Melekler ve Ruh Ona Süresi Elli Bin Yıl Olan Bir Günde
" Yükselir"[Mearic 4] Ayetinin Anlamı |
Beyhaki der ki: Ebu Hureyre'nin
Hz. Peygamber'den (Sallallahu aleyhi ve Sellem) bildirdiğine göre kişinin
zekatı verilmemiş bir serveti olduğu zaman kıyamet gününde bu servetiyle
birlikte huzura çıkacak, bu serveti cehennem ateşinde tabakalar haline
getirilip sahibini yüzünden, alnından ve sırtından dağlayacak, bu da Yüce
Allah'ın kulları arasında hükmünü verene kadar devam edecek ve bu süre de elli
bin yılalacaktır.
Ali b. Ebi Talha'dan da
bize bildirildiğine göre İbn Abbas: "Sonra (bu işler) süresi sizin
hesabınızla bin yılalan bir günde ona yükselir"![Secde 5]ayetini
açıklarken: "Bu, dünyadaki süredir" demiştir. "Melekler ve Ruh
ona süresi elli bin yılalan bir günde yükselir"[Mearic 4] ayetini
açıklarken de: "Bu da kıyamet günündeki süredir. Yüce Allah bu süreyi
kafırler için elli bin yıl uzunluğunda kılmıştır" dedi. Yine bize
bildirildiğine göre Ebu Hureyre: "Kıyamet gününün uzunluğu mümin için öğle
ile ikindi arasındaki vakit kadar gelir" demiştir. Aynısı merfu olarak da
rivayet edilmiştir.
İbn Lehia'nın, Derrac
kanalıyla Ebu'l-Heysem'den bildirdiğine göre Ebu Said şöyle demiştir:
Resulullah'a (Sallallahu aleyhi ve Sellem), süresi elli bin yılalan bir günün
uzunluğu sorulunca: "Canım elinde olana yemin olsun ki, bu süre mümin için
o kadar kısaltılır ki dünyada farz bir namazı kılacak kadar kısa gelir"
buyurdu. el-8a's isimli eserimizde bu hadisleri isnatlarıyla birlikte
zikrettik.
356- Ebu Hureyre
(sanınm) Hz. Peygamber'den (Sallallahu aleyhi ve Sellem) bildiriyor: "Yüce
Allah kullarından diledikleri için kıyamet gününün uzunluğunu bir farz namazı
uzunluğunda kılar.
İsmidı hasendir.
Beyhaki der ki:
"Bunu Ebu Amr'ın Fevaid'inde buldum. "Sanırım" sözünü söyleyenin
kim olduğunu bilmiyorum. Ebu'I-Hasan Ala b. Muhammed b. Ebu Said'in
bildirdiğine göre Ebu Sehl el-isferayini de bunu Hamza'dan bu şekilde rivayet
etmiştir."
357- Huzeyl bildiriyor:
Mukatil b. Süleyman, "Melekler ve Ruh ona süresi elli bin yıl olan bir
günde yükselir''[Mearic 4] ayetini açıklarken şöyle dedi: "Melekler ve Cebrail
semadan Arş'a insanların yanında miktarı elli bin yıl süren bir sürede
çıkarlar. Burada Yüce Allah, şayet mahlukattan biri insanların hesabını görecek
olsa bitirene kadar aradan elli bin yıl geçeceğini ifade etmiştir. Yüce Allah
ise bunların hesabını görmeye başlasa yarım günde bitirir, o gün yarıya
ulaşmadan cennetlikler cennete, cehennemlikler de cehenneme girmiş olur. Yüce
Allah: "O gün cennetliklerin kalacakları yer daha hayırlı, dinlenecekleri
yer daha güzeldir"[Purkan 24] buyurur ve cennetliklerin kalacakları yerin
cehennemliklerin kalacakları yerle bir olmadığını bildirir."
Tahric: Ravilerden
Mukatil b. Süleyman zayıftır.
