Resulüllah (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'e Salat ve Selam |
Yüce Allah: "Şüphesiz
Allah ve melekleri Peygamber'e salat ediyorlar. Ey iman edenler! Siz de ona
salat edin, selam edin''[Ahzab 56] buyurmuştur. Yüce Allah kullarına,
Resulullah'a (Sallallahu aleyhi ve Sellem) salat ve selam etmelerini
emretmiştir. Öncesinde de bunun faziletine işaret etmek için meleklerin de ona
salat selam ettiklerini bildirmiştir. Melekler Resulullah'ın (Sallallahu aleyhi
ve Sellem) şeriatıyla mükellef olmamasına rağmen ona salatü selam ederek
Allah'a yakınlaşmak istediklerine göre herkesten önce müslümanların bunu
yapması gerekir .
1451- Ebu Mes'ud
el-Ensari der ki: Sa'd b. Ubade'nin meclisindeyken Resulullah (Sallallahu
aleyhi ve Sellem) yanımıza geldi. Buşeyr b. Sa'd ona: "Ey Allah'ın Resulü!
Yüce Allah sana salat etmemizi emretti. Sana bu salatı nasıl edeceğiz?"
diye sorunca, Hz. Peygamber (Sallallahu aleyhi ve Sellem) sustu. Susunca
içimizden böylesi bir sorunun sorulmamış olmasını temenni ettik. Sonra
Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle buyurdu: "Şöyle deyin:
''Allahümme salli ala Muhammedin ve ala ali Muhammed, kema salleyte ala ali
ibrahim. Ve barik ala Muhammedin ve ala ali Muhammed, kema barekte ala ali
ibrahim fi'I-alemine, inneke hamidun mecid (=Allahım' ibrahim'e hayırlar ihsan
ettiğin gibi Muhammed ve ailesine de öyle hayırlar ihsan et. ibrahim'e her
şeyde bereketi ihsan ettiğin gibi Muhammed ve ailesine de öyle bereketler ihsan
et. Sen ki her türlü övgüye layık, şanı yücesin.)'' Selamı da zaten
biliyorsunuz."
Lafız Yahya b. Yahya'nın
lafzıdır. Bunu Müslim, Sahih'te Yahya b.
Yahya'dan rivayet etti.
Tahric: Müslim, salat
(65)
Ka'b b. Ucre de bunu Hz.
Peygamber'den (Sallallahu aleyhi ve Sellem) aktarmıştır. Bu rivayetini de hem
Buhari hem de Müslim rivayet ettiler. - Buhari, enbiya (4/118), da'vat (7/156)
ve Müslim, salat (66).
1452- Ebu Humeyd
es-Saidi der ki: "Ey Allah'ın Resulü! Sana salatı nasıl yapacağız?"
diye sorduğumuzda şöyle buyurdu: "Şöyle deyin: Allahım! ibrahim'in
ailesine hayırlar ihsan ettiğin gibi Muhammed'e, hanımlarına ve zürriyetine de öyle
hayırlar ihsan et. ibrahim 'in ailesine bereketler ihsan ettiğin gibi
Muhammed'e, hanımlarına ve zürriyetine de öyle bereketler ihsan et. Sen ki her
türlü övgüye layık, şanı yücesin."
İsnadı sahihtir.
Buhari, Sahih'te
Abdullah b. Mesleme'den rivayet etti.(1) Müslim de başka bir kanalla Malik'ten
rivayet etti.(2)
Tahric: (1): Buhari,
da'vat (7/157). (2): 3 Müslim, salat (69) ve Buhari, enbiya (4/1 ıs).
