ŞUABU’L-İMAN

8.ŞU’BE: MAHŞER’E İMAN

 

Melekler ve Ruh Ona Süresi Elli Bin Yıl Olan Bir Günde " Yükselir"[Mearic 4] Ayetinin Anlamı

 

Beyhaki der ki: Ebu Hureyre'nin Hz. Peygamber'den (Sallallahu aleyhi ve Sellem) bildirdiğine göre kişinin zekatı verilmemiş bir serveti olduğu zaman kıyamet gününde bu servetiyle birlikte huzura çıkacak, bu serveti cehennem ateşinde tabakalar haline getirilip sahibini yüzünden, alnından ve sırtından dağlayacak, bu da Yüce Allah'ın kulları arasında hükmünü verene kadar devam edecek ve bu süre de elli bin yılalacaktır.

 

Ali b. Ebi Talha'dan da bize bildirildiğine göre İbn Abbas: "Sonra (bu işler) süresi sizin hesabınızla bin yılalan bir günde ona yükselir"![Secde 5]ayetini açıklarken: "Bu, dünyadaki süredir" demiştir. "Melekler ve Ruh ona süresi elli bin yılalan bir günde yükselir"[Mearic 4] ayetini açıklarken de: "Bu da kıyamet günündeki süredir. Yüce Allah bu süreyi kafırler için elli bin yıl uzunluğunda kılmıştır" dedi. Yine bize bildirildiğine göre Ebu Hureyre: "Kıyamet gününün uzunluğu mümin için öğle ile ikindi arasındaki vakit kadar gelir" demiştir. Aynısı merfu olarak da rivayet edilmiştir.

 

İbn Lehia'nın, Derrac kanalıyla Ebu'l-Heysem'den bildirdiğine göre Ebu Said şöyle demiştir: Resulullah'a (Sallallahu aleyhi ve Sellem), süresi elli bin yılalan bir günün uzunluğu sorulunca: "Canım elinde olana yemin olsun ki, bu süre mümin için o kadar kısaltılır ki dünyada farz bir namazı kılacak kadar kısa gelir" buyurdu. el-8a's isimli eserimizde bu hadisleri isnatlarıyla birlikte zikrettik.

 

 

 

356- Ebu Hureyre (sanınm) Hz. Peygamber'den (Sallallahu aleyhi ve Sellem) bildiriyor: "Yüce Allah kullarından diledikleri için kıyamet gününün uzunluğunu bir farz namazı uzunluğunda kılar.

 

İsmidı hasendir.

 

 

Beyhaki der ki: "Bunu Ebu Amr'ın Fevaid'inde buldum. "Sanırım" sözünü söyleyenin kim olduğunu bilmiyorum. Ebu'I-Hasan Ala b. Muhammed b. Ebu Said'in bildirdiğine göre Ebu Sehl el-isferayini de bunu Hamza'dan bu şekilde rivayet etmiştir."

 

 

 

357- Huzeyl bildiriyor: Mukatil b. Süleyman, "Melekler ve Ruh ona süresi elli bin yıl olan bir günde yükselir''[Mearic 4] ayetini açıklarken şöyle dedi: "Melekler ve Cebrail semadan Arş'a insanların yanında miktarı elli bin yıl süren bir sürede çıkarlar. Burada Yüce Allah, şayet mahlukattan biri insanların hesabını görecek olsa bitirene kadar aradan elli bin yıl geçeceğini ifade etmiştir. Yüce Allah ise bunların hesabını görmeye başlasa yarım günde bitirir, o gün yarıya ulaşmadan cennetlikler cennete, cehennemlikler de cehenneme girmiş olur. Yüce Allah: "O gün cennetliklerin kalacakları yer daha hayırlı, dinlenecekleri yer daha güzeldir"[Purkan 24] buyurur ve cennetliklerin kalacakları yerin cehennemliklerin kalacakları yerle bir olmadığını bildirir."

 

Tahric: Ravilerden Mukatil b. Süleyman zayıftır.