Kelbi de Ebu Salih
kanalıyla ibn Abbas'tan naklen bu ayeti bu şekilde açıklamıştır. Yani
insanların hesabını görme işi, Allah'tan başkasına verilecek olsaydı hesap
görme işini ancak elli bin yıl sonra bitirebilirdi.
Beyhaki der ki: Bize
bildirildigine göre Ferra bu ayeti açıklarken: "Şayet meleklerden başka
biri çıkacak olsaydı ulaşmaları elli bin yıl sürerdi" demiştir. Halimi de
bunu açıklarken: "Burada belirtilen süre meleklerin ve Ruh'un yerden Arş'a
çıkış süresidir" demiştir.
Başka bir surede Yüce
Allah: "Gökten yere kadar bütün işleri Allah yürütür. Sonra (bu işler),
süresi sizin hesabınızIa bin yıl olan bir günde ona yükselir"[Secde 5]
buyurur. Bunun manası, meleklerin semadan yere inip sonra yerden dünya semasına
çıkma süresi, insanlardan birinin bu mesafeyi almak istemesi durumunda bin yıl
sürecegidir. Melegin Arş'tan yere inip sonra yerden geri Arş'a çıkma süresi de
insanlardan biri bu mesafeyi almak istemesi durumunda elli bin yıl sürecektir.
Bu süre de kıyamet günündeki sürelerden degil "Yükselme derecelerinin
sahibi''[Mearic 3] buyrugunun bir açıklaması babındadır.
"Şüphesiz onlar
bunu uzak görüyorlar. Biz ise onu yakın görüyoruz''[Mearic 6-7] buyruğuyla da
surenin başında zikredilen azaba tekrar dönülmüştür. Vehb b. Münebbih'in bu
yönde söyledigi söz de bunu desteklemektedir ki Vehb: "Yeryüzü ile Arş
arasında bizim günlerimiz, aylarımız ve yıllarımızIa elli bin yıllık bir mesafe
vardır" demiştir.
Bu konuda şu da
denilebilir: Kıyametten önce meleklerin semadaki en yüksek makamlarından yere
inmesi, sonra da geri çıkması bin yıl sürmektedir. Kıyamet kopunca ise bunu
yapamazlar. Bunu yapamamaları ya gökler dürüldügü için çıkıp duracakları bir
yer olmadığı içindir; ya da o günde Yüce Allah'ın azametini ve kafir kullarına
karşı olan öfkesinin şiddetini gördükleri için güçleri gider ve yükselmek için
öncekinden daha uzun bir süreye ihtiyaç duyarlar. Yüce Allah da bu süreyi elli
bin yıl olarak takdir etmiştir. Yani başkaları bu mesafeyi geçecek olsa bunu
ancak elli bin yılda yapabilirdi.
Bu yönde gelen
rivayetlere göre de Arş dört meleğin omuzlarındandır.
Kıyamet gününde ise Yüce
Allah bunların sekiz melek olacağını bildirmiştir. Bu da kıyamet gününde
zikrettiğimiz nedenlerden dolayı onların güçlerinin azalmasına bağlanabilir.
Yüce Allah da onları başka meleklerle desteklemiştir. Bunların hepsini de en
iyi Allah bilir. Allah'tan o günün hayırlarını diler, kötülüklerinden de O'na
sığınırız.
358- Harun b. Riab der
ki: Arş'ı taşıyan melekler güzel ve ahenkli bir sesle karşılıklı olarak.
Allah'ı tesbih ederler. Bunların dördü: "İlminden sonra hilmin için seni
hamd ile tesbih ederiz" derken, diğer dördü: "Kudretinden sonra affın
için seni hamd ile tesbih ederiz" şeklinde karşılık verirler.
Tahric: Ravileri
güvenilirdir. Suyuti, ed-Dürrü'l-Mensur (7/274) ve Ebu Nuaym, Hilye (3/55).
Bir sonraki konu için aşağıdaki link’e
tıklayın:
9. Şube:
Müminlerin Ebedi Yerlerinin Cennet, Kafirlerin İse Cehennem Olması