1453- Esved b. Yezid der
ki: İbn Mes'ud bize: "Resulullah'a (Sallallahu aleyhi ve Sellem) salat
edeceğiniz zaman bunu en güzel şekilde yapın! Zira bilemezsiniz belki de bu
salatınız ona arzedilir" dedi. Ona: "Ey Ebu Abdirrahman! Bunu nasıl
yapacağımızı öğret" dediğimizde ise şu karşılığı verdi: "Şöyle deyin:
Allahım! Hayırlarını, rahmetini ve bereketlerini elçilerin efendisi,
muttakilerin imamı ve peygamberlerin sonuncusu, kulun, resulün, hayrın imamı ve
önderi, rahmet elçisi olan Muhammed'e kıL. Allahım! Onu gelmiş geçmiş herkesin
gıpta edeceği Makam-ı Mahmud'a eriştir. Allahım! İbrahim'e ve ailesine hayırlar
ihsan ettiğin gibi Muhammed ve ailesine de öyle hayırlar ihsan et. Sen ki her
türlü övgüye layık, şanı yücesin. İbrahim'e ve ailesine bereketler ihsan
ettiğin gibi Muhammed ve ailesine de öyle bereketler ihsan et. Sen ki her türlü
övgüye layık, şam yücesin."
Tahric: İsnadında
ezberini karıştıran biri olan el-Mes'udi vardır. İbn Mace 1/293 (906).
Beyhaki der ki:
"Daha önce sahih bir rivayetle Ka'b b. Ucre'den Hz. Peygamber'e
(Sallallahu aleyhi ve Sellem) salatın şekli konusunda İbn Mes'ud'un rivayetinin
aynısını "Muhammed ve ailesine de" lafzıyla zikretmiştik. Aynı
rivayette Hz. İbrahim ve ailesi de zikredilmiştir. Bu yönde gelen bazı
rivayetlerde İbrahim'in sadece ailesi zikredilmiş olsa da ''Firavun ailesini
azabın en şiddetlisine sokun''[Mü'min 46] ayetinde olduğu İbrahim de bunun
içine girmektedir. Zira ayette Firavun zikredilmemiş olsa da o da ailesiyle
birlikte azabın en şiddetlisine sokulacaktır."
Halimi bu yöndeki
benzerliğe dikkat çekerken şöyle der: "Yüce Allah, meleklerin, ibrahim'in
ailesinden olan Sare için: ''Allah'ın rahmeti ve bereketi size olsun ey
(peygamber ocağının) ev halkı! Şüphesiz O övülmeye layıktır, şanı
yücedir"[Hud 73] dediklerini bize bildirmiştir. Hz. Peygamber'in de
(Sallallahu aleyhi ve Sellem) ibrahım'in ailesinden biri olduğu malumdur. Hz.
Peygamber'in (Sallallahu aleyhi ve Sellem) ailesi de tümüyle ibrahım'in
ailesindendir. Bundan dolayı "Allahım! ibrahım'e ve ailesine hayırlar ve
bereketler ihsan ettiğin gibi Muhammed ve ailesine de hayırlar ve bereketler ihsan
et" dediğimiz zaman meleklerin, ibrahım'in ailesine ettikleri ve
"Allah'ın rahmeti ve bereketi size olsun ey (peygamber ocağının) ev
halkı" şeklinde olan dualarına Allah tarafından icabet edilmesini
istiyoruz demektir. O zaman ibrahım'in ailesinden olanlara yapılan bu duaya
icabet edildiği gibi bu zamanda onun ailesinden olan Muhammed ve ailesine de bu
duanın kabul edilmesini diliyoruz demektir. En sonunda "Sen ki her türlü
övgüye layık, şanı yücesin" dememiz de meleklerin o duayı "Şüphesiz O
övülmeye layıktır, şanı yücedir" şeklinde bitirmelerinden dolayıdır."
Beyhaki der ki:
"Resulullah'a (Sallallahu aleyhi ve Sellem) salat ve selam hakkında olan
rivayetleri Da'vatü'l-Kebir ile es-Sünenü'l-Kübra (2/136-153) isimli
eserlerimizde detaylıca zikrettik. Daha fazla bilgi edinmek isteyenler söz
konusu eserlere başvurabilirler. Burada sadece teşvik babında bu
rivayetlerinden bazılarını zikrettik."
1454- Ebu Hureyre'nin
bildirdiğine göre Resululiah (Sallallahu aleyhi ve Sellem):
"Bana bir defa
salavat getiren kişiye Yüce Allah on defa salavat getirir (hayır ihsan
eder)" buyurmuştur.
İsnadı sahihtir.
Müslim, Sahih'te
İsmiUI'den rivayet etti.- Müslim, saıM (70).
