ŞUABU’L-İMAN

7. ŞU’BE: TEKRAR DİRİLMEYE İMAN

 

ÖLDÜKTEN SONRA DİRİLMEYE İMAN ETMEK

 

Öldükten sonra dirilmeye dair Kur'an'da çok sayıda ayet vardır. Bunlardan bazıları şunlardır: "İnkar edenler, tekrar dirilmeyeceklerini ileri sürerler."[Teğabun 7], "De ki: "Sizi Allah diriltir, sonra öldürür, sonra sizi şüphe götürmeyen kıyamet gününde toplar.''[Casiye 26], "Sizi boşuna yaratiığımızı ve Bize döndürülmeyeceğinizi mi sandınız.''[Müminıln 115]

 

 

 

253- İbn Ömer'den bildirildiğine göre imanla ilgili hadiste Resululiah'a (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Ey Allah'ın Resulü! İman nedir?" diye sorunca: "Allah'a, meleklerine, kitaplarına, peygamberlerine, öldükten sonra dirilmeye ve kaderin tamamına iman etmendir" buyurdu.

 

Hadis Müslim'de mevcuttur.

 

Ravileri güvenilirdir.

 

 

Öldükten sonra dirilmeye iman, Allah'ın, ölülerin çürümüş bedenini dirilteceğine, bu bedenlerden denizde, vahşi hayvanların karnında ve başka yerlerde dağılan parçalarını birleştireceğine ve eski haline döndüreceğine, sonra o bedene can vereceğine, küçük olsun büyük olsun herkesin hatta anne karnında yaratılışı tamamlanıp kendisine ruh üflenen, ama düşük olan çocuğun bile Allah'ın emriyle kalkacağına iman etmektir. Anne karnında yaratılışı tam olmayan ve ruh üflenmeyenin hükmü ise diğer ölüler konumundadır. Allah en doğrusunu bilir.

 

Allah'ın, kıyametle ilgili: "Kıyameti gören her emzikli kadın emzirdiğini unutur, her hamile kadın çocuğunu düşürür. İnsanları sarhoş gibi görürsün oysa sarhoş değildirler, fakat bu sadece Allah'ın azabının çetin olmasındandır'[Hac 2] buyruğundan kasıt şudur: Karnındaki çocukla vefat eden anne, tekrar diriltildiğinde kıyamet korkusuyla karnındaki bu çocuğu düşürür. Eğer bu çocuk dünyadayken (anne karnında) canlıysa canlı olarak düşerler ve bir daha ölmezler. Dünyadayken ruh üflenmemiş bebek ise (kıyamet günü) düşünce ölü olarak düşerler. Çünkü tekrar dirilmek, yaşadıktan sonra ölenler için geçerlidir. Dünya hayatında nasibi olmayan (ceninin) ise ahirette de nasibi yoktur.

 

Allah başka ayette öldükten sonra dirilmeyi şu şekilde ispatlamıştır: ''Gökleri ve yeri yaratan, kendilerinin benzerini yaratmaya kadir olmaz mı? Elbette olur; çünkü O, yaratan ve bilendir. "[Yasin 81], ''Gökleri, yeri yaratan ve onları yaratmaktan yorulmayan Allah'ın, ölüleri diriltmeye de kadir olduğunu görmezler mi? Evet; ° her şeye Kadir'dir. ''[Ahkaf 33]

 

Allah bu ayetlerde, insandan daha büyük cüsseli olan göklerin ve yerin yaratılışını göstererek, öldükten sonra diriltmeye kadir olduğunu bildirmiştir.

 

Başka bir ayette: "çürümüş kemikleri kim yaratacak, diyerek, Bize misal vermeye kalkar? De ki: "Onları ilk defa yaratan diriltecektir. O, her türlü yaratmayı bilendir''[Yasin 78-79] buyurarak, birinci yaradışı, ikinci yaradışa delil göstermiştir. Sonra: "Yaş ağaçtan size ateş çıkarandır. Ondan ateş yakarsınız"[Yasin 80] buyurarak, sıcak ve kuru olan ateşin, yaş ağaçtan çıkarılmasını, insanların da çürümüş ve dağılmış kemiklerinin tekrar diriltileceğine delil göstermiştir. Allah başka bir ayette, diri toprağın meyve verdikten sonra ölmesinden ve kuruyup çoraklaşmasından, sonra bir daha dirilip meyve vermeye başlamasından bahsedip, bunu yapanın insanları da öldükten sonra tekrar diriltmeye gücünün yettiğini bildirmiştir. Yine ölü olan nutfeden canlı bir varlığı yarattığını, bunun da Onun kudretini gösterdiğini bildirerek: "Ölü idiniz sizleri diriltti, sonra öldürecek sonra tekrar diriltecek ve sonunda O'na döneceksiniz; öyleyken Allah'ı nasıl inkar edersiniz"[Bakara 28] buyurmuştur.

