Resulüllah (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'in Ümmetine
Şefkati ve Merhameti |
Yüce Allah şöyle
buyurur: "Andolsun, size kendi içinizden öyle bir peygamber gelmiştir ki
sizin sıkıntıya düşmeniz ona çok ağır gelir. O size çok düşkün, müminlere karşı
da çok şefkatli ve merhametlidir."[Tevbe 128]
Ebu Abdirrahman
es-Sülemı'nin bize bildirdiğine göre Ebu'I-Hüseyn elFarisı şöyle demiştir:
"Yüce Allah, şefkat ve rahmet konusunda Habib'ini (Sallallahu aleyhi ve
Sellem) vasfettiği gibi kullarından başkasını bu şekilde vasfettiğini gördün
mü? Herkesin sadece kendini düşündüğü kıyamet gününde bile kendi nefsini düşünmeden
önce ümmetine şefkatinden dolayı: ''Ummetim! Ümmetim!'' dediğini görmez misin?
Öylesi bir günde: Rabbine: ''Ben kendimi sana teslim ediyorum! Bana dilediğini
yapabilirsin. Ancak kullarına yönelik olan şefaatimi geri çevirme'' diye
dediğini görmüyor musun?"
Resulullah'ln
(Sallallahu aleyhi ve Sellem) şefaatine yönelik bu hadis daha önce
zikredilmişti.
1373- Ebu Hureyre'nin
bildirdiğine göre Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle buyurmuştur:
"Her peygamberin kabul gören bir duası olmuştur. Ben de bu duamı inşaallah
kıyamet gününde ümmetime şefaat için saklamak istiyorum ...
İsnadı sahihtir.
Buhari bunu Sahih'te
Ebu'l-Yeman'dan (1), Müslim ise başka bir kanalla Zühri'den naklen
zikretmiştir.(2)
Tahric: (1): Buhari,
tevhıd (8/192). (2) Müslim, ıman (334, 335, 336).
1374- Said b. Cübeyr
bildiriyor: İbn Abbas, ''Rabbin şüphesiz sana verecek ve sen de hoşnut
olacaksın"[Duha 5] ayetini açıklarken: "Hoşnut edilmesi ümmetinin
tümünün cennete konulmasıdır" demiştir.
Tahric: İsnadı zayıftır.
SuyUtı, Dürrü'l-Mensur (8/543).
Beyhaki der ki: Bize
bildirildiğine göre Ebu Salih, Hz. Peygamber'in (Sallallahu aleyhi ve Sellem),
başka bir kanalla da Ebu Hureyre, Hz. Peygamber'in (Sallallahu aleyhi ve
Sellem): "Ben size doğru yolu gösteren bir rahmetim" buyurduğunu
rivayet etmiştir. - 1339. hadiste geçti.
1375- Abdullah b. Ubeyd
der ki: Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) ön dişlerinden biri kırılıp,
yüzü de yaralanınca kanlar yüzünden akmaya başladi. "Ey Allah'ın Resulü!
Onlara (müşriklere) beddua et" denilince: "Yüce Allah beni
başkalarına dil uzatıp lanet okumak için değil doğru yola davet eden bir rahmet
olarak gönderdi. Allahım! Kavmime doğru yolu göster, zira bilmiyorlar"
karşılığını verdi.
Mürsel bir hadistir.
İsnadı zayıftır.
1376- Sehl b. Sa'd'ın
bildirdiğine göre Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem):
"Allahım! Kavmimi
bağışla, zira bilmiyorlar" buyurmuştur.
Tahric: İsnadında
tanımadığım bir ravi vardır. Tahavi, Şerh Müşkili'I•Asar (3/189) ve Taberanı,
el•
Mu'cemu'I•Kebir 6/146
(5694).
Halimi der ki: Bize
bildirilene göre Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) iki koç kurban
ederken birincisinde: "Allahım! Bu, Muhammed ve ailesi adınadır"
buyurmuştur. ikincisinde ise: "Allahım! Bu, Muhammed ve Muhammed
ümmetinden kurban kesemeyenler adınadır" buyurmuştur.(1) Resulullah'ın
(Sallallahu aleyhi ve Sellem) ümmetine yönelik iyiliği ve şefkatinin en büyük
göstergelerinden biri de: "Şayet ümmetime ağır gelmeyeceğini bilseydim
yatsı namazını geciktirerek kılmalarını ve her namaz öncesi ağızlarını
misvaklamalarını söylerdim" sözüdür.(2)
Yine Ramazan ayında
onunla gece namazına çıkanların çoğaldığını görünce üçüncü gün çıkmamış ve:
"Yaptığınızı görüyorum ve bu namaza çıkmamamın tek sebebi, size farz kılınmasından
çekinmemdir" buyurmuştur.(3)
Tahric: (1) Ebu Davud
3/240 (2810) ve Tirmizı 4/100 (1521). (2) Beyhaki, Sünen (1/35.37). (3) Buhari,
teheccüd (2/44) ve Müslim, salatu'l-müsafirin (1/524).
Burada Resulullah (Sallallahu
aleyhi ve Sellem) nafile olan bu namazın müslümanlara farz kılınmasından,
onların da bu namazı hakkıyla kılamayıp buna kendileri sebep oldular diye
kınanmalarından çekinmiştir. Bu endişe de Resulullah'ın {Sallallahu aleyhi ve
Sellem} ümmetine karşı olan şefkati ve merhametinden kaynaklanmaktadır. Bundan
dolayı Yüce Allah'tan, ümmetinden yana daha önce hiçbir peygamber ve elçiye
vermediği mükafatları vermesini diliyoruz.
Yüce Allah, Kitab'ında
O'nu ''Aydınlatıcı bir kandil"[Ahzab 46]
olarak nitelemiştir.
Zira insanları küfrün
karanlıklarından hidayetin her şeyi açıkça gösteren aydınlıklarına çıkarmıştır.
Yüce Allah bunu da: ''Bu Kur'an, Rablerinin izniyle insanları karanlıklardan
aydınlığa, mutlak güç sahibi ve övgü ye layık, göklerdeki ve yerdeki her şey
kendisine ait olan Allah 'ın yoluna çıkarman için sana indirdiğimiz bir
kitaptır"[İbrahim 1] buyruğuyla ifade etmiştir.''3 Halimi, el-Minhac
(2/75).
Sonrasında Halimi bu
yöndeki sözlerine devam ettikten sonra: "Aklı başında olan her bir kişi
Yüce Allah'ın, kullarına Hz. Peygamber'in (Sallallahu aleyhi ve Sellem)
vasıtasıyla dünyadayken ihsan ettiği şeyler ile, ahirette şefaatine nail olma
gibi hayırları düşündüğü zaman Yüce Allah'ın haklarından sonra en önce yerine
getirilmesi gereken hakların Hz. Peygamber'in (Sallallahu aleyhi ve Sellem)
hakları olduğunu da görecektir" der ve bu konuyu da uzunca açıklar. - Halimi, el-Minhac (2/76).
Bir sonraki konu için aşağıdaki link’e
tıklayın:
Resulullah
(Sallallahu aleyhi ve Sellem)'in Zühdü ve Dünya Sıkıntılarına Karşı Sabrı