1455- Enes b. Malik'in bildirdiğine
göre Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle buyurmuştur: "Bana bir
defa salavat getirene Yüce Allah on defa salavat getirir (hayır ihsan eder), on
günahını siler ve derecesini on derece yükseltir. "
Tahric: Ravileri
güvenilirdir. Nesai (62,63,362,363,364).
1456- Abdurrahman b. Avf
der ki: Mescid'in avlusunda durmuşken kabristana doğru olan kapıdan
Resulullah'ın (Sallallahu aleyhi ve Sellem) çıktığını gördüm. Biraz bekledikten
sonra peşinden gittim. Harem bölgesi içinde bulunan bahçelerden birine girip
abdest aldı. Aidından iki rekat namaz kıldı. Bu namazın secdelerini uzun tuttu.
Teşehhüdü yapıp namazı bitirince karşısına çıktım ve: "Anam babam sana
feda olsun! Secdede o kadar uzun durduk ki Yüce Allah'ın canını almış olacağından
endişeye kapıldım" dedim. Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem):
"Cebrail yanıma geldi ve bana salavat getirene Allah'ın salavat
getireceği, bana selam edene de Allah'ın selamlayacağı müjdesini verdi"
buyurdu.
Tahric: İsnadında meçhul
ravi vardır. Ebu Ya'la, Müsned 2/15B, 164, 165 (B47, B5B), İbn Ebi Şeybe,
Musannef (11/506) ve İsmail el-Kadi, Fadlu's-Salati ala'n-Nebiy 2B-29 (10).
Beyhaki der ki:
"Aynısı bize başka bir kanalla Muhammed b. Cübeyr vası tası yla
Abdurrahman'dan bildirilmiştir. - Ahmed,Müsned (1/191).
Başka bir yoldan
aynısını Abdulvahid b. Muhammed b. Abdirrahman b. Avf, Abdurrahman'dan
bildirmiştir. Ancak burada iki rekat namazı zikretmeden sadece secde ettiğini
söyler. Abdulvahid ise buna Resulullah'ın (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Ben
de şükür olarak secdeye kapandım" sözünü ekler. - Ahmed, Müsned (1/191),
İsmail el-Kadi, Fadlu's-Salati ala'n-Nebiy 27 (7) ve Hakim, Müstedrek (1/550).
1457- Abdullah b. Amir
b. Rabia, babasından bildirir: Resulullah'ın (Sallallahu aleyhi ve Sellem):
"Bana salavat eden kişiye bunu yaptığı sürece melekler de hayır duada
bulunur. Artık dileyen salavatı az veya çok yapsın" buyurduğunu işittim.
Bir topluluk bunu
Şu'be'den bu şekilde rivayet etmiştir.
Tahric: İsnadı zayıftır.
İbn Mace 1/294 (907).
Yezid b. Harun ise bunu
aynı isnadla Şu'be kanalıyla Hz. Peygamber'den (Sallallahu aleyhi ve Sellem):
"Bana bir defa salavat getirene Yüce Allah on defa salavat getirir (hayır
ihsan eder). Artık kul salavatı dilerse çok, dilerse de az yapsın" lafzıyla
rivayet etmiştir.
1458- Başka bir kanalla
bu hadisin aynısı nakledilmiştir.
İsnadı zayıftır.
1459- İshak b. Abdillah
b. Ebi Talha'nın, babası kanalıyla dedesinden bildirdiğine göre Resulullah
(Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Bana bir defa salavat getirene Yüce Allah
on defa salavat getirir (hayır ihsan eder). Artık kul salavatı dilerse çok,
dilerse de az yapsın" buyurmuştur.
Tahric: İsnadı zayıftır.
İsmail el-Kadı, Fadlu's-Salati ala'n-Nebiy 25 (3).
