah'ın da (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Ben de bu kişinin şefaatçisi ve (lehinde) şahidi olurum" buyurduğunu zikreder.

 

İsnadı zayıftır.

 

 

Beyhaki der ki: "İnsanlar arasında meşhur olan metin budur, ancak sahih bir isnadı yoktur."

 

 

 

1599- Abdullah b, Mes'üd der ki: "Alim biriyle ilk önce ailesi ve komşuları doğru yolu bulur. Ancak ailesi ve komşularının yanında alim olan kişi önlerindeki su kuyusu gibidir. İhtiyaçları olduğu zaman suyundan [aydalanırlar. Böyle devam ederken de bir sabalı bir bakarlar ki bu kuyunun suyu çekilip gitmiştir."

 

İsnadı zayıftır.

 

 

 

1600- Ubeydullah b. Ebi'l-Ayzar der ki: Abdullah b. Mes'ud yanına ilim öğrenmeye gelen gençleri: "Merhaba ey hikmetin pınarları, karanlıkların lambaları! Giysileri eski, kalpleri yepyeni! Evleri çullu! Her kabilenin reyhan çiçekleri!" diyerek karşılardı.

 

 

Tahric: İsnadı zayıftır. İbn Abdilber, Camiu Beyani'l-İlm (ı/S2, 126) ve Darimi, mukaddime (80).

 

 

 

1601- Mu'temir b. Süleyman der ki: Kufe'de bulunduğum sırada babam bana şöyle bir mektup gönderdi: "Evladım! Kağıt satın alıp ilmi onlara yaz! Zira para tükenir, ama ilim baki kalır.''

 

Tahric: Ravileri güvenilirdir. İbn Abdilber, Camiu Beyani'l-İlm (ı/S8).

 

 

 

1602- İbnu'l-Mübarek: "ilim ancak dört şeyle elde edilebilir" dedi.

Başka bir kanalla İbnu'l-Mübarek şöyle demiştir: "ilim ancak dört şeyle elde edilebilir. Bunlar da yeterli vakit, mal, ezber ve veradır."

 

 

 

1603- imam Şafii der ki: "ilmi kibirlenmek ve kendini büyük görmek için öğrenen hiçbir kişi iflah olmuş değildir. Ancak tevazu ve kanaat içinde, alimlere saygı göstererek öğrenen kişi iflah olmuştUr.''

 

Tahric: Beyhaki, Medhal 325 (513), Ebu Nuaym, Hilye (9/119) ve İbn Abdilber, Camiu Beyani/l- ilm (1/98).

 

 

 

1604- Ali b. Haşrem der ki: Veki'ye, ezberimin zayıflığından yakındığımda: "Günahlarını azaltarak ezberini güçlendir" dedi.

 

Tahric: İsnadı ceyyiddir. Züheli şayet Ebu Tahir değilse tanımıyorum.

 

 

 

1605- Muhammed b. Rafi' der ki: Süfyan b. Uyeyne'ye: "Ezberini nasıl bu kadar güçlendirdin?" diye sorulunca: "Günahlardan uzak durarak" dedi.

 

Bir sonraki konu için aşağıdaki link’e tıklayın:

 

18.Şu’be: İLMİ YAYMAK, BİLMEYENLERE ÖĞRETMEK