 

Yani, sulblerde ve rahimlerde bir nutfeyken, sizi insan olarak yarattı. Yine Allah: "Sizi bayağı bir sudan yaratıp onu belli bir süreye kadar sağlam bir yere yerleştirmedik mi? Buna gücümüz yeter; Biz ne güzel güç yetireniz!''[Mürselat 20-23] buyurmuştur.

 

Allah, babanın sulbünde ölü olan nutfeye annenin rahminde hayat vermiş, ona dilediği şekli ihsan etmiştir. Bu da açıkça ölüyü diriltmektir. Buna gücü yeten, yaratılmışları öldürüp diriltmekten aciz değildir. Allah bir ayetinde bununla ilgili olarak şöyle buyurmaktadır: "O, katılan bir meni damlası değil miydi? Sonra kan pıhtısı olmuş, sonra Allah onu yaratıp şekil vermişti. Ondan, erkek, dişi iki cins yaratmıştı. Bunları yapan Allah'ın ölüleri diriltmeye gücü yetmez mi? Elbette yeter.,''[Kıyamet 37-40]

 

Allah yine, taneyi ve çekirdeği yardığını belirterek: 'Taneyi ve çekirdeği yaran şüPhesiz Allah'tır; ölüyü çıkarır,''[En'am 95] buyurmuştur. Tane olgunlaştıktan sonra kuruyunca artık gelişmesi mümkün değildir. Çekirdek olgunlaşınca ve kuruyunca artık gelişmez. Bu durumda ikisi de ölü sayılır. Ölü olan bu tane ve çekirdek diri olan toprağa gömülünce Allah onlardan ağaçlar ve ekinler çıkarır. Bunlar yine olgunlaşıncaya kadar büyüyüp gelişir. Allah aynı şekilde tavuktan çıkan yumurtadan diri olan civcivi çıkarmaktadır. Bütün bu saydıklarımız önümüzde olan ve şahit olduğumuz şeylerdir ve bunu inkar edemeyiz.

 

Yine Allah Hz. ibrahım'e ölüyü nasıl dirilttiğini göstermiştir ve bütün dinler bu kıssayı nakletmişlerdir. Bu da Allah'ın ölüyü dirilteceğine delildir.

 

Yine ölüm korkusuyla yurtlarından çıkanlara Allah: "Ölün!" buyurup öldürmüş, sonra onları diriltmiştir. Bu da Allah'ın ölüyü dirilteceğine delildir.

 

Yine altı üstüne gelmiş bir kasabaya uğrayan kişi: "Allah burayı ölümünden sonra acaba nasıl diriltecek?" deyince, Allah onu yüz yıl ölü bıraktıktan sonra diriltmiştir.

 

Yine Allah Hz. Musa'nın asasını yılana çevirmesinden, sonra onu tekrar oduna çevirmesinden bahsetmiş, sihirbazlarla karşılaşınca da yılana çevirmesinden, sonra tekrar oduna çevirmesinden bahsetmiştir. Bütün dinler bu kıssayı nakletmişlerdir.

 

Yine Allah Ashab-ı Kehf'ten bahsetmiş, onları üç yüz yıldan fazla uyuttuğunu, sonra ölümü inkar eden kavimlerine karşı delil olarak tekrar dirilttiğini söylemiştir. Bu konuyla ilgili rivayetleri el-Ba's ve'n-Nüşur kitabının başında zikretmiştik.

 

İnsanların Tekrar Diriltildikten Sonra Mahşer Yerine Geleceklerine İman insanlar tekrar diriltildikten sonra, hesaba çekilme zamanları gelince, Allah, amelleri yazan meleklerin bu defterleri getirmelerini emredecek. Defterler kimine sağından verilecektir. Bunlar cennetlik olacak kişilerdir. Bazılarının amel defterleri solundan veya arkasından verilecektir ve bunlar bedbaht olanlardır. Yüce Allah: "Bunlar, büyük bir günde tekrar dirileceklerini sanmıyorlar mı? O gün insanlar Alemlerin Rabbinin huzurunda dururlar"[Mutaffifin 4-6] buyurup, kıyamet günü insanların ayakta duracağını söylemiş ve o gün ayakta durmaktan başka seçeneklerinin olmadığını bildirmiştir.

 

 

 

254- Abdullah b. Ömer'in bildirdiğine göre Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle buyurdu; "İnsanlar kıyamet günü Alemlerin Rabbi huzurunda hesap vermek üzere dururlar. Onlardan bazılart kulaklarının yarısına kadar ter içindedirler.

 

Müslim Sahih'te Yakub'dan rivayet etmiştir.

 

Tahric: İsnadı sahihtir. Buhari (6/81,7/196).

 

Bir sonraki konu için aşağıdaki link’e tıklayın:

 

8.Şube Mahşer’e İman - Hesaba Çekilme