1460- Hammad b. Seleme
bildiriyor: Sabit el-Bunani, "Şüphesiz Allah ve melekleri Peygamber'e
salat ediyorlar. Ey iman edenler! Siz de ona salat edin, selam edin"[Ahzab
56] ayetini okudu ve şöyle dedi: "Hasan b. Ali'nin azatlısı Süleyman
yanımıza geldiği zaman Abdullah b. Ebi Talha el-Ensari kanalıyla babası Ebu
Talha'dan bize şunu aktardı: Bir defasında Hz. Peygamber (Sallallahu aleyhi ve
Sellem) yanımıza çıktığında sevinci yüzünden okunuyordu. Ona: "Ey Allah'ın
Resulü! Yüzünün neşeli olduğunu görüyoruz" dediğimizde şöyle buyurdu:
"Melek yanıma geldi ve bana: "Ey Muhammed! Rabbin: ''Ümmetinden
birinin sana bir defa salavat getirmesine karşılık ona on defa salavat getirmem
(hayır ihsan etmem), bir defa selam eden birine de on defa selam etmem seni
hoşnut etmez mi?'' buyuruyor" dedi. Ben de: ''Tabi ki eder'' karşılığını
verdim.''
Tahric: İsnadı hasendir.
Nesai (3/44, 50), (60),
1461- Ebu Talha
el-Ensari bildiriyor: Bir gün Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) yanımıza
çıktığında sevinci yüzünden okunuyordu. "Ey Allah'ın Resulü! Neşen
yüzünden belli oluyor" dediğimizde şöyle buyurdu: "Rabbimin katından
bir melek yanıma geldi ve ümmetimden birinin bana bir defa salavat getirmesi
halinde Yüce Allah'ın buna on katıyla karşılık vereceğini bildirdi. ''
Tahric: Ravileri
güvenilirdir. Taberani, el-Mu'cemu'l-Kebir 5/103-105 (4717-4721)
İsmail b. İshak el-Kadi
de aynısını aynı isnadla şu lafızIada aktarır: "Ona: "Ey Allah'ın
Resulü! Neşen yüzünden belli oluyor" dediğimizde şöyle buyurdu:
"Evet! Demin bana bir melek geldi ... ''
Tahric: İsmail el-Kadi,
Fadlu's-Salati ala'n-Nebiy 23, 24 (1).
1462- İbn Mes'ud'un
bildirdiğine göre Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem):
"Kıyamet gününde en
yakınımda duracak olanlar bana en fazla salavat getirenlerdir"
buyurmuştur.
Tahric: İsnadı zayıftır.
Buhari, et-Tarihu'l-Kebir 3/1 (177).
Beyhaki der ki: Aynısını
Abbas b. Ebi Şemle, "Musa - Abd b. Keysan - Utbe b. Abdullah - Abdullah b.
Mes'ud" kanalıyla Hz. Peygamber'den ... (Sallallahu aleyhi ve Sellem)
rıvayet etmıştır. - Buhari, Tarihu'I-Kebir 3/1 (177).
Aynısını Halid
el-Katavani, "Musa b. Yakub - Abdullah b. Keysan Abdullah b. Şeddad -
babası" İbn Mes'ud'dan rivayet etmiştir.
1463- Başka bir kanalla
bu hadisin aynısı nakledilmiştir.
Tahric: İsnadı zayıftır.
İbn Adiy, el-Kamil (3/906), İbn Ebi Şeybe, Musannef (11/505), Ebu Ya'la, Müsned
8/427-428 (5011), İbn Hibban, Sahih (2389), Taberani, el-Mu'cemu'l-Kebir 10/21
(9800), Hatib, el-Cami' (2/103) ve Bağavi, Şerhü's-Sünne (3/197).
Aynısını Muhammed b.
Asme, Abdullah b. Keysan kanalıyla Abdullah b. Şeddad'dan, o da Abdullah b.
Mes'üd'dan bildirir ve yine Abdullah b. Şeddad'ın babasını zikretmez. -Tirmizi
2/354 (484). -
1464- Ebu Hureyre'nin
bildirdiğine göre Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Asıl cimri olan
kişi, yanında anıldığım halde bana salavat getirmeyen kişidir"
buyurmuştur.
Tahric: Ravileri
güvenilirdir. İsmail el-Kadi, Fadlu's-salati ale'n-Nebiy 42-43 (33).
Ahmed b. İsa bunu İbn
Vehb'den mürsel olarak rivayet etmiştir.