 

 

Kelbi de Ebu Salih kanalıyla ibn Abbas'tan naklen bu ayeti bu şekilde açıklamıştır. Yani insanların hesabını görme işi, Allah'tan başkasına verilecek olsaydı hesap görme işini ancak elli bin yıl sonra bitirebilirdi.

 

Beyhaki der ki: Bize bildirildigine göre Ferra bu ayeti açıklarken: "Şayet meleklerden başka biri çıkacak olsaydı ulaşmaları elli bin yıl sürerdi" demiştir. Halimi de bunu açıklarken: "Burada belirtilen süre meleklerin ve Ruh'un yerden Arş'a çıkış süresidir" demiştir.

 

Başka bir surede Yüce Allah: "Gökten yere kadar bütün işleri Allah yürütür. Sonra (bu işler), süresi sizin hesabınızIa bin yıl olan bir günde ona yükselir"[Secde 5] buyurur. Bunun manası, meleklerin semadan yere inip sonra yerden dünya semasına çıkma süresi, insanlardan birinin bu mesafeyi almak istemesi durumunda bin yıl sürecegidir. Melegin Arş'tan yere inip sonra yerden geri Arş'a çıkma süresi de insanlardan biri bu mesafeyi almak istemesi durumunda elli bin yıl sürecektir. Bu süre de kıyamet günündeki sürelerden degil "Yükselme derecelerinin sahibi''[Mearic 3] buyrugunun bir açıklaması babındadır.

 

"Şüphesiz onlar bunu uzak görüyorlar. Biz ise onu yakın görüyoruz''[Mearic 6-7] buyruğuyla da surenin başında zikredilen azaba tekrar dönülmüştür. Vehb b. Münebbih'in bu yönde söyledigi söz de bunu desteklemektedir ki Vehb: "Yeryüzü ile Arş arasında bizim günlerimiz, aylarımız ve yıllarımızIa elli bin yıllık bir mesafe vardır" demiştir.

 

Bu konuda şu da denilebilir: Kıyametten önce meleklerin semadaki en yüksek makamlarından yere inmesi, sonra da geri çıkması bin yıl sürmektedir. Kıyamet kopunca ise bunu yapamazlar. Bunu yapamamaları ya gökler dürüldügü için çıkıp duracakları bir yer olmadığı içindir; ya da o günde Yüce Allah'ın azametini ve kafir kullarına karşı olan öfkesinin şiddetini gördükleri için güçleri gider ve yükselmek için öncekinden daha uzun bir süreye ihtiyaç duyarlar. Yüce Allah da bu süreyi elli bin yıl olarak takdir etmiştir. Yani başkaları bu mesafeyi geçecek olsa bunu ancak elli bin yılda yapabilirdi.

 

Bu yönde gelen rivayetlere göre de Arş dört meleğin omuzlarındandır.

Kıyamet gününde ise Yüce Allah bunların sekiz melek olacağını bildirmiştir. Bu da kıyamet gününde zikrettiğimiz nedenlerden dolayı onların güçlerinin azalmasına bağlanabilir. Yüce Allah da onları başka meleklerle desteklemiştir. Bunların hepsini de en iyi Allah bilir. Allah'tan o günün hayırlarını diler, kötülüklerinden de O'na sığınırız.

 

 

 

358- Harun b. Riab der ki: Arş'ı taşıyan melekler güzel ve ahenkli bir sesle karşılıklı olarak. Allah'ı tesbih ederler. Bunların dördü: "İlminden sonra hilmin için seni hamd ile tesbih ederiz" derken, diğer dördü: "Kudretinden sonra affın için seni hamd ile tesbih ederiz" şeklinde karşılık verirler.

 

Tahric: Ravileri güvenilirdir. Suyuti, ed-Dürrü'l-Mensur (7/274) ve Ebu Nuaym, Hilye (3/55).

 

Bir sonraki konu için aşağıdaki link’e tıklayın:

 

9. Şube: Müminlerin Ebedi Yerlerinin Cennet, Kafirlerin İse Cehennem Olması