1465- Ali b. Ebi Talib'in
bildirdiğine göre Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem):
"Cimri, yanında
anıldığ/m halde bana salavat getirmeyen kişidir" buyurmuştur.
Tahric: Ravileri
güvenilirdir, ancak isnadında kopukluk vardır. Nesai (57).
1466- Abdullah b. Ali b.
Hüseyn'in, babası kanalıyla dedesinden bildirdiğine göre Resulullah (Sallallahu
aleyhi ve Sellem): "Cimri kişi, yanında anildığım halde bana salavat
getirmeyen kişidir" buyurmuştur.
Tahric: Ravileri
güvenilirdir. Tirmizı 5/551 (3539) ve Nesai (56,125).
1467- Umare b. Gaziyye
el-Ensarı der ki: Abdullah b. Ali b. Hüseyn'in, babası kanalıyla dedesinden
bildirdiğine göre Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem):
"Cimri kişi,
yanında anildığım halde bana salavat getirmeyen kişidir" buyurmuştur.
Beyhaki der ki:
"Ali bir isnadla Da'vat adlı eserimizde bunu zikrettik."
Tahric: Harun dışında
ravileri güvenilirdir. Nesai, Amelu'l-yevm ve'l-leyle (25, 384) ile
Fadailu'l-Kur'an 123 (125).
1468- Ebu Hureyre'nin
bildirdiğine göre Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle buyurmuştur:
"Bir grup bir yerde uzun bir süre oturduktan sonra Yüce Allah 'ı
zikretmeden ve peygamberlerine salavat getirmeden kalktıkları zaman bir vebali
üstlenmiş olurlar. Artık Allah dilerse bundan dolayı onları cezalandırır, dilerse
de bağışlar. "
Tahric: Ravileri
güvenilirdir. Tirmizi 5/461 (3380).
1469- Cabir'in
bildirdiğine göre Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle buyurmuştur:
"Bir topluluk bir araya gelip de Yüce Allah'ı zikretmeden ve peygamberlerine
salavat getirmeden aynıdıkları zaman leşten daha pis bir yemekten kalkmış gibi
olurlar."
Tahric: Ravileri
güvenilirdir. Tayalisi, Müsned (s. 242).
1470- Ebu Said
el-Hudri'nin bildirdiğine göre Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle
buyurmuştur: 'Bir topluluk oturdukları mecliste Resulullah'a salavat
getirmedikleri zaman (kıyamet gününde) sevapları karşılığı cennete girseler
bile içlerinde pişmanlık hissetmelerine sebep olur. ''
Tahric: Ravileri
güvenilirdir. Nesai, Amelu'l-yevm ve'l-leyle (409).
1471 - Kab b. Ucre der
ki: Hz. Peygamber (Sallallahu aleyhi ve Sellem) bize: "Minberin yanında
toplanın" buyurdu. Toplandığımızda Resulullah (Sallallahu aleyhi ve
Sellem) minbere çıkmaya başladı. İlk basamağı çıktıktan sonra "Amin"
dedi. İkinci basamağa çıktıktan sonra da "Amin" dedi. Üçüncü basamağa
çıktıktan sonra da "Amin" dedi. Hutbesini verip minberden inince:
"Ey Allah'ın Resulü! Daha önce senden duymadığımız bir şeyi duyduk"
dedik. Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle buyurdu: "Cebrail
yanıma geldi ve: ''Ramazan ayını idrak etmesine rağmen günahlarını
bağışlatmadan aydan çıkan kişi rahmetten uzak olsun!'' dedi. Ben: ''Amin'' karşılığını
verdim. ikinci basamağa çıktığımda: ''Yanında ismin anıldığı halde sana salavat
getirmeyen kişi rahmetten uzak olsun!'' dedi. Ben: ''Amin'' karşılığını verdim.
Üçüncü basamağa çıktığımda: ''Anne babası yanında yaşlanmalarına rağmen onlar
sebebiyle cennete giremeyen kişi rahmetten uzak olsun!'' dedi. Ben yine:
''Amin'' karşılığını verdim. ''
Tahric: İsnadı hasendir.
Fesevi, el-Ma'rife (1/319), İsmail el-Kadi (s. 34-35), Hakim, Müstedrek (4/153)
ve Taberani, el-Mu'cemu'l-Kebir 19/144 (315).
1472- Cafer b.
Muhammed'in, babasından bildirdiğine göre Resulullah (Sallallahu aleyhi ve
Sellem): "Yanında anıldığım halde bana salavat getirmeyen kişi cennetin
yolunu şaşırmış demektir" buyurmuştur.
Mürsel bir hadistir.
Tahric: İsnadında
tanımadığım bir ravi vardır. Diğer ravileri ise güvenilir olan mürsel bir
hadistir.
İsmail el-Kadı, Fadlu's-Salati
ala'n-Nebiy (s. 44, 46, 47) ve Taberalli, el-Mu'cemu'l-Kebir 3/138 (2887).
1473- Beyhaki der ki:
Başka bir kanalla Muhammed b. Amr'ın Ebu Seleme'den, onun da Ebu Hureyre'den
bildirdiğine göre Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "(Yanında anıldığım
halde) bana salavat getirmeyi unutan kişi, cennetin yolunu şaşırmış
demektir" buyurmuştur.
Tahric: Beyhaki'nin
hocasının biyografisini bulmuş değilim. İbn Mace 1/294 (908).
1474- Ali b. Ebi Talib
der ki: "İçinde Muhammed (Sallallahu aleyhi ve Sellem) ve ailesine salatı
da içermeyen dua ile sema arasında bir perde bulunur."
Bunu bu şekilde mevküf
olarak buldum.
Tahric: İsnadında tanımadığım bir ravi vardır. İsnadı
zayıftır. Bak: Heysemi, Mecmau'z-Zevaid (10/160).
1475- Hz. Ali'nin
bildirdiğine göre Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "İçinde
Muhammed (Sallallahu aleyhi ve Sellem) ve ailesine salatı da içermeyen hiçbir
dua Allah'a ulaşmaz" buyurmuştur.
Tahric: İsnadı zayıftır.
Tirmizi 2/356 (486).
Beyhaki der ki:
"Başka bir kanalla Malik b. Dinar vasıtasıyla Enes b. Malik'ten merfU
olarak rivayet edilmiştir."
1476- Cabir b. Abdillah
el-Ensari'nin bildirdiğinegöre Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle
buyurmuştur: "Bana yolcu matarası muamelesi yapmayın! Zira yolcu yola
çıkarken matarasını doldurup asar. İşi bitip binekten inince matarayı eline
alır. Susamışsa içer, susamamışsa abdest alır. Abdest de almayacaksa bu suyu
döker. Siz beni duanızın başında, ortasında ve sonunda anın. ''
Tahric: İsnadı zayıftır.
Abdurrezzak, Musannef (2/215-216).
1477- Tufeyl b. Ubey b.
Ka'b bildiriyor: Babam (Ubey b. Ka'b), Resulullah'a (Sallallahu aleyhi ve
Sellem): "Dualarımın ne kadarını sana ayırayım?" diye sorunca,
Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "istediğin kadarını"
buyurdu. Babam: "Üçte biri olur mu?" deyince, Hz. Peygamber
(Sallallahu aleyhi ve Sellem): "istediğin kadarmı ayır, bundan daha
fazlasını yaparsan da senin için daha hayırlı olur" buyurdu. Babam:
"Yarısı olur mu?" deyince, Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem):
"istediğin kadarını ayır, bundan daha fazlasını yaparsan da senin için
daha hayırlı olur" buyurdu. Babam: "Hepsini sana ayırayım"
deyince, Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "O zaman Yüce Allah
sıkıntılarını giderir, günahlarını da bağışlar" buyurdu.
Tahric: İsnadında leyyin
olan ravi olmasına rağmen onu sağlamlaştıran şahidleri vardır.
1478- Muhammed b. Yalıya
b. Habban bildiriyor: Adamın biri: "Ey Allah'ın Resulü! Dualarımın hepsini
sana ayırmak istiyorum" deyince, Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem):
"O zaman Yüce Allah hem dünya, hem de ahiret sıkıntılarını giderir"
buyurdu.
Bu, ceyyid ve mürsel bir
rivayet olup önceki rivayetin şahidi niteliğindedir.
Tahric: Ravileri güvenilirdir.
Fesevi, Ma'rife (1/389) ve Taberani, el-Mu'cemu'l-Kebir 4/41-42 (3574).
1479- Ebu Hureyre'nin
bildirdiğine göre Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Biri bana
selam gönderdiği zaman Yüce Allah ruhumu bana geri verir ve bana gönderilen
selama karşılık veririm" buyurmuştur.
Tahric: İsnadı hasendir.
Ebu Davud 2/534 (2041).
1480- İbn Mes'ud'un
bildirdiğine göre Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Yüce Allah'ın
(yeryüzünde) dolaşıp duran melekleri vardır ve bunlar ümmetimden bana gönderilen
selamları yanıma ulaştırırlar" buyurmuştur.
Tahric: Ravileri
güvenilirdir. Nesai, Amelu'l-yevm ve'l-leyle (66) ile Sünen (3/43).
1481- Ebu Hureyre'nin
bildirdiğine göre Resulullah {Sallallahu aleyhi ve Sellem} şöyle buyurmuştur:
"Kişi mezarımın başında bana salat ettiği zaman görevli bir melek bunu
bana ulaştım. Buna karşılık da bu kişinin dünya ve ahiret sıkıntıları
giderilir. (Kıyamet gününde de) onun lehine şahidi veya şefaatçisi olurum. ''
Asmai'nin lafzı bu
şekildedir.
Tahric: İsnadı zayıftır.
Ukayli, ed-Du'afa (4/136-137), Hatib, Tarih (3/291-292) ve İbnu'l-Cevzi,
el-Mevduat (1/302-303).
Hanefi ise bunu:
"Mezarımda bana salat edeni duyarım. Uzaktan bana salat gönderenin de bu
salatı bana ulaşır" lafzıyla rivayet etmiştir.
1482- İbn Abbas der ki:
"Ümmetinden biri Muhammed'e (Sallallahu aleyhi ve Sellem) salavat
getirdiği zaman bir melek: ''Filan kişi sana şöyle şöyle salat ediyor'' diyerek
bunu ona ulaştırır.''
Tahric: İsnadı zayıftır.
İbn Adiy, el-Kamil (3/1092).
1483- İbn Abbis der ki:
"Hz. Peygamber (Sallallahu aleyhi ve Sellem) dışında hiç kimse için
salavit getirilmez."
Süfyan ise: "Hz.
Peygamber'den (Sallallahu aleyhi ve Sellem) başkasına salavit getirmek
mekruhtur" der.
Tahric: İsnadında
tanımadığım raviler vardır. Abdurrezzak, Musannef (2/216), Taberani,
el-Mu'cemu'l-Kebir 11/305 (11813), İbn Ebi Şeybe, Musannef (2/519), İsmail
el-Kadi (s. 69) ve Beyhaki, es-Sünenü'l-Kübra (2/153).
Beyhaki der ki:
"ibn Abbas'tan bu şekilde rivayet edilmiş, Süfyan es-Sevrı de böyle
demiştir. Doğrusunu Allah bilir, ama bundan kasıt zikredildiği zaman saygı ve
yüceitme babından salavat getirmektir ki böylesi bir salavat Hz. Peygamber
(Sallallahu aleyhi ve Sellem) dışında hiç kimse için caiz değildir. Ancak hayır
ve bereket için dua şeklinde ise Hz. Peygamber (Sallallahu aleyhi ve Sellem)
dışında olan kişiler için de geçerli olur."
İbn Ebi Evfa'dan da bize
bildirildiğine göre babası (Ebu Evfa), Hz. Peygamber'e (Sallallahu aleyhi ve
Sellem) zekatını getirdiği zaman Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) ona:
"Allahım! Ebu. Evfa'nın ailesine hayırlar ıhsan (salat) et" diye dua
etmiştir. - Buhari, da'vat (7/157) ve Müslim, zekat (176).
Bir sonraki konu için aşağıdaki link’e
tıklayın:
Resulullah'a (Sallallahu
aleyhi ve Sellem) Salat, Selam, Bereket ve Rahmetin